Yerel Haberler
Erzurum
Erzurum’da "Madalyonun İki Yüzü"nü anlattılar 28 Kasım 2024 Perşembe - 16:58:23 Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” kapsamında düzenlenen "Madalyonun İki Yüzü" isimli resim sergisi, sanatseverlerle buluştu. MNG AVM’de düzenlenen sergideki eserlerde çift taraflı resim tekniği kullanılarak oluşturulan grafik tasarımlar ile kadına yönelik şiddet ve kadının toplumdaki değeri arasındaki zıtlığı bir arada sunuldu. Öğrenciler tarafından hazırlanan eserler, hem kadına yönelik şiddeti kınayan hem de kadının değerini ve toplumdaki yerini vurgulayan güçlü mesajlar içerdi. "Madalyonun İki Yüzü" sergisi, gençlerin kadına yönelik şiddet konusunda farkındalıklarını sanat yoluyla ifade ettikleri bir platform sunarken, çift taraflı resim tekniği ile izleyicilere iki farklı perspektif sunuldu. “Amacımız soruna dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak” Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, serginin açılışında yaptığı konuşmada, serginin kadına şiddet konusunda farkındalık oluşturmak için düzenlendiğini ifade etti. Kadına yönelik şiddetin yalnızca kadınları değil, toplumun tüm kesimlerini etkileyen bir insanlık sorunu olduğunu belirten Aykut, "Bu soruna dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve toplumsal bilinci artırmak amacıyla, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak her alanda mücadele ediyoruz. Bugün burada, bu mücadeleye sanatı da dahil ederek anlamlı bir adım atıyoruz. Sergimizde yer alan eserler, şehrimizdeki liselerde eğitim gören öğrencilerimizin kadına yönelik şiddete karşı duyarlılıklarını ve sanat yoluyla bu önemli meseleye olan yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Bu eserler, gençlerimizin ne denli farkındalığa sahip olduklarını ve geleceğe dair bizlere nasıl bir umut verdiklerini göstermektedir. Sanat, duyguları ifade etmenin en güçlü araçlarından biridir. Bugün sergilenen her bir tablo, yalnızca bir resim değil; aynı zamanda bir mesaj, bir çağrı ve bir farkındalık vesilesidir. Bu sergiye katkı sunan tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Kadına yönelik şiddetin olmadığı, adil ve saygılı bir toplum inşa etmek hepimizin ortak görevidir. Bu anlamlı programla birlikte, Erzurum’da yaşayan tüm bireylere, şiddete karşı net bir duruş sergilemenin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Sergimizin hepimiz için ilham verici olmasını temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Erzurum Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi’ye ve kıymetli eşi Azime Hanımefendi’ye, İl Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Yıldız’a, bu etkinliğe değer katan kıymetli eserlerinden dolayı emeği geçen tüm öğrencilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi. Eserlerinde kadına şiddeti anlattılar Serginin açılışına Erzurum Valisi Mustafa Çitçi’nin eşi Azime Çiftçi, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, kamu kurum temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Azime Çiftçi, sanat eserlerini tek tek inceleyerek eserler hakkında bilgi aldı. Öğrencilerle sohbet eden çiftçi, ’kadına şiddete hayır’ konulu panoya el izini bıraktı. Program kapsamında ayrıca liseler arası resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere Azime Çiftçi, ASH İl Müdürü Hasan Aykut ve İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız tarafından çeşitli hediyeler verildi. Program kapsamında müzik konseri de sunuldu. Sergi boyunca ziyaretçiler, öğrencilerin eserlerini inceleyerek kadına şiddete karşı duyarlılıklarını artırmaya yönelik bir deneyim yaşadı.
