Yerel Haberler
Eskişehir
22 Kasım 2024 Cuma - 17:39 Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddiası AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Kent Lokantası’nın bulunduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu iddia ederek, “Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Eylül’de açılan Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddia edildi. İddialara göre binanın depreme dayanıksız olduğu 3 yıldır bilinirken, buna rağmen belediye tarafından bina Kent Lokantası yapıldı. Yüzlerce vatandaşın yemek yediği binanın taşınması gündemde. “Vatandaşın canını hiçe sayan vurdumduymazlığa anlam veremiyoruz” Konuyla ilgili konuşan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, binanın eski Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı binası olduğunu ve depreme dayanıksız olmasından dolayı boşaltıldığını söyledi. Binanın boşaltılmasının üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra Kent Lokantası yapıldığını söyleyen Albayrak, “Orası eskiden Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığının olduğu yerdi. Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle orayı 2 yıl önce taşımışlardı. Şu anda orayı Kent Lokantası yaptılar. Gerçekten vatandaşın canını hiçe sayan bir yapıya sahip olduklarını gösteriyorlar. Hatırlarsanız, 56 yıllık bir su deposu şu an kız yurdu olarak hizmete açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda kapsamlı çalışmalar yapması gerekiyor. Ancak gelinen noktada Eskişehir’in ciddi bir kentsel dönüşüm sorunuyla karşı karşıya olduğu, depreme dayanıksız binaların sayısının her geçen gün arttığı ve buna rağmen hiçbir somut adım atılmadığı görülüyor. Bundan bir hafta önce bina yıkımı esnasında plansız ve tedbirsiz yol yürümelerinden dolayı kaza meydana geldi. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı tarafından yapılan açıklamada 6 bin binanın yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Bizim ısrarla kentsel dönüşüm dememizin maksadı buydu. Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 17:27 Şerzan Kurt’un ölümüyle ilgili 14 yıldır devam eden dava sonuçlandı Muğla’da 11 Mayıs 2010 tarihinde muhalif görüşlü öğrenciler arasında yaşanan olaylarda Şerzan Kurt’un silahla vurularak ölümüne ilişkin 4’üncü kez yargılanan polis memuru hakkında 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verildi. Muğla’da 11 Mayıs 2010 tarihinde bir kız öğrenciye laf atma tartışmasının büyümesiyle muhalif görüşlü öğrenciler arasında kavga çıktı. Gece boyu süren ve polisin müdahale ettiği olaylarda ağır yaralanan Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi Şerzan Kurt, olaydan 8 gün sonra tedavi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Şerzan Kurt’un ölümüyle ilgili hakkında işlem başlatılan Muğla Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru G.Ş. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis memuru G.Ş. hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ suçundan açılan davanın güvenlik tedbiri nedeniyle Eskişehir’de devam etmesine karar verildi. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan G.Ş. hakkında, 7 Eylül 2012’deki karar duruşmasında 8 yıl hapis cezası verildi. Polis memuru G.Ş., tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yapılan itirazlar üzerine karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Tekrar görülen yargılama sürecinin ardından verilen ‘haksız tahrik indirimi’ iptal edilerek, 16 yıl hapis cezasına çarptırılan G.Ş., 2014 yılında tutuklanarak cezaevine gönderildi. 2016 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine hakkında ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri uygulanan G.Ş. tahliye edildi. 2019 yılında tekrar açılan davadan çıkan ve 2021 yılında onanan 7 yıl 6 ay hapis cezası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine 2024 yılında tekrar iptal edildi. Polis memuru G.Ş. hakkında verilen kararın bozulmasının ardından açılan dava, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrardan görülmeye başlandı. Davanın bugün görülen karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan G.