Yerel Haberler
Bartın
16 Eylül 2024 Pazartesi - 15:36 Tarımda planlı üretim başlıyor Bartın’da yapımı tamamlanan Kozcağız Barajı’nın su tutma merasimine katılan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarımda planlı üretim sistemine geçmesi için hazırlıkların tamamlandığını belirterek, yeni modelin bu yıl içerisinde uygulamaya başlanacağını ifade etti. Bakan Yardımcısı Gizligider, yeni uygulama ile birlikte 165 parça olan desteklerin 12’ye düşürüleceğini ve çiftçinin ürün ile ilgili "para etmiyor" yönündeki yakınmalarına ebediyen son bulacağını ifade etti. Bartın’ın Kozcağız beldesi’nde 2014 yılında yapımına başlanan ve 1 milyar 821 milyon TL maliyetle yapımı tamamlanan Kozcağız Barajı’nda, su tutulma işlemi düzenlenen törenle yapıldı. 21 milyon metrekare arazinin sulanması ve bölgede sık sık meydana gelen sel ve taşkınlara da set olması planlanan Kozcağız Barajı’nın su tutma törenine Tarım ve Orman Bakan yardımcısı Ebubekir Gizligider, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’nın yanı sıra, Ak Parti Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın Valisi Nurtaç Arslan, daire müdürleri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı. Ülkeyi 2030 da bekleyen acı tablo Konuşmasında suyun önemine dikkat çeken Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, su ihtiyacına yönelik yürütülen çalışmalar hakkında, "2030 yılı itibariyle öngörüler şu ki Türkiye’nin nüfusu yaklaşık yüzde 10 artarken mevcut su potansiyelleri ise yüzde 20 azalış gösterecek. Teknolojiyle, bilimle, istişareyle bir araya gelerek tedbirlerimizi alacağız. İşte bu barajlar öncelikle bu tedbirlerin en somut halleri" dedi. Destekler düşecek, çiftçinin yakınmaları bitecek Gizligider, konuşmasının devamında ise uzun süredir üzerinde çalışılan ve tarımdaki yeni üretim modeli hakkında da bilgiler verdi. Yeni üretim modelinin iklim değişikliği gibi tüm etkenlerin de göz önünde bulundurarak hazırlandığını anlatan Ebubekir Gizligider, hazırlıkların bittiğini çok kısa sürede ise yeni sistemin uygulamaya başlayacağını ifade etti. Çiftçiye verilen destek sayılarının düşeceğini kaydeden Bakan Yardımcısı Gizligider, "Devlet aklıyla en az yirmi yıldır çalışılan bir sistemde de çalışmalarda sona gelmiş bulunuyoruz. Ve bugün burada da yeni üretim modelimizi, yeni tarım politikamızı ve 20 yıldır çalışılan sistemin elbette başta iklim değişikliği olmak üzere diğer etkenleri de göz önünde bulundurarak, hazırlıklarımızı bir an önce bitirdik. Artık kollarımızı sıvadığımızı ifade etmek istiyorum. Yeni üretim modeli dediğimiz üretim planlaması ya da planlı üretime de artık Türkiye 2024 yılı itibariyle geçiyor. Temele suyu koyarak üretimi planlamak. Yani kimin nerede, neyi, ne kadar ekeceğine, dikeceğine hep birlikte o illerdeki kurullar vasıtasıyla karar vermek ve bütün destek sistemimizi de buna göre tahsis etmek. Ve mevcut modele göre, mevcut uygulamamıza göre desteklerin en az üç, yer yer, dört kat arttığı bir yeni sistem. Bununla 165 parça olan destekleri hem temelde 12’ye indirerek, hem sadeleşmeyi hem de diğer taraftan çiftçimiz, köylümüz açısından cebine giren paranın değer atfetmesini sağlamaya çalışıyoruz. Yani Bartınlı çiftçimiz ekimine, dikimine başlamadan önce neyin desteklendiğini, ne kadar desteklendiğini ve devletle birlikte kol kola yürürse ne kadar çok fayda edileceğini bilmiş olacak. Bu eğitim modeliyle ihracatı, ithalatı ve tohumdan adeta çatala kadar tüm sistemini planlamış ülkemizde, bir yıl çok para eden malın, ürünün öbür yıl çiftçinin ’biz bununla ne yapacağız, yani acaba para etmeyecekse nasıl bir yol bulacağız’ gibi yakınmalarına da ebediyen son vermiş olacağız" ifadelerini kullandı. 23 yılda tarih yazıldı Türkiye’nin son 23 yılında tarihe geçecek proje, hizmet ve çalışmaların yürütüldüğü kaydeden Gizligider, "23 yılda gerçekten tarih yazıldı. Sadece iki rakamla bunu paylaşmak isterim ki, su ve sulama alanında 10 bini aşkın proje bitti. Yani hizmete sunulmuş. Yapımı inşası tamamlandı ve bundan faydalanılıyor. Sadece baraj ve gölet anlamında bir rakam söyleyeyim, 1744 adet baraj ve gölet tamamladık. Gerçekten bu bir tarih. Öbür taraftan sadece yerin üstünde değil, çok ileri bir mühendislikle, civar ülkelere de adeta örnek olacak düzeyde, 127 adet yer altı barajı inşa edildi. Sadece yerin üstünden bahsetmiyorum. Yerin altında da bir depolama sisteminden bahsediyorum" şeklinde konuştu. 