Yerel Haberler
Erzurum
23 Kasım 2024 Cumartesi - 17:00 Milli Eğitim Müdürü Yıldız’dan Öğretmenler Günü mesajı; “Ben de iyi ki öğretmenim” Erzurum İl Millî Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bur kutlama mesajı yayınladı. Yıldız mesajında şu ifadelere yer verdi; “Nesillerin ilham kaynağı, geleceğin mimarı olan değerli öğretmen arkadaşlarım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" ünvanının verilişinin 96. yıl dönümü olan bu anlamlı günde "Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır." özdeyişiyle öğretmeni ve öğretmenliği yücelten Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ve şehit öğretmenlerimiz başta olmak üzere; "Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir - Zil çalacak, ziller çalacak benim için, - Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden; - Ta içimden birisi gidecek uça ese... - Ama ben, ben artık gidemeyeceğim. - Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir - Zil çalacak, ziller çalacak benim için, - Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün; - Ta içimden birisi koşacak ardınızdan... - Ama ben, ben artık gelemeyeceğim. - Sonra bir gün bir zil çalacak yine - Hiç kimseler kimsecikler duymayacak, - Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz... - Ta içimden birisi kalacak oralarda - Ben gideceğim." diyerek içlenseler de her zaman ter ü taze hatıralarla gönüllerimizde dipdiri yaşattığımız tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Bugün yemin ederek büyük bir heyecan ve aşkla göreve başlayan öğretmen arkadaşlarımıza "evinize, ailenize hoş geldiniz!" derken; emekli olan değerli öğretmenlerimize de yıllar boyu özverili hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında sağlık, mutluluk, esenlik ve uzun ömürler diliyorum. Ülkemizin ve insanlığın geleceğinin emanet edileceği genç nesillerin "okuyan, anlayan, araştıran, düşünen, soran, sorgulayan, bilimi ve teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanan, millî ve manevî değerlerine bağlı" bireyler olarak yetişmeleri için kırmadan, kızmadan, kendilerine bahşedilen özel ve güçlü bir sabırla insan yetiştiren ve tüm zorluklar arasında "İyi ki öğretmenim" diyen koca yürekli öğretmenlerimin Öğretmenler Günü’nü kutluyor; ülkemin eğitim ağacının dalında onlar gibi bir yaprak olmaktan duyduğum gururu bir kez daha tekrar ediyorum. Ben de iyi ki öğretmenim.”
23 Kasım 2024 Cumartesi - 15:57 Atatürk Üniversitesi’nde milli teknoloji atölyesi kurulacak Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim ve Toplum Başkanı (BİTO) Ömer Kökçam, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nu ziyaret ederek Milli Teknoloji Atölyesi kurulması planına dair iş birliği sürecini başlattı. Ziyarette BİTO Başkan Yardımcısı Cengiz Helvacı, BİTO Atölyeler Müdürü Eda Aşılı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ergün Engin ve EBB Bilim Merkezi Müdürü Yakup Koçak da hazır bulundu. TÜBİTAK’ın ülke genelinde yürüttüğü “Milli Teknoloji Hamlesi” projesi kapsamında, 81 ilde Milli Teknoloji Atölyelerinin kurulması hedeflenirken, bu atölyelerden birinin Atatürk Üniversitesi bünyesinde yer alması planlanıyor. TÜBİTAK ve Atatürk Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşecek olan bu proje, gençlere hayallerindeki projeleri hayata geçirme, bilim ve teknoloji yarışmalarına hazırlanma imkânı sunacak. Milli Teknoloji Hamlesi Erzurum’a Uzanıyor BİTO Başkanı Ömer Kökçam, Erzurumlu olarak Atatürk