ASAYİŞ - 11 Ekim 2024 Cuma 17:16

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 sanıklı davada son sözler alınacak

A
A
A
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 sanıklı davada son sözler alınacak

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden verdiği bozma kararının ardından yeniden görülen davada mahkeme, sanıkların son sözlerinin alınarak kararın açıklanması için duruşmayı erteledi.


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay’ın 15 sanık yönünden kısmen bozduğu davanın yeniden görülmesine devam edildi. İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Sanık avukatları ile Dink ailesinin avukatları ise mahkemede hazır bulundu.


Tutuklu sanık Muharrem Demirkale, savunmasını SEGBİS aracılığıyla yapmak yerine mahkeme salonuna gelerek yapmak istediğini ve bunun için mahkemeden süre istediğini söyledi.



Savunma yapmadı


Mahkeme heyeti ise 17 Temmuz 2024’de sanığın zaten mahkeme huzurunda savunma yaptığını, bu gerekçeyle tekrar süre verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine sanık Demirkale, ‘’Ben suçsuz olduğum için gerçekten mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum. Masumum, zerre kadar olayla ilgim yoktur. Bu yüzden huzurunuzda savunma yapmak isterim’’ ifadelerini kullandı. Mahkemece savunma yapması beklenen Demirkale savunmasını bu şekilde yapmayacağını yineledi.



‘’Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım’’


Savunma yapması için söz verilen tutuklu sanık Yavuz Karakaya, ‘’Mütalaayı kabul etmiyorum. Benim bu cinayet olayıyla ilgili uzaktan, yakından alakam yoktur. Bu iddiaları reddediyorum ve bu iftirayı atan herkesten bu dünyada da öbür dünyada da davacıyım. Hakkımı helal etmiyorum. Sahte deliller üretilmiştir. Bu dosya kumpas dosyasıdır. Tahliyemi talep ederim’’ şeklinde konuştu.


Sanıkların avukatları da esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını yaptılar.



Son sözler alınarak karar açıklanacak


Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından kararın açıklanması için duruşmayı 10 Ocak 2025 tarihine erteledi.



Mütalaadan


Açıklanan mütalaada, 2007’de uzman çavuş olarak görev yapan sanık Veysal Şahin, albay olarak görev yapan Ali Öz, astsubay kıdemli başçavuş olarak görev yapan Gazi Günay, müdür yardımcısı olarak görev yapan Hasan Durmuşoğlu, polis memuru olarak görev yapan Mehmet Ayhan, astsubay başçavuş Okan Şimşek, polis memuru Onur Karakaya ve şube müdür yardımcısı Osman Gülbel’in ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ile ‘anayasayı ihlal’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.


2007’de uzman çavuş olarak görev yapan Bekir Yokuş’un ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ ve ‘Anayasayı ihlal’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep edilen mütalaada, yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin ise ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘anayasayı ihlal’ suçundan davanın reddine karar verilmesi istendi. Açıklanan mütalaada, astsubay kıdemli başçavuş Yavuz Karakaya’nın ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istenirken, sanığın ‘anayasayı ihlal’ suçu yönünden davanın reddine karar verilmesi talep edildi.