46 milyon metreküp su hapsedilecek Ebubekir Gizligider, 46 milyon metre küp su tutulması planlanan Koscağız Barajı ile 16 köy ve çevresindeki toplam 21 milyon metrekarelik tarım arazisinin suyla buluşacağını da ifade ederek, "Biz bu barajımızda 21 bin dekar, yani 21 bin dönüm, yani 21 milyon metrekare alanı suya kavuşturacağız. Düzenli bir şekilde kapalı devre sulama sistemleriyle, inşallah çiftçimize bereketine bereket katacağız. Ve bizim hesaplamalarımız o ki, aynı topraktan, sulama öncesi alınan verim ile sulama sonrası alınan verim arasında en az 4 kat fark var. Yani 16 köyümüz ve çevresindeki çiftçilerimizin cebine, şu anki girenin paranın en az dört katı daha fazla girecek. Ama ürün değişikliğine göre, çiftçimizin cebine yer yer 10 katı daha fazla para koymuş olacağız. Burada 46 milyon metreküp su tutacağız. 46 milyon metreküp suyu burada hapsedeceğiz. Yani bir şekilde afete dönmemesi adına ne kadar büyük bir fayda sağladığını hep birlikte yaşamış olacağız" ifade etti Son 22 yılda 2.4 trilyon TL’lik yatırım yapıldı Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta ise konuşmasında, DSİ’nin kurulduğu günden yaptığı yatırımlar hakkında bilgi vererek, "DSİ kurulduğu günden bu yana 5.4 trilyon TL yatırım yaparak, 17 bin 591 adet su ve sulama tesisini vatandaşımızın hizmetine sunmuş bulunmaktadır. Bu yatırımların yaklaşık 2.4 trilyon TL’si, son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemize kazandırılmıştır" dedi. Kozcağız Barajı’nın maliyeti ve teknik özellikleri hakkında da bilgi veren Genel Müdür Balta, "Kozcağız Barajı’nın yatırım maliyeti 1 milyar 821 milyon TL olan Kozcağız barajının temelden yüksekliği 54 metredir. Baraj taşkın ve sulama maksatlıdır. Barajda depolanacak 46 milyon metreküp su ile 21 bin dekar tarım arazisinin sulanması ayrıca Bartın ili ve Kozcağız beldesinin taşkınlardan korunması hedeflenmiştir. Sulama projesinin de tamamlanması neticesinde ekonomiye yıllık 178 milyon TL katkı sağlanacak" diye konuştu. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen butona basma töreni ile Kozcağız Barajı’nda su tutulmaya başlandı. Törenin ardından Bakan Yardımcısı Gizligider ve beraberindekiler, DSİ’nin bölgede yaptığı proje, yatırım ve çalışmaları yerinde inceledi. Gizligider ve yanındakilere çalışmaların son durumları ile ilgili detaylı bilgiler verildi. Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, son olarak ise bartın’da gerçekleştirilen Üretim Planlaması toplantısına katılarak, yeni üretim modelini, çiftçilere ve kamu çalışanlarına anlattı.
Amasra’ya Rus turist akını sürüyor
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 17:22 Amasra’ya Rus turist akını sürüyor Kruvaziyer turizmi ile 2022 yılının Ağustos ayında tanışan Bartın’ın Amasra ilçesine 2 yılda düzenlenen Astoria Grande ile düzenlenen 50 seferde gelen Rus turist sayısı 59 bin 278 kişi oldu. Bu yıl ise 17. kez Amasra limanına yanaşan gemi ile ilçeye gelen turist sayısı ise 23 bin 7 kişiye ulaştı. Muhteşem doğası ve denizi ile karadeniz’in en gözde turizm yerleri arasında yer alan Bartın’ın Amasra ilçesinde 2022 yılı ağustos ayında başlayan kruvaziyer yolcu taşımacılığı ile 2 yılda toplam 59 bin 278 yolcu geldi. İlçedeki tarihi ve turistik alanlarını gezen Rus turistler, muhteşem doğasında denize girmenin de keyfini sürüyor. Toplamda 50 kez Amasra Limanı’na gelen Astoria Grande gemisinin bölgeye getirdiği turist sayısı her geçen gün daha da artıyor. Bugün sabah saatlerinde Amasra Limanı’na yanaşan Astoria Grande gemisi ile 1058 yolcu 453 mürettebat ilçeye gelirken, 2024 yılında düzenlenen 17 seferde toplam gelen sayısı 23 bin 7 kişiye ulaştı. Bu yıl ilçeye 9 sefer daha düzenlemesi planlanan gemi ile ilçeye gelen turist sayısının haftaya gerçekleşecek 51. seferde ise 60 bin kişiyi, 2025 yılı sonlarında gerçekleşecek 80. seferde ise 70 bin kişiyi aşması bekleniyor. Bu yıl Eylül ayında 4, Ekim ayında 3, Kasım ayında ise 2 kez daha ilçeye gelecek olan gemi, Aralık ayında verilecek aranın ardından yeni yılın Ocak ayında yeniden bölgeye sefer yapmaya başlayacak. 2025 yılının Şubat ayında bir aylık daha ara verecek olan gemi, bu yıl ilk kez Mart ayında da yolcu taşımaya devam edecek. Rus turistlerin ilçeye ilgisinin her yıl daha da arttığına dikkat çeken Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, "Karadeniz’de gerçekleştirilen kruvaziyer turlarında, astoria grande gemisi ile kentimize gelen Rus misafirler, ilçemizi oldukça sevdiler. Bugün de 1058 yolcu 453 mürettebat ile ilçemizdeler. bu yıl 9 seferimiz olacak. Bir sonraki seferde 60 bin kişi sayısını geçeceğiz. Önümüzdeki yıl planlanan 30 seferle kruvaziyer turizm ile Amasra damgasını vurmaya devam ediyor" dedi.