Üniversitesinin bölge için taşıdığı değeri yakından bildiğini belirtti ve TÜBİTAK’ın 81 ilde gençlerin teknoloji alanında projeler geliştirmelerini desteklemek amacıyla başlattığı Milli Teknoloji Atölyeleri projesini tanıttı. Kökçam, bu atölyelerin gençlerin milli teknoloji alanında gelişim göstermelerine katkı sağlarken yerli ve milli sanayi için nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine de destek olacağını vurguladı. “Üniversitelerimizde ve TÜBİTAK destekli bilim merkezlerinde kuracağımız atölyelerle gençlerimize, ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji yarışmalarına katılım fırsatları sunacağız. Bu sayede, milli teknolojiler geliştirecek gençlerimizi destekleyerek girişimci ruhlarını güçlendirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullanan Başkan Kökçam ayrıca, 200 metrekarelik alanlarda kurulacak atölyeler için “Atölye Kurulum Projesi” ve uzun süreli projeler için “Sürdürülebilirlik ve Kapasite Artırımı Projesi” gibi destek programlarının sunulacağı bilgisini paylaştı. Üniversite-Sanayi İş Birlikleri ile Destek Sağlanacak Milli Teknoloji Atölyeleri kapsamında yalnızca bilimsel altyapı değil, aynı zamanda sanayi iş birlikleri de desteklenecek. Kökçam, atölye çalışmalarında gençlerin projelerine teknik ve mesleki eğitim süreçleri ile katkı sağlanacağını belirterek: “Takımlarımıza makine, teçhizat ve sarf malzeme desteği sunacağız. Yarışma süreçlerinde takımlarımıza uzmanlarla buluşma fırsatları yaratacak, proje başvurularına danışmanlık sağlayacağız. Eğitim programları ve tanıtım etkinlikleri ile takımlarımızın gelişimini destekleyeceğiz” diye konuştu. Kökçam ayrıca, Türkiye genelindeki öğrenci kulüplerine yönelik kurulacak Milli Teknoloji Kulüplerinin faaliyetlerine destek verileceğini müjdeledi. Türkiye genelinde ortalama 12.500 öğrenci kulübü olduğunu belirten Kökçam, teknoloji kulüplerinin bu destekler sayesinde daha etkin çalışmalar yürütebileceğini kaydetti. Rektör Hacımüftüoğlu: “Fiziksel ve Fikirsel Gerekli Tüm Desteği Vermeye Hazırız” Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversite olarak gençlerin bilimle buluşmasına ve onların projelerle gelişim göstermelerine büyük önem verdiklerini vurguladı. Bu atölyenin üniversite bünyesinde kurulmasının heyecan verici olduğunu ifade eden Rektör Hacımüftüoğlu: “Oldukça geniş bir kampüse ve olanaklara sahibiz. Gençlerimizi bilimle buluşturacak bu atölyenin üniversitemizde kurulacak olması bizi ziyadesiyle mutlu eder. Rektörlük olarak gerek fiziksel gerekse fikirsel bağlamda gerekli tüm desteği vermeye hazırız. Kurulacak bu atölyenin çocuklarımızı bilimsel aktivitelerle buluşturup geleceğin Aziz Sancar’ı, Selçuk Bayraktar’ı olarak yetişmelerine vesile olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Rektör Hacımüftüoğlu: “Ülkemizin milli teknoloji hamlesine katkı sunan böyle bir projeyi Erzurum’da hayata geçirmek, gençlerimizin bilimsel çalışmalarla donanmış bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve TÜBİTAK ailesine sundukları bu değerli fırsatlar için teşekkür ediyorum” dedi. Ziyaret, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi ile Devam Etti Ziyaret sonunda BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve beraberindeki heyet, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesini gezerek Müze Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin’den yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Erzurum ve