EKONOMİ - 31 Ekim 2024 Perşembe 11:59

Vali Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

A
A
A
Vali Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ekim ayı meclis toplantısına katılan Malatya Valisi Seddar Yavuz, 6 Şubat’ta derin yaralar alan Malatya’da ekonomik canlanmanın sağlanması ve ticaret hayatının yeniden ayağa kalkması adına Ticaret ve Sanayi Odası’nın sunduğu desteklerin kıymetli olduğuna vurgu yaptı.


Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ekim ayı meclis toplantısı Malatya Valisi Seddar Yavuz’un katılımıyla düzenlendi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya’nın ticaret ve sanayisi hakkında bilgiler verdi. Malatya’nın 2024’ün 9 ayında 303 milyon 55 bin dolar ihracat gerçekleştirdiğini kaydeden Sadıkoğlu, “Tekstilde bölgenin üretim üssü konumundayız. Ancak bu gücümüzü kaybediyoruz, son yıllarda tekstil üretiminde ciddi düşüşler var. Artan maliyetler nedeniyle birçok büyük firma, fason üretimlerini Malatya’dan Mısır, Bangladeş gibi ülkelere çekmeye başladı. Tekstilde fason üretim yaptıran büyük firmalarla görüşerek Malatya sanayimize yeni iş bağlantıları sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.


“6. Bölge teşviklerinin devam etmesi şarttır"


Büyüme trendinde olan Malatya sanayisinin cazibesini kaybetmemesi için yılsonunda sona erecek olan 6. Bölge Teşvikleri süresinin uzatılmasının şart olduğuna vurgu yapan Sadıkoğlu, “2018 yılından bu yana uygulamada olan Cazibe Merkezleri Programı kapsamında 4. bölgede yer alan Malatya’mızdaki yatırımlar 6. Bölge teşviklerinden faydalanıyor. Yılsonu itibariyle teşviklerinin sona erecek olması ve geri 4. bölgeye düşecek olmamız hem mevcut yatırımcıyı hem de yatırım düşüncesinde olan iş insanlarımızı tedirgin ediyor. Zaten iş insanlarımızın nitelikli personel bulamama, artan maliyetler, finansmana erişim gibi mücadele ettiği bir sürü sorunu var. Büyüme trendinde olan Malatya sanayisi için 6. Bölge Teşvik Süresinin uzatılması elzemdir” dedi.


“Mücbir sebep halinin 2 yıl dahi sürmemesini anlayamıyoruz"


Mücbir sebep süresini gündeminden düşürmeyen Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresi 30 Kasım 2024 tarihine kadar uzatılmıştı. Uzun zamandır yürütmüş olduğumuz kamuoyu çalışması sonrası 3 aylık uzatma iş dünyamızı memnun etmedi. Van depremi sonrası 5 yıl devam eden uygulama örneği ortadayken, yaşadığımız asrın felaketi için 2 yıl dahi sürmemesini anlamak güç. Açıklanan süre uzatımı yaraları saracak bir tedavi değil, sadece pansuman niteliğindedir. Depremler hala devam ediyor. Şehirlerimiz toparlanıp, işyerlerimiz tamamen teslim edilinceye kadar mücbir sebep süresinin şartsız uzatılması çağrımızda ısrarcıyız” ifadelerine yer verdi.


“Daha planlı bir Malatya inşa etmek istiyoruz"


Vali Yavuz, toplantıda yaptığı konuşmada kentin yeniden imar ve inşasında yürütülen çalışmaları anlattı. “Daha güvenli ve planlı bir Malatya inşa etmek istiyoruz” diyen Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Vatandaşlarımızın güven içinde yaşayabileceği, modern standartlara sahip bir şehir için gece gündüz çalışıyoruz. Özellikle yoğun nüfus barındıran bölgelerde güvenli yaşam alanları oluşturmak, deprem riskini en aza indirmek için elzemdir. Bu çerçevede, yeni inşaat projelerimizi planlı bir şekilde ve her vatandaşımızın ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Amacımız, Malatya’yı daha yaşanabilir, yeşil alanlarıyla donatılmış, otopark sorunu çözümlenmiş bir şehir haline getirmek. Malatya’yı hak ettiği yere taşıyacağız. Buradaki herkesin ortak hedefi, Malatya’nın yaralarını sararak, ekonomik ve sosyal anlamda ayağa kalkmasını sağlamaktır.”


