Yerel Haberler
Eskişehir
26 Kasım 2024 Salı - 13:10 Ebru öğretmen yılın öğretmeni seçilerek Eskişehir’i gururlandırdı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısı ile organize edilen Cumhurbaşkanlığı Kutlama Programı’na Eskişehir’den Ebru Kapaklıkaya katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenler Günü kutlama programına Eskişehir’i temsilen Şehit Yalçın Baykuş İlkokulu Sınıf Öğretmeni Ebru Kapaklıkaya seçildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile aynı masaya kabul edilen Kapaklıkaya, ilkokul öğrencilerinin eğitiminde yaptığı fark oluşturan çalışmalarla tanınıyor. Daha önce Küresel Öğretmen Ödülleri çerçevesinde Dubai’de ‘Yılın İlham Veren Öğretmeni’ seçilen Ebru Kapaklıkaya’nın Milli Eğitim Bakanlığı projeleri için hazırlanmış bestesi de bulunuyor. 10 Kasım bestesi ise Eskişehir Valiliği’nce kabul edilerek yayınlanmıştı. Tüm illerden öğretmenler seçildi Millî Eğitim Bakanlığı’nca, yurt içinde ve dış temsilciliklerde 24 Kasım Öğretmenler Günü için bir dizi kutlama etkinlikleri düzenlendi. Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan etkinlikler ise tüm illerden seçilen ve mesleğinde fark oluşturan resmi ve özel kurum öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu yıl düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama etkinlikleri doğrultusunda, tüm illerden ikişer öğretmen seçildi. Bu çerçevede Eskişehir’den Sınıf Öğretmeni Ebru Kapaklıkaya seçilerek, Eskişehir’i temsil eden öğretmen olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı kutlama programında yer aldı. Depremzedeler de davet edildi Etkinlikler, Ankara ve İstanbul’da olmak üzere ayrı ayrı planlandı. Ayrıca programlarda aralarında Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde görev yapanların yanı sıra özel öğretim ve özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler ile emekli öğretmenler ve şehit öğretmen yakınları da davet edildi.
26 Kasım 2024 Salı - 13:08 Kadına yönelik şiddete karşı birlik çağrısı, ’Kadına yönelik şiddet kabul edilemez!’ Eskişehir’de, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde Şiddetin Karanlığına Karşı Bir Işık da Sen Yak” etkinliği düzenledi. Hamamyolu Caddesi’nde düzenlenen etkinliğe Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, CHP Odunpazarı İlçe Kadın Kolları Başkanı Özgül Özbil, Tepebaşı İlçe Kadın Kolları Başkanı Nilay Mert Başlı ile çok sayıda kadın katıldı. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin protesto edildiği etkinlikte, üç belediye başkanı da konuşma yaparak, kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak hükümeti bir an önce bu konuda önlem almaya çağırdı. Kadına yönelik şiddete itiraz ediyorum 25 Kasım’ın tüm dünyanın kadına yönelik şiddete itiraz ettiği bir gün olduğunu vurgulayan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Biz de Eskişehir’imizde Cumhuriyetin, aydınlığın kentinde, Cumhuriyet Halk Partili bütün belediye başkanlarımızla birlikte buradayız. Eskişehirlilerin verdiği oyların kıymetini biliyoruz. Eskişehirliler bize kadına yönelik şiddeti önleyin diye de oy verdi. O nedenle Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları olarak buradayız. Bu ilkel anlayışı reddediyoruz. Biz kadına yönelik şiddete karşıyız. Bütün dünyanın da bu işin farkında olmasını istiyoruz. Kadına yönelik şiddetin son bulduğu günlerin çok yakın olduğunu da vurgulamak istiyorum. Çünkü Türkiye’de hem İstanbul Sözleşmesi’nden vaz geçerek hem de kadınlara karşı şiddet girişiminde bulunanların cezasız kalması anlayışı sürüyormuş gibi bir iktidar anlayışı içinde devam edemeyiz. Kadınlarımızın, aydınlarımızın, erkeklerimizin kısacası hepimizin buna itiraz etmesi lazım. Ben itiraz ediyorum” dedi. Ünlüce’den ‘kadın mücadelesi’ vurgusu “Şiddetin, cezasızlığın bahanesi yok!” diyenr Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Hepimizin bildiği üzere 1960’lı