Yerel Haberler
Diyarbakır
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:20 Kış aylarında ortalama bin 250 liraya hayat kurtaran tedbir Diyarbakır’da kar yağışıyla birlikte oto lastikçilerde yoğunluk başladı. Kış aylarında hayat kurtaran müdahalenin maliyeti ise ortalama bin 250 lirayı buluyor. Meteoroloji 15. Bölge Müdürlüğünün uyarılarının ardından kentte bu yıl kar yağışı erken başladı. Sağlıklı bir sürüş ve kaza riskinin en asgariye indirilmesi için sürücüler, oto lastikçilerinin yolunu tuttu. Lastik ustası Vedat Türk, yaklaşık 22 yıldır bu sektörde olduğunu, bakanın açıklamasına gerek duyulmadan insanların tedbiri almaları gerektiğini söyledi. Lastikler, balatalar ve alttakım kontrollerinin yapılması gerektiğini belirten Türk, “Hayat taşıyan önemli şeylerdir. Kar yağışıyla birlikte yoğunluğumuz da başladı. Kar başlamadan önce gelinse daha iyi olur. Bir can, hayat az değil. Cezası da var ve cezası dört lastik maliyetindedir. Hiç gerek duyulmadan tedbirler alınmalı” dedi. Oto lastikçilerde bayağı yoğunluk olduğunu ifade eden Türk, “Şahıs kendi tekerlerini getirdiği takdirde dört lastik değişimi, rot balans dahil bin 250 TL maliyeti var. Kamyonet vs. olduğu zaman maliyet yükselir. Dört tekerin sıfırdan değişimi ortalama 8 bin 500 TL’den başlıyor, 16 bin liraya kadar çıkıyor” şeklinde konuştu. Müşteri Murat Levent ise kar şartlarına göre yaz tekerleri çıkartılıp dört tekerin değiştirilmesinin şart olduğunu dile getirerek, “Can güvenliğinden ziyade hem kendimizi hem de karşı tarafı düşünmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, geçtiğimiz günlerde kış lastiği zorunluluğunun 1 Aralık 2024-1 Nisan 2025 tarihlerini kapsayan 4 aylık dönemde geçerli olacağı, kış lastiklerinin kazaları önlemede hayati öneme sahip olduğu uyarısında bulunmuştu.
Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, bağlı kuruluşlarda habersiz denetimler yaptı
15 Eylül 2024 Pazar - 11:44 Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, bağlı kuruluşlarda habersiz denetimler yaptı Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri habersiz olarak düzenledikleri denetimlerle kuruluşları yakından inceliyor. Kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik hizmet veren kuruluşlara yapılan denetimlerle eksiklikler daha hızlı tespit edilerek, hizmet kalitesi yakından takip ediliyor. Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik hizmet veren kuruluşlara yönelik habersiz ve kapsamlı denetimler gerçekleştiriliyor. Hassas gruplara verilen hizmetin kalitesinin artırılması amacıyla yapılan denetimler sırasında kurumların fiziksel koşulları, hijyen standartları, personel yeterliliği ve hizmet kalitesi gibi birçok detay mercek altına alınıyor. Bu sayede eksiklikler daha hızlı tespit edilerek gerekli önlemler alınıyor. İl Müdürlüğüne bağlı yatılı kuruluşlara beklenmedik bir ziyaret gerçekleştiren ekipler kurumun genel durumunu yerinde inceledi. Vatandaşlara daha kaliteli hizmet verilmesi niteliklerinin artırılması noktasında uyarılarda bulunan ekipler, daha iyi hizmet verebilmek için kuruluşların sürekli olarak geliştirilmesi ve standartlarının yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti. Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Aydın Polat, Diyarbakır Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak bağlı kuruluşları denetlediklerini, rutin denetlemelerin dışında bazen de yoğun denetimler yaptıkları günler olduğunu söyledi. Bağlı kuruluşlarda özelikle yatılı kuruluşlar, kadın hizmetleri, çocuk, engelli ve yaşlı hizmetleri kuruluşlarının denetimlerini yaptıklarını belirten Polat, “Çocuklarımızın daha iyi bir gelecek, daha iyi bir ortamda yaşamaları için bu denetimleri artırarak sürdürüyoruz. Çocuklarımızın yaşam kalitesini artırabilmek için çalışanlarımızla bir araya geliyoruz, motivasyonlarını yükseltiyoruz. Dünden bugüne, bugünden sonrasına daha iyi nesiller, daha iyi aileler, daha sağlıklı çocuklar, güçlü bireyler yetiştirmemiz için bu denetimleri yapmak durumundayız. Bakanlığımız bu denetimleri kendileri de yapıyorlar. Zaman zaman bakanlığımızdan, habersiz gelen uzmanlar da yapıyor” dedi. Diyarbakır olarak bölgenin en fazla yatılı kuruluşu olan il olduklarını ifade eden Polat, “Toplam 21 kuruluşumuz var. Bakanlığımızın büyük destekleri var. Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş’ın çocuklara, engellilere yönelik yaptığımız çalışmalarda bütün ihtiyaçları karşıladığını görüyoruz. Kendisinden büyük destekler alıyoruz” diye konuştu. Bunun yanında 400’ün üzerinde çocuğun şu anda bakım altında olduğuna değinen Polat, “Diyarbakır halkına seslenmek istiyorum. Koruyucu aile sistemini daha geliştirmemiz lazım. Ailelerimizin çocuklarımız için bir yuva olmalarını istiyoruz. 0-2, 0-6 yaş çocuklarımızın aile yanında büyümesi gelişmeleri açısından çok çok önemli. Halkımızın farkındalığını artırmamız gerekiyor. Diyarbakır’da şükür, 100’e yakın çocuk koruyucu aile yanında hizmet görüyor. Buradan bu ailelerimize de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı kuruluşlarda habersiz denetimler yapıldı
15 Eylül 2024 Pazar - 11:35 Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı kuruluşlarda habersiz denetimler yapıldı Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri habersiz olarak düzenledikleri denetimlerle kuruluşları yakından inceliyor. Kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik hizmet veren kuruluşlara yapılan denetimlerle eksiklikler daha hızlı tespit edilerek, hizmet kalitesi yakından takip ediliyor. Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik hizmet veren kuruluşlara yönelik habersiz ve kapsamlı denetimler gerçekleştiriliyor. Hassas gruplara verilen hizmetin kalitesinin artırılması amacıyla yapılan denetimler sırasında kurumların fiziksel koşulları, hijyen standartları, personel yeterliliği ve hizmet kalitesi gibi birçok detay mercek altına alınıyor. Bu sayede eksiklikler daha hızlı tespit edilerek gerekli önlemler alınıyor. İl Müdürlüğüne bağlı yatılı kuruluşlara beklenmedik bir ziyaret gerçekleştiren ekipler kurumun genel durumunu yerinde inceledi. Vatandaşlara daha kaliteli hizmet verilmesi niteliklerinin artırılması noktasında uyarılarda bulunan ekipler, daha iyi hizmet verebilmek için kuruluşların sürekli olarak geliştirilmesi ve standartlarının yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti. Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Aydın Polat, Diyarbakır Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak bağlı kuruluşları denetlediklerini, rutin denetlemelerin dışında bazen de yoğun denetimler yaptıkları günler olduğunu söyledi. Bağlı kuruluşlarda özelikle yatılı kuruluşlar, kadın hizmetleri, çocuk, engelli ve yaşlı hizmetleri kuruluşlarının denetimlerini yaptıklarını belirten Polat, “Çocuklarımızın daha iyi bir gelecek, daha iyi bir ortamda yaşamaları için bu denetimleri artırarak sürdürüyoruz. Çocuklarımızın yaşam kalitesini artırabilmek için çalışanlarımızla bir araya geliyoruz, motivasyonlarını yükseltiyoruz. Dünden bugüne, bugünden sonrasına daha iyi nesiller, daha iyi aileler, daha sağlıklı çocuklar, güçlü bireyler yetiştirmemiz için bu denetimleri yapmak durumundayız. Bakanlığımız bu denetimleri kendileri de yapıyorlar. Zaman bakanlığımızdan habersiz gelen uzmanlarda yapıyor” dedi Diyarbakır olarak bölgenin en fazla yatılı kuruluşu olan il olduklarını ifade eden Polat, “Toplam 21 kuruluşumuz var. Bakanlığımızın büyük destekleri var. Bakanımızı Mahinur Özdemir Göktaş’ın çocuklara, engellilere yönelik yaptığımız çalışmalarda bütün ihtiyaçları karşıladığını görüyoruz. Kendisinden büyük destekler alıyoruz” diye konuştu. Bunun yanında yaklaşık 400’ün üzerinde çocuğun şu anda bakım altında olduğuna değinen Polat, “Diyarbakır halkına seslenmek istiyorum. Koruyucu aile sistemini daha geliştirmemiz lazım. Ailelerimizin çocuklarımız için bir yuva olmalarını istiyoruz. 0-2,0-6 yaş çocuklarımızın aile yanında büyümesi gelişmeleri açısından çok çok önemli. Halkımızın farkındalığını artırmamız gerekiyor. Diyarbakır’da şükür, 100’e yakın çocuk koruyucu aile yanında hizmet görüyor. Buradan bu ailelerimize de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Belediyeler elektrik borcunu ödemiyor
14 Eylül 2024 Cumartesi - 15:08 Belediyeler elektrik borcunu ödemiyor DEPSAŞ Enerji tarafından elektrik tedariki sağlanan 6 ildeki belediyelerin, içme suyu şebekelerinde kullandıkları elektrik borcu toplamda 1 milyar 750 milyon 300 bin liraya ulaştı. DEPSAŞ Enerji, hizmetin sürdürülebilmesi için söz konusu borçların ödenmesini isteyerek elektrik borcunu ödemeyen belediye veya bağlı iştiraklerinin içme suyu şebekelerine ait elektriği, yasal haklarını kullanarak kesebileceği uyarısında bulundu. DEPSAŞ Enerjinin yılardır tahsil edemediği içme suyu şebekelerine ait elektrik alacakları 2 milyar TL’ye yaklaştı. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 6 ile perakende elektrik dağıtım hizmeti veren şirket, toplamda 1 milyar 750 milyon 300 bin TL olan borcun artık ödenmemesi halinde, söz konusu belediye veya bağlı iştiraklerinin içme suyu şebekelerine ait elektriğin kesileceğini duyurdu. Belediye iştiraklerinin elektrik borcu 989 milyon 400 bin TL DEPSAŞ Enerjiden alınan bilgiye göre aboneleri arasında yer alan belediyelerin bir çoğunun içme suyu şebekesi kapsamında elektrik borcu bulunuyor. Borç miktarı en yüksek olan büyükşehir belediyelerinin iştiraklerine ait içme suyu şebekelerinde kullanılan elektrik borcu 989 milyon 400 bin TL’ye ulaştı. Diğer belediyelerin bahse konu elektrik borcunun 287 milyon TL, köy tüzel kişilikleri tarafından ödenmesi gereken köy içme suyu şebekelerinde kullanılan elektrik borcunun ise 474 milyon 400 bin TL’yi bulduğu açıklandı. En fazla borç MARSU’nun DEPSAŞ Enerji tarafından verilen bilgilere göre en borçlu olan kurum Mardin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MARSU). MARSU’nun 691 milyon 948 bin TL elektrik borcu bulunurken bunu 221 milyon TL borçla Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ŞUSKİ) ve 76 milyon 400 bin TL borç ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) izliyor. 3 büyükşehirin içme suyu şebekelerinde kullanılan ve ödenmeyen elektrik borcunun toplamı ise 989 milyon 400 bin TL. Diğer belediyelerde durum İçme suyu şebekelerinde kullanılan elektriğe ait borcunu ödemeyenler sadece bölgedeki büyükşehir belediyelerinin iştirakleri olan MARSU, ŞUSKİ ve DİSKİ değil. Batman, Şırnak ve Siirt merkez, ilçe ve belde belediyelerine ait borçların toplamı ise 287 milyon TL. Bu belediyeler arasında en borçlu olan 255 milyon 900 bin lira ile Batman merkez, ilçe ve belde belediyeleri iken Batman’ı 21 milyon 600 milyon TL borçla Şırnak ve 9 milyon 400 bin TL ile Siirt merkez ilçe ve belde belediyeleri izliyor. En borçlu köyler Şırnak’ta DEPSAŞ Enerji yetkilileri, köy tüzel kişiliklerinin ödemesi gereken köy içme suyu şebekelerinde kullanılan ve ödenmeyen elektrik borcunun ise toplam 474 milyon 400 bin TL olduğunu bildirdi. Bu anlamda en borçlu köyler, 331 milyon 300 bin TL ile Şırnak iline bağlı olanlar. Onu 139 milyon 800 bin TL ile Batman’ın, 3 milyon 300 bin TL ile Siirt’in köyleri izliyor. Ödeme iradesi gösteren belediyelere teşekkür DEPSAŞ Enerji, yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip olan bölge genelinde, halkın kullandığı içme suyu şebekelerinde kullanılan ve aralarında 5 yıldan beri ödenmeyen 2019 yılına ait faturaların da bulunduğu borçların bir an evvel ödenmesini istedi. DEPSAŞ Enerji yetkilileri, elektrik tedarik hizmetinin aksamadan sürdürülebilmesi için tüm aboneler gibi belediyeler ve bağlı iştiraklerinin de bu yükümlülüklerini yerine getirerek kullanılan elektrik bedelini bir an evvel ödemelerini istedi. Şirketten yapılan açıklamada, “Diğer abonelerimizin sıkıntı yaşamaması için borcunu ödemeyen abonelerin elektriğini, istemeden de olsa yasal haklarımızı kullanarak kesmek zorunda kalacağız. Bununla birlikte, ödeme iradesi gösteren belediyelere ve bunun için çaba gösteren iştiraklere teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ancak, ödeme yükümlülüklerini spekülatif açıklamalarla duyuran bazı iştiraklerin tutumları karşısında yaşadığımız zorlukları da ifade etmek isteriz’’ ifadeleri kullanıldı.
Diyarbakır’da 9 ila 16 arası hapis cezası bulunan 3 zanlı yakalandı
14 Eylül 2024 Cumartesi - 09:16 Diyarbakır’da 9 ila 16 arası hapis cezası bulunan 3 zanlı yakalandı Diyarbakır’da polis uygulaması ve denetiminde 9 ila 16 yıl arasında hapis cezası bulunan 3 zanlı yakalandı. Kentte yapılan yol uygulaması ve polis denetiminde uyuşturucu ticareti ve çeşitli asayiş suçlarından aranan 3 farklı şahıs güvenlik güçlerince yakalandı. 10 Eylül’de Şanlıurfa yol uygulama noktasında durdurulan E.M., yapılan GBT-UYAP sorgusunda Batman İlamat ve İnfaz Bürosu tarafından “Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama” suçundan toplam 16 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası ile arandığı tespit edildi. Bağlar ilçesinde Göçmenler Caddesi üzerinde yapılan denetimlerde şüpheli hareketleri nedeniyle durdurulan V.Y. isimli şahsın, yapılan GBT sorgusunda 7 farklı asayiş suçundan arandığı tespit edildi. V.Y.’nin, “kumar oynanması için yer ve imkan sağlama”, “vergi usul kanununa muhalefet”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “tehdit ve mermi bulundurma” gibi suçlardan toplam 9 yıl 52 gün hapis cezası ve 1080 TL para cezası ile arandığı belirlendi. 9 Eylül’de ise Gürsel Caddesi’nde yapılan denetimde, S.Y. isimli şahsın GBT sorgusunda, Ankara Batı ve Ceyhan İlamat Büroları tarafından “uyuşturucu ticareti yapma” suçlarından toplam 13 yıl 14 ay hapis cezası ve 58 bin TL para cezası ile arandığı belirlendi. Yapıcıoğlu, parmak izi alındıktan sonra Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere gözaltına alındı. Zanlılar, işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Narin’in cinayetinde tutuklanan anne Yüksel Güran: “O kadar titiz davranıyorlar ki, benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum” demişti
13 Eylül 2024 Cuma - 15:15 Narin’in cinayetinde tutuklanan anne Yüksel Güran: “O kadar titiz davranıyorlar ki, benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum” demişti Diyarbakır’da 21 Aralık’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklandı. Anne Güran, İhlas Haber Ajansı’na verdiği röportajlarda “O kadar titiz davranıyorlar ki, benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün” ifadelerini kullanmıştı. Narin Güran cinayetinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklanan anne Yüksel Güran’ın İhlas Haber Ajansı’na verdiği röportajlarda, çalışmalarda titiz davranıldığını, kendisinden bile şüphe edildiğini ve bu çalışmadan dolayı çok mutlu olduğunu söylemişti. Yüksel Güran, 23 Ağustos’ta İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine verdiği röportajda, kızından hiç haber alamadıklarını Çarşamba gününden bu yana kızının kayıp olduğunu söylemişti. Kızının kaybolduğu gün saat 13.00’e kadar evde olduğunu, belirten Güran, “O vakitte evde yemek yedik. Yemekten sonra kızım saate bakıp Kur’an kursuna geç kaldığını söyledi. Saat 16.00’ya kadar kursunun devam edeceğini söyledi. Dersten sonra amcasının kızlarının yanına gideceğini söyledi. Kızım gitti, daha artık gelmedi. Kızımı görmek için tepeye çıktım. Baktım ki orada çocuklar oyun oynuyordu. Ben de orada olduğunu düşünerek bir şey yapmadım” demişti. Kızının bulunması için çağrıda bulunmuştu anne Güran, “Türkiye’ye sesleniyorum. Lütfen kızımı bana bulun. O benim pınar çiçeğimdir. O benim kalbimdir. Daha ben ne diyeyim. Lütfen, kim almışsa kızımı versin. Sizin de bir anne ve babanız var. Kızımı bir