Amasra’ya Rus turist akını sürüyor
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 17:19 Amasra’ya Rus turist akını sürüyor Kruvaziyer turizmi ile 2022 yılının Ağustos ayında tanışan Bartın’ın Amasra ilçesine 2 yılda düzenlenen Astoria Grande ile düzenlenen 50 seferde gelen Rus turist sayısı 59 bin 278 kişi oldu. Bu yıl ise 17. kez Amasra Limanı’na yanaşan gemi ile ilçeye gelen turist sayısı ise 23 bin 7 kişiye ulaştı. Muhteşem doğası ve denizi ile Karadeniz’in en gözde turizm yerleri arasında yer alan Bartın’ın Amasra ilçesinde 2022 yılı ağustos ayında başlayan kruvaziyer yolcu taşımacılığı ile 2 yılda toplam 59 bin 278 yolcu geldi. İlçedeki tarihi ve turistik alanlarını gezen Rus turistler, muhteşem doğasında denize girmenin de keyfini sürüyor. Toplamda 50 kez Amasra Limanı’na gelen Astoria Grande gemisinin bölgeye getirdiği turist sayısı her geçen gün daha da artıyor. Bugün sabah saatlerinde Amasra Limanı’na yanaşan Astoria Grande gemisi ile 159 yolcu 453 mürettebat ilçeye gelirken, 2024 yılında düzenlenen 17 seferde toplam gelen sayısı 23 bin 7 kişiye ulaştı. Bu yıl ilçeye 9 sefer daha düzenlemesi planlanan gemi ile ilçeye gelen turist sayısının haftaya gerçekleşecek 51. seferde ise 60 bin kişiyi, 2025 yılı sonlarında gerçekleşecek 80. seferde ise 70 bin kişiyi aşması bekleniyor. Bu yıl Eylül ayında 4, Ekim ayında 3, Kasım ayında ise 2 kez daha ilçeye gelecek olan gemi, Aralık ayında verilecek aranın ardından yeni yılın Ocak ayında yeniden bölgeye sefer yapmaya başlayacak. 2025 yılının Şubat ayında bir aylık daha ara verecek olan gemi, bu yıl ilk kez Mart ayında da yolcu taşımaya devam edecek. Rus turistlerin ilçeye ilgisinin her yıl daha da arttığına dikkat çeken Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, "Karadeniz’de gerçekleştirilen kruvaziyer turlarında, astoria grande gemisi ile kentimize gelen Rus misafirler, ilçemizi oldukça sevdiler. Bugün de 1058 yolcu 453 mürettebat ile ilçemizdeler. bu yıl 9 seferimiz olacak. Bir sonraki seferde 60 bin kişi sayısını geçeceğiz. Önümüzdeki yıl planlanan 30 seferle kruvaziyer turizm ile Amasra damgasını vurmaya devam ediyor" dedi.
Boşanma aşamasındaki kocası tarafından ayaklarından vuruldu
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 08:31 Boşanma aşamasındaki kocası tarafından ayaklarından vuruldu Bartın’da 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 7 yıldır kocasından şiddet gördüğünü ağlayarak anlattığı ve yardım istediği videosunu sosyal medyada paylaştıktan 5 saat sonra, boşanma aşamasındaki kocasının silahlı saldırısına uğradı. Pompalı tüfekle açılan ateş sonucu ayaklarından yaralanan kadın, olayın ardından yaşadığı dehşeti anlattı. Ankara’da yaşayan 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 19 Mayıs 2024 tarihinde, çocuklarını habersiz parka götürdüğü gerekçesiyle 7 yıllık evli kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldı. Ankara’da yaşayan annesinin evine sığınan Ahsen Nur Paşalı, kocasının bu kez ise yakınlarının ev araçlarına zarar vermesi ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararı ile serbest bırakılmasının ardından Ankara’daki kadın sığınma evine gitti. Kocasının hakkında çıkan koruma kararını defalarca kez ihlal etmesi üzerine ise Ahsen Nur Paşalı ve 2 çocuğu bu kez Zonguldak’ta kadın sığınma evine nakledildi. Oradaki koşulların çocukları ile müsait olmadığını düşünen Ahsen Nur Paşalı, bu kez çocukları ile birlikte Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşayan ablasının yanına sığındı. Ağlayarak yardım istediği paylaşımdan 5 saat sonra saldırıya uğradı İlçe otobüs duraklarındaki tuvaletin işletmesini yapan ablası ile birlikte çalışmaya başlayan Ahsen Nur Paşalı, dün öğlen 12.00 sıralarında sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile kocasının tehditleri nedeniyle çok korktuğunu belirterek yardım istedi. Paylaşımda 7 yıldır şiddet gördüğünü ağlayarak anlatan talihsiz kadın, akşam saat 17.00 sıralarında çalıştığı iş yerine gelen kocası O.P.’nin pompalı tüfekli saldırısı sonucu ayaklarından yaralandı. Saldırıdan hafif yaralı bir şekilde kurtulan 2 çocuk annesi Ahsen Nur, tedavisinin ardından polis merkezine giderek ifade verdi. ’Dur’ ihtarına uymadı, kaza yaparak durdu Saldırının ardından kaçmaya çalışan öfkeli koca ve yanındaki U.G., araçta kullandıkları 3-4 farklı ve sahte plaka ile ilçeden çıkmayı başardı. Olayın ardından ilçe giriş çıkışlarını tutan polis ekipleri, aracın kullandığı sahte plakaları da tespit ederek çevre il ve ilçelerdeki güvenlik güçlerine bildirdi. Bartın-Cide karayolunda seyrettiğinin tespit edilmesi üzerine Kastamonu’nun Cide ilçesi girişine yakın bölgede polis ekipleri tarafından barikat kurularak araç durdurulmak istendi. Araç ve polis ekipleri arasında ’dur’ ihtarına uyulmaması üzerine kovalamaca başladı. Polislerden kaçmaya çalışan öfkeli koca O.P.’nin içerisinde bulunduğu araç, polis otosuna çarparak durabildi. Her iki şahıs gözaltına alınırken, araçta uyuşturucu madde de bulunduğu öğrenildi. Yaşadığı dehşeti anlattı İfadesinin ardından gazetecilere dehşeti anlatan Ahsen Nur Paşalı, "Ablam çocuklarıyla denize gitmişti, ben de dükkandaydım. İçeride otururken bir arabanın yanaştığını gördüm. Bizim arabaya benziyordu. Dükkan içerisindeki takılardan dolayı göremedim. Dışarı çıktım baktım, plaka farklıydı. İçinde de şoför koltuğunda da bir başka bey oturuyordu. Buraya araç çekmenin yasak olduğunu söyleyerek, aracı çekmelerini istedim. Birinin bineceğini ve hemen çıkacaklarını söyledi. Ben de fazla muhatap olmak istemedim. Karşıdaki kafeye gidip çay aldım, oradaki teyzeyle biraz sohbet ettik. Döndüm içeriye sigaramı almak için girdim. çıktım tekrar, telefonumu aldım, ablamları arayacaktım. ’Çocuklar nerede’ diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım baktım, eşim karşımda. Hiçbir şey yapamadım. ’Telefonu bırak çabuk elinden’ dedi. Ben de o anda, hemen KADES’e bastım. O anda telefonla bir şeyler yaptığımı anladı herhalde. Elinde büyük bir tüfek vardı. Onu doğrulttu ve bir el ateş etti. Ben zıpladım, çırpındım. Arkamı dönüp, tuvaletlerin olduğu bölgeye doğru koştum. Yan döndüğümde bir el daha ateş etti. Ateş ederken bir şey dediğini duymadım, dediyse bile ben duymadım. Ağzından duyduğum son şey, ’bırak o telefonu’ sözü oldu" dedi. "Kalabalık oluşunca telaşlanmış ve kaçmış" Kocasını karşısında gördüğünde ve silahla saldırdığı anlarda çok korktuğunu ifade eden kadın, şöyle devam etti: "Bacaklarımda bir yanma hissettim. İçeriye girince de baktığım ilk şey bacaklarımdı. Acaba yerinde duruyor mu diye baktım. Sonra içeriye girdiğime de pişman oldum. Keşke girmeseydim diye düşündüm. İçeriye de girerse, beni öldüreceğini düşünüyordum. Allah’tan kaçmış. O anda bir kalabalık oluşunca, gitmiş. Kasıtlı bir şekilde ayaklarıma ateş ettiğini düşünmüyorum. Çünkü direkt bana doğrulttu tüfeği. Ateş etti ama etrafın kalabalıklaşması nedeniyle telaş etti ve ayaklarımdan vurdu." Çocuklarını parka götürdüğü için burnunu kırdı 19 Mayıs 2024 tarihinde çocuklarını parka götürdüğü için kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldığını da anlatan Paşalı, 7 yıldır kocasından sürekli şiddet gördüğünü ifade etti. Kocasının defalarca kez kendisini aldattığını ileri süren Ahsen Nur, "7 yıllık evliyim. 7 yıldır evimdeyim. Hiçbir akrabamla görüşemiyorum. Hiçbir aile dostu ile görüşemiyorum. Bir tane bile arkadaşım yok. Sürekli şiddet uyguluyordu. En son zaten 19 Mayıs’ta burnumu kırdı. O şehir dışındaydı, ben de çocuklarımı parka götürmüştüm. Habersizce gelmiş, beni parkta görünce ’sen nasıl parka çocukları götürürsün’ dedi. Parkta da benim tek arkadaşım dediğim kadının babası vardı. Benim babamdan bile büyük. ’Sen bir erkeğin bulunduğu parka benim çocuklarımı nasıl getirirsin’ diyerek beni darp etti ve burnumu kırdı. Kendisi sürekli beni aldatıyordu, bununla alakalı delillerim de vardı ama burnumu kırdığı gün benim telefonumu elimden aldı. Bu nedenle de delilerin hepsi yok oldu. Boşanma aşamasındayız, süreç devam ediyor" dedi. 3 farklı karakoldan gözaltı kararı vardı, adli kontrol ile serbest kaldı Ahsen Nur Paşalı, kocasının kendisine uyguladığı şiddet ve yakınlarına ait ev ve araçlara yönelik yaptığı saldırılar nedeniyle aynı günde 3 farklı karakoldan 3 gözaltı kararı çıktığını kaydetti. Güvenlik güçlerinin yoğun çabası ile yakalanan kocasının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirten Paşalı, çıkarıldığı mahkemede ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığını kaydetti. Ahsen Paşalı, "Burnumu kırdıktan sonra beni ambulansla hastaneye kaldırdılar, darp raporu aldım. Ankara’ya ailemin yanına gittim. Polis karakoluna gittim, ifade verdim, kendisinden şikayetçi oldum. Uzaklaştırma kararı alındı ama bu kararı bir çok kez ihlal etti. Annemlerin evinin camını ve kapısını kırdı. Babamın çalıştığı tırın aynalarını ve camını kırdı. Sürekli tehdit ediyordu. Aynı gün içerisinde 3 karakoldaki 3 farklı suç nedeniyle 3 kez gözaltı kararı vardı. Polisler canla başla uğraştılar ve yakaladılar. Hastaneye rapor almaya götürüldüğünde kaçtı. Tekrar yakaladılar. Ertesi gün, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, sonra da adli kontrol kararıyla serbest bırakmış" ifadelerini kullandı. Kadın sığınma evine başvurdu Serbest bırakılan kocasından korkusuna 2 çocuğu ile birlikte Ankara’daki kadın sığınma evine yerleştiğini anlatan Paşalı, can güvenliği riski nedeniyle Zonguldak’a nakil edildiklerini belirterek, sonrasında ise ablasının yaşadığı Bartın’ın Amasra ilçesine geldiklerini kaydetti. Sosyal medya paylaşımını ise başına gelecekleri tahmin etmesi nedeniyle yaptığını söyleyen Paşalı, "Serbest bırakıldıktan sonra, direkt savcı ile görüştüm. İfade vererek, yakın koruma ve elektronik kelepçe talep ettim. Tanıştığım yakın korumalar, sığınma evine gitmemin, daha güvenli olacağını söyleyince kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 2 ay Ankara’da kaldım. Can güvenliği riskim bulunduğu için Zonguldak’a nakil ettiler. Sonra da Bartın’da ablamların yanına geldim. İnsan yaşadığını en iyi kendisi bilir, ben de başıma gelecekleri biliyordum. Sürekli tehdit ediyordu. Attığı tehdit mesajları vardı. Polislere de verdim mesajları. ’Seni vurmazsam, çocuğum ölsün’ diyordu. Tehditleri nedeniyle korkuyordum. Biliyordum, sesimi duyurmak istedim, olacakları önlemek istiyordum" diye konuştu.
BARÜ, Kosova ile bilimsel iş birliği ağını güçlendiriyor
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 17:29 BARÜ, Kosova ile bilimsel iş birliği ağını güçlendiriyor Bartın Üniversitesinin (BARÜ) uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme faaliyetlerindeki iş birliklerinin geliştirilmesi için Kosova’da çeşitli temaslarda bulunuldu. Dünyanın farklı coğrafyalarından birçok yükseköğretim kurumu ile bilimsel ve akademik iş birlikleri bulunan Bartın Üniversitesinin (BARÜ) sürdürülebilirlik odağında yürüttüğü uluslararasılaşma çalışmaları çerçevesinde adımlar atılmaya devam ediliyor. Kaliteli eğitim-öğretim ortamı, nitelikli akademik kadrosu, modern ve akıllı teknolojilerle donatılmış laboratuvarları bulunan BARÜ’de son olarak Kosova’nın saygın üniversitelerinden Universum International College ile çeşitli temaslarda bulunuldu. Bu kapsamda BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, başkent Priştine’de bulunan üniversiteyi ziyaret ederek Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Gentiana Berisha ve uluslararası iş birliklerinden sorumlu direktör Prof. Dr. Stephen Keck ile bir araya geldi. BARÜ Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yirmibeş’in de yer aldığı görüşmeler neticesinde iki üniversite arasında var olan Erasmus anlaşması, Erasmus ICM projesi ve akademik iş birliklerinin kapsamının genişletilmesine karar verildi. Eğitim, bilim ve teknoloji alanlarında ikili iş birlikleri artırılacak Universum International College yetkilileri ile yapılan görüşmelerde BARÜ’nün vizyon projeleri, nitelikli akademik kadrosu ve ihtisaslaşma alanı kapsamında yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler verilirken bilim diplomasisi ağını ilerletebilecek ortak projeler değerlendirildi. Bu çerçevede Erasmus Capacity Building, Erasmus+ KA2 ortaklıkları, öğrenci ve personel değişim programları hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Ayrıca öğrenci odaklı çalışmalara önem veren iki üniversite arasında BARÜ’de bu yıl 7’ncisi uluslararası ölçekte düzenlenecek olan ‘Ar-Ge Proje Pazarı’nda proje tabanlı iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik yol haritası da belirlendi. "BARÜ 7’nci Uluslararası Proje Pazarı"nın ana temaları ve sürece yönelik bilgilendirmeler yapılırken Universium International College’da öğrenim gören ve ‘Benim de bir fikrim var’ diyen öğrenciler etkinliğe davet edildi. Uluslararası alanda Türk kültürünü tanıtan faaliyetler yerinde görüldü Rektör Uzun, Balkan temasları kapsamında Türk kültürünü, dilini ve tarihini tanıtmak amacıyla çeşitli kültür-sanat faaliyetleri yürüten Yunus Emre Enstitüsünün farklı ülkelerdeki temsilciliklerini de ziyaret etti. Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Arif Konak, Kosova Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Ramazan Yılmaz ve Prizren Yunus Emre Enstitüsü temsilcileriyle bir araya gelen Rektör Uzun, Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasında köprü görevi gören enstitü bünyesindeki çalışmaları yerinde gördü. Kuzey Makedonya ve Kosova’dan BARÜ’ye gelebilecek öğrenciler için enstitü ile güç birliği içerisinde yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. BARÜ’nün uluslararasılaşma vizyonu da aktarılarak uluslararası öğrencilere yönelik üniversitenin tanıtımı noktasında destek istendi. “Küresel bir bakış açısıyla sürdürülebilir iş birlikleri hedefliyoruz” Uluslararasılaşma stratejileri kapsamında bilimsel ve akademik iş birliklerinin önemini vurgulayan Rektör Uzun, “Üniversitemizin eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme süreçlerindeki yetkinliğinin daha ileriye taşınması için dünyanın farklı noktalarındaki yükseköğrenim kurumlarıyla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Küresel bir bakış açısıyla nitelikli eğitim ve araştırmada sürdürülebilir iş birlikleri hedefliyor, bilgi ve tecrübe paylaşımı yaparak kültürel etkileşimleri artırıyoruz. Bu noktada Universum International College yetkilileri ile bir araya gelerek iki üniversite arasında var olan iş birliklerini değerlendirdik, yapılabilecek ortak çalışmalar üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Uluslararasılaşma stratejileri kapsamında bilimsel ve akademik iş birliklerinin sürdürülebilir olması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle kurumsal ilerleyişimizde daha iyiye ulaşma noktasındaki destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı başvuruları başladı