Erzurum Kongre Binası buram buram tarih kokuyor
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:43 Erzurum Kongre Binası buram buram tarih kokuyor Mustafa Kemal Atatürk’ün "Tarih, bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir" sözleriyle hafızalara kazınan Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Vilâyât-ı Şarkiyye Müdâfaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin kararı ile Kongre Binası’nda toplandı. Tarihi bina her gün yüzlerce ziyaretçiyi kabul ediyor. Millî Mücadele’nin kilit taşı olarak önemli kararların alındığı kongrenin toplandığı Erzurum Kongre Binası, hala o günün ruhunu yaşatıyor. Erzurum Valiliği, Kongre Binası ile ilgili yaptığı paylaşımda, "Erzurum Kongre Binası, 1864’de Sanasaryan Koleji olarak yapılmıştır. Cumhuriyet öncesinde bina satın alınarak devlete kazandırılmıştır. Bina 1924 sonlarında bir yangın geçirmiş ve ahşap kısım tamamen yanmıştır. Yangından sonra onarılan bina, Gazi İlkokulu olarak 1926’da hizmete açılmış, zaman içerisinde Yapı Sanat, Güzel Sanatlar Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ve Fen Lisesi olarak varlığını devam ettirmiştir. Okulun bir salonu 1960’da Atatürk ve Erzurum Kongresi Müzesi olarak ziyarete açılmış, 2011-2013 yılları arasında TBMM Milli Saraylar Başkanlığı tarafından yapılan restorasyon sonrasında 2016 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığına (Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü) devredilmiştir. Günümüzde Kongre Binası Erzurum Resim Heykel Müzesi Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir" dedi. Binanın Valilik koordinesinde Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünce projelendirilip ihale edildiği belirtilen paylaşımda, daha sonra şöyle denildi: "05.07.2017 tarihinde ihale edilen proje, yaklaşık bir yıl sürmüş ve 2018 yılında tamamlanarak, Millî Mücadele’nin 100. yıl dönümü etkinliklerinde açılmıştır. Envanterinde 248 tablo, 47 hat, 11 özgün baskı, 6 heykel, 10 seramik olmak üzere 322 nadide eser barındıran müzede, Türkiye’de tek olan Esmaü’l-Hüsna koleksiyonu da yer almaktadır. Erzurum Kongre Müzesi, şehit ve gazi yakınları, öğretmen, öğrenci ile 65 yaş üzeri vatandaşlara ve MüzeKart sahiplerine kapılarını ücretsiz açıyor. Bina yıl içerisinde çeşitli etkinlik ve sergilere de ev sahipliği yapmaktadır."
Beş üniversite arasında, tıbbi ve aromatik bitkiler odaklı iş birliği protokolü imzalandı
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:07 Beş üniversite arasında, tıbbi ve aromatik bitkiler odaklı iş birliği protokolü imzalandı Atatürk Üniversitesi, Artvin Çoruh Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi arasında, "Tıbbi ve Aromatik Bitkiler" alanını kapsayan önemli bir iş birliği protokolü imzalandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen imza törenine; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı katıldı. Protokol kapsamında, beş üniversitenin yer aldığı illerde doğal olarak yetişen tıbbi ve aromatik bitki türlerinin analiz edilmesi, biyolojik aktivitelerinin araştırılması ve potansiyel biyolojik aktiviteye sahip metabolitlerin pre-klinik ve klinik çalışmalarının yapılması hedefleniyor. Bu iş birliği ile özellikle kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yönelik tedavi potansiyeli taşıyan bitki türlerinin tespiti ve bilimsel çalışmalarla desteklenmesi amaçlanıyor. Araştırmalar, üniversitelerin bu alanda faaliyet gösteren araştırma merkezleri ve laboratuvarlarında ortak olarak yürütülecek. Rektör Hacımüftüoğlu: “İnsan Sağlığına Katkı Sunacak Her Türlü Ar-Ge Faaliyetini Desteklemekte Kararlıyız” İmza töreninde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, iş birliğinin bölgedeki bitki zenginliğini bilimsel olarak değerlendirmeye ve halk sağlığına katkı sağlamaya yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu: “Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerimiz, endemik bitkiler açısından oldukça zengin bir coğrafyaya sahip. Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda bu zenginliği bilimsel yöntemlerle incelemek, biyolojik aktiviteleri keşfetmek ve bu alandaki potansiyel faydaları gün yüzüne çıkarmak adına bu iş birliğini çok değerli buluyoruz. Atatürk Üniversitesi olarak, insan sağlığına katkı sunacak her türlü Ar-Ge faaliyetini desteklemekte kararlıyız. Bu protokol sayesinde üniversiteler arasında ortak bilimsel çalışmalar yürütecek ve ülkemizin sağlık sektörüne de katkı sağlayacak bilimsel çıktılar elde edeceğiz” ifadelerini kullandı. Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine yapılacak araştırmaların sağlık alanında önemli potansiyeller barındırdığını belirten Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, bu çalışmaların hastalıkların tedavi süreçlerinde yeni yaklaşımlar geliştirmeye de olanak tanıyacağını söyleyerek; ev sahibi olan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı başta olmak üzere, protokolün imzalanmasına katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti ve atılacak adımların sağlık sektörüne katkı sağlaması temennisinde bulundu.
65 yıldır demire tav veriyor, nal ve mıh yapıyor
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:32 65 yıldır demire tav veriyor, nal ve mıh yapıyor Erzurum’un Oltu ilçesinde 10 yaşından bu yana demircilik yapan 75 yaşındaki Halis Ayan, üç kuşaktır devam eden mesleğin kendisiyle beraber nihayet bulacağını söyledi. Oltu’nun tanınmış demirci ustalarından Halis Ayan Usta, mesleğini 65 yıldır büyük bir özveriyle sürdürüyor. Dededen toruna devam eden mesleğini yaşatmaya çalışan Halis Usta, nal mıhçılığı gibi geleneksel demircilik mesleklerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. "Dede mesleği üç kuşaktır bizde devam ediyor" Halis Ayan, dedesinin mirasını taşıyarak 10 yaşında başladığı demircilik mesleğini tam 65 yıldır sürdürüyor. Çocuklarının bu mesleği devralmasını istediğini ancak onların farklı meslekler tercih ettiğini ifade eden Halis Usta, "Çocuklarım bu işin çok zor olduğunu belirtip ’ağır iş’ diyerek mesleği istemediler. Hepsi devlet memuru oldu. Benden sonra bu tezgah kapanacak" dedi. "Eskisi gibi at, eşek, öküz yok. Mesleğimiz yok oluyor" Halis Ayan, demircilik mesleğinin zorluklarına dikkat çekerek, "Demircilik gerçekten zor bir meslek ama ben alın terimle bugüne geldim. Çocuklarımı büyütürken de aynı mesleği yapıyordum. Eskisi gibi at, eşek, öküz yok; bu işler yok oluyor. Artık kimse bu mesleği öğrenmek istemiyor" şeklinde konuştu. Yorgunluğu kedi ve tavuklarla atıyor 65 yıl boyunca aynı heyecanla işini yapan Halis Ayan, yorulduğunda dinlenmek için kedilerine ve tavuklarına zaman ayırıyor. "Dükkanımı açarken hala aynı heyecanı duyuyorum. Yorgun olduğumda kedilerim var, tavuklarıma yem veriyorum. Onlarla ilgilenip biraz dinleniyorum, sonra işime tekrar dönüyorum" diyen Halis Usta, mesleğine olan bağlılığını ve yaşamına dair küçük mutluluklarını sıkça dile getiriyor. "Benden sonra işi yapacak kimse yok" Halis Usta, mesleğinin geleceği konusunda endişelerini de dile getirerek şöyle konuştu: "Benden sonra bu işi yapacak kimse de yok. Nal mıhçılığı gibi geleneksel meslekler yok oluyor. Artık bu işin ustası kalmadı, her geçen gün bu geleneğin kaybolduğunu hissediyorum."
Tanfer, Kent Konseyleri çalıştayında Erzurum’u temsil etti
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:23 Tanfer, Kent Konseyleri çalıştayında Erzurum’u temsil etti Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli’de düzenlenen Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı’na katıldı. Başkan Tanfer, çalıştayda yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk.” dedi. Kocaeli’de 11-13 Kasım 2024 tarihlerinde Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin organizasyonunda, yerel yönetimler, akademisyenler ve kent konseyi temsilcilerinin katılımıyla önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı ile Kocaeli Kent Konseyi’nin dönem başkanlığında düzenlenen "Türkiye Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı" yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve kent konseylerinin geleceği üzerine kapsamlı tartışmaların yapıldığı bir platforma dönüştü. Çalıştaya yoğun katılım oldu Türkiye Kent Konseyi Birliği Başkanı Sedat Köse’nin konuşması ile başlayan açılış törenine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş, Türkiye Belediyeler Birliğini temsilen Av. Ali Muhammet Mermerlioğlu, M.B.B. Genel Sekreteri M. Cemil Aslan, KBB Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Dr. Talha Hülagü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığından İbrahim Halil Altıntop, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mutlu Kaya, Konya Büyükşehir Belediyesini temsilen BeytullahŞivetoğlu, Buca Belediyesi Başkan Yardımcısı Halit Kurt, Uclg-Mewa Genel Sekreteri Dr. Mehmet Duman, Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin, Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, akademisyenler ve kent konseyi temsilcileri katıldı. “Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir” Çalıştayın açılışına Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Sedat Köse, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş ve çok sayıda yerel yönetim yetkilisi katıldı. Sedat Köse, kent konseylerinin, iş birliği ve dayanışmayı teşvik eden, yerel yönetimlerle vatandaşlar arasında güçlü bir köprü kuran önemli organlar olduğunu belirterek, "Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir. Bu süreçte iş birliği, gönüllülük ve katılım kültürüne olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Şehirleri bir medeniyet merkezi olarak düşündüğümüzde; yönetim ve ilişkiler çerçevesinde ‘şehir hukuku’ ile karşı karşıya kalıyoruz. Böyle bir süreci bir kurum ya da bir liderin tek başına gerçekleştirebilmesine imkân yok. Bunun için gönüllü olmaya, katılım kültürüne, iş birliği ve dayanışmaya ihtiyacımız var. " dedi. Çalıştay için rapor hazırlanacak Kent Konseyleri Başkanları, belediye yetkilileri ve akademisyenler, kent konseylerinin mevzuatına yönelik düzenlemeler üzerine derinlemesine görüşler sunulurken, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilsen Bilgili’nin moderatörlüğünde yapılan özel oturumlar, katılımcılara kent konseylerinin yönetmeliği ve 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 76. maddesi çerçevesinde yapılabilecek iyileştirmeleri tartışma fırsatı sundu. Çalıştayın ikinci gününde, yerel yönetimler ve vatandaş katılımı konularında önemli öneriler gündeme gelirken, katılımcılar, mevcut mevzuatın güçlendirilmesi ve daha etkili hale getirilmesi için çeşitli düzenlemeler önerdiler. Üçüncü günün sonunda ise, çalıştayda elde edilen sonuçlar, düzenleme kurulu tarafından bir rapor haline getirildi ve bakanlık ile ilgili kurumlara sunulmak üzere katılımcıların onayına sunuldu. Yerel Yönetimler Arasında Dayanışma Vurgusu Kocaeli Belediye Başkanvekili Berna Abiş, "Gelişen ve değişen şartlara uyum sağlamak adına, bu önemli çalıştayın Kocaeli’nde gerçekleşmesinden büyük mutluluk duyuyoruz" diyerek, yerel yönetimlerin kent konseyleriyle daha güçlü bir iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaptı. Tanfer, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, ise çalıştay değerlendirmesinin olumlu sonuçlar verdiğini ifade ederek, Cumhuriyet’in 101’nci yılına, milli birlik ve bütünlüğe vurgu yaptı. Başkan Tanfer, yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Kent kenetlendiği zaman ayağa kalkarsınız. Cumhuriyetimizin 101’nci Yılını kutlama onurunu yaşadığımız 2024 yılı sona ererken, Vatan uğruna, bayrak uğruna toprağa düşen kahramanlarımızı asla unutmayacağız. Aziz şehitlerimiz vatan size minnettardır. Ruhunuz şad, makamınız cennet olsun. Şunu ifade etmek isterim, hayatın tüm alanlarında, geçmişin birikimini geleceğe taşıma azim ve kararlılığındaki genç ve dinamik bir Türkiye umuduyla, yeni bir yıla daha merhaba demeye hazırlanıyoruz. Takvimlerimizden çıkmak üzere olan bu yılda, kolayca unutulamayacak acılar karşısında, Milletçe katılımcılığın katma değerini idrak ettiğimiz pek çok deneyime tanık olduk. 2024 yılında yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşın yarınlara, gençlere ve çocuklara umut olabilmek adına, zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Gençlik Konseylerimizin varlığı Kent Konseylerimizin sürdürülebilirliği için çok önemli. Siz gençler ile geleceğe yürüyeceğiz. Erzurum’da Kadın kanserleri günümüzdeki en büyük problem, o nedenle hastaneye gidemeyen hanımlara özenle muayene ve erken tanı imkânları sağladık. Erzurum Kent Konseyi olarak her faaliyetimizde kent aidiyetini arttırmak, Erzurum’un marka değerini yükseltmek, ’Yurtta Barış Dünyada Barış’ şiarıyla tüm Dünyamıza barış ve huzur getirmesini; yeniden kendine yeten bir memleket hayaliyle, Ülkemiz, milletimiz, çocuk ve kadınlarımız, sokak hayvanları ve doğamız için sağlıklı ve eşit, genç işsizliğin olmadığı, istihdamın arttığı, adil ve refah içinde, bereket ve huzurla, üretim iklimin hakim olduğu kentlerde kamplaşmadan yaşama umudunda geçmesini temennisinde bulunuyorum. Erzurum Kent Konseyini Temsilen TKKB heyetinin ev sahibliğinde Kocaeli’nde birlik, beraberlik içerisinde kıymetli başkanalrımızla bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. İlimizin değerli yöneticilerine hüsnü kabullerinden ve ilgilerinden dolayı teşekkür ediyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz” diye konuştu. Başkan Tanfer çalıştay sonrası, Kent Konseyleri Birliği Genel Başkanı Sedat Köse’ye bakır işlemeli ’Erzurum Çaydanlık’ seti hediye etti.
EDH: “Bölgemizden batıya canlı hayvan değil sadece karkas et gönderilmelidir”
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:25 EDH: “Bölgemizden batıya canlı hayvan değil sadece karkas et gönderilmelidir” Erzurum Düşünce Hareketi (EDH) “Dumlubaba Suyu”, “Erzurum ve Bölgesinin Ulaşım Problemleri” gündemlerinden sonra “Erzurum ve Bölgenin Hayvancılık Problemleri ve Çözüm Önerileri” konulu çalıştay yaptı. EDH Yönetim kurulu Üyesi, iş adamı Sıddık Takar’ın başkanlığında yapılan dört çalıştaya sektör temsilcileri, akademisyenler ve çiftçiler katıldı. EDH tarafından yapılan açıklamada “Hayvancılık” konusunun, il ve bölge bazında değil Türkiye’nin tüm bölgelerinin entegre olacağı, tüm bileşenlerini kapsayan büyük bir tarım politikasıyla ele alınması gerektiği vurgulandı. İşte çalıştayın raporu Çalıştay raporunda Erzurum ve bölgesindeki hayvancılık problemleri genel itibariyle şöyle sıralandı: “Köylü-çiftçi kavramlarının iç içe olması, girdi maliyetlerinin yüksek olması, ahırların küçük ve bakımsız olması, ziraat liselerinin henüz yaygınlaşmaması, çoban sıkıntısı, hayvanların bakım ve beslenmesinin yetersizliği, çiftçilerin yaş ortalamasının yüksekliği, yem fabrikası ve kesimhane eksikliği, TMO silolarının yetersizliği, film ve dizilerde tarım ve hayvancılığın işlenmemesi ve özendirilmemesi, yem bitkilerinin (şeker pancarı, arpa, buğday, mısır, ay çiçeği, kenevir) desteğin yetersiz olması, çayır ve meraların besleyici değerlere sahip olmaması, aile tipi işletmelerin azlığı, hayvancılıkta kullanılan teknolojinin eski olması, et ve süt ürünlerinde markalaşma ve pazar sıkıntısı, denge ve denetlemenin yetersizliği, damızlık hayvan yapılanmasının ve tohumlamanın yetersizliği, banka kredilerinin bölgemizde limitinin düşük olması, hayvancılığın müstakil meslek değil de ikinci iş olarak görülmesi, devletin tarımsal üretiminin tamamına (et, süt, bitki) destek olmaması, nüfus hareketliliği, işlenmeyen ve parçalanmış arazi varlığı, çiftçinin kendi yemini üretmekten uzak olması, Erzurum’daki “Et ve Süt Kurumu”nun süt ürünlerinde geri olması, ortak üretim ve pazarlamanın gelişmemesi, et ve süt entegre tesislerinin yetersizliği, ziraat fakültelerini başarı sıralaması düşük öğrencilerin seçmesi, gübre üretiminin yetersizliği, temizlik.” “Erzurum ve Bölgenin Hayvancılık Problemleri ve Çözüm Önerileri” Problemlerin bilinmesinin kendi çözümlerini doğal olarak ortaya koyacağını belirten EDH raporunda konuya dair en etkin çözümün batıya doğrudan canlı hayvan değil, sadece karkas et gönderilmesi gerektiği vurgulandı. EDH’nin “Erzurum ve Bölgenin Hayvancılık Problemleri ve Çözüm Önerileri” raporunu açıklayan EDH Yönetim kurulu Üyesi Sıddık Takar “karkas et/dökme et” konusunun birçok meselenin çözümünü de beraberinde getireceğini, dolayısıyla bu çözüme odaklanmaları gerektiğini söyleyerek şunları söyledi: “Mera, yayla ve arazi varlığıyla Erzurum’un da içinde bulunduğu hayvancılık bölgesi adeta Batı’daki nüfusumuzu besliyor. Hal böyleyken doğudaki çiftçi bu sektörden pek para kazanamıyor ve bu durum hayvancılığa olan ilgiyi bölgemizde azaltıyor. Bu bölgedeki besiciler, girdi maliyetlerinin yüksekliği dolayısıyla hayvanı bir iki yaşına gelince Batı’dan gelen hayvan tüccarlarına malını satıyor. Zahmeti çeken doğulu kazancı yüksek olan batılı tüccar oluyor. Buradaki hayvanların ciğerleri rakım yüksekliğinden dolayı gelişmiş oluyor ve bu, hayvanın besi süresini uzatıyor. Bu bölgeden batıya giden hayvan yüzde 60 randıman verirken batıda beslenen hayvan yüzde 50 randımanı geçemiyor. Bu bölgenin her alanda gelişmesi için Giresun-Sivas ve Hatay hattından doğuya doğru olan bölgeden sadece karkas et çıkmalıdır batıya ve bölgede hayvan ürünlerinin işleneceği endüstri kurulmalıdır. Bölgemizden canlı hayvan çıkmayınca, batıdaki büyük sermaye sahipleri yatırımlarını doğuya yapmak zorunda kalacak. Böylelikle bu bölgede hayvancılığa dayalı sanayi doğmuş olacak. Et ve süt ürünleri işleme ve entegre tesisleri bu bölgeye kurulacak, olanların sayısı artacak. Bölgemiz sucuk, salam, pastırma, kavurma gibi et ürünlerinde; süt, yoğurt, peynir, yağ vb süt ürünlerinde birçok marka üretmiş olacak. Et ve süt ürünlerinin endüstrileşmesi bir milli güvenlik meselesi haline gelen bölgeden göçü keseceği gibi geri göçü de başlatacak. İşsizlik azalacak, istihdam artacak, ülkenin dört bir yanına jelatinin, yem sanayinin ve birçok sektörün ham maddesi bizim bölgeden gitmiş olacak, sakatat işletmeleri ve hayvancılığa dayalı tematik organize sanayiler kurulacak, tem fabrikalarının sayısı artacak, biyo-santraller kurulacak ve üretilen enerji sayesinde girdi maliyetleri düşecek, deri ve deriye dayalı tekstil fabrikaları kurulacak. Bu teklifimizin devlet ve hükümet politikası olması için ciddi bir lobi çalışmasına ihtiyacımız var. Üniversiteler, ticaret odaları, ticaret borsaları, kooperatifler, siyasi erk, yerel yönetimler gibi tüm paydaşların ortak akıl ve ortaya konacak fikirle Tarım ve Orman Bakanlığı’na bu teklifimizi sunması gerekir.”
Erzurum’un 2034 vizyonu 3. Erzurum çalıştayında ele alındı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 15:50 Erzurum’un 2034 vizyonu 3. Erzurum çalıştayında ele alındı 3. Erzurum Çalıştayı sonuç toplantısı “2034’e doğru Erzurum” sloganıyla Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda düzenlendi. Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) tarafından Erzurum’un sosyo-ekonomik gelişiminin, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve 35 meslek komitesinden oluşan “Ortak Akıl Platformu” tarafından değerlendirildiği toplantıda; bölgenin sanayi, turizm, tarım, hayvancılık, lojistik, enerji, spor, ulaşım ve eğitim sektörlerinin gelişimine yönelik sekiz ana başlıkta sunumlar gerçekleştirildi. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Baro Başkanı Mesut Öner, ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Yüksel Göktaş, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, MHP İl Başkan Vekili Cihan Aksakal, Palandöken Belediye Başkanı Av. Muhammed Sunar, Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Alpaslan, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, akademisyenler ve STK temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Dünya Odalar Federasyonu ve TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Erzurum Ak Parti Milletvekili Av. Fatma Öncü’nün tebrik mesajları okundu. Toplantının ev sahipliğini yapan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, programda yaptığı açılış konuşmasında, Erzurum’un 2034 vizyonunun oluşturulması amacıyla gerçekleştirilen çalıştay programının şehrimiz için hayırlara vesile olmasını dileyerek katılımcılara teşekkür etti. “2034’e Doğru Erzurum” Özakalın konuşmasında çalıştay verilerinin toplanması noktasında 2 bin 400’den fazla üye ile çevrimiçi ve yüz yüze anket yöntemiyle görüşüldüğünü, 35 meslek komitesi ve yirmiden fazla paydaş toplantısı ile yaklaşık bir yıllık yoğun çalışma sonucu verilerin derlendiğini söyledi. Özakalın konuşmasını şöyle devam ettirdi, “ETSO olarak stratejik planlamalarımız çerçevesinde şehrimizin gelişim ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak sürdürülebilir “2034 Vizyonu”muzu oluşturmak amacıyla bir yılı aşkın süredir canla başla çalışıyoruz. 2010 yılında başlattığımız ardından 2014 yılında ikincisini düzenlediğimiz çalıştay serimizin üçüncüsünü, oluşturduğumuz “Ortak Akıl Platformu’yla ve “2034’e doğru Erzurum” sloganıyla gerçekleştiriyoruz.” “Bilgi faydaya dönüştüğünde kıymetlidir” Hedeflerinin Erzurum’u bölgesinin cazibe merkezi yapmak olduğunu söyleyen Özakalın, 2034 vizyonlarının ise şehri; sanayi, tarım, turizm ve lojistik sektörlerinde öncü bir konuma getirerek sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir Erzurum oluşturmak olduğunu söyledi. Konuşmasında bilginin faydaya dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Özakalın, “ Üniversiteler ile iş birliğinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bilgiyi faydalı bir şekilde kullanarak Erzurum’un sanayi, tarım ve turizmdeki rekabet gücünü artırabiliriz. Bu bağlamda üniversitelerimizin yenilikçi projelerle sanayiye katkı sağlayacağı kanaatindeyim.” dedi. “Stratejik konumumuzu değerlendirmeliyiz” Erzurum’un coğrafi konumu itibarıyla stratejik bir noktada bulunduğunu söyleyen Özakalın, özellikle yakın zamanda ticaret yollarında yaşanan gelişmelerin şehrin stratejik konumunu daha da değerli hale getirdiğini vurgulayarak uluslararası ticaret ve lojistik merkezi olma noktasında aksiyon alınması gerektiğinin altını çizdi. 2034 hedeflerini beş başlıkta ele alarak yol haritasını belirlediklerini söyleyen Özakalın hedeflerini sıralayarak konuşmasını şöyle sonlandırdı. “Hayal kuran ancak hayalperest olmayan, hedefe sadık gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Ortak hedeflere ulaşmak için birlikte çalışma kültürünü önemsiyoruz. Erzurum’u sağlık, turizm, sanayi, tarım, hayvancılık ve finans sektörlerinde cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Devlet teşvikleri ve kalkınma projelerinde maksimum faydayı hedefliyoruz. İhracatımızın yarısını ABD ve Avrupa pazarlarına yönlendirme çabası içerisindeyiz. Çalıştayımızın hazırlık ve düzenlenmesi noktasında katkılarından ve katılımlarından dolayı tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yakın bir zamanda çalıştayımızın sonuç raporunu sizlerle paylaşacağımızı belirtiyor, etkinliğimizin Erzurum’un geleceğine uzanan yolda önemli bir adım olmasını diliyorum.” Çalıştayın sonuç toplantısında bir konuşma yapan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, kalkınma planları doğrultusunda hazırlanan raporların ülkemizin ekonomik gelişimine paralel olarak gittikçe önem kazandığını belirterek düzenlenen çalıştayı oldukça kıymetli bulduğunu söyledi. Konuşmasında sanayi ve hizmet sektöründeki son dönem yatırımlarından olan 2. Organize Sanayi Bölgesi’ne dikkat çeken Vali Çiftçi, 2. OSB’nin genişletilmesi için girişimlerinin devam ettiğini belirtti. Cumhuriyet tarihi boyunca en büyük yatırımlara ve kalkınma hamlelerine imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Vali Çiftçi, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik etti. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise konuşmasında çalıştayda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, çalıştay düzenleme ekibine ve ETSO yönetimine teşekkür etti. Başkan Sekmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin her köşesinde olduğu gibi Erzurum’da da yapılan yatırım ve kalkınma hamlelerinin kendileri için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu kaydederek Erzurum’un zengin potansiyelini harekete geçirmek ve Erzurumluların refahını artırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği yolda ilerlemenin sorumluluğunda olduklarını vurguladı. Çalıştayda 8 ana başlıkta sunumlar gerçekleştirildi Üçüncü Erzurum Çalıştayı sonuç toplantısında 8 ana başlıkta sunumlar gerçekleştirildi. ETSO Meslis Başkanı Gökhan Yılmaz’ın koordinesinde düzenlenen sunum serisinde; ETSO Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Karakaya, sanayi, imalat ve teşvik konularında bilgilendirme yaparken, ETSO Meclis Üyesi Mehmet Melik Kaya ticaret gündemiyle bir sunum gerçekleştirdi. ETSO Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Çizmelioğlu sunumunda tarım ile bitkisel ve hayvansal üretim konularında katılımcıları bilgilendirdi. ETSO 34. Meslek Komite Başkanı Abdulkadir Ergün’ün turizm, sağlık ve spor başlıklarından oluşan sunumunun ardından ETSO Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Erdinç Balkaya ulaşım ve dış ticarete yönelik bilgilendirme yaptı. Çalıştayda; ETSO 35. Meslek Komite Başkanı Tarık Yıldırım kentleşme, ETSO Meclis Üyesi Abdullah Samancı eğitim, TOBB Erzurum KGK Başkanı M. Kübra Alioğulları ise istihdam ve işsizlik konularında birer sunum gerçekleştirdi. Çalıştay soru cevap bölümünün ardından plaket takdimiyle sona erdi.