Yerel Haberler
Eskişehir
22 Kasım 2024 Cuma - 17:39 Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddiası AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Kent Lokantası’nın bulunduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu iddia ederek, “Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Eylül’de açılan Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddia edildi. İddialara göre binanın depreme dayanıksız olduğu 3 yıldır bilinirken, buna rağmen belediye tarafından bina Kent Lokantası yapıldı. Yüzlerce vatandaşın yemek yediği binanın taşınması gündemde. “Vatandaşın canını hiçe sayan vurdumduymazlığa anlam veremiyoruz” Konuyla ilgili konuşan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, binanın eski Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı binası olduğunu ve depreme dayanıksız olmasından dolayı boşaltıldığını söyledi. Binanın boşaltılmasının üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra Kent Lokantası yapıldığını söyleyen Albayrak, “Orası eskiden Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığının olduğu yerdi. Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle orayı 2 yıl önce taşımışlardı. Şu anda orayı Kent Lokantası yaptılar. Gerçekten vatandaşın canını hiçe sayan bir yapıya sahip olduklarını gösteriyorlar. Hatırlarsanız, 56 yıllık bir su deposu şu an kız yurdu olarak hizmete açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda kapsamlı çalışmalar yapması gerekiyor. Ancak gelinen noktada Eskişehir’in ciddi bir kentsel dönüşüm sorunuyla karşı karşıya olduğu, depreme dayanıksız binaların sayısının her geçen gün arttığı ve buna rağmen hiçbir somut adım atılmadığı görülüyor. Bundan bir hafta önce bina yıkımı esnasında plansız ve tedbirsiz yol yürümelerinden dolayı kaza meydana geldi. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı tarafından yapılan açıklamada 6 bin binanın yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Bizim ısrarla kentsel dönüşüm dememizin maksadı buydu. Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 17:27 Şerzan Kurt’un ölümüyle ilgili 14 yıldır devam eden dava sonuçlandı Muğla’da 11 Mayıs 2010 tarihinde muhalif görüşlü öğrenciler arasında yaşanan olaylarda Şerzan Kurt’un silahla vurularak ölümüne ilişkin 4’üncü kez yargılanan polis memuru hakkında 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verildi. Muğla’da 11 Mayıs 2010 tarihinde bir kız öğrenciye laf atma tartışmasının büyümesiyle muhalif görüşlü öğrenciler arasında kavga çıktı. Gece boyu süren ve polisin müdahale ettiği olaylarda ağır yaralanan Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi Şerzan Kurt, olaydan 8 gün sonra tedavi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Şerzan Kurt’un ölümüyle ilgili hakkında işlem başlatılan Muğla Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru G.Ş. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis memuru G.Ş. hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ suçundan açılan davanın güvenlik tedbiri nedeniyle Eskişehir’de devam etmesine karar verildi. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan G.Ş. hakkında, 7 Eylül 2012’deki karar duruşmasında 8 yıl hapis cezası verildi. Polis memuru G.Ş., tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yapılan itirazlar üzerine karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Tekrar görülen yargılama sürecinin ardından verilen ‘haksız tahrik indirimi’ iptal edilerek, 16 yıl hapis cezasına çarptırılan G.Ş., 2014 yılında tutuklanarak cezaevine gönderildi. 2016 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine hakkında ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri uygulanan G.Ş. tahliye edildi. 2019 yılında tekrar açılan davadan çıkan ve 2021 yılında onanan 7 yıl 6 ay hapis cezası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine 2024 yılında tekrar iptal edildi. Polis memuru G.