Yerel Haberler
Bayburt
Bayburt’ta Haylan kabağı hasadı 20 Eylül 2024 Cuma - 12:22:52 Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Demirözü Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yaşar Erdoğan öncülüğünde yürütülen organik tarım çalışmaları, Bayburt’un tarımsal potansiyeline yeni bir boyut kazandırdı. Bayburt Üniversitesinin organik tarım uygulama sahalarında gerçekleştirilen Gaziantep Haylan Kabağı (Lagenaria siceraria L.) yetiştirme çalışmaları olumlu sonuç verdi ve hasat işlemi başarıyla tamamlandı. Sürdürülebilir tarım için yeni bir ürün: Haylan kabağı Bayburt’un tarımsal potansiyelini geliştirmeyi hedefleyen bu proje, hem yerel ekonomiye hem de sürdürülebilir tarım uygulamalarına önemli katkılar sağladı. Bayburt’un iklim ve toprak koşullarına uygunluğu test edilen Gaziantep Haylan Kabağı, yüksek verim potansiyeli ve organik tarım uygulamalarına elverişliliği ile dikkat çekiyor. Kabağın yetiştirilmesi esnasında kimyasal gübre ve pestisit kullanılmaması, ürünün sağlıklı ve doğal kalitesini korumasını sağladı. Haylan kabağının ekonomik ve sağlık açısından faydaları Gaziantep Haylan kabağı, besin değeri yüksek bir sebze olarak biliniyor. Yüksek lif içeriği, vitamin ve mineral bakımından zengin yapısı ile sağlıklı beslenme için ideal bir seçenek. Ayrıca, çeşitli yemeklerde kullanılabilmesi ve uzun süre saklanabilmesi, ekonomik değerini artırıyor. Bu tür projeler sayesinde Bayburtlu çiftçiler, tarımsal üretim çeşitliliğini artırarak pazar avantajı elde edebilecek. Rektör Türkmen’den sürdürülebilirlik vurgusu Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, elde edilen bu başarı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, sürdürülebilir tarımın önemine dikkat çekti. "Bayburt Üniversitesi olarak yerel tarımın gelişimine katkıda bulunmak ve çiftçilerimize alternatif ürünler sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Haylan Kabağı hasadı, bu çabaların bir sonucudur. Üniversitemiz, yerel halk ile iş birliği içinde Bayburt’un tarımsal potansiyelini ortaya çıkarmaya devam edecektir. Çiftçilerimize yeni bir ürün yelpazesi sunarak ekonomik kalkınmayı desteklemek ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek en büyük hedefimiz." dedi. Yerel ekonomiye katkı Haylan Kabağı yetiştiriciliğinin başarıyla gerçekleştirilmesi, Bayburt’un organik tarım alanında söz sahibi olma yolunda önemli bir adım. Bu tür projeler, yerel çiftçilerin yeni ürünler deneyimlemesini sağlayarak ekonomik kazançlarını artırmalarına olanak tanıyor. Aynı zamanda, organik tarımın yaygınlaşması ile birlikte Bayburt, ekolojik dengeyi koruyarak çevre dostu üretim yöntemleri konusunda da öncü bir rol üstleniyor. Geleceğe yatırım Üniversitenin organik tarım çalışmalarında elde ettiği bu başarı, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Doç. Dr. Yaşar Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu projeler, Üniversitemizin akademik bilgi birikimini ve araştırma gücünü yerel halkın hizmetine sunarak bölgenin kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Üniversitenin, bu tür projelerle tarım alanında yenilikçi uygulamaları teşvik ederek hem akademik hem de toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyi sürdürecek. Şehrin tarım ekonomisine yeni bir soluk getiren bu başarı, bölge çiftçileri için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:10 Yenilenme Üniversitesi Başladı: “Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz” Bayburt Üniversitesi, toplumun her kesimine eğitim fırsatları sunma vizyonunun bir parçası olarak sağlıklı yaşlanmayı destekleyen "Yenilenme Üniversitesi" projesini başlattı. "Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz" sloganıyla hayata geçirilen proje, düzenlenen basın lansmanında özellikle 55 yaş üstü bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir yaşam boyu öğrenme programı olarak tanıtıldı. Lansman töreninde Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen ile proje paydaşları olan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Salih Köse ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdür Vekili Nihat Kaya arasında resmî protokoller imzalandı. Protokollerle çerçevesi çizilen Yenilenme Üniversitesi projesi kapsamında, bireylerin sosyal hayata aktif katılımını sağlamak ve sağlıklı yaşlanma süreçlerine destek olmak hedefleniyor. Yenilenme Üniversitesinin, Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen’in başkanlığında düzenlenen basın lansmanında, projenin detayları paylaşıldı. Lansmanda, Yenilenme Üniversitesi Proje Koordinatörlerinden Dr. Öğr. Üyesi Özge Esgin tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ile