bölge için önemli bilimsel projelerin değerlendirildiği ziyaret, Atatürk Üniversitesinin bilim ve teknoloji alanında milli hedeflere yönelik olarak sunduğu katkının güçlü bir iş birliği ile devam edeceğinin göstergesi oldu. Atatürk Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliğinde yürütülecek Milli Teknoloji Atölyesi projesi, Erzurum’da gençlerin teknolojiye erişimini güçlendirecek ve milli sanayiye yönelik nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sunacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Güleç: “Mülakat mağduru öğretmenlerimizin yanındayız”
15 Kasım 2024 Cuma - 11:25 Güleç: “Mülakat mağduru öğretmenlerimizin yanındayız” Demokrat Eğitimciler Sendikası Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç yaptığı açıklamayla mülakat mağduru öğretmenlerin eylemine destek verdi. Güleç, mülakat sürecinde komisyonların verdiği puanlar arasındaki uçuruma dikkat çekerek subjektif puanlamanın binlerce insanın hayatını etkileyecek bir haksızlıkla yol açtığını belirtti. DES Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç sözlerinin devamında şu hususlara yer verdi; “Günlerdir gerek TBMM önünde gerek Ulus Meydanı’nda gerekse sosyal medya vb. yollarla seslerini duyurmak için uğraşan mülakat mağduru öğretmenlerimizin sesine ses katmak için bu açıklamayı yapmış bulunuyoruz. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak her zaman her platformda öğretmenlerimizin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Gerek diğer sendikaların yaptıkları eylemlere destek vererek gerekse daha önce yaptığımız açıklamalarla söz konusu mağduriyetin giderilmesi noktasında üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Hem sahada hem de basın aracılığıyla söz konusu mağduriyetin giderilmesi noktasında öğretmenlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bilindiği üzere, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan 25.10.2024 tarihli basın açıklamasında; sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin sözlü sınav sürecinin 2 Temmuz 2024 tarihinde başlayıp 10 Ağustos 2024 tarihinde tamamlandığı ve adayların sözlü sınav sonuçlarını ve KPSS puanının %50’si ile sözlü sınav puanının %50’si alınarak elde edilen yerleştirme puanlarının ilan edileceği ifade edilmişti. Ancak sonuçların ilanı ile görülmüştür ki KPSS’den yüksek puan aldığı halde, almış olduğu puanı etkisiz hale getirecek şekilde sözlü sınav puanları verilmiştir. Bakanlıkça yapılan basın açıklamasında 20 ilde 245 komisyon kurulduğu belirtilmiştir. Gerek mülakata giren öğretmenlerimizden gelen havadisler gerekse basın ve sosyal medyada yapılan paylaşımlardan anlaşılmaktadır ki, farklı illerde farklı puanlamaların olduğu, komisyonlar tarafından objektif değerlendirmeler yapılamadığı görülmektedir. KPSS puanıyla atama kontenjanı içindeyken sözlü sınav puanının düşük verilmesi nedeni ile ya da daha az puan ortalaması yükseldiği için atama kontenjanı dışında bırakılan binlerce öğretmenin varlığından bahsetmekteyiz. Bazı komisyonların sözlü sınav puanı verirken daha yüksek notlar verdiği bazı yerlerin ise KPSS puanına yakın notlar verdiği anlaşılmaktadır. Bu durum mülakata girilen şehrin insanların kaderi üzerinde ne denli etkili olduğunu gösterir nitelikte vicdanları yaralayan bir durumdur. Söz konusu mağduriyetin giderilmesi için acilen adım atılması ve mülakatın iptal edilerek KPSS puan üstünlüğüne göre yeniden atama takvimi yayınlanmasını talep ediyoruz.”