Ş. hakkında verilen kararın bozulmasının ardından açılan dava, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrardan görülmeye başlandı. Davanın bugün görülen karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan G.Ş. ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine kendisini son kez kendisini savunan sanık G.Ş, “Ben en başından beri hep aynı savunmada bulundum. Bana imtiyaz sağlandığı söylenmesine rağmen tutukluluğun üst sınırı 5 yıl olmasına rağmen ben 6 buçuk yıl tutuklu kaldım. Tutuklu olduğum dönemde dahi yurt dışına çıkış yasağı uygulandı. Adli kontrol şartı en fazla 3 yıl uygulanabilirken, benim hala devam eden adli kontrol şartım var. Devam eden yurt dışı yasağımda dolayı, eğitimine yurt dışında devam eden çocuğumun yanına gidemedim. Çocuğumun eğitim hayatı sekteye uğradı. Beraatımı talep ediyorum. Zaten tutuklu kaldığım süre talep edilen cezasının üstündedir. Terör örgütünün ölüm listesinde adım yer alıyor. Can güvenliğim dolayısıyla silahımın da iadesini talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti, G.Ş. hakkındaki kararını açıkladı. Şerzan Kurt’un ölümünden yargılanan G.Ş. hakkında, 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına karar verildi. “Keşke gerçek faillere ulaşılmış olsaydı” Duruşmanın ardından Eskişehir Adliyesi önünde açıklama yapan G.Ş.’nin avukatı Erol Halka, “14 yıldan beri sürmekte olan bir hukuk mücadelesinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bundan 14 yıl önce 2010 yılı Mayıs ayında Muğla’da öldürülen Şerzan Kurt’un yargılaması ile ilgili müvekkilim G.Ş. 14 yıl boyunca yargılandı. Bizim başından beri iddia ettiğimiz şey Şerzan Kurt’un katillerinin dışarıda dolaşmasıydı. Çünkü müvekkilim tüm dosya incelendiğinde tekrar görülecektir ki bu suçu işlemedi. Süreçler esnasında heyetler değişti, delil durumu yeterli düzeyde ele alınamadı, ihmallere uğradı. Bir ailenin genç bir evladını kaybetmesinden dolayı biz de üzgünüz. Keşke gerçek faillere ulaşılmış olsaydı. En nihayetinde Ceza Genel Kurulu’ndan gelen karar bugün Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlandı. Gelinen nokta itibariyle neticeten kasıt olmaksızın insan öldürülmesi suçundan müvekkilime 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verildi. Bu bize göre de hukuka aykırı. Müvekkilimle henüz görüşme yapmadık. Uygun gördüğümüz takdirde bunun da üst kanun yollarına gidebileceğimiz belirtiyoruz” dedi. “Adalet tam tecelli etmese de teselli etti” Şerzan Kurt’un ölümünden yargılanan ve hakkında 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verilen, daha önceki yargılama süreçlerinde cezaevinde kaldığı süreç göz önüne alınarak tutuklaması gerçekleştirilmeyen emekli polis memuru G.Ş., duruşma ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Avukatım gerekli açıklamaları yaptı. 15 yıldır bu dava sürüyor. Baştan beri söylediğimiz gibi bizim bu davayla bir bağımız yoktu. Bunu söyledik. Adalet tam tecelli etmese de teselli etti. Yine de hak ettiğimiz karar buydu. Beraatımın verilmesi gerekiyordu. Neresinden dönülse kârdır gibi bir karar oldu.”
22 Kasım 2024 Cuma - 16:21 ESOGÜ’lü genç diş hekimi adayları beyaz önlüklerini giydi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Diş Hekimliği Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri, ’2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Beyaz Önlük Giyme Töreni’ ile diş hekimliği mesleğine ilk adımlarını attılar. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı tarafından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, 22 Kasım Dünya Diş Hekimleri Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası’nın kutlandığını belirtti. Prof. Dr. Yaman, fakülte olarak bu önemli tarihte düzenledikleri Beyaz Önlük Töreni ile 12’nci dönem 1’nci sınıf öğrencilerinin tercihlerde tüm devlet üniversiteleri arasında ilk 10 içerisinde yer alan ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi ailesine katılmasının heyecan ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Genç diş hekimi adaylarına seslenen Prof. Dr. Yaman, 5 sene sürecek olan eğitim