ASAYİŞ - 24 Temmuz 2024 Çarşamba 10:00 | Son Güncelleme : 24 Temmuz 2024 Çarşamba 10:12

Oğlunu ABD’ye kaçıran Eylem Tok hakkındaki iade davasında yeni gelişme

A
A
A
Oğlunu ABD’ye kaçıran Eylem Tok hakkındaki iade davasında yeni gelişme

Ehliyetsiz kullandığı aracıyla çarptığı Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran Eylem Tok‘un 11 Eylül’de yeniden hakim karşısına çıkacağı bildirildi.

Türkiye’nin gündemini sarsan Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur hakkındaki dava ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Ehliyetsiz kullandığı aracıyla çarptığı Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran Eylem Tok‘un yeniden hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu. Yargı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Tok’un 11 Eylül saat 14.15’te Boston şehrindeki Massachusetts Bölge Mahkemesi’nde yapılacak karar duruşmasına katılacağı bildirildi. Tok hakkındaki Türkiye’ye iade kararının bu duruşmada netleşmesi bekleniyor.

Oğlunu yurt dışına kaçırmıştı

17 yaşındaki Timur Cihantimur'un ehliyetsiz olarak kullandığı lüks otomobille yol kenarında park halinde bulunan 3 ATV tipi araca çarpması sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmişti. Birden fazla kişinin yaralandığı kaza sonrasında sürücü Timur Cihantimur annesi Eylem Tok tarafından önce Mısır'a, ardından da ABD'ye kaçırılmıştı.

Haklarında yakalama kararı çıkarılmıştı

Olayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Mart günü saat 03.50 sıralarında İstanbul'dan uçakla Mısır'a gittikleri tespit edilen anne Eylem Tok hakkında "suçluyu koruma" suçundan, Timur Cihantimur hakkında ise “taksirle öldürme ve yaralama” suçundan yakalama kararı çıkarmış ve haklarında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etmişti.