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 17:20 BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı başvuruları başladı Bartın Üniversitesinin (BARÜ) bu yıl yedincisini uluslararası ölçekte gerçekleştirerek bilim ve teknoloji tutkunlarını aynı çatı altında bir araya getireceği “Ar-Ge Proje Pazarı” heyecanı başlıyor. Bartın Üniversitesi (BARÜ) 2017 yılından bu yana yoğun bir katılımla düzenlediği Ar-Ge Proje Pazarı ile kapılarını yedinci kez bilim ve teknoloji tutkunlarına açıyor. Farkındalığı artırarak gençlerin geleceği şekillendirecek gelişmelere odaklanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen organizasyon bu yıl ilk defa uluslararası alanda gerçekleştiriliyor. Festival BARÜ ile birlikte Azerbaycan’dan Hazar Üniversitesi ile Azerbaycan Teknik Üniversitesi, Bosna Hersek’ten Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Malezya’dan Putra Üniversitesi ve Özbekistan’dan Semerkand Devlet Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi paydaşlığında organize ediliyor. Bölgenin en önemli bilim ve teknoloji etkinliklerinden biri olarak gösterilen etkinlikte “Milli Teknoloji Hamlesi” yolculuğuna katkı sunulması hedefleniyor. Proje özetleri 11 Ekim 2024 tarihine kadar gönderilebilecek BARÜ’nün “Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları” ihtisaslaşma alanı odağında olmak üzere düzenlenen proje pazarıyla ilgili başvurular “projepazari.bartin.edu.tr” internet adresinden alınmaya başlandı. Proje özetlerinin 11 Ekim 2024 tarihine kadar gönderilebileceği yarışmada ön değerlendirme sonuçları 18 Ekim 2024 tarihinde açıklanacak. BARÜ Kutlubey Yerleşkesinde 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenecek festivalde akademisyenler ve sektör temsilcilerinden oluşan Bilim Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda dereceye giren proje sahiplerine toplamda 285 bin TL ödül dağıtılacak. Proje sahipleri sektör temsilcileriyle bir araya getirilecek Türkiye’nin bilim ve teknoloji temelli kalkınmasına katkı sunmanın hedeflendiği festivalde projeler iki gün boyunca sergilenecek. Eğitimin farklı kademelerinden ziyaretçilerin projeler hakkında bilgi alabileceği etkinliklerde proje sahipleri ve sektör temsilcileri de bir araya getirilecek. Böylece fikirden ürüne giden süreçte hazırlanan projelerin iş insanları tarafından finanse edilmesi ve çeşitli bağlantılarla projelerin katma değeri yüksek ürüne dönüşmesi için de ortam oluşturulacak. Yarışmaların başvuru şartları ve temaları yayınlandı BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinin temaları farklı üniversitelerden ve sektör temsilcilerinden oluşan Bilim Kurulu tarafından belirlenerek yayınlandı. Türkiye’nin milli teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi konusunda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiği etkinlikte çeşitli disiplin ve kategorilerde yarışmalar düzenlenecek. Bu kapsamda “Akıllı Malzemeler ve Endüstriyel Uygulamaları”, “Akıllı Sağlık Uygulamaları”, “Akıllı Teknolojiler”, “Bulut Teknolojisi”, “Büyük Veri ve Analitik”, “Dijital Dönüşüm”, “Enerji Teknolojileri”, “Katmanlı Üretim”, “Kimyasal Teknolojiler”, “Nesnelerin İnterneti”, “Otonom Robotlar”, “Siber Güvenlik”, “Simülasyon”, “Sürdürülebilir Çevre ve Şehircilik”, “Yatay ve Dikey Entegrasyon” ana temalarına yer verildi. Ayrıca 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı ile Lise Kategorisinde de projelere yer verilecek. "Milli teknoloji meşalesi en yükseğe taşınıyor" BARÜ’nün tüm bileşenleriyle “Milli Teknoloji Hamlesi”ne ve ülke olarak konulan hedeflere katkılar sunmak için büyük gayret gösterdiğini ifade eden Rektör Uzun, “Türkiye’nin, daha iyi bir dünya için sözünü ve sesini yükseltebilmesi yolunda tüm bileşenlerimizle birlikte durmadan çalışıyoruz. Bölgesel odaklı çalışmalarımızla önemli başarılara imza atıyor, ülkemizin gelişimine değer katıyoruz. Heyecanımızı tüm Türkiye ile paylaşmak için Ar-Ge Proje Pazarı etkinlikleriyle ‘Benim de bir fikrim var’ diyen herkesi Üniversitemiz çatısı altında bir araya getiriyoruz” şeklinde konuştu. Rektör Uzun, bilim ve teknoloji festivalini bu yıl uluslararası olarak düzenlemelerinin mutluluğunu yaşadıklarını da kaydederek “Kazanımlarımızı iş birliği ve güç birliği içerisinde yarınlara aktarmak hedefiyle hareket ediyoruz. İnanıyorum ki gerçekleştirilecek etkinliğimizle birlikte sunulan projelerle ilgili sektör temsilcilerinin de dikkatini çekecek ve projelerin yüksek katma değerli ürünlere dönüşümü gerçekleştirilebilecektir. Bu düşüncelerle ortak geleceğimizi inşa ve ihya etme yolunda bizlere olan güvenini her defasında ifade ederek yüreklendiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Çalışan, üreten ve ürettiğini insanlığın hizmetine sunan bir üniversite olma yolunda elde ettiğimiz başarılarda bize yol arkadaşlığı yaparak teşvik eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar ile YÖK üyelerimize de teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Böyle yol kesme görülmedi
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 16:57 Böyle yol kesme görülmedi Bartın’da polis memuru Mert Kurt’un gelin alma merasimindeki konvoy, çok ilginç yöntemlerle kesildi. Damadın arkadaşları yol ortasına okey masası kurarak, konvoyu durdururken, bir kadın ve çocuğu ise aralarına uzattıkları dal parçası ile yol kesti. Bartın’da gazeteci Mustafa Kurt’un polis memuru oğlu Mert, Sümeyye Dönmez ile dünya evine girdi. Çiftin düğünde gerçekleştirilen gelin alma merasiminde ise araç konvoyu ilginç yöntemlerle kesildi. Damadın arkadaşları tarafından konvoyun geçeceği güzergahta, yol ortasına okey masası kuruldu. Yol ortasına kurulan masada okey oynayan gençler, arkadaşları olduklarını söyleyerek damadı yanlarına çağırdı. Araçtan inmeyen damadın yardımına ise babası Mustafa kurt yetişti. Gençlere düğün salonuna geç kaldıklarını belirterek, masaya biraz para bıraktı. Bu kez damadı oynatmak isteyen gençler, baba Mustafa Kurt’un ısrarı üzerine ise yolu açtı. Gelin alma konvoyunu gören bir kadın ise çocuğu ile aralarına uzattığı dal parçası ile yolu keserek, zarf almayı başardı. Yolda bir çok araç ve traktör de yol keserek, zarf ve para almayı başardı. Damadın başka bir arkadaş grubu da, otomobil ile gelin konvoyunun önünü keserek, damadı araçtan indirdi. Gençler, oyun havaları eşliğinde bir süre damat ile birlikte yol ortasında oynadıktan sonra konvoyun geçişine izin verdi. Çiftin ulaştıkları salonda kıyılan nikahın ardından düğünü yapıldı. Pasta kesimiyle başlayan düğünde çift ve davetliler, gönüllerince oynayarak dans etti. Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın evlilik cüzdanını verdiği çiftin düğününe, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, İl Genel Meclis Başkanı Turhan Kalaycı, AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, 43,44 ve 45. Dönem Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ve çok sayıda davetli katıldı.
Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı
25 Ağustos 2024 Pazar - 09:11 Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı Geçen yıl yaşanan feci motosiklet kazasında oğlunu kaybeden Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, oğlunun ölümünün üzerinden geçen 1 yıl sonra, feci kaza akşamında yaşadıklarını anlattı. Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan’ın 35 yaşındaki oğlu Muhammet Ali Arslan, 20 Ağustos Pazar günü yeni aldığı motosiklet ile İstanbul’dan dönerken Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Çaydeğirmeni beldesinde 34 FG 8938 plakalı otomobille çarpışmış, feci kazada ağır yaralanan Muhammet Ali Arslan gece yarısı, aynı motosiklette bulunan arkadaşı Gökhan Katıoğlu ise kazadan 92 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Aynı camide bu kez mevlit okundu Muhammet Ali Arslan’ın ölümünün seneyi devriyesinde ise Mevlit-i Şerif okundu. Muhammet Ali’nin hayattayken her gün 5 vakit namazını kıldığı, vefatının ardından cenaze namazının kılındığı Bilal Habeşi camiinde okunan mevlide Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ve Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz’ın yanı sıra, kamu yöneticileri yakınları ve sevenleri katıldı. Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin okunduğu mevlitte, Muhammet Ali Arslan ve aynı kazada ölen arkadaşı Gökhan Katıoğlu için dualar edildi. “Bu acının tarifi yok” İl Başkanı Yaşar Arslan, feci kazanın haberi aldığı anları ve olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. Yaşar Arslan, “Can paremiz, çok kıymetli evladımızı, geçen sene yaşanan elim bir kazada kaybetmiştik. Rabbim, kimseye böyle bir acı yaşatmasın, kimseyi evlat acısı ile sınamasın. Gerçekten çok acı bir süreç yaşadık. Bu acının tarifi yok. Tabi ki her ölüm acıdır ama evlat acısı gerçekten çok acı. Rabbimiz bizi, evlatlarımızla, canlarımızla sınıyor. Rabbim sabrını da veriyor, yardım ediyor. Tüm ölmüşlerimize, Muhammet Ali evladımıza, rahmet diliyorum” dedi. Kaza haberini telefonda aldı Oğlunun kaza geçirdiği anlarda Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Adatmaz ile birlikte siyasi bir program için Bartın’ın Ulus ilçesine doğru hareket ettiklerini anlatan İl Başkanı Yaşar Arslan, telefonla gelen kaza haberinin ardından ise dönüş yaparak, kazanın olduğu Zonguldak’ın Devrek ilçesine seyir ettiklerini kaydetti. Kazada yaralanan oğlunun Devrek’teki hastaneden sevk edildiği haberi üzerine ise Zonguldak’a hareket ettiklerini anlatan Arslan, “Geçen sene 20 Ağustos akşamı siyasi programlarımız vardı. Milletvekilimiz Yusuf Aldatmaz bey ile birlikte Ulus ilçemize gidiyorduk, ilçeye az bir zaman kalmıştı, birkaç kilometre kalmıştı. Trafik kazası olarak haber aldık. Hemen geriye döndük. Kaza Devrek’te vuku bulmuş. Ağır yaralı olarak Devrek Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış, akabinde de Zonguldak Devlet Hastanesi’ne sevk olundu. Orada da ameliyata alınmıştı ama tüm çabalara rağmen evladımızı kaybettik” ifadelerini kullandı. “Bir an dünya tersine döndü” Başkan Arslan, oğlunun vefat haberini aldığını çok zorlu bir süreç yaşadıklarını kaydederek, “Kazayla ilgili ilk gelen bilgi, önemli bir şey olmadığıydı. Bir an için tabiri caizse, dünya tersine döndü. Sonuçta insanız, yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız imtihan. Gerçekten çok zor süreçti. Oğlumun kaza haberini aldığımızda, vefat haberinden sonraki süreçte, her daim yanımızda olan tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. Allah Razı olsun” şeklinde konuştu. “Oğlumun can dostu 92 gün sonra rahmetli oldu” Aynı kazada oğlunun samimi arkadaşı Gökhan Katıoğlu’nun da ağır yaralandığını ve kazadan 92 sonra öldüğünü kaydeden Arslan, “Maalesef sadece kaybettiğimiz benim evladım değildi. Gökhan Katıoğlu bir evladımız daha vardı. Oğlumun can dostu, samimi bir arkadaşıydı. Hayatın tüm evrelerini beraber yaşadılar, beraber paylaşmışlardı. Acıları, sevinçleri beraber yaşıyordular. O kazada o da ağır yaralanmıştı. O da, yaklaşık 3 ay Zonguldak’ta yoğun bakımda kalmış, yaklaşık 92 gün sonra yani 22 Kasım’da rahmetli olmuştu. Rabbim Gökhan evladıma da rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi. “Evladım güzel bir miras bıraktı” Muhammet Ali’nin, insani yönden çok sevilen ve dini vecibelerini yerine getiren biri olduğunu da anlatan Arslan, “Bugüne kadar hiçbir şekilde, oğlumla ilgili olumsuz bir şey duymadım. Herkes, iyiliğini, güzelliğini konuştu. Herkese o da yardımcı olmaya çalışmış. Herkesle barışık bir evladımızdı. Evladım, güzel bir miras bıraktı. 2016 yılında evlendirmiştik. İyi bir aile babasıydı. Dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan bir gençti” dedi. “Hacca gidişi maceralı olmuştu” Oğlunun 2016 yılında hac vazifesini yaptığını da kaydeden Arslan, sürecin ise maceralı olduğunu anlattı. Arslan, “Hacca gitmesi de, çok maceralı olmuştu. 2016 yılında yazılmıştı, haberimiz yoktu. Kendisi karar almış. Gitmek istediğinde ise çok meşakkatli bir süreç yaşadı. Kaydolurken, küçük bir harf hatası yapılmış. Son güne kadar uğraştı ve mücadele etti. Normalde çıkmamıştı, yedeklerden girmişti. Özel bir şirketle gitmeyi tercih etmiş, orda kayıt yapılırken bir harf hatası yapılmış. Hatta ‘Baba, bir şekilde bu hatayı düzeltebilirsem, mutlaka gideceğim’ demişti. Son umut olarak, çözmeye çalıştık ama bu işin çözümü yok dediler. Ama bir Cuma günü sabah namazını kılıp gidiyor. Sonra da ‘baba bu işi hallettim’ dedi. Nasıl hallettiğini sordum. Hac Daire Başkanlığı’na gidiyor ve orada çözülüyor iş” ifadelerini kullandı. “Hac vazifesini yaparak, emanetini teslim etti” Oğlu Muhammet Ali’nin 35 yıllık kısa ömründe hac vazifesini de yerine getirdiğini de ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Evladıma, o zaman hacca gitmek nasip olmuştu. Rabbim, hac vazifesini yaparak, O’na emanetini teslim etmeyi nasip etti. İnşallah bütün yaptığı güzel ameller, kabir hayatında ve kıyamette kendisine yoldaş olur.” "Haberi aldığında, cenazede ve mevlitte yalnız bırakmadı" İl Başkanı Yaşar Arslan’ın oğlunun kaza ve vefat haberini aldığında yanında bulunan Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz, Muhammet Ali’nin cenaze merasiminin ardından seneyi devriyesinde okunan mevlitte de Arslan’ı yalnız bırakmadı. “Hatırlamak istemediğim bir gündü” Kaza gecesi hatırlamak istenmeyecek kadar kötü bir gün olduğunu anlatan Milletvekili Aldatmaz, “Bir sene evvel elim bir kazada rahmetli olan İl başkanımızın oğlunun seneyi devriyesinde okunan mevlit için bir araya geldik. Olay gecesi hatırlamak istemediğim bir gündü. İl Başkanımız ile birlikte Ulus’ta bir etkinliğine gidiyorduk. Yolda telefon geldi, döndük, Devrek’e hareket ettik. Sonra Muhammet Ali kardeşimizi Zonguldak’a sevk etmişler. Zonguldak’a gittik. Ama orada tüm müdahalelere rağmen Muhammet kardeşimizi kaybettik. Kötü bir gündü. Bir daha Allah o günleri bize yaşatmasın. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Muhammet kardeşimize tekrar rahmet diliyorum, ailesine, çocuklarına Allah sabırlar versin” diye konuştu.