Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Anayasa Mahkemesi’nden siyasi partilere mali denetim
28 Kasım 2024 Perşembe - 01:12:16
Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Altın Çağ Partisi, Ülkem Partisi, Kuvayi Milliye Partisi ve Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı için kesin hesaplarında mali denetim kararı Resmi Gazete’de yayımlandı, buna göre partiler hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Anayasa Mahkemesi’nin 5 siyasi parti hakkındaki mali denetim kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, 2820 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Siyasi partilerin genel başkanları, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının kesin hesaplarının birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundadırlar” ifadelerine yer verildi. Buna göre yapılan incelemelerde 5 siyasi parti hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Yayımlanan kararlarda Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 yılı ve Kuvayi Milliye Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı kesin hesap incelemesinde partilerin gönderdiği kesin hesaba göre yapılan incelemeler sonucu Raportör Ömer Dursun tarafından heyete sunulan rapor incelendi. Buna göre Sevgi ve Saygı Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı için ve Kuvayi Milliye Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı içinde ve kapanma kararı alınan 26.06.2022 tarihine kadar hiçbir gelir elde etmediği ve hiçbir giderde bulunmadığı görüldü. Kararda partilerin faaliyet yürüttüğü binaların parti mülkü veya kira olmasına; partilerin kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye gibi yönetim giderleri bulunması gerektiğine dikkati çekildi. Yapılan inceleme sonucunda ise partilerin Anayasa Mahkemesi’ne hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi. Ayrıca Ülkem Partisi’nin 2021 yılı, Türkiye Altın Çağ Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı ile Yenilik Partisi’nin 2021 yılı kesin hesapları incelemeleri Raportör Ömer Dursun’un ilk inceleme raporuna göre heyet tarafından incelendi. Partilerin 2820 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesi gereğince kesin hesaplarının bir örneği Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundu olduğu tekrar hatırlatıldı. Ancak yayımlanan kararda partilerin belgelerinin parti yetkili organlarınca onaylanmamış olduğu ve Anayasa Mahkemesi tarafından incelenebilecek belge olamayacağı belirtildi. Kararda partilerin kesin hesaplarının incelenip birleştirilmediği ve onaylandığına dair kararı göndermediği tespit edildi. Partilerin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 69. 70. Ve 74. maddelerine aykırı davrandığı tespit edilirken partilerin Anayasa Mahkemesine hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 23:35
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden “Meryemana Tabiat Parkı” açıklaması
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Meryemana Tabiat Parkına giriş ücretleri ile ilgili, “İşletmenin Kurumumuza devrinden sonra fiyatların arttığı yönündeki iddialar asılsızdır” açıklamasını yaptı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, “İzmir’in Selçuk ilçesinde Meryemana evi ve kilisesi yakınında 7.491 metrekarelik alan, 1997 yılında otopark hizmetinde kullanılması maksadıyla Selçuk Belediyesi’ne verilmiştir. İzin süresi bitimi sonunda otoparkın Kurumumuza devredilmesi gerektiği 24 Ekim 2024’te Selçuk Belediye Başkanlığı’na tebliğ edilmiştir. 