hayatlarında onları alanlarında tecrübeli, bilim ve teknolojiyi yakından takip ederek bilime ve topluma katkı sağlayan, sürekli kendilerini yenileyen, yaptıkları çalışmalarla ulusal ve uluslararası alanda önemli başarılar elde eden ve her biri birer değer olan akademik kadrolarıyla çağın şartlarına uygun ve yetkin birer diş hekimi olarak yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. "Bu meslek yapılacağı son güne kadar devam eden bir öğrencilik süreci" Gençlere diş hekimliği eğitimi ve mesleğinin çağın gereklerine ve teknolojik gelişmelere göre kendini yenilemeyi, güncel ve dinamik bir bilgi birikimine sahip olmayı zorunlu kılan ve mesleğin yapılacağı son güne kadar devam eden bir öğrencilik süreci olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yaman, onlardan ilerideki hayatlarında da öğrenci kalmalarını ve her zaman yeniliklere açık olarak mesleki hayatlarını devam ettirmelerini istedi. Diş hekimlerinin görevinin, toplumu ağız ve diş sağlığının önemini bilen ve aynı zamanda sağlığını korumak noktasında gerçekten çaba harcayan bireylere dönüştürmek ve onlara yol gösterici olmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, dünyada ilerleyen zaman dilimi içerisinde bugünlere göre her zamankinden daha çok cesur, kendisine güvenen, çağdaş ve kendisini yenileyen diş hekimlerine ihtiyaç duyulacağının öngörüldüğünü kaydetti. "Her anınızı dolu dolu yaşayacağınız yeni yuvanıza hoş geldiniz" Salonda bulunan öğrenci ailelerine de seslenen Prof. Dr. Yaman, çocuklarının bugün onların fedakarlıkları, gayretleri ve emekleri neticesinde hekimlik mesleğinin kutsal giysisi olan beyaz önlüklerini giyerek meslek eğitimlerine ilk adımlarını atmakta olduğunu aktardı. Prof. Dr. Yaman, ailelerden onur duymalarını ve gururlanmalarını istedi. Konuşmasının sonunda genç diş hekimi adaylarına ESOGÜ Diş hekimliği ailesi adına her anı dolu dolu yaşayacakları, birçok hatıralar biriktirecekleri yeni yaşantılarına ve yeni yuvalarına hoş geldiklerini söyleyen Prof. Dr. Yaman, öğrencilere eğitim hayatlarında başarılar diledi. Açılışın ardından genç diş hekimi adaylarına beyaz önlükleri protokol ve öğretim üyeleri tarafından giydirildi. Törene ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici ile öğretim üyeleri ve aileler katıldı.
İletişim Bilimleri Fakültesi’nde ’Type&Art Poster Sergisi’ açıldı
19 Kasım 2024 Salı - 15:22 İletişim Bilimleri Fakültesi’nde ’Type&Art Poster Sergisi’ açıldı Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Öğr. Gör. Dr. Onur Kuran tarafından Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sergi Salonu’nda ’Harflerin Ötesinde Type&Art Poster Sergisi’ düzenlendi. Oluşturduğu eserler ve sergi hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Dr. Kuran, "2022-2024 yılları arasında yaşadığım anlar, hayatımda derin izler bırakan olaylar ve hisle bu serginin temelini oluşturdu. Bu süreçte karşılaştığım zorluklar, başarılar, kayıplar ve keşifler, tek bir sözcüğün içine sığdırılan yoğun duygusal ve zihinsel deneyimlere dönüştü. ’Type&Art’ No:1 poster serisi, her bir harfin, noktaların ve boşlukların iç içe geçtiği bu grafik yolculuğu, yaşanmışlıkların sanatla ve tipografiyle nasıl bir araya geldiğini gözler önüne seriyor. Posterlerim sadece tipografinin görsel gücünü değil, aynı zamanda insan deneyiminin derinliğini ve karmaşıklığını da yansıtmayı amaçlıyor. Her bir poster, yaşanan bir anı, hissedilen bir duygu ya da unutulmayan bir olayı simgeleyen tek bir kelimeden ya da cümleden ibaret. Ancak bu kelimelerin arkasında yatan anlam ve his, görsel tasarımlarla katman katman açığa çıkıyor" dedi. 29 Kasım Cuma gününe kadar ziyaret edilebileceği açıklanan sergiye İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu, Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF)Dekan Yardımcıları Prof. DuyguKahraman, Doç. Gülçin Karaca, GSF Öğretim ÜyeleriProf. Dr. Tevfik Fikret Uçar, Prof. Dr. Fethi Kaba, Dr. Öğretim Üyesi Murat Ateşlive öğrenciler katılım gösterdi.
Seyitgazililer Derneği’nden yaşanan kazalar için Karayollarından talep
19 Kasım 2024 Salı - 14:39 Seyitgazililer Derneği’nden yaşanan kazalar için Karayollarından talep Seyitgazililer Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği, dün Eskişehir-Seyitgazi karayolunda meydana gelen otobüs kazasının bölgede son 1 haftada meydana gelen 3’üncü kaza olduğunu belirterek karayoluna gerekli bakımın yapılmasını ve daha güvenli hale getirilmesini istedi. Dün, Eskişehir-Seyitgazi karayolu 16’ncı kilometrede bulunan Derbent mevkiinde yağmur dolayısıyla kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrilerek takla atan yolcu otobüsünde 1 kişi hayatını kaybetti ve 42 kişi yaralandı. Meydana gelen kaza sonrası Seyitgazililer Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği, bir yazılı açıklama yayımlayarak karayollarıyla ilgili yetkililere çağrıda bulundu. Dernek Başkanı Emrah Sur tarafından paylaşılan açıklamada, "Dün sabah saatlerinde yaşanan Eskişehir-Seyitgazi karayolunun 16’ncı kilometresi üzerinde yaşanan otobüs kazasında hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Seyitgazi-Eskişehir yolunda son 1 haftada 3’üncü kazaya şahit oluyoruz. Önümüz kış ve yolumuz özellikle yağışlı ve karlı havalarda oldukça tehlikeli bir hal alıyor. Hem hemşehrilerimizin hem de şehirlerarası yolculuk yapan bir çok vatandaşımızın kullandığı bu karayolunun gerekli bakımının yapılarak daha güvenli hale gelmesini Seyitgazililer olarak karayollarından talep ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
’Atıksız Mutfak Projesi’ gıda israfını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadele ediliyor
19 Kasım 2024 Salı - 11:58 ’Atıksız Mutfak Projesi’ gıda israfını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadele ediliyor Gıda israfı, dünya çapında ciddi bir çevresel ve ekonomik problem haline gelirken, Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, sıfır atık hedefi doğrultusunda önemli bir adım attı. 16-24 Kasım Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında hayata geçirilen İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün Atıksız Mutfak Projesi, Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü işbirliğiyle, gıda atıklarını azaltmak ve sürdürülebilir mutfak alışkanlıkları kazandırmak amacıyla gerçekleştirildi. Gıda israfının küresel etkisi ve sıfır atık eğitimi Dünyada her yıl üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri israf edilirken, Türkiye’de kişi başına yıllık 93 kilogram gıda çöpe gitmektedir. Bu oran, restoranlar, evler ve perakende satış noktalarındaki tüketime hazır gıdanın yüzde 17’sinin israf edildiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, gıda atıklarının çöp depolama alanlarına gitmesi, sera gazlarının artmasına ve iklim değişikliğine neden oluyor. Bir kilogram elma üretimi 1 kilogram, bir kilogram patates üretimi ise 2,9 kilogram CO2 salınımına yol açıyor. Bu farkındalıkla, Odunpazarı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, Osmangazi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü işbirliğiyle, öğrencilere gıda israfını önlemeye yönelik eğitimler verildi. Proje kapsamında, öğrencilere sıfır atık ilkeleri, gıdaların doğru saklanma yöntemleri ve gıda israfını önlemek için kullanılabilecek yöntemler hakkında seminerler düzenlendi. Seminerde, katılımcılara gıda atıklarının küresel iklim değişikliğine olan etkileri anlatıldı ve sıfır atık mutfak kültürünün önemine dikkat çekildi. Uygulamalı atölye ile sıfır atık yemekler hazırlandı Seminerin ardından, Osmangazi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, sıfır atık mutfak prensipleriyle 10 farklı yemek hazırladılar. Bu yemeklerin yapımında, atık üretimi minimum seviyeye indirilmeye özen gösterildi. Hazırlanan yemekler arasında kabak çorbası, kereviz yemeği, soğan dolması, patates püresi, çıtır patates kabak mücveri, baharatlı elmalı içecek, kimçi turşu, bayat ekmekten yapılan yemekler ve brownie tabanlı kremalı tatlı yer aldı. Atölye sonunda, yalnızca yumurta kabukları atık olarak çıktı; diğer tüm malzemeler bir şekilde kullanıldı. Bu, sıfır atık mutfak yaklaşımının somut bir örneği olarak dikkat çekti. Yemeklerin sonunda, ne kadar organik atık tasarrufu sağlandığı hesaplandı ve bu sayede gıda israfının azaltılması adına somut bir örnek sunuldu. Başkan Kazım Kurt’tan destek Etkinliğe katılan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, öğrencilere destek vererek onların hazırladığı yemeklerin tadına baktı ve başarılı çalışmalarından ötürü teşekkür etti. Başkan Kurt, sıfır atık yaklaşımının önemine dikkat çekerek, genç aşçılara ve gastronomi öğrencilerine gelecekteki kariyerlerinde bu bilinçle hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Başkan Kurt, aynı zamanda bu tür projelerin toplumda çevre bilincinin artmasına katkı sağladığını ifade etti ve öğrencilere başarılar diledi. Başkan Kurt, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü hocalarına da teşekkür etti. İklim değişikliğiyle mücadeleye katkı Gıda atıkları, iklim değişikliğini hızlandıran önemli bir faktördür. Bu projeyle, sıfır atık mutfak bilincinin genç aşçılara ve evlerinde yemek yapan bireylere kazandırılması hedeflenmiştir. Yapılan hesaplamalara göre, atık miktarının azaltılması, sera gazı salınımının engellenmesine katkı sağlıyor. Öğrenciler, bu sayede yalnızca mutfaklarında değil, gelecekte çalışacakları restoranlarda da sürdürülebilir yemek hazırlama yöntemlerini öğrenmiş oldular. Geleceğe yatırım: sıfır atık mutfağı yaygınlaştırmak Atıksız Mutfak Projesi, sadece öğrenciler için değil, tüm toplum için farkındalık oluşturma amacını taşıyor. Genç aşçılar ve evde yemek yapan bireyler, sıfır atık yemek yapma konusunda bilinçlendirildi. Proje, hem çevresel etkilerin azaltılması hem de ekonomik tasarruf sağlanması açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu tür projelerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor ve gıda atıklarının azaltılması için daha fazla benzer girişimlerin desteklenmesini öneriyor. Sıfır atık ve sürdürülebilir gelecek Gelecekte, bu tür projelerin daha da genişletilmesiyle, gastronomi sektöründe ve evlerde sıfır atık mutfak kültürünün daha yaygın hale gelmesi bekleniyor. Bu sayede, sadece gıda israfı azaltılmakla kalmayacak, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atılmış olacak. Eskişehir Odunpazarı Belediyesi ve Osmangazi Üniversitesi, bu tür projelerle gençleri ve toplum üyelerini çevre bilincine sahip, sürdürülebilir yaşam tarzlarına yönlendirmeyi sürdürecek.
’Kooperatifçilik ve Kadın Erkek Eşitliği’ tanıtım toplantısı başladı
19 Kasım 2024 Salı - 10:36 ’Kooperatifçilik ve Kadın Erkek Eşitliği’ tanıtım toplantısı başladı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yer aldığı Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen ’Kooperatifçilik ve Kadın Erkek Eşitliği’ tanıtım toplantısı başladı. Toplam 2 gün sürecek olan toplantı, kooperatif kurmak için yola çıkan kooperatif ortağı erkekler ile erkek muhtar ve din görevlilerine yönelik yaklaşık 200 kişi ile gerçekleştiriliyor. Programda açıklama yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, kırsal kalkınmayı desteklemede kadın girişimcilerin ve kadın kooperatiflerinin desteklenmesi önemine vurgu yaptı. Gümüş, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak verdikleri devlet destekleri ile kadın kooperatifleri, yürüttükleri projeler ve faaliyetlere ilişkin bilgilendirmede bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Orhan Bayrak, Türkiye’de kadın istihdamının artırılması adına başlatılan ’Kadın Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi’nin Eskişehir’de başarıyla yürütüldüğünü söyledi. Kadın kooperatif ortaklarına ve kooperatif kurma potansiyeli bulunan kadınlara da ayrıca projenin başladığını ifade eden Bayrak, 15 Eylül 2021 tarihinden itibaren çok sayıda eğitim, danışmanlık, yurtiçi ve yurt dışında teknik geziler düzenlendiği belirtti. Bayrak, yerel paydaş ve pazarlama ağı toplantılarının yapıldığı bilgisini paylaşarak kadın kooperatiflerini her zaman desteklediklerini dile getirdi. ’Kooperatifçilik ve Temel Esasları’ başlığı altında kooperatifçiliğin sosyal temelli ekonomik bir işletme olduğunu vurgulayan Eğitmen Erdem Ak ise, kooperatifçiliğin birlikte hareket etmek ve birlikte üretmek olduğuna dikkat çekti.
Vali Aksoy “Dünyanın tüm çocukları masumdur”
19 Kasım 2024 Salı - 10:33 Vali Aksoy “Dünyanın tüm çocukları masumdur” Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, çocuklara yönelik; koruma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin yanı sıra sosyal yardım hizmetleri, koruyucu ve önleyici hizmetler gibi birçok alanda faaliyetler yürüttüklerini belirtti. Vali Aksoy, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle mesaj yayımladı. “Dünyanın tüm çocukları masumdur” diye belirten Aksoy, Valilik tarafından çocuklara yönelik; koruma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin yanı sıra sosyal yardım hizmetleri, koruyucu ve önleyici hizmetler gibi birçok alanda faaliyetler yürütüldüğünden bahsetti. Hüseyin Aksoy, çocukların çalıştırılması ve dilendirilmesini önlemeye dönük yoğun çalışmaların da Eskişehir Valiliğince devam ettiğine vurgu yaptı. "Dünyada çocuklar aç, sağlıksız, eğitimsiz, mutsuz ve mahzun ise insanlık masum değildir" Vali Hüseyin Aksoy’un Dünya Çocuk Hakları Günü mesajının tamamı ise şöyle; “Çocuk hakları konusunda evrensel ölçütleri belirleyen Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 20 Kasım 1989’da kabul edilmiştir. Ülkemiz Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülkelerden biri olmuştur. Sevgi, şefkat ve merhamet ikliminde hayat bulan çocukluk çağı medeniyetimiz için iftihar kaynağıdır. Büyük Önder Atatürk’ün yüce Meclisin açılış gününü çocuklara bayram olarak hediye etmesi ve bugünün hâlen dünyada kutlanan tek çocuk bayramı olması bunun en büyük göstergesidir. Dünyanın tüm çocukları masumdur. Dünyada çocuklar aç, sağlıksız, eğitimsiz, mutsuz ve mahzun ise insanlık masum değildir. Açlık, sömürü çatışmalar ve savaşlarla yok yere katledilen çocuklar, harcanan çocukluk çağı, insanlığın vicdanı üzerinde kara bir lekedir. Ne yazık ki modern dünyanın yetişkinleri birçok coğrafyada çocuklara kin, kan, gözyaşı ile rol model olmaktadır. Çocukların üstün yararı gözetilerek iyi olma hâllerinin desteklenmesi, potansiyellerini geliştirmeye ve gerçekleştirmeye yönelik fırsat ve imkânların artırılması; başta eğitim, sağlık, adalet ve sosyal hizmetler olmak üzere temel kamu hizmetlerine erişimlerinin artırılması için büyük gayret sarf ediyoruz. Bu hedefler doğrultusunda Eskişehir Valiliğimizce koruma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin yanı sıra sosyal yardım hizmetleriyle koruyucu ve önleyici hizmetler gibi birçok alanda faaliyetler yürütülmektedir. Çocukların çalıştırılması ve dilendirilmesini önlemeye dönük yoğun çalışmalar sürdürülmektedir. Onlarca çocuğumuz sokaktan ve sömürüden kurtarılmakta, eğitime ve topluma kazandırılmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyor, çocuklarımıza sevgisini veren her yüreğe şükranlarımı sunuyorum.”