Ş. ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine kendisini son kez kendisini savunan sanık G.Ş, “Ben en başından beri hep aynı savunmada bulundum. Bana imtiyaz sağlandığı söylenmesine rağmen tutukluluğun üst sınırı 5 yıl olmasına rağmen ben 6 buçuk yıl tutuklu kaldım. Tutuklu olduğum dönemde dahi yurt dışına çıkış yasağı uygulandı. Adli kontrol şartı en fazla 3 yıl uygulanabilirken, benim hala devam eden adli kontrol şartım var. Devam eden yurt dışı yasağımda dolayı, eğitimine yurt dışında devam eden çocuğumun yanına gidemedim. Çocuğumun eğitim hayatı sekteye uğradı. Beraatımı talep ediyorum. Zaten tutuklu kaldığım süre talep edilen cezasının üstündedir. Terör örgütünün ölüm listesinde adım yer alıyor. Can güvenliğim dolayısıyla silahımın da iadesini talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti, G.Ş. hakkındaki kararını açıkladı. Şerzan Kurt’un ölümünden yargılanan G.Ş. hakkında, 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına karar verildi. “Keşke gerçek faillere ulaşılmış olsaydı” Duruşmanın ardından Eskişehir Adliyesi önünde açıklama yapan G.Ş.’nin avukatı Erol Halka, “14 yıldan beri sürmekte olan bir hukuk mücadelesinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bundan 14 yıl önce 2010 yılı Mayıs ayında Muğla’da öldürülen Şerzan Kurt’un yargılaması ile ilgili müvekkilim G.Ş. 14 yıl boyunca yargılandı. Bizim başından beri iddia ettiğimiz şey Şerzan Kurt’un katillerinin dışarıda dolaşmasıydı. Çünkü müvekkilim tüm dosya incelendiğinde tekrar görülecektir ki bu suçu işlemedi. Süreçler esnasında heyetler değişti, delil durumu yeterli düzeyde ele alınamadı, ihmallere uğradı. Bir ailenin genç bir evladını kaybetmesinden dolayı biz de üzgünüz. Keşke gerçek faillere ulaşılmış olsaydı. En nihayetinde Ceza Genel Kurulu’ndan gelen karar bugün Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlandı. Gelinen nokta itibariyle neticeten kasıt olmaksızın insan öldürülmesi suçundan müvekkilime 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verildi. Bu bize göre de hukuka aykırı. Müvekkilimle henüz görüşme yapmadık. Uygun gördüğümüz takdirde bunun da üst kanun yollarına gidebileceğimiz belirtiyoruz” dedi. “Adalet tam tecelli etmese de teselli etti” Şerzan Kurt’un ölümünden yargılanan ve hakkında 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verilen, daha önceki yargılama süreçlerinde cezaevinde kaldığı süreç göz önüne alınarak tutuklaması gerçekleştirilmeyen emekli polis memuru G.Ş., duruşma ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Avukatım gerekli açıklamaları yaptı. 15 yıldır bu dava sürüyor. Baştan beri söylediğimiz gibi bizim bu davayla bir bağımız yoktu. Bunu söyledik. Adalet tam tecelli etmese de teselli etti. Yine de hak ettiğimiz karar buydu. Beraatımın verilmesi gerekiyordu. Neresinden dönülse kârdır gibi bir karar oldu.”
22 Kasım 2024 Cuma - 16:21 ESOGÜ’lü genç diş hekimi adayları beyaz önlüklerini giydi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Diş Hekimliği Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri, ’2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Beyaz Önlük Giyme Töreni’ ile diş hekimliği mesleğine ilk adımlarını attılar. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı tarafından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, 22 Kasım Dünya Diş Hekimleri Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası’nın kutlandığını belirtti. Prof. Dr. Yaman, fakülte olarak bu önemli tarihte düzenledikleri Beyaz Önlük Töreni ile 12’nci dönem 1’nci sınıf öğrencilerinin tercihlerde tüm devlet üniversiteleri arasında ilk 10 içerisinde yer alan ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi ailesine katılmasının heyecan ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Genç diş hekimi adaylarına seslenen Prof. Dr. Yaman, 5 sene sürecek olan eğitim hayatlarında onları alanlarında tecrübeli, bilim ve teknolojiyi yakından takip ederek bilime ve topluma