ASAYİŞ - 30 Ekim 2024 Çarşamba 10:57

İstanbul’da sahte pasaport şebekesi çökertildi: 13 gözaltı

A
A
A

İstanbul’da düzensiz göçmenler ve terör örgütü üyeleri için sahte pasaport, kimlik ve sürücü belgesi hazırladıkları belirlenen bir şebeke çökertildi. İki ayrı ilçede 13 şüphelinin gözaltına alındığı operasyonda, sahte belge atölyelerinde 63 farklı ülkeye ait 5 bin 258 sahte kimlik kartı ve sürücü belgesi ile 29 ülke için düzenlenmiş bin 282 sahte pasaport ele geçirildi.

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, "resmi belgede sahtecilik" suçu işlendiği bilgisi üzerine çalışma başlattı. Yapılan incelemelerde, Kağıthane ve Başakşehir’de sahte belge üretimi yapılan 3 atölyede sahte pasaport, kimlik ve vize belgesi imal edildiği belirlendi. Adreslere düzenlenen operasyonda ilk aşamada 10 şüphelinin yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi.

Özel Harekat Timlerinin de yer aldığı operasyonlarda, söz konusu sahte belge atölyelerinde 29 farklı ülke adına hazırlanmış bin 282 sahte pasaport, 63 farklı ülkeye ait 5 bin 258 sahte kimlik kartı ve sürücü belgesi, 119 sahte kimlik kartı, 988 pasaport sayfası, 6 çizim yapılan bilgisayar ve 4 yazıcı, 2 bin 800 lamine filmi, 16 tane belge üretim makinası ile 20 bin 730 lira, 2 bin 135 avro, 2 bin 800 dolar, 160 pound, 100 Kanada doları para ve sahte belge üretiminde kullanılan çeşitli materyaller ele geçirildi.

Çalışmalarını sürdüren polis ekipleri, şebekenin yakalanan sahte belge atölyelerinde yabancı uyruklu belge ustalarını çalıştırdıklarını ve bu sahte belge üretimlerinden yüksek miktarda haksız kazanç elde ettiklerini tespit etti. Bu çalışmalarda yabancı uyruklu sahte belge ustası olarak faaliyet gösteren 3 kişi daha yakalanarak gözaltına alındı. Operasyon çerçevesinde gözaltına alınan toplam 13 şüpheli İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Şüpheliler, emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından adli makamlara sevk edildi. 13 şüpheliden 3’ü hakkında “adli kontrol hükümleri” uygulanırken, 9 şüpheli ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Bir şüphelinin ise tutuksuz yargılanmak üzere salıverildiği öğrenildi.

Öte yandan operasyonda ele geçirilen binlerce sahte belge ise İstanbul Emniyet Müdürlüğünde sergilendi.