Vali Yavuz’dan 3. OSB Müjdesi


Battalgazi ilçesi sınırlarında 3. Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları hakkında da ilk kez açıklama yapan Vali Yavuz, “Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi olan Kocaeli’nden Malatya’ya geldim. Orada edindiğimiz sanayileşme deneyimini Malatya’da kullanmalıyız. Bu konuda önümüzdeki günlerde Ticaret ve Sanayi Odası ile yeniden bir araya geleceğiz. Malatya’ya 3. Organize Sanayi Bölgesini kurmak istiyoruz. Battalgazi ilçesi sınırlarında belirlediğimiz bir alan var. Yeni OSB’de, üretim potansiyelini büyütmek isteyen firmalara yeni fırsatlar sunacağız. Bu konuyu da ilk kez Ticaret ve Sanayi Odasının kürsüsünden açıklıyorum” diye konuştu.


Vali Yavuz, Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmalarını yakından takip ettiğini belirtip, deprem sonrası bu zor dönemde Odanın gösterdiği çabanın kentin yeniden ayağa kalkmasında önemli bir rol oynadığını ifade etti.


Öte yandan, Vali Yavuz, 6 Şubat depremlerinden derin yaralar alan Malatya’da ekonomik canlanmanın sağlanması ve ticaret hayatının yeniden ayağa kalkması adına Ticaret ve Sanayi Odası’nın sunduğu desteklerin kıymetli olduğuna vurgu yaptı.


Konuşmaların ardından Çevre Şehircilik İl Müdürü Cengiz Başer tarafından rezerv alanlar, TOKİ konutları, hak sahipliği ve yerinde dönüşüm konularında bilgilendirme sunumu yapıldı.Toplantının sonunda MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ve MTSO Meclis Başkanı Hakan Er, Vali Seddar Yavuz’a, meclis toplantısına katılımlarından dolayı teşekkür plaketi takdim etti.



Vali Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Taşkın Kanalboyu esnafıyla buluştu Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, her fırsatta vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Başkan Taşkın, bu kez Kanalboyu’ndaki esnafı ziyaret ederek taleplerini dinledi. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Kanalboyu esnafını ziyaret ederek sorun ve taleplerini dinledi, esnafın ihtiyaçlarına yanıt vermek için çalıştıklarını ifade etti. Esnafın güler yüzlü karşılaması ve samimi sohbetleri, ziyaretin sıcak bir atmosferde geçmesini sağlarken, Taşkın, Battalgazi halkının beklentilerine kulak vermeye devam edeceklerini vurguladı. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, ziyaret esnasında vatandaşlarla ve esnafla sohbet ederken, onların dilek ve isteklerini bizzat dinledi. Başkan Taşkın, yaptığı açıklamada, “Günün her saati, her vakit hemşehrilerimizle bir aradayız. Onların gülen yüzü ve samimiyeti, günümüzü bereketlendirdi, içimizi ısıttı. Bizim için önemli olan, vatandaşımızın huzur ve mutluluğudur. Esnafımızın işlerini kolaylaştırmak, taleplerine kulak vermek, onlarla omuz omuza çalışmak bizim önceliğimiz. Hemşehrilerimizin gülen yüzü ve samimiyeti, sadece günümüzü değil, çalışmalarımızı da bereketlendiriyor. Battalgazi Belediyesi olarak, esnafımızın sorunlarını çözmek ve ilçemizi daha yaşanabilir bir hale getirmek için her daim yanlarında olacağız. Bu ziyaretler, halkımızla bağlarımızı güçlendirirken, sorunları yerinde görmemize de imkan sağlıyor’’ ifadelerini kullandı. Ziyaret boyunca esnafla yakından ilgilenen Başkan Taşkın, talepleri not alarak belediyenin bu talepleri değerlendireceğini belirtti. Esnaf, Başkan Taşkın’a gösterdiği ilgi ve destekten dolayı teşekkürlerini iletti. İlçe esnafıyla düzenli olarak bir araya gelmesi, Başkan Taşkın’ın esnaf ve vatandaşlarla belediye arasındaki iletişimi güçlendirmesine katkı sağlıyor.
Kayseri Araç alımında ‘gizli ayıba’ dikkat Kayseri Barosu avukatlarından Seyit Yağmur, araç alımlarında satıcının söylemediği gizli ayıpların sonradan ortaya çıkması halinde alıcının haklarını kullanabilmesi için zaman kaybetmeden bildirimde bulunması gerektiğini söyledi. Araç alım satımlarında alıcı ve satıcının birbirine karşı yükümlülükleri bulunduğunu söyleyen Avukat Seyit Yağmur, “Sıfır ya da ikinci el araç alım satımlarında hem alıcının hem de satıcının satış sonrasında bir takım yükümlülükleri söz konusu olabilmektedir. Bu yükümlülüklerin temel kaynaklarından biri de açık ayıp ya da gizli ayıp olarak nitelendirilen araçta birtakım kusurların bulunması durumudur. Açık ayıp olarak nitelendirdiğimiz kusurlar, alıcının basit bir gözden geçirmeyle tespit edebileceği araçta bulunan eksikliklerdir. Buna örnek vermek gerekirse aracın kaportasında çizik olması, göçük olması ya da döşemesinde yırtık, deforme olması gibi durumlardır. Eğer satıcı satış öncesinde bu tür eksiklikleri de üstlenmemişse herhangi bir yükümlülüğü söz konusu değildir. Gizli ayıp olarak nitelendirdiğimiz kusurlar ise alıcının basit bir gözden geçirmeyle tespit edemeyeceği nitelikli bir şekilde araçta inceleme yapılmasını gerektiren kusurlardır. Bu kusurlar alıcının beklentilerini faydasal manada karşılamamalı ya da tamamen ortadan kaldırmalıdır. Kusurlar maddi, ekonomik ya da hukuki olabilir. Örnek vermek gerekirse aracın tramerinde ağır hasar kaydının olması, aracın kilometresiyle oynanmış olması, aracın bildirilenden alıcıya daha fazla değişen ya da boyalı parçasının bulunması, mekaniğinde arıza bulunması gibi durumlardır” dedi. Yağmur, tespiti zor olan ya da söylenenden fazla çıkan kusurların gizli ayıp olarak nitelendirileceğini söyleyerek, "Bu gibi durumlar söz konusu olduğu takdirde gizli ayıp olarak nitelendirilecektir. Alıcının satış sonrasında böyle bir tespit olduğu durumda bu tespit yapılan eksiklikleri, kusurları satıcıya vakit geçirmeksizin bildirmesi gerekmektedir. Bu bildirim yapılmadığı takdirde satış tarihinden itibaren alıcının hakları zaman aşımına uğramış olacak. Bu bildirim, süresinde yapıldığı takdirde de alıcının birtakım haklarını talep etme durumu söz konusu olacaktır. Satışın ticari ya da normal yapılması durumuna göre alıcının haklarını arama durumları farklılık arz etmektedir. Eğer satış ticari nitelikte bir satışsa alıcı haklarını 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında arayacak. Eğer normal bir satışsa da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddeleri uyarınca alıcı haklarını arayacak. Burada tabii alıcının haklarını arayabilmesi için de birtakım şartların mevcut olması gerekli. Bu şartlar neler diye soracak olursak da alıcının satış esnasında araçta böyle bir kusur olduğunu bilmemesi, aracı kusuruyla birlikte kabul etmemiş olması gerekmekte. Bu bildirim yapıldıktan sonra alıcının kanunda öngörülen bir takım hakları söz konusudur” ifadelerini kullandı. Kusurların ekspertiz raporunda belirlenemese dahi sonradan bulunması halinde satıcının sorumluluğunun söz konusu olacağını söyleyen Yağmur, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu haklara değinecek olursak da aracı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, araçta eğer hasarsız, kusursuz haliyle arada bariz bir maddi fark varsa bu tazminatı satıcıdan isteme, eğer aşırı bir onarım gerektirmiyorsa aracı satıcının tamir ettirmesini talep etme ya da aracın ayıpsız bir benzeriyle satıcı tarafından değiştirilmesini talep etme gibi hakları var. Bu ayıbı defide bulunduğu takdirde de bu haklardan yararlanabilecektir. Burada 2 yıllık bir zaman aşımı söz konusu. Şayet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 231. maddesinde öngörüldüğü üzere satıcı daha uzun süreli bir kusur çıkma durumunu teminat altına almamışsa, alıcı satıştan itibaren yani 2 sene içerisinde öğrendiği takdirde eğer satıcının ağır kusuru ya da hileli davranışı söz konusu değilse bu haklarını ileri sürebilecektir. Bu 2 yıllık sürenin içerisinde de eğer alıcı kusur bulunduğunu satıcıya bildirmişse 2 yıllık süre geçtikten sonra da bu haklarını kullanabilecektir. Alıcı, aracı satın alırken de tramere SMS atıp tramer kayıtlarını sorgulama, aracın sigorta kayıtlarını sorgulama, trafik tescil kayıtlarını sorgulama ya da tramer kayıtlarını sorgulama gibi bir yükümlülüğü de konusu değildir. Yani aracın tramer kayıtlarını bilmediği takdirde, satıcı alış esnasında sen bu kayıtları sorgulayabilirdin, öğrenebilirdin gibi bir savunma içerisinde bulunamayacaktır. Ayrıca ekspertiz raporunda da belirlenemeyen, tespit edilemeyen kusurlar sonradan çıkmışsa ve alıcı bunun satış öncesinde araçta mevcut olduğunu ispat ederse yine satıcının sorumluluğu söz konusu olacaktır.”