30 günlük verilen süre sonunda otopark Selçuk Belediyesi tarafından geri verilmemiştir. Mevcut alan 27 Kasım 2024 tarihinde teslim alınabilmiştir. Hemen ardından sahanın genel temizliği ve güvenliği için kurumumuz personeli görevlendirilmiştir. Kurumumuzca Meryemana Tabiat Parkında vatandaşlara daha iyi hizmet sunmak için çevre düzenleme, bakım onarım ve girişlerdeki yoğunluğu azaltmak maksadıyla HGS sisteminin kurulması çalışmalarına başlanmıştır. Söz konusu çalışmaların yılsonuna kadar tamamlanması planlanmakta olup, bu kapsamda 1 Ocak 2025 tarihine kadar alana girişlerde herhangi bir ücret alınmayacaktır. Dolayısıyla bazı medya organlarında işletmenin Kurumumuza devrinden sonra fiyatların arttığı yönündeki iddialar asılsızdır. Söz konusu haberlerde geçen ücret tarifesi 22 Mart 2024 tarihinde idarece onaylanan 2024 Korunan Alan Ücret Tarifesi kapsamında belirlenen bedeller olup alanın devredilmesinden sonra yapılan bir çalışma değildir” denildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 22:37
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 21:38
Adalet Bakanlığı: "Öcalan ile görüşmek için yapılan başvuruya izin verildiği yönündeki haberler doğru değildir”
Adalet Bakanlığı, DEM Parti eş başkanlarının Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptıkları başvuruya izin verildiği yönündeki bazı yorumların ve haberlerin doğru olmadığını açıkladı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:29
MİT’ten PKK/KCK’ya bir darbe daha
Milli İstihbarat Teşkilatı, PKK/KCK Gare lojistik aktarım sorumlusu Mervan Hizan kod Serhat Tagay’ı Irak/Gare’de gerçekleştirdiği operasyon ile etkisiz hale getirdi. Örgüt yöneticilerinin korumasıydı MİT, yaptığı istihbari çalışmalar sonucunda Serhat Tagay’ın, örgüt üst düzey yöneticilerinin korumalığını yaptığını tespit etti. Terörist Tagay’ın, örgüt yöneticilerinin talimatı doğrultusunda Gare’de Türk güvenlik güçlerine karşı eylemleri ve bu eylemlerde kullanılan tüm silah, mühimmat ve patlayıcı gibi malzemelerin aktarımını organize ettiği belirlendi. Terör suçlarından hakkında yakalama kararı bulunan terörist Tagay, adım adım takip edilmeye başlandı. MİT, haber kaynakları vasıtasıyla Serhat Tagay’ın hassas konumunu belirledi. Operasyon için en uygun zamanın oluşması ile düğmeye basıldı ve Mervan Hizan kod Serhat Tagay nokta atışı ile etkisiz hale getirildi. Mervan Hizan Kod Serhat Tagay kimdir? Serhat TAGAY, PKK/KCK’ya 2014 yılında katıldı. Örgütün lojistik aktarım faaliyetlerinden sorumlu düzeyde faaliyet gösterdi. 2015-2016 yılında Irak’ın kuzeyinde Gare’de askeri ve ideolojik eğitim aldı. 2017-2019 yılları arasında Irak’ın kuzeyinde Zap alanında görev yaptı. Bu dönemde Türk güvenlik güçlerine karşı birçok eyleme katıldı. 2020-2021 yıllarında Suriye’de YPG içerisinde faaliyet gösterdi. 2022-2023 yıllarında Irak/Gare’de örgütsel faaliyetlerine devam etti. Son olarak Irak’ta örgütün yönetim kadrosunda faaliyet gösteren üst düzey örgüt mensuplarının korumalığını yaptı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:27
MİT’ten PKK/KCK’ya bir darbe daha
Milli İstihbarat Teşkilatı, PKK/KCK Gare lojistik aktarım sorumlusu Mervan Hizan kod Serhat Tagay’ı Irak/Gare’de gerçekleştirdiği operasyon ile etkisiz hale getirdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:23
FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’ndan Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) çatısı altında Akdeniz ve Karadeniz’deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerini düzenlemek üzere çalışan Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’nun (GFCM) Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü” verdiğini duyurdu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 21 Kasım Dünya Balıkçılık Günü nedeniyle yayımladığı mesajda GFCM’in 47. oturumunu İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirdiğini belirterek, komisyon toplantılarında bağlayıcı kararlar alındığını dile getirdi. Yumaklı, toplantıda Akdeniz ve Karadeniz’deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerinde sürdürülebilir yöntemleri benimseyerek koruyucu bir yaklaşım sergileyen Türkiye’nin 4. kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü bildirdi. “Bu çerçevede GFCM tarafından kabul edilen kararlar ulusal mevzuatımıza titizlikle aktarılmakta ve uygulama süreçleri eksiksiz bir şekilde yürütülmektedir. Bu bağlamda ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi konularında örnek bir performans sergilemektedir” ifadelerini kullanan Yumaklı, 4 yıl üst üste alınan ödül nedeniyle emeği geçenleri kutladı. Bakan Yumaklı, Türkiye’nin bölgesel iş birliği ve sürdürülebilir balıkçılık yönetimi konusundaki kararlılığı ile Akdeniz ve Karadeniz’in geleceği için önemli bir aktör olmaya devam edeceğini vurguladı. “Balıkçıların her daim yanındayız” Mesajında sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü de desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Yumaklı, 2003 yılından bu yana 1,8 milyar lira su ürünleri yetiştiricilik destekleme ödemesi, 2017 yılından bu yana küçük ölçekli balıkçılara 223 milyon lira destekleme ödemesi yaptıklarını aktararak, ekmeğini denizlerden çıkaran balıkçıların her daim yanlarında olduklarını belirtti. Su ürünlerinde avcılık ve yetiştiricilikte üretim planlamasına geçilerek asgari ve azami üretim miktarlarının belirlendiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: “Su ürünleri üretiminde avcılık yoluyla elde edilen 7 türde (hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük, beyaz kum midyesi, yılan balığı) yetiştiricilikte ise 4 türde (Türk somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi) üretim planlaması yapıldı. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen üretimde planlama kapsamına alınan türlerin asgari ve azami üretim miktarları belirlenerek, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla uygulama başlandı. Avcılık yoluyla elde edilen türlerde uygulanan planlama modelinde ise azami avcılık miktarları (avlanılabilir toplam miktar) belirlendi. Kapsama alınan her bir türün biyolojik ve avcılık özellikleri dikkate alınarak türe özgü planlama talimatları oluşturuldu ve uygulama 1 Eylül 2024 itibarayla başladı. Üretim planlamasıyla balıkçılarımızın avlama haklarının güvence altına alınarak, balıkçı gemilerinin av aracı özellikleri ve boy uzunluklarına göre avcılık potansiyelleri dikkate alınarak planlamalar gerçekleştirildi. Bu balıkçılık yönetim modeli karaya çıkış noktalarında, balık hallerinde ve fabrikalarda sıkı saha denetimleri ve elektronik izleme sistemleriyle desteklenmektedir.” “100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz” Planlama kapsamında su ürünleri desteklemelerinde sadeleştirmeye gidilerek uygulamada etkinlik sağlandığının altını çizen Yumaklı, 16 başlıktaki desteklerin iki temel destek altında toplandığını, böylece su ürünleri işletmelerine her bir teknik kriter için temel destek tutarında ilave destek verilmesinin sağlandığını belirtti. Türkiye’nin balıkçılık konusunda dünyada seçkin bir yere sahip olduğuna dikkati çeken Yumaklı, “Dünyada Akdeniz levreği yetiştiriciliğinde 1., Akdeniz çipurası yetiştiriciliğinde 1., gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğinde 2. sıradayız. Genel olarak su ürünleri yetiştiriciliğinde dünya 16.’sı ve Avrupa 2.’siyiz. İç sulardaki avcılıkta Avrupa’da 1. sıradayız. 18 bin 479 adet balıkçı gemisiyle Avrupa’nın en güçlü filosuna sahibiz. 