Yerel Haberler
Elazığ
28 Kasım 2024 Perşembe - 13:52 Doç. Dr. Kuluözürk, “Zatürre, erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır” Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığının bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, halk arasında zatürre olarak bilinen Pnömoni hastalığı hakkında sağlık çalışanlarına bilgiler verdi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sunuma çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığı, bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Akciğer dokusunun iltihaplandığı zatürre, ateş, üşüme, öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı, burundan yeşil-sarı mukus akması, hırıltı ve yorgunluk gibi belirtilere neden olur. Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır. Pnömoni, toplum kökenli pnömoni, hastane kökenli pnömoni ve bağışıklığı baskılanmış hastada pnömoni olmak kaydıyla üç farklı şekilde görülebilir. Pnömoni genellikle kişinin boğazı ya da solunum yolu florasında bulunan mikroorganizmaların, vücut direncinin azalması ile birlikte solunum yoluyla akciğerlere ulaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Pnömoni tanısında klinik belirtiler ve muayene bulguları önemli rol oynuyor. Akciğer röntgeni ile radyolojik bulguların varlığı da teşhis için gereklidir. Ancak bazı pnömoni vakalarında bu radyolojik bulguların ortaya çıkması 24 saatten daha uzun sürebiliyor. Zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısı, pnömokok mikrobunun 10 veya 23 alt tipine karşı koruma sağlayan bir aşıdır. Ancak bu aşıyı olmak zatürre olunmayacağı anlamına gelmiyor. Bu aşı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olan kişiler için önemlidir. Ayrıca bu aşı, 65 yaş ve üzeri kronik hastalığı olan bireyler için de önerilir” diye konuştu.
Depremden kurtulan 2 çocuk annesi, devraldığı tesiste tonlarca leblebi üretiyor
22 Eylül 2024 Pazar - 11:01 Depremden kurtulan 2 çocuk annesi, devraldığı tesiste tonlarca leblebi üretiyor Kahramanmaraş merkezi 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan ve ailesiyle kurtularak memleketi Ağın ilçesine yerleşen 2 çocuk annesi Damla Yandımata, devraldığı tesiste yılda tonlarca leblebi üretiyor. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan 2 çocuk annesi Damla Yandımata (49), ailesiyle birlikte sağ kurtuldu. Mali müşavir olan Yandımata, ardından memleketi Elazığ’ın Ağın ilçesine yerleşti. İlçede ne iş yapabilirim diye düşünen Yandımata, bir leblebi tesisini devraldı. Tesiste 3 kişiye de istihdam sağlayan Yandımata, coğrafi işaretli Ağın leblebisi üretmeye başladı. Geçen sene 35 ton üretim yapan Yandımata, bunları ülke genelinde perakende olarak sattı. Bu yıl 70 ton nohut işlemeyi hedefleyen Yandımata, ekibiyle birlikte aralıksız çalışıyor. Kadının isterse her şeyi yapabileceğini dile getiren Yandımata, memlekete kötü bir şekilde döndüklerini ve bu şekilde planlamadıklarını söyledi . Malatya’da yaşadıklarını dile getiren Damla Yandımata, “Depremden sonra memleketimiz olan Ağın ilçesine geldik. Ne yapabilirim diye düşündüm. Mali müşavirdim ve Malatya’da bir firmada çalışıyordum. Burada ne yapabilirim diye düşündüm. Bu tesisin devredildiğini duydum. Yapabilir miyim diye düşündüm. Sonra 15 gün içerisinde devraldım. İşin içine girmiş oldum ve bir yıldır da işletiyorum. Geçen yıl 35 ton nohut işledik. Türkiye’nin her yerine satış yapıyoruz. Her ile kargo ile de gönderiyoruz. Ankara, İstanbul, Elazığ ve Malatya’ya perakende satışımız var. Üretim yerinden satış yapıyoruz” dedi. “Hala depremin izleri var” 3 personelinin olduğunu aktaran Yandımata, “Kadının güç var. Kadın bir şeye el atarsa onu başarır. Ben de kadın personel çalıştırmaya daha çok önem veriyorum. Onların daha özenli çalıştığını düşünüyorum. Şuan 2 kadın bir erkek çalışıyoruz. Depremde bir şekilde kurtulduk. Yavaş yavaş alışmaya başladık, hale izleri var. Çok şükür can kaybımız olmadı ama memleketimize kötü bir şekilde geldik. Böyle gelmeyi planlamamıştık. Zaten amacımız Ağın’a yerleşmekti ama yaklaşık 5 sene sonraydı. Biraz erkene almış olduk. Umarım bir daha yaşamayız. Çok kötü günlerdi. Bu sene geçen seneki üretimin 2 katına çıkmayı planlıyorum. 70 ton nohut işlemeyi planlıyorum. Bir de Ağın leblebisi bence Türkiye’de çok tanınmıyor. Ağın leblebisini biraz daha tanıtma isteğim var” diye konuştu.
Depremden kurtulan 2 çocuk annesi, devraldığı tesiste tonlarca leblebi üretiyor
22 Eylül 2024 Pazar - 10:52 Depremden kurtulan 2 çocuk annesi, devraldığı tesiste tonlarca leblebi üretiyor Kahramanmaraş merkezi 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan ve ailesiyle kurtularak memleketi Ağın ilçesine yerleşen 2 çocuk annesi Damla Yandımata, devraldığı tesiste yılda tonlarca leblebi üretiyor. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan 2 çocuk annesi Damla Yandımata (49), ailesiyle birlikte sağ kurtuldu. Mali müşavir olan Yandımata, ardından memleketi Elazığ’ın Ağın ilçesine yerleşti. İlçede ne iş yapabilirim diye düşünen Yandımata, bir leblebi tesisini devraldı. Tesiste 3 kişiye de istihdam sağlayan Yandımata, coğrafi işaretli Ağın leblebisi üretmeye başladı. Geçen sene 35 ton üretim yapan Yandımata, bunları ülke genelinde perakende olarak sattı. Bu yıl 70 ton nohut işlemeyi hedefleyen Yandımata, ekibiyle birlikte aralıksız çalışıyor. Kadının isterse her şeyi yapabileceğini dile getiren Yandımata, memlekete kötü bir şekilde döndüklerini ve bu şekilde planlamadıklarını söyledi . Malatya’da yaşadıklarını dile getiren Damla Yandımata, “Depremden sonra memleketimiz olan Ağın ilçesine geldik. Ne yapabilirim diye düşündüm. Mali müşavirdim ve Malatya’da bir firmada çalışıyordum. Burada ne yapabilirim diye düşündüm. Bu tesisin devredildiğini duydum. Yapabilir miyim diye düşündüm. Sonra 15 gün içerisinde devraldım. İşin içine girmiş oldum ve bir yıldır da işletiyorum. Geçen yıl 35 ton nohut işledik. Türkiye’nin her yerine satış yapıyoruz. Her ile kargo ile de gönderiyoruz. Ankara, İstanbul, Elazığ ve Malatya’ya perakende satışımız var. Üretim yerinden satış yapıyoruz” dedi. “Hala depremin izleri var” 3 personelinin olduğunu aktaran Yandımata, “Kadının güç var. Kadın bir şeye el atarsa onu başarır. Ben de kadın personel çalıştırmaya daha çok önem veriyorum. Onların daha özenli çalıştığını düşünüyorum. Şuan 2 kadın bir erkek çalışıyoruz. Depremde bir şekilde kurtulduk. Yavaş yavaş alışmaya başladık, hale izleri var. Çok şükür can kaybımız olmadı ama memleketimize kötü bir şekilde geldik. Böyle gelmeyi planlamamıştık. Zaten amacımız Ağın’a yerleşmekti ama yaklaşık 5 sene sonraydı. Biraz erkene almış olduk. Umarım bir daha yaşamayız. Çok kötü günlerdi. Bu sene geçen seneki üretimin 2 katına çıkmayı planlıyorum. 70 ton nohut işlemeyi planlıyorum. Bir de Ağın leblebisi bence Türkiye’de çok tanınmıyor. Ağın leblebisini biraz daha tanıtma isteğim var” diye konuştu. (CK-
Elazığ’da Kuşaktan Kuşağa Öğrenme Projesi
22 Eylül 2024 Pazar - 10:40 Elazığ’da Kuşaktan Kuşağa Öğrenme Projesi Elazığ’da ‘Kuşaktan Kuşağa Öğrenme’ Projesi kapsamında huzur evi sakinleriyle çocuklar bir araya geldi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından başlatılan Kuşaktan Kuşağa Öğrenme Projesi kapsamında Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Sivrice de bulunan Spor Kompleksinde anlamlı bir etkinlik düzenledi. Projede çocuklar ve huzur evi sakinleri bir araya geldi. Bu sayede yetişkinlerin çocuklar ile vakit geçirerek bilgi ve tecrübelerini paylaşmaları, torun özlemlerini gidermeleri, çocuklara büyüklere saygı, sevgi gibi değerlerin aktarılmasının sağlanması hedeflendi. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde yapılan açıklamada, “Huzur evi sakinlerimizi ve çocuklarımızı Sivrice Spor Kompleksimizde ‘Kuşaktan Kuşağa Öğrenme’ projesi kapsamında ağırlayarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirmelerini bu sayede yetişkinlerin çocuklar ile vakit geçirerek bilgi ve tecrübelerini paylaşmalarını sağladık. Çocuklarla sohbet ederken mutlu olmaları bizim için çok değerliydi. Bir nebzede olsa torun özlemlerini gidermelerini sağlamaya çalıştık ve başardık da diyebiliriz. Aynı zamanda çocuklarımızın büyüklere saygı ve sevgi göstermeleri gibi değerlerin aktarılmasını sağlayarak daha bilinçli olmalarını sağladık. Başta bakanlığımıza bu güzel proje için, gönüllü gençlerimize ve emek veren tüm personellerimize teşekkür ediyoruz” denildi.
Doğal gaz firmasından Palu’daki olaya ilişkin açıklama
21 Eylül 2024 Cumartesi - 17:02 Doğal gaz firmasından Palu’daki olaya ilişkin açıklama Doğal gaz Şirketi, Elazığ’ın Palu ilçesinde meydana gelen olaya ilişkin yaptığı açıklamada, “İlk incelemeler sonucunda, tarafımıza bilgi verilmeden yapılan tadilatla balkonun kapatıldığı ve açık alanda bulunması gereken doğal gaz kombi bacasının yaşam alanı içerisinde bırakıldığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi. Doğal gaz şirketi, Palu’da meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği karbonmonoksit zehirlenmesine ilişkin açıklama yaptı. Şirketten yapılan açıklamada, "21 Eylül 2024 Cumartesi günü Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Çarşı Mahallesi’ndeki iki katlı bir evde gerçekleşen, muhtelif mecralarda ’Elazığ’da doğal gaz zehirlenmesi’ başlığıyla yer alan ve adli soruşturma sürecinin henüz devam ettiği olayda, karbonmonoksit sızıntısı sonucunda aynı aileden iki kişinin tedavi altına alındığını ve bir vatandaşımızın ise yaşamını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Yaşanan olaya yönelik olarak yapılan ihbar sonucu acil müdahale ekiplerimiz meskene çok kısa sürede intikal etmiştir. İlk incelemeler sonucunda, tarafımıza bilgi verilmeden yapılan tadilatla balkonun kapatıldığı ve açık alanda bulunması gereken doğal gaz kombi bacasının yaşam alanı içerisinde bırakıldığı tespit edilmiştir. Hepimizi derinden sarsan bu üzücü olay vesilesiyle, istenmeyen durumlarla karşılaşmamak ve güvenlik riski oluşmasını önlemek için dağıtım şirketinin onayı ve bilgisi dışında doğal gaz kullanımının yapılmamasını, tesisata ve cihazlara sertifikasız ve ehil olmayan kişilerce müdahale edilmemesini, yapılacak her türlü müdahalede ise dağıtım şirketine mutlaka bilgi verilmesinin önemli olduğunu büyük bir hassasiyetle hatırlatırız. Böylesine üzücü bir olayın tekrarının yaşanmamasını temenni eder, hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz” denildi.