iş birliğini güçlendirmek amacıyla birer protokol imzalandı. Lansman törenine, Bayburt Üniversitesi üst yönetimi, Bayburt basın camiasının önde gelen temsilcileri ve proje koordinatörleri katıldı. Sunumda detayları paylaşılan Yenilenme Üniversitesi, 55 yaş üstü bireylere yönelik bir eğitim programı olarak tanıtıldı. Program, bu bireylerin mevcut bilgi ve becerilerini koruyarak yeni bilgi ve yetkinlikler kazanmalarını sağlamayı, ayrıca yaşam boyu öğrenim sürecine katkı sunmayı amaçlanıyor. Program çerçevesinde teknoloji ve tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak artan yaşam süresi ve yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına yönelik dersler ve sosyal aktiviteler sunuluyor. Dr. Öğr. Üyesi Esgin’in sunumunda öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle: Programın Amacı Yenilenme Üniversitesi, yaşlanma sürecindeki bireyleri sosyal hayata daha aktif katılım sağlama ve sağlıklı yaşlanma konusunda bilinçlendirme hedefiyle kurulmuştur. Program, bireylerin hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif kalmalarını destekleyerek onların topluma daha verimli katkılarda bulunmalarını amaçlamaktadır. Programda Hangi Dersler Yer Almaktadır? Eğitim programı oldukça geniş kapsamlıdır ve 55 yaş üstü bireylere din kültürü, sağlık, spor, tarih, sanat, yabancı dil, felsefe ve genel kültür gibi birçok farklı alanda dersler sunmaktadır. Ayrıca, düzenlenen doğa yürüyüşleri, toplu yemekler, sanatsal aktiviteler ve geziler gibi sosyal etkinlikler ile bireylerin toplumsal hayata aktif katılımı teşvik edilmektedir. Eğitim Süresi ve Eğitimin Verileceği Yer Yenilenme Üniversitesi programı, iki akademik yıl boyunca Güz ve Bahar dönemlerinde devam edecek. Eğitimler Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi’nde bulunan Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde teorik ve uygulamalı derslerle yürütülecek. Eğitim dili Türkçe olup, eğitimler gönüllü Bayburt Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından verilecektir. Mezunlara Verilecek Sertifika Programı başarıyla tamamlayan öğrencilere Bayburt Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından "Yenilenme Üniversitesi Başarı Sertifikası" verilecektir. Sertifikalar, bireylerin iki yıllık eğitim sürecinde kazandıkları bilgi ve becerileri belgelendirecektir. Kayıt Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler Yenilenme Üniversitesine 55 yaş üstü tüm bireyler, herhangi bir mezuniyet şartı aranmaksızın kayıt yaptırabilir. Kayıt başvuruları, 18 Eylül - 4 Ekim 2024 tarihleri arasında Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na şahsen yapılacaktır. Başvuru için 2 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı veya pasaport fotokopisi ile başvuru formu gereklidir.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:06 Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer aldı Elsevier ve Stanford Üniversitesi’nin her yıl gerçekleştirdiği dünyanın en etkili bilim insanları listesinde Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen yer aldı. Stanford Üniversitesinin koordinasyonunda yürütülen “Updated Science-Wide Author Databases of Standardized Citation İndicators” başlıklı araştırmada, kapsamlı bir bilimsel etki endeksi oluşturularak tüm dünyada araştırmalar yapan ve makaleler yayımlayan akademisyenler sıralandı. Bilimsel makalelerin atıf oranlarının yazar sırası ve sayısı gibi kriterlerin kompozit indikatör bilimsel etki endeksi kullanılarak değerlendirmeye alındığı araştırmada, bilim insanlarının h-indeksi yayın ve atıf sayısı gibi önemli ölçütler göz önüne alınarak sıralama yapıldı. Türkiye’den de birçok bilim adamının yer aldığı dünyanın en etkili bilim insanları listesinde, bu yıl listede Bayburt Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Şahin (Sağlık Bilimleri Fakültesi) ve Doç. Dr. Erdal Öner (Mühendislik Fakültesi) yer aldı. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, iki akademisyenin elde ettiği başarıyla ilgili, “Prof. Dr. Engin Şahin ve Doç. Dr. Erdal Öner’in dünya çapında en fazla atıf alan bilim insanları arasında yer alması, üniversitemizin bilimsel alandaki güçlü duruşunu ve akademisyenlerimizin uluslararası bilim dünyasındaki etkisini göstermektedir. Bu başarı, yalnızca kişisel bir zafer değil, Bayburt Üniversitesinin bilimsel üretkenliğinin ve akademik değerlerinin bir yansımasıdır. Atıf göstergeleri, bir bilim insanının yaptığı çalışmaların ne kadar etkili ve yaygın olduğunu ortaya koyan önemli bir kriterdir. Bu bağlamda, her iki hocamızı da gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum." dedi.