2023 yılında 1 milyon tonu aşan toplam su ürünleri üretimi ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz. Yüzde 120’lik kendine yeterlilik oranıyla su ürünlerinde net ihracatçıyız. Bugün Türk balıkçıları imzalanan anlaşmalarla Atlantik’ten Hint Okyanusu’na kadar uluslararası sularda avcılık yapmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. “Etkin denetim” Bakan Yumaklı, su ürünleri stoklarının korunması ve sürdürülebilirlik için üretim planlaması dışında çok sayıda çalışma yaptıklarına işaret ederek, bazı bölgelerde toplam 90 koruma alanı oluşturulurken, 71 türün korunduğunu bildirdi. Su ürünlerinin üreme zamanlarına göre de yasak ve sınırlamalar bulunduğunu hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti: “Sürdürülebilir su ürünleri avcılığının sağlanabilmesi, nesli tehlikede olan türlerle endemik türlerin korunması ve yasa dışı avcılık faaliyetleri ile mücadele için etkin denetim mekanizması yürütülüyor. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerince denizlerde, karaya çıkış noktalarında, nakil yollarında, balık hallerinde, işleme tesislerinde, toplu tüketim yerlerinde ve perakende satış yerlerinde denetimler aralıksız sürüyor. Ayrıca deniz ve iç sularımızda 375,1 milyon metrekare alan taranarak 1,95 milyon metrekare hayalet ağ ve 60 bin 500 adet av aracı çıkarıldı. Böylece 6,5 milyon sucul canlı kurtarıldı. Son 10 yılda 10 bin adet yapay resif bloğuyla sucul ekosistem zenginleştirildi. Ayrıca bin 630 adet balıkçı gemisine balıkçı gemilerini izleme cihazı takıldı. 2023 yılında 100 milyonu aşan balıklandırma yaptık. Sucul biyoçeşitliliğin korunması, balıkçılarımızın uğradığı zararların azaltılması için istilacı balıklarla mücadeleye devam ediyoruz. 2024 yılında 170 binden fazla balon balığı avlatarak balıkçılarımıza desteklemede bulunduk, milyonlarca yeni balon balığının stoğa katılımını engelledik. Hiç şüphesiz denizlerimizin ve iç sularımızın korunup kullanılmasında ilk olarak balıkçılarımızın sorumluluğu, akabinde bunun etkin bir biçimde takip edilmesi ve gerekli düzenlemeleri yapmak da bizim sorumluluğumuzdadır. Hep birlikte denizlerimizi ve sucul ekosistemimizi koruyup gelecek nesillere aktaracağız. Bu vesileyle bir kez daha ülkemiz balıkçılık sektörünün gelişimi için üretimlerini sürdüren tüm balıkçılarımızın Dünya Balıkçılık Günü’nü kutluyorum.”
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:22
Milli İstihbarat Teşkilatı, PKK/KCK Gare lojistik aktarım sorumlusu Mervan Hizan kod Serhat Tagay’ı Irak/Gare’de gerçekleştirdiği operasyon ile etkisiz hale getirdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı, PKK/KCK Gare lojistik aktarım sorumlusu Mervan Hizan kod Serhat Tagay’ı Irak/Gare’de gerçekleştirdiği operasyon ile etkisiz hale getirdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:22
Genç yetenekler ödüllerine kavuşuyor
Türkiye’de güncel sanatı ve genç sanatçıları destekleyerek yeni sanatsal yaklaşımların görünürlüğünü artırmak üzere bu yıl 10’uncusu düzenlenen “Genç Sanat: Güncel Sanat Proje Yarışması” sonuçlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen yarışmada ödüle layık görülen genç sanatçılara toplam 420 bin lira para ödülü takdim edilecek. Yarışmada "Başarı Ödülü"ne layık görülen 5 sanatçı ayrı ayrı 35 bin lira, "Mansiyon Ödülü" alacak 5 sanatçı da ayrı ayrı 17 bin lira alacak. Eserleri sergilenecek 20 sanatçıya ise yine ayrı ayrı 8 bin lira para ödülü verilecek. Genç Sanat: Güncel Sanat Proje Yarışması’nın ödül töreni ve sergi açılışı aralık ayı içerisinde Ankara Resim ve Heykel Müzesi Mihri Müşfik Sergi Salonu’nda düzenlenecek. Sergide görsel sanatın farklı ifade biçimlerini içeren 30 eser izleyenlerin beğenisine sunulacak. Ödüle Layık Görülen Sanatçılar Yarışmanın seçici kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda “Başarı Ödülü”ne Bedirhan Kılıç, Elif Boyraz, Halil İbrahim Çakmak, Sena Soykök ve Uğur Bişirici layık görüldü. Sanatçılar Özgün Şahin, Adil Öksüz, Esra Demirkaya, Erdoğan Paksoy ve Ahmet Dağdelen de yarışmanın “Mansiyon Ödülü”nü alacak. Türkiye’nin genç yeteneklerinden İrem Sütçü, İhsan Berke Saraçoğlu, İrem Sür, Tekin Karakuş, Çağrı Çamcı, Begüm Sönmez, Hasret Şahin, Tuğçenur Karaefe, Melek Hacıfettahoğlu, İrem Koç, Gözde Betülay Yorulmaz, Kemal Kahveci, Şirvan Güngörmez, Duru Bozkurt, Berivan Kaya, Firuze Burçak Toraman, Dilek Korkmaz, Ezgi Şen, Zehra Gülbahar ve Efe Tan Engin’in çalışmaları da sergide ziyaretçilerle buluşacak. Yarışmanın Seçici Kurulu Genç Sanat: 10. Güncel Sanat Proje Yarışması’nın seçici kurulunda, Küratör Levent Çalıkoğlu, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Dr. Marcus Graf, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Tansel Türkdoğan, Küratör Derya Yücel ile Bakanlık temsilcisi olarak da Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ve Genel Müdür Yardımcısı Seda Şentürk yer aldı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:15
Süleyman Soylu’dan yeşil pasaport uyarısı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Meclis Genel Kurulu’nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmelerinde, milletvekillerinin muhtarlara yeşil pasaport verilip verilmeyeceği sorusu üzerine, “Türkiye’ye ayrılan miktar belli. Bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, dolayısıyla biz bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz, istemeyiz” karşılığını verdi. TBMM Genel Kurulu’nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren "Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin birinci bölümü üzerindeki görüşmelere devam edildi. Milletvekillerinin sorularını cevaplayan İçişleri Komisyonu Başkanı Soylu, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız’ın, "Gece yarısı güvenlik güçlerimizle birlikte arama yapan muhtarlarımızın can güvenliğini sağlayacak mısınız" sorusu üzerine şunları dedi: "Son dönemde muhtarlarımızla ilgili çok ciddi özlük hakları iyileştirmeleri söz konusu oldu takdir edersiniz ki. Maaşları, daha doğrusu ödenekleri ama şimdi maaşları asgari ücretle eşitlendi, aynı zamanda sosyal sigortalarla ilgili bir sosyal güvenlik kapsamları yoktu, primleri ödenmiyordu, bunlar da ödeniyorlar. Yine, bununla ilgili, kaydıhayat şartıyla devam eden bir silah ruhsatı imtiyazları da esas itibarıyla muhtarlarda söz konusu. Bunun yanı sıra da hem Bakanlığın hem ülkemizin onlara sunduğu sosyal imkanlardan da istifade edebilme kabiliyetlerine sahipler. Yeşil pasaport daha ziyade diğer ülkelerle ülkemizin lehine irtibat kurabilecek ve diplomatından ihracat yapanına kadar, ticaret yapanına kadar bir imkan olarak değerlendirilmelidir. Elbette ki daha önce verilmiş bir hak kamu memurlarına var ama muhtarlarımızın sürekli olarak yurt dışına çıkma gibi veya kendi görevlileriyle ilgili yurt dışında bulunma gibi bir zorunlulukları ve mecburiyetleri şu anda yok. Bir de başka bir şey daha var, bunu hepimiz biliyoruz yani bu yeşil pasaportun talebi belli, daha doğrusu Türkiye’ye ayrılan miktar belli, nerede kullanılacağı belli; bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, dolayısıyla biz bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz, istemeyiz. Bunun yanı sıra, elbette ki muhtarlarımızın çok ciddi katkıları var. Bu katkılarını da kendi mahallelerinde devam ettirmeye çalışacaklar."
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:13
Gümrüklerde yeni dönem
Ticaret Bakanlığı, gümrüklerde ulusal ve ortak transit işlemlerinde 17 Kasım’dan itibaren AB-Entegre NCTS Faz 5 uygulamasına geçildiğini açıkladı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1 Aralık 2012 tarihinde taraf olduğu ve diğer taraf ülkelerin Avrupa Birliği, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) üye ülkeleri, Birleşik Krallık, Kuzey Makedonya, Sırbistan ile Ukrayna olduğu 20 Mayıs 1987 tarihli Ortak Transit Sözleşmesi çerçevesinde taşımalarda Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi’nin (NCTS) kullanıldığı belirtilerek, "Mezkur sözleşme hükümleri çerçevesinde ülkelerce belirli bir takvim dahilinde NCTS sisteminin güncel sürümüne geçiş yapılması zorunlu olup, tüm taraf ülkeler için son geçiş tarihi 01.12.2024 olarak belirlenmişti. Bu çerçevede NCTS Faz 5 uygulamasına 17 Kasım 2024 tarihinde gümrüklerimizde geçilmiştir" denildi. Açıklama şöyle devam etti: "Ülkemiz ihracatında bölgesel olarak en büyük paya sahip olan Avrupa coğrafyasına yönelik olarak eşyanın ortak transit rejimi kapsamında tek bir beyanname ve tek bir teminat ile taşınabilmesine imkân sağlayan, ayrıca ulusal transit işlemlerinde de kullanılmakta olan NCTS sisteminin güncel sürümü olan NCTS Faz 5, halihazırda kullanılan NCTS Faz 4 sisteminin yerini almakta ve çeşitli iyileştirmeler getirmekte olup, ülkemiz gümrüklerinde 17.11.2024 tarihinde uygulamaya alınmıştır. Ülkemizi takiben Fransa ve Kuzey Makedonya da önümüzdeki haftalarda NCTS Faz 5 sürümüne geçiş yapacaktır." NCTS Faz 5 sürümüne geçiş öncesinde tüm paydaşlara yazılı ve görsel materyaller ile gerekli eğitim ve farkındalık faaliyetleri düzenlendiği belirtilen açıklamada, geçiş öncesinde ilgili ülkeler de dahil olmak üzere tüm tarafların konu ile ilgili olarak bilgilendirilmesinin sağlandığı kaydedildi. Açıklamada, "NCTS’nin bir önceki sürümü ile kıyaslandığında elektronik mesaj içeriklerinde ve sistemsel yapıda büyük oranda farklı bir yapıya haiz olan Faz 5 sürümündeki köklü yapısal değişiklikler, Ticaret Bakanlığı’na bağlı gümrük sistemlerinde de bir kesinti yapılmasını gerektirmiş; söz konusu sistemi kullanan tüm taraflar nezdinde bir uyum ihtiyacı doğurmuştur. Bu geçiş sürecinde transit rejimine ilişkin alternatif beyan yöntemlerinin kullanılması sağlanarak işlemlere devam edilebilmesi mümkün kılınmıştır. Halihazırda Ticaret Bakanlığı’nın gümrük sistemleri ülke genelinde aktif bir şekilde çalışmakta olup, bu süreçte Bakanlığımıza intikal ettirilen hususlar titizlikle ele alınmakta; Ticaret Bakanlığı ekiplerince tüm paydaşlar nezdinde gerek teknik gerekse de idari olarak geniş kapsamlı destek sağlanmaktadır" denildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:02
Çalışma hayatının paydaşları futbol turnuvasında bir araya geldi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen futbol turnuvasında bakanlık, işçi, işveren ve memur konfederasyonlarının temsilcileri ile basın mensupları bir araya geldi. Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde futbol turnuvası düzenlendi. Turnuvada Bakanlık Makamı, Bakan Yardımcıları, İŞKUR, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ile TİSK-Basın takımları yer aldı. Turnuvanın ilk maçı olan HAK-İŞ ile Türkiye Kamu-Sen arasındaki müsabakada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ilk başlama vuruşunu yaptı. Turnuvanın diğer eleme maçları ise Memur-Sen-Bakan Yardımcıları, TİSK/Basın-İŞKUR, Bakanlık Makamı-TÜRK-İŞ takımları arasında oynandı. Oynanan eleme maçlarının ardından Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, TİSK-Basın ve Bakanlık Makamı yarı finale yükseldi. Türkiye Kamu-Sen-Memur-Sen ve TİSK/Basın-Bakanlık Makamı takımları arasındaki yarı final müsabakaları ise yarın oynanacak.
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:52
Antibiyotik tedavisi yarım bırakıldığında vücutta antibiyotiğe karşı direnç gelişebiliyor
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, antibiyotik tedavilerinin yarım bıkılmaması gerektiğini belirterek, "Eğer biz onu tedaviyi kısmen sağladı diye yarım bırakacak olursak özellikle antibiyotik direnciyle ilgili süreç gelişir. Dolayısıyla bunun da özellikle dikkat edilmesi gerekir" dedi. Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı, antibiyotiklere karşı direnç gelişimine neden olabiliyor. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, veteriner hekimliğinde bin 700 tane ruhsatlı ilaç olduğunu ve bunların 800 tanesinin de antibakteriyel ilaç olduğunu söyledi. "Tedaviyi yarım bırakacak olursak antibiyotik direnciyle ilgili süreç gelişir" Antibiyotiklerin bilinçli ve güvenilir kullanılması gerektiğini belirten Yarsan, “Önerilen dozda ve sürede kullanılması son derece önemli. Açıkçası antibiyotik direncinin en önemli nedenlerinden birisidir. Düşük dozlarda kullanılması ve süreye uyulmaması. Çünkü belirtilen bir süre vardır. Beş gün ya da yedi gün süreyle bu antibiyotik kullanılacak şekilde. Eğer biz onu tedaviyi kısmen sağladı diye yarım bırakacak olursak özellikle antibiyotik direnciyle ilgili süreç gelişir. Dolayısıyla bunun da özellikle dikkat edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı. "Mutlaka reçeteli satılmalı ve hekim kontrolünde kullanılmalı" Prof. Dr. Yarsan, “Mutlaka reçeteli satılmalı ve hekim kontrolünde kullanılmalı. İşte bütün bu kavramlar akılcı antibiyotik kullanım içerisinde ifade edilir. Böyle olmazsa o zaman antibiyotikten kaynaklanacak riskler ortaya çıkar. Nelerdir bunlar? Özellikle kalıntı niteliğinde etkiler meydana gelebilir. Aşırı miktarda ve akılcı olmayan bir yaklaşımla kullanılması neticesinde gıda değeri olan ürünlerde buna bağlı olarak kalıntı riski ortaya çıkar” diye konuştu. Antibiyotik direncinin zoonotik hastalıklara davetiye çıkardığını aktaran Prof. Dr. Yarsan, “Bu zoonotik hastalıkların yayılmasının önlenmesinde de antibiyotikler etkilidir. Dolayısıyla antibiyotik direnci etkisiz kalırsa o zaman zoonotik hastalıkların yayılması da söz konusu olur. İlaçtan beklediğimiz etki şekillenemez. Bu da son derece önemli. Çünkü hedef niteliğindeki bakteride bir direnç geliştiği zaman ilacın tedavisel etkisi de ortadan kalkacaktır” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Yarsan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Antibiyotiğe karşı bakteride direnç gelişebilir. Direnç dediğimiz ilacın önerilen dozlarda kullanılmasına bağlı olarak antibiyotikten beklediğimiz etkinin ortaya çıkmaması durumudur. Bu durum bakteride ilaca karşı direnç ifade edilir. Önemli midir? Uluslararası boyutuyla son derece önemli bir konudur ve son dönemlerde de özellikle öne çıkan bir yaklaşımdır. Antibiyotik de önemlidir. O önemine binaen 18 Kasım Avrupa’da Antibiyotik Farkındalık Günü olarak kutlanır. Aynı şekilde 18 ila 24 Kasımda uluslararası ölçekte Antimikrobiyal Direnç Farkındalık haftası olarak değerlendirilir. Dolayısıyla konu gerek Avrupa nezdinde gerekse uluslararası boyutuyla son derece önemli kabul edilir.” Prof. Dr. Yarsan, şu ifadelere yer verdi: “2016’da İngiltere’de bir istatistik uzmanı tarafından yapılan çalışmada o dönem itibariyle her yıl 700 bin insanın antibiyotik dirençli mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyonlardan öldüğü ifade edilmiştir. Sayı son derece yüksek. Denmiş ki o çalışmada ileriye dönük süreç böyle devam ederse önlem alınmazsa 2050 yılında bu rakam 10 milyon ölüm şeklinde olacak. 2019’un sonunda ortaya çıktı kovid ve 2024’ün sonu yaklaşık beş yıllık süreç içerisinde vefat eden insan sayısı 7 milyondu. 2050 yılında on milyon insan olarak ifade edilmiş. Dolayısıyla konu bu yönüyle önemli görülmüştür”
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:38
Uzmanı uyardı: "Kuvvetli rüzgar bekleniyor, çatı uçmasına karşı tedbirli olunmalı"