Sadık Kahraman 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Adliyesi’ndeki terör saldırısına ilişkin örgütün sözde Türkiye sorumlusu hakim karşısında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki polis noktasına düzenlenen terör saldırısına ilişkin 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde DHKP-C terör örgütünün sözde Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen sanık hakim karşısına çıktı. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de DHKP-C silahlı terör örgütü tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti. Saldırıyı gerçekleştiren teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç etkisiz hale getirilirken, saldırıda 1 vatandaş hayatını kaybetmiş, 3’ü polis 6 kişi de yaralanmıştı. Saldırıya ilişkin tespit edilen 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde örgütün sözde Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Ayten Öztürk’ün ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ayten Öztürk ve avukatları hazır bulundu. "Çağlayan’da yaşanan olayda rastgele beni de gözaltına aldılar’’ Duruşmada savunma yapan sanık Öztürk, "Aylardır neden tutukluyum diye sormak istiyorum. Ev hapsindeyken kolumda kelepçeli vaziyette evime baskın yapılarak gözaltına alındım. Evimde tek bir suç unsuruna rastlanmadı. Mafya çetelerine hiçbir uygulama yapılmazken, bana büyük bir muamele uygulanıyor. Benim yaptığım tek şey uğradığım işkenceleri ve haksızlıkları dile getirmekti ve sonucu böyle oldu. Bir taciz olayı yaşandığında olayı kaldırımda izlediğim gerekçesiyle gözaltına alınmış ve tutuklanmıştım. Bu olay üzerine Çağlayan’da yaşanan olayda rastgele beni de gözaltına aldılar. Yalan yanlış ifadelerle hala bu durumdayım. Üzerime atılı suçlamalar altı boş, asılsız suçlardır. Pınar Birkoç’u tanımıyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum’’ dedi. "Yaptığı işlemler HDP doğrultusunda değerlendiriliyordu’’ Mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan ve sesi değiştirilip yüzü gizlenen gizli tanık, sanık Öztürk’ü 2015 ile 2011 yılları arasında örgütün finansal örgütlenmesinden tanıdığını belirtti. Tanık ifadesinde, "Kendisi mahallelerde örgüte yönelik kampanya yönlendirmek ve örgüte eleman sağlamak işlerinde, örgütün varlığının sürdürülmesine yönelik işler yapıyordu. Yaptığı işlemler ise HDP doğrultusunda değerlendiriliyordu. Bu değerlendirme evresinde Ayten Öztürk, Süleyman Matur gibi isimler vardı. Öztürk, eğitim programları gibi faaliyetlerde bulunuyordu. Örgüte yönelik haftada bir kere toplantı yapılırdı, faaliyetler değerlendirilirdi. Ayten de bu toplantıları organize ederdi. Ben örgütten ayrıldıktan sonra kendim teslim oldum’’ ifadelerini kullandı. Sanık avukatları, müvekkilin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini ve kaçma şüphesi bulunmadığını söyleyerek, mahkemeden tahliyesini talep ettiler. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ayten Öztürk’ün tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Samsun Sandıkçı: "Güvenli ve konforlu bir ulaşım için seferberlik halinde çalışıyoruz” Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, güvenli ve konforlu bir ulaşım için seferberlik halinde çalıştıklarını söyledi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçeye yeni projeler ve yatırımlar kazandırmaya devam ettiklerini ifade etti. "Eser ve hizmet belediyeciliği anlayışıyla çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz" diyen Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçede ulaşım ve sosyal yaşam alanlarına yönelik yatırımları hız kesmeden sürdürdüklerini belirtti. Canik’te güvenli ve konforlu yolları vatandaşların hizmetine sunmayı sürdürdüklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “İlçemizde sorunsuz bir ulaşım için sahada yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. İlçede güvenli ve sorunsuz bir ulaşım için sahada hummalı bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, "Canik’imizdeki tüm yolları güvenli ve konforlu bir hale getirmek adına yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Asfalt yol, beton yol, sathi kaplama, taş parke yol, yol açma, kanal açma, yol genişletme ve yol tesviye çalışmalarımızı plan dâhilinde titizlikle sürdürüyoruz. Canik’te güvenli ve konforlu bir ulaşım için seferberlik halinde çalışıyoruz. Güvenli ve konforlu yollarla birlikte yeni sosyal yaşam alanlarını da Canik’imize kazandırmaya devam ediyoruz. Uzun yıllar hemşehrilerimize hizmet verecek olan, geleceğe yönelik eser ve hizmetleri ilçemize kazandırıyoruz. Tüm çalışmalarımızı büyük bir özveriyle sürdürüyoruz" dedi.
Antalya Alanya’da Dünya Hasta Hakları Günü tanıtıldı Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dünya Hasta Hakları Günü kapsamında bilgilendirme etkinliği düzenledi. Hasta Hakları Birim Sorumlusu Serpil Yıldırım tarafından poliklinik girişinde açılan stantta hasta ve hasta yakınlarına yönelik “Hasta Hakları ve Sorumluluklarıyla” ilgili bilgilendirme yapılarak broşür dağıtıldı. Bu broşürlerde, bilgi edinme, güvenli tedavi olma, mahremiyetin korunması ve tedavi sürecine katılma gibi önemli konular yer aldı. Hastalar, bu broşürleri alarak haklarını öğrenme fırsatı buldular. Ayrıca, sağlık hizmetleri sunan kurumların hastalara karşı olan sorumlulukları hakkında da bilgi verildi. Hastane yönetimi de düzenlenen organizasyona katılarak destek verdi. Yönetim birimi hasta ve hasta yakınları ile tek tek görüşerek haklarını ve sorumluluklarını anlattı, kişilerin konuyla ilgili düşüncelerini dinledi. Günün önemine binaen bir açıklama yapan Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler, "Hasta hakları, insan sağlığının yüksek düzeyde korunmasını ve sağlık hizmetlerinin yüksek kalitede verilmesini amaçlar. Hasta Hakları Birimimiz ile sorunları yerinde çözmeyi amaçlamaktayız. Hastalarımız verilen her türlü hizmet ve imkânın neler olduğunu öğrenmeye, sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı isteme hakkına sahiptir. Hastalarımızın haklarını bilmeleri ve bu hakları kullanabilmeleri için üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bu etkinlikle onların bilinçlenmesini sağlamak ve hasta memnuniyetini artırmayı hedeflemekteyiz. Hastalar ve hasta yakınlarının da hastane kurallarına uyması gerekir. Kendilerine daha iyi hizmet sunabilmek adına dilek, istek ve önerilerini hastanemizin Hasta Hakları Birimine iletebilir. Bu vesile ile tüm hastalarımızın ve hasta yakınlarının Hasta Hakları günlerini kutlar, sağlıklı günler dilerim" diye konuştu. Hasta yakınlarıyla bir araya gelindi Alanya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne bağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) sağlık çalışanları “Dünya Ruh Sağlığı” kapsamında bünyesinde sağlık hizmeti alan bireylerin yakınları ile bir araya geldi. Dünya Ruh Sağlığı ayında ruh sağlığının evrensel bir insan hakkı olduğuna dikkati çekmek adına TRSM biriminde sağlık hizmeti alan hastaların yakınlarının katıldığı bir söyleşi düzenlendi. Düzenlenen organizasyon kapsamında; ruhsal bozuklukların belirtileri, ruh sağlığı, şizofreni ve bipolar hastalıklar konusunda bilgi verildi. Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde hizmet veren sağlık çalışanları düzenlenen organizasyonda ünitede verilen hizmetlere de değinilerek burada bir aile olduklarını her zaman yanlarında olduklarını dile getirdi.