katkı sağlayan, sürekli kendilerini yenileyen, yaptıkları çalışmalarla ulusal ve uluslararası alanda önemli başarılar elde eden ve her biri birer değer olan akademik kadrolarıyla çağın şartlarına uygun ve yetkin birer diş hekimi olarak yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. "Bu meslek yapılacağı son güne kadar devam eden bir öğrencilik süreci" Gençlere diş hekimliği eğitimi ve mesleğinin çağın gereklerine ve teknolojik gelişmelere göre kendini yenilemeyi, güncel ve dinamik bir bilgi birikimine sahip olmayı zorunlu kılan ve mesleğin yapılacağı son güne kadar devam eden bir öğrencilik süreci olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yaman, onlardan ilerideki hayatlarında da öğrenci kalmalarını ve her zaman yeniliklere açık olarak mesleki hayatlarını devam ettirmelerini istedi. Diş hekimlerinin görevinin, toplumu ağız ve diş sağlığının önemini bilen ve aynı zamanda sağlığını korumak noktasında gerçekten çaba harcayan bireylere dönüştürmek ve onlara yol gösterici olmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, dünyada ilerleyen zaman dilimi içerisinde bugünlere göre her zamankinden daha çok cesur, kendisine güvenen, çağdaş ve kendisini yenileyen diş hekimlerine ihtiyaç duyulacağının öngörüldüğünü kaydetti. "Her anınızı dolu dolu yaşayacağınız yeni yuvanıza hoş geldiniz" Salonda bulunan öğrenci ailelerine de seslenen Prof. Dr. Yaman, çocuklarının bugün onların fedakarlıkları, gayretleri ve emekleri neticesinde hekimlik mesleğinin kutsal giysisi olan beyaz önlüklerini giyerek meslek eğitimlerine ilk adımlarını atmakta olduğunu aktardı. Prof. Dr. Yaman, ailelerden onur duymalarını ve gururlanmalarını istedi. Konuşmasının sonunda genç diş hekimi adaylarına ESOGÜ Diş hekimliği ailesi adına her anı dolu dolu yaşayacakları, birçok hatıralar biriktirecekleri yeni yaşantılarına ve yeni yuvalarına hoş geldiklerini söyleyen Prof. Dr. Yaman, öğrencilere eğitim hayatlarında başarılar diledi. Açılışın ardından genç diş hekimi adaylarına beyaz önlükleri protokol ve öğretim üyeleri tarafından giydirildi. Törene ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici ile öğretim üyeleri ve aileler katıldı.
Gırtlak kanseri hayattan koparmadı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 09:41 Gırtlak kanseri hayattan koparmadı Eskişehir’de yaşayan 63 yaşındaki Saadettin Küçükçolak, gırtlak kanseri olduktan sonra hayattan kopmadığını belirtirken katıldığı koroda türküler söyleyerek hastalığını unuttuğunu ifade etti. Emekli vatandaş Saadettin Küçükçolak’a 2014 yılında ses kısıklığı şikayetiyle gittiği hastanede gırtlak kanseri teşhisi konuldu. Teşhisten 1 yıl sonra ameliyat olan ve 4 yıl boyunca konuşamayan Küçükçolak, insanlar ile aylarca cebinde taşıdığı defter ve kalem aracılığıyla iletişim kurdu. Yaşadığı zor dönemlerin ardından bir operasyonla kendisine takılan ses protezi sayesinde tekrardan konuşmaya başlayan Küçükçolak, bağlamacı olarak girdiği koroda hayata tutundu. Geçtiğimiz sene çıktığı konserde de türküler söyleyerek izleyenlerin büyük beğenisini kazanan Küçükçolak, şimdi ise önümüzdeki aylarda yapılacak diğer organizasyonlar için hazırlık yapıyor. "Ameliyat sonrası 4 sene hiç konuşamadım, cebimde kağıtla geziyordum" Başından geçenleri anlatan Saadettin Küçükçolak, "Ben 2014 yılında ses kısıklığı şikayetiyle hastaneye gittim. Sonra gırtlak kanseri teşhisi konuldu. 2015 yılında ameliyat oldum. Ameliyat sonrası 4 sene hiç konuşamadım, cebimde kağıtla geziyordum. Derdimi anlatamıyordum, çok zordu. Ondan sonra ufak bir operasyonla ses protezi takıldı ama güzel konuşmaya başladım. O gün bugündür böyle konuşuyorum" dedi. "Geçen sene konsere çıktım, türkü söyledim" Yaklaşık 2 yıl önce bağlamacı olarak koroya girdiğini belirten Küçükçolak, "Hocamla beraber çalışırken sağ olsun, benim söylememi istedi. Ufak ufak söyledim, beni konsere çıkaracağını söyledi. Geçen sene konsere çıktım, türkü söyledim. Hala böyle devam ediyoruz. Zorlanmıyorum, çok rahatım. Ben çok sigara içiyordum, günde 2 paket bitiriyordum. Hastalığımın temeli buydu. Teşhis için geç kalmışız ancak ameliyattan sonra bıraktım, hiç sigara içmedim. Keşke daha önce bıraksaymışım. Buradaki arkadaşlarımla haftanın 4-5 günü çalışıyoruz, birlikte konsere hazırlanıyoruz. Ocak ayında konserimiz olacak. Ayrıca 14 Aralık’ta da bir konserimiz var, herkesi bekleriz" ifadelerini kullandı. "Müzik sayesinde hayata tutundum" Kendisi gibi gırtlak kanserine yakalanan vatandaşlara da seslenen Küçükçolak, şöyle devam etti: "Bu hastalık herkeste olabilir. Böyle etkinlikler insanı yaşatıyor, daha çok hayata bağlıyor. Bakın benim konuşmam da gayet güzel. Onun için etkinlikler ve arkadaş ortamı çok önemli ama kesinlikle sigara içmeyin. Ben çocukluğumdan beri bağlama çalıyorum. Bağlama benim hayatım gibi. 7 yaşında başladım, 8-9 yaşımdayken çok güzel çalıyordum. O gün bugündür de çalıyorum ama bu hastalıktan sonra daha çok bağlandım. Müzik sayesinde hayata tutundum diyelim."
AK Parti Eskişehir Milletvekili Hatipoğlu: "En önemli meselemiz kentsel dönüşümdür"
19 Kasım 2024 Salı - 20:54 AK Parti Eskişehir Milletvekili Hatipoğlu: "En önemli meselemiz kentsel dönüşümdür" AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehir’de kentsel dönüşüm yapılan binada göçük oluşması sonucu işçilerin yaralandığı kazayla ilgili açıklama yaparak, "Bu kaza bir kez daha gösteriyor ki, şehrimizde birçok bina dönüşüm bekliyor" dedi. İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı Adalar mevkiinde saat 16.00 sularında elle yıkım yapılan binada meydana gelen göçük sonucunda 4 işçi yaralandı. İşçilerin hastanedeki tedavisi devam ederken, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu olayla ilgili bir açıklama yayımladı. Eskişehir’de en önemli meselenin kentsel dönüşüm olduğuna vurgu yapan Hatipoğlu, bu kazanın kentte birçok binanın dönüşüm beklediğini bir kez daha gösterdiğini söyledi. "En önemli meselemiz kentsel dönüşümdür" Hatipoğlu, yaptığı açıklamasında, "Sürekli konuşuyorum, durmaksızın konuşmaya da devam edeceğim. Eskişehir’in en büyük sorunu konut stoğunun can ve mal güvenliğini sağlamaktan uzak olmasıdır. En önemli meselemiz kentsel dönüşümdür. En son 1 hafta önce gündeme taşıdık. Bugün Adalar mevkiinde işçi kardeşlerim yıkım esnasında göçük altında kalarak yaralandılar. Rabbimden hepsi için acil şifalar diliyorum. Bu kaza bir kez daha gösteriyor ki, şehrimizde birçok bina dönüşüm bekliyor. Yarın bir afet karşısında nasıl bir yıkımın bizi beklediğini tüm halkımızın dikkatine sunuyorum. Tabii bu elim kazada kentsel dönüşüm benim işim değil, kaçak villaları yıkmak benim işim değil diyen ve asli görevlerini dahi bilmeyen ilgili belediyenin düzenlediği yıkım ruhsatıyla ilgili denetim zaafiyetini de tartışmaya açacağız" ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşün yapılan binada göçük meydana geldi: 4 işçi yaralı
19 Kasım 2024 Salı - 17:28 Kentsel dönüşün yapılan binada göçük meydana geldi: 4 işçi yaralı Eskişehir’de kentsel dönüşüm çerçevesinde elle yıkım yapılan bir binada meydana gelen kısmı göçük sonucunda 4 işçi yaralanırken, ekipler çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Olay, bugün saatt 16.00 sularında İstiklal mahallesi Porsuk Bulvarı Adalar mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde elle yıkımı yapılan bir binada kısmı göçük meydana geldi. Yaşanan göçük sonucunda, yıkım çalışmasını gerçekleştiren Muhammed İsmail ve Eray Acatürk göçük altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye, AFAD ve 112 Acil Servis ekiplerince göçükten çıkartılan işçiler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Yaralılardan Muhammed İsmail’in hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Öte yandan, göçük olduğu esnada bina içinde bulunan diğer işçiler Selçuk Acartürk ve Şehabettin Walizade, kendi imkanlarıyla dışarıya çıktı. Olayı çiziklerle atlatan işçiler, ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Kısmi göçük oluşan binanın yıkılma riskine karşı çevrede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Polis ekipleri, olayla ilgili tahkikat