yıllarda Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan o vahşi cinayetlerden sonra Birleşmiş Milletler 90’lı yıllarda bir karar aldı ve 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti. Bu anma günü kapsamında pek çok etkinlikler yapılıyor. Bizde o nedenle buradayız. Biz kadınlar buradan daha da güçlenerek çıkacağız. Kadın kadının her zaman yurdudur. Birbirimizden besleneceğiz, birbirimizden güç alacağız. Umutla, aydınlıkla hep beraber şiddetsiz bir Eskişehir inşa edelim” diye konuştu. Karanlığa ışık yakmak için bir aradayız Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ise, “Kadına şiddetin devam ettiği her gün, bizim için karanlıktır. Bizler de bugün karanlığa ışık yakmak için bir aradayız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, kadının şiddetten kurtulması ve bir aydınlık meşalesi olması için büyük önem taşır. Bir erkek olarak bunları ifade ederken gerçekten çok üzülüyorum ve hemcinslerimden utanıyorum. Biz kadınla erkek, elmanın birer yarısı gibiyiz. Analarımız kadın, kendi evlatlarımız, kızlarımız var. Bunları düşünerek hemcinslerimiz böyle bir şey nasıl yapıyor hiç aklım ermiyor. Acaba kaç bin kız kardeşimiz şiddet nedeniyle vefat etti. Onları saygıyla anıyorum. Tabi dönem hükümeti bu konuda çok duyarsız. Duyarsızlığını İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmasıyla ortaya koydu. Bu sözleşmenin geri dönmesine çok az zaman kaldı. Işıkta bir CHP hükümeti görünüyor. CHP de kadın dostu olan bir partidir. Ben en kısa zamanda bu şiddeti önlemek adına hepimizin var gücüyle çalışıp bu konuyu artık üzüntü olmaktan kurtarmamız gerektiğine inanıyorum. Ben gelecekte aydınlık ve kadınlarla erkeklerin kol kola yürüdüğü bir dönem olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı. Başkanlar cep telefonlarının fenerleri ile karanlığı aydınlattı Öldürülen kadınların fotoğraflarının taşındığı etkinlikte, Hamamyolu Caddesi’nde bulunan merdivenlere öldürülen kadınlarının isimlerini olduğu bir pankart asıldı. Konuşmaların ardından cep telefonlarının fenerleri ile karanlığı aydınlatan belediye başkanları, öldürülen kadınlarının isimleri üzerine kırmızı karanfil bıraktı.
Musaözü Göleti’ndeki kuraklık çiftçiyi korkutuyor
31 Ekim 2024 Perşembe - 11:05 Musaözü Göleti’ndeki kuraklık çiftçiyi korkutuyor Eskişehir’de bulunan Musaözü Göleti’nde yağış azlığından dolayı su seviyesinin azalması çiftçileri tedirgin ederken, kuraklığın boyutu dron ile çekilen görüntülerde net bir şekilde göze çarptı. Tepebaşı ilçesinde bulunan Musaözü Göleti’nde az yağışlı geçen sonbaharın etkileri göze çarpıyor. Geçtiğimiz yıllara göre daha az çekildiği gözlenen göletteki suyun azlığı, yine de tedirgin ediyor. Su seviyesinin azalmasıyla toprakta oluşan çatlaklar ise dikkat çekti. Musaözü Göleti’nin barındırdığı suyun azalması çevredeki çiftçileri endişelendiriyor. Musaözü Göleti’ndeki kuraklık havadan görüntülendi. “Günümüzde yağışlar azaldı, iklimler kaydı” Bölgede çiftçilik yapan Fehmi Çiftçi, Musaözü Göleti’ndeki suyun azalmasından tedirgin olduğunu dile getirdi. Çiftçi, konuyla alakalı, “Allah’ım inşallah bu sene bol bol yağmur verir de baraj dolar. Başka türlü durum tehlikeli. Daha önceki yıllarda da su seviyesinin düştüğünü biliyorum, bunlardan daha da azaldığı yılları hatırlıyorum. Yani göz seviyesi olarak suyun üst ve alt seviyesine baktığım zaman bugünkü Musaözü Barajı’nın su seviyesinin 6-7 metre düştüğünü ben çok iyi hatırlıyorum, şu anda biraz iyi. Baraj doluydu, sürekli doluydu, yağışlar güzeldi. Maalesef günümüzde yağışlar azaldı, iklimler kaydı. Ekim ayında böyle sıcak havalar bizim çocukluğumuzda olmuyordu. Maalesef tedirgin oluyoruz. Kuraklığa doğru bir gidiş var, dünya genelinde bu böyle. kuraklık kapıda dersek herhalde doğru bir cevap olur. Allah’ın izniyle bol bol yağmur, 3-5 defa diz boyu kar yağar yağar erirse baraj dolar; topraklar doyarsa herkes bir rahat nefes alır, çiftçi de güler” dedi.
