Yerel Haberler
Düzce
Sanayi çarşısında 112 dükkanın anahtarı sahiplerine teslim edildi 23 Kasım 2024 Cumartesi - 00:21:51 Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün girişimleri ile başlatılan Sanayi Sitesi’nin 1. etabında inşa edilen 112 dükkan düzenlenen törenle sahiplerine teslim edildi. Akınlar Mahallesi’nde 35 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen dükkanlar modern mimarisi, kusursuz altyapısı ve donanımları ile tam not aldı. Başkan Faruk Özlü’nün şehir merkezinde kalan sanayi dükkanlarının şehrin dışına taşınmasında önemli rol oynayan ve en önemli projelerinden biri olan Beltaş Sanayi Sitesi 1. Etabının yapımı tamamlandı. 35 bin metrekare alan üzerinde 112 dükkanın yer aldığı projede her biri 120 metrekare olan dükkanların tamamının satış işlemleri tamamlanırken, hak sahipleri için anahtar teslim töreni düzenlendi. Törene Vali Selçuk Aslan, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Belediye Başkanı Faruk Özlü, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık, davetliler, sanayi esnafı ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Görev yaptığım 78 ilde böylesini görmedim” Vali Selçuk Aslan, esnafların nezih ve güzel bir otama kavuşturulmasında emeği geçenlere teşekkür ederek Beltaş Sanayi Sitesi’nin donanım ve özelliklerine dikkat çekti. Ülke genelinden ve yurtdışındaki merkezlerden örnek veren Aslan, “Gittiğim 78 ilde inanın şu arkamda gördüğünüz kadar modern ve fonksiyonel bir sanayi sitesi ben görmedim. Gezdiğim ülkelerde de bunun timsal olarak gösterilebileceğini söylemek isterim. Bu nedenle belediye başkanımız, bakanımız şahsında emeği geçen tüm arkadaşlarımı yürekten kutlamak istiyorum. Şehrimize yakışacak bu proje, 2. ve 3. etap projelerinin en kısa zamanda gerçekleşmesi arzumu ifade ediyorum. Devletin buradaki temsilcisi olarak şehrimiz için atılacak her doğru adıma desteğimiz tamdır” dedi. “Düzce’nin adına yakışır projeler” Milletvekili Ercan Öztürk, Düzce’nin adına yakışır işlerin art arda gerçekleştiğini belirterek “Düzce her alanda, bakanımızın (Faruk Özlü) önderliğinde her geçen gün daha güzelleşiyor, büyüyor. Sadece sanayi ile kalmıyor, görmesini bilen gözlerin görebileceği çok güzel gelişmeler oluyor. Ben de bu ile böylesi yakışır diyorum. Emeği geçen başta sayın bakanımız olmak üzere tüm ekip arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Hak sahibi esnaflarımıza hayırlı kazançlar diliyorum” ifadelerinde bulundu. “1 milyon metreküp kaya dolgu üzerine inşa ettik” Başkan Faruk Özlü, projenin hızla bitirilme sürecini anlatarak; “Bakanlık yaptığım dönemde Türkiye’deki toplam sanayi sitesi sayısının 835 olduğunu ve bunların 135 tanesinin aynen burada olduğu gibi şehir içinde kaldığını ve bunların taşınması gerektiğini ortaya çıkardık. Ben o tarihte bunu saygıdeğer cumhurbaşkanımıza arz ettim, onayını aldım. Bakanlık olarak 135’inin taşınmasına karar verdik. 10 pilot il seçtik ve biri de Düzce idi. Daha sonra buraya gelip görevi devraldıktan sonra yaptığımız ilk işlerden biri; Eski Sanayi Çarşısı’nın taşınması olmuştur” dedi. “1 Mart 2025 tarihine kadar yeni yerlerinize taşının” Eski sanayi esnafına da seslenen Özlü şunları söyledi: “Benden önce iki defa Beltaş A.Ş.’deki arkadaşlarım sanayi esnafını gezdiler ‘dükkan alın’ dediler. Ben kendim de dolaştım. Çağrıda bulunduk, burada kentsel dönüşüm yapacağız dedik. Bir kısmı ‘alacağız’ dedi, bir kısmı ‘pahalı’ dedi. Bu dükkanların sayısı 112 çünkü o tarihte 77 adet alıcı bulabildik. İhtiyaca göre yaptık yani. Bunu yapamazsınız diyenler de oldu ve dükkan almadılar. Bakın burası bitti. Altyapısı ve dükkanları tamamlanmış bir alan. Bugün buranın anahtarlarını teslim ediyoruz. Eski sanayi esnafımızdan istirham ediyorum, 3 ay içinde yani 1 Mart 2025 tarihine kadar yeni dükkanlara taşınmanızı istiyoruz. Bu tarihe kadar taşınmazsanız Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü yaptırımları ile karşılaşacaksınız. Çünkü orası riskli yapı, kanun yıkılması gerektiğini söylüyor.” “Burası her geçen gün değerlenecek” Sanayi sitesinin her geçen gün pirim yapan bir proje olduğunu belirten DTSO Başkanı Erdoğan Bıyık da proje alanının geçmişteki durumuna atıfta bulunarak “Hepinizin bildiği gibi burası bir çöplüktü. Bu muhteşem dükkanlar, donanımları ile gerçekten çok güzel bir yere dönüştü. Bu güzel hizmet için sizlere şükranlarımızı sunuyoruz” ifadelerinde bulundu. Konuşmaların ardından ise hak sahiplerine iş yerlerinin anahtarları protokol üyeleri tarafından teslim edildi.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 00:09 İsmail öğretmene büyük sürpriz Düzce Belediyesi, Akçakoca Orhan Özdemir Fen Lisesi öğrencileriyle işbirliği yaparak, öğretmen İsmail Ceylan için bir sürpriz hazırladı. Ders esnasında ‘Senden Daha Güzel’ şarkısını söylemeye başlayan öğrenciler, öğretmenine unutulmaz bir 24 Kasım yaşattı. Düzce Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de özel bir video ile kutladı. Müdürlük, Akçakoca Orhan Özdemir Fen Lisesi İngilizce Öğretmeni İsmail Ceylan’a yapılacak sürpriz için okul idaresi ile işbirliği yaptı. Ders zili çaldığında her şeyden habersiz sınıfa giren İngilizce Öğretmeni İsmail Ceylan, ders anlattığı sırada, öğrencilerden biri ayağa kalkarak Duman’ın ‘Senden Daha Güzel’ şarkısını söylemeye başladı. Akabinde diğer öğrenciler de birer ikişer ayağa kalkarak şarkıya eşlik ettiler. Sürpriz çekimden habersiz olan İsmail Öğretmen, kısa süreli şaşmasının ardından ritim tutarak şarkıya eşlik etti. Şarkının son bölümünde ise Düzce Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü personelleri ellerinde çiçek ve pasta ile sınıfa girerek coşkuya ortak oldu. Öğrenciler de öğretmenin etrafında toplanarak alkışlarıyla Öğretmenler Günü’nü kutladılar. Tüm bu anlar sınıfa yerleştirilen kameralarca kayıt altına alındı. Yapılan sürpriz ile ilgili duygularını dile getiren 22 yıllık öğretmen İsmail Ceylan, “Öğretmenlik hayatım boyunca birçok sürpriz oldu. Hatta bir defasında öğrenciler kavga ediyor diye çağırdılar ve ayırmaya gittim. Ama sürpriz varmış. Bugünkü ise, sürprizlerin en büyüğüydü. Büyük bir hazırlık olmuş gerçekten. Çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü de, tüm eğitim camiasının Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Dr. Boran “Dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi akciğer kanseridir”
15 Kasım 2024 Cuma - 11:15 Dr. Boran “Dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi akciğer kanseridir” DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, Akciğer kanserinin şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğunu söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, 17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Normal akciğeri oluşturan doku ve hücrelerden köken alan hücrelerin ihtiyaç dışı kontrolsüz çoğalması ile oluşan tümör dokusunun akciğer kanseri olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Mertay Boran, “Akciğer kanseri hızlı çoğalan hücrelerden oluşur. Bu kontrol dışı büyüyen tümör dokusu önce akciğer içinde çoğalarak zamanla göğüs kafesi içinde komşu organların içine doğru veya lenf ve kan damarları gibi yollar ile vücudun diğer organlarına yayılarak çoğalmasına devam eder” açıklamasında bulundu. Akciğer kanserinin şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Boran, Dünyada tüm kanserlerin yüzde 12.7’sini, kanser ölümlerinin ise yüzde 18.2’sini akciğer kanserinin neden olduğunu vurguladı. Akciğer kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser tipi olduğuna işaret eden Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, kadınlarda ise dördüncü en sık görülen kanser tipi olduğunu dile getirdi. “En yaygın belirtisi öksürüktür” Bütün akciğer kanserlerinin başlangıç döneminde belirtisiz olduğuna dikkat çeken Üyesi Mertay Boran, “Belirti göstermeden başlarlar ancak zaman içinde çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Hastaların yüzde 10’unda daha ileri evrelerde bile belirti olmayabilir. En yaygın belirtisi öksürüktür. 1 aydan uzun süren öksürüklerde tetkik yapılması gerekmektedir. En sık görülen belirtiler öksürük, kanlı balgam, balgam çıkarma ve nefes darlığıdır. Balgam çıkarma, ateş iştahsızlık gibi zatürre - pnömoni belirtileri ile de seyredebilir. Akciğer kanseri evresinin ilerlemesi ile göğüs ağrısı, ses kısıklığı, baş ağrısı, sırt ağrısı gibi belirtiler oluşabilir. Akciğer kanserinde belirtiler genelde ileri evrede oluşur” şeklinde konuştu. “Uzun yıllar sigara içenler ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olan insanlar daha fazla risk altındadır” Sigara içiciliğinin akciğer kanseri gelişiminde en önemli risk faktörü olduğuna vurgu yapan Mertay Boran, “Günlük içilen sigara paketi sayısı ve uzun yıllar sigara içimi riski önemli derecede arttırır. Hiç sigara içmeyenlerde akciğer kanseri için risk faktörleri sigara veya tütün dumanına maruz kalma ve ailevi genetik faktörler önemli rol alır. Uzun yıllar sigara içenler ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olan insanlar daha fazla risk altındadır” ifadelerinde bulundu. “Erken dönemde tespit edildiğinde şifa ile tedavi edilebilir” Akciğer kanseri erken dönemde tespit edildiğinde şifa ile tedavi edilebilen bir kanser olduğunu kaydeden Boran, “Akciğer kanserinin tedavisi kanserin türü, kanserin evresi ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Akciğer kanserinin evresine ve hastanın genel durumu ve ek hastalıklarına göre cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi immünoterapi gibi tedaviler tek başına veya kombine edilerek uygulanabilir. Erken dönemde tespit edilen bir akciğer kanserinde ameliyat ile kanseri çıkarmak en yaygın kullanılan yöntemdir ve akciğer kanser tedavisinin başarı ile sonuçlanmasında çok önemlidir” dedi. Akciğer kanserinde yapılacak radyolojik ve klinik değerlendirmeler sonrası cerrahiye karar verildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “Akciğer kanseri tedavisinde yapılacak ameliyat ile hastada tam iyileşme ve uzun süreli kansersiz yaşam amaçlanır. En sık erken evrede(1. evre ve 2.evre) ameliyat yapılırken evre 3 ve evre 4’te de daha seyrek olarak cerrahi yapılabilir. Akciğer kanseri cerrahisinde akciğerin bir kısmı (lobektomi, segmentektomi) veya tamamı (pnömonektomi) alınır. Tümörün çıkarılmasında Torakotomi kesisi ile ameliyata başlanır. Küçük torakotomi kesileri, Videotorakoskopi ve Robotik yöntemler uygun hastalarda yaygın kullanılmaktadır” dedi. “Akciğer kanseri cerrahi tedavisini başarı ile gerçekleştiriyoruz” Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi kliniğinde akciğer kanseri cerrahi tedavisinin başarı ile yapıldığının altını çizen Dr. Boran, “Ameliyat edilen hasta yoğun bakım ve servis takipleri sonrası kısa sürede taburcu edilmektedir. Cerrahi tedavi sonrası tamamlayıcı kemoterapiye karar verilen hastalarımıza da hastanemizde kemoterapi verilmektedir. Ameliyattan sonra da 5 yıl boyunca hastaların takiplerini yapmaktayız. Hastanemizde robot olmadığı için robotik cerrahi yapılmamaktadır” açıklamasında bulundu. Akciğer kanserine yakalanmamak için sigara içmemek ve sigara dumanına maruz kalmamanın önemli olduğunu vurgulayan Boran, “Sigaranın hiçbir formunu kullanmamak, sigara dumanına maruz kalmamak, düzenli sportif faaliyet, düzenli beslenmek, immün sistemi zayıflatan yoğun üzüntü ve stres durumlarından kaçınmak gibi faktörler akciğer kanserine yakalanmamada önemlidir. Akciğer kanserinin cerrahi tedavisinden sonra da uzun süreli kansersiz yaşam için bu önerileri hastalarımıza yapmaktayız” dedi. Sigara içenlerde 50 yaşından sonra düzenli tarama önemli Akciğer kanserinin ölüme en çok yol açan kanser tipi olduğunu vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “Ancak akciğer kanseri tedavi edilebilir ve önlenebilir bir kanserdir. Sigara içenlerde 50 yaşından sonra düzenli tarama ile akciğer kanserinin erken dönemde yakalanması ve yapılacak başarılı cerrahi tedavi ile uzun süreli yaşam sağlanabilir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
Hastanede kırmızı kod
15 Kasım 2024 Cuma - 10:47 Hastanede kırmızı kod DÜZCE(İHA) – Düzce Sağlık Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Planları (HAP) kapsamında Atatürk Devlet Hastanesi Muncurlu ek hizmet binasında Kırmızı Kod 2024 yılı masa başı ve saha tatbikatı gerçekleştirildi. Atatürk Devlet Hastanesi Muncurlu Ek Hizmet binasında, Sağlık Hizmetleri Başkanlığı Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Birimi koordinasyonunda ve İtfaiye Müdürlüğü iş birliği ile 2024 yılı masa başı ve saha tatbikatı yapıldı. Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Muncurlu ek hizmet binasında yapılan ve gerçeği aratmayan tatbikat, hastane personelinin acil durumlara karşı bilgi ve becerilerini artırmak, hastane içindeki güvenlik önlemlerini test etmek amacıyla gerçekleştirildi. Düzenlenen saha tatbikatında senaryo gereği Kadın Doğum Servisinde yatan hastanın tedavisini yapmak üzere odaya giren görevli personel bir koku fark eder. Hemen hastanın yanına yaklaşır. Hastayı ve etrafı kontrol ederken koku artar ve hasta banyosundan duman geldiğini görür. Isı ve duman detektörü algılama yaparak alarm verir. Servis sorumlu hemşiresi hemen koridora yönelerek yüksek sesle ‘Kırmızı Kod’ diye bağırır. Servis hemşire istasyonunda bulunan hemşire telefonla yangın başladığını söyler. Hastane yönetimi, yangın sırasında hastaların ve personelin güvenliğini sağlamak için önceden belirlenmiş acil eylem planlarını hayata geçirir ve yangın tatbikatı sırasında, hastane personeli tahliye işlemlerini başarıyla gerçekleştirilir ve hastalar belirlenen güvenli bölgelere tahliye edilir. Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünde görevli yangın müdahale ekipleri hızla olay yerine ulaşır ve yangını kontrol altına alır. Ayrıca, Hastane Afet Yönetim ekiplerimizce tatbikat sırasında iletişim ve koordinasyon becerilerinin test edilmesi amacıyla, çeşitli iletişim kanalları kullanılarak hastane içinde sürekli bilgi akışı sağlandı. Gerçeği aratmayan tatbikat başarılı ve sorunsuz bir şekilde tamamlandı.