başlattı. Olay yerine gelen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Burası elle yıkım yapılan bir yer ve yaklaşık 1 aydır çalışmalar sürüyor. Bugün bir blok çökmüş. Dolayısıyla 4 işçi arkadaşımız yaralanmış. Onların hastanede sağlık durumlarında ciddi bir şey yok, ağır bir durum yok ama yan binalarda bir esneme var sanıyorum. Öyle diyor arkadaşlar. Ona göre bakıp, değerlendirip bir karar vereceğiz. Elle yıkımı yerine başka türlü daha çabuk çalışma yapılabilir. Risk varsa yıkılması gerekir. Şimdi müteahhit arkadaşımız da buradaydı, onlarla konuşuyoruz. Gerekirse bir makine getirip daha hızlı bir şekilde yıkmanın yolunu bulacağız. Neden çöktüğüyle ilgili şu anda bir bilgimiz yok. Elle yıkım yaparken ya o kart bloku çöktü ya farklı bir yere vurdular, ondan oldu. Şimdi arkadaşlar çıkıp da bir inceleme yapamıyor tabii. Biraz ortalık sakinleşince daha net bilgi veririz. Müdürümüzün dediğine göre gereken önlemler alınmış."
Sarar grevinin mahkeme kararıyla durdurulması
19 Kasım 2024 Salı - 15:49 Sarar grevinin mahkeme kararıyla durdurulması Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, Eskişehir’de Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş.’de başlatılan grevin mahkeme kararıyla durdurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Anayasal hakkımız olan grev hakkı ortadan kaldırılmıştır. Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" dedi. Aylar süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuç vermemesinin ardından 29 Ağustos’ta Öz Büro İş Sendikası tarafından Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş.’de başlatılan grev hakkında geçtiğimiz günlerde Eskişehir 2. İş Mahkemesi tarafından durdurma kararı verilmişti. Alınan kararla ilgili sendika genel merkezinde Sarar işçilerinin de katılımıyla bir basın toplantısı düzenlenmesinin ardından Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Tek istediklerinin toplu iş sözleşmesini imzalamak olduğunu ifade eden Gökçek, karşılarına bir sürü engel çıkarıldığını ancak emekçilerin hakkını savunmaya devam edeceklerini söyledi. "Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, yapmış olduğu açıklamada, "Verdiğimiz bu emek mücadelesine darbe vurmaya çalışanlar var. Öz Büro İş Sendikası olarak Sarar emekçilerinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Hak aramanın yasaklandığı ve Anayasa’nın ayaklar altına alındığı bir süreç yaşıyoruz. 29 Ağustos günü başlayan grevimizin öncesinde Sarar yönetimi büyük hukuksuzluklara imza atmıştır. İşçilere baskı yaptılar, zorlayarak sendikamızdan istifa ettirmeye çalıştılar. Eskişehir 2. İş Mahkemesi yargısız infaz yapmıştır. Asla bunu doğru bulmuyor ve kabul etmiyoruz. Emek mücadelesinin sonlandırılmasına izin vermeyeceğiz. Anayasal hakkımız olan grev hakkı ortadan kaldırılmıştır. Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
KOAH hastalarının grip ve zatürre aşısı yaptırmaları önemli
19 Kasım 2024 Salı - 15:49 KOAH hastalarının grip ve zatürre aşısı yaptırmaları önemli Ciddi bir solunum yolu hastalığı olan KOAH’ın tedavisinde en önemli adımın sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Sezer, "Sigarayı bırakmayan bir hastada diğer tedavi yöntemleri de beklenen etkiyi göstermeyecektir" dedi. Eskişehir Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Sezer, zararlı toz ve gazların akciğere alınmasıyla bronşlarda ve akciğerde oluşan hasara bağlı solunum güçlüğü ile seyreden KOAH adıyla bilinen ’Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’ hakkında önemli bilgiler verdi. KOAH’a yol açan zararlı toz ve gazların başında sigaranın geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Sezer, "Sigara içilmesiyle tüm vücuda özellikle de akciğerlere alınan binlerce zararlı kimyasal hem bronş daralması hem de akciğer dokusunun harabiyetine sebep olarak bu hastalığı meydana getirmektedir. Tüm vücudun işlev görebilmesi için gerekli yakıt olan oksijeni sağlayan akciğerleri harap eden bu hastalık sadece akciğerleri ilgilendiren bir durum olmayıp, tüm sistemler bu durumdan etkilenmektedir” şeklinde konuştu. "KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır" Sigara ve diğer zararlı toz ile gazlardan uzak durmakla KOAH’ın büyük ölçüde önlenebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Sezer, "KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır. Bununla birlikte akciğer fonksiyonları yarı yarıya azalana kadar belirgin şikayet yapmayabilir ya da bazı şikayetler hastalıkla ilişkilendirilmeyebilir. KOAH hastalarının en önemli şikayetler; öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı. Bu şikayetler sigara için herkeste görülebilen normal şikayetler olarak algılandığı için her zaman doktora başvurulmuyor" ifadelerini kullandı. "Solunumda azalma, ıslık benzeri sesler duyulabilir" Doç. Dr. Sezer, bu şikayetlerle doktora başvuran bir hastanın muayenesinde bronşlardaki daralma ve akciğer dokusunu oluşturan hava keseciklerindeki harabiyetin derecesine göre solunum seslerinde azalma, soluk verme süresinde uzama, bronş daralmasına bağlı ıslık benzeri seslerin duyulması gibi bulgular belirlenebildiğini dile getirdi. Hastaların parmak ucundan ölçülen oksijen satürasyon düzeylerinde düşme tespit edilebileceğini belirten Doç. Dr. Sezer, sözlerine şöyle devam etti: "Akciğerlerdeki hasar sonucu oksijensiz kalan başta kalp olmak üzere diğer organlara ait muayene bulguları tespit edilebilir. Bu hastalarda akciğerlerin hem yapısı hem de fonksiyonlarının gözden geçirilmesi için bazı tetkikler yapılır. Akciğerdeki hasarı değerlendirmek için en temel yardımcı görüntüleme yöntemi bilgisayarlı tomografidir. Burada bronşlardaki daralma ve genişlemeler, bronş duvar yapısındaki bozulmalar, hava keseciklerinin hasarlanmasına bağlı amfizem adı verilen bozukluklar gözlenebilmektedir. Solunum Fonksiyon Testi ile akciğer fonksiyonları değerlendirilir." "Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durdurur" KOAH tedavisinde en önemli adımın sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sezer, "Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durduran en önemli tedavi yöntemidir. Sigarayı bırakmayan bir hastada verilecek diğer tedavi yöntemleri istenen beklenen etkiyi göstermeyecektir. Sigarayı bırakmak zor olsa da imkansız değildir. Hastanın kararlı olması ve hayat tarzını önemli ölçüde değiştirmesi gerekir. Bağımlılık düzeyi yüksek olan kişilerin sigara bırakma polikliniklerine başvurarak tedavi ve önerilere kararlılıkla devam etmesini tavsiye ediyorum. Şikayetleri oluşturan en önemli faktörlerden biri bronş daralması olduğu için tedavinin diğer bir basamağını bronş genişletici ilaçlar oluşturur. Bu ilaçların doğrudan akciğere ulaşması ve daha düşük dozlarla daha etkili işlev görebilmeleri için direkt solunum yoluyla alınması gerekir. Hastalığın düzeyine göre bir ya da birkaç bronş açıcı ilaç bir arada kullanılabilir" ifadelerini kullandı. "Sigara dumanı hastalığın ’alevlenmesine’ yol açabilir" Hastalık sürecinde alevlenme yani ’şikayetlerde artış ile birlikte normalde kullanılan tedavinin yetersiz hale gelmesi’ durumunun yaşanabileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Sezer, bu alevlenmeye ilaçları düzenli kullanmamak ya da gerektiğinden çok fazla kullanmak, sigara dumanı ya da diğer zararlı gaz ve partiküllere maruz kalmak, grip ya da solunum yolu enfeksiyonları geçirmek gibi etkenlere yol açabileceğini dile getirdi. Atak derecesine göre bir yol izlendiğini belirten Doç. Dr. Sezer, “İlaçların dozunun arttırılması, ilaç eklenmesi ile kontrol altına alınabileceği gibi hastanede hatta yoğun bakım ünitesinde tedavi gerektiren durumlar da olabilir. Bu sebeple KOAH hastaları mevcut şikayetlerinde artış hissettikleri zaman gecikmeden doktorlarına başvurmalıdır. Hastalığı ve akciğerlerdeki hasarı ilerlemiş olan hastalar vücudun ihtiyacı olan oksijeni temin edemeyeceklerinden evde uzun süreli oksijen tedavisi kullanılabilir. Bu hastaların KOAH alevlenmesine neden olabilecek enfeksiyonlardan korunmak için grip ve zatürre aşılarını zamanında yaptırmalarını öneriyorum" sözlerine yer verdi.
Eskişehir sanayisine güç katacaklar
19 Kasım 2024 Salı - 15:38 Eskişehir sanayisine güç katacaklar Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) desteği ile Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından Eskişehir’de gençlerin meslek sahibi olması hedefiyle yürüttüğü ücretsiz teknik eğitimlere katılan ve başarılı olan 22 kişiye sertifikaları düzenlenen törenle teslim edildi. Sertifika töreninde konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, ESO’nun gençlerin eğitimine verdiği önemi vurgulayarak, "Bugün burada, ülkemizin sanayi altyapısına önemli katkılar sunacak yeni uzmanlarımızı mezun ediyoruz. Eskişehir, her geçen gün sanayi kapasitesini artıran bir şehir olma yolunda ilerliyor. Bizler de ESO olarak, sanayinin gelişmesi için kritik rol oynayan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine büyük önem veriyoruz. Bu eğitim programları yalnızca gençlerimize meslek edinme fırsatı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sanayimizin ihtiyaç duyduğu uzman iş gücünü yetiştirerek bölgemizin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyor. Bugün sertifikalarını alan gençlerimiz sadece kendi hayatlarını değil, Eskişehir ve ülke ekonomisini şekillendirecek güçlü bireyler olacaklar. Bu tür projelerle gençlerin istihdamını artırmayı, sanayimize daha fazla nitelikli iş gücü kazandırmayı hedefliyoruz. Buradaki başarı, Eskişehir’in sanayi potansiyelini arttırarak Türkiye’nin üretim gücüne güç katacaktır” dedi. "Mesleki eğitime olan desteğimiz sürecek" Törende konuşan Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram ise,"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışmalarını yürüten BEBKA olarak nitelikli istihdama oldukça önem veriyoruz. Genç ve kadın istihdamı temalarımız çerçevesinde oluşturduğumuz programlarla sanayinin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılanması, iş gücü potansiyelini ortaya çıkartarak kalifiye personel yetiştirilmesi ve nitelikli çalışan sayısının arttırılması için bölgemizde mesleki eğitim programları düzenledik. Mali destek programlarında ise istihdama önem verdik. Bunun sonucunda bugün bölgemizde 57’si kadın olmak üzere toplam bin 125 kişinin istihdama kazandırılmasına vesile olduğumuz için büyük mutluluk duyuyorum. İstihdama kazandırılanların ise 22’si kadın olmak üzere toplam 710’u Eskişehir ilimizdedir. Bugün burada 20 gün süren, 120 saat teorik ve pratik eğitimlerden oluşan dijital dönüşüm konularını da kapsayan, mekanik ve elektronik sistemlerde bakım ve onarım temelli eğitimlerini tamamlayarak sertifikalarını almaya hak kazanan tüm öğrencileri tebrik ediyorum. Bu eğitimler sonrası bölgemizin kalkınmasında oldukça önemli olan sanayi sektörünün gelişmesine ilimizin birer ferdi olarak değerli katkılar sağlayacağınıza yürekten inanıyor, başarılarınızın devamını diliyorum” diye konuştu. Sertifika töreninde ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, BEBKA Genel Sekreter V. Sabri Bayram, Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Güliz Ünal ve eğitime katılan gençler yer aldı.