SAĞLIK - 31 Ekim 2024 Perşembe 10:12

Kışla birlikte gelen göz enfeksiyonlarına dikkat!

A
A
A
Kışla birlikte gelen göz enfeksiyonlarına dikkat!

Kış aylarında gribal enfeksiyonların artmasına paralel olarak göz hastalıklarında da artış görülürken, uzmanlar vatandaşları bu konuda dikkatli olma konusunda uyarıyor.


Kış aylarında sık karşılaşılan göz problemleri konusunda bilgi veren Medicana Bursa Hastanesi GözHastalıkları Uzmanı Op. Dr. Adnan İpçioğlu, ”Hastalarımıza kış aylarında rahatsızlık veren sorunlardan biri de göz kuruluğudur. Kışın havalar yağışlı ve karlı geçmesine rağmen nem oranı düşük olduğundan hava oldukça kurudur. Ayrıca kış boyunca yanan kaloriferler, çalışan klimalar yeterince havalandırılmayan kapalı ortamlar bu etkilerin daha da artmasına yol açar. Özellikle uzun süre bilgisayar karşısında çalışan meslek grupları kuru göz rahatsızlığı açısından risk altındadırlar. Çünkü uzun süreli konsantrasyon gerektiren durumlarda insanlardaki mevcut göz kırpma sayısı azalmakta ve gözler daha çabuk kurumaktadır. Gözlerde batma, sulanma ve kızarıklık şeklinde kendini gösteren göz kuruluğunda, hastalara önerilerimiz, çalışılan ortamın nemlendirilmesi, bilgisayar karşısında daha sık göz kırpma ve göz hekiminin önereceği gözyaşı damlalarının kullanılması şeklindedir" dedi.


Bir diğer problemin de gözde sulanma, kızarıklık, çapaklanma ile başlayan konjonktivitler olarak adlandırılan sorun olduğunu ifade eden İpçioğlu, "Kış aylarında virüslere bağlı hastalıkların artmasına paralel olarak özellikle gribal enfeksiyonların artış gösterdiği dönemlerde viralkonjonktivitin görülme sıklığı artmaktadır. Toplu yaşam alanları bu açıdan risk altındadır. Hastalık gözde kızarıklık, sulanma, çapaklanma ve ışığa karşı hassasiyet artışı şeklinde şikayetlere neden olur. Genellikle tek gözde başlayıp daha sonra diğer gözde de şikayetler ortaya çıkar. Gözün kornea dediğimiz saydam tabakasını tutarak görme azalması yapabileceğinden en kısa zamanda bir göz hekimine başvurmak gerekir. Hastalıktan korunmak için özellikle gözlerin çok ovulup kaşınmamasına, başkasına ait havlu, makyaj malzemesi ve benzeri şahsi eşyaların kullanılmamasına, bu tür hastalık belirtileri olan kişilerle yakın temastan kaçınılmasına ve el hijyenine dikkat edilmesi gerekir" diye konuştu.


Ultraviyole ışınlarının da göz açısından riskleri olduğunu belirten Op. Dr. Adnan İpçioğlu, "Kış aylarında sıcaklığın az olması, ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinin de daha az olduğu anlamına gelmiyor. Kışın karların oluşturduğu parlama ve yansımalar bu etkileri daha da arttırmaktadır. Bu nedenle dışarıda uzun süre vakit harcama eğiliminde olan çocuklar, açık havada çalışan işçiler ve kar sporu yapanlar risk altındadır. Yaşa bağlı katarakt, yaşa bağlı makula dejeneresansı, pterjium, ve göz çevresi cilt kanserleri güneş ışığına bağlı göz hastalıklarından bazılarıdır” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Vali Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ekim ayı meclis toplantısına katılan Malatya Valisi Seddar Yavuz, 6 Şubat’ta derin yaralar alan Malatya’da ekonomik canlanmanın sağlanması ve ticaret hayatının yeniden ayağa kalkması adına Ticaret ve Sanayi Odası’nın sunduğu desteklerin kıymetli olduğuna vurgu yaptı. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ekim ayı meclis toplantısı Malatya Valisi Seddar Yavuz’un katılımıyla düzenlendi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya’nın ticaret ve sanayisi hakkında bilgiler verdi. Malatya’nın 2024’ün 9 ayında 303 milyon 55 bin dolar ihracat gerçekleştirdiğini kaydeden Sadıkoğlu, “Tekstilde bölgenin üretim üssü konumundayız. Ancak bu gücümüzü kaybediyoruz, son yıllarda tekstil üretiminde ciddi düşüşler var. Artan maliyetler nedeniyle birçok büyük firma, fason üretimlerini Malatya’dan Mısır, Bangladeş gibi ülkelere çekmeye başladı. Tekstilde fason üretim yaptıran büyük firmalarla görüşerek Malatya sanayimize yeni iş bağlantıları sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “6. Bölge teşviklerinin devam etmesi şarttır" Büyüme trendinde olan Malatya sanayisinin cazibesini kaybetmemesi için yılsonunda sona erecek olan 6. Bölge Teşvikleri süresinin uzatılmasının şart olduğuna vurgu yapan Sadıkoğlu, “2018 yılından bu yana uygulamada olan Cazibe Merkezleri Programı kapsamında 4. bölgede yer alan Malatya’mızdaki yatırımlar 6. Bölge teşviklerinden faydalanıyor. Yılsonu itibariyle teşviklerinin sona erecek olması ve geri 4. bölgeye düşecek olmamız hem mevcut yatırımcıyı hem de yatırım düşüncesinde olan iş insanlarımızı tedirgin ediyor. Zaten iş insanlarımızın nitelikli personel bulamama, artan maliyetler, finansmana erişim gibi mücadele ettiği bir sürü sorunu var. Büyüme trendinde olan Malatya sanayisi için 6. Bölge Teşvik Süresinin uzatılması elzemdir” dedi. “Mücbir sebep halinin 2 yıl dahi sürmemesini anlayamıyoruz" Mücbir sebep süresini gündeminden düşürmeyen Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresi 30 Kasım 2024 tarihine kadar uzatılmıştı. Uzun zamandır yürütmüş olduğumuz kamuoyu çalışması sonrası 3 aylık uzatma iş dünyamızı memnun etmedi. Van depremi sonrası 5 yıl devam eden uygulama örneği ortadayken, yaşadığımız asrın felaketi için 2 yıl dahi sürmemesini anlamak güç. Açıklanan süre uzatımı yaraları saracak bir tedavi değil, sadece pansuman niteliğindedir. Depremler hala devam ediyor. Şehirlerimiz toparlanıp, işyerlerimiz tamamen teslim edilinceye kadar mücbir sebep süresinin şartsız uzatılması çağrımızda ısrarcıyız” ifadelerine yer verdi. “Daha planlı bir Malatya inşa etmek istiyoruz" Vali Yavuz, toplantıda yaptığı konuşmada kentin yeniden imar ve inşasında yürütülen çalışmaları anlattı. “Daha güvenli ve planlı bir Malatya inşa etmek istiyoruz” diyen Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Vatandaşlarımızın güven içinde yaşayabileceği, modern standartlara sahip bir şehir için gece gündüz çalışıyoruz. Özellikle yoğun nüfus barındıran bölgelerde güvenli yaşam alanları oluşturmak, deprem riskini en aza indirmek için elzemdir. Bu çerçevede, yeni inşaat projelerimizi planlı bir şekilde ve her vatandaşımızın ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Amacımız, Malatya’yı daha yaşanabilir, yeşil alanlarıyla donatılmış, otopark sorunu çözümlenmiş bir şehir haline getirmek. Malatya’yı hak ettiği yere taşıyacağız. Buradaki herkesin ortak hedefi, Malatya’nın yaralarını sararak, ekonomik ve sosyal anlamda ayağa kalkmasını sağlamaktır.” Vali Yavuz’dan 3. OSB Müjdesi Battalgazi ilçesi sınırlarında 3. Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları hakkında da ilk kez açıklama yapan Vali Yavuz, “Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi olan Kocaeli’nden Malatya’ya geldim. Orada edindiğimiz sanayileşme deneyimini Malatya’da kullanmalıyız. Bu konuda önümüzdeki günlerde Ticaret ve Sanayi Odası ile yeniden bir araya geleceğiz. Malatya’ya 3. Organize Sanayi Bölgesini kurmak istiyoruz. Battalgazi ilçesi sınırlarında belirlediğimiz bir alan var. Yeni OSB’de, üretim potansiyelini büyütmek isteyen firmalara yeni fırsatlar sunacağız. Bu konuyu da ilk kez Ticaret ve Sanayi