ETÜ, Palandöken ve Yakutiye Kaymakamlıkları dezavantajlı kadınlar için bir araya geldi
15 Kasım 2024 Cuma - 10:01 ETÜ, Palandöken ve Yakutiye Kaymakamlıkları dezavantajlı kadınlar için bir araya geldi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ), Yakutiye Kaymakamlığı ve Palandöken Kaymakamlığı ile iş birliği köprüsünü güçlendiriyor. Ortak çalışmalar yürütmek ve eğitim hizmetlerinin niteliğini artırmak amacıyla aynı masada buluşan ETÜ, Yakutiye Kaymakamlığı ve Palandöken Kaymakamlığı arasında “Sosyal ve Bilimsel İş Birliği Protokolü” imzalandı. Rektörlük Toplantı Salonunda düzenlenen imza törenine ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Yakutiye İlçe Kaymakamı Tuncay Kaldırım ve Palandöken İlçe Kaymakamı Yusuf Durani Dinç Katıldı. İmzalanan protokol kapsamında kurumlar arasında sürekli eğitim programları, seminerler, konferanslar, geziler, araştırma projeleri ve bilimsel çalışmaları ortak şekilde yürütülerek kadınların toplumsal hayata katılımının artırılması, dezavantajlı kadınların yaşam standartlarını iyileştirilmesi ve hayatlarını kolaylaştırıcı çözüm önerileri geliştirilmesi hedefleniyor. İmza töreninin ardından protokole ilişkin açıklamalarda bulunan Rektör Çakmak, toplumu ilgilendiren konular hakkında yapılan iş birliklerinin ve koordinasyonun önemine dikkat çekerek: “Üniversitelerin en önemli görev ve sorumluluklarından birisi toplumsal katkıdır. Bu doğrultuda geride bıraktığımız süreçte çok sayıda projeye imza attık. Şehirdeki paydaşlarımızla istişare görüşmeleri yaptık ve çok sayıda ortak projede yer aldık. Bugün de Yakutiye ve Palandöken Kaymakamlıklarımızla bir araya gelerek dezavantajlı kadınların toplumdaki yerini güçlendirmek için yeni bir protokole imza attık. Kadın ve Aile Çalışmaları, Kariyer Planlama, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar, Psikoloji ve Sürekli Eğitim gibi uygulama ve araştırma merkezlerimiz ile kaymakamlıklarımızın Aile Destek Eğitim Merkezleri uyum içerisinde bu süreci yönetecek. Protokolümüzün somut çıktıları olacağına inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha Kaymakamlarımız Yusuf Durani Dinç’e ve Tuncay Kaldırım’ a teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey
15 Kasım 2024 Cuma - 09:33 Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey 93 Harbi’nin en önemli kahramanlarından biri olan Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’in nadir bir fotoğrafı, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu üyesi ve araştırmacı-yazar Taner Özdemir tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Sarıkamış’ta ailesiyle birlikte çekilen tarihi fotoğraf, Taner Özdemir’in titiz araştırmaları sonucu keşfedildi. Araştırmacı-yazar Taner Özdemir, “Fotoğrafa, internette "Bahri Bey" ismiyle yapılan aramalarla kolaylıkla ulaşılabiliyor. Fotoğrafın sahibine ulaşıldığında, Bahri Bey’in efsanevi mücadelesini daha geniş kitlelere duyuracak bir anma etkinliği düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu konuda yardımcı olabilecek herkesi, fotoğraf sahibine ulaşılması için destek olmaya davet ediyoruz. Aziziye Tabyası’nın 3 numaralı bölüm sorumlusu olarak, Miralay Bahri Bey, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında büyük bir cesaret sergileyerek Erzurum’un savunmasına önemli bir katkı sağlamıştır. Mehmed Arif Bey’in hatıratında, Bahri Bey’in cesaretine dair şu ifadeler yer almaktadır: “Kurşunlanan Bahri Bey, mendiliyle yarasını sararak, askere fark ettirmeden savaşa devam etti. Kimse yaralandığını anlamadı. Düşman püskürtüldükten sonra ise geri alınmasını ve yerine yeni bir komutan atanmasını istedi.” Ruslar tabyalara ulaştığında ağır yaralanan Bahri Bey, yarasını gizleyerek Erzurum’a haber göndermiş ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa ile irtibata geçmiştir. Bu kahramanlık, sadece askeri değil, aynı zamanda halkın fedakarlığını simgeler.” şeklinde konuştu. Taner Özdemir’in bu fotoğrafın, Miralay Bahri Bey’in kahramanlık hikayesini ve Erzurum’un savunmasındaki kritik rolünü bir kez daha hatırlatması açısından önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu“ Fotoğrafın sahibine ulaşıldığında, Bahri Bey’in anısını yaşatacak bir anma etkinliği düzenlenmesi planlanıyor. Aziziye Kahramanı, Türk milletinin hafızasında her zaman saygıyla anılacaktır.”