Kışlık kıyafet satışlarında beklenen hareketlenme yok
31 Ekim 2024 Perşembe - 10:10 Kışlık kıyafet satışlarında beklenen hareketlenme yok Eskişehir’de 22 yıldır giyim mağazası işleten Fırat Kerenciler, soğukların başlamasına rağmen kışlık giyim ürünlerinin satışlarında bir yoğunluk yaşamadıklarını, vatandaşların kış masraflarından dolayı temkinli alışveriş yaptığını anlattı. Hava sıcaklıklarının düşmesi ile yazlık kıyafetler raflara kaldırılırken, yerine kışlık kıyafetler yerleştiriliyor. Kışlık kıyafetlerin fiyatları geçen yıla göre çok büyük bir değişikliğe uğramamasına rağmen esnaf satışlarının pek artmadığını dile getiriyor. İşletmeci Fırat Kerenciler, vatandaşların kış masraflarından dolayı temkinli alışveriş yaptığını ifade etti. Döviz kurlarındaki dalgalanmalardan dolayı ürünlere ortalama bir zam geldiğini belirten Fırat Kerenciler “Ürünlerimiz kışlık ve yazlık günlük giyim olmak üzere çeşitlilik gösteriyor. Eşofman takımı, kot pantolonu, gömlek, mont gibi ürünlerimiz mevcut. Bir erkeğin giyebileceği her şeyi satıyoruz diyebilirim. Fiyatların geçen sene ile arasında pek bir fark yok. Döviz hareketlerinden dolayı biraz değişiklik var” dedi. “Kıyafetleri tamamen eskiyene kadar yenisini almıyorlar” Birkaç parça yeni kışlık kıyafet alınmasının ortalama 6 bin lira tutacağını vurgulayan Kerenciler, “Kaban fiyatlarımız bin 400 ile bin 800 lira arasında değişiyor. Pantolonlar 750 ila 850 iken gömlek ve sweatshirt fiyatlarımız 650 ile 700 arasında değişiyor. Bir erkeğin ortalama birkaç parça yeni kışlık kıyafetler alması ortalama 6 bin lira diyebilirim. Satışlar yoğun değil, oldukça stabil. Doğalgaz gibi kış masraflarından dolayı insanlar alışveriş yaparken temkinli davranıyorlar. Vatandaşlar kıyafetleri tamamen eskiyene kadar yenisini almıyorlar” diye konuştu.
Mevsim geçişlerinde pekmez ve bitkisel çay tüketimi tavsiyesi
31 Ekim 2024 Perşembe - 10:00 Mevsim geçişlerinde pekmez ve bitkisel çay tüketimi tavsiyesi Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç, mevsim geçişlerinde bağışıklığa destek olduğu bilinen dut, üzüm ve keçiboynuzu pekmezi ile bitkisel çayların tüketilmesini tavsiye etti. Yurt genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de mevsimsel geçiş hissediliyor. Her gün sıcaklıklar değişiklik gösterirken, birçok vatandaş grip gibi hastalıklardan muzdarip oluyor. Aktarlar ise bağışıklığı güçlendirdiğine inanılan dut, üzüm ve keçiboynuzu pekmezi ile bitkisel çayların özellikle böyle dönemlerde daha fazla tüketilmesini tavsiye ediyor. Zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, ekinezya ve hibiscus gibi bitkilerin karışımıyla hazırlanan kış çayının faydalarına da vurgu yapan aktarlar, doğal içeceklerin vücudun savunmasını artırmaya yardımcı olduğunu ifade etti. "İnsanlar fark etmeden yapay şeylere yöneldi" Aktar Koray Özkılıç, “Malum, mevsimsel geçiş dönemindeyiz. Bundan dolayı insanların sabah çıkarken giydikleriyle öğlen giydikleri kıyafetler haliyle farklı olmak zorunda. Yani sabah çıkarken montunu giyen öğlen sıcağında onu çıkartmak zorunda. Mevsim geçişinden dolayı yüzde 100 sıcaklık farkı var şu an. Bu da ister istemez vücudun ortama alışmasında zorluk oluşturuyor. Bunu engelledikten sonra vücudun savunma sistemini artırmamız