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nde Hava Tahmin Uzmanı Fevzi Burak Tekin, Türkiye’nin kuzey ve batı kesimlerinde kuvvetli rüzgar beklendiğini dile getirerek, "Saatte rüzgar hızını 80 kilometre saate çıkarabilir. Ağaç devrilmesi, çatı uçması gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olunmalı" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nde Hava Tahmin Uzmanı Fevzi Burak Tekin, yurt genelinde yaşanacak hava durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin önümüzdeki günlerde iki farklı yeni yağış sisteminin altına gireceğini söyleyen Tekin, "İlk yağışlı sistem ülkemizi Perşembe günü etkileyecek daha sonra ise ikinci sistem ülkemizi cumartesi günü etkileyecek ve hava sıcaklığını oldukça düşürecek. Perşembe gününe bakıldığında ülkemizin kuzey iç ve batı kesimlerinde yağışları göreceğiz. Yağışın cinsi genellikle yağmur ve sağanak şeklinde olacak. Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey batısı, Batı Karadeniz, Doğu Anadolu’nun batısı ve Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyinde yağışları görmek mümkün olacak" ifadelerini kullandı. "Ağaç devrilmesi, çatı uçması gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olunmalı" Perşembe günü yağışların Marmara, Kuzey ve kıyı Ege, Antalya’nın doğusu, Isparta ve Burdur çevrelerinde kuvvetli olacağını aktaran Tekin, "Kuvvetli yağışın sebep olabileceği ani sel, su baskını, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar ve ulaşımda aksamalara karşı vatandaşlarımızın tedbirli olmalarını istemekteyiz. Bununla birlikte perşembe günü ülkemizin kuzey ve batı kesimlerinde rüzgar güney yönünden kuvvetli ve yer yer fırtına şeklinde esecek. Saatte rüzgar hızını 80 kilometre saate çıkarabilir. Ağaç devrilmesi, çatı uçması gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olunmalı" diye konuştu. "Kuvvetli rüzgar denizlerimizde fırtınaya sebep olacak" Kuvvetli rüzgarların denizlerde de görüleceğini dile getiren Hava Tahmin Uzmanı Tekin, "Kuvvetli rüzgar denizlerimizde fırtınaya sebep olacak. Batı Karadeniz, Marmara ve Ege’de fırtınaya karşı denizcilerimizin tedbirli olmalarını istemekteyiz" ifadesini kullandı. Yağış sisteminin cuma günü Türkiye’nin doğuya doğru kayacağını anlatan Tekin, "Kıyı Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Orta Karadeniz’de yine sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak şeklinde yağışları alacağız. Ülkemizin iç kesimlerinde ise yine güneyli yönlerden fırtına etkili olmaya devam edecek" şeklinde konuştu. "10 ila 15 derecelik bir düşüş söz konusu olacak" Cumartesi günü ise yeni bir yağışlı sistemin görüleceğini belirten Tekin, "Ülkemizin batı kesimlerinde yağışları göreceğiz. Özellikle rüzgarın güneyden kuzeye dönmesiyle birlikteyse hava sıcaklığında özellikle kuzeybatı kesimlerde hissedilir derecede bir azalma söz konusu olacak. Pazar günü ise ülkemiz genelinde hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında seyretmesini tahmin etmekteyiz. Ortalama 10 ila 15 derecelik bir düşüş söz konusu olacak" ifadelerini kullandı. Cumartesi günü Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey batısı ve Batı Karadeniz’de yağışların kuvvetli olmasını beklediklerini söyleyen Tekin, "İstanbul başta olmak üzere Marmara’nın doğusu ve Batı Karadeniz’de ise yağışlar çok kuvvetli olacak. Yine kuvvetli yağışlara karşı vatandaşlarımızı uyarmak isteriz. Cumartesi günü batı kesimlerde kuzeyli yönlerden fırtına kendini gösterecek. Fırtınaya karşı da yine tedbirli olunmakta fayda var" ifadelerine yer verdi. "Başkentte üç gün boyunca yağışı göreceğiz" Ankara’daki beklenen hava durumunu da aktaran Hava Tahmin Uzmanı Fevzi Burak Tekin, şunları kaydetti: "Başkentte üç gün boyunca yağışı göreceğiz. Perşembe, Cuma günü yağış olacak. Başkentte cumartesi günü yağış kuvvetli şekilde devam edecek. Dikkatli olunmalı. Akşam saatlerine doğru rüzgarın dönmesiyle birlikte başkentte karla karışık yağmur şeklinde yağışı alacağız. Cumartesiyi pazara bağlayan gece ise başkentte hava sıcaklığı sıfır dereceye kadar düşecek. Başkentin Kızılcahamam, Çamlıdere gibi yerlerde cumartesi günü akşam saatlerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde yağışