Yerel Haberler
İstanbul
Vodafone Sigorta ve Metlife’tan yeni iş birliği 26 Kasım 2024 Salı - 10:36:46 Vodafone Sigorta, MetLife ile yeni bir iş birliğine imza attı. Yapılan anlaşma kapsamında MetLife, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürünlerini Vodafone Sigorta müşterilerine dijital ortamda sunuyor. Vodafone, Türkiye’nin önde gelen ferdi kaza, hayat, tamamlayıcı sağlık sigortaları ve bireysel emeklilik şirketlerinden MetLife Emeklilik ve Hayat A.Ş. ile yeni bir iş birliğine imza attı. Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. çatısı altında hayata geçirilen anlaşma kapsamında, MetLife, Vodafone Sigorta müşterilerinin, Vodafone Sigorta’nın yeni internet sitesi (vodafonesigorta.com.tr) üzerinden kullanıcı dostu bir deneyimle Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürünlerini satın alabilmesini sağlayacak. Müşteriler, ayrıca MetLife’ın 0-18 yaş arası katılımcılara yönelik tasarladığı “İlk BES’im” veya TSS ürünlerini aileleri için satın alabilecek. Vodafone Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Aysal, şunları söyledi: “Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri ile sigorta pazarının dijitalleşmesine katkıda bulunmayı ve müşterilerimize dijital ortamda ayrıcalıklı sigorta teklifleri sunmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, müşteri içgörüleri doğrultusunda, güvenilir sigorta sağlayıcılarının müşteri ihtiyaçlarına cevap verebildiği ürünlerin satışına aracılık ediyoruz. Bu ürünleri dijital servislerimizle entegre ederek, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları anlarda doğru sigorta ürünleriyle buluşmasını sağlıyoruz. Vodafone Sigorta’nın yeni internet sitesi üzerinden Türkiye’deki en iyi sigorta şirketleriyle çalışarak müşterilerimizin sigorta ihtiyaçlarını tek noktadan karşılamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2021 yılından beri birlikte çalıştığımız MetLife ile iş birliğimizi geliştirmekten memnuniyet duyuyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu güvencelere uçtan uca bir dijital deneyimle erişebilmesi için çalışmaya devam edeceğiz.” MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven ise şöyle konuştu: “Müşterilerimizi işimizin odak noktasına alan bir kurum olarak, değişen ihtiyaç ve beklentilere en iyi şekilde yanıt vermek için dijitalleşmenin sunduğu fırsatları değerlendirerek projelerimizi tasarlıyoruz. Vodafone müşterilerine sunduğumuz ‘CepFaturam Güvende Sigortası’nın ardından Vodafone ile olan başarılı iş birliğimizi bir adım daha ileriye taşımaya karar verdik. Bu anlaşma kapsamında, katılımcılarımızın emeklilik dönemleri için birikim yapmalarını teşvik ettiğimiz ‘BES’ ve müşterilerimizin sağlık ihtiyaçlarına yanıt vermenin yanı sıra birbirinden değerli ek hizmetlerle yaşam kalitelerini koruma imkânı sunduğumuz ‘TSS’ ürünlerimizi Vodafone Sigorta internet sitesi üzerinden Vodafone Sigorta müşterilerine sunarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Yeni iş birliğimizin her iki taraf için de hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”
26 Kasım 2024 Salı - 10:34 Yenidoğan çetesi davasının görülmesine 7’nci gününde devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Bugün görülecek olan celsede tutuksuz sanıkların savunma yapacağı öğrenildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
26 Kasım 2024 Salı - 10:34 Başakşehir’de hedef mutlak galibiyet Başakşehir, UEFA Konferans Ligi’nde ilk 3 maçında 1 puan toplarken, 4. haftada konuk edeceği Petrocub karşısında yeni lig formatındaki ilk 3 puanını elde etmeyi hedefliyor. Başakşehir, UEFA Konferans Ligi 4. haftasında yarın Moldova ekibi Petrocub ile saat 18.30’da Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda karşı karşıya gelecek. Turuncu-lacivertliler, UEFA Konferans Ligi’nde oynadığı ilk 3 maçta 2 mağlubiyet, 1 beraberlik alarak 1 puan toplarken, Moldova temsilcisi karşısında yeni lig formatında ilk 3 puanını elde etmek istiyor. Başakşehir, 9 maçtır kazanamıyor Başakşehir, sezona iyi başlamasına rağmen son haftalarda üst üste yaşadığı puan kayıplarıyla birlikte kötü gidişatını sürdürüyor. Turuncu-lacivertliler, 6’sı Süper Lig, 3’ü Konferans Ligi’nde olmak üzere oynadığı son 9 resmi müsabakada 5 mağlubiyet, 4 beraberlik yaşadı. Sırasıyla Kayserispor, Eyüpspor, Kopenhag ve Beşiktaş ile berabere kalan İstanbul ekibi, Rapid Wien, Trabzonspor, Celje, Konyaspor ve Gaziantep müsabakalarında ise sahadan puansız ayrıldı. Kupa 3’te 12. randevu Başakşehir, UEFA Konferans Lig’inde grup formatında ilk kez mücadele ettiği 2022-2023 sezonunda 4 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 1 beraberlik alarak topladığı 13 puanla grubu ilk sırada tamamlamış ve son 16 turuna kalmaya hak kazanmıştı. Avrupa kupalarında elde ettiği en iyi derece olan son 16 turunda turnuvaya veda eden Başakşehir, bu sezon ilk kez düzenlenmeye başlanılan lig formatında ise 2 mağlubiyet, 1 beraberlik aldı. Turuncu-lacivertliler, Konferans Ligi’nde toplamda oynadığı 11 maçta 4 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 3 beraberlik elde etti. İstanbul ekibi, Petrocub maçıyla birlikte Konferans Ligi’nde 12. randevusuna çıkacak. Petrocub ligde 3. sırada Petrocub, bu sezon Avrupa kupalarına UEFA Şampiyonlar Ligi 1. eleme turundan başladı. Moldova ekibi, bu turda Ordabays’ı 0-0 ve 1-0’lık skorlar sonucu eleyerek, 2. turda ise APOEL Nikosia’ya 1-0 ve 1-1’lik sonuçların ardından elendi. Yoluna Avrupa Ligi 3. turdan devam eden Petrocub, The New Saints’i 1-0 ve 0-0’lık sonuçların ardından bir üst tura çıkarak, play-off turunda Ludogorets’e 4-0 ve 2-1 mağlup oldu. Bu sonucun ardından UEFA Konferans Ligi’nde mücadele etme hakkı elde eden Moldova temsilcisi, yeni lig formatında sırasıyla Patos’a 4-1, Jagiellonia’ya 2-0 ve Rapid Wien’e 3-0 mağlup oldu ve henüz puanla tanışamadı. Petrocub, Moldova Ligi’nde ise geride kalan 14 haftada 6 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet sonucunda topladığı 23 puanla üçüncü sırada yer alıyor. Ligde son olarak geçtiğimiz Cumartesi günü Zimbru Chisinau’ya konuk olan Petrocub, sahadan 1-0’lık yenilgiyle ayrıldı. Genc Nuza düdük çalacak Kopenhag - Başakşehir mücadelesinde Kosova Futbol Federasyonu’ndan Genc Nuza düdük çalacak. Nuza’nın yardımcılıklarını Fatlum Berişa ve Bujar Selimaj yapacak. Mücadelenin dördüncü hakemi ise Eridon Podvorica olacak. Müsabakada VAR koltuğunda Dardan Çaka, AVAR’da da Visar Kastrati oturacak.
Kurulan şirket sayısı yüzde 12,2 azaldı
22 Kasım 2024 Cuma - 13:52 Kurulan şirket sayısı yüzde 12,2 azaldı 2024’ün ilk 10 ayında kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,2 azaldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2024 yılı Ekim ayı kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. 2024’ün ilk 10 ayında, 2023’ün ilk 10 ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 12,2 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 20,8 kurulan kooperatif sayısı yüzde 15 azaldı. 2024’ün ilk 10 ayında, 2023’ün ilk 10 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 21,2 kapanan kooperatif sayısı yüzde 0,3 artmış olup, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 32,7 azalış oldu. Kurulan şirket sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,8 azalış oldu Ekim 2024’te, Ekim 2023’e göre kurulan şirket sayısı yüzde 2,8 kurulan kooperatif sayısı yüzde 26,3 azalmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 10,1 arttı. Ekim 2024’te, kapanan şirket sayısı 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 8,6 kapanan kooperatif sayısı yüzde 7,1 oranında artmış olup kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 6,8 azalış oldu. Ekim 2024’te kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 5,5 artış oldu Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 5,5 oranında artmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 7,2 kurulan kooperatif sayısı yüzde 4,8 oranında azaldı. Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısı yüzde 13,2 kapanan kooperatif sayısı yüzde 40 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 35,9 artış gerçekleşti. Ekim 2024’te tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti Ekim 2024’te kurulan toplam 11 bin 44 şirket ve kooperatifin yüzde 85,9’u limited şirket, yüzde 12’si anonim şirket, yüzde 2,1’i ise kooperatiftir. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 36,8’i İstanbul, yüzde 11’i Ankara, yüzde 5,8’i İzmir’de kuruldu. Bu ay tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti. Ekim 2024’te kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, bir önceki aya göre yüzde 27,4 oranında azaldı 2024 yılında toplam 94 bin 989 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 82 bin 14 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 66,1’ini, 10 bin 686 anonim şirket ise yüzde 33,9’unu oluşturdu. Ekim ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, Eylül ayına göre yüzde 27,4 oranında azaldı. Ekim 2024’te şirket ve kooperatiflerin 3 bin 728’i ticaret, 1635’i inşaat ve 1453’ü imalat sektöründe kurulmuştur. Ekim 2024’te kurulan gerçek kişi ticari işletmelerinin; 578’i inşaat, 529’u toptan ve perakende ticaret motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 110’u imalat sektöründe. Bu ay kapanan şirket ve kooperatiflerin; 880’i toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 362’si imalat, 274’ü inşaat sektöründe. Bu ay kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 597’si toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 223’ü inşaat, 145’i imalat sektöründe. Ekim 2024’te kurulan 236 kooperatifin 157’si konut yapı kooperatifidir Ekim 2024’te kurulan 236 Kooperatifin 157’si Konut Yapı Kooperatifi 39’u İşletme Kooperatifi, 11’i Turizm Geliştirme Kooperatifi olarak kuruldu. Ekim 2024’te 639 adet yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu Ekim 2024’te kurulan 639 yabancı ortak sermayeli şirketin 366’sı Türkiye, 29’u İran, 21’i Almanya ortaklı olarak kuruldu. Kurulan 639 yabancı ortak sermayeli şirketin 98’i anonim, 541’i limited şirketi. 2024 yılında kurulan şirketlerin 802’si belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki toptan ticaret, 300’ü İkamet amaçlı olan veya ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı ve 295’i İşletme ve diğer idari danışmanlık faaliyetleri sektöründe kuruldu. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 75,5’ini yabancı sermayeli ortak payını oluşturdu.
İstanbul’da Topkapı Kaleiçi Meydanı yeniden hayat bulacak
22 Kasım 2024 Cuma - 13:51 İstanbul’da Topkapı Kaleiçi Meydanı yeniden hayat bulacak Fatih Belediyesi tarafından Topkapı Kaleiçi Meydanı, İstanbul’un tarihi dokusunu koruyan bir tasarım projesiyle yeniden hayata geçirilecek. 44 bin metrekarelik yeşil ve açık alanıyla İstanbullulara sunulacak projenin çalışmalarına başlandı. Proje hakkında konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, "2025’in yaz aylarında İstanbul ve Fatih yıllardır kent hafızasında olmayan yeni Topkapı Meydanı’na kavuşmuş olacak" dedi. Topkapı Kaleiçi Meydanı, İstanbul’un Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik bir kapı olarak işlev gören ve kentin giriş noktası olan tarihi bir alandı ancak günümüzde bu bölge uzun yıllardır otobüs depolama alanı olarak kullanılıyordu. 2022 yılında düzenlenen Kentsel Tasarım Yarışması ile bu alanın yeniden düzenlenmesi kararlaştırıldı. Yarışmada birinci seçilen proje ile Topkapı Kaleiçi Meydanı, İstanbul’un tarihi kimliğine uygun şekilde inşa edilecek. Topkapı Kaleiçi Meydanı’nın yeniden hayat bulacağı proje için çalışmalara başlandı. Kara Surları Millet Bahçesi projesi ile Topkapı Kapısı ve Yedikule Hisarı arasındaki 3.5 kilometrelik hattı kapsayan geniş bir yeşil alan sistemi oluşturacak. İstanbul Karasurları boyunca devam eden yeşil alan sadece tarihi mirası korumakla kalmayacak, aynı zamanda İstanbul halkına yeni bir kamusal alan sunacak. Bu sistemin başlangıç noktası olarak tasarlanan Topkapı Kaleiçi Meydanı hem tarihi dokuyu yansıtacak hem de modern yaşam alanlarına ev sahipliği yapacak. Öte yandan, projenin UNESCO Dünya Miras Alanı içinde yer alması bölgenin önemini daha da artırıyor. Yeşil ve kamusal alanlar İstanbul’a kazandırılacak Topkapı Kaleiçi Meydanı’nın yeniden düzenlenmesiyle birlikte İstanbul’a toplamda 44 bin metrekarelik yeni bir açık ve yeşil alan kazandırılacak. Bu büyük alanın bir parçası olarak mevcut Topkapı Parkı da tamamen yenilenerek meydanla bütünleşecek. Proje, şehir halkına yeşil alanlarda dinlenme, yürüyüş yapma ve çeşitli sosyal etkinliklere katılma imkanı sunacak. Fatih Belediyesi’nin girişimiyle hayata geçirilen proje Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ iş birliği çerçevesinde uygulanacak. Proje alanındaki ulaşım ve altyapı düzenlemeleri İstanbul’un büyük ulaşım ağları ile entegre şekilde planlandı. Sulukule Caddesi ve Topkapı Caddesi üzerinde yapılan trafik düzenlemeleri ile bölgedeki ulaşım ağının yeniden yapılandırılması hedeflendi. İETT peron alanlarının taşınması ve otobüs duraklarının yeniden düzenlenmesi Topkapı Kaleiçi Meydanı’nın kamusal açık alan olarak kullanımı açısından büyük önem taşıyor. Projenin 2025 yılı içerisinde tamamlanması planlanıyor. Bu tarihten itibaren İstanbul halkı tarihi mirasını koruyan, modern ve geniş bir yeşil alanda vakit geçirme imkanına sahip olacak. Topkapı Kaleiçi Meydanı şehrin tarihi ve kültürel değerlerini modern yaşamla buluşturan bir merkez haline gelecek. "İstanbul yıllardır kent hafızasında olmayan tarihi bir meydana kavuşacak" Çalışmalarına başlanan proje hakkında konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, "Fatih’imizin en müstesna alanlarından bir tanesi olan tarihi Topkapı Meydanı’ndayız. Yaklaşık 1995 yılından itibaren bu meydan, otobüslerin parklanma alanı olarak kullanılan bir yerdi. Dolayısıyla bu kent merkezinde bir karmaşa söz konusuydu. Yaptığımız ulusal yarışma neticesinde bir meydan projesi kazandı. Bunun uygulamasını yapmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Toplu Konut İdaremizle birlikte ihaleyi yaptırdık. Bunu gerçekten bir müjde olarak veriyorum. Bittiğinde İstanbullular ve Fatihliler çok kısa süre sonra görecekler. İstanbul yıllardır kent hafızasında olmayan tarihi bir meydana kavuşacak. Sadece bulunduğumuz alan içerisinde 20 bin metrekarelik bir kent meydanı oluşmuş olacak. Bu alanın tamamı trafiğe kapalı olurken, trafik etrafından dönecek. Etrafındaki binalar ise Kentsel Tasarım Projesi ile beraber kent meydanında bütünleştirilecek. Yıllardır önü kapalı olan bu meydana geldiğinizde sur duvarının da önünü açmış oluyoruz. Sur duvarı da meydana çıkmış oluyor. Buradaki otobüsler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT İşletme Müdürlüğü’ne de teşekkür ediyorum. Buradaki otobüsleri beraber çalışarak Surdışı’na aldık. Bu proje de aslında çok önemli. İnşallah çok kısa sürede yani 2025’in yaz aylarında İstanbul ve Fatih yıllardır kent hafızasında olmayan yeni Topkapı Meydanı’na kavuşmuş olacak. Çok farklı ağaçların ve etkinlik alanlarının olduğu, kültürel etkinliklerin de yapılabileceği, çevresindeki işletmelerin de burayla adapte olacağı tarihi kent merkezine kavuşacak. Proje aynı zamanda Karasurlar Millet Bahçesi ile uyumlu bir proje, birleşmiş olacak. 20 bin metre kent meydanı, bitişiğinde de 20 bin metre bir millet bahçemiz var. Toplam 40 bin metrekarelik alan bütünleşmiş olacak" ifadelerini kullandı.
Avcılar’da depremden bir ay sonra yıktırılan cami, 5 yıldır akıbetini bekliyor
22 Kasım 2024 Cuma - 13:50 Avcılar’da depremden bir ay sonra yıktırılan cami, 5 yıldır akıbetini bekliyor İstanbul Silivri açıklarında 2019 yılında yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremde minaresi yıkılan, ardından ağır hasarlı olduğu için komple yıktırılan Avcılar Hacı Ahmet Tükenmez Camii’nin, ’yerinde yeniden yaptırılacak’ sözü verilmesine rağmen henüz inşaatına başlanmadı. Çevre sakini vatandaşlar ise caminin yeniden yapılacağı günü beklerken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçimden birkaç hafta sonra caminin temelinin atılacağını söylemişti. Silivri açıklarında 5 yıl önce meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremde, Avcılar’da E-5 kenarında bulunan 40 yıllık Hacı Ahmet Tükenmez Camii’nin minaresi yıkılmıştı. Minaresi yıkılan camiye yapılan incelemenin ardından ağır hasarlı raporu verilmişti. Birkaç ay içerisinde komple yıkılan caminin yerine yenisi yapılacağı söylenirken aradan geçen 5 yıllık sürede henüz bir çalışma yapılmadığı görüldü. Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekiplerince çevresi ‘Hacı Ahmet Tükenmez Camii İnşaatı’ yazısı ve model fotoğraflı bariyerlerle çevrilen camide bir çalışma ise başlamadı. Öte yandan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise caminin temelinin 2023 yılında yaptığı açıklamada seçimlerinden 2-3 hafta sonra temelinin atılmaya başlanacağını söylemişti. Caminin yerine yenisini yapılmasını isteyen vatandaşlar ise çalışmaların bir an önce başlamasını beklediklerini ifade etti. Çevre sakinlerinden Tayfun Telli isimli bir vatandaş, “Tekrardan yapılması güzel olur aslında. Ben burada esnafım bir proje çizilsin buraya cami yapılsın. 4-5 sene oldu. İyi hatırlıyorum burada minaresi düştü. O zamanda bakanlar falanda gelmişti. Buraya yeniden güzel bir cami yapılmasını istiyoruz. Merkez camisi de bayağı aşağıda kalıyor. İnsanların namaz kılması zor oluyor” dedi. Muzaffer Şahin isimli bir diğer vatandaş ise, “Buradaki cami halen yapılmadı. Ben burada oturmuyorum ama buradan geçtikçe görüyordum camiyi. Minaresinin yıkıldığını da görmüştüm. Cami olmadığı zaman yani Müslüman insanlar olarak bir noksanlık hissediyoruz. Artık yapılsa iyi olur o kadar gelen geçen insan var. Namazını kılar insanlar” diye konuştu.
Dr. Ralph A. DeFronzo: “Diyabet ilaçlarının obezite tedavisinde kullanımı, mutlaka hekim gözetiminde olmalı”
22 Kasım 2024 Cuma - 13:50 Dr. Ralph A. DeFronzo: “Diyabet ilaçlarının obezite tedavisinde kullanımı, mutlaka hekim gözetiminde olmalı” Diyabet araştırmalarında dünya çapında öncü olan Houston Texas Sağlık Bilimleri Merkezi Diyabet Bölümü Başkanı Dr. Ralph A. DeFronzo, İstanbul Atlas Üniversitesi’nde verdiği konferansta Tip2 diyabetin kontrolü ve tedavisinde son gelişmeleri değerlendirdi. Son yıllarda en çok tartışılan konuların başında gelen diyabet ilaçlarının zayıflama yöntemi olarak kullanılmasını ve etkilerini değerlendiren DeFronzo, bu ilaçların kullanımının mutlaka hekim gözetiminde olması gerektiğininin altını çizdi. DeFronzo, “Bu ilaçların obezite tedavisinde kullanımı, dikkatli bir değerlendirme ve bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurularak yapılmalıdır” dedi. Diyabet araştırmalarının öncü ismi Dr. Ralph A. DeFronzo, İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüsü’nde isminin verildiği oditoryumda “Diyabetin Geleceği: İnsülin Direncinden Modern Tedavi Yaklaşımlarına” başlıklı konferansta Tip2 diyabetin kontrolü ve tedavi yaklaşımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Tip2 diyabetin kontrolü ve tedavisinde kullanılan metmorfinin kan şekeri üzerindeki etkilerine değinen Dr. Ralph A. DeFronzo, diyabet hastalarıyla yapılan çalışmalardan örnekler vererek uygulanan tedavi sonuçlarını değerlendirdi. Tip2 diyabet hastalarının sadece yüzde 15-20’sinde kardiyovasküler veya böbrek hastalığının olduğunu belirten DeFronzo, böbrek yetersizliği ve kalp yetersizliğinin birlikte olduğu ve birbirini etkilediği kardiyorenal metabolizma sendromunda kombine tedavi uygulamalarının önemini vurguladı. Ülkemizde diyabetli oranı neden yükseliyor Ülkemizde ve dünyada diyabet artışının nedenlerinin sorulduğu Dr. DeFronzo, “Diyabetin artışının başlıca nedenleri arasında genetik yatkınlık, obezite, fiziksel aktivite eksikliği ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının olmaması yer alır. Özellikle fast food tüketiminin artması, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması ve şekerli içeceklerin tüketimi, insülin direncinin artmasına ve dolayısıyla diyabetin yaygınlaşmasına yol açmaktadır” diye konuştu. Çocuklar ve gençlerde diyabet artışı Çocuklar ve gençlerde diyabetin artışının, obezite oranlarının yükselmesi ve hareketsiz yaşam tarzıyla ilişkili olduğunu vurgulayan Dr. Ralph A. DeFronzo, “Ayrıca genetik faktörler ve çevresel etmenler (örneğin beslenme alışkanlıkları) de önemli rol oynamaktadır. Erken yaşta başlayan insülin direnci, diyabetin gelişiminde belirleyici bir faktördür” uyarısında bulundu. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri teşvik edilmeli Dünya genelinde diyabetin önlenmesi için alınabilecek önlemleri değerlendiren DeFronzo, “Diyabetin önlenmesi için sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri teşvik edilmelidir. Bu, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, kilo kontrolü ve düzenli sağlık taramaları ile sağlanabilir. Ayrıca toplumda diyabet farkındalığını artırmak ve eğitim programları düzenlemek de önemlidir” diye konuştu. Erken teşhis ve önleyici tedbirler diyabetin etkilerini azaltabilir Dr. Ralph A. DeFronzo, “Diyabetin gelecekte tamamen ortadan kalkması mümkün olabilir mi?” sorusu üzerine “Diyabetin tamamen ortadan kalkması, zorlu bir hedeftir ancak erken teşhis ve önleyici tedbirlerle hastalığın etkileri azaltılabilir. Genetik faktörler nedeniyle bazı bireyler risk altında olsa da yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetin gelişimi önlenebilir veya geciktirilebilir” yanıtını verdi. Diyabet ilaçları doktor gözetiminde kullanılmalıdır Son yıllarda en çok tartışılan konuların başında gelen diyabet ilaçlarının zayıflama yöntemleri ve üzerindeki etkilerini de değerlendiren Dr. Ralph A. DeFronzo, bu ilaçların mutlaka hekim gözetiminde olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Diyabet ilaçları, özellikle GLP-1 agonistleri ve SGLT2 inhibitörleri, kilo kaybı üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir. Ancak bu ilaçların kullanımı, doktor gözetiminde olmalıdır. Yan etkileri arasında gastrointestinal rahatsızlıklar, hipoglisemi ve böbrek sorunları yer alabilir. Bu ilaçların obezite tedavisinde kullanımı, dikkatli bir değerlendirme ve bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.” Dr. DeFronzo’nun diyabet alanındaki çığır açan çalışmaları, insülin direnci ve metabolik sendromun diyabet üzerindeki etkilerini anlamak için temel bilgiler veriyor. DeFronzo, bireylerin sağlık durumlarına yönelik kişiselleştirilmiş yaklaşımlar geliştirmenin kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Engin Gülal’ın plaket takdim ettiği Dr. Ralph A. DeFronzo, akademisyenlerle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.
“Rotamız sanat” turuyla Beylikdüzü’nden Taksim’e kültür yolculuğu
22 Kasım 2024 Cuma - 13:41 “Rotamız sanat” turuyla Beylikdüzü’nden Taksim’e kültür yolculuğu Evi Beylikdüzü’nde olanlar için Beyoğlu’nun kültürel mekanları sanıldığı kadar uzakta değil. Beylikdüzü Belediyesi, ücretsiz kültür ve sanat gezileriyle Beylikdüzü’ndeki vatandaşları İstanbul’un belli başlı kültür sanat duraklarına ulaştırıyor. Beylikdüzü Belediyesi, ücretsiz kültür ve sanat gezileriyle Beylikdüzü’ndeki vatandaşları İstanbul’un belli başlı kültür sanat duraklarına ulaştırıyor. Bu yıl 12-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenen “Rotamız Sanat” turunda, sanatseverlerin ilk durağı Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) oldu. Burada Pablo Picasso sergisini gezen ziyaretçiler, Picasso’nun gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 170 parçayı görme fırsatını buldular. Ardından ‘pop art’ akımının en önemli temsilcilerinden Andy Warhol’un ikonik eserlerini incelediler. Ayrıca yurt dışına kaçırıldıktan sonra Türkiye’ye iade edilen tarihi eserlerle de AKM’nin salonunda ilk kez karşılaştılar. Picasso’dan Kaplumbağa Terbiyecisi’ne Gezinin diğer bir durağı ise İBB’nin Taksim Maksemi’ni restore ederek hizmete açtığı Cumhuriyet Müzesi oldu. Eski adıyla “Cumhuriyet Sanat Galerisi” olarak bilinen ve birkaç ay önce müze olarak yeniden açılan tarihi mekânda Atatürk’ün kişisel eşyaları sergileniyor. Turun sonraki duraklarında ise Akbank Sanat ve Pera Müzesi gezildi. Tura katılan vatandaşlar Alman ressam, baskı sanatçısı ve heykeltıraş Georg Baselitz’in 2 Şubat’a kadar sürecek olan “Son On Yıl” sergisi ve Pera Müzesi’nde ise Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” adlı ünlü eserini inceleyerek kültür ve sanatla dolu bir günü tamamladılar.
Vodafone Flex ile gelecek 5 yılda 10 milyon ürün ve hizmet müşterilerle buluşacak
22 Kasım 2024 Cuma - 13:31 Vodafone Flex ile gelecek 5 yılda 10 milyon ürün ve hizmet müşterilerle buluşacak Vodafone FLEX dünyası ikinci yaşını doldurdu. “Seç Seç Al” mottosuyla hayata geçirilen ve 10’u aşkın kategoride 1000’den fazla ürünün yer aldığı platform ile son 1 yılda yaklaşık 3 milyon teknolojik ürün ve satış sonrası hizmet paketi müşteriyle buluştu. Platform ile gelecek 5 yılda 10 milyon ürün ve hizmet müşterilerle buluşacak. Vodafone’un, yeni nesil perakende anlayışı doğrultusunda hayata geçirdiği Vodafone FLEX ikinci yaşını doldurdu. “Seç Seç Al” mottosuyla duyurulan platform ile müşterilere avantajlar ve çeşitli ödeme kolaylıkları sunuluyor. Toplam 10’u aşkın kategoride 1000’den fazla ürünün yer aldığı platform ile son 1 yılda yaklaşık 3 milyon teknolojik ürün ve satış sonrası hizmet paketi müşterilerle buluşturulurken, yeşil bir gezegen oluşturma hedefiyle 20 bin eski cihaz geri dönüşüme kazandırıldı. Çeşitli ödeme kolaylıklarının sunulduğu platformda son 1 yılda en çok tercih edilen ödeme şekli faturaya ek 12 ayda ödeme seçeneği oldu. Platform ile gelecek 5 yılda 10 milyon ürün ve hizmet müşterilerle buluşacak. Vodafone FLEX yıl değerlendirme toplantısında konuşan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, “Yeni nesil perakende anlayışımızın önemli bir ayağını oluşturan Vodafone FLEX, müşterilerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda birçok kategoriden çeşitli ürün portföyü sunan bir teknoloji dünyası. Türkiye dahil birçok Vodafone ülkesinde uygulanan ve ‘Ürünü seç, ödemeni seç ve kolayca al’ ilkesine dayanan platform ile müşterilerimize bütçe dostu fırsatlar, indirim avantajları ve çeşitli ödeme kolaylıkları sağlıyoruz. Platform ile son 1 yılda farklı markalardan yaklaşık 3 milyon teknolojik ürün ve satış sonrası hizmet paketini müşterilerimizle buluşturduk. Önümüzdeki 5 yılda hedefimiz, 10 milyon ürünü müşterilerimize ulaştırarak onları 5G’nin yenilikçi dünyasına taşımak. Gelecek dönemlerde odak noktalarımızdan biri olan 5G teknolojisi için hazırlıklarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Müşterilerimizin 5G’ye geçiş sürecini kolaylaştırmak amacıyla, 12 bin TL olan taksit limitinin 5G’li cihazlarda kaldırılmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayede müşterilerimiz, dilediği 5G destekli cihazı, dilediği ödeme yöntemiyle kolayca satın alabilecek ve ülkemize 5G geldiğinde son teknolojiden faydalanabilecek. 5G’nin getirdiği hız ve verimlilikle, müşterilerimizi geleceğin bağlantı teknolojisine birlikte hazırlıyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizin mevcut bütçeleriyle yeni nesil teknolojileri destekleyen ürünlere erişebilmesini sağlamak” dedi. Bir yılda 20 bin cihaz geri dönüşüme kazandırıldı Yapılan açıklamaya göre operatör müşterileri, eski telefonlarını Vodafone’a getirdikleri takdirde, yeni cihaz alırken eski telefonlarını indirim olarak kullanabiliyor. Bu kapsamda, yüzde 30’a varan indirimlerle yenilenmiş ve 1 yıl garantili telefon sahibi olabiliyorlar. Operatör, eski telefonların toplanması için sunduğu tekliflerle son 1 yılda 20 bin cihazı geri dönüşüme kazandırdı. Bu cihazlar yeniden dönüştürülerek daha yeşil bir gezegen oluşmasına da önemli katkı sağladı. Alışveriş kredisiyle 36 aya varan taksit imkânı Platform ile müşteriler, akıllı robot süpürge, airfryer gibi birçok teknolojik ürünü alışveriş kredisiyle kolayca satın alabiliyor. Kredi kartı gerektirmeden 36 aya varan taksit imkânı sağlayan bu ödeme yöntemi, 110 Vodafone bayiinde aktif olarak kullanılıyor. Operatör, Ocak sonuna kadar tüm mağazalarında müşterilerinin bu imkândan faydalanabilmesini hedefliyor. Satışların yüzde 80’i mağazalarda gerçekleşti Platform müşterileri 2 bin 500 noktada aktif satış yapan operatörün mağazalarından istediği ürünü yerinde inceleyip kendisine uygun ödeme imkânıyla hızla satın alabiliyor. Son 1 yılda yapılan satışların yaklaşık yüzde 80’i Vodafone mağazalarında gerçekleşti. Mağazaya gelen müşteriler, operatörün iş ortaklarına özel kurulan alanlarda teknolojik ürünleri deneyimleyip, kendilerine en uygun ürünü tercih edebilme imkânına sahip oldu. One Number servisi sunuldu Operatör, bu yıl One Number servisini de kullanıma açtı. Müşteriler, bu servisle telefonları yanında olmasa bile akıllı saatleri ile bağlantıda kalıp iletişimlerini kesintisiz sürdürebiliyor. Telefonları yanında olmasa da akıllı saatleriyle arama yapıp diledikleri gibi mesajlaşabiliyorlar. Operatör, online alışverişlerde Türkiye genelinde kapıya teslimat hizmeti, İstanbul içinde ise aynı gün hızlı teslimat seçeneği sunuyor. Operatör müşterileri, “Gel incele adresine gönderelim” seçeneği ile online mağazada beğendikleri bir ürünü fiziksel mağazada deneyimleyebiliyor ve ürünü satın almak istediklerinde Vodafone’un yapay zekâ tabanlı kişisel dijital asistanı TOBi üzerinden sipariş verip istedikleri adrese teslimat yapılmasını sağlayabiliyor. Online mağazada seçili ürünlerde promosyon kod avantajı sunularak, müşterilerin daha uygun fiyata teknolojik ürün alabilmesine olanak sağlanıyor. “Mağaza Danışmanım” hizmeti sunuldu Operatör, “Mağaza Danışmanım” projesini de hayata geçirdi. Vodafone mağazaları, yakın çevredeki müşterilere ulaşarak, müşterileri mağazalara davet edip onlara özel kişiselleştirilmiş ürün teklifleri sunabiliyor. Bu sayede müşteriler, mağazalara gelerek onlara sunulan ürünler hakkında detaylı bilgi alabiliyor ve ürünleri deneyimleme fırsatı bulabiliyor. 300 bini aşkın müşteri satış sonrası hizmet paketleriyle buluştu Platform dünyasının önemli bir parçasını oluşturan satış sonrası hizmetler kapsamında müşterilere akıllı telefonlara yönelik Ekran Kurtaran Paket, Dijital Destek, Uzatılmış Garanti ve Tam Koruma olmak üzere 4 ayrı paket sunuluyor. Ek olarak, garanti içi ya da dışı yaşanılan herhangi bir aksaklıkta müşterilerin sürdürülebilir iletişim sağlayabilmesi için yedek cihaz hizmeti de sağlanıyor. Son 1 yılda 300 bini aşkın müşteri satış sonrası hizmet paketleriyle buluşurken, 16 bini aşkın yedek cihaz hizmeti verilerek müşterilere kesintisiz iletişim imkânı da sağlandı. Kişiselleştirilmiş tekliflerin tercih edilme oranı yüzde 25’e ulaştı FLEX dünyasında geliştirilmiş yapay zekâ desteğiyle müşterilerin hayat tarzına uygun her kategoriden teknolojik ürünler kişiselleştirilmiş tekliflerle sunuluyor. Bu kapsamda, platform dünyasında son 1 yılda müşterilerin kişiselleştirilmiş teklifleri tercih etme oranı yüzde 25’e ulaştı. Bir yılda 50’den fazla kampanya gerçekleştirildi Yıl boyunca platform ile müşterilerin teknolojik ihtiyaçlarına özel 50’den fazla kampanya gerçekleştirildi. Bu kapsamda, “İlk Hattım İlk Telefonum” kampanyasıyla, Vodafone’dan ilk hattını almak isteyen 16 yaş altı müşterilere özel, ilk telefonları platform ile ek indirim avantajıyla sunuldu. Karne döneminde 26 yaş altı FreeZone’lu müşterilere özel “İlk iPhone’um” kampanyası gerçekleştirildi. Operatör, müşterilerinin bütçesini düşünerek hazırladığı avantajlı ödeme seçeneklerine ek olarak yeni bir kampanya da başlattı. Buna göre, platform müşterilerine, Kasım boyunca akıllı bileklik indirimli sunulacak.
Red Bull Home Ground Dünya Şampiyonası’nda FUT Esports finalde mücadele edecek
22 Kasım 2024 Cuma - 12:59 Red Bull Home Ground Dünya Şampiyonası’nda FUT Esports finalde mücadele edecek VALORANT turnuvası Red Bull Home Ground, dünyanın en iyi takımlarını bir araya getiriyor. Türkiye Şampiyonu, Red Bull takımı FUT Esports, ön elemedeki maçlarının hepsinde namağlup şekilde bitirerek dünya finalinde mücadele etmeye hak kazandı. Dünyanın en büyük sezon arası VALORANT turnuvalarından Red Bull Home Ground Dünya Finali, Red Bull takımı FUT Esports’un ön elemeleri kazanmasıyla başladı. Berlin’de düzenlenen büyük finalin ilk gününde takımlar Bo1 (best of one) formatında karşı karşıya geldiler. Dünya şampiyonluğunun en büyük favorilerinden Red Bull takımı FUT Esports, elemelerdeki ilk maçını Kore takımı olan T1’e karşı 13-7 kaybederken, diğer maçında ise Fransız takımı Karmine Corp’a karşı ezici üstünlükte 13-4 kazandı. Büyük finalde dünyanın en iyi VALORANT takımlarından FNC, Karmine Corp, Team Heretics, G2, T1, Cloud9 gibi takımlar mücadele ediyor. Bu sonuçların ardından FUT Esports’un karşısına bugün İspanyol takım Team Heretics çıkacak. FUT Esports, bu maçı kazanması halinde yarı finalde mücadele etmeye hak kazanacak. FUT Esports’un yanı sıra, son ön eleme maçını dünyanın en iyi VALORANT takımlarından biri olan ve VCT 2024, Amerika Ligi’nin 2.’si G2’yi mağlup ederek finali garantilemiş oldu. G2 takımı da finale kalan 2. takım oldu.
Uzakdoğu’ya seyahat edenler dikkat: Pirinç eriştesi veya mantardan ölebilirsiniz
22 Kasım 2024 Cuma - 12:55 Uzakdoğu’ya seyahat edenler dikkat: Pirinç eriştesi veya mantardan ölebilirsiniz İnsanların beslenmesinde önemli rol oynayan fermantasyonun kontrolsüz koşullarda yapılmasının insan sağlığı için büyük riskler oluşturacağını belirten Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Uzakdoğu’ya seyahat edenler dikkat etmeli. Pirinç eriştesi veya mantardan ölebilirsiniz” dedi. Fermantasyon yönteminin fermantasyonu tanımlanmış başlangıç kültürleri kullanılmaksızın uygun olmayan koşullarda yapılmasının büyük bir risk olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde veya küçük ölçekli üretimlerde (hane düzeyinde, köylerde ve ölçekli ev endüstrilerinde) düşük kaliteli bileşenlerin kullanımı, üretim süreçlerinde yetersiz hijyenik koşullar, güvenlik ve hijyen kontrolleri için standartların eksikliği, gıda güvenliğinin sağlanmasında başarısızlığa neden olur” dedi. “Ölümcül bir toksin olan bongkrekik asit (BA) ile zehirlenme olduğu anlaşıldı” Günümüzde gıda pazarlarının küreselleşmesiyle bireylerin benzersiz gıda kaynaklı tehlikelere maruz kaldığını belirten Alçay, bu tehlikeler arasında yer alan fermente gıdaların tüketiminin beklenmedik sağlık riskleri oluşturabileceğine dikkat çekti. Dr. Alçay, “Örnek vermek gerekirse Temmuz 2024’te bildirilen bir rapora göre Kuzey Amerika’da 67 yaşında bir erkek, Nijerya’da fermente edilmiş mısır unu pudingi olan evde fermente edilmiş mısır ogi’sini yedikten iki gün sonra mide bulantısı, halsizlik ve yorgunluk şikâyetleriyle hastaneye başvurmuş ve yoğun bakıma rağmen sekizinci günde ölmüştür. Ölüm sebebinin uygunsuz şekilde fermente edilmiş gıdalardan kaynaklanan nadir ve genellikle ölümcül bir toksin olan bongkrekik asit (BA) ile zehirlenme olduğu anlaşılmıştır” diyerek gıdada fermantasyon işleminin uygun ortamlarda yapılmasının önemini vurguladı. “Bongkrekik asit ciddi organ yetmezliğine sebep olmakta” Fermantasyonun dünya genelinde gıdaları koruma amaçlı en yaygın kullanılan yöntemlerden biri olduğunu, ev yapımı veya küçük ölçekli üretimlerde kendiliğinden gerçekleşen fermantasyon süreçlerinin güvenlik standartlarının eksik olduğu durumlarda ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Örneğin, kontrolsüz koşullarda fermente edilen yiyeceklerde toksin ve patojenik mikroorganizmaların gelişimi, ciddi zehirlenme vakalarına neden olabilmektedir. Bunun en bariz örneği bongkrekik asittir. Bongkrekik asit, Endonezya, Çin ve Mozambik gibi bölgelerde bazı geleneksel fermente gıdalarda ortaya çıkan ölümcül bir toksindir. Çoğunlukla burkholderia cocovenenans bakterisi tarafından üretilen bu toksin, özellikle tempe bongkrek gibi Hindistan cevizi bazlı ürünlerde görülmektedir. Yine 2024 yılı Mart ayında Tayvan’da meydana gelen bir salgında, oda sıcaklığında muhafaza edilen ıslak pirinç eriştesi tüketen 30’dan fazla kişi karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları yaşamış, bazı vakalar ölümle sonuçlanmıştır. Bongkrekik asit, mitokondriye saldırarak ciddi organ yetmezliklerine yol açabilir ve tedavi edilmesi oldukça güçtür” açıklamasını yaptı. “Hijyenik koşullarda üretilmiş gıdalar tercih edilmeli” Bu tehlikeli toksinden korunmak amacıyla fermente gıdaların güvenli koşullarda işlenmesi ve saklanmasının büyük önem taşıdığını belirten Dr. Alçay, ıslak pirinç eriştesi gibi yüksek risk taşıyan gıdaların 24 saatten fazla oda sıcaklığında bırakılmaması, kullanılmayacak olanların buzdolabında saklanması gerektiğini, özellikle yaz aylarında bu ürünlerin doğru şekilde ambalajlanması, taşınması ve satışı sırasında soğutulması gerektiğini hatırlattı. Alçay, “Gıda güvenliğinin sağlanması adına fermente gıda tüketiminden kaçınmak ya da güvenilir hijyenik koşullarda üretilmiş ürünleri tercih etmek hayati önem arz etmektedir. Fermente gıda tüketicilerinin gıda hijyenine dikkat etmesi, halk sağlığı açısından önemlidir. Sonuç olarak fermente gıdaların güvenliğini sağlamak için alınacak önlemler, yalnızca bireylerin sağlığını korumakla kalmayıp, toplum genelinde gıda güvenliği farkındalığı oluşturacaktır. Gıda hijyenine dair bu türden tedbirlerin yaygınlaştırılması, bongkrekik asit gibi tehlikeli toksinlere maruz kalma riskini önemli ölçüde azaltacaktır” dedi.