20 Eylül 2024 Cuma - 10:13 Bayburt İl Özel İdare binasının asansörlerini su bastı: "Yakında burada balık çıkacak” Bayburt İl Özel İdare binası asansörlerini su bastı, asansörler kullanılamaz hale geldi. Su dolu asansörün içindeki su ekipler tarafından tahliye edilirken, bir vatandaş "Yakında buradan balık çıkacak" yorumunda bulundu. Gençosman Mahallesi, Dörtyol mevkisinde bulunan 6 katlı İl Özel İdaresi binasındaki asansörler, henüz bilinmeyen bir nedenle suyla doldu. Asansörlerde biriken su aynı binada bulunan AFAD personeli tarafından pompalı hortumlarla dışarıya tahliye edildi. Pehlül Adıgüzel isimli esnaf ise oluk oluk akan suyu israf etmeyip dükkanının önünü yıkadı. Asansörlerin su basmasının yağmurla alakalı olmadığı, su hattındaki kaçaktan dolayı sürekli suyla dolduğu iddia edilirken, bir asansörün temizlenerek kullanıma açıldığı, sadece 6’ncı kata çıkan asansörün yapılmadığı öğrenildi. Civarda esnaflık yapan vatandaşlar bir an önce sorunun giderilmesi için yetkililere çağrıda bulunarak asansörlerden tahliye edilen suyun israf olduğunu belirtti. Özellikle son bir senedir asansörlerin su bastığı iddiasında bulunan vatandaşlar, suyun ekiplerce tahliye edildiğini, asansörlerin sıklıkla suyla dolduğunu bildirdi. "Suyu israf etmeyip dükkan önünü yıkıyorum" İl Özel İdare binası yakınında esnaflık yapan Pehlül Adıgüzel isimli esnaf, suyu israf etmediğini belirterek dükkanının önünü oluk oluk akan suyla yıkadı. Asansörleri belli aralıklarla su bastığını söyleyen Adıgüzel, "Özel İdare binasını su bastı, suyu dışarı veriyorlar. Ben de o sudan istifade ediyorum, dükkanın önünü yıkıyorum. Suyu bir nevi israf etmiyorum. Ara sıra bu sorun oluyor. Dükkanlarımızda sudan kaynaklı herhangi bir sorun olmadı, oluk oluk akan suyu da bu şekilde kullanıyoruz" diyerek konuştu.