Odasının kürsüsünden açıklıyorum” diye konuştu. Vali Yavuz, Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmalarını yakından takip ettiğini belirtip, deprem sonrası bu zor dönemde Odanın gösterdiği çabanın kentin yeniden ayağa kalkmasında önemli bir rol oynadığını ifade etti. Öte yandan, Vali Yavuz, 6 Şubat depremlerinden derin yaralar alan Malatya’da ekonomik canlanmanın sağlanması ve ticaret hayatının yeniden ayağa kalkması adına Ticaret ve Sanayi Odası’nın sunduğu desteklerin kıymetli olduğuna vurgu yaptı. Konuşmaların ardından Çevre Şehircilik İl Müdürü Cengiz Başer tarafından rezerv alanlar, TOKİ konutları, hak sahipliği ve yerinde dönüşüm konularında bilgilendirme sunumu yapıldı.Toplantının sonunda MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ve MTSO Meclis Başkanı Hakan Er, Vali Seddar Yavuz’a, meclis toplantısına katılımlarından dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
Ankara Ünipersen’den 129 Devlet Üniversitesi Rektörüne mektup ÜNİPERSEN (Üniversite İdari Personel Sendikası), üniversite idari personelinin tayin ve nakil hakkı talebini duyurmak için Türkiye genelindeki 129 üniversitenin rektörüne mektup gönderdi. ÜNİPERSEN, üniversite idari personelinin tayin ve nakil hakkı talebini Türkiye genelindeki 129 üniversitenin rektörüne gönderdiği mektuplarla gündeme taşıdı. Üniversitelerin "bacasız sanayi" olarak ülkemiz kalkınmasında oynadığı rolü vurgulayan sendika, idari personelin diğer kamu görevlileri gibi tayin hakkına sahip olması gerektiğini belirtti. Gönderilen mektupta, Türkiye’de üniversitelerin büyüyen yapısına rağmen Yükseköğretim Kanunu’nun 1981 yılının şartlarına göre düzenlenmiş olduğuna dikkat çekildi. Mektupta, "Üniversitelerimizin bugün her ilde, hatta bazı ilçelerde kampüsleri bulunmakta ancak bu büyüyen yapıya uygun bir tayin ve nakil sistemi bulunmamaktadır. Üniversitelerdeki idari personelin birçok özlük ve mali hakkı, merkezi teşkilata bağlı çalışan diğer devlet memurlarına sağlanmışken bizlere tanınmamıştır" ifadeleri yer aldı. ÜNİPERSEN’in çabaları sonucunda 6. ve 7. Dönem Toplu Sözleşmelerde üniversite idari personeli için tayin çalışması yapılmasına karar verilmiş olsa da, aradan geçen 4 yılda bu konuda somut bir adım atılmadığı belirtildi. Sendika yetkilileri, Şubat 2024’te Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) tayin taleplerini topladığını ancak bir sonuç alınamadığını belirtti. Yetkililer, üniversitelerde personel açığının oluşacağı kaygısının bu süreci engellediğine dair izlenim edindiklerini dile getirdi. Tayin Talebi "Kademeli ve Puanlama Sistemi ile Yönetilebilir" Mektupta, tayin hakkı verildiğinde üniversitelerde bir personel boşluğu oluşacağı yönündeki endişelere de değinilerek, "Yılın belirli dönemlerinde, üniversite personelinin tayin talepleri toplanabilir. Hizmet süresine göre belirlenecek puanlama sistemiyle diğer kurumlardaki gibi kademeli bir düzenleme oluşturulabilir" ifadeleri kullanıldı. Böylece diğer devlet kurumlarında uygulanan sisteme benzer bir model önerisi getirildi. ÜNİPERSEN, üniversite idari personelinin sesi olarak çıktıkları bu yolda rektörlerden de destek beklediklerini belirtti. Sendika yetkilileri, rektörlerin idari personelin tayin taleplerinin ne kadar önemli olduğunu dilekçelerden yakından bildiklerini vurguladı. ÜNİPERSEN yetkilileri, "Diğer devlet kurumlarında var olan tayin ve nakil hakkının üniversite idari personeline de sağlanması, idari personelin en temel özlük haklarının korunmasını sağlayacaktır. Bu konuda rektörlerimizin desteği bizim için çok kıymetli" dedi.