1 sanığın dosyasının ayrılması talep edildi


Mütalaada, sanıklar Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız ve Volkan Şahin’in haklarında kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarına karar verilmesi talep edilirken, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Faruk Sarı’nın ise dosyasının ayrılması istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de "Gastronomi Festivali" başladı 11-19 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Niğde 4. Gastronomi Festivali başladı. Niğde Belediyesi’nin, yöresel ürünleri ve gastronomi unsurlarının yanı sıra tarihi ve doğal güzelliklerinin, Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılması amacıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği Niğde 4. Gastronomi Festivali Derbent Meydanından festival alanına yapılan kortej yürüyüşü ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan açılış töreninde halk oyunu gösterisi sunuldu, Niğde Belediyesi ritim grubu tarafından gösteri yapıldı. Açılış töreninde konuşma yapan Niğde Valisi Cahit Çelik, Niğde’nin medeniyetlerin buluştuğu bir kent olduğunu söylerken köklü tarihinin kentin yeme, içme kültürüne de yansıdığını ifade etti. Vali Çelik, "Niğde bulunduğu jeopolitik konumu nedeniyle tarihi süreç içerisinde birçok farklı medeniyetin yaşadığı bir kent olmuştur. Bu da kenti gastronomi açısından zengin kılmış. Niğde’de şuanda coğrafi işaret alan 6 ürünümüz var ama coğrafi işaret alabilecek 40’ yakın yemek türlerimiz var. Niğde’nin gastronomisini önce Türkiye’ye ardından dünyaya tanıtmak için her türlü çabayı göstereceğiz" dedi. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir ise hedeflerinin her yıl kentte festival gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Özdemir, "Şehrimizin tarihi ve kültürel varlıklarını bütün dünyaya tanıtmamız lazım. Çok değerli, çok kıymetli bir şehrimiz var. Bu festivaller bu tanıtıma büyük katkılar sağlıyor. Bu organizasyonun neredeyse tamamını bütçesini festival alanına stant açan esnaflar karşıladı. Kamuya hiç bir yük getirmeden şehrimizde 9 gün sürecek bir festival gerçekleştiriyoruz. Buradan ben bütün esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Çamardı’nın dondurmasını, Altunhisar’ın çileğini, Çiftlik’in patatesini, fasulyesini önce Türkiye’ye ardından en iyi şekilde bütün dünyaya tanıtacağız" ifadelerine yer verdi. Yapılan konuşmaların ardından protokol üyeleri Niğde 4. Gastronomi Festivali’nin açılış kurdelesini kesti. 19 Ekim tarihine kadar devam edecek olan Niğde 4. Gastronomi Festivali’nde, paneller, söyleşiler, gastronomi avı, workshop’lar, atölyeler, sergiler, tadımlar, yemek yarışmaları ve gastro şovlar yer alacak. Ziyaretçilerin Niğde ve çevresine özgü yeme ve içme kültürünü tanıma fırsatı bulacağı festivalde her akşam halk konserleri düzenlenecek. Tuğçe Kandemir konseri ile başlayan halk konserlerinde Aysel Yakupoğlu, Umut Kaplan, Sancak, Ayna, Lara, Arzu Akdaş, Ceza ve Hakan Altun sahne alacak.
Ağrı Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok" Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Ağrı’ya gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik yapılan şiddete karşı tahammüllerinin olmadığını belirtti. Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Ağrı’ya gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İl protokolüyle beraber Toplum Sağlığı ve Sağlıklı Hayat Merkezini ziyaret etti. Burada sağlık görevlileriyle bir araya gelen Bakan Memişoğlu, Sağlıklı Hayat Merkezlerinin önemine vurgu yaparak vatandaşların bu alanları kullanmaları gerektikleri konusuna vurgu yaptı. Son zamanlarda yaşanan sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı da gerekenlerinin yapılacağını ve bu konuda toleranslarının olmadığının altını çizen Bakan Memişoğlu, vatandaşlara duyarlı olmaları noktasında ricada bulundu. Memişoğlu, Ağrı’nın sağlık noktasında gelişmeye müsait bir yer olduğunu vurgulayarak, “Ağrı bizim serhat şehrimiz aynı zamanda da görkemli Ağrı Dağı’nın şehri. Sağlıkla ilgili ihtiyaçları değerlendirdik. Sağlıklı Hayat Merkezi’ni ziyaret ettik. Sağlıklı Hayat Merkezleri çocuk gelişimcisinde fizyoterapistine, hekiminden mamografisine kadar her türlü alt yapısı olan ve mahallelerimizde insanlarımıza hizmet veren bir yer. Ağrı’da 200 yataklı bir hastane inşaatımız var. Bunun yanında Sayın Cumhurbaşkanımızım belirttiği gibi güzel bir hastane yapmanın planını yapıyoruz. Onun haricinde sağlık hizmetlerinin daha iyi olabilmesi için de elimizden geleni yapıyoruz. Ağrı sağlıkla ilgili gelişmeye müsait bir şehir. Özellikle Sağlıklı Hayat Merkezi gibi yenilememiz gereken her tarafı düzelteceğiz" şeklinde konuştu. Sağlık çalışanlarına yönelik yapılan saldırılara karşı her türlü mücadeleyi göstereceklerini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Özellikle biz sağlıkçıları insanlara yardım etmeyi, onlara iyilik yapmaları için yetiştiriyoruz. Amacımız insanların dertlerine derman olmak. Onun için kesinlikle sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bugün adalet dağıtan hakim ve savcılarınız olsun bu konuda tavizsiz hareket ediyorlar ve şiddet gören sağlıkçıların haklarını bizim kadar savunuyorlar. Onun için bu cezalar caydırıcılığının yanında insanların şiddet göstermemesi amacıyla yapılıyor. Bizler onlara iyilik yapıyoruz, onlara hayatımızı adadık. Bu yüzden