Atatürk Üniversitesi’nde “Nanoteknoloji, Nanotıp ve Omiks” konuşuldu
15 Kasım 2024 Cuma - 09:23 Atatürk Üniversitesi’nde “Nanoteknoloji, Nanotıp ve Omiks” konuşuldu Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde; Tıp Fakültesi ile Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle, geleceğin bilim alanlarına ışık tutacak olan “Nanoteknoloji, Nanotıp ve Omiks” konulu bir konferans düzenlendi. Kültür Merkezi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu Salonunda gerçekleşen etkinlik, akademik çevreler ve öğrenciler tarafından ilgi gördü. Programa Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yanı sıra, sempozyumun davetli konuşmacıları Prof. Dr. İsmail Öçsoy ve Doç. Dr. Basri Gülbakan ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum’da böylesi önemli bir konu üzerine düzenlenen etkinliğin gurur verici olduğunu belirtti. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, nanoteknoloji ve omiks alanlarının tıp ve bilim dünyasında çığır açan gelişmeler sunduğunu vurgulayarak, bu konulara öğrencilerin ilgisini çekmenin önemine değindi. “Üniversite olarak gençlerimizin bilime olan ilgisini artırmak ve yeni nesil teknolojilere dair farkındalıklarını geliştirmek için bu tarz etkinlikleri destekliyoruz” diyen Hacımüftüoğlu, etkinliğin bilim dünyasına katkı sağlayacağını ifade etti. Nanoteknolojinin Geleceği Üzerine Çarpıcı Sunumlar Konferansın ilk konuşmacısı olarak kürsüye çıkan Prof. Dr. İsmail Öçsoy, “Nanomalzemeler Çağı ve Nano Tıp” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Öçsoy, nanoteknolojinin tıp alanında sunduğu çözümleri ve gelecekte sağlık sektörünü nasıl dönüştüreceğini detaylandırarak, nano boyuttaki malzemelerin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetti. Nanoteknolojinin, özellikle kanser tedavisi ve ilaç taşıma sistemlerinde sunduğu avantajları paylaşan Öçsoy: “Geleceğin tedavi yöntemlerinde nanoteknoloji ön planda olacak ve bu gelişmeler sayesinde hastalıkların teşhis ve tedavisi çok daha etkili bir hale gelecek” ifadelerini kullandı. Yeni Nesil Analizler, Kalıtsal Hastalıklara Yeni Çözümler Sunuyor Etkinlikte ikinci konuşmayı yapan Doç. Dr. Basri Gülbakan ise: “Kalıtsal Metabolik Hastalıklarda Yeni Nesil Omiks Analizler” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Genetik hastalıkların teşhis ve tedavisinde omiks analizlerin rolünün giderek arttığını belirten Gülbakan, bu yeni nesil analizlerin, hastalıkların moleküler düzeyde anlaşılmasına olanak tanıdığını ifade etti. “Omiks teknolojisi sayesinde, hastalıklara yönelik çok daha spesifik ve kişiye özel tedavi yöntemleri geliştirilebiliyor” diyen Gülbakan, özellikle kalıtsal metabolik hastalıkların çözümünde omiks analizlerin sunduğu avantajları vurguladı. “Bilimin Geleceği İçin Yeni Nesil Teknolojilerle İleriye Yürüyoruz” Konferansın sonunda bir değerlendirme yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesi olarak bilimin geleceğine yön veren konuları gündeme taşımanın ve bu alanlardaki gelişmeleri öğrencilerle buluşturmanın önemine dikkat çekti. Hacımüftüoğlu, “Nanoteknoloji, nanotıp ve omiks gibi bilim dalları, yalnızca tıbbın değil tüm insanlığın geleceğini şekillendirecek potansiyele sahip. Bu konular üzerine düşünmek, araştırmak ve gençlerimizi bu alanlara yönlendirmek bizler için bir sorumluluk” diyerek, konferansın öğrencilerin bilimsel farkındalıklarını artırma açısından değerli bir etkinlik olduğunu ifade etti. Atatürk Üniversitesinde gerçekleştirilen bu anlamlı konferans, katılımcılara nanoteknoloji ve omiks alanındaki son gelişmeler hakkında kapsamlı bilgi sunarken, genç bilim insanlarına da ilham kaynağı oldu. Bilim dünyasına katkı sağlayacak bu tür etkinliklerin devam edeceği bildirildi.
Erzurum’dan dünyaya verilen Gazze ve Filistin mesajı: "Masumiyetin Katli"
14 Kasım 2024 Perşembe - 15:56 Erzurum’dan dünyaya verilen Gazze ve Filistin mesajı: "Masumiyetin Katli" Erzurum’da Kudus’ün masum yetimlerine ithafen "Masumiyetin Katli" konulu bir kişisel sergi açıldı. Atatürk Üniversitesi Sanat Galerisi’nde, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammet Tatar tarafından açılan "Masumiyetin Katli" sergisiyle, dünyaya Gazze’de yaşanan insanlık dışı vahşetin geldiği boyutu anlatılmasının ve bu anlamda bir farkındalık oluşturulmasının hedeflendiği ifade edilirken, "Bu sergi ile ’Masumiyetin Katli’ ile ’masumiyet’ gibi yüce bir duygunun insanlık tarihinde, hele de peygamberlik dönemlerinden günümüze dek nasıl da katledildiğinin altı çizilmeye çalışılmaktadır" denildi. "Ailem Gazze’de, ben buradayım" “Masumiyetin Katli” sergisinin açılışına katılan ve yaklaşık 5 yıldır Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Bölümünde öğrenim gören Gazzeli Riyad Muhammet, sadece Filistin’de değil tüm dünyada savaşların bitmesini dilediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Ailem Gazze’de, ben buradayım. Onlarla iletişim kurmak çok zor. Onların yanında olmak istiyorum. Durum çok iyi değil. Bütün iletişim kanalları kapatıldı. İsrail’in ablukası nedeniyle oraya gitmem de imkansız. Orada bir soykırım var. Yiyecek yok, ilaç yok. En kısa sürede vahşetin bitmesini istiyorum." Rektör Hacımüftüoğlu: "Ülke olarak güçlü olmak zorundayız" Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, sanatın farklı bir yönünün olduğunu belirterek, "Bazen yüzlerce, binlerce sayfayla ifade edemediğiniz bir olayı bir resimle ifade edebiliyorsunuz ya da bir sanat eseriyle ortaya koyabiliyorsunuz. Dolayısıyla buradaki çok sayıda sanatkar, birçok mesajı özet bir şekilde, sanat eserleriyle verebiliyorlar. Dolayısıyla bu sanat gücünün çok daha iyi kullanmaları ve Erzurum’dan dünyaya bu şekilde bazı mesajları özet bir şekilde verebilmeleri bizim için çok kıymetli. Dünya üzerindeki bu zulüm, Filistin ve diğer ülkeler bunlar kabul edilemeyecek bir durum değil. Karşımızda sadece güçten anlayan insanlar var. Dolayısıyla ülkemizin de çok güçlü olması lazım. Bu konuda da Atatürk Üniversitesi olarak, ülkemizin gücüne güç katacak her türlü projenin içerisinde olduğumuza da yakın zamanda hepimiz müşahede edeceğiz. Onlara gerekli cevap; ülkenin en güçlü olması, hiç kimsenin herhangi bir konuda bizim ülkemize saldırıyla ilgili hiçbir şeyi aklından geçirememesi ve tersine bu tip yerlere de bizim ülkemizin yardım ettiğini de inşallah çok kısa süre içerisinde hepimiz şahit olacağız. Bu anlamda; sergide verilen mesajları görüyoruz” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Muhammet Tatar: “Gazze’de 40 bin çocuk katledildi” Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammet Tatar, savaşın şiddetli şekilde bir yılı aşkın bir süredir devam ettiğini belirterek, “Katliam Gazze’de ve şu anda Lübnan’a da yayıldı. Ciddi anlamda vahşi bir soykırım var. Belki de insanlık tarihinin görmediği vahşilikte bir soykırım. Sadece bombalarla öldürülen değil aynı zamanda açlığa, susuzluğa ve ilaçsızlığa, okulsuzluğa, hayata dair her şeyden mahrum edilen Gazzeli, Filistinli ve o bölgenin çocuklarına ithafen bir sergi düzenledik. Bu serginin projesi yaklaşık olarak iki yıl önce başlamıştı. Serginin temel teması olarak; yetimlerin en başı diyorum ben. Hazreti İsa ve daha öncesinde gelen Hazreti Yahya, Hazreti Zekeriya gibi masumiyeti temsil eden peygamberleri katleden, önceleri övülmüş, sonra lanetlenmiş kavmin katliamlarının burada 400 yıllık bir serüveni var. Ve daha sonra günümüze taşınan bu serüvenin gözler önüne serildiği bir sergi. Burada Avrupa’nın, Hristiyan Avrupa’nın 1400 yıllardan başlayarak 1900’e kadar önemli ressamlarının yapmış olduğu Hazreti İsa’nın çarmıha gelişi kompozisyonları yeni bir dille, Gazzeli çocukların naaşlarıyla yeniden kolajlanarak sunuldu. Hazreti İsa’da bildiğimiz gibi peygamber ve peygamberlerin masumiyet karinesi var. Bugün orada katledilen 40 bin çocuk da masum. Onları da katlediyorlar. Ana tema olarak bunu gözler önüne sermek istedik” dedi. Konuşmalardan sonra davetliler sergiyi gezdi, İsrail’in katliamlarını bu kez farkındalıkla ortaya konulan başka bir pencereden görme imkanı buldular. “Masumiyetin Katli” sergisi 14-30 Kasım 2024 tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Sanat Galerisi’nde gezilebilecek.
Erzurum’da “Okuyarak büyüyen nesiller” programı
14 Kasım 2024 Perşembe - 14:48 Erzurum’da “Okuyarak büyüyen nesiller” programı Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce Okuyarak Büyüyen Nesiller Programı düzenlendi. Şehit gazi çocukları ve korunma altındaki çocuklar için düzenlenen Okuyarak Büyüyen Nesiller programı ile çocuklara kültürel içerikli, eğlenceli bir gün yaşatıldı. Erzurum İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesinde başlayan ve Cine Tekno Sinemasında devam eden program ile çocuklara kitap sevgisi aşılamayı, kütüphane kültürü kazandırmayı ve milli değerlerle tanıştırmayı amaçlanıyor. Etkinliklerde kütüphane bölümleri gezdirilerek, çocuklara kitap çeşitleri, ödünç alma süreci ve kütüphane kullanımı hakkında bilgi verildi. Daha sonra yaş gruplarına uygun kitaplarla çocuklar, okuma etkinliği yaptı. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, katılımcı 200 çocuğa kitap ve kalem hediye etti. Masal ve hikayelerle çocukların hayal dünyaları zenginleştirildi. Şehit ve gazi çocuklarına özel olarak düzenlenen söyleşide, milli değerler ve kahramanlık üzerine sohbet edildi.Programın son durağı olan Cine Tekno Sineması’na geçen çocuklar, “Baba Beni Güldürsene” adlı filmi izleyerek eğlenceli anlar yaşadı. ASH İl Müdürü Hasan Aykut, programla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, 200 çocuğun etkinlikten yararlandığını ifade etti. İl Müdürü Aykut şunları söyledi: “Bugün burada sadece kitapları tanıtmak değil, aynı zamanda kütüphane kültürünü, okuma alışkanlığını ve milli manevi değerlerimizi benimsemenize katkı sunmak için toplandık. Çünkü biliyoruz ki kitaplar; insanın zihnini açan, hayal gücünü geliştiren ve dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olan en güzel yollardan biridir. Şehit yakınları ve faziletimizde etkinliğimize katılarak, bu alamda farkındalık oluşturduk” Etkinliğe katılan çocuklar ise etkinlikten duydukları memnuniyeti ifade ederek, İl Müdürü Aykut ve emeği geçenlere teşekkür etti.