Türkiye iadelerini istemişti

Türkiye, geçtiğimiz ay ise anne ve oğlunun ABD'den iadesini istemişti. 14 Haziran Cuma günü ABD'nin Boston kentinde polis tarafından gerçekleştirilen operasyonla yakalanan Timur Cihantimur ve Eylem Tok ABD’de ayrı ayrı hakim karşısına çıkmıştı. Önceki duruşmalarda ikilinin tutukluluğunun devamına karar verilmişti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümüne Avrupa Coğrafi İşaret yolda Manisa Ticaret Borsası tarafından yapılan Avrupa Birliği coğrafi işaret başvurusuyla dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü hem yeni pazarlara kavuşacak hem de yüksek kar oranlarıyla önemli bir ihracat kalemi olacak. Dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümünün yetiştirildiği Manisa’da hasat sezonu devam ediyor. Dalından toplanarak kurutmak amacıyla boş alanlara serilen üzümler istenilen kahverengi tonlarına geldiğinde toplanarak çöpünden ayrıldıktan sonra çiftçiler tarafından depolanıyor ya da işletmelere götürülüp satış işlemi gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıla göre rekoltede düşüşün gözlemlendiği üzümde şekerlenme oranının yüksek olması üzümdeki kaliteyi arttırdı. Geçtiğimiz yıla göre salkım ağırlığı yüksek olan üzümler kurutma işlemlerinin ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Özellikle Avrupa kentlerinde "Manisa üzümü" olarak bilinen Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm için Manisa Ticaret Borsası tarafından Avrupa Birliği coğrafi işaret alınması amacıyla işlemlere başlandı. Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün Avrupa Birliği coğrafi işareti alması sonrasında yeni pazarların açılması ve yüksek karla ürün satılacağından dolayı üreticiler ve ihracatçılar için önemli ölçüde gelir elde edilmesi hedefleniyor. “Rekolte düşük, şekerlenme oranı yüksek” Bu yıl küresel bazda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle üzümde rekoltede düşüş yaşandığını ancak sergideki üzümlerde hastalık gibi durumların bulunmadığından ve şekerlenme oranının yüksek olmasından dolayı yüksek kalitede ürün elde edildiğini belirten Manisa Ticaret Borası Başkanı Sadık Özkasap, “Çiftçilerimizin çok büyük emeği vardır. Budağından başlayan bu macera devam ediyor. Kesimler aşağı yukarı bitmiştir. Sergilerde üzümlerimiz var. Hava şartlarına göre üzümler 12 gün civarında sergiden kaldıktan sonra makinelerle sergiden üzümlerimizi kaldırıyoruz. Üreticilerimiz açısından üzümlerimiz bu sene gayet kaliteli. Herhangi bir hastalığa sebebiyet verilmeden bu günlere kadar gelindi. Tabi dünyada olduğu gibi sıcaklıklar ve iklim krizi bağların strese girmesine sebebiyet verdi. Temmuz ayının sonuna doğru rekolte çalışması gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıllara göre rekoltede düşüş olduğu gözlendi. Geçtiğimiz yıla göre bu yıl 10 gün kadar erken hasada girdik. Geçtiğimiz yıllarda bizim şekerleme oranı dediğimiz brix 17-18’lerde üzüm keserken. Bu sene bağlarda üzümlerimiz 22-24 brix civarında. Bu da şu demek oluyor, üzümün sergideki kilogramının arttığı anlamına geliyor. Üzümün özü, şekerlenmesi ne kadar iyi olursa sergideki kilogramının arttığını görüyoruz” dedi. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen yağışlara değinen Başkan Özkasap, “Gönül isterdi ki yağmursuz şekilde sergilerden çıkmak. Ama yağmura da yakalanmış olduk. Ama renklerde çok çok büyük bir sıkıntı yaşamadık. Biraz kızıla döndü ama genele baktığımızda 2024-2025 mahsulünün iyi olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Manisa üzümünü bütün Avrupa bilir” Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümün Avrupa’da "Manisa Üzümü" olarak bilindiğini ve özellikle aranan bir ürün olduğunu söyleyen Başkan Özkasap, “Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü dünyaca ünlü bir üzümdür. Üzümün özel karakteristiğine baktığımızda