Yerel Haberler
Bartın
BARÜ’den 14 akademisyen “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde 18 Eylül 2024 Çarşamba - 09:30:56 Bartın Üniversitesinden (BARÜ) 14 bilim insanı, Stanford Üniversitesi tarafından her yıl dünyanın en etkili bilim insanlarının sıralandığı listeye girmeyi başardı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) akademisyenleri ürettikleri nitelikli bilimsel çalışmalar ve araştırmalarıyla hem alanlarına hem de insanlığa katkı vermeyi sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak Stanford Üniversitesi tarafından dünyadaki bilim insanları arasında ilk yüzde 2’lik dilime giren akademisyenleri sıralayan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesi Hollanda merkezli yayıncılık şirketi Elsevier tarafından yayımlandı. Dünyanın en iyi üniversitelerinden akademisyenlerin bulunduğu listede, BARÜ’den 14 bilim insanı yer aldı. BARÜ’den listeye girenlerin sayısı bu yıl da arttı Akademisyenlerin bilimsel üretkenliği ve çalışmalarının kalitesi gibi ölçütler kullanılarak yapılan sıralamada dünya genelinde yüzde 2’lik dilime giren ilk 100 bin isim değerlendirildi. Karşılaştırmalı verilere dair sıralamaların yer aldığı listede 2020 yılında 2, 2021 yılında 6, 2022 yılında 8, 2023 yılında 11 kişiyle yer almayı başaran BARÜ, böylece bu yıl da listedeki bilim insanı sayısını artırmayı başardı. Yayımlanan araştırma listesinde, BARÜ Fen Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Prof. Dr. Murat Rakap, Prof. Dr. Şuayip Yüzbaşı, Prof. Dr. Ramazan Yılmaz, Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz, Doç. Dr. Emrah Altun, Doç. Dr. Parham Taslimi ile Doç. Dr. Zafer Ceylan girerken; Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden Prof. Dr. Osman Gençel, Prof. Dr. Abdullah Cahit Karaoğlanlı, Doç. Dr. Azmi Erdoğan, Doç. Dr. Ali Yaraş ile Dr. Öğr. Üyesi Shashanka Rajendrachari ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Doç. Dr. Yasin Özgürlük küresel düzeyde bir başarıya imza atarak yer aldı. “BARÜ, uluslararası alanda adından söz ettirmeye devam ediyor” Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesinde yer alarak BARÜ’yü gururlandıran öğretim üyelerini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, her alanda başarılarına bir yenilerini ekleyerek geleceğe sağlam adımlarla yürüdüklerini ifade etti. BARÜ’nün hem eğitim-öğretim hem de bilim üretme noktasında uluslararası alanda adından söz ettiren bir yükseköğretim kurumu haline geldiğini vurgulayan Rektör Uzun, “Öğretim üyelerimiz ile bir yandan geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi yetiştirirken diğer yandan bilimsel çalışmalar üretme ve Ar-Ge kültürünün bir ekosistem haline gelmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Bu kapsamda nitelikli yayın ve teknolojik etki değeri yüksek araştırmalarımızla pek çok alanda yapılan değerlendirmeler neticesinde kalitemizi bir kez daha tescilleyerek ‘Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi’nde yer alan isimlerin sayısını bu yıl da artırmayı başardık. Bu düşüncelerle Üniversitemizin uluslararası görünürlüğüne sunduğu katkılarla listeye girmeye hak kazanan akademisyenlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca her zaman yanımızda olarak bizleri destekleyen ve ‘Üreten Üniversite’ anlayışıyla daha iyiye ulaşmamız için teşvik eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