Tedavisi 100 yılı aşkındır devam ediyor
15 Kasım 2024 Cuma - 09:51 Tedavisi 100 yılı aşkındır devam ediyor DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, Türkiye’de 12 yılda diyabet sıklığının yüzde 90 arttığını belirterek hareketsiz bir yaşamdan uzak durulması gerektiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Erişkin Endokrinoloji Bilim Dalları tarafından Diyabet Haftası nedeniyle farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen Bulaşıcı Olmayan Pandemi: Diyabet adlı etkinlik gerçekleştirildi. Konferansta sunum yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, diyabet tedavisinin yüz yılı aşkın bir süredir devam ettiğini ve çok yol kat edildiğini ifade etti. Sadece tedavi edici ilaçların bulunmasının hastalığı bitirmediğini, hastalığı bitirmek için sürekli eğitimlerle bilgilendirmenin yapılmasının altını çizen Güçlü, hareketsiz bir yaşamdan uzak durulması gerektiğini vurguladı. Diyabetin tek bir hastalık olmadığını, birbirinden farklı özellikleri olan çok sayıda diyabetin olduğunu hatırlatan Metin Güçlü, “Diyabet sıklığı tüm dünyada sürekli artmaktadır. Her yaşta, her iki cinste ve her tipte diyabet sıklığı artmaktadır. 1998’de yapılan TURDEP-1’e göre, TURDEP-2 çalışmasında Türkiye’de 12 yılda diyabet sıklığı yüzde 90 artmıştır. Yetişkin diyabet hastası (20 ila 79 yaş) 2013 yılında 7 milyon kişi olarak belirlenmiştir. Bu sayı; verilere göre 2035 yılına gelindiğinde 12 milyon kişiye ulaşacağı ön görülüyor. Bu artış hızı tüm dünyada olduğu gibi açlıkla mücadele eden Afrika kıtasında bile görülmektedir” dedi. Küreselleşme, kentleşme ve nüfusun yaşlanmasını diyabet oranını artıran başlıklar olarak sıralayan Prof. Dr. Güçlü, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, sigara-alkol, stres ve genetik faktörlerin de diyabet riskini artıran nedenler olduğunu dile getirdi. Türkiye’de ölüm sebepleri arasında 4. Diyabetin önlenmesi ve tedavisinde en önemli adımın yaşam tarzı değişikliği olduğunun altını çizen Metin Güçlü, diyabet nedeniyle artan ölüm oranlarına dikkat çekti. Diyabete ilişkin dünyada her yıl 3.2 milyon ölüm olduğunu söyleyen Güçlü, ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre en sık ölüm sebepleri arasında diyabetin 4. sıraya yükseldiğini de ifade etti. Konferansta sunum gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu ise, çocukluk çağı diyabeti ve tedavi yöntemlerini anlattı. Hastalarla bire bir ilişkinin önemine değinen Prof. Dr. Arslanoğlu, diyabet merkezlerinde çalışan personelin niteliğine ve eğitimine dikkat çekti. Katılımcıların merak ettiği sorularının da yanıtlandığı konferans, hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.