serçe parmağı kadar büyüklüğü olan, zarının inceliği ve Manisa üzümünü bütün Avrupa da bilir. Üzümümüzle ilgili bundan 3 sene önce Türk Patent Enstitüsünden coğrafi işaret aldık. Daha önce Ege Üzümüydü. Ege üzümü dediğinizde Kütahya’sından Afyon’una kadar giriyor. Bu Manisa’ya mal olmuş bir üzüm. Yüzde 85’i Manisa’da üretilen yüzde 90’ı da Manisa’daki işletmeler tarafından ihraç edilen bir ürün. Manisa’yla özdeşleşmiş olan bu ürünü Manisa coğrafi işareti almak hem bir sosyal sorumluluktur hem de Manisa’ya bir hediyemiz olsun istedik. Türk Paten Enstitüsünden Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm coğrafi işaretini aldık. 1 yıldan beri de Avrupa Birliğine başvurularımızı yaptık. Üzümün en çok tüketildiği yer Avrupa’dır. Genelde İngiltere alır. Bu üzüm bu kadar Avrupa’ya gidiyorsa bu üzümün Avrupa Coğrafi İşareti almak hakkıdır. Coğrafi işareti alan kurumlar aktif bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Ben coğrafi işareti aldım bitirdim, eğer onu kullanmıyorsan coğrafi işareti kullanacak olanların da önünün kesilmemesi gerekiyor” diye konuştu. “Coğrafi işaretle Manisa üzümü taçlanacak” Coğrafi işaretin alınması durumunda hem yeni pazarlara hem de yüksek karla ürün satışı elde edeceklerini söyleyen Özkasap, “Bu Avrupa coğrafi işaretiyle beraber bizim üzümümüzün tüketiciler tarafından izlenebilir bir ürün, gönül rahatlığıyla tüketilebilir bir ürün olduğunu taçlandırmış olacağız. Zaten Avrupa tarafından bilinen dünya kalitesindeki Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün bir tacı olacak. Biz inanıyoruz ki izlenebilir bir ürün olması, satıcılarımız için pazarımızın büyümesi, ürünü daha yüksek fiyatla vermek, üreticilerimiz bakımından katma değeri yüksek olan bir ürünün daha karlı olmasını amaçlıyoruz. Üreticilerimiz için mahsulü bol bereketli bir yıl olmasını, ihracatçılarımıza bol pazarlı ve kazançlı bir yıl geçirmesini diliyorum” dedi. (AY-
Sakarya Sakarya’da siber suçlara ilişkin 4 bin 305 sosyal medya hesabında çalışma yapıldı Sakarya’da 1 Ocak-31 Ağustos tarihleri arasında yürütülen asayiş çalışmaları, düzenlenen toplantıda Vali Yaşar Karadeniz tarafından açıklandı. Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü ve Sakarya İl Jandarma Komutanlığı tarafından 1 Ocak-31 Ağustos tarihleri arasında yapılan tüm çalışmaların değerlendirildiği 2024 yılı Asayiş ve Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı, Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Vali Karadeniz, 2024’ün başından bugüne kadar Sakarya’da güvenliğin sağlanması adına yapılan çalışmaları tek tek açıkladı. Vali Karadeniz, “İlimizde ilk 8 aylık dönemde göçmen kaçakçılığına yönelik olarak icra edilen çalışmalarda; 139 organizatör yakalanmış, 33 organizatör bin 575 düzensiz göçmen yakalanmış, 820 düzensiz göçmen de sınır dışı edilmiştir. Düzensiz güç ile mücadelemiz ülkemizin her yerinde olduğu gibi ilimizde de kararlılıkla devam etmektedir” dedi. Uyuşturucu ile mücadele Kolluk kuvvetlerince Sakarya’da son 8 ayda yapılan uyuşturucu, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele gerçekleştirilen operasyonları aktaran Vali Karadeniz, “Narkotik suçlarla mücadele çerçevesinde 2023 yılının ilk sekiz ayında 2 bin 413 operasyonda 413 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 253 kişi tutuklanmıştır. Bu yılın ilk sekiz ayı içerisinde yapılan çalışmalarda ise 481 kişi gözaltına alınmış, 319 şahıs tutuklanmıştır. Geçtiğimiz 2023 yılının ilk sekiz ayı içerisinde yapılan çalışmalarda 22 bin adet uyuşturucu hap, 293 gram sentetik cannabinoid ham maddesi 27 kilo sentetik cannabinoid bonzai, 669 gram kokain, 97 kilo skunk, 137 kilo esrar, 6 bin kök hint keneviri bitkisi, 1 kilo eroin, 20 kilo da metamfetamin maddesi ele geçirilmişken; 2024 yılı içerisinde gerçekleştirilen operasyonlarda 25 bin adet uyuşturucu hap, 10 kilogram sentetik cannabinoid maddesi, 147 kilo sentetik cannabinoid, 1 kilo kokain, 202 kilo skunk, 128 kilo esrar, 7 bin kök hint keneviri bitkisi, 593 gram eroin, 11 kiloda metamfetamin maddesi ele geçirilmiştir. Bununla birlikte ilimiz Adapazarı ilçesi Karaköy Mahallesi’nde bir 1 Ocak-4 Eylül tarihleri arasında uyuşturucu madde ticareti ve kullanımın engellenmesine yönelik olarak yapılan çalışmalarda 24 planlı operasyon yapılmış. 