16 Eylül 2024 Pazartesi - 15:36 Tarımda planlı üretim başlıyor Bartın’da yapımı tamamlanan Kozcağız Barajı’nın su tutma merasimine katılan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarımda planlı üretim sistemine geçmesi için hazırlıkların tamamlandığını belirterek, yeni modelin bu yıl içerisinde uygulamaya başlanacağını ifade etti. Bakan Yardımcısı Gizligider, yeni uygulama ile birlikte 165 parça olan desteklerin 12’ye düşürüleceğini ve çiftçinin ürün ile ilgili "para etmiyor" yönündeki yakınmalarına ebediyen son bulacağını ifade etti. Bartın’ın Kozcağız beldesi’nde 2014 yılında yapımına başlanan ve 1 milyar 821 milyon TL maliyetle yapımı tamamlanan Kozcağız Barajı’nda, su tutulma işlemi düzenlenen törenle yapıldı. 21 milyon metrekare arazinin sulanması ve bölgede sık sık meydana gelen sel ve taşkınlara da set olması planlanan Kozcağız Barajı’nın su tutma törenine Tarım ve Orman Bakan yardımcısı Ebubekir Gizligider, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’nın yanı sıra, Ak Parti Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın Valisi Nurtaç Arslan, daire müdürleri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı. Ülkeyi 2030 da bekleyen acı tablo Konuşmasında suyun önemine dikkat çeken Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, su ihtiyacına yönelik yürütülen çalışmalar hakkında, "2030 yılı itibariyle öngörüler şu ki Türkiye’nin nüfusu yaklaşık yüzde 10 artarken mevcut su potansiyelleri ise yüzde 20 azalış gösterecek. Teknolojiyle, bilimle, istişareyle bir araya gelerek tedbirlerimizi alacağız. İşte bu barajlar öncelikle bu tedbirlerin en somut halleri" dedi. Destekler düşecek, çiftçinin yakınmaları bitecek Gizligider, konuşmasının devamında ise uzun süredir üzerinde çalışılan ve tarımdaki yeni üretim modeli hakkında da bilgiler verdi. Yeni üretim modelinin iklim değişikliği gibi tüm etkenlerin de göz önünde bulundurarak hazırlandığını anlatan Ebubekir Gizligider, hazırlıkların bittiğini çok kısa sürede ise yeni sistemin uygulamaya başlayacağını ifade etti. Çiftçiye verilen destek sayılarının düşeceğini kaydeden Bakan Yardımcısı Gizligider, "Devlet aklıyla en az yirmi yıldır çalışılan bir sistemde de çalışmalarda sona gelmiş bulunuyoruz. Ve bugün burada da yeni üretim modelimizi, yeni tarım politikamızı ve 20 yıldır çalışılan sistemin elbette başta iklim değişikliği olmak üzere diğer etkenleri de göz önünde bulundurarak, hazırlıklarımızı bir an önce bitirdik. Artık kollarımızı sıvadığımızı ifade etmek istiyorum. Yeni üretim modeli dediğimiz üretim planlaması ya da planlı üretime de artık Türkiye 2024 yılı itibariyle geçiyor. Temele suyu koyarak üretimi planlamak. Yani kimin nerede, neyi, ne kadar ekeceğine, dikeceğine hep birlikte o illerdeki kurullar vasıtasıyla karar vermek ve bütün destek sistemimizi de buna göre tahsis etmek. Ve mevcut modele göre, mevcut uygulamamıza göre desteklerin en az üç, yer yer, dört kat arttığı bir yeni sistem. Bununla 165 parça olan destekleri hem temelde 12’ye indirerek, hem sadeleşmeyi hem de diğer taraftan çiftçimiz, köylümüz açısından cebine giren paranın değer atfetmesini sağlamaya çalışıyoruz. Yani Bartınlı çiftçimiz ekimine, dikimine başlamadan önce neyin desteklendiğini, ne kadar desteklendiğini ve devletle birlikte kol kola yürürse ne kadar çok fayda edileceğini bilmiş olacak. Bu eğitim modeliyle ihracatı, ithalatı ve tohumdan adeta çatala kadar tüm sistemini planlamış ülkemizde, bir yıl çok para eden malın, ürünün öbür yıl çiftçinin ’biz bununla ne yapacağız, yani acaba para etmeyecekse nasıl bir yol bulacağız’ gibi yakınmalarına da ebediyen son vermiş olacağız" ifadelerini kullandı. 