ASAYİŞ - 28 Haziran 2024 Cuma 18:44

Diyarbakır’da 600 milyon TL’lik vurgun: 400 kişi mağdur edildi

A
A
A

Diyarbakır merkezli oto galeri alım satımıyla ilgilenen şirketle ticaret yapan yüzlerce kişi, karşılıksız çek ve senetle yaklaşık 600 milyon TL dolandırıldı. Mağdurlar, bir an önce dolandırıcının yakalanmasını istedi.

Diyarbakır’da oto galerici işiyle uğraşan Serhat U.’nun, çevre illerin de içinde bulunduğu yaklaşık 400 esnaftan aldığı araçları sahte çek ve senet karşılığında dolandırarak kaçtığı iddia edildi. Serhat U.’nun iş yerinde toplanan mağdurlar, muhatap alacağı kimseyi bulamayınca çareyi çevreyolunu kapatmakta buldu.

Mağdurlar adına gazetecilere açıklama yapan aynı kendisi de mağdur olan Ali Akbalık, 600 milyon TL’lik bir vurgunun söz konusu olduğunu söyledi. Akbalık, “Burada 400’den fazla esnaf arkadaşımız Serhat U.’nun oluşturduğu mağduriyeti gidermek adına toplandı. Şu anda mağdur esnafımızın sesini dile getirmeye çalışıyoruz. Ortalama 600 milyon TL mağdur edildik. Bu insanlar mağdur. Bu durum ileride sosyal sorunlar oluşturacak. İntihar, alacak verecek meselesinden dolayı cinayetler, hırsızlık ve yolsuzluk gibi sorunlar çıkar. Devlet büyüklerimizin ve il idaresinde bulunan büyüklerimizin bu işe bir el atmasını istiyoruz” dedi.

Diyarbakır’da 600 milyon TL’lik vurgun: 400 kişi mağdur edildi

“Şu anda Diyarbakır’da ticaret durma noktasına gelmiş”

Serhat U.’nun karşılıksız çek ve senedi esnafa vererek araç aldığını daha sonrasında ise büyük vurgun yaparak ortadan kaybolduğunu ileri süren Akbalık, “Durumu mahkemeye verdik. Ama evrakı tanıdık birine devrettiği için hukuki olarak da ilerleyemiyoruz. Burada mağduriyetimiz çok büyük. Esnaftan gelip çek, senet karşılığında Serhat U. araç alıyor. Hepsinin kayıtları belli. Burada adamlardan haksız bir talebimiz varsa bunun da araştırılmasını isteriz. Tefecilik de varsa eğer bunlar da araştırılsın. Biz sadece esnafız. Toplamda 600 milyon TL bir mağduriyet var ortada. Bu çok ciddi bir rakam. Bu paranın sorgulanması gerek. Şu anda Diyarbakır’da ticaret durma noktasına gelmiş. Bu durum gerçekten ileriki zamanlarda sosyal sorunlar doğuracak” diye konuştu.

“Helal şehir diye Diyarbakır’a geldik ama dolandırıldık”

Erzurum’da ikamet eden Arif Önder de, yaklaşık bir yıl önce Serhat U.’dan ödemesini peşin yaparak 3 adet tır aldığını, birini alıp 2’sini daha alamadığını dile getirdi. Mağduriyetlerinin giderilmesini söyleyen Önder, “Biz de Serhat U.’dan 3 tane çekici tır aldık. Bunlara hepsine nakit ödeme yaptık. Ödemelerimizin hepsini de banka aracılığıyla resmi olarak yaptık. Bir yıldır mağdur durumdayız. Helal şehir diye Diyarbakır’a geldik ama dolandırıldık. Maalesef güvenip geldiğimiz şehirde Diyarbakırlı kardeşlerimizin de dolandırıldığına şahit olduk. Gerekli evraklarımızı zaten adliyeye sunduk. Ama mahkeme maalesef yavaş yürüyor. Onu da biz de bilemiyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

10 milyon 500 bin TL dolandırıldığını iddia eden Önder, “Aldığım aracın bayisi Erzurum’da olmadığı için bizi distribütörler direkt Diyarbakır’a yönlendirdi. Ödemelerimizi hepsini yapmak için Diyarbakır’a geldik. 5-6 ay sonra 1 aracımızı verdiler, 2 aracımız halen içeride duruyor. Maalesef muhatabımız olan firma da bu duruma sahip çıkmıyor. Bu kadar insan mağdur olduğunu iddia ediyor. Ellerinde çek-senetleri olanlar var. Bir aile yüzünden bu kadar aile mağdur ediliyor şu an. Gençleri şu an suça teşvik ediyorlar. Bir yıl önce biz o tırlara 10 buçuk milyon TL ödedik. Hukuki yollara başvurduk. İnşallah olumlu sonuç alacağız. Çünkü samimiyiz” dedi.

Mağdurlardan Hüseyin Gökhan Korkut ise, 2,5 milyon TL dolandırıldığını söyleyerek, şunları kaydetti:

“Serhat U. denen bir şahıs memleketi dolandırdı. Millete karşılıksız çek vermiş ve çekler de karşılıksız çıkmış. Bu durumdan kaynaklı intihar eden, eşini boşayan, cinayet işleyenler var. Bunların tek sebebi Serhat U. Biz hakkın, hukukun peşindeyiz. 2 buçuk milyon TL beni dolandırdılar. Devlet yetkililerinden ricamız; lütfen işe el atın. Bizim tek amacımız paramızı vermeleridir.”

Olay yerine çok sayıda jandarma ve polis ekibi güvenlik tedbiri için sevk edilirken, trafikte kilometrelerce kuyruk oluşan yol, kontrollü bir şekilde açıldı.