gereken şeyler kullanmalıyız. Mesela antioksidan özellikli şeyler olabilir. Burada analarımıza görev düşüyor. Çünkü önceden çok güzel doğal dut, üzüm ve keçiboynuzu pekmezleri kullanırdık. Bunların karışık harmanları da vardı, onları tüketirdik. Son zamanlarda ister istemez bunlardan uzaklaşıldı. İnsanlar fark etmeden yapay şeylere yöneldi" dedi. "Ihlamur ve karışık kış çayı tüketilmiş olsa vücudun savunması artar" Hastalıkların gelmesini engelleyen şeyler tüketilmesi gerektiğine vurgu yapan Özkılıç, şöyle devam etti: "Güzel kış çayları tüketebiliriz. Maalesef biz Türk toplumu olarak siyah çayı bol tüketiyoruz. Bunun yerine ıhlamur ve karışık kış çayı tüketilmiş olsa vücudun savunması artar. Kış çaylarının içinde zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, ekinezya, hibiscus ve bu tarz bitkiler var. Ek olarak tatlandırma sağlayan meyan kökü var. Meyan kökü aynı zamanda da kuru öksürüğü kesmede birebir etkilidir. Aynı zamanda vücudun savunmasını artırmaya destek olur. Bu tarz çaylar vücudu rahatlatır ve grip ya da nezle olsak dahi bizim normal günlük hayatımızdan uzaklaşmamızı, yatağa düşmemizi engeller. Ondan dolayı bu ortamda ve bu zamanda halkımızın özellikle böyle çayların tüketimine hızlılık vermesini öneririm."
Yerin 65 metre altında lületaşını anlattılar
30 Ekim 2024 Çarşamba - 15:31 Yerin 65 metre altında lületaşını anlattılar ESKİŞEHİR (İHA) – Ustaları, Odunpazarı Belediyesi tarafından Ahşap Eserler Galerisinde 5’incisi düzenlenen Ulusal Lületaşı Festivali’nde Beyazaltın Mahallesi’nde bulunan lületaşı ocağına düzenlenen gezide, bu ender taşı, çıkartılmasını ve işlenmesini anlattılar. Odunpazarı Belediyesi tarafından Ahşap Eserler Galerisinde 5’incisi düzenlenen Ulusal Lületaşı Festivali devam ediyor. Her festivalde olduğu gibi, bu festivalde de Beyazaltın Mahallesi’nde bulunan lületaşı ocağına gezi düzenledi. Geziye fotoğraf dernekleri, toplulukları ve Fotoğraf Bölümü öğrencisi 100 fotoğrafçı da katıldı. Lületaşı ustaları, fotoğrafçılar ve lületaşı meraklıları lületaşı ocağına indi. Madende incelemelerde bulunan katılımcılar, lületaşının nereden ve nasıl çıkarıldığını gördü. Fotoğrafçılar ise bu gezini her anını fotoğraflayarak, geziyi kayıt altına aldı. Fotoğraf bölümü öğrencilerinin, gezi boyunca çektikleri fotoğraflar 2 Kasım’da yani festivalin son günü sergilenecek. Lületaşı ocağını gezen sanatçılar ve ocakta çalışan madenciler gezi, lületaşı ve maden ocağı üzerine konuştu. “Ocaklardan çıkan lületaşlarını inceleme fırsatı bulduk” Lületaşı Festivali’ne katılan sanatçılarından Nurdan Unus, gezi sayesinde ocaklardan çıkan lületaşlarını inceleme fırsatı bulduklarını söyledi. Çok heyecanlı olduğunu belirten Unus, “Buradan çıkan lületaşları ile kura sonucu bize materyaller dağıtılacak ve yarışmamız başlayacak. Çok heyecanlıyız. Bakalım bugün bizi neler bekliyor” dedi. “Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervi burada” Lületaşı emekçilerinden Şenol Kara, maden ocağı ile ilgili bilgi verdi. Büyük bir maden ocağı olduğunu belirten Kara, “Gezmeye kalksanız 2 saat sürüyor” diye konuştu. Lületaşı maden ocağının 65 metre yeril altında olduğunu belirten Kara, “Burası Beyazaltın Mahallesi’nde bir lületaşı ocağı. Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervinin burada oluştuğunu biliyoruz. En kaliteli lületaşının da buradan çıktığını biliyoruz. Lületaşı çok farklı şeylerde kullanılıyor. Ancak genel olarak teşbih, pipo, ağızlık, kolye, küpe yapımında kullanılıyor. Lületaşının çok özelliği var. Lületaşı emici bir maden. Yüzde 90 emici özelliği var. Bu özelliğinden dolayı da tütün ürünlerinde kullanılıyor. Lületaşını oksijen kaynağı kesmiyor. Ateşe dayanıklı oluyor. Suya attığımız zaman, tekrar yumuşuyor. Sabuna benzeyen bir madde. Lületaşını işlemesi de çok kolay. Örneğin oltu taşını işlemesi çok zordur. Lületaşı öyle değil, usta bıçağı dediğimiz bıçaklarla işlemesi çok kolay. Ateşe koyduğunuz zaman kor haline gelir, ancak taşa bir şey olmaz. Daha sonra suya attığınız da lületaşı aynı halini alır” dedi. “65 metre yerin altında çalışmak kolay değil” Madenciliğin zor bir iş olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti: “Başka galerilerde var, ama 12 seneden beri biz buradayız. Benim babam, amcam usta. Hem köyümüzde hem de merkezde atölyemiz var. Biz burada ham maddeyi temin ediyoruz. Onlar da orada lületaşı pipo işlemesi yapıyorlar. Şuanda bizim çalıştığımız kuyu, yaklaşık 30 yıllık. Daha önce bu kuyuyu açıyorlar, maden yok sanıp bırakıyorlar. Sonra bizim yaptığımız aramalarda maden olduğu ortaya çıktı. Şuanda biz de jeneratör var. Eskiden kürek sistemiyle çalışıyorlarmış. Karpit tozu ile yanan karpit lambası ile birlikte kürekle çalışılıyormuş. Şimdi öyle değil. Yukarıda bir jeneratörümüz var. Aşağıda elektrikli hiltimiz var. Eskiye göre insan gücü çok kullanılmıyor. Buradan çıkan toprağı önceden insanlar makaralarla çekiyormuş, şimdi vinç sistemi var. İnsan gücüyle bir şey kalmadı, her şey teknolojiye döndü. İleriye doğru daha iyi şeyler olacak. Burası 65 metre derinlikte ileri ağızlık 80 metre. 80 metreden sonra sağa ve sola ağızlığımız var. Kömür ocakları gibi, galeri şeklinde sokuluyoruz. Toplam yaklaşık 400 metre. 2-3 kuyu birbirine aşağıdan delik. Fay hatları ile de aşağıdan gidimi var.” “Ustalık bunu gerektiriyor!” 45 yıldır lületaşı madenciliği yapan Süleyman Özsak, madenden çıkan lületaşları ile ilgili bilgi verdi. Yazları çiftçilik yapan Özsak, kış aylarında ise lületaşı madeninde çalışıyor. Özsak, taşın yapısının takip edilmesi gerektiğini söyledi. Özsak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Dikey olarak ineriz. Damarı bulduğumuz zaman da sağa sola gideriz. Duvarlara baktığınızda, yukarıya kadar harici duvar. Doğal sütunlar. Burada ağaç falan yok. Diğer madencilik sistemlerinde hafriyat derler, ağaç dikerler. Biz zeminin sağlamlığına bakarız. Kazarken de zeminin sağlam olup olmadığını biliriz. Ustalık bunu gerektiriyor. Az ileriye gittiğiniz de fay kırıkları var, onları takip ederiz, örneğin. Damar, aşağı atar, yukarı çeker. O damarı takip etmek gerek.” “13 senedir bu ocakta çalışıyoruz” Maden ocağında hilti ile toprağı kazan Süleyman Kara, 2000 yılından beri madencilik yaptığını anlattı. Daha aranacak çok yer olduğunu vurgulayan Kara, “Şu anda yeni bir damar arıyoruz. Çok geniş kazmayacaksın. Geniş kazdığında altına direk koymazsan tehlike olur, ağaç kasa koyman gerekir. El arabası ile yürünebilecek bir alan olması bize yetiyor” ifadelerini kullandı.