23 yılda tarih yazıldı Türkiye’nin son 23 yılında tarihe geçecek proje, hizmet ve çalışmaların yürütüldüğü kaydeden Gizligider, "23 yılda gerçekten tarih yazıldı. Sadece iki rakamla bunu paylaşmak isterim ki, su ve sulama alanında 10 bini aşkın proje bitti. Yani hizmete sunulmuş. Yapımı inşası tamamlandı ve bundan faydalanılıyor. Sadece baraj ve gölet anlamında bir rakam söyleyeyim, 1744 adet baraj ve gölet tamamladık. Gerçekten bu bir tarih. Öbür taraftan sadece yerin üstünde değil, çok ileri bir mühendislikle, civar ülkelere de adeta örnek olacak düzeyde, 127 adet yer altı barajı inşa edildi. Sadece yerin üstünden bahsetmiyorum. Yerin altında da bir depolama sisteminden bahsediyorum" şeklinde konuştu. 46 milyon metreküp su hapsedilecek Ebubekir Gizligider, 46 milyon metre küp su tutulması planlanan Koscağız Barajı ile 16 köy ve çevresindeki toplam 21 milyon metrekarelik tarım arazisinin suyla buluşacağını da ifade ederek, "Biz bu barajımızda 21 bin dekar, yani 21 bin dönüm, yani 21 milyon metrekare alanı suya kavuşturacağız. Düzenli bir şekilde kapalı devre sulama sistemleriyle, inşallah çiftçimize bereketine bereket katacağız. Ve bizim hesaplamalarımız o ki, aynı topraktan, sulama öncesi alınan verim ile sulama sonrası alınan verim arasında en az 4 kat fark var. Yani 16 köyümüz ve çevresindeki çiftçilerimizin cebine, şu anki girenin paranın en az dört katı daha fazla girecek. Ama ürün değişikliğine göre, çiftçimizin cebine yer yer 10 katı daha fazla para koymuş olacağız. Burada 46 milyon metreküp su tutacağız. 46 milyon metreküp suyu burada hapsedeceğiz. Yani bir şekilde afete dönmemesi adına ne kadar büyük bir fayda sağladığını hep birlikte yaşamış olacağız" ifade etti Son 22 yılda 2.4 trilyon TL’lik yatırım yapıldı Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta ise konuşmasında, DSİ’nin kurulduğu günden yaptığı yatırımlar hakkında bilgi vererek, "DSİ kurulduğu günden bu yana 5.4 trilyon TL yatırım yaparak, 17 bin 591 adet su ve sulama tesisini vatandaşımızın hizmetine sunmuş bulunmaktadır. Bu yatırımların yaklaşık 2.4 trilyon TL’si, son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemize kazandırılmıştır" dedi. Kozcağız Barajı’nın maliyeti ve teknik özellikleri hakkında da bilgi veren Genel Müdür Balta, "Kozcağız Barajı’nın yatırım maliyeti 1 milyar 821 milyon TL olan Kozcağız barajının temelden yüksekliği 54 metredir. Baraj taşkın ve sulama maksatlıdır. Barajda depolanacak 46 milyon metreküp su ile 21 bin dekar tarım arazisinin sulanması ayrıca Bartın ili ve Kozcağız beldesinin taşkınlardan korunması hedeflenmiştir. Sulama projesinin de tamamlanması neticesinde ekonomiye yıllık 178 milyon TL katkı sağlanacak" diye konuştu. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen butona basma töreni ile Kozcağız Barajı’nda su tutulmaya başlandı. Törenin ardından Bakan Yardımcısı Gizligider ve beraberindekiler, DSİ’nin bölgede yaptığı proje, yatırım ve çalışmaları yerinde inceledi. Gizligider ve yanındakilere çalışmaların son durumları ile ilgili detaylı bilgiler verildi. Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, son olarak ise bartın’da gerçekleştirilen Üretim Planlaması toplantısına katılarak, yeni üretim modelini, çiftçilere ve kamu çalışanlarına anlattı.
Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı
25 Ağustos 2024 Pazar - 09:11 Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı Geçen yıl yaşanan feci motosiklet kazasında oğlunu kaybeden Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, oğlunun ölümünün üzerinden geçen 1 yıl sonra, feci kaza akşamında yaşadıklarını anlattı. Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan’ın 35 yaşındaki oğlu Muhammet Ali Arslan, 20 Ağustos Pazar günü yeni aldığı motosiklet ile İstanbul’dan dönerken Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Çaydeğirmeni beldesinde 34 FG 8938 plakalı otomobille çarpışmış, feci kazada ağır yaralanan Muhammet Ali Arslan gece yarısı, aynı motosiklette bulunan arkadaşı Gökhan Katıoğlu ise kazadan 92 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Aynı camide bu kez mevlit okundu Muhammet Ali Arslan’ın ölümünün seneyi devriyesinde ise Mevlit-i Şerif okundu. Muhammet Ali’nin hayattayken her gün 5 vakit namazını kıldığı, vefatının ardından cenaze namazının kılındığı Bilal Habeşi camiinde okunan mevlide Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ve Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz’ın yanı sıra, kamu yöneticileri yakınları ve sevenleri katıldı. Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin okunduğu mevlitte, Muhammet Ali Arslan ve aynı kazada ölen arkadaşı Gökhan Katıoğlu için dualar edildi. “Bu acının tarifi yok” İl Başkanı Yaşar Arslan, feci kazanın haberi aldığı anları ve olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. Yaşar Arslan, “Can paremiz, çok kıymetli evladımızı, geçen sene yaşanan elim bir kazada kaybetmiştik. Rabbim, kimseye böyle bir acı yaşatmasın, kimseyi evlat acısı ile sınamasın. Gerçekten çok acı bir süreç yaşadık. Bu acının tarifi yok. Tabi ki her ölüm acıdır ama evlat acısı gerçekten çok acı. Rabbimiz bizi, evlatlarımızla, canlarımızla sınıyor. Rabbim sabrını da veriyor, yardım ediyor. Tüm ölmüşlerimize, Muhammet Ali evladımıza, rahmet diliyorum” dedi. Kaza haberini telefonda aldı Oğlunun kaza geçirdiği anlarda Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Adatmaz ile birlikte siyasi bir program için Bartın’ın Ulus ilçesine doğru hareket ettiklerini anlatan İl Başkanı Yaşar Arslan, telefonla gelen kaza haberinin ardından ise dönüş yaparak, kazanın olduğu Zonguldak’ın Devrek ilçesine seyir ettiklerini kaydetti. Kazada yaralanan oğlunun Devrek’teki hastaneden sevk edildiği haberi üzerine ise Zonguldak’a hareket ettiklerini anlatan Arslan, “Geçen sene 20 Ağustos akşamı siyasi programlarımız vardı. Milletvekilimiz Yusuf Aldatmaz bey ile birlikte Ulus ilçemize gidiyorduk, ilçeye az bir zaman kalmıştı, birkaç kilometre kalmıştı. Trafik kazası olarak haber aldık. Hemen geriye döndük. Kaza Devrek’te vuku bulmuş. Ağır yaralı olarak Devrek Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış, akabinde de Zonguldak Devlet Hastanesi’ne sevk olundu. Orada da ameliyata alınmıştı ama tüm çabalara rağmen evladımızı kaybettik” ifadelerini kullandı. “Bir an dünya tersine döndü” Başkan Arslan, oğlunun vefat haberini aldığını çok zorlu bir süreç yaşadıklarını kaydederek, “Kazayla ilgili ilk gelen bilgi, önemli bir şey olmadığıydı. Bir an için tabiri caizse, dünya tersine döndü. Sonuçta insanız, yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız imtihan. Gerçekten çok zor süreçti. Oğlumun kaza haberini aldığımızda, vefat haberinden sonraki süreçte, her daim yanımızda olan tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. Allah Razı