Diyarbakır’da 600 milyon TL’lik vurgun: 400 kişi mağdur edildiMuhammet Hüseyin İçli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuşadası’ndaki orman yangınında antik su kemeri zarar gördü İzmir’de başlayıp Aydın’a sıçrayan orman yangını ekiplerin havadan ve karadan yoğun çalışmaları sonucunda kontrol altına alınırken, yangının ardından yanan bölgeler havadan görüntülendi. Efes’e su taşıyan antik su kemerlerinin bir bölümünün yangında zarar gördüğü belirlendiğini belirten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, "Yangından sonraki görüntüler herkesi üzdü" dedi. Edinilen bilgiye göre, İzmir’in Selçuk ilçesi Pamucak mevkiindeki ormanlık alanda 29 Haziran Cumartesi günü saat 17.00 sıralarında çıkan yangın, kısa sürede tüm bölgeyi sararak Aydın’ın Kuşadası ilçesine kadar ulaştı. Yangında yüzlerce dönüm alan yanarken, gündüz havadan ve karadan yapılan söndürme çalışmaları havanın kararmasının ardından karadan ve gece görüşlü helikopterlerle devam etti. Çevre il ve ilçelerden bölgeye destek ekipler gönderildi. Ekiplerin yanı sıra sivil toplum örgütleri ile gönüllü vatandaşların da seferber olduğu bölgede söndürme çalışmaları sonuç verdi. Yeni günün ilk ışıkları ile yangın söndürme helikopterleri ve uçakları yeniden faaliyetlerine başladı. Yangın, ekiplerin havadan ve karadan yoğun çalışmaları sonucunda kontrol altına alındı. Bölge havadan görüntülendi Kuşadası - Selçuk arasında meydana gelen orman yangınında resmi bilgilere göre 350 hektar alanın yandığı belirtilirken, yaşanan yangın sonrası bölgede drone ile havadan görüntülendi. Yangının neden olduğu zararın boyutlarını gözler önüne seren drone görüntüleri, bölgenin yeşil örtüsünün büyük ölçüde kaybedildiğini ve birçok canlının yaşam alanının yok olduğunu ortaya koyuyor. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, "Tüm kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğiyle özverili bir mücadeleyle yangın söndürüldü ve soğutma çalışmalarına geçildi. Yangından sonra meydana çıkan görüntüler herkesi derin üzüntüye boğdu. Özellikle deniz manzarasının görüldüğü alanlardaki arazilerde cam şişe yoğunluğu hemen göze çarpıyordu. Yaban hayatındaki durum, soğutma çalışmaları devam ettiğinden sadece yol kıyında takip edildi. Hiçbir canlıya rastlanmadı. Isı yoğunluğu yüksek araziye girilemediğinden hangi tür hayvanların öldüğü bilinemiyor. Muhtemelen yılan, kertenkele, kaplumbağa ve benzeri sürüngenlerle, ateş ve duman içinde kalan diğer yaban hayvanlarının öldüğünü tahmin etmekteyiz" dedi. Antik su kemerlerinin bir bölümü zarar gördü Efes’e su taşıyan antik su kemerlerinin bir bölümünün yangında zarar gördüğü belirlendiğini ifade eden Sürücü, "Sevindirici olan, Kuşadası sivil toplum örgütleri tarafından Tabiat Parkı olması için talep edilen Bahçecik Boğazı’na yangının sıçramaması oldu. Bunu havadan yapılan müdahale ve orman ekiplerinin büyük gayreti sağladı. Hava sıcaklığının 30 dereceden yüksek, rüzgar hızının 30 km/saat üzerinde olması ve nispi nemin %30’un altında seyretmesi orman yangınlarının çıkması için, uygun meteorolojik şartları oluşturmaktadır. Ormanlarımızın korunması için, özellikle orman bölgelerinde cam vb. atıkların atılmaması, sigara kesinlikle içilmemesi, mangal ve benzeri ateşli aletlerin kullanılmaması gerekir. Herkes bu konuda dikkatli ve duyarlı olmalı, olumsuz faaliyette bulunan kişileri uyarmalı ve ilgili kurumlara bildirmelidir" ifadelerini kullandı.
Elazığ Klima stokları tükendi, vatandaşlar vantilatöre yöneldi Elazığ’ı etkisi altına alan sıcak hava dalgasının ardından serinlemek isteyen vatandaşlar, soluğu klima ve vantilatör satan yerlerde aldı. Aşırı sıcaklardan dolayı kentte bulunan çoğu işletmede klima stokları tükenirken, vatandaşlar alternatif olarak vantilatörlere yöneldi. Yaz döneminde hissedilen bunaltıcı sıcakların artmasıyla yaşam alanlarında serin hava isteyenlerin klima ve vantilatör arayışları da hız kazandı. Elazığ’ı etkisi altına alan sıcak hava dalgasının ardından serinlemek isteyen vatandaşlar, soluğu klima ve vantilatör satan yerlerde aldı. Aşırı sıcaklardan dolayı kentte bulunan çoğu işletmede klima stokları tükenirken, vatandaşlar alternatif olarak vantilatörlere yöneldi. ’’Klima yetiştiremiyoruz’’ Mağazada beyaz eşya personeli olarak görev yaptığını aktaran Uğur Altunyuva, ’’Bulunduğumuz