Yerel Haberler
İzmir
Saygılı: "AK Parti İzmir teşkilatları bu davayı büyütecek’’ 25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:52:03 AK Parti Güzelbahçe Kongresi’nde konuşan İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "AK Parti İzmir Teşkilatları, Türkiye Yüzyılı’nda Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gereken ne ise yapmaya hazırdır! Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla, kadın kollarımız fedakarlıklarıyla, gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler’’ dedi. AK Parti Güzelbahçe 8. Olağan Kongresi’ne AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı, AK Parti Teşkilat Başkanlığı Afyonkarahisar İl Koordinatörü Bilal Kırkpınar ve teşkilat üyeleri katıldı. "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı’’ AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yaptığı konuşmada, "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı. Pek çok şeye rağmen. Engeller, iftiralar, sabotajlar, neler neler... Yılmadık yılmayacağız! Neden çünkü biz inanıyoruz! Bu inançla yol yürüyoruz! Bunca havalimanı, köprü, tünel, otoyollar, limanlar, üniversiteler, şehir hastaneleri? Kendi uçağımızı, helikopterimizi, milli muharip uçağımızı, savaş gemilerimizi ve sondaj gemilerimizi öyle yapmadık mı? Kuru bir davaya inanç değil bu. Bu dava yarın kıyametin kopacağını da bilse bugün ellerinde fidanlarla topraklara koşanların davasıdır.’’ dedi. Güzelbahçe’ye yapılan hizmetlerden de söz eden Başkan Saygılı, "Güzelbahçe’de Atatürk Mahallesi’ndeki futbol sahamız Gençlik Spor Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz bünyesinde yenilenmiş Güzelbahçe Stadyumu’na kavuşmuştur. Güzelbahçe Payamlı İlköğretim Okulu uzun yıllar sonra taşımalı eğitimden ayrılarak eğitim öğretim hayatına geçiş yapmıştır. Çocuklarımız artık Payamlı İlköğretim Okulu’nda ve anasınıfında eğitim görmektedirler. Devlet okullarımızın doğalgaz dönüşüm işlemi tamamlanmış tüm okullarımızda doğalgaz sistemi aktif hale getirilmiştir. Yalı Mahallesi’nde bulunan balıkçı limanı yine hükümetimiz ve devletimiz tarafından Güzelbahçe’mize kazandırılmıştır. Güzelbahçe’mizin yüzde 90’ında doğalgaz altyapısı yapılmış ve hanelerimize doğalgaz ulaştırılmıştır. Çelebi Mahallesi’nde bulunan 1 nolu Aile Sağlık Merkezi’nin olduğu parsele Sağlıklı Hayat Merkezi projemiz onaylanmış olup ihalesi tamamlanmıştır, mart ayında yapımına başlanacaktır. Urla Devlet Hastanesi bünyesinde Güzelbahçe Semt Polikliniği hayata geçirilmiştir. Yelki Mahallemizde bulunan meydanda 3 hekimli Aile Sağlık Merkezi ve 6 ünite ağız diş sağlığı merkezi olacak şekilde planlaması yapılmış onayı beklenmektedir. Tüm projelerin yakından takipçisiyiz. Biz millete hizmet etmeyi nimet biliriz.’’ dedi. Başkan Saygılı sözlerini şu şekilde sürdürdü, ‘’Ben teşkilatıma güveniyorum. Sizlerin gayretine, dürüstlüğüne, çalışkanlığına güveniyorum. Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla Kadın kollarımız fedakarlıklarıyla Gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle Mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler Öyle ki Güzelbahçe’mizden şerha şerha yayılacak. İzmir’imizin tüm beldelerinde yankı ve yer bulacaktır. Güzelbahçe’de bir bayrak değişimi yaşanacak. Bugüne kadar göstermiş olduğu üstün gayret, çaba ve emeklerinden dolayı İlçe Başkanımız Ali Eşref Demir’e huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyorum. Bayrağı devralarak daha yukarılara taşıyacak olan Halil Durankuş’a da muvaffakiyetler diliyorum.’’ dedi. Konuşmalarından ardından seçime geçildi. Mevcut başkan Ali Eşref Demir’in aday olmadığı kongrede tek aday Halil Durankuş, AK Parti’nin Güzelbahçe’de yeni ilçe başkanı oldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:03 Aliağa’da Öğretmenler Günü kutlandı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen unvanını kabul ettiği tarih olan ‘24 Kasım Öğretmenler Günü’, Aliağa’da düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlandı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz’ün Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan ‘Öğretmenler Günü’ etkinlikleri Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki programla devam etti. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan kutlama programına Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkan Vekili Mesut Öztürk, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Serkan Başaran, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki program İstiklal Marşı’nın okunması, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmenler günü mesajının okunmasıyla başladı. Programda, göreve yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreni gerçekleştirilirken sonrasında öğretmenler adına konuşmayı öğretmen Uğur Gülfidan yaptı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, “Öğretmenler bu topraklarda geleceği inşa eden kahramanlardır” Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz yaptı. Öğretmenliğin bir meslekten çok daha fazlası olduğunu ifade eden Akyüz, “Bugün, hayatımıza dokunan, bize rehberlik eden, düşlerimizi gerçeğe dönüştürmemize yardımcı olan öğretmenlerimizin günü. Tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü yürekten kutluyor ve tüm emekleriniz için teşekkür ediyorum. Öğretmenlik, bir meslekten çok daha fazlasıdır. Bir insanın hayatına dokunmak, ona sadece bilgi değil, aynı zamanda hayatı nasıl anlamlandıracağını öğretmektir. Sizler, bu topraklarda geleceği inşa eden, her bir öğrencinin potansiyelini keşfetmesine katkı sağlayan büyük kahramanlarsınız” dedi. Öğretmen ve öğrencilerden unutulmaz gösteriler Göreve yeni başlayan öğretmenlerin ‘Meslek Yemin Töreni’ sonrası kutlama programı Mehmet Saka İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencileri tarafından sahnelenen “Öğretmen Hayattır” isimli tiyatro gösterisiyle devam etti. Yazar ve yönetmenliğini Aliağa Belediye Tiyatrosu (ALBET) Çocuk Tiyatrosu Eğitmeni Evrim Yaşar’ın yaptığı oyun, seyircilerden büyük alkış aldı. Emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri takdim edildi Programda emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney takdim etti. Emekli öğretmenler adına konuşmayı Yahya Çolak yaptı. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Önder Öztürk ‘Ben Öğretmenim’ isimli şiir dinletisini gerçekleştirdi. Ardından Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmenleri hazırladıkları oratoryo ve ‘Benim Adım Öğretmen’ şarkılarını sundular. Program, çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:52 Meryem Ana Tabiat Parkı Otoparkı gerilimi sürüyor Uzun yıllardır Selçuk Belediyesi tarafından işletilen Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının sözleşme süresinin dolması üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığının belediyeye gönderdiği tahliye tebligatı ilçede tepkiye neden oldu. Selçuk Kent Konseyinin çağrısıyla otoparkta toplanan siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar nöbete başladı. 1997’den itibaren birçok kez kullanım izni uzatılan Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının işletilmesi ile ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı ve Selçuk Belediyesi arasında en son 2018 yılında 5 yıllığına sözleşme tekrar yenilendi. Sürenin 22 Aralık 2023 tarihinde bitmesi üzerine Selçuk Belediyesi, bütçesinin yüzde 60’nı oluşturan otopark gelirlerinin kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çekerek sözleşmeyi yenilemek amacıyla harekete geçti. İddiaya göre, başvurudaki eksik evraklar sebebiyle sözleşme yenilenmedi. Bir yıldır çeşitli platformlarda sürecin olumlu tamamlanması için çaba gösteren Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, geçtiğimiz günlerde bakanlıktan gönderilen tahliye tebligatı üzerine, resmi ve siyasi ilgili tüm kurum ve kişilere çağrıda bulunarak destek istedi. Otoparkta nöbet Selçuk Kent Konseyi bileşenlerinin çağrısıyla Meryem Ana Tabiat Parkında nöbet başlatıldı. Nöbete belediye çalışanları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile ilçe halkı katıldı. Ayrıca, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de nöbete katılarak destek verdi. Selçuk gibi ilçelerde belediyelerin ekonomik döngüsünün sağlanmasının büyük önem taşıdığını belirten Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Selçuk Belediyesinin 600 çalışanından bahsediyoruz. 600 çalışana her ay en az 30 milyon öderken, piyasaya da o parayı sürüyorsunuz demektir. Esnafın da gelirini sağlar belediyeler, tacirin de tarım işçisinin de... Belediyeler, böyle küçük ilçelerde ekonomik döngünün esasını oluşturur. 1970’den beri belediyeye tahsisle birlikte devam eden bir gelirin kesilmesi, net şekilde yasal olarak değil ama ekonomik olarak darbedir.” dedi. Son bir yıldır Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin Selçuk Belediyesinde kalması için gerekli olan her mercii ile görüştüklerini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, “Bizim olanın bizde kalması için yardım istedim. Bir çıkar değil, sadece bize ait olanı istedim. 20 yıl boyunca resmi olarak 1996’da yapılmış olan sözleşme ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere’ sloganıyla gelen ve ne yazık ki 2014’ten 2019’a kadar Selçuk Belediye Başkanlığı koltuğunda bulunan Adalet Kalkınma Partisi, sadece sözleşmeyi 5 yıllık yaptığı gibi bakanlık üzerine bir de cirodan yüzde 10 pay aldı. Nerede ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere?’ Ve şimdi Aralık 2023’te 5 yıllık sürenin dolmasından bu yana Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olduğu için ’geri alacağız’ diye tutturuldu” dedi. Sözleşme imzalanana kadar buradayız Sözleşme imzalanana kadar nöbete devam edeceğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Nöbetimiz başlamıştır. Yarın gelecek olan memurlara, yarın gönderilecek olan şahıslara şimdiden söylüyorum. Selçuk Belediyesinin kapısına kilit vurmaya çalışırken bilin ki biz burada arkamızda gördüğünüz çöp kamyonlarımızla, molozlarımızla, kepçelerimizle, vatandaşlarımızla, belediye başkanıyla, meclis üyeleriyle direniyoruz. Bizim olan bizde kalacak" diye konuştu. Yılda ortalama 150 bine araç Edinilen bilgiye göre, Meryem Ana Tabiat Parkı’nı 2023 yılında yerli ve yabancı 650 bin kişi ziyaret etti. Kurumlar arası krize neden olan 7 bin metre kare büyüklüğündeki otoparka ise 122 bin araç girişi oldu. 2024 yılında bu sayı daha da arttı. Verilere göre, şu ana kadar 700 bine yakın yerli yabancı turist ve otoparka da 150 bine yakın araç girişi gerçekleşti. Yoğun ziyaretçi trafiği çeken otoparkın gelirinin, Selçuk Belediyenin toplam bütçesinin yüzde 60’na yakın olduğu ifade ediliyor.
Seferihisar’da Mandalina Şenliği heyacanı
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:20 Seferihisar’da Mandalina Şenliği heyacanı Seferihisar’da 17 Kasım pazar günü gerçekleşecek olan 24. Seferihisar Mandalina Şenliği, ilçenin en güzel tatlarından olan mandalinayı kutlamak için tüm misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Saat 14.00’te Atatürk Halk Eğitim Merkezi önünden başlayacak kortej yürüyüşüyle start alacak şenlik, Seferihisar Kapalı Pazar Yeri’nde birbirinden renkli etkinliklerle devam edecek. Şenlik kapsamında DJ performansları, jimnastik gösterileri, kral ve kraliçe yarışması, mandalinalı hediyelik eşya ve yemek yarışmaları gibi eğlenceli etkinlikler ziyaretçilere unutulmaz bir gün yaşatacak. Ayrıca en iyi mandalina yarışması ödül töreni ile Seferihisar’ın en kaliteli mandalinaları seçilecek. Bunların yanında Seferihisar halkının her sene heyecanla beklediği kral ve kraliçe yarışması ile birlikte ödül töreni de gerçekleşecek. Üretici ve sivil toplum kuruluşları stantları, gelen misafirlere yöresel ürünleri ve el yapımı ürünleri tanıma fırsatı sunacak. Akşam saatlerinde ise Sembol ve Devrim Seyrek konserleri ile festivalin coşkusu doruğa ulaşacak Başkan Yetişkin’den şenliğe davet Mandalina Şenliği’nin bir kültür mirası olduğunu söyleyen Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, ‘’Seferihisar’ımızın en kıymetli değerlerinden olan mandalinamızın coşkusunu paylaşmak için bu yıl 24. kez düzenlediğimiz Mandalina Şenliği’ne tüm halkımızı ve misafirlerimizi davet etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Mandalina, yalnızca Seferihisar’ın bereketli topraklarında yetişen bir meyve değil; bu toprakların ruhunu, geçmişini ve geleceğini yansıtan bir kültür mirasıdır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da mandalinanın etrafında bir araya gelerek hem ürünümüzü tanıtacağız hem de Seferihisar’ımızın sıcak, samimi atmosferini birlikte paylaşacağız’’ diyerek herkesi şenliğe davet etti.
Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:17 Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti İzmir’de 18 yılı evde olmak üzere toplam 32 yıl diyalize bağımlı bir yaşam süren Cengiz Yelegen, kadavradan yapılan bağışla hem özgürlüğüne hem de yeni bir yaşama kavuştu. Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olan Yelegen, “Kendime çok iyi baktığım, doktorlarımın sözünden çıkmadığım için diyalizli yıllarım çok uzun sürebildi. Şimdi ise 26 yaşıma geri döndüm. Makineli yaşamdan kurtuldum, özgürüm” dedi. İzmir’in Buca ilçesinde annesi Düriye ve babası Celal Yelegen ile birlikte yaşayan 58 yaşındaki Cengiz Yelegen, askere gitmeden önce nefrit (böbrek iltihabı) geçirdi. Asker dönüşü yüksek tansiyon şikayeti yaşayan talihsiz adam, 1992 yılının sonlarına doğru rahatsızlandı. O yıla kadar Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Yelegen, daha iyi tedavi imkanları olduğu gerekçesiyle ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Burada kendisine ‘böbreklerinin tamamen iflas ettiği’ söylenen Yelegen, diyalize başladı ve 14 yıl boyunca çeşitli merkezlerde haftanın üç günü diyalize bağlandı. 14 yılın sonunda ise Türkiye’de evde diyaliz uygulaması için adımlar atılmaya başlanınca, bu uygulamanın ilk hastası oldu. 8 aylık eğitimden sonra evde diyalize girmeye başlayan Yelegen, bu şekilde 18 yıl geçirdi. İlk diyalize girdiği yıllarda hepatiti olduğu için nakil olmaktan korkan Yelegen geçen yıl doktorunun ‘tıbbın çok ilerlediğini’ söyleyip ‘böbrek nakli’ önermesi üzerine korkularını geride bıraktı ve nakil için Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Uygun canlı vericisi olmayan Yelegen yaklaşık 11 ay önce kadavra listesine adını yazdırdı. Umudu yoktu Bağış çıkacağı umudu olmayan Yelegen’in, 18 Ekim’de nakil için çağrılan adaylar arasında en uygun hasta olduğu belirlendi. 32 yıllık diyaliz hastası, Uzm. Dr. Işık Özgü başkanlığında Uzm. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Uzm. Dr. Gökhan Ekin ve Doç. Dr. Mert Akan’dan oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen nakil sonrası Yelegen, sağlığına kavuşarak makineye bağlı olmaktan kurtuldu. “Şimdi çok iyiyim, 26 yaşıma geri döndüm” Tedavi için göç ettikleri İzmir’de babasıyla birlikte bir elektrikçi dükkanı işleten Yelegen, hastalığı yüzünden yaptığı evlilik planından vazgeçtiğini belirterek şunları kaydetti: “Diyalize girdiğim ilk yıllarda Türkiye’de böbrek nakli bu kadar ileri değildi. Hepatit nedeniyle ‘risk olur, gençsin’ dediler. Organ reddi yaşamış hasta gördüm, korktum. 14 yıl çeşitli merkezlerde diyaliz gördüm. 2006 yılında doktorum evde diyaliz uygulamasından söz etti. Böyle bir şey benim hayalimdi, hemen kabul ettim. Eğitim aldım, sonrasında 18 yıl boyunca gün aşırı evde sabaha kadar makineye bağlandım. Geçen yıl bir diyaliz merkezi doktoru böbrek nakli olmamı önerdi. Ben riskten bahsedince, doktorum da ‘tıbbın ilerlediğini, riskin her yerde olduğunu, sokağa çıktığında bile insanın başına bir şey gelebileceğini’ söyledi. Nakil olmaya o an karar verdim. Bir yıl bile beklemeden bağış çıktı. Nakil oldum ve şimdi çok iyiyim. 26 yaşıma geri döndüm, çok mutluyum. Hala rüyada gibiyim, makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Hayatım değişti. Bu organı kim bağışladıysa Allah razı olsun.” “Bir günlük bile program yapamıyordum” “Bunca yıl kabullendiğim için diyalize dayanabildim. Annem de çok titizdi, bana çok iyi baktı. Ben de kendime iyi baktım” diyen Yelegen, “Fazla sıvı almamamız gerekiyor. Doktorların her sözünü dinledim. Çok isyan eden diyaliz hastaları gördüm. Kabullenirsen iyi oluyorsun. Diyaliz yüzünden bir günlük tatil programı bile yapamıyordum. Fakat şimdi özgürüm ve ilk yapacağım iş memleketime gidip 15-20 gün tatil yapmak olacak” açıklamalarında bulundu. “Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçmiş” Hastası ve diyaliz süresi sonrası nakil konusunda bilgi veren Acıbadem Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, özellikle hepatit C tedavisinde yeni ilaçlar sayesinde çok gelişme kaydedildiğini, eskiye göre çekincelerin çoğunun ortadan kalktığını, ağır karaciğer hastası olmadıkça nakil olmaya hiçbir engelin bulunmadığını söyledi. Sözlerini sürdüren Doç. Dr. Ok, şöyle konuştu: “Cengiz Bey 32 yıldır diyalize giren bir hasta, çok uzun bir süre ve nadir görülen bir durum. Türkiye’de 30 yılı aşkın kaç tane diyaliz hastası var bilmiyorum. Erken yaşlarda diyalizle tanışmış, bütün hayatını diyalizle geçirmiş. Bu kadar yıl sonra her şeye rağmen biz ona nakil yapabildik. Onun için çok özel bir nakil oldu. Uzun diyaliz süresi çok önemli. Çünkü diyalizde hastalar hem yaşam şanslarını yitirme hem de kalp hastalıkları gibi çok büyük problemlerle karşılaşabilmekte. Cengiz Bey’in bu kadar yıldır sürdürebilmesi de iyi bir tedavi şekline, ev diyalizine bağlı.” “Hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli” Cengiz Yelegen’in, Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olması sebebiyle, hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olan bu diyaliz yöntemiyle devam ettirdiğini belirten Doç. Dr. Ok, “Hasta gayet iyi. Burada hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli. Uzun zaman geçti gibi düşünmemek lazım. Elbette ki diyaliz süresini çok uzatmadan bir an önce nakil olması herkes için çok sağlıklı bir şey. Kendine iyi baktığı, uygun bir diyalize devam ettiği taktirde birçok hasta nakil olabiliyor” diye konuştu.
Altınordulu oyuncular, Karaköprü maçında 3 puan istiyor
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:08 Altınordulu oyuncular, Karaköprü maçında 3 puan istiyor Altınordu’da takım kaptanı Eren Tokat ve genç futbolculardan Ege Arslan, hafta sonu Karaköprü Belediye Spor maçını kazanmak istediklerini söyledi. Altınordu, TFF 2. Lig Beyaz Grup’taki 12. hafta mücadelesinde Karaköprü Belediye Spor ile karşı karşıya gelecek. Deplasmanda oynanacak müsabaka 16 Kasım Cumartesi günü oynanacak. İzmir ekibi, zorlu karşılaşmanın hazırlıklarını Torbalı Metin Oktay Yerleşkesinde gerçekleştirdiği antrenmanlarla sürdürmeye devam ediyor. Takım kaptanı Eren Tokat ve genç oyunculardan Ege Arslan, karşılaşmaya dair önemli açıklamalarda bulundu. İzmir derbisinde Altay’ı mağlup ettikleri için mutlu olduklarını ifade eden Tokat, “Sahamızda iyi oynuyoruz ve İzmir derbisinde Altay’ı mağlup ettik. Bu galibiyetten dolayı tüm takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum. İlk yarının kalan 6 maçını da kazanıp ilk yarıyı en üst sırada tamamlamak istiyoruz” dedi. Batman Petrol Spor ile oynanan maçta yaptıkları hatayı bu defa yapmayacaklarını dile getiren tecrübeli oyuncu, “Bu sefer yine bir başka Güneydoğu deplasmanına gidiyoruz. Bir önceki deplasmandaki hataları yapmayacağız. Kazanarak döneceğiz. Takım olarak birbirimize inancımız tam” diye konuştu. Ege Arslan: “Üç puanla İzmir’e dönmek istiyoruz” Genç oyunculardan Ege Arslan da “Haftayı İzmir derbisini kazanarak kapattık ve zirve takibini sürdürüyoruz. Hafta sonu Karaköprü maçını kazanıp, İzmir’e üç puanla dönmeyi hedefliyoruz. Takım olarak bizler antrenmanlarda çok çalışıyoruz. Şanlıurfa deplasmanından galibiyetle ayrılmak istiyoruz” dedi.
Gayrimenkul sektörü İZTO’da buluştu
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:35 Gayrimenkul sektörü İZTO’da buluştu İzmir’de faaliyet gösteren 150’ye yakın gayrimenkul sektörü temsilcisi İzmir Ticaret Odasında bir araya gelerek sektördeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. İzmir Ticaret Odası tarafından hazırlanan ticari gayrimenkul piyasası hakkında değerlendirme raporunun katılımcılarla paylaşıldığı toplantıda, İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endekslerinin, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 62 oranında arttığı belirtildi. Toplantıda ayrıca, İzmir’de son 5 yılda iş yeri metrekare değeri değişiminin en çok Bayraklı, Karşıyaka ve Güzelbahçe’de görüldüğü ifade edildi. Ticari Gayrimenkul Bilgilendirme Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Meclis Üyeleri Dilek Katal, Dilek Güleroğlu, 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Üyesi Mesut Yılmaz Gazioğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ile üyelerin katılımıyla İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Kahraman: "Ticari gayrimenkul piyasası ekonomik büyümeyi teşvik ediyor" Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, ticari gayrimenkul piyasasının iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Ekonomik büyüme, tüketici güveni ve istihdam oranları gibi faktörleri doğrudan yansıtan ticari gayrimenkul piyasası, bu özelliğiyle genel ekonomik durum ile ilgili önemli ipuçları sunuyor. Aynı zamanda, yerel pazarların gelişimine katkıda bulunarak yeni iş yerleri ve perakende alanları sağlayarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor” dedi. İş birlikleri önem taşıyor Kahraman sözlerine şöyle devam etti: “Sektörün geleceğini şekillendirecek ana trendlere uyum sağlamak amacıyla geliştirilecek stratejilere odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. Piyasanın dinamiklerini anlamak ve fırsatları değerlendirmek için bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulunmanın ve iş birliği yapmanın büyük önem taşıdığı kanaatindeyiz” Alanında uzman isimler konuşma yaptı Açılış konuşmasının ardından 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Gülçin Okay’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıda; İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adnan Bozbay, Danışman ve Yeminli Mali Müşavir Ersun Bayraktaroğlu, CCIM İstanbul Bölge Direktörü Yusuf Murat Genç ile DEK Girişim Ticari Gayrimenkul Danışmanı Murat Çolak birer konuşma gerçekleştirdi. Mevzuattaki gelişmeler hakkında bilgi verildi 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Gülçin Okay; EİDS (Elektronik İlan Doğrulama Sistemi) sisteminin uygulamaya başlayacağını, ayrıca kira kontratlarının e-devlet üzerinden yapılacağını hatırlatırken, Yeminli Mali Müşavir, Danışman Mustafa Ersun Bayraktaroğlu; ticari gayrimenkul sisteminde vergilendirmeyi aktardığı sunumunda, ticari gayrimenkulden elde edilecek gelirlerin vergilemeye tabi tutulması kapsamında kira gelirleri ve alım-satım kazançlarına dair bilgilendirmelerde bulundu. Değer değişimi en çok bayraklı, karşıyaka ve güzelbahçe’de İzmir Ticaret Odası 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu Meclis Üyesi Adnan Bozbay, T.C. Merkez Bankası, Tapusor ve Endeksa verilerine dayandırdığı sunumunda; ticari gayrimenkul fiyat istatistiklerini Türkiye ve İzmir özelinde değerlendirdi. Bozbay, 2021 Mart ayından itibaren pandemi sonrası normalleşmeye dönüşün başlamasıyla birlikte, hem konut hem de ticari gayrimenkul fiyatlarının önemli ölçüde arttığını; 2023’ün üçüncü ayında ise faizlerin artmasıyla birlikte fiyat artış hızının düştüğünü; bu düşüşün sebebinin sadece faizlerin artması olmadığını, aynı zamanda yatırımcı profilinin de bu düşüşte etkili olduğunu belirtti. Bu kapsamda İzmir’in demografik verilerini değerlendiren Bozbay, İzmir’de son 5 yılda iş yeri metrekare değeri değişiminin en çok Bayraklı, Karşıyaka ve Güzelbahçe’de görüldüğünü belirtti. Bireysel çalışmalar dikkatle yürütülmeli CCIM (Certified Commercial Investment Member) İstanbul Bölge Direktörü Yusuf Murat Genç gerçekleştirmiş olduğu sunumda, 1997 yılında Amerika’da kurulan CCIM Enstitüsünün hedeflerinin; gayrimenkul talebini belirlemek ve talebe göre arzın büyüklüğünü tespit etmek, finansal okur-yazarlık, oluşabilecek risklere göre alternatif planlar yapmak, finans piyasalarının dilini ticarete uyumlamak olduğunu belirtti. DEK Girişim Ticari Gayrimenkul Danışmanı Murat Çolak ise endüstriyel gayrimenkule ilişkin sunumunda; ticari gayrimenkul konusunda bireysel portfoyün önemli olduğunu ve bireysel çalışmaların ülkedeki genel şartlardan bağımsız olarak dikkatle yürütülmesi gerektiğini vurguladı. İZTO’nun hazırladığı değerlendirme raporu paylaşıldı Toplantıda ayrıca İzmir Ticaret Odası tarafından hazırlanan ticari gayrimenkul piyasası hakkında değerlendirme raporu katılımcılarla paylaşıldı. Raporda; üç büyük ildeki gelişmeler değerlendirilerek, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endekslerinin, 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, sırasıyla yüzde 3, 11,1 ve 5,9 oranlarında artış gösterdiği belirtildi. Endeks değerlerinin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 51,5, 72,1 ve 62 oranlarında arttığı vurgulandı.
Diyabet artış hızımız dünya ortalamasının üç katı
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:16 Diyabet artış hızımız dünya ortalamasının üç katı Dr. Öğr. Üyesi ve Biomühendis Ece Yıldız Öztürk, ülkemizde diyabetli sayısının 10 milyonun üzerinde olduğunu ve bu sayının her geçen yıl arttığını ancak bu artışın doğru beslenme ile azalabileceğini söyledi. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, diyabetin önlenmesinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmenin önemli olduğunu; karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde tüketmek gerektiğini belirtti. Diyabete karşı sağlıklı beslenme önerilerinde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, “Karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde almak önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve düşük yağlı süt ürünleri içeren bir diyet tercih edilmeli. Beyaz ekmek ve un yerine tam tahıllı ürünler (tam buğday ekmeği, bulgur, esmer pirinç) tüketilmeli” dedi. Geçtiğimiz günlerde Erasmus Personel Hareketliliği Programı kapsamında Belçika’nın Geel şehrindeki Thomas More Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden davet alarak, “Diyabet” temalı yaz okulunda uluslararası öğrencilere "Diyabet Yönetimindeki İnovatif, İleri, Güncel Biyomühendislik Uygulamaları" konusunda dersler veren Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, Türkiye’de diyabet prevalansının (görülme sıklığı) artış hızının dünya ortalamasının üç, Avrupa ortalamasının dört katı olduğunu belirterek, “Diyabet, 2000 yılından bu yana tüm dünyada yüzde 70 artış gösterdiği için 2019 yılında en çok ölüme neden olan hastalıklar sıralamasında 10. sıraya girdi. Özellikle erkeklerde 2000-2019 yılları arasında diyabete bağlı ölümlerde yüzde 80 artış kaydedilmiştir” dedi. Tip 2 diyabet çocuklarda da görülüyor Diyabetin global açıdan çok büyük bir sorun haline geldiğini ve ülkemizde de bir halk sağlığı sorunu olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk şu bilgileri verdi: “Diyabetin başlıca sebepleri arasında obezite, hareketsizlik, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler yer alıyor. Özellikle büyük şehirlerde fast food tüketimi ve fiziksel aktivite eksikliği bu durumu daha da kötüleştiriyor. Türkiye’de 10 yıl ara ile Tip 2 diyabet yaygınlığı yüzde 7,5’tan yüzde 13,5’a çıktığı saptanmıştır. Tip 2 diyabetin görülme sıklığı genellikle 40 yaş ve üstü dönemde görülürken; artık çocukluk yaşlarında da çok sık görülmeye başlanmıştır. Tip 2 diyabet gelişimini engellemek veya geciktirmek elimizdedir. Sağlıklı ve dengeli beslenme, her gün 1 saat kadar kardiyo-egzersiz yapmak, sağlıklı kiloyu korumak gibi yaşam ve beslenme tarzı değişiklikleri, stres yönetimi, yeterli ve düzenli uyku, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların bırakılması özellikle Tip 2 diyabet üzerinde önleyici veya geciktirici etkide olabilmektedir.” Dengeli beslenme Diyabetin önlenmesinde doğru beslenme ile ilgili önerilerde bulunan Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk şunları söyledi: “Karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde almak önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve düşük yağlı süt ürünleri içeren bir diyet tercih edilmelidir. Beyaz ekmek ve un yerine tam tahıllı ürünler (tam buğday ekmeği, bulgur, esmer pirinç) tercih edilmelidir. Tam tahıllar, lif açısından zengindir ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Sebzeler, meyveler, baklagiller ve kuruyemişler yüksek lif içerir. Lif, sindirimi yavaşlatarak kan şekerinin yükselmesini engeller. Rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan (hazır atıştırmalıklar, şekerli içecekler) uzak durulmalıdır. Bu gıdalar hızlı kan şekeri artışlarına neden olabilir. Kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri ve işlenmiş gıdalardaki doymuş ve trans yağlar sınırlandırılmalıdır. Bunun yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Öğünlerin düzenli aralıklarla tüketilmesi, kan şekeri düzeylerinin stabil kalmasına yardımcı olur. Ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar (meyve, yoğurt, kuruyemiş) tercih edilmelidir. Yeterli miktarda su içmek, metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olur. Günde en az 8-10 bardak su önerilmektedir.” Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, son olarak tüm bu beslenme alışkanlıklarının, diyabetin önlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra genel sağlık ve zindeliği de artıracağını vurguladı
Jeotermal yatırımlara ’stratejik teşvik’ talebi
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:10 Jeotermal yatırımlara ’stratejik teşvik’ talebi Türk jeotermal enerji sektörünü çatısı altında buluşturan Jeotermal Enerji Derneği (JED), bu alanda yapılacak enerji yatırımlarına stratejik yatırım teşviği verilmesini talep etti. Dünyanın önde gelen jeotermal ülkelerinden olan Türkiye’nin, bu alanda keşfi yapılmış kaynak potansiyelinin sadece yüzde 11’ini kullanabildiğine işaret eden JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, sektör olarak jeotermal enerji yatırımlarının stratejik yatırım teşviği kapsamına alınmasını talep ettiklerini belirtti. Sondajda finansal yük ve risk tamamen yatırımcıda 2012 yılında mevzuata giren ’Stratejik Yatırım’ tanımlamasının, ülkenin ihtiyaç duyduğu ve net ithalatçı olduğu ürünlerin yerli kaynaklar ile üretilmesinin önünü açtığını söyleyen Kındap, “Bugüne kadar son derece verimli şekilde işleyen ve muazzam eserlerin ülkeye kazandırılmasında kritik işlev yüklenen ‘stratejik yatırım’ tanımlamasına jeotermal enerji yatırımlarının da dâhil edilmesini talep ediyoruz. Bastığımız her yerin altında bulunan, kaynağın tamamı bizde olan, dışa bağımlılığı olmayan, ülkemizin her yerinde var olan ve Türk halkının ortak refahına hizmet eden daha yerli ve daha milli bir enerji kaynağımız bulunmuyor.” dedi. Jeotermal enerji kaynaklarının, diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılaştırıldığında süreklilik ve arz bakımından kesintisiz ve güvenilir olduğunu kaydeden JED Başkanı Kındap, dünyadaki değişen dengeler açısından sıklıkla altı çizilen bu kavramların, ülkemizde yaygın olarak bulunan temiz bir kaynak ile karşılanabilmesinin büyük bir şans olduğunu söyledi. Petrol aramak için yapılan sondaj ile teknik açıdan farkı olmayan jeotermal sondajlarda tüm finansal yük ve riskin yatırımcının üzerinde olduğunu anımsatan Kındap, bu yatırımlarının stratejik yatırım kapsamına alınarak teşvik edilmesi ile diğer yenilenebilir kaynaklara göre çok daha yüksek olan yatırım maliyetlerin bir nebze iyileştirilebileceğine dikkat çekti. “Türkiye enerji ihracatçısı ülke konumuna yükselebilir” Türkiye’de halen 1700 Megavat (MW) seviyesinde olan jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünün, birkaç yıl içerisinde 5 bin MW seviyesine taşınmasının mümkün olduğuna değinen Ali Kındap, bu santrallerin mevsim koşullarından etkilenmeden 7 gün 24 saat baz yük konumunda temiz enerji ürettiğini hatırlattı. Türkiye’de faaliyet gösteren 63 jeotermal elektrik santralinin dünyada kabul gören en çevreci üretim teknolojilerine sahip olduğunu vurgulayan Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: “Jeotermal enerji yatırımları, Türkiye’nin sahibi olduğu kaynağı Türk halkının refahına sunduğu için özgün birer yerlileştirme projesidir. Türk jeotermal enerji sektörü olarak bu projeleri tamamıyla kendi sermayemiz, işgücümüz ve teknolojimiz ile dünyayı şaşırtan bir başarıyla ve hızla devreye alıyoruz. Ülkemizin bu sonsuz varlıktan daha fazla yararlanması ve değer yaratması için çalışıyoruz. Türkiye bir enerji ülkesidir. Temiz enerji kaynaklarına daha fazla önem vererek, destekleyerek, teşvik ederek, devreye alarak bugün hayal gibi görünen ‘enerji ihracatçısı ülke’ olma seviyesine rahatlıkla yükselebilecek bir ülkedir. Sonsuz bir enerji kaynağı olan jeotermali milletimizin ortak refahına hizmet eder noktaya taşıyarak, dünya sıralamasındaki dördüncülüğümüzü açık ara liderliğe taşıyabiliriz. Türk jeotermal sektörü olarak yatırımcılarımız, mühendislik birikimimiz, insan kaynağımız ve finansman gücümüz ile bu büyük vizyonun ateşleyicisi olmaya hazırız.”
Başkan Erkan Özkan ayağının tozuyla Ankara’da
13 Kasım 2024 Çarşamba - 15:38 Başkan Erkan Özkan ayağının tozuyla Ankara’da İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Erkan Özkan, göreve başlamasının ardından esnafın karşılaştığı sorunlara çözüm aramak için hızla çalışmalara başladı. İzmir Esnaf Odaları Birliği Başkan Vekili Necdet Heppekcan, Servis Araçları Odası Başkanı Erdem Mert ve Birlik Genel Koordinatörü Alpay Kılıçkaya ile birlikte Ankara’ya giden Özkan, AK Parti Genel Merkezi’nde ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Mehmet Yiğiner ile önemli temaslarda bulundu. Mülkiyet Yasası ve korsan taşımacılık gündemde Ankara’daki ilk ziyaretini AK Parti Genel Merkezi’ne gerçekleştiren Erkan Özkan ve beraberindeki heyet, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile bir araya geldi. Görüşmede, TBMM komisyonlarına sunulan mülkiyet yasası taslağı ve korsan taşımacılıkla mücadele konuları ele alındı. İzmir’den gelen heyet, esnafın mülkiyet haklarına yönelik sorunları dile getirerek, yasa taslağının esnafın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, korsan taşımacılıkla mücadelede etkin düzenlemeler yapılmasının esnaf açısından kritik bir konu olduğu ifade edildi. Esnafın hakları için yeni adımlar atılıyor Ziyarette, esnafın mülkiyet haklarını koruyacak düzenlemelerin, esnafın taleplerine uygun şekilde geliştirilmesi konusunda mutabık kalındı. Başkan Erkan Özkan, esnafın mülkiyet haklarının korunmasının önemli bir adım olduğunu belirterek, bu çalışmanın İzmir’deki şoför esnafına daha iyi hizmet koşulları sağlayacağına dikkat çekti. Erkan Özkan, “İzmir esnafının hakkını savunmaya devam edeceğiz ve bu tür ziyaretlerle taleplerimizi her platformda dile getireceğiz” dedi. Korsan taşımacılıkla mücadelede yeni düzenlemeler AK Parti Genel Merkezi’ndeki toplantıda korsan taşımacılıkla mücadelede daha etkili çözümler geliştirilmesi konusundaki öneriler de masaya yatırıldı. Korsan taşımacılığın neden olduğu haksız rekabetin önlenmesi, esnafın kazancının korunması ve yasal haklarının korunması için yapılacak düzenlemeler detaylandırıldı. Başkan Erkan Özkan, bu düzenlemelerin esnafın kazancını korumak adına elzem olduğunu belirterek, “Korsan taşımacılıkla mücadelede kararlı adımlar atılması gerekiyor,” ifadesini kullandı. Federasyon Başkanı Mehmet Yiğiner ile görüşme Bu ziyaretin ardından Başkan Erkan Özkan, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Mehmet Yiğiner’i makamında ziyaret etti. AK Parti Genel Merkezi’ndeki görüşmenin detaylarını Federasyon Başkanı Yiğiner ile paylaşan Erkan Özkan, esnafın taleplerini ve çözüm önerilerini aktardı. Yiğiner ile yapılan bu görüşmede de, mülkiyet yasası ve korsan taşımacılıkla mücadelede izlenecek yol haritası üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Esnaf için çözüm önerileri ve yeni düzenlemeler yolda Ankara’daki temaslarını başarıyla tamamlayan Başkan Erkan Özkan, İzmir’deki şoför esnafının daha iyi koşullarda hizmet verebilmesi için kapsamlı çalışmalar yapıldığını belirtti. Erkan Özkan, esnafın haklarını savunmaya yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi için adımlar atmaya devam edeceklerini ifade ederek, bu tür ziyaretlerin süreceğini kaydetti.
İzmir’deki elektrik faciasının 3 gün sürecek karar duruşması başladı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 12:07 İzmir’deki elektrik faciasının 3 gün sürecek karar duruşması başladı İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 3 günlük karar duruşmalarının ilki bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Mahkemede ifadeler alınmaya başladı. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın, 3 gün sürecek karar duruşmasının ilki bugün görülmeye başladı. İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 13-14-15 Kasım tarihlerinde 3 gün üst üste düzenlenecek olan davalarda karar açıklanacak. Başlayan duruşmada sanıkların ifadeleri de alınmaya başladı. Özge Ceren’in babası: "Gereken cezayı vereceklerine inanıyorum" Duruşma öncesi açıklama yapan Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi, "Kızım Özge Ceren zincirleme ihmaller sonucu katledilmeseydi tıp fakültesini bitirip doktor olacaktı ve yüzlerce insanın hayatını kurtaracaktı. Olayın sorumluları suçu birbirine atarak kurtulmaya çalışıyorlar. Türk adaletine güveniyorum, gereken cezayı vereceklerine inanıyorum" dedi. Avukat Sarıçiçek: "Adalete olan güvenimiz tam" Ailenin avukatı Ayşe Sarıçiçek ise, "Ölümden sonra alınan tedbirler ölen kişileri geri getirmeyecektir. Biz bu davada pisi pisine giden iki hayatın ölümünde kusurlu bulunan tüm sanıkların alabilecekleri en üst cezadan ceza almalarını istiyoruz ki bu dava başka ölümlere de sebep olmasın. Biz elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Adalete olan güvenimiz tam" sözlerine yer verdi.
Bayraklı’da kadınlar ’Ben de varım’ diyor
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:54 Bayraklı’da kadınlar ’Ben de varım’ diyor Bayraklı Belediyesi ve Türk Kadınlar Birliği iş birliğiyle hayata geçirilen “Ben de Varım” başlıklı eğitim programı, Onur Mahallesi Atatürk Açık Hava Tiyatrosu ve Kültür Merkezi’nde başladı. Her yaştan kadının katıldığı eğitimlerde, katılımcılara içsel motivasyonlarını artırıp duygusal farkındalık kazanarak hem özel hem de sosyal hayatta daha güçlü bireyler olmanın yöntemleri anlatılıyor. Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, kadınların sosyal, psikolojik ve kişisel gelişimlerine katkı sunmak amacıyla önemli bir projeye imza attı. Türk Kadınlar Birliği iş birliğiyle Onur Mahallesi Atatürk Açık Hava Tiyatrosu ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, kadınlar kendilerini tanıma, güçlü yönlerini keşfetme ve duygusal farkındalıklarını artırma fırsatı buldu. Kişisel gelişim uzmanları ve psikologların rehberliğinde gerçekleştirilen eğitimlerde; stresle başa çıkma, duygu yönetimi ve etkili iletişim becerilerini geliştirme gibi konularda katılımcılara destek verildi. Eğitimde kadınların yalnızca özel hayatlarında değil, toplumsal yaşamda da daha aktif bireyler olmaları ve özgüven kazanmaları amaçlandı. Eğitim programına katılmak ve detaylı bilgi almak isteyen kadınlar, Bayraklı Belediyesi Semt Merkezleri ve Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ile iletişime geçebiliyor. Ayrıca 0232 477 20 00 numaralı telefon numarasından 2711 ve 2806 tuşlanarak dahili hatlardan da başvuru yapılabiliyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Hayatın her alanında kadınları desteklemek, özgüvenlerini artıracak, toplumsal hayata katılımlarını daha da güçlendirecek işler yapmayı önemsiyoruz. Bu kapsamda Türk Kadınlar Birliği ile gerçekleştirdiğimiz bu proje, kadınların hayatlarına dokunarak onlara pozitif bir katkı sunacak. Hayatın her kademesinde ‘Ben de varım’ diyen güçlü kadınlar görmek en büyük hedefimiz" dedi.