Anadolu Üniversitesi bin 100 öğrenciye ücretiz yemek bursu sağlıyor
30 Ekim 2024 Çarşamba - 14:22 Anadolu Üniversitesi bin 100 öğrenciye ücretiz yemek bursu sağlıyor Öğrencilere birçok farklı kategoride karşılıksız burs imkanı sunan Anadolu Üniversitesi, 2024-2025 akademik döneminde de öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. Toplam altı farklı kategoriye ulaşan Eğitimi Destekleme Vakfı Anadolu Üniversitesi bursları kapsamında başarılı öğrencilere her yıl Anadolu Üniversitesi Rezidansı’nda eğitim-öğretim hayatı boyunca ücretsiz konaklama, dizüstü bilgisayar, ücretsiz kafeterya/yemek hizmetlerinden yararlanma ve nakdî destek gibi burs imkanları sağlanıyor. Anadolu Üniversitesi ayrıca bu yıl başlattığı yeni bir burs imkanı ile 2023-2024 Akademik Yılı itibarıyla fakülte ve yüksekokullarında birincilik derecesine sahip öğrencilere, bir yıl boyunca karşılıksız olarak üç öğün yemek bursu imkânı sağlıyor. 808 öğrenciye ücretsiz yemek bursu Anadolu Üniversitesi, bu yıl da ihtiyaç sahibi öğrencilerini desteklemeye devam ediyor. Ekim ayında hayata geçen burs programı sayesinde, 808 öğrenci daha yemek bursundan faydalanmaya hak kazandı. Bu burs ile öğrenciler, üniversite kafeteryalarında üç öğün ücretsiz yemek imkanına sahip oldular. Böylelikle toplamda 1100 öğrenci Anadolu Üniversitesinin sağladığı üç öğün ücretsiz yemek bursundan 2024-2025 Akademik Yılında yararlanmaya devam edecek. Türkiye’nin en uygun fiyatlı üniversite yemekhanesi Anadolu Üniversitesi, dünya üniversitesi olma vizyonu ve öğrencilerinin yaşam kalitesini artırma misyonuyla fark oluşturmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, Türkiye’nin en uygun fiyatlı üniversite yemekhanelerinden birine sahip olan Anadolu Üniversitesi, öğrenci dostu bir bütçeyle sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği hizmetini sunuyor. Öğrenciler için yalnızca 20 TL olan öğün ücretiyle sağlanan bu hizmet, Yemek Üretim Merkezi’nin modern tesislerinde uluslararası hijyen standartlarına uygun olarak üretiliyor ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı beslenme piramidine uygun, besleyici değeri yüksek menülerden oluşuyor. Yemek Üretim Merkezi, Anadolu Üniversitesi’nin sağlıklı ve kaliteli yaşam vizyonunun bir parçası olarak uygun ve erişilebilir fiyatlarla öğrencilerinin yanında olmaya devam ediyor.
OEDAŞ’tan enerji sektörünün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler
30 Ekim 2024 Çarşamba - 13:39 OEDAŞ’tan enerji sektörünün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ’ın bünyesindeki Ar-Ge departmanı, 4’ü AB, 1’i TÜBİTAK destekli, 43’ü EPDK onaylı olmak üzere toplam 48 projeden 26’sını tamamlarken 22’si üzerinde aktif olarak çalışıyor. Ocak 2024 döneminde EPDK’dan en çok proje kabulü alan elektrik dağıtım şirketlerinden biri olduklarını söyleyen OEDAŞ Ar-Ge Grup Müdürü Ural Halaçoğlu, sektörün ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler üretme hedefiyle faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta yaklaşık 3 milyon kişinin hayatına dokunan elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), yenilenebilir enerji kaynaklarından akıllı şebekelere uzanan birçok alanda Ar-Ge projesi yürütüyor. 4’ü Horizon 2020 AB Projesi, 1’i ERA-NET SES TÜBİTAK ve 43’ü EPDK onaylı olmak üzere toplam 48 projeden 26’sını tamamlayan, 22 aktif proje üzerinde ise çalışmalarını sürdüren OEDAŞ’ın bu alandaki faaliyetlerini Ar-Ge Grup Müdürü Ural Halaçoğlu anlattı. “Ülkemizin enerji alanındaki hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyoruz” 7 kişiden oluşan OEDAŞ Ar-Ge departmanının sektörün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler üretme hedefiyle faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Halaçoğlu, “Ar-Ge departmanı olarak, ana faaliyet alanımızdaki çalışmaları da