Yerel Haberler
İstanbul
İstanbul’da yenidoğan şebekesi 1 milyar TL’lik vurgun yaptı 11 Ekim 2024 Cuma - 17:18:25 İstanbul, Çorlu ve Tekirdağ’da gereksiz yere özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddia edildi. 1 milyar TL’lik vurgun yaptıkları iddia edilen 25 sağlık çalışanının tutuklandığı soruşturmanın ise sürdüğü öğrenildi. İstanbul merkezli bir hastane çetesinin haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden olduğu iddia edildi. Tekirdağ Çorlu’da İstanbul’da ise Bağcılar, Büyükçekmece, Esenyurt ve Beylikdüzü’ndeki özel hastanelerde boş yere yoğun bakım ünitesinde yatırılan ve ihmal edilen 12 bebeğin öldüğü öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü çalışmada, özel hastanede dünyaya gelen ya da başka hastanelerden buralara sevk edilen yenidoğan bebeklerin gereksiz yere yoğun bakım ünitelerine yatırıldığı tespit edildi. Yoğun bakım ünitelerinin dolu gözükmesi için hastanede kalması bile gerekmeyen bebeklerin hayatının hiçe sayıldığı öne sürüldü. Bebeklerin 14 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde tutulduğu, buradaki işlemlerin de SGK’ya fatura edildiği tespit edildi. Bu süre içinde ihmal edilen ve yeterli bakım göremeyen bebeklerin hayatını kaybettiği öne sürüldü. Tam donanımlı hastanelerin yoğun bakım üniteleri bomboş olduğu halde bebeklerin doktor bile bulunmayan hastanelere yönlendirildiği tespit edildi. Sağlık çalışanlarının 1 milyar TL’lik vurgu yaptığı iddia edildi. Akademisyenlerden oluşan heyetin konuyla ilgili raporu tamamladığı ve iddianame dosyasına girdiği öğrenilirken 25 sağlık çalışanın tutuklandığı, soruşturmanın da genişletilerek sürdüğü kaydedildi.
11 Ekim 2024 Cuma - 17:16 Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 sanıklı davada son sözler alınacak Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden verdiği bozma kararının ardından yeniden görülen davada mahkeme, sanıkların son sözlerinin alınarak kararın açıklanması için duruşmayı erteledi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden kısmen bozduğu davanın yeniden görülmesine devam edildi. İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Sanık avukatları ile Dink ailesinin avukatları ise mahkemede hazır bulundu. Tutuklu sanık Muharrem Demirkale, savunmasını SEGBİS aracılığıyla yapmak yerine mahkeme salonuna gelerek yapmak istediğini ve bunun için mahkemeden süre istediğini söyledi. Savunma yapmadı Mahkeme heyeti ise 17 Temmuz 2024’de sanığın zaten mahkeme huzurunda savunma yaptığını, bu gerekçeyle tekrar süre verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine sanık Demirkale, ‘’Ben suçsuz olduğum için gerçekten mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum. Masumum, zerre kadar olayla ilgim yoktur. Bu yüzden huzurunuzda savunma yapmak isterim’’ ifadelerini kullandı. Mahkemece savunma yapması beklenen Demirkale savunmasını bu şekilde yapmayacağını yineledi. ‘’Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım’’ Savunma yapması için söz verilen tutuklu sanık Yavuz Karakaya, ‘’Mütalaayı kabul etmiyorum. Benim bu cinayet olayıyla ilgili uzaktan, yakından alakam yoktur. Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım. Hakkımı helal etmiyorum. Sahte deliller üretilmiştir. Bu dosya kumpas dosyasıdır. Tahliyemi talep ederim’’ şeklinde konuştu. Sanıkların avukatları da esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını yaptılar. Son sözler alınarak karar açıklanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından kararın açıklanması için duruşmayı 10 Ocak 2025 tarihine erteledi. Mütalaadan Açıklanan mütalaada, 2007’de uzman çavuş olarak görev yapan sanık Veysal Şahin, albay olarak görev yapan Ali Öz, astsubay kıdemli başçavuş olarak görev yapan Gazi Günay, müdür yardımcısı olarak görev yapan Hasan Durmuşoğlu, polis memuru olarak görev yapan Mehmet Ayhan, astsubay başçavuş Okan Şimşek, polis memuru Onur Karakaya ve şube müdür yardımcısı Osman Gülbel’in ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ile ‘anayasayı ihlal’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. 2007’de uzman çavuş olarak görev yapan Bekir Yokuş’un ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ ve ‘Anayasayı ihlal’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep edilen mütalaada, yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin ise ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘anayasayı ihlal’ suçundan davanın reddine karar verilmesi istendi. Açıklanan mütalaada, astsubay kıdemli başçavuş Yavuz Karakaya’nın ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istenirken, sanığın ‘anayasayı ihlal’ suçu yönünden davanın reddine karar verilmesi talep edildi. 1 sanığın dosyasının ayrılması talep edildi Mütalaada, sanıklar Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız ve Volkan Şahin’in haklarında kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarına karar verilmesi talep edilirken, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Faruk Sarı’nın ise dosyasının ayrılması istendi.
11 Ekim 2024 Cuma - 17:10 Başakşehir’de kentsel dönüşümü tamamlanan yapıların anahtar teslim töreni gerçekleşti İstanbul Başakşehir’de kentsel dönüşümü tamamlanmış konutların anahtar teslim töreni yapıldı. Vatandaşlara destek verdiklerini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum, "12 yıl önce başlattığımız Kentsel Dönüşüm seferberliğiyle İstanbul’umuzda tam 905 bin evimizi ve dükkanımızı azimle, gayretle dönüştürdük. Şu anda, İstanbul’un 39 ilçesinde; tam 180 bin evimizi ve dükkanımızı yeniliyoruz. Vatandaşımız kararını verecek, biz de desteğimizi sunacağız, afetlere hazır bir İstanbul’u vatandaşımızla el ele inşa edeceğiz. Bugüne kadar, TOKİ eliyle çoğunluğu sosyal konut olan tam 1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik" dedi. Başakşehir Belediyesi öncülüğünde kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde yapımı tamamlanan konutların anahtar teslim töreni gerçekleşti. Kayapark Sakura Evleri’nde düzenlenen törene Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, dernek ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “905 bin evimizi ve dükkanımızı azimle, gayretle dönüştürdük” Düzenlenen programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “ Yeniden göreve geldiğimiz 2 Temmuz’dan bu yana Daha Yaşanabilir bir İstanbul için önemli adımlar atıyoruz. Bağcılar Millet Bahçesi, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi ve Basketbol Gelişim Merkezi’mizin açılışlarının ardından; bugün de sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Yeni yuvalarımız hayırlı olsun diyorum; her bir annemize, gencimize, yavrumuza, evinizde