mevsimden dolayı aşırı bir sıcaklık var. Şu an klima ve vantilatör satışlarımız çok fazla. Siparişlere yetişemiyoruz. Klimalar stoklarımızda tükendi. Müşterilerimizin talepleri üzerine yeni bir stok girişi yaptık. Havaların aşırı derecede ısınmasıyla birlikte günde 8 klima satarken 10’a yakın da vantilatör satışımız oluyor. Şuan klima satışlarımız da stok sorunu olduğu için çok yetiştiremedik. Müşterilerimiz yoğun bir talep gösterdi. Bizde kendilerini bekletmemek amacıyla bütçelerine uygun bir şekilde vantilatörlere sevk ediyoruz. Vantilatör fiyatlarımız 2 bin liradan başlayarak 10 bin liraya kadar yükseliyor. Klimalar ise şuan da 40 bin lira civarındadır” dedi. ’’Klima stokları tükendiği için vantilatör almaya karar verdim’’ Klima bulamadığını belirten müşterilerden Seda Tıbık, “Birçok yere gittik klima almak için ama maalesef gittiğim yerlerin çoğunda stoklar tükenmişti. Bundan dolayı bende vantilatör almaya karar verdim. Hem bütçeye uygun hem de bu sıcak havalarda bizleri rahatlatıyor. Birkaç yer gezdim ama klima satış stokları tükenmişti. Elazığ’da da sıcaklıklar etkisini aşırı derecede göstermeye başladı. Bundan dolayı da gece uyumakta zorluk çekiyoruz. Aldığım vantilatörün sıcağa biraz da olsa çözüm olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. (MK-YRT
Diyarbakır Uzmanı uyardı: "Gereğinden fazla et ve tuz tüketimi böbrek sağlığını etkiliyor" Memorial Diyarbakır Hastanesi Nefroloji İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, “Gereğinden fazla et ve tuz tüketmenin yanında yetersiz su içmek, doktor bilgisi dışında ağrı kesici ve rastgele antibiyotik kullanmak böbrek fonksiyonlarını bozabilen önemli nedenlerdir” dedi. Nefroloji İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, gereğinden fazla et ve tuz tüketmenin yanında yetersiz su içmek, doktor bilgisi dışında ağrı kesici ve rastgele antibiyotik kullanmak böbrek fonksiyonlarını bozabilen önemli nedenler arasında olduğuna dikkat çekerek, bunun yanında hiç bir neden olmaksızın da böbrek fonksiyonlarının bozulabileceğini söyledi. Böbrek fonksiyonlarının yüzde 15’in altına düştüğünde artık önemli yaşamsal faaliyetleri yerine getiremeyeceğini belirten Prof. Kadiroğlu, “Bu durumda ya böbrek nakli ya da diyaliz tedavisi alması gerekir. Günümüzde böbrek yetmezliğinde çağdaş tedavi şekli böbrek naklidir. Ancak böbrek yetmezliği çeken kişiler organ nakli yapılıp yapılmaması konusunda doktor yardımı almalılar. Diyaliz tedavisi de kronik böbrek yetmezlikli hastalar için çok önemli ve yaşamın devamlılığını sağlayan bir tedavi yöntemidir” dedi. Böbrek sağlığı için bol su tüketmek ve sağlıklı beslenmek gerektiğini hatırlatan Kadiroğlu, “Böbrek sağlığını korumak için beslenme ve yaşam tarzında yapılan değişiklikler çok önemlidir. Özellikle ideal kilonun korunması amacıyla karbonhidratlı gıdalardan ve şekerden uzak durmak en azından sınırlandırmak gerekmektedir. Yüksek tansiyondan korunmak için günlük tuz tüketimi azaltılmalıdır. Böbrek sağlığını korumak amacıyla bu önerileri genç yaştan itibaren uygulamak gerekmektedir. Diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkları olan bireylerinde özellikle daha sık takip edilmesi, böbreklerinde sorun varsa tedavi sürecine dâhil edilmesi gerekmektedir. Tedavi edilmeyen hastalıklarda böbrek sağlığı ilerleyici olarak bozulmaktadır” diye konuştu. Böbrek sağlığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri sıralayan Prof. Kadiroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Böbrek sağlığını korumak amacıyla mutlaka her gün 2 veya 3 litre su tüketimi sağlanmalı, yaz mevsiminde bu miktar biraz daha arttırılmalıdır. Sigara ve alkol gibi maddelerden uzak durulmalı, kan şekeri ve tansiyon düzenli olarak kontrol edilmeli, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Az proteinli, az yağlı az karbonhidratlı yemeklerin yanında sebze ve meyve ağırlıklı beslenme böbrek fonksiyonlarını koruyucu olacaktır. Gazlı içecekler, şekerli meşrubatlar, sık sık gereksiz ağrı kesici ve antibiyotik gibi ilaç kullanmak böbrek fonksiyonları için oldukça zararlıdır. Bu tür alışkanlıklar böbrek sağlığı için çok zararlı olduğundan bir an önce terk edilmelidir.”
Muğla Ula’da bocce sporu çocuklar için vazgeçilmez oldu Ula Kaymakamlığı ve Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde çocuklar, tarihi milattan binlerce yıl öncesine dayanan bocce sporu ile tanışarak, zamanlarını sportif faaliyetlerle geçiriyor. Ula’da yaşayan 85 çocuk, kış döneminden bu yana bocce sporunu vazgeçilmez bir aktivite haline getirdi. Ula Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü bahçesinde bulunan sahalarda antrenmanlarını yapan öğrenciler, Bocce Antrenörü ve aynı zamanda Beden Eğitimi Öğretmeni olan Yasemin Miski gözetiminde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Birbirleriyle kıyasıya yarışarak kendilerine hedef belirleyen öğrenciler, bu spor sayesinde hem eğleniyor hem de fiziksel ve zihinsel becerilerini geliştiriyor. Veliler, çocuklarının bu sporla meşgul olmasının sevindirici olduğunu ifade ederken, öğrenciler ise bocce sayesinde gelecek için büyük hayaller kuruyor. Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Yağmur Küçük, yaz spor okulları kapsamında bocce branşına yoğun bir kayıt aldıklarını belirtti. Küçük, "Ailelerin çocuklarını bu branşa yönlendirmeleri ve çocukların farklı bir spor dalı ile ilgilenmeleri bizleri çok mutlu ediyor. Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğümüz bahçesinde 20 üzerinde bocce sahası oluşturarak gerekli malzemeleri temin ettik. Bizlere desteklerini esirgemeyen Ula Kaymakamlığına ve Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Sayın Musa Kazım Açıkbaş’a çok teşekkür ederim" dedi.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: “Haziran ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkı kirazda görüldü” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, haziran ayı afetleri ve üretici market fiyatlarına ilişkin yaptığı açıklamada, üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkının kirazda görüldüğünü açıkladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayında yaşanan afetler, üretici market arasındaki fiyat değişimlerini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. iklim değişikliğinin etkisiyle yıl içerisinde normallerin üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklar tarımsal üretime ve tarım arazilerine zarar verdiğini belirten Bayraktar, bu çerçevede haziran ayında artan sıcaklarla birlikte orman ve tarım arazilerinde yangınlar arttığını vurguladı. “Haziran ayında kırsal alanlarda bin 120 adet yangın çıktı” Yangın verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, “Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Haziran ayında Türkiye’nin kırsal alanlarında toplam bin 120 adet yangın çıktı. Haziran ayında Diyarbakır, Mardin, Çanakkale, Aydın, Balıkesir, Bursa, Siirt, İzmir, Manisa, Burdur, Uşak, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Edirne, Düzce, Sinop, Bingöl, Elazığ, Ankara, Çankırı, Yozgat ve daha birçok ilimizde büyüklü küçüklü yangınlar meydana geldi. Bu illerde çıkan yangınlarda tarım arazileri zarar gördü, hayvanlar telef oldu” açıklamasında bulundu. “Yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik” Yapılan araştırmaların Türkiye’de yangınların takribinin yüzde 80’inin haziran-ekim döneminde çıktığını ifade eden Bayraktar, “Çıkan yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik gibi sebeplerdir. Özellikle sıcaklıkların arttığı bu dönemlerde daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Bu oranı düşürmek bizlerin elindedir. Ancak ne kadar dikkatli olunsa ve önlem alınsa da afetleri tam anlamıyla engellemek mümkün değildir. Yaşanan afetler en fazla tarım sektörünü ve üreten çiftçilerimizi etkiliyor. Bir üretim sezonu emek veren çiftçilerimiz çıkan bir yangınla mahsulünü kaybediyor. Özellikle kontrol altına alınamayan geniş alanlara sıçrayan yangınlarda ürünlerini, hayvanlarını ve tarımsal varlıklarını kaybeden üreticilerimize devlet yardımı yapılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu. “Aşırı sıcaklar Haziran ayında tarımsal ürünlere zarar verdi” Haziran ayında Türkiye genelinde normallerin üzerinde gerçekleşen sıcak hava tarımsal ürünlerde verim ve kaliteyi olumsuz etkilerken, afetlere ve maliyetlerde artışa neden olduğunu da vurgulayan Bayraktar, bu çerçevede Adana’da kavun, karpuz, domates ve biber başta olmak üzere sebzeler yandığını ve Manisa’da üzüm bağlarında ise yanmaların meydana geldiğini dile getirdi. Bayraktar, önlem olarak ise daha fazla sulama yapılması gerektiğini aktardı. Adana’da sebze ve meyvelerdeki aşırı sıcaklıkların ürünlere verdiği zararların tarım sigortaları kapsamı dışında olduğunu da kaydeden Bayraktar, “Önümüzdeki yıl, aşırı sıcakların verdiği zararın tüm ürünlerde TARSİM kapsamına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ancak bu yıl TARSİM teminatları arasında yer almayan ürünlerde yaşanan kayıplar devlet desteği ile telafi edilmelidir” dedi. “Haziran ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkı kirazda görüldü” Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 303,98 ile en fazla kirazda görüldüğünü belirten Bayraktar, “Kirazdaki fiyat farkını yüzde 291,3 ile havuç, yüzde 284 ile kuru incir, yüzde 260 ile Antep fıstığı takip etti. Kiraz 4 kat, havuç 3,9 kat, kuru incir 3,8 kat, Antep fıstığı 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 24,88 lira olan kiraz markette 100 lira 51 kuruşa, 8 buçuk lira olan havuç markette 33 lira 26 kuruşa, 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 64 kuruşa ve 250 lira olan Antep fıstığı 900 liraya satıldı. Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün hem markette hem de üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide patates oldu” ifadelerine yer verdi. “Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu” Haziran ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışının yaşandığını, 12’sinde fiyat azalışı görüldüğünü ve 2 üründe ise fiyat değişimi olmadığını ifade eden Bayraktar, “Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 51,2 ile Antep fıstığı, yüzde 44 ile çilek, yüzde 34,3 ile kuru kayısı, yüzde 29,7 ile fındık ve yüzde 24,7 ile nohut takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 16,5 ile domates, yüzde 16,1 ile yumurta, yüzde 8,1 ile maydanoz ve yüzde 7,6 ile yeşil soğan izledi” diye konuştu. “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü” Bayraktar, haziran ayında üreticide 29 ürünün 10’unde fiyat artışı olduğunu, 8’inda fiyat düşüşü görüldüğünü ve 11 üründe fiyat değişimi olmadığını belirterek, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 26,8 ile domates, yüzde 26,2 ile patlıcan, yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 12,6 ile yumurta ve yüzde 8,7 ile maydanoz izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 100 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 63,3 ile salatalık ve yüzde 30,2 ile kırmızı mercimek izledi” açıklamasında bulundu. Üreticideki fiyat değişiminin nedenleri hakkında açıklamalarda bulunan Bayraktar, konuşmasına şu şekilde devam etti. “Limonda sezonun sonuna gelinmesiyle, üreticilerimizin elinde ürün azaldı ve fiyatlar arttı. Hasat sezonu boyunca üreticilerimiz limonunu düşük fiyattan satmak zorunda kaldı. Bu aylarda üreticilerimizden düşük fiyatla alınan limon depolarda tutuluyor. Haziran ayında elinde az miktarda limonu bulunan üreticide fiyatlar kilogram başı 15 lira iken, ürünü depolayan tüccarda limonun fiyatı kilogram başına 40 liraya ulaşıyor. Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Yüksek hava sıcaklıkları kuru soğanda yanmaya sebep oldu. Güneş yanıklarının tarla üretimine zarar vermesi ve talepteki artış nedeniyle fiyatlar yükseldi. Haziran ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ilişkin de konuşan Bayraktar, “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Haziran ayında, Mayıs ayına göre DAP gübresi yüzde 3,8 oranında artarken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,9, ÜRE gübresi yüzde 1,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,8 oranında arttı. Geçen yılın Haziran ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 50,8, DAP gübresi yüzde 33,9, ÜRE gübresi yüzde 32,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 30,4 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 27,5 oranında arttı. Haziran ayında Mayıs ayına göre besi yemi yüzde 1,1, süt yemi yüzde 0,9, son bir yılda süt yemi yüzde 37, besi yemi ise yüzde 34,3 oranında arttı. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 19,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 58,2 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 5,1 oranında artarken, yıllık bazda yüzde 78,5 oranında artarak geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yıllık bazda fiyatı en fazla artan tarımsal girdi oldu” ifadelerine yer verdi.