Malatya 10. Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarı yoğun katılımla devam ediyor Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Valiliği iş birliğinde düzenlenen 10. Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarı, yazarların ve kitapseverlerin yoğun katılımıyla devam ediyor. Her gün birçok yazarın konuk olduğu imza gününe katılan vatandaşlar, yazarlarla tanışma fırsatı buluyor ve hatıra fotoğrafları çekiyor. Orduzu Pınarbaşı’ndaki Malatya Büyükşehir Belediyesi Fuar Merkezinde gerçekleştirilen ve bu yıl ‘Kitabın Ruhuyla Yeniden’ mottosu ile düzenlenen 10. Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarı’nda imza günü düzenleyen yazarlar, kitapseverler sayısının ve okuyucu kitlesinin her yıl daha da arttığını söylediler. Malatya’da olmaktan dolayı mutlu olduklarını da dile getiren yazarlar, fuarın bölgeye de hitap etmesinden dolayı memnun olduklarını belirttiler. Malatya’ya il kez geldiğini ve Malatyalıların misafirperverliğini çok güzel hissettiğini söyleyen Yazar Sadiye Yılmaz, “Malatya yakın zamanda tekrardan bir deprem olayı ile karşı karşıya kaldı. İster istemez o burukluğu insanların yüzlerinde hissediyoruz. Bizleri buraya davet eden, gelmemizi sağlayan, burada misafirperverliğini gösteren herkese teşekkürü borç biliyorum. Gerçekten çok güzel bir atmosfer var burada. Bu tarz fuarların daha da çok yoğunlaşarak yapılması gerektiğine inanıyorum. Çocuklar çok güzeller. Onların gözlerinde o heyecanı, o umudu görmek bizler için çok mutluluk verici bir şey. İnşallah böyle etkinlikler daha çok olur. Özellikle misafirperverliğiniz harikaydı. Ben Malatya’ya ilk kez geliyorum. Açıkçası tedirgin oluyorum ilk kez gideceğim yerler için. Ama ben Malatya’nın gerçekten misafirperverliğini ve ev sahipliğini çok güzel hissettim. Her şey için çok teşekkür ediyorum” dedi. Malatya kitap fuarına yıllardan beri katıldığını ifade eden Yazar Yiğit Recep Efe, fuara katılımın her yıl üstüne koyarak büyüdüğünü söyledi. Yazar Efe, “Ben Malatya kitap fuarlarına ilk günden beri katılıyorum. Bu nedenle Malatya kitap fuarının, Malatya’da kitap okuma kültürünün nereden nereye vardığını çok net gözlemleyebiliyorum. Malatya her yıl üzerine koyarak devam ediyor. Şehirden biraz uzak olmasına rağmen katılım gayet güzel. Özellikle çocuklarda okuma kültürünün değiştiğini görüyorum. Bu anlamda mutluluk verici ve gurur verici bir durum. Malatya’daki fuar bölgedeki en büyük kitap fuarlarından bir tanesi. Sadece Malatya’ya değil civardaki illere de katkısı olan bir fuar. Umarım üstüne koya koya önümüzdeki yıllarda da büyüyerek, gelişerek devam eder. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sami Er’e özellikle Malatya’nın deprem sonrasında çok zor günler geçirmesine rağmen destek verip bu kültür işini hayata geçirdiği için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Eskişehir Kazakistan’da Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi tanıtıldı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Merkez Büro Yöneticisi Öğr. Gör. Salih Gümüş, Açıköğretim Sistemi’ni tanıtmak, öğrenci kayıtlarını değerlendirmek ve üniversitelerle iş birliği imkanlarını görüşmek amacıyla Kazakistan’ı ziyaret etti. Bu çerçevede Gümüş, Türkiye’nin Kazakistan Büyükelçisi Mustafa Kapucu ve Eğitim Müşaviri Ömer İnan ile bir araya gelerek, Açıköğretim Sistemi’nin yurtdışı programları hakkında bilgilendirmede bulundu. Programda Eğitim Müşaviri Ömer İnan ile birlikte Astana’daki Gumilev Avrasya Milli Üniversitesi’nde Türkoloji Bölümü öğretim elemanları ve öğrencileri ile görüşmeler gerçekleştirildi. Nur-Sultan Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Almagül İssina ile Türkçe eğitim veren öğrencilere sunum yapıldı. Ayrıca, Kazakistan’ın Türkistan şehrinde bulunan Ahmet Yesevi Üniversitesi ziyaret edilerek, Rektör Vekili Prof. Dr. Naci Genç, Rektör Yardımcısı Dr. Mustafa Giritlioğlu, Uluslararası İlişkiler Birimi, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı ve Türk Öğrenci Topluluğu ile temaslar gerçekleştirildi. Açıköğretim Sistemi’nin Kazakistan’daki bilinirliğini artırmak adına önemli adım Ziyaretin Almatı ayağında, Eğitim Ataşesi Ayhan Korkmaz ile yapılan görüşmelerin ardından Kazak Ulusal Kadın Öğretmen Eğitim Üniversitesi’nde Türkoloji Bölümü öğrencilerine yönelik ’Açıköğretim Sistemi ile Yaşam Boyu Öğrenme’ başlıklı bir sunum yapıldı. Üniversite yönetimiyle de Açıköğretim Sistemi hakkında bilgi paylaşımı gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra, Al-Farabi Kazak Ulusal Üniversitesi Türkoloji Bölümü öğretim elemanları ile de bir araya gelinerek iş birliği imkanları ele alındı. Ziyaret edilen Ahmet Yesevi Üniversitesi Arvasya Araştırma Enstitüsü’nde ise Enstitü Müdürü Doç. Dr. Suat Beylur ile Almatı’da ortak öğrenci faaliyetleri üzerine görüş alışverişinde de bulunuldu. Bu ziyaretler, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nin Kazakistan’daki bilinirliğini artırmak ve eğitim alanında uluslararası iş birliklerini güçlendirmek adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.