güle güle oturun. Ne zaman İstanbul’a bir hizmette bulunsak, hep aynı hissiyatı yaşıyoruz. Çünkü bu şehre hizmet etmeyi, şereflerin en büyüğü olarak görüyoruz. Hamdolsun, İstanbul’un her köşesinde izimiz var, mührümüz var. Kartal’dan Küçükçekmece’ye, Tuzla’dan Avcılar’a kadar her ilçemizde devam eden yatırımlarımız var, projelerimiz var, hedeflerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 12 yıl önce başlattığımız Kentsel Dönüşüm seferberliğiyle İstanbul’umuzda tam 905 bin evimizi ve dükkânımızı azimle, gayretle dönüştürdük. Ailelerimizin buralarda güven içinde yaşamalarına, onbinlerce esnafımızın huzur içinde ekmek kazanmasına vesile olduk” İfadelerini kullandı. “1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik” Konuşmalarına devam eden Kurum, “Allah’a hamd ediyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Şu anda, İstanbul’un 39 ilçesinde; tam 180 bin evimizi ve dükkanımızı yeniliyoruz. Biz bugüne kadar tutamayacağımız sözü vermedik, hep sözlerimizin arkasında durduk. Cenab-ı Allah da bizi milletimize, sizlere hiç mahcup etmedi. Şimdi yine söz veriyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin desteklerinizle, annelerimizin dualarıyla Türkiye’de dönüşüme girmemiş tek bir sağlıksız ev bırakmayana kadar azimle, kararlılıkla çalışacağız. Bu hedefe giden yolda bir tıkanıklığa hiç tahammülümüz yok. Bu sebeple; İstanbul’u depreme hazırlayan, vatandaşımıza yeni yuvalarda yaşama imkânı sunan Yarısı Bizden Kampanyamızı güncelliyoruz. Vatandaşımız kararını verecek, biz de desteğimizi sunacağız, afetlere hazır bir İstanbul’u vatandaşımızla el ele inşa edeceğiz. Tıpkı deprem bölgesindeki kardeşlerimizle olduğu gibi; İstanbul’da da tam bir devlet-millet iş birliğini, birlik ve beraberliğini hayata geçireceğiz. Bildiğiniz gibi; Yarısı Bizden kampanyamızda vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu bazı iyileştirmeler yapmış, yeni başvuru dönemini başlatmıştık. Tarih kısıtlamasını kaldırarak, İstanbul’umuzun 39 ilçesinde, vatandaşımızın süresiz başvuru yapmasını sağladık. Hiçbir vatandaşımızın hak kaybı yaşamasına da izin vermedik. 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira taşınma ile toplamda 1,5 milyon liralık desteği sizlere sunmaya devam ediyoruz. Şimdi, vatandaşımız dönüşümden en güzel şekilde faydalansın diye yeni bir adım daha atıyoruz. Alan bazlı büyük dönüşümlerde, site dönüşümlerinde vatandaşımız uzlaşma sağlamışsa; Bakanlık olarak hemen devreye giriyoruz. TOKİ ve Emlak Konut güvencesiyle dönüşümü başlatıyoruz. Tabi depreme hazırlığı sadece sağlıksız yapıların yenilenmesi olarak görmüyoruz. Yeni sosyal konutlar inşa etmeyi de dönüşüm sürecinin kıymetli bir parçası olarak görüyoruz. Hatırlayacaksınız. “Ev sahibi olmayan hiçbir dar gelirli vatandaşımız kalmayacak.” demiştik. Bugüne kadar, TOKİ eliyle çoğunluğu sosyal konut olan tam 1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik. İstanbul’umuz da sosyal konut çalışmalarımızdan hak ettiği payı aldı. İstanbul’umuzda dar gelirli kardeşlerimiz için on binlerce sosyal konutu en güzel şekilde teslim ettik. Halen binlerce sosyal konutumuzun inşasına hızla devam ediyoruz” Şeklinde konuştu. “537 konut ve 35 dükkânımızı teslim ediyoruz.” Konuşmalarına devam eden Bakan Kurum, “Kayapark Sakura Evleri Güvercintepe ve Şahintepe Kentsel Dönüşüm Projelerimiz ile Yuvam Bahçeşehir Sosyal Konut Projemiz kapsamında Belediyemizin inşa ettiği yeni sıcak yuvalarımızın, bereketli dükkânlarımızın anahtarlarını sizlere teslim ediyoruz. 1.479 yeni yuvamızı, 79 dükkânımızı Başakşehir’imize kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kayapark Sakura Evleri ile Şahintepe Kentsel Dönüşüm Projelerimiz kapsamında 537 konut ve 35 dükkânımızı teslim ediyoruz. Ayrıca, Yuvam Bahçeşehir Sosyal Konut Projemiz kapsamında 942 konut ve 44 dükkânımızı da şehit yakınlarımız, gazilerimiz ve engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere dar gelirli kardeşlerimize armağan ediyoruz. Bugün anahtarlarını teslim ettiğimiz kentsel dönüşüm projelerimizi yürütürken Başakşehir Belediyemizle birlikte büyük bir hassasiyetle çalıştık. Ben belediye başkanımıza ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.” şeklinde konuştu “Sayın Özel’e acilen İzmir’i şahsi mesele haline getirmemesini tavsiye ediyorum” Katılımcılara olan konuşmasına devam eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değilikliği Bakanı Murat Kurum, “Deprem, ülkemizin en acı hakikatidir. Son 100 yılda depremler nedeniyle çok derin acılar gördük. Geçtiğimiz yıl 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadık. On binlerce canımızı, sele dönen gözyaşlarımızla toprağa verdik. Göreve geldiğimizden bu yana geçen üç ayda onlarca kez deprem bölgesine gittik. Şu anda, 11 ilimizde 452 bin konut ve iş yerini süratle yapmak için, 2025 sonunda herkesin evine yerleşmesi için canımızı dişimize takıyoruz. Biz depremin bütün izlerini silmek için koşarken, maalesef CHP genel başkanının haksız ithamlarına maruz kalıyoruz. Kendisi Hatay’ı ziyaret etmiş ve “Hatay’ı unutturmayacağını söylemiş, Hatay benim şahsi meselem” demiş. Halbuki Hatay’ı deprem sonrasında yalnız bırakan kendileridir. Hatay halkına umut dağıtıp,o umutları boşa çıkaranlar kendileridir. “Deprem bölgesinde konut yapacağız, halkımıza dağıtacağız.” dediler ancak tek bir yuva kurmadılar. Tek bir çocuğun yüzünü güldürmediler, Tek bir annenin gözyaşını dindirmediler. Tek bir yuva yapmadıkları gibi söz verdikleri Ulu Cami’yi restore etmekten imtina ettiler. Buradan ifade ediyorum. Hatay sahipsiz değildir. Hatay bize emanettir; Hatay devletimize emanettir, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a emanettir. Ben Sayın Özel’e acilen İzmir’i şahsi mesele haline getirmemesini tavsiye ediyorum. Çünkü bugün İzmir Körfezi çürüyor. Çünkü İzmir Körfezinde balıklar ölüyor, oksijen azalıyor, kötü koku İzmirlileri çileden çıkarıyor. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllardır havaya bakıp ıslık çalıyor, sorumluluklarını yerine getirmiyor. Eğer siz, şahsi bir mesele yapacaksanız, İzmirli kardeşlerimizin geleceğini meseleniz yapın. Ben deprem bölgesinde alın teri döken biri olarak şunu söylemek istiyorum. 14 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesi; Türkiye’nin için yeni bir milli mücadele alanıdır. Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hiç kimsenin böyle yersiz tartışmalarla bu mücadeleyi baltalamasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.” Dedi. Programda yapılan protokol konuşmalarının ardından, katılımcılar dönüşümün yapıldığı arazide fidan dikimi yaptı. Program fidan dikiminin ardından sonlandı.
11 Ekim 2024 Cuma - 16:49 Küçükçekmece’de üzerine şömine devrilen çocuk hayatını kaybetti Küçükçekmece metruk binada bulunan şömine çocuğun üzerine devrildi. Üzerine şömine devrilen çocuk hayatını kaybetti. Olay, geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece Yarımburgaz Mahallesi Karaçıkmaz Sokak üzerinde yaşandı. İddiaya göre, 6 yaşındaki Yusuf Alparslan Şaz komşunun çocuğuyla daha önce yıkılan gecekondu alanında oyun oyun oynamaya başladı. İddiaya göre yık esnasında yıkılmayan 2 metre 80 santim yükseklikteki şömine alanda oyun oynayan çocukların üzerine yıkıldı. Komşu çocuğu yabancı uyruklu 4 yaşındaki çocuk kendisini kurtarırken, Yusuf yıkıntının altında kaldı. Çocuğunu gören aile şoke oldu. yıkıntının altından çocuğunu çıkartan aile hastaneye götürdü. Hastaneye götürülen çocuk yolda hayatını kaybetti. “Evladımı tuğlaların altından aldım" Olayı anlatan baba Fatih Şaz “Daha önce yapılı olan gecekondu yıkıma uğradı. Kentsel dönüşüm şeklinde Mart ayında sökümü yapılıp yıkıldı. Burada şömine vardı. 2 metre 80 santim. Ne kadar engel olsak da çocuklarımızın görmediğimiz anda çocuklar buraya giriyor. Burada aracımla ilgileniyorum. Arabayı beraber temizleyelim dedim. Ben oyun oynayacağım dedi. Yanımdan uzaklaştı evin önünde oyna dedim. Komşunun 4 yaşındaki oğluyla birlikte bahçeye girmişler. Bahçeye girdikten sonra gürültüyü duyduk. Şömine çocuklarımızın üzerine yıkıldı. Komşunun oğlu kendini kurtarmış ama, benim evladımı tuğlaların altından aldım. Aldığımda ses gelmiyordu. Dilini ağzından aldıktan sonra nefes almaya başladı. Hastaneye giderken yolda vefat etti. Burada önlem almayan mülk sahibi, müteahhit sorumluları kimse hangi kamu ve kuruluş hangi şahsiyet bunların hepsini gereken cezayı almasını istiyorum” dedi.
İstanbul’da yenidoğan şebekesi 1 milyar TL’lik vurgun yaptı
11 Ekim 2024 Cuma - 17:18 İstanbul’da yenidoğan şebekesi 1 milyar TL’lik vurgun yaptı İstanbul, Çorlu ve Tekirdağ’da gereksiz yere özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddia edildi. 1 milyar TL’lik vurgun yaptıkları iddia edilen 25 sağlık çalışanının tutuklandığı soruşturmanın ise sürdüğü öğrenildi. İstanbul merkezli bir hastane çetesinin haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden olduğu iddia edildi. Tekirdağ Çorlu’da İstanbul’da ise Bağcılar, Büyükçekmece, Esenyurt ve Beylikdüzü’ndeki özel hastanelerde boş yere yoğun bakım ünitesinde yatırılan ve ihmal edilen 12 bebeğin öldüğü öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü çalışmada, özel hastanede dünyaya gelen ya da başka hastanelerden buralara sevk edilen yenidoğan bebeklerin gereksiz yere yoğun bakım ünitelerine yatırıldığı tespit edildi. Yoğun bakım ünitelerinin dolu gözükmesi için hastanede kalması bile gerekmeyen bebeklerin hayatının hiçe sayıldığı öne sürüldü. Bebeklerin 14 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde tutulduğu, buradaki işlemlerin de SGK’ya fatura edildiği tespit edildi. Bu süre içinde ihmal edilen ve yeterli bakım göremeyen bebeklerin hayatını kaybettiği öne sürüldü. Tam donanımlı hastanelerin yoğun bakım üniteleri bomboş olduğu halde bebeklerin doktor bile bulunmayan hastanelere yönlendirildiği tespit edildi. Sağlık çalışanlarının 1 milyar TL’lik vurgu yaptığı iddia edildi. Akademisyenlerden oluşan heyetin konuyla ilgili raporu tamamladığı ve iddianame dosyasına girdiği öğrenilirken 25 sağlık çalışanın tutuklandığı, soruşturmanın da genişletilerek sürdüğü kaydedildi.
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 sanıklı davada son sözler alınacak
11 Ekim 2024 Cuma - 17:16 Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 sanıklı davada son sözler alınacak Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden verdiği bozma kararının ardından yeniden görülen davada mahkeme, sanıkların son sözlerinin alınarak kararın açıklanması için duruşmayı erteledi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden kısmen bozduğu davanın yeniden görülmesine devam edildi. İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Sanık avukatları ile Dink ailesinin avukatları ise mahkemede hazır bulundu. Tutuklu sanık Muharrem Demirkale, savunmasını SEGBİS aracılığıyla yapmak yerine mahkeme salonuna gelerek yapmak istediğini ve bunun için mahkemeden süre istediğini söyledi. Savunma yapmadı Mahkeme heyeti ise 17 Temmuz 2024’de sanığın zaten mahkeme huzurunda savunma yaptığını, bu gerekçeyle tekrar süre verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine sanık Demirkale, ‘’Ben suçsuz olduğum için gerçekten mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum. Masumum, zerre kadar olayla ilgim yoktur. Bu yüzden huzurunuzda savunma yapmak isterim’’ ifadelerini kullandı. Mahkemece savunma yapması beklenen Demirkale savunmasını bu şekilde yapmayacağını yineledi. ‘’Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım’’ Savunma yapması için söz verilen tutuklu sanık Yavuz Karakaya, ‘’Mütalaayı kabul etmiyorum. Benim bu cinayet olayıyla ilgili uzaktan, yakından alakam yoktur. Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım. Hakkımı helal etmiyorum. Sahte deliller üretilmiştir. Bu dosya kumpas dosyasıdır. Tahliyemi talep ederim’’ şeklinde konuştu. Sanıkların avukatları da esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını yaptılar. Son sözler alınarak karar açıklanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından kararın açıklanması için duruşmayı 10 Ocak 2025 tarihine erteledi. Mütalaadan Açıklanan mütalaada, 2007’de uzman çavuş olarak görev yapan sanık Veysal Şahin, albay olarak görev yapan Ali Öz, astsubay kıdemli başçavuş olarak görev yapan Gazi Günay, müdür yardımcısı olarak görev yapan Hasan Durmuşoğlu, polis memuru olarak görev yapan Mehmet Ayhan, astsubay başçavuş Okan Şimşek, polis memuru Onur Karakaya ve şube müdür yardımcısı Osman Gülbel’in ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ile ‘anayasayı ihlal’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. 2007’de uzman çavuş olarak görev yapan Bekir Yokuş’un ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ ve ‘Anayasayı ihlal’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep edilen mütalaada, yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin ise ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘anayasayı ihlal’ suçundan davanın reddine karar verilmesi istendi. Açıklanan mütalaada, astsubay kıdemli başçavuş Yavuz Karakaya’nın ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istenirken, sanığın ‘anayasayı ihlal’ suçu yönünden davanın reddine karar verilmesi talep edildi. 1 sanığın dosyasının ayrılması talep edildi Mütalaada, sanıklar Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız ve Volkan Şahin’in haklarında kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarına karar verilmesi talep edilirken, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Faruk Sarı’nın ise dosyasının ayrılması istendi.
Başakşehir’de kentsel dönüşümü tamamlanan yapıların anahtar teslim töreni gerçekleşti
11 Ekim 2024 Cuma - 17:10 Başakşehir’de kentsel dönüşümü tamamlanan yapıların anahtar teslim töreni gerçekleşti İstanbul Başakşehir’de kentsel dönüşümü tamamlanmış konutların anahtar teslim töreni yapıldı. Vatandaşlara destek verdiklerini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum, "12 yıl önce başlattığımız Kentsel Dönüşüm seferberliğiyle İstanbul’umuzda tam 905 bin evimizi ve dükkanımızı azimle, gayretle dönüştürdük. Şu anda, İstanbul’un 39 ilçesinde; tam 180 bin evimizi ve dükkanımızı yeniliyoruz. Vatandaşımız kararını verecek, biz de desteğimizi sunacağız, afetlere hazır bir İstanbul’u vatandaşımızla el ele inşa edeceğiz. Bugüne kadar, TOKİ eliyle çoğunluğu sosyal konut olan tam 1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik" dedi. Başakşehir Belediyesi öncülüğünde kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde yapımı tamamlanan konutların anahtar teslim töreni gerçekleşti. Kayapark Sakura Evleri’nde düzenlenen törene Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, dernek ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “905 bin evimizi ve dükkanımızı azimle, gayretle dönüştürdük” Düzenlenen programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “ Yeniden göreve geldiğimiz 2 Temmuz’dan bu yana Daha Yaşanabilir bir İstanbul için önemli adımlar atıyoruz. Bağcılar Millet Bahçesi, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi ve Basketbol Gelişim Merkezi’mizin açılışlarının ardından; bugün de sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Yeni yuvalarımız hayırlı olsun diyorum; her bir annemize, gencimize, yavrumuza, evinizde güle güle oturun. Ne zaman İstanbul’a bir hizmette bulunsak, hep aynı hissiyatı yaşıyoruz. Çünkü bu şehre hizmet etmeyi, şereflerin en büyüğü olarak görüyoruz. Hamdolsun, İstanbul’un her köşesinde izimiz var, mührümüz var. Kartal’dan Küçükçekmece’ye, Tuzla’dan Avcılar’a kadar her ilçemizde devam eden yatırımlarımız var, projelerimiz var, hedeflerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 12 yıl önce başlattığımız Kentsel Dönüşüm seferberliğiyle İstanbul’umuzda tam 905 bin evimizi ve dükkânımızı azimle, gayretle dönüştürdük. Ailelerimizin buralarda güven içinde yaşamalarına, onbinlerce esnafımızın huzur içinde ekmek kazanmasına vesile olduk” İfadelerini kullandı. “1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik” Konuşmalarına devam eden Kurum, “Allah’a hamd ediyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Şu anda, İstanbul’un 39 ilçesinde; tam 180 bin evimizi ve dükkanımızı yeniliyoruz. Biz bugüne kadar tutamayacağımız sözü vermedik, hep sözlerimizin arkasında durduk. Cenab-ı Allah da bizi milletimize, sizlere hiç mahcup etmedi. Şimdi yine söz veriyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin desteklerinizle, annelerimizin dualarıyla Türkiye’de dönüşüme girmemiş tek bir sağlıksız ev bırakmayana kadar azimle, kararlılıkla çalışacağız. Bu hedefe giden yolda bir tıkanıklığa hiç tahammülümüz yok. Bu sebeple; İstanbul’u depreme hazırlayan, vatandaşımıza yeni yuvalarda yaşama imkânı sunan Yarısı Bizden Kampanyamızı güncelliyoruz. Vatandaşımız kararını verecek, biz de desteğimizi sunacağız, afetlere hazır bir İstanbul’u vatandaşımızla el ele inşa edeceğiz. Tıpkı deprem bölgesindeki kardeşlerimizle olduğu gibi; İstanbul’da da tam bir devlet-millet iş birliğini, birlik ve beraberliğini hayata geçireceğiz. Bildiğiniz gibi; Yarısı Bizden kampanyamızda vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu bazı iyileştirmeler yapmış, yeni başvuru dönemini başlatmıştık. Tarih kısıtlamasını kaldırarak, İstanbul’umuzun 39 ilçesinde, vatandaşımızın süresiz başvuru yapmasını sağladık. Hiçbir vatandaşımızın hak kaybı yaşamasına da izin vermedik. 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira taşınma ile toplamda 1,5 milyon liralık desteği sizlere sunmaya devam ediyoruz. Şimdi, vatandaşımız dönüşümden en güzel şekilde faydalansın diye yeni bir adım daha atıyoruz. Alan bazlı büyük dönüşümlerde, site dönüşümlerinde vatandaşımız uzlaşma sağlamışsa; Bakanlık olarak hemen devreye giriyoruz. TOKİ ve Emlak Konut güvencesiyle dönüşümü başlatıyoruz. Tabi depreme hazırlığı sadece sağlıksız yapıların yenilenmesi olarak görmüyoruz. Yeni sosyal konutlar inşa etmeyi de dönüşüm sürecinin kıymetli bir parçası olarak görüyoruz. Hatırlayacaksınız. “Ev sahibi olmayan hiçbir dar gelirli vatandaşımız kalmayacak.” demiştik. Bugüne kadar, TOKİ eliyle çoğunluğu sosyal konut olan tam 1 milyon 400 binden fazla yuva inşa ettik. İstanbul’umuz da sosyal konut çalışmalarımızdan hak ettiği payı aldı. İstanbul’umuzda dar gelirli kardeşlerimiz için on binlerce sosyal konutu en güzel şekilde teslim ettik. Halen binlerce sosyal konutumuzun inşasına hızla devam ediyoruz” Şeklinde konuştu. “537 konut ve 35 dükkânımızı teslim ediyoruz.” Konuşmalarına devam eden Bakan Kurum, “Kayapark Sakura Evleri Güvercintepe ve Şahintepe Kentsel Dönüşüm Projelerimiz ile Yuvam Bahçeşehir Sosyal Konut Projemiz kapsamında Belediyemizin inşa ettiği yeni sıcak yuvalarımızın, bereketli dükkânlarımızın anahtarlarını sizlere teslim ediyoruz. 1.479 yeni yuvamızı, 79 dükkânımızı Başakşehir’imize kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kayapark Sakura Evleri ile Şahintepe Kentsel Dönüşüm Projelerimiz kapsamında 537 konut ve 35 dükkânımızı teslim ediyoruz. Ayrıca, Yuvam Bahçeşehir Sosyal Konut Projemiz kapsamında 942 konut ve 44 dükkânımızı da şehit yakınlarımız, gazilerimiz ve engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere dar gelirli kardeşlerimize armağan ediyoruz. Bugün anahtarlarını teslim ettiğimiz kentsel dönüşüm projelerimizi yürütürken Başakşehir Belediyemizle birlikte büyük bir hassasiyetle çalıştık. Ben belediye başkanımıza ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.” şeklinde konuştu “Sayın Özel’e acilen İzmir’i şahsi mesele haline getirmemesini tavsiye ediyorum” Katılımcılara olan konuşmasına devam eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değilikliği Bakanı Murat Kurum, “Deprem, ülkemizin en acı hakikatidir. Son 100 yılda depremler nedeniyle çok derin acılar gördük. Geçtiğimiz yıl 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadık. On binlerce canımızı, sele dönen gözyaşlarımızla toprağa verdik. Göreve geldiğimizden bu yana geçen üç ayda onlarca kez deprem bölgesine gittik. Şu anda, 11 ilimizde 452 bin konut ve iş yerini süratle yapmak için, 2025 sonunda herkesin evine yerleşmesi için canımızı dişimize takıyoruz. Biz depremin bütün izlerini silmek için koşarken, maalesef CHP genel başkanının haksız ithamlarına maruz kalıyoruz. Kendisi Hatay’ı ziyaret etmiş ve “Hatay’ı unutturmayacağını söylemiş, Hatay benim şahsi meselem” demiş. Halbuki Hatay’ı deprem sonrasında yalnız bırakan kendileridir. Hatay halkına umut dağıtıp,o umutları boşa çıkaranlar kendileridir. “Deprem bölgesinde konut yapacağız, halkımıza dağıtacağız.” dediler ancak tek bir yuva kurmadılar. Tek bir çocuğun yüzünü güldürmediler, Tek bir annenin gözyaşını dindirmediler. Tek bir yuva yapmadıkları gibi söz verdikleri Ulu Cami’yi restore etmekten imtina ettiler. Buradan ifade ediyorum. Hatay sahipsiz değildir. Hatay bize emanettir; Hatay devletimize emanettir, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a emanettir. Ben Sayın Özel’e acilen İzmir’i şahsi mesele haline getirmemesini tavsiye ediyorum. Çünkü bugün İzmir Körfezi çürüyor. Çünkü İzmir Körfezinde balıklar ölüyor, oksijen azalıyor, kötü koku İzmirlileri çileden çıkarıyor. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllardır havaya bakıp ıslık çalıyor, sorumluluklarını yerine getirmiyor. Eğer siz, şahsi bir mesele yapacaksanız, İzmirli kardeşlerimizin geleceğini meseleniz yapın. Ben deprem bölgesinde alın teri döken biri olarak şunu söylemek istiyorum. 14 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesi; Türkiye’nin için yeni bir milli mücadele alanıdır. Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hiç kimsenin böyle yersiz tartışmalarla bu mücadeleyi baltalamasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.” Dedi. Programda yapılan protokol konuşmalarının ardından, katılımcılar dönüşümün yapıldığı arazide fidan dikimi yaptı. Program fidan dikiminin ardından sonlandı.
Küçükçekmece’de üzerine şömine devrilen çocuk hayatını kaybetti
11 Ekim 2024 Cuma - 16:49 Küçükçekmece’de üzerine şömine devrilen çocuk hayatını kaybetti Küçükçekmece metruk binada bulunan şömine çocuğun üzerine devrildi. Üzerine şömine devrilen çocuk hayatını kaybetti. Olay, geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece Yarımburgaz Mahallesi Karaçıkmaz Sokak üzerinde yaşandı. İddiaya göre, 6 yaşındaki Yusuf Alparslan Şaz komşunun çocuğuyla daha önce yıkılan gecekondu alanında oyun oyun oynamaya başladı. İddiaya göre yık esnasında yıkılmayan 2 metre 80 santim yükseklikteki şömine alanda oyun oynayan çocukların üzerine yıkıldı. Komşu çocuğu yabancı uyruklu 4 yaşındaki çocuk kendisini kurtarırken, Yusuf yıkıntının altında kaldı. Çocuğunu gören aile şoke oldu. yıkıntının altından çocuğunu çıkartan aile hastaneye götürdü. Hastaneye götürülen çocuk yolda hayatını kaybetti. “Evladımı tuğlaların altından aldım" Olayı anlatan baba Fatih Şaz “Daha önce yapılı olan gecekondu yıkıma uğradı. Kentsel dönüşüm şeklinde Mart ayında sökümü yapılıp yıkıldı. Burada şömine vardı. 2 metre 80 santim. Ne kadar engel olsak da çocuklarımızın görmediğimiz anda çocuklar buraya giriyor. Burada aracımla ilgileniyorum. Arabayı beraber temizleyelim dedim. Ben oyun oynayacağım dedi. Yanımdan uzaklaştı evin önünde oyna dedim. Komşunun 4 yaşındaki oğluyla birlikte bahçeye girmişler. Bahçeye girdikten sonra gürültüyü duyduk. Şömine çocuklarımızın üzerine yıkıldı. Komşunun oğlu kendini kurtarmış ama, benim evladımı tuğlaların altından aldım. Aldığımda ses gelmiyordu. Dilini ağzından aldıktan sonra nefes almaya başladı. Hastaneye giderken yolda vefat etti. Burada önlem almayan mülk sahibi, müteahhit sorumluları kimse hangi kamu ve kuruluş hangi şahsiyet bunların hepsini gereken cezayı almasını istiyorum” dedi.
Beyoğlu Belediyesi’nin 2025 yılı mali bütçesi kabul edildi
11 Ekim 2024 Cuma - 16:45 Beyoğlu Belediyesi’nin 2025 yılı mali bütçesi kabul edildi Beyoğlu Belediyesi’nin 2025 Mali Yılı Bütçe ve Performans Programı, belediye meclisi toplantısında görüşüldü. Toplantıda, 4 milyar 776 milyon 912 bin Türk lirası olarak belirlenen 2025 yılı bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi. Beyoğlu Belediye Meclisinin 2024 Yılı Ekim Ayı 2. Toplantısı, 11 Ekim Cuma günü meclis salonunda gerçekleştirildi. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in başkanlık ettiği toplantıda Beyoğlu Belediyesi’nin "2025-2029 Yılı Strateji Planı" ile "2025 Mali Yılı Bütçe ve Performans Programı" görüşüldü. Toplantıda, 4 milyar 776 milyon 912 bin Türk lirası olarak belirlenen 2025 yılı gelir gider bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi. “İşbirliği ve diyalogla geçmişimize sahip çıkıp geleceğimizi inşa edeceğiz” 2025 yılı mali bütçesi ile 5 Yıllık Strateji Planı’nın Beyoğlu’na hayırlı olmasını dileyen Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Bizler halkımızın yaşam kalitesini arttırmak ve şehrimizi daha yaşanabilir kılmak adına yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Bugün bu mecliste hep birlikte ortaya koyduğumuz bu başarıyı kutlarken daha yapacak çok işimizin olduğunu biliyor ve daha iyisi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Planımızla sosyal adaleti, ekonomik gelişmeyi, kentin değişim dönüşüm süreçlerini yönetmeyi ve direnci dayanaklı bir Beyoğlu’nu hedefliyoruz. Yoksulluğun ve yoksulluğun çok önemli olduğunun farkındayız. Eşitsizlikleri azaltmak, yaşanabilir çevreyi inşa etmek, güvenli konutlar inşa etmek ve imar hakkı bizim için de çok önemli. Hazırladığımız 5 yıllık yol haritamızda hem kurumsal kapasitemizi güçlendireceğiz hem kentteki paydaşlarımızla işbirliği ve diyalogla geçmişimize sahip çıkıp geleceğimizi inşa edeceğiz. Tasarruf tedbirleri ile kısıtlı bütçemizle hedeflerimizi gerçekleştirmek için tüm gayretimizle çalışacağız” dedi.
Dünya kız çocukları günü Beylikdüzü’nde kutlandı
11 Ekim 2024 Cuma - 16:43 Dünya kız çocukları günü Beylikdüzü’nde kutlandı Beylikdüzü Belediyesi’nin ilçeye kazandırdığı gündüz çocuk bakımevlerinde 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kutlandı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eşi Zehra Çalık ile birlikte minik öğrencilerin hazırladığı gösterilere katılarak heyecanlarına ortak oldu. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında Beylikdüzü Belediyesi tarafından hizmete açılan Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Gündüz Çocuk Bakımevi ile 100.Yıl Gündüz Çocuk Bakımevi’nde etkinlikler düzenlendi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eşi Zehra Çalık ve meclis üyeleriyle birlikte 100.Yıl Gündüz Çocuk Bakımevi’nde çocuklarla bir araya geldi. Minik öğrencilerin büyük bir heyecanla hazırladığı gösteriler renkli anlara sahne oldu. Gün kapsamında ayrıca çocuklara hediyeler de verildi. Gösterilerin ardından çocuklara seslenen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Sizi çok seviyoruz. Sizlere güzel bir gelecek hazırlamaya çalışıyoruz. İleride çok büyük insanlar olacak ve bu memleket için çalışacaksınız” dedi. Çalık konuşmasının devamında, “Çocuklar bizim geleceğimiz ve yaşam kaynağımız. Onlar için çok çalışmalıyız. Son dönemlerde maalesef unutmak istediğimiz zaman dilimlerinden geçiyoruz. Bu güzel, pırıl pırıl evlatlarımızı korumak zorundayız. Beylikdüzü Belediyesi olarak çocuklarımızı sağlam ve güçlü bireyler olarak geleceğe hazır hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Bakırköy Belediye Başkanı meclis toplantısında çalışmalarını anlattı
11 Ekim 2024 Cuma - 16:42 Bakırköy Belediye Başkanı meclis toplantısında çalışmalarını anlattı Bakırköy Belediyesi Ekim ayı meclis toplantısında Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu hizmetlerin artarak devam edeceğini vurguladı. Bakırköy Belediyesi Ekim ayı meclis toplantısı gerçekleşti. Belediyenin Ekim ayı meclis toplantısında Bakırköy için çalışmaya hız kesmeden devam edeceklerini söyleyen Başkan Ovalıoğlu, Nisan-Ekim ayları arasında vatandaşlara sunulan hizmetleri tek tek anlattı. Geleceğin teminatı olan çocuklara her türlü imkanı sağlayan Bakırköy Belediyesi, bünyesindeki 8 Yuvamız Bakırköy Çocuk Evi’nde müfredatı yenileyerek daha kapsamlı bir eğitim süreci başlattı. Yeni eğitim setlerinin sağlandığı çocuk evlerinde, 46 öğretmen 470 çocuğa Türkiye ortalamasının üzerinde bir sayı ile eğitim vermeye başladı. Yollar yenileniyor Bakırköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki yol çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede 61 sokak ve 220 noktada 16 bin 636 ton asfalt yama, 15 sokakta 20 bin 924 metre kare tretuvar bakım onarım ve yenileme çalışmaları gerçekleştirildi. İlçede yaşanabilecek herhangi bir taşkın sorunun da önüne geçmek için altyapı çalışmalarına başlayan ekipler, 700 metre yağmur suyu hattı imalatı gerçekleştirdi. Kötü koku ve taşkın sorunu tarihe karıştı İBB ile ortak yürütülen çalışmalar neticesinde, Karabal Deresi çevresinde yaşanan kötü koku ve taşkın sorunu sonlandırıldı. 2170 metrelik dere ıslahının sağlanmasının yanı sıra, yapılan 500 metre yağmur suyu hattı, 3900 metre atıksu kollektörü ve şebeke hattı ile vatandaşların güvenli bir şekilde rahatça nefes alacağı bir çevre oluşturuldu. Okullar ve hizmet binaları artık daha konforlu İlçedeki 44 ilkokul, ortaokul ve lisenin tadilat, mekanik bakım onarım, spor alanı ve bahçe düzenlemesi, iç ve dış cephe boyası ve temizlik ihtiyaçları karşılanarak 2024-2025 eğitim öğretim yılına hazır hale getirildi. Vatandaşların daha konforlu alanlarda vakit geçirebilmesi için belediye bünyesindeki hizmet, eğitim, spor ve kültür merkezlerini kapsayan 27 binada da bakım, onarım ve yenileme çalışmaları gerçekleştirildi. Yeşile dost belediye “Yeşil Bakırköy” anlayışıyla çalışan belediye ekipleri, vatandaşların nefes alacağı alanlar oluşturmaya devam ediyor. İlçedeki 11 parkta kauçuk zeminler, banklar, çöp kutuları, oyun grupları ve çim alanlar yenilenirken, 5 parkta daha bu çalışmalar devam ediyor. Ekipler ayrıca parklar genelinde toplam 360 bin metrekarelik alanda bakım onarım, ot biçim ve temizlik faaliyeti sürdürdü. 8 bin 554 kişiye sağlık hizmeti verildi Vatandaşlar belediye bünyesine bağlı tıp merkezinde sağlık sorunlarına çözüm buluyor. Son 6 ayda Aile Hekimi, Fizik Tedavi, Kadın Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları, Diyetisyen, Psikolojik Danışmanlık branşlarında 8 bin 554 kişi sağlık hizmetiyle buluştu. Tıp merkezinde verilen hizmetlerin yanı sıra 708 vatandaşa Evde Sağlık, 107 vatandaşa da Hasta Nakil hizmeti sağlandı. Halk sağlığı için yaşanan ortamların hijyenine de önem veren Bakırköy Belediyesi bu süreçte 138 iş yerinde sıhhi tetkik yaptı. Taziye hizmetini de hayata geçiren Bakırköy Belediyesi ekipleri, vatandaşların zor günlerinde yanlarında olmaya başladı. Bakırköy tertemiz olsun diye seferberlik başlatıldı Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nun göreve gelmesinin ardından ilçede bir ilk daha gerçekleştirilerek mahallelerde toplu temizlik seferberliği başlatıldı. Vatandaşların daha hijyenik bir ortamda yaşaması için harekete geçen 40 kişilik Mahalle Temizlik Seferberliği ekibi, mahallelere tek tek girerek 3 yıkama ve 3 süpürme aracıyla temizlik çalışması gerçekleştirdi. Periyodik olarak devam eden temizlik seferberliği kapsamında, çöp konteynerleri 10 bin 580 kez dezenfekte edilirken 120 çöp konteyneri de yenilendi. Doğaya duyarlı belediye ekipleri ayrıca 43 ton tekstil atığı, 1100 ton ambalaj atığı ile 13 buçuk ton bitkisel atık yağ topladı. Öğrencilere ve emeklilere yardım başlatıldı Sosyal belediyecilik anlayışıyla ilçede ilk defa yardım çalışmaları başlatan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, öğrencinin ve emeklinin yanında olmaya başladı. Her geçen gün artan ekonomik sıkıntılar karşısında atılan adım ile ilk ve ortaöğretim öğrencileri için 900 TL, lise öğrencileri için 1250 TL’lik 8 ay sürecek bir eğitim yardımı gerçekleştirildi. Emeklilerin unutulmadığı yardımlar kapsamında, bir kereye mahsus 5 bin TL’lik pazar desteği de hayata geçirildi. Annelerin yüklerinin hafifletilmesi için de çalışmalarını sürdüren Bakırköy Belediyesi, üniversite işbirliği ile gerçekleştirilecek olan “Anne Destek Programı” için hazırlıklara da başladı. Bakırköylüler spora teşvik eden hizmetlerle buluştu Çocukların ve gençlerin sporla ilgilenerek daha sağlıklı bir yaşama sahip olması için Bakırköylüler “Yaz Spor Okulları” ile buluşturuldu. Futbol, Basketbol, Badminton, Jimnastik, Voleybol, Tenisten oluşan 6 farklı branşta eğitim alan 724 öğrenci dopdolu bir yaz geçirdi. Sadece yazın değil kışın da hizmet verecek spor okulları, 14 branşta kayıtlarına devam ediyor.Herkesin sporla buluşmasını sağlamak amacıyla artırılan çalışmalar kapsamında pilates ve aerobik kurslarının yanı sıra Bakırköylülerin keyifle eşlik edeceği sabah sporları da başladı. Bakırköy kültür ve sanatın merkezi olacak Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nun “Bakırköy kültür ve sanatın merkezi olacak” söylemi üzerine atılan ilk adım, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin yenilenmesi oldu. İstanbul’un en önemli kültür sanat noktalarından biri olan merkez sahnesinden bahçesine kadar yenilenerek ismine yakışır bir hale getirildi. Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin bahçesinde gerçekleştirilen “Açık Hava Sinema Günleri” ile Bakırköylüler milli maçları ve 8 filmi hep birlikte izledi. Ekim ayında Belediye Tiyatro Müdürlüğü vatandaşları 6 yeni oyunla buluşturacak.Sanat alanında kendini geliştirmek isteyen vatandaşlara imkân tanıyan belediye, resim kursunda 119 kişiye eğitim veriyor. ‘Halk Masası’ aktif hale getirildi Son 6 ayda 8236 şikayet alan halk masası, bu şikayetlerin 7046’sına cevap verdi. Daha ulaşılabilir bir belediye anlayışıyla gerçekleştirilen çalışmalara bir yenisi daha eklenerek ‘Whatsapp Destek Hattı’ kuruldu. Dönüşüme destek, afetlere hazırlık Huzurlu, güvenli, modern bir Bakırköy için ilçenin 7 mahallesinde yeni imar planları hazırlandı. Parsel ve alan birleştirme şartı olmadan dönüşümün önünün açılmasının yanı sıra, belediye bünyesine bağlı ‘Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ kuruldu. Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün kurulmasının hemen ardından bir adım daha atılarak, bu müdürlüğe bağlı ‘Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Ofisi’ hayata geçirildi. Hayata geçirilen bu çalışma ile, belediye binasındaki Kentsel Dönüşüm bilgilendirme ofisine gelen vatandaşlar, mali destekler ve KİPTAŞ’la yürütülen süreçler hakkında bilgi alarak kentsel dönüşüm hakkındaki sorularına yanıt bulmuş oluyor. Muhtemel bir afetin etkilerine karşı hazırlıklı olmak amacıyla yoğun bir çalışma süreci başlatan Bakırköy Belediyesi, ‘Afet İşleri Müdürlüğü’nü kurdu. Müdürlüğün kurulmasının ardından hizmet binalarında depreme dayanıklılık testleri ve toplanma alanlarının fiziki durum kontrolleri yapıldı. 27 kişilik arama kurtarma ekibi ile birlikte afetlere hazırlık için 6 tatbikat gerçekleştirildi. Bakırköy Belediyesi Arama Kurtarma Timi (BAKUT) personeli eğitimleri ve tatbikatların yanı sıra, belediyenin tüm çalışanlarına da ‘Afet Bilinci Eğitimi’ verildi. Vatandaşların afetler karşısında bilinç sahibi olabilmesi için ilçede bir ilki başlatan Bakırköy Belediyesi, tüm mahallelere periyodik şekilde ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verdi. Kaldırım ve yol işgalleri sonlandırılıyor Güvenli, ulaşılabilir ve erişilebilir bir Bakırköy için çalışan Zabıta Ekipleri, nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yerlerde denetim gerçekleştirerek kaldırım ve yol işgallerinin önüne geçiyor. Ekiplerin kaldırım ve yol işgalleri konusunda özellikle işletmelerde önleyici tedbirler almasının yanı sıra, gerçekleştirdikleri denetimler sonucunda ruhsatsız faaliyet gösteren 38 işletme de kapatıldı. İBB Zabıta ekipleri ile gerçekleştirilen ortak çalışmalar kapsamında, Florya ve Yeşilköy Sahil Bölgesinde kağıt toplayıcılar ve seyyar satıcılarla ilgili yaşanan sorunlara çözüm üretiliyor. Vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine harekete geçen zabıta ekipleri, denetimlerde tespit edilen 36 izinsiz inşaat ve tadilatı durdurdu. Gürültü denetimi sonucunda ilgili inşaatlara 717 bin TL’lik ceza kesildi. Bakırköy Belediyesi sahipsiz hayvanların yanında Bakırköy Belediyesi Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, 165’i köpek 82’si kedi olmak üzere 247 sahipsiz hayvanı bünyesinde barındırmanın yanı sıra, 37 sahipsiz hayvanı da yeni yuvalarına kavuşturdu. Veteriner ekipleri, 637 hayvanı tedavi ederken, 706 kedi ve köpeğin de kısırlaştırma operasyonunu gerçekleştirdi. Bakırköy Belediyesi, bünyesindeki bakımevinde gerçekleştirdiği çalışmalarla sınırlı kalmayarak hayvanlar için hukuk mücadelesi de başlattı. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek örnek teşkil eden belediye, Hayvanlara Cinsel Saldırı davasına müdahil oldu. Hayvanlara güvenli ve sağlıklı bir ortam oluşturmak 1 adet Pati Park yapan Bakırköy Belediyesi, 2 Pati Park’ın yapımına da devam ediyor. Hayata geçirilen “Mahalle Buluşmaları” ile söz Bakırköylülerde Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nun katılımcı ve şeffaf belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği “Mahalle Buluşmaları” ile Bakırköy ortak bir akılla yönetiliyor. İlçede ilk defa gerçekleştirilen buluşmalarda, Başkan Ovalıoğlu vatandaşların sorun ve taleplerini ilk ağızdan dinliyor. Periyodik olarak Bakırköy’ün tüm mahallelerine yayılan buluşmalara katılan belediye başkan yardımcıları ve müdürler, Başkan Ovalıoğlu’nun yönlendirmeleri ile sorunların çözülmesi ve taleplerin karşılanması için gerekli çalışmaları başlatıyor.
Maddi sıkıntılarına yardım ettiği şahıs borcunu ödeyemeyince tehdide başvurdu iddiası
11 Ekim 2024 Cuma - 15:55 Maddi sıkıntılarına yardım ettiği şahıs borcunu ödeyemeyince tehdide başvurdu iddiası İstanbul’da 25 yıllık emekli asker, maddi sıkıntılarına yardım ettiği şahsın borcunu yıllarca ödememesi ve karşılığında icra işlemi başlatılınca kendisini tehdit ettiği iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin müvekkili adına açıklama yapan avukatı, ‘’Atilla Ç. Borç vermiş olduğu ödemelerin dekontlarına rağmen haksız kazanç elde etmek suretiyle müvekkilin mevcut arsalarına tabiri caizse çökme, hem devlet gücünü hem de mafya ismini kullanarak müvekkilin çevresine rahatsızlık verilmeye devam edilmiştir’’ dedi. İstanbul’da 25 yıllık emekli asker olduğunu belirten Atilla Ç., maddi sıkıntılarına yardım ettiği Yalçın K.’nın kendisine borcunu ödememesi ve karşılığında icra işlemi başlatılınca tehditlere başvurduğu iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Benden aldığı bu ödünç paralar ile aile fertlerine lüks araçlar alıp lüks tatiller yaptığını öğrendim’’ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, müşteki Atilla Ç. 25 sene Türk Silahlı Kuvvetleri Kurtarma Su Altı Komutanlığı’nda görev yaptığını söyleyerek, “Şüpheli Yalçın K. ile münasebetimiz çocuklarımızın okul arkadaşı olmasıyla yaklaşık 17 sene önce başladı. 2010 yılında Yalçın K. bana gelip kendisinin tefecilerden borç aldığını, durumunun çok sıkışık olduğunu ve ailesiyle beraber kendisinin başının belaya girebileceğini söyleyerek benden yardım istedi. Kendisine ara ara maddi sıkıntılarından dolayı kendi talebine istinaden yardım ettiğim ve ailece görüştüğümüz birisidir. Benden aldığı bu paralar ile bir kısım tefeci borçlarını kapattığını, o zaman şahsına ait olan arsaya otopark yaptığını, kalan paralar ile aile fertlerine lüks araçlar alıp lüks tatiller yaptığını, aile fertleri ve sosyal medya paylaşımlarından öğrendim’’ ifadelerine yer verildi. “Yıllarca hizmet ettiğim TSK’da medya vasıtasıyla beni küçük düşürmekle ve beni çevreme rezil etmekle tehdit etti’’ Müşteki Atilla Ç.’nin soruşturma çerçevesinde Savcılığa verdiği ifadesinde ayrıca, “Şüpheli Yalçın K. 2012’de oğlumun nişanında, 2013’de düğününde ben ve çevremdeki tüm dostlarımdan borç para almıştır. Beni kefil göstererek senet karşılığı borç almıştır. Ben senetlere imza atmadım. Borçları istediğimde bana veremeyeceğini ancak üzerine kayıtlı arazileri vereceğini söyledi. Ben de kendi teklifiyle arazileri üzerime aldım. Kendisi çevresi ve tefecilere olan diğer borçlarını ödeyemeyince icra işlemi başlattılar. İcra işleminde evinin tahliye edilmesi gerekti, tahliye sırasında avukatları tehdit etmiştir. Evin tahliyesinden sonra olaylara dahil olan Oğuz Y. beni silahla tehdit etti. Bana ‘Rus patronum Türkiye’de çok güçlü kişilerle çalışıyor’’ dedi. Beni medyaya vererek yıllarca hizmet ettiğim TSK’da küçük düşürmekle ve beni çevreme rezil etmekle ve itibarımı zedelemekle tehdit etti. Şikayetçiyim’’ dediği öğrenildi. Öte yandan soruşturma çerçevesinde Oğuz Y.’nin çıkarıldığı hakimlikçe ‘başkasını bir malın teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma’ suçundan tutuklandığı, Yalçın K.’nın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. “Hem devlet gücünü hem de mafya ismini kullanarak müvekkilin çevresine rahatsızlık verilmeye devam edilmiştir” Konuya ilişkin adliyenin meydanın açıklama yapan avukat İbrahim Altun, şikayette bulunmalarıyla titizlikle yürütülen bir soruşturmanın başlatıldığını söyleyerek, “Hala müvekkilimizin rahatsız edildiği bazı durumlar mevcut. Biz tüm evrakları, tarafa ödenmiş dekontları, ailesine yapmış olduğumuz ödemelerin hepsini sunduk. Bu dekontlara rağmen haksız kazanç elde etmek suretiyle müvekkilin mevcut arsalarına tabiri caizse çökme, hem devlet gücünü hem bazı siyasilerin adını hem de mafya ismini kullanarak müvekkilin kendisine ve çevresine rahatsızlık verilmeye devam edilmiştir. Biz bu huzursuzluk ve rahatsızlık had seviyeye ulaşınca suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldık. Müvekkilin itibarını zedelemek için her türlü müdahaleyi yapmaları çok üzücü. Biz ülkemizde artık insanların daha duyarlı olmasını, birbirlerine hukuki yoldan başvurmasını, şiddet, tehdit ve gayri resmi yollara başvurulmadan Türk Mahkemelerine başvurmasının kanaatindeyiz. Biz böyle yaptık ve sonucunu aldığımızı düşünüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Evladını trafik kazasında kaybeden acılı baba tutanağa isyan etti
11 Ekim 2024 Cuma - 15:46 Evladını trafik kazasında kaybeden acılı baba tutanağa isyan etti İstanbul’un Ümraniye ilçesinde motosikletle seyir halindeyken emniyet şeridinde duraksayan otomobile çarpıp hayatını kaybeden Abdullah Erdem Boztaş için ailesi, olaya ait kaza tutanağına tepki gösterdi. Baba İzzet Boztaş, kaza tutanağının yanlış tutulduğunu iddia ederek, “Bu tutanağı, krokiyi çizen arkadaşlar neye dayanarak çizdiler. Ben ölene kadar mücadele edeceğim” dedi. Kaza, 27 Temmuz 2024 tarihinde saat 23:15 sıralarında TEM Otoyolu Ümraniye-Ankara istikametinde meydana gelmişti. İddiaya göre, Abdullah Erdem Boztaş hakimiyetindeki 34 DZG 709 plakalı araç, emniyet şeridinde kontrolsüz şekilde duran 34 GBT 686 plakalı araçla çarpışmıştı. Kaza sonucu 28 yaşındaki Boztaş, olay yerinde yaşamını yitirmişti. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Bölümü, Ulaştırma Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak görev yapan Abdullah Erdem Boztaş için ailesi olaya ait tutulan kaza tutanağına tepki gösterdi. İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan acılı aile, polis memurları tarafından tutulan kaza raporlarındaki tutarsızlığa isyan etti. Boztaş’ın avukatı Iyaz Çimen, olay anında tutulan ilk kaza raporunda bir sorun olmadığını belirtirken ikinci kaza tutanağında hatalar ve değişiklikler yapıldığını iddia etti. “Tutanağı düzenleyen memurlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” Tutulan kaza raporunda motosikletin araca çarpması sonucu aracın 21 metre sürüklendiğinin yazdığını söyleyen Avukat Iyaz Çimen, “Müvekkilim 27 Temmuz’da gece saat 23.15 sıralarında gerçekleşen bir kaza neticesinde hayatını kaybetti. Maalesef kazanın oluşumuna sebebiyet veren sürücü, emniyet şeridinde kontrolsüz bir şekilde duraklama yapan herhangi bir şekilde reflektör veya uyarıcı levha bulundurmayan kişinin sebebiyet verdiği bir kaza neticesinde biz buradayız. Olayın olduğu gün ilk etapta gelen polis memurları hayatın olağan akışına uygun bir biçimde kaza tutanağı düzenliyorlar. Olayda gerçekleşen çarpma neticesinde araçların konumunu belirleyen krokiyi çiziyorlar. Bu krokide bir problem olmamasına rağmen aynı gün her ne oluyorsa ikinci bir tutanak düzenleniyor. İkinci düzenlenen tutanakta da benim müvekkilimin aleyhine olan hususlar maalesef gerçeğe aykırı bir biçimde o tutanağa işleniyor. İkinci düzenlenen tutanakta, bir motosikletin çarpması sonucu bir aracın 21 metre sürüklendiği yazıyor. Dolayısıyla bir emniyet şeridinin o mesafede olması beklenemeyeceği için gerçekle uyuşmadığı sabit. Maalesef soruşturmanın devamında düzenlenen bu hatalı tutanağa göre kusuru benim müvekkilime atıf ediyor. O an bu işi gerçekleştiren memurlar neye istinaden bu değişikliği yapıyorlar bilmiyorum. Akabinde biz gerçekte olan olayın aydınlatılması için maalesef burada bu mücadeleyi vermek zorunda kalıyoruz. Nitekim soruşturmada hala kamera kaydı topluyoruz. Olayın olduğu yere ilişkin topladığımız görüntülerde de benim müvekkilimin herhangi bir kusuru şu aşamada bulunmuyor. Biz bu raporu düzeltmek için ve aynı zamanda, bile isteğe düzenlenen, tutanağı düzenleyen memurlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” dedi Polis memurları tarafından tutulan kaza raporunda müvekkili Boztaş’ın kaskının olmadığının belirtildiği ve daha sonra olay yerinde kaskın bulunduğunu vurgulayan Avukat Çimen, “İlk etapta düzenlenen raporda olay yerinde kaskın tespit edilemediği belirtilmiş. Akabinde müvekkilimin ailesi tarafından olaydan daha sonra olay yerinde yapılan incelemede kasın olay yerin yerinden biraz daha uzak mesafede çalıların arasında sabit durduğu bulundu. Dolayısıyla benim müvekkilimin olayı gerçekleştirdiği anda başında kaskının olduğu ortaya çıkıyor. Nitekim zaten olaydan önce kendisinin son çekilmiş kaydında da motosikletin üzerinde kasklı bir biçimde olduğu görünmekte” ifadelerini kullandı. “Ben ölene kadar mücadele edeceğim” Kazada hayatını kaybeden Abdullah Erdem Boztaş’ın babası İzzet Boztaş, kaza tutanağına isyan ederek, “Benim ciğerim yanıyor. Kazaya ben bir şey demiyorum, kazadır sonuçta. Oğlumdan dolayı da olabilir karşı taraftan dolayı da olabilir. Ama oğlumun kasklı bir vaziyette ilerlemesi ve kameraların oğlumu o şekilde görmesine rağmen kask yoktur tutanağı tutulmuş. Bu tutanağı, krokiyi çizen arkadaşlar neye dayanarak çizdiler. Ben ölene kadar mücadele edeceğim. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Ben bu yüzden buradayım. Ülkesi için çalışan bir akademisyendi. Proje olarak 2050 yılında trafik kazalarını en aza indireceğim diyen bir insandı. Türkiye için acı bir kayıptır. Adaletin yerini bulmasını istiyorum” dedi.