sağlıkçılar şiddet gördüğü zaman bunu anlamlandıramıyor. İnsanlara faydamız dokunsun diye çalışırken şiddet görmeye tahammül edemiyoruz ve moralimiz bozuluyor. Özellikle toplumumuzdan sağlıkçılara değer vermelerini ve onları korumalarını istiyorum. Tabii ki hatalar olabilir bunu da biz elimizden geldiğince düzeltmeye çalışıyoruz. Bizlere iletebilirler. Ama biz biliyoruz ki Türkiye’nin sağlık sistemi ve sağlık insan gücü dünyaya örnek oluyor. Bu konuda insanlar Türkiye’den sağlık hizmete almaya geliyor. Çünkü sağlık çalışanımızın da sistemimizin de kaliteliliği dünyanın en iyilerinden bir tanesi. Biz temel sağlık dediğimiz koruyucu sağlığı ön planda tutuyoruz. Aşılar ve topuk kanlarını yapmamızın en büyük sebebi çocuklarımızın hastalanmaması veya hastalığı varsa bunun erkenden teşhisinin yapılması. Koruyucu hekimliği ve temel sağlığı önemsediğimizi hep belirtiyoruz. Kilo alırsanız, sigarayı bırakamazsanız veya hareketsiz olursanız sağlığınızın bozulacağı aşikar. Bu yüzden bu tür tesisleri, aile hekimliklerini hastalanmadan başvurulması gereken alanlar olarak kurguladık. Toplumdan da buraları değerlendirmesini istiyoruz. Bu konuda biz sağlık sistemimize güveniyoruz. Tabi ki hastanelere, tedavi edici kurumlara daha önem veriyoruz. Ama şunu bilin ki hastanelerimizde olamaması gereken, hastanelerimize başvurmadan sorunun çözülebileceği alanlar olan aile hekimliği, sağlıklı hayat merkezleri gibi yerlerden çok daha rahat hizmet alınabilir. Gerçekten hastaneye ihtiyacı olan hastalarımız yoğunluğun arasında hizmet almaya çalışmaz” dedi.
İstanbul Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden şüpheliye ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis talebi İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı vurarak şehit eden şüpheli Yunus Emre Geçti hakkında hazırlanan iddianamede, toplamda 5 ayrı suçtan, ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ümraniye’de 23 Eylül 2024 tarihinde 26 suç kaydı bulunan şüpheli Yunus Emre Geçti’yi (19) yakalama çalışmaları sırasında çıkan arbedede polis memuru Şeyda Yılmaz (27) hayatını kaybetmişti. Geçti, “Kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Yunus Emre Geçti hakkında polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit etmesi yönünden "Kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istendi. Annesini öldürmeye teşebbüsten de hapsi istendi İddianamede, polis memuru Kürşat Hakkı Sarıtepe’nin ağır yaralamasının öldürmeye teşebbüs olduğu kaydedilerek, "Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar, yine annesi Pınar Geçti’yi yönünden de "Üstsoy birine karşı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 5 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet talebi İddianamede, Yunus Emre Geçti’nin olay yerindeki 2 polis memuruna mukavemet ettiği kaydedilerek, "Zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 7 yıl 10 ay 15 gün ve "Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet" suçundan 3 yıla kadar hapsi istendi. Toplamda Yunus Emre Geçti’nin 5 ayrı suçtan, ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi talep edildi. İndirim uygulanmasın talebi İddianamede, Yunus Emre Geçti’nin geçmişi, sosyal ilişkileri, suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle cezasında indirim yapılmaması talep edildi. Hazırlanan iddianame İstanbul Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi durumunda şüpheli Geçti’nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Aydın Aydın polisi aranan şahıslara göz açtırmıyor: 14 tutuklama Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından 7-11 Ekim tarihleri arasında yapılan operasyonlar kapsamında yakalanan 20 şahıstan 14’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri vatandaşların huzur ve güvenliği için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Edinilen bilgiye göre, Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin 7-11 Ekim tarihleri arasında aranan şahısların yakalanmasına yönelik gerçekleştirdikleri operasyonlar kapsamında; yağma suçundan 26 yıl 4 ay hapis cezası ile aranan E.A., uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezası ile aranan E.S., zimmet suçundan 9 yıl 2 ay hapis cezası ile aranan M.Ç., kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezası ile aranan E.D., kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezası ile aranan E.D., uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan 5 yıl hapis cezası ile aranan U.T., hırsızlık suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası ile aranan S.A., dolandırıcılık suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası ile aranan K.A., silahla tehdit suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile aranan İ.G., cinsel taciz suçundan 1 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile aranan S.G., silahla tehdit suçundan 1 yıl 1 ay hapis cezası ile aranan B.M., askeri ceza muhalefet suçundan 1 yıl 12 gün hapis cezası ile aranan R.Ş., kadına karşı şiddet suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası ile aranan E.P., trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 6 ay hapis cezası ile aranan B.A. ve ifadeye yönelik olmak üzere 6 şahıs olmak üzere toplam 20 şahıs yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şahıslardan 14’ü çıkartıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.