destekleyecek şekilde yenilenebilir enerji kaynakları, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları, mikro şebeke ve depolama sistemleri, nesnelerin interneti, bilgi ve haberleşme teknolojileri, yapay zekâ, büyük veri ve siber güvenlik alanlarında çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede bir yandan tüketicilerimize güvenli ve sürdürülebilir enerji sunarken diğer taraftan da ülkemizin enerji alanındaki hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyoruz.” dedi. “20’nin üzerindeki ülkeden şirketlerle iş birliği yaptık” Halaçoğlu şöyle devam etti; “Bugüne kadar içinde yer aldığımız uluslararası projelerde 20’den fazla ülkede faaliyet gösteren çok sayıda firma ile iş birliği yaptık. AB projelerinde ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşıyoruz. EPDK tarafından da desteklenen diğer projelerimizde ise ilklere imza atıyoruz. Örneğin geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz, uluslararası ödüllü Radyo Frekans Emisyonları ile Kısmi Deşarj Tespiti projemiz ülkemizde bir ilk olmasının yanı sıra dünyada da sayılı örneklerden. Yüzde 100 yerli bir Coğrafi Bilgi Sistemi yazılımı geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürdüğümüz ŞİMŞEK isimli projemiz ise yerli yazılım konusunda önemli bir yerde konumlanıyor. Ayrıca Ocak 2024 döneminde EPDK’ya yaptığımız proje başvurularında altı proje kabulü alarak, ülkemiz genelindeki 21 elektrik dağıtım şirketi arasında en çok proje kabulü alan şirketlerden biri olduk.” OEDAŞ’ın Ar-Ge projelerinden örnekler PlaMES: Geleceğin düşük karbonlu piyasasını yaratmak amacıyla başlatılan proje kapsamında, maliyetlerin minimize edilmesi ve karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik çalışmalar yürütüldü. Quanteeflex: Kentsel bölgelerde enerji esnekliğinin ekonomik, teknik ve çevresel değerini ölçmek için çalışmalar yürütülüyor. Yaşayan Laboratuvarlar (Living Labs) yaklaşımı kullanılarak dağıtık enerji kaynakları, talep tarafı yönetimi ve şebeke dinamikleri bütünleşik olarak çalışılıyor. MASS: Milli Akıllı Sayaç Sistemleri projesi ile akıllı şebeke dönüşümü kapsamında akıllı sayaç sistemlerinin asgari özelliklerinin belirlenerek ülke geneli uygulama birlikteliğinin sağlanması amaçlanıyor.
Eskişehir’de 297 dilenciden sadece 4’ü yardıma muhtaç
30 Ekim 2024 Çarşamba - 12:43 Eskişehir’de 297 dilenciden sadece 4’ü yardıma muhtaç Eskişehir’de valilik tarafından yetişkin dilencilere yönelik 1 yılda toplam 2 bin 641 uygulama gerçekleştirildi. 297 dilenciye işlem yapılırken bu şahısların sadece 4’ünün yardıma ihtiyacı olduğu, diğer dilencilerin maddi durumunun iyi olduğu belirlendi. Eskişehir Valiliğinin kentte dilencilik yapan şahıslara yönelik uygulamaları devam ediyor. Vali Hüseyin Aksoy, yetişkin dilencilere yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Vali Aksoy, 1 yılda 2 bin 641 uygulama gerçekleştirilip 297 dilenciye işlem yapıldığını aktardı. Aksoy, işlem yapılan dilencilerin yüzde 20’sinin farklı illerden kente geldiğine değinirken, dilencilikten elde edilen 62 bin 129 liraya ise el konulduğunu bildirdi. Çalışmalar sonucunda Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün incelemeleri ve 160 hane ziyareti sonucunda sadece 4 kişiye bir defaya mahsus destek verildiğini aktaran Vali Hüseyin Aksoy, dilencilerin maddi durumlarının genel manada iyi olduğu bilgisinin altını çizdi. “Dilencilikle elde edilen 62 bin 129 liraya el konulmuştur" Son 1 yıl içerisinde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi paylaşan Vali Aksoy, "Toplam itibariyle baktığımızda 2 bin 641 uygulama gerçekleştirilmiştir. Vatandaşlarımızın da dilencilikle mücadele konusunda bizlere destek olmalarını talep etmiştik. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne de 226 ihbar gelmiştir. İhbarda bulunan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu çalışmayı yaparken bunu başarma noktasında vatandaşlarımızın desteği bizler için oldukça kıymetli. Bu anlamda destek olan katkı sağlayan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Son 1 yıl içerisinde yapmış olduğumuz çalışmalarda toplam 297 dilenciye işlem yaptık. Bu dilenen kişilerin yaklaşık yüzde 65’i kadın, yüzde 35’inin erkek olduğunu görüyoruz. Yaş aralığına da baktığımızda 18-25 arası yaklaşık yüzde olarak 30, 26-40 yaş arası yüzde 25, 41-60 yaş arası yüzde 30 ve 61 yaş üstü de yüzde 15 gibi bir oranla karşımızda duruyor. Bu dilenen kişilere yönelik olarak özellikle yaptığımız işlem sayısına baktığımızda da 247 kişiye idari para cezası uygulamışız. İdari para cezalarını uyguladığımız kişilere baktığımızda 148 kişinin ayrıca gelirine el koymuşuz. Uygulamaya başladığımız tarihten itibaren bugüne kadar dilencilikle elde edilen 62 bin 129 liraya el konulmuştur" şeklinde konuştu. “4 kişiye ekonomik yönden 1 defaya mahsus destek verilmesi yönünde bir karar alındı” Dilencilikle ilgili tespit ettikleri kişilerin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce incelendiğini aktaran Vali Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: "Sosyal inceleme yapıldıktan sonra gerçekten ekonomik ihtiyaçları olup olmadığına bakıyoruz. Özellikle 160 hane ziyareti gerçekleşti. Bu hanelerin içerisinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na da bunları iletiyoruz ve vakfa, ’yardıma muhtaç olabilir mi’ diye bakmaları için gönderdiğimiz 42 kişiyle ilgili kriterlere uygun olmadığını gördük. Bu ne demek? Demek ki gelir düzeyi oldukça iyi ancak dilenmeyi meslek haline getiren kişilerin var olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz 160 hane ziyareti gerçekleştirdi. Sadece geçici olarak 4 kişiye ekonomik yönden 1 defaya mahsus destek verilmesi yönünde bir karar alındı. Özellikle dilenen kişilere baktığımızda bunların bir kısmının il dışından geldiğini görüyoruz. Bu anlamda il dışından gelen kişilere de baktığımızda onların da sayılarının yaklaşık yüzde 20 civarında olduğunu ifade edebiliriz." “96 kişinin sağlık taraması yapıldı” Dilencilikle mücadele konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını belirten Vali Aksoy, "Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalarda önemli mesafeler aldık. Eskişehir’de dilenciliği tamamen ortadan kaldırmak adına kararlı bir tutum içerisindeyiz. Bu çalışmalarımızda özellikle emniyet, güvenlik birimlerimiz, jandarma birimlerimiz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün birimleri, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin zabıtaları aktif olarak görev yapmışlar. Ben görev yapan tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Basınımızın bu konuda duyarlılığı oldukça önemli. Bu duyarlılığı daha da yaygınlaştırarak dilenciliğin bir meslek halinde olmamasını oldukça önemsiyoruz. Özellikle dilenen kişilerin sağlık taramalarını da biz İl Sağlık Müdürlüğümüze yaptırıyoruz. Bu çerçevede, 96 kişinin sağlık taraması yapılmış ve çeşitli sağlık hizmetlerinin verilmesi konusunda ilgili birimlerimizce çalışmalar ortaya konmuştur. Ben özellikle vatandaşlarımızdan dilenen kişilere yardım yapmamalarını istiyor ve istirham ediyorum. Gerçekten ihtiyacı olanlara biz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla gereken desteği veriyoruz. ’Benim etrafımda tanıdığım veya bildiğim yardım yapacak kimse yok ancak yardım yapmak istiyorum’ diyen vatandaşlarımız varsa da bu yardım yapacakları miktarları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza yatırmaları durumunda biz onları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Bu bir topyekûn mücadeleyi gerektiriyor. Bu anlamda bu çalışmalarımıza katkı sağlayan bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.