köşeye bırakıp gönderin bana. Allah rızası için yardım edin” şeklinde konuşmuştu. Hayalindeki gelinlik tabutuna ve mezarına bırakıldı Yüksel Güran, 24 Ağustos’ta verdiği röportajda ise, Narin’in 6 çocuğundan tek kızı olduğunu söylemişti. Kızının hayali amcaoğlunun düğününde gelinlik giymek olduğunu belirten Güran, “Son bir hafta boyunca sürekli gelinlik almam için ısrar ediyordu. Bugün kınamız vardı, bugün oğlum askere gidiyordu. Hiçbirini bırakmadılar gerçekleştirelim. Hayatımızı mahvettiler, hayallerimizi yıktılar. Neden bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim? Şimdi onların eline ne geçti? Benim yüreğimi yaktılar. Ellerine ne geçti? Bırakmadılar düğün alışverişimizi yapalım. Kızımı götürdüler” şeklinde konuşmuştu. Güran, “Ama bir türlü bulunmuyor. Başka Narin kaybolmasın, başka anne böyle ağlamasın. Yalvarıyorum, sen kimsin kızımı götürdün. Her gün kızımın fotoğrafına bakıyorum. Kızım evden çıktığı zaman ben bilmiyordum elbise giydiğini. Hatta ona şort giydiği için güldüm. Böyle mi camiye gidiyorsun dedim. Bana üstüne elbise alacağını söyledi. Ben sadece kızımı istiyorum. Hayalimizi yıkmayın. Bana Narin’i verin. Allah’tan başka bir şey istemiyorum. Ne olur bize yardımcı olun.” Yüksel Güran, 27 Ağustos’taki röportajında ise, kızı Narin’i istediğini ifade ederek, başka annelerin ağlamaması ve başka Narinlerin kaybolmaması dileğinde bulunmuştu. Sosyal medyada insanların kendilerini çok üzdüğünü belirten Güran, “O kadar çirkin yorumlar geliyor, benim çocuklarımı üzüyorlar. Devleti, polisi, jandarmayı meşgul ediyorlar, kendilerinden utansınlar. İnsan, böyle kız çocuğuyla dalga geçemez. Çok ayıp, bir çocukla, anne yüreğiyle, kardeşleri bu halde nasıl yorum yapıyorlar. Onlara yazıklar olsun. Sabahın köründe kalkıyoruz biri arıyor ’Narin ölmüş’, cesedini görmüş, ’Narin burada’ olmuş. Bize binlerce mesaj geliyor. Biz kendimizi bırakmışız, devletimizi meşgul etmesin. Bunu istiyorum, bunu dile getirmek istiyorum” dedi. Şu an gözaltı olmadığını ifadelerini kullanan Yüksel Güran, şöyle konuşmuştu: “Şu anda beni de götürüyor, babasını da, komşuları da, çocukları da, ağabeyini de götürüyor. Gidiyoruz, geliyoruz. Teşekkür ederiz. O kadar titiz davranıyorlar ki, benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün.” “Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı” “Kendimizi sorguluyoruz, bakıyoruz kendimizde bir şey bulamıyoruz” diyen anne Güran, “Kadın erkek kim olursa yalvarıyorum, Türkiye’nin önünde yalvarıyorum kızımı bir köşede, devlet kapısına bırak. Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı, sen kimsin? Dünya malı istiyorsan elimizden ne gelirse, yatağımızı satarız sana veririz sana o parayı. Dünya malı Narin’den daha mı kıymetli. Beni bir kağıda bırakma bir ömür. Gücüm kalmadı. 5 oğlum var, tek kızım var. Eğer bu kimse biliyor ben ona düşkünüm” şeklinde konuşmuştu. Okulların açılmasına da az kaldığını söyleyen anne Güran, “Bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam. Babası dağ gibi düştü, ağabeyi askere gidiyordu, bize zehir ettiler. Bizi sorun, biz böyle bir aile değiliz. Kime zararımız var. Her yere sorun, ailem çok tatlı, ailemiz her gün barışa gidiyor. Narin karşıma çıksa, o kadar ki acı gördüm ben, o adam da olsa kadın da olsa ona teşekkür edeceğim. Güzel bir mevlit vereceğim. Kayınımın düğünü yapılacak ve Türkiye’nin önünde kızımla çiftetelli oynayacağım” ifadelerini kullanmıştı.