olsun” şeklinde konuştu. “Oğlumun can dostu 92 gün sonra rahmetli oldu” Aynı kazada oğlunun samimi arkadaşı Gökhan Katıoğlu’nun da ağır yaralandığını ve kazadan 92 sonra öldüğünü kaydeden Arslan, “Maalesef sadece kaybettiğimiz benim evladım değildi. Gökhan Katıoğlu bir evladımız daha vardı. Oğlumun can dostu, samimi bir arkadaşıydı. Hayatın tüm evrelerini beraber yaşadılar, beraber paylaşmışlardı. Acıları, sevinçleri beraber yaşıyordular. O kazada o da ağır yaralanmıştı. O da, yaklaşık 3 ay Zonguldak’ta yoğun bakımda kalmış, yaklaşık 92 gün sonra yani 22 Kasım’da rahmetli olmuştu. Rabbim Gökhan evladıma da rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi. “Evladım güzel bir miras bıraktı” Muhammet Ali’nin, insani yönden çok sevilen ve dini vecibelerini yerine getiren biri olduğunu da anlatan Arslan, “Bugüne kadar hiçbir şekilde, oğlumla ilgili olumsuz bir şey duymadım. Herkes, iyiliğini, güzelliğini konuştu. Herkese o da yardımcı olmaya çalışmış. Herkesle barışık bir evladımızdı. Evladım, güzel bir miras bıraktı. 2016 yılında evlendirmiştik. İyi bir aile babasıydı. Dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan bir gençti” dedi. “Hacca gidişi maceralı olmuştu” Oğlunun 2016 yılında hac vazifesini yaptığını da kaydeden Arslan, sürecin ise maceralı olduğunu anlattı. Arslan, “Hacca gitmesi de, çok maceralı olmuştu. 2016 yılında yazılmıştı, haberimiz yoktu. Kendisi karar almış. Gitmek istediğinde ise çok meşakkatli bir süreç yaşadı. Kaydolurken, küçük bir harf hatası yapılmış. Son güne kadar uğraştı ve mücadele etti. Normalde çıkmamıştı, yedeklerden girmişti. Özel bir şirketle gitmeyi tercih etmiş, orda kayıt yapılırken bir harf hatası yapılmış. Hatta ‘Baba, bir şekilde bu hatayı düzeltebilirsem, mutlaka gideceğim’ demişti. Son umut olarak, çözmeye çalıştık ama bu işin çözümü yok dediler. Ama bir Cuma günü sabah namazını kılıp gidiyor. Sonra da ‘baba bu işi hallettim’ dedi. Nasıl hallettiğini sordum. Hac Daire Başkanlığı’na gidiyor ve orada çözülüyor iş” ifadelerini kullandı. “Hac vazifesini yaparak, emanetini teslim etti” Oğlu Muhammet Ali’nin 35 yıllık kısa ömründe hac vazifesini de yerine getirdiğini de ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Evladıma, o zaman hacca gitmek nasip olmuştu. Rabbim, hac vazifesini yaparak, O’na emanetini teslim etmeyi nasip etti. İnşallah bütün yaptığı güzel ameller, kabir hayatında ve kıyamette kendisine yoldaş olur.” "Haberi aldığında, cenazede ve mevlitte yalnız bırakmadı" İl Başkanı Yaşar Arslan’ın oğlunun kaza ve vefat haberini aldığında yanında bulunan Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz, Muhammet Ali’nin cenaze merasiminin ardından seneyi devriyesinde okunan mevlitte de Arslan’ı yalnız bırakmadı. “Hatırlamak istemediğim bir gündü” Kaza gecesi hatırlamak istenmeyecek kadar kötü bir gün olduğunu anlatan Milletvekili Aldatmaz, “Bir sene evvel elim bir kazada rahmetli olan İl başkanımızın oğlunun seneyi devriyesinde okunan mevlit için bir araya geldik. Olay gecesi hatırlamak istemediğim bir gündü. İl Başkanımız ile birlikte Ulus’ta bir etkinliğine gidiyorduk. Yolda telefon geldi, döndük, Devrek’e hareket ettik. Sonra Muhammet Ali kardeşimizi Zonguldak’a sevk etmişler. Zonguldak’a gittik. Ama orada tüm müdahalelere rağmen Muhammet kardeşimizi kaybettik. Kötü bir gündü. Bir daha Allah o günleri bize yaşatmasın. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Muhammet kardeşimize tekrar rahmet diliyorum, ailesine, çocuklarına Allah sabırlar versin” diye konuştu.
Bartın’a toplu konut müjdesi
23 Ağustos 2024 Cuma - 11:06 Bartın’a toplu konut müjdesi AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın’da iki etap halinde toplam 582 konutun yapıldığı Dallıca Bölgesi’ne 107 yeni konutun inşa edileceğini açıkladı. Milletvekili Aldatmaz, Dallıca Bölgesi’nde 158 konut 2 dükkan ve 1 camiden oluşan ilk etabın artından 424 konut 1 cami, 1 ticaret merkezi ve 1 ilkokul inşaatından oluşan ikin etap çalışmalarında da sona gelindiğini hatırlatarak, bölgeye 107 yeni konutun daha yıpalacağını müjdeledi. yeni konutlarla birlikte istinat duvarı yapım işinin de gerçekleşeceğini belirten Milletvekili Aldatmaz, "TOKİ 3. Etap 107 adet konut ve Dallıca TOKİ Konutları yol ve İstinat duvarları yapım işi için yapılan ihalenin sonuçlanarak yüklenici firma ile sözleşme imzalandı. Askı süresinin sonunda yer teslimini yaparak bir an evvel çalışmalara başlanacak" dedi. Milletvekili Yusuf Aldatmaz, 107 adet konut inşaatı ile altyapı ve Çevre Düzenlemesi işi ile 424 konut, 1 cami, 1 ticaret merkezi ve 1 İlkokul İnşaatları’nın yapıldığı ikinci etap çalışmalarındaki altyapı, çevre düzenleme,ilave yol ve duvar yapımlarının da yer tesliminden itibaren yaklaşık 450 günde tamamlanacağını kaydetti. Toplu konutların yapıldığı bölgede öncelikle yol çalışmalarını çok kısa bir sürede tamamlayarak bölgenin ulaşım sorununu çözeceklerini vurgulayan Aldatmaz, konut ve iş yerlerinin ise bir an evvel hak sahiplerine teslim edileceğini sözlerine ekledi. Bölgedeki devam eden toplu konut çalışmalarının son durumu hakkında detaylı bilgi veren Aldatmaz, "Dallıca Bölgesindeki TOKİ konutlarının inşaat işleri tamamlandı. Hemşehrilerimize konutlarını bir an evvel teslim edebilmek için alt yapı çalışmalarını da süratli bir şekilde gerçekleştiriyoruz. 3. Etap konutlarının sözleşmesinin imzalanması ile birlikte bölgenin ulaşım altyapısı sorununa da çözüm getirmiş oluyoruz. Müteahhit firmaya yapacağımız yer tesliminin ardından süratli bir şekilde 2. Etap için gerekli yol ve istinat duvarlarının yapım işine başlayacağız. Daha öncede Belediye tarafından yapılamayan kanalizasyon altyapısı için de TOKİ başkanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda gerekli ödeneği ayırarak Bartın Belediyesine bir kısmını aktarmıştık. Belediyenin yaptığı ihale sonucunda başlayan çalışmalar tamamladığında da kalan kısmını TOKİ Başkanlığı Bütçesinden Bartın Belediyesine aktaracağız. Bölgenin enerji ihtiyacı içinde çalışmalar hız kemeden devam ediyor. Enerji tesislerinin ön kabul işlemlerinde sona yaklaştık. Yakın zamanda binalara enerji vermeye hazır olacağız. AK Parti hükümeti olarak biz vatandaşlarımızın mağdur olmaması için elimizden geleni yapıyor, laf ve dedikodu üretmek yerine hizmet üretmeye devam ediyoruz" diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve Adalet Bakanı Tunç, Kıbrıs gazileri ve şehit yakınları ile buluştu
21 Ağustos 2024 Çarşamba - 01:27 KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve Adalet Bakanı Tunç, Kıbrıs gazileri ve şehit yakınları ile buluştu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kıbrıs barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen programla Bartın’daki Kıbrıs gazileri ve şehit yakınları ile buluştu. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir ay önce kalabalık bir heyetle yaptığı Kıbrıs ziyareti ve oradaki konuşmasında verdiği mesajlarla Kıbrıs halkının yüreğine su serperken, "Türkiye’nin aradan çekildiği, garantörlüğünün modasının geçtiği" gibi tartışmaların geride kaldığını tüm dünyaya gösterdiğini ifade etti. Adalet Bakanı Tunç ise, konuşmasında ise Türk Devletleri Teşkilatında ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinde gözlemci üye statüsü kazanmasının önemli bir adım olduğunu olduğunu ifade ederek, KKTC’nin bağımsız egemen bir devlet olarak tanınması için çalışmaların süreceğini ifade etti. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü nedeniyle Bartın’da bir otelde düzenlenen onur yemeğine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da katıldı. Adalet bakanı Yılmaz Tunç Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adada adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması için her türlü samimi çabayı gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini belirtti. Doğu Akdeniz’deki muhatapların ise sorunun eşitlik temelinde çözümünü reddederek, süreci tıkamakta ısrarcı davrandıklarına kaydetti. Tunç, "Ancak herkes bilmelidir ki Kıbrıs Türk halkı, adanın asli ve kurucu unsurudur. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere iki devletli çözüm vizyonu çok kıymetlidir. Adada çözüm ancak Kıbrıs Türk tarafının tüm haklarının tanınması ve her alanda Rum tarafıyla eşit olarak müzakere masasına oturmasıyla mümkündür. Türkiye olarak, Doğu Akdeniz’de hem kendi hak ve çıkarlarımızı hem de Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarını korumakta kararlıyız. Zira iki dost ve kardeş ülkenin huzur ve refahını birbirinden ayrı düşünmüyoruz" şeklinde konuştu. "Kıbrıs’ta çözüm, KKTC’nin daha da güçlenmesinde yatıyor" Kıbrıs’ta çözümde KKTC’nin siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan daha da güçlenmesinin yattığını belirten Tunç, "Bu noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit ve egemen bir devlet olarak uluslararası statüsünün tescil edilmesi çok önemlidir. Geçtiğimiz ay Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıl Dönümü başlıklı tezkerede de altı çizildiği üzere Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nin, uluslararası toplumun bağımsız ve eşit egemen bir üyesi olarak hak ettiği yeri alması daha fazla tehir edilemez. Bu çerçevede Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatında ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinde gözlemci üye statüsü kazanması önemli bir adımdır. Amacımız, bu sürecin Kuzey Kıbrıs’ın bağımsız egemen devlet olarak tanınmasını da kapsayan ileri adımlarla devam etmesidir. Bu adımların atılması için Kıbrıslı kardeşlerimizin refahı ve huzuru için Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye olarak girişimlerimize devam edecek, mücadelemizi sürdüreceğiz. Kıbrıs davası, köklerini en derine salmış, gölgesi her yeri kaplayan ulu bir çınar gibi büyük bir davadır. Bu dava, birilerinin lütfuyla değil, bedel ödenerek bugünlere gelinen büyük bir milletin davasıdır. Bu dava, Türk milletinin davasıdır, şehitlerimizin davasıdır, gazilerimizin davasıdır. Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün haklı davasında en büyük destekçisi olmaya devam edecek ve asla yalnız bırakmayacaktır" ifadelerini kullandı. "Filistin konusunda da Türkiye’nin tavrı ve duruşu nettir" Tunç, Türkiye’nin soykırıma uğrayan Filistin’in yanında olmaya devam edeceğini de kaydederek, İsrailli yöneticilerin hesap vermekten kaçamayacağını vurguladı. Tunç, "Nasıl ki Kıbrıs Türkü’nün haklı davasında Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındaysak Filistin konusunda da Türkiye’nin tavrı ve duruşu nettir. Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, bebek katili İsrailli yöneticiler, insanlık vicdanında olduğu gibi uluslararası hukuk önünde de hesap vermekten kaçamayacaklar ve mahkum olacaklardır. İnanıyoruz ki Filistin bir gün mutlaka özgür olacaktır. Herkes sussa da bizler hakkı, hakikati, adaleti savunmayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Türkiye-KKTC işbirliği devam ediyor Tunç, Türkiye ile KKTC arasındaki iyi ilişkilerin gerçekleştirilen iş birliği ile daha da geliştiğini belirterek, KKTC ile övgüye layık iyi ilişkilerin bir parçasını adli alandaki iş birliğimiz oluşturmaktadır. Bu doğrultuda karşılıklı anlayış, iyi niyet ve nezaket ilkeleri çerçevesinde devam eden adli işbirliğimiz kapsamındaki taleplerin başarıyla yerine getirildiğini ve bu konuda yakın işbirliği içinde olduğumuzu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Özellikle adli iş birlik konusunda eksiklik olmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Oradaki ihtiyaçlar konusunda karşılıklı tespitleri yaptıktan sonra gönderdiğimiz bir heyet, oradaki gerekli görüşmeleri yaparak, koordinasyonu sağladılar. Sağlamaya da devam edeceğiz" dedi Depremde ölen 35 Kıbrıslı sporcu ile ilgili davayı yakından takip ediyoruz" Yılmaz Tunç, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman’da çöken bir otelde hayatını kaybeden 35 KKTC’li sporcunun ölümü ile ilgili başlatılan adli sürecin devam ettiğini hatırlatarak, adli süreci de yakından takip ettiklerini anlattı. Tunç, "Deprem anında Türkiye’de bulunan şampiyon meleklerimizi Adıyaman’da kaybettik ve büyük bir acı yaşadık. 65 kişinin 35’i Kuzey Kıbrıs’tan gelen şampiyon meleklerimizdi. Şu anda devam eden bir yargılama süreci var. Bu yargılama sürecini de yakından takip ediyoruz. Sorumlular elbette hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır. Bundan hiç kimsenin, özellikle şampiyon meleklerimizin ailelerinin hiç şüphesi olmasın. Biz, davanın yakından takipçisiyiz" diye konuştu. "Kıbrıs halkının yüreğine su serpti" KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü nedeniyle Kıbrıs’ta düzenlenen etkinliklere kalabalık bir heyet ile katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Erdoğan’ın ziyareti ve konuşmasındaki verdiği mesajlarla Kıbrıs halkının yüreğine su serptiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanımız Kıbrıs’tan verdiği mesajla bütün dünyaya bir kez daha Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığı, Kıbrıs Türk halkının haklı davasında Anavatan Türkiye hükümetinin yanında olmaya devam edeceğini belirtmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği’nde olmadığı için herhangi bir federal çözüm çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesi garantörlüğünün modası geçtiği için son bulması gibi bir takım tartışmalar artık geride kalmıştır. Yani milli siyasette, Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm için, bizlerin iyi niyetiyle yine ulusal toplumda bu meseleyi tartışabileceğimizi ama egemen eşitliğimizin ve ulusal sözünün teyidiyle ancak bir müzakere sürecinin tekrar başlayabileceğini Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti adına da yine 20 Temmuz günü bunu bizlerle paylaşmıştır ve yüreklerimize su serpmiştir" ifadelerine yer verdi. "KKTC, Türk devletlerinin Akdeniz’e açılan penceresidir" Tatar, son 50 yılda yaşanan gelişmelerle Akdeniz’in ve KKTC’nin stratejik ve politik öneminin daha da arttığını ifade ederek, "Kıbrıs halkının 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin müdahalesiyle bağımsızlığa, özgürlüğe, hürriyetine kavuştuğu ve şimdi artık gelinen noktada Doğu Akdeniz’e jeostratejik, jeopolitik gelişmelerle Kıbrıs’ın eski Kıbrıs da olmadığını, Akdeniz’in hiç eski Akdeniz olmadığını, çeşitli dünya ülkelerinin oralarda pozisyon jeostratejik bir takım avantajlar alma uğruna Güney Kıbrıs’ın bir lojistik üs haline geldiğini, orada sadece İngiliz egemen üstleri değil aynı zamanda farklı ülkelerin gemileriyle Gazze’ye, Filistin’e ya da başka yerlere müdahale etme noktasında garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin buna seyirci kalmayacağını ve dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tüm bu gelişmeler ışığında daha da önem kazandığını statüsünün yükseldiğini ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte elbette Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hepimizin milli birliği, ulusal çıkar menfaatleri için hem Mavi Vatan’da, hem de gökyüzünde, hava sahasında fevkalade önemli bir noktaya gelindiğini görüyoruz. Bizlerin Akdeniz’deki varlığı, KKTC’nin dünyada daha fazla kabul görmesi, bütün Türk devletleri ile önemli ilişkileri geliştirmesi, esasında tüm Türk dünyasının Akdeniz’e açılan penceresi olmasıdır. Bir serhat bekçisidir. Bir Serhat vatanıdır. Bu anlamda bütün Türk dünyasının gelişmesi, Türk birliğinin daha da güçlenmesi, Türk birliğinin üyesi olan KKTC’nin doğu Akdeniz’de bir kale olarak, varlığını sürdürmesi, daha kalıcı hale getirmesi, hepimizin temennisidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin muhakkak hepsinin ana vatanıdır. Muhakkaktır. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti vardır. İnşallah temennimiz, diğer Türk devletlerinin de, daha da güçlenmesi, Türk Birliği’nin hepimize, Türk dünyasına daha da büyük hizmetler verebilmesi, ekonomik siyasi anlamda dolayısıyla, bize muhalefet yapan öbür dünyaya karşı, başımız dik, onurlu bir şekilde, hayatımızı ve mücadelemizi devam ettirmenin mutluluğunu hep birlikte yaşamaktır" diye konuştu. AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, AK Parti Karabük Milletvekili Dursun Ali Keskinkılıç, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile gaziler ve şehit ailelerinin de katıldığı program yapılan dualarla devam etti. Buluşma, yenilen yemeğin ardından sona erdi.