429 kişi suç üstü olmak üzere toplam 453 operasyonda, 522 şahıs yakalanmıştır. Adli makamlardan alınan talimat doğrultusunda yakalanan şüphelilerden 96 şahsa Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesi uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ticaret suçundan, 423 kişiye uyuşturucu madde satın almak suçundan işlem yapılması sonucu 471 şahıs emniyet müdürlüğümüzden serbest bırakılmıştır. 19 şahıs sevk edildikleri adli mercilerce adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştır. 32 şahıs ise tutuklanmıştır. Şüpheli şahısların üst, araç ve 83 ikamette yapılan aramalarda bu mahallemizde 117 kilo 195 gram bonzai, 8 bin 362 adet uyuşturucu ve uyarıcı hap, 5 kilo bonzai yapımında kullanılacak olan 50 gram ham madde, 1 kilo 223 gram metamfetamin maddesi, 29 adet ruhsatsız tabanca, 25 adet çalıntı motosiklet, 14 adet ruhsatsız tüfek, 10 adet çalıntı cep telefonu, 8 adet hassas terazi, 1 adet de çalıntı otomobil ele geçirilmiştir. Uyuşturucu madde ve ticaretinden ele geçirildiği düşünülen 322 bin 555 Türk lirası, 400 Euro ve 100 Dolara el konulmuştur. Ayrıca uyuşturucu, hırsızlık, yaralama, tehdit ve benzeri suçlardan aranan toplam 112 şahıs yakalanarak haklarında yasal işlem yapılmıştır. İlimizin her köşesinde, ne koşulda olursak olalım, uyuşturucu ile mücadelemiz hep birlikte kararlılıkla sürmek durumundadır” diye konuştu. 992 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi Organize ve kaçakçılık suçları ile ilgili ekiplerin gerçekleştirdikleri faaliyetleri belirten Karadeniz, “Organize suçlarla yapılan çalışmalar çerçevesinde yılın ilk sekiz ayında, 225 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 14’ü tutuklanmıştır. Yine kaçakçılıkla mücadelede yılın ilk sekiz aylık döneminde yapılan çalışmalarda 5 şahıs tutuklanmış, 15 şahıs adli kontrolle serbest bırakılmıştır. Yapılan bu operasyonlarda 992 bin litre kaçak akaryakıt, 40 milyon makaron ve dolu makaron, 58 bin adet gümrük kaçağı eşya, 234 sikke, 72 adet eski eser, 3 adet kaçak oto, 10 bin paket sigara, 155 adet sahte para ele geçirilmiştir. Asayişle ilgili suçlar çerçevesinde ilk sekiz ay içerisinde kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 97,95. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 81, topluma karşı işlenen suçlarda ise aydınlatma oranımız yüzde 98,55. Millete ve devlete karşı suçlarda aydınlatma oranı ise yüzde 99,4 olmuştur” şeklinde konuştu. 4 bin 305 sosyal medya hesabında çalışma yapıldı Siber suçlara ilişkin toplam 4 bin 305 sosyal medya hesabında çalışma yapıldığını aktaran Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, “Yol kontrollerinde ve yapılan diğer kontrollerde ilk sekiz ay içerisinde güvenlik güçlerimizce 8 bin 901 şahıs hakkında işlem yapılmış. Bu işlem neticesinde 729 tabanca olmak üzere bin 240 silah ele geçirilmiştir. Siber Suçlarla ilgili yapılan ilk sekiz aylık çalışmalarda toplam 4 bin 305 sosyal medya hesabında çalışma yapılmış. Bunların 118’inde terör iltisakı, 8’inde ödeme sistemleri, 7’inde yasadışı bahis, 18’inde çocuk istismarı ve 1’inde de bilişim sistemlerine yönelik olarak işlem yapılmıştır. Trafik denetimlerinde 24’ü ölümlü, 2 bin 524’ü yaralamalı, 2 bin 268’i maddi hasarlı olmak üzere toplam 4 bin 813 kaza meydana gelmiştir. Bu kazalarda 24 kişi hayatını kaybetmiş, 3 bin 673 kişi de yaralanmıştır” ifadelerini kullandı.
Kayseri Yüksek beklenti evliliği ‘sessizleştiriyor’ Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, evliliklerde iletişimin şeffaf ve dürüst olması gerektiğini söyleyerek, “Yüzeysel iletişim ve ihtiyaçların dile getirilmemesi ilişkilerde sessizliğe sebep oluyor” dedi. Sessiz evliliklerin yüzeysel iletişimin ardından ortaya çıkabileceğini söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Sessiz evlilikler, duygusal ve yüzeysel bir iletişimin olduğu ilişkilerdir aslında. Yani bir süre sonra artık iletişim şekli bir süre sonra yüzeysel hale gelir, arada derin bir bağ oluşmaz ve artık mümkünse tartışma çıkmasın, ağzımızın tadı bozulmasın diye ihtiyaçların içeri atıldığı, asla belirtilmediği ve birçok yerde de ihtiyaçların yine aynı periyotta dile getirilmediği ilişkilerdir aslında. Belirtilerine bakacak olursak ve bir ilişkinin sessizleşmeye başladığını nasıl anlarız dersek, artık zaman içerisinde ihtiyaçlarınızın karşı taraf tarafından anlaşılmadığını hissetmeye başladığınızda zaman zaman kendinizi geri çekilmiş hissedebilirsiniz. Daha sessizleşmiş hissedebilirsiniz ya da o ortamdan biraz daha sosyal olarak izole halde bulabilirsiniz kendinizi. Bu durum ilişkilerinizin sessizleştiğini gösterebilir” dedi. Hamurcu, beklentiler gerçekleşmediğinde insanların sessizleştiğini söyleyerek, “Buna sebep olan şeylere baktığımızda bir kere kesinlikle iletişim sorunlarını görüyoruz. Yani kişilerin karşılıklı olarak birbirlerinden aşırı derecede beklentileri olduğunu görüyoruz. Bu beklentiler karşılanmadığında gerçekten de insanlar sessizleşmeye başlıyor. Yine aynı şekilde kişisel sorunları görebiliyoruz. Yani öfke sorunu, stres, hayatında oluşabilecek birçok probleme bağlı olarak kişiler daha yüksek tepkiler verebiliyorlar. Problem anlarında ya da problemin olmadığı diğer anlarda ve bu durumda yine karşı taraf olsun hem de bireyin kendisi olsun ilişkilerde sessizleşmeye başlıyor. Aynı şekilde kültürel birçok noktada da biz duygularımızla konuşmayı bilen bir toplum değiliz maalesef. Yani duygulardan bahsedebilen ya da “Kan kustum kızılcık şerbeti içtim” anlayışının çok yaygın olduğu bir kültürdeyiz. Doğal olarak da biz ihtiyaçlarımızdan bahsedeceğimiz zaman bunun anlaşılacağını da düşünmüyoruz, nasıl bahsedeceğimizi de bilmiyoruz. Hatta daha temelde bir sorundan bahsedecek olursak; ihtiyacımızın ne olduğunun da farkında değiliz” ifadelerini kullandı. Sorunları çözmek için çiftlerin önce kendilerini tanımaları gerektiğini söyleyen Arzu Hamurcu, “Bu yüzden öncelikle biz kendimizi tanımalı, neye ihtiyacımızın olduğunu bilmeli, daha sonra da bunu nasıl karşı tarafa aktaracağımızın farkında olmalıyız. O yüzden oku karşı tarafa çevirmeden önce kendimize döndürmeliyiz. Kişi direkt şikayetle geldiği zaman öncelikle şunu söylüyoruz; “Ben ne yapabilirim?” sorusunu oraya eklememiz lazım. “Var olan problem onun problemi” demek yerine “Bu problem için ben ne yapabilirim?” şeklinde bir iletişim kalıbı yerleştiriyoruz ve bununla beraber kişilere daha açık, daha doğru, daha dürüst ve şeffaf, kırılgan yanlarını kendilerine belli ettikleri bir iletişim şekli tavsiye ediyoruz. Aynı şekilde eğer bunun kendi aralarında bir probleme dönüştüğünü, öfke sorunlarıyla beraber aşılamaz bir halde olduklarını hissederlerse, uzman eşliğinde bu konuyu gündeme getirmelerini tavsiye edebiliriz. Bununla beraber kişisel gelişim üzerine kişiler kendi stres yönetimlerini, kendi zaman yönetimlerini, planlamalarını kişisel gelişim hedefleyerek aslında kendilerini geliştirebilir ve iletişimlerini düzeltebilirler. Sessiz iletişimin biraz daha engellenmesi adına, kişilerin ortak ilgi alanlarını tavsiye ediyoruz. Eğer ortak ilgi alanları, ortak hedefler, ortak büyümeler başarabilirlerse konuşacak daha fazla konuları olacaktır ve kendilerini daha anlayışlı bulabilen bir çift olacaklardır” dedi.