Ata tohumundan organik bal kabakları toprakla buluşturuldu
22 Temmuz 2024 Pazartesi - 08:42 Ata tohumundan organik bal kabakları toprakla buluşturuldu Bayburt’ta ata tohumlarıyla sebze, meyve yetiştiren 74 yaşındaki çiftçi İsmail Öksüz ata tohumundan, organik bal kabaklarını toprakla buluşturdu. Ata tohumuyla ve organik tarımla ilgilenen, yarım asırdır çiftçilikle uğraşan Öksüz, Bayburtluların organik bal kabağına ulaşımını sağlarken, ata tohumlarına da gözü bakıyor. Sebze ve meyve yetiştiriciliğini organik tarım anlayışıyla Aslandede köyünde sürdüren Öksüz, sonbahara doğru 9’uncu ayda bal kabaklarını hasat edeceğini, sonrasında da satışa sunacağını söyledi. ’Tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya’ organik bal sofralara ulaştıran Öksüz asıl maksatlarının ata tohumlarının devamını sağlamak olduğunu vurguladı. "Asıl maksadımız tohumların devamını sağlamak, ata tohumlarını kaybetmemek" Ata tohumların devamı için tarlasını büyüttüğünü, daha da fazla bal kabağını toprakla buluşturduğunu kaydeden Öksüz, "Şu an kabak tarlamızdayız. Türkiye’de meşhur olan Adapazarı kabağının aynını belki daha lezzetlisini ata tohumlarımızdan burada üretmeye çalışıyoruz. Diğer senelerde ürettiğimiz kabaklardan yiyen müşterilerimiz bu kabakların lezzetini doğrulayacaklardır ve yeni yetiştirdiğimiz kabaklardan alanlar, tadına bakıp söylediğimin önemini anlayacaklardır. Biz bu kabakları yetiştirip satıyoruz ama esas maksadımız kabakların tohumunun devamını sağlamak, ata tohumlarını kaybetmemek. Toprakla buluşturduğumuz kabaklar çok çok süper bir kabak çeşididir. Bu nedenle gittikçe tarlayı büyütüyorum, daha çok ekiyorum. Şu an 2 tarla kabak ektim, burası küçük tarlamız diğer tarlaya gitmemiz biraz zor olabilir" dedi. "Tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaşacak" Eylül ayında hasada başlayacaklarını belirten Öksüz, "Kabaklarımızı tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaştırıyoruz" diyerek "Kabakların hasadı Eylül’de olacak. Şu an kol atmış, büyüme dönemindeler. Kabaklarımızı tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaştırıyoruz. İnsanların bu kabakları yemesini, tatmasını istiyoruz ama tohumları almaları çok önemli. Her kabak verdiğimiz insanı sıkı sıkı tembihliyoruz aman tohumu al, tohumu kaybetme diyoruz. En büyük derdimiz bu tohumların devamının sağlanması" şeklinde konuştu.
Yıllarca yöre halkı tarafından çıra olarak yakılan ’Kehribar’ işlenerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor
18 Temmuz 2024 Perşembe - 07:59 Yıllarca yöre halkı tarafından çıra olarak yakılan ’Kehribar’ işlenerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor Bayburt’un Aydıncık köyünde çıkarılan kehribar taşının değerlendirilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde hizmet veren kehribar atölyesinde kursiyerler hem üretiyor, hem de istihdam ediliyor. Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, uzun yıllarca köy halkı tarafından çıra olarak yakılmış, yakıt olarak kullanılmıştı. Şimdilerde ise altınla yarışan kehribar, usta ellerde işlenerek, takı ve süs eşyasına dönüştürülüyor. 2018 yılında Bayburt’un Aydıncık köyünde keşfedilen, 3’te 1 oranında altınla eşdeğer olan Bayburt’a özgü kehribar, Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat öncülüğünde kursiyerlerle atölyede işlenerek tespih, yüzük, bileklik, kolye, küpe gibi aksesuar haline getiriliyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Doğu Karadeniz Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) sunulan ’Yöresel Üretim Yerinde İstihdam’ projesi çerçevesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kehribar işleme atölyesi kuruldu. Türkiye’de tek olma özelliği taşıyan kehribar taşının hediyelik eşya olarak değerlendirilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla kurulan atölyede, uygulamalı eğitimler verilmeye başlandı. Bununla birlikte kursta, kehribar işlemeciliği öğretilerek kehribar taşının bir sektör olarak Bayburt’ta yer bulması ve yaygınlaşması hedefleniyor. Hediyelik eşya olarak kullanılmasının yanında manevi ve tıbbi alanlarda da kullanımı bulunan kehribar taşının, bir yer altı zenginliği olarak Bayburt ekonomisine de katkı sağlaması amaçlanıyor. Çalışmaların aralıksız bir şekilde titizlikle sürdüğünü söyleyen Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat, "Aydıncık köyünde çıkan kehribar, yıllarca yakıt olarak kullanılmış. Biz bu ürünü kursiyerlerle birlikte çalışarak takı ve aksesuar haline getiriyoruz. Hem Bayburt yöresine katkıda bulunmak, hem de ülke ekonomisine katkı sunmak için çalışıyoruz" dedi. “Hobisi işine dönüştü” Uzun bir süre kehribar taşıyla hobi olarak ilgilenen Bayram İpek isimli kursiyer, geldiği kursta kehribar işleme tekniklerini öğrenerek, bir hevesle başladığı kehribar işinde şimdi profesyonel olarak devam ediyor. Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak amacıyla kehribar işleme işini severek yaptığını belirten İpek, "Yaklaşık 4 sene kadar Bayburt kehribarıyla yakından ilgilendim, 2 senedir de profesyonel olarak çalışıyorum. Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan kehribar atölyesinde Bayburt kehribarından kolye, bileklik, tespih gibi farklı ürünler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bizim buradaki yoğun çalışmalarımızın amacı, Bayburt kehribarını Türkiye’ye, tüm dünyaya duyurmak, kehribarı görünür kılmak" ifadelerini kullandı. "Ülke ekonomisine katkı bulunup, Bayburt kehribarını dünyaya duyurmak istiyoruz" Atölye çalışmaları hakkında bilgiler veren Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Selçuk Çakmak, atölyede üretilen ürünlerle ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlayacaklarını belirterek, "Kurumumuz bünyesinde istihdama yönelik mesleki beceri kazandırmaya yönelik, hobi kurslarımızın içerisinde kuyumculuk atölyemiz de mevcut. Bu atölyenin bizim için önemi büyük çünkü Bayburt’un bir değeri olan kehribar burada işleniyor. Sadece Bayburt’ta çıkarılan bir taştan bahsediyoruz, Bayburt kehribarının hem Türkiye’de hem de dünyada tanınması açısından atölyede yapılan çalışmaları önemsiyoruz. Kehribar, Erzurum’un Oltu taşından daha önemli bir taştır. Oltu taşı bildiğiniz fosilin kendisidir. Kehribar ise amber dediğimiz, çamın kendi reçinesinden oluşuyor ve sadece Bayburt’ta çıkıyor bu yönüyle çok değerli bir parça. Kehribarın tanıtılması lazım, onun içinde işlenerek hediyelik eşya haline getirilip insanların beğenisine sunulması gerekiyor. Bu atölyeyi kurma amaçlarımızdan biri de budur. Atölyemiz, geçtiğimiz yıl DOKAP projesi desteğiyle 350 milyon bütçe ile kuruldu. Atölyemizde, bu işe gönül vermiş kursiyerlerimizi eğiterek iş kurmalarını hedefliyor, amaçlıyoruz. Bayburt kehribarının da bu anlamda tanınmasını arzu ediyoruz, bizim önceliğimiz bu" şeklinde konuştu.
Bayburt’ta 2024 Haziran ayında 44 konut satıldı
17 Temmuz 2024 Çarşamba - 10:45 Bayburt’ta 2024 Haziran ayında 44 konut satıldı Bayburt’ta 2024 Haziran ayında 44 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılının Haziran ayına ilişkin konut satış istatistiklerini paylaştı. Bayburt’ta 2024 Haziran ayında 249 konut satıldı. Türkiye genelinde Haziran ayında 79 bin 313 konut satıldı. Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,2 azalarak 79 bin 313 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 13 bin 25 ile İstanbul, 6 bin 866 ile Ankara ve 4 bin 361 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 34 ile Ardahan, 40 ile Hakkari, 44 ile Tunceli ve Bayburt oldu. Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,7 azalışla 545 bin 74 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları 6 bin 813 olarak gerçekleşti Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,4 azalış göstererek 6 bin 813 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %8,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %57,7 azalışla 51 bin 415 oldu. Haziran ayındaki ipotekli satışların, bin 547’si; Ocak-Haziran dönemindeki ipotekli satışların ise 12 bin 176’sı ilk el satış olarak gerçekleşti. Diğer satış türleri sonucunda 72 bin 500 konut el değiştirdi Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,3 artarak 72 bin 500 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %91,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,1 artışla 493 bin 659 oldu. İlk el konut satış sayısı 25 bin 425 olarak gerçekleşti Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,8 azalarak 25 bin 425 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %32,1 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,3 artışla 173 bin 324 olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışlarında 53 bin 888 konut el değiştirdi Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,7 azalış göstererek 53 bin 888 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %67,9 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,8 azalışla 371 bin 750 olarak gerçekleşti. Yabancılara Haziran ayında bin 440 konut satışı gerçekleşti Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %45,1 azalarak bin 440 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,8 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 593 ile Antalya, 478 ile İstanbul ve 116 ile Mersin oldu. Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,7 azalarak 10 bin 461 oldu. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı Haziran ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 332 ile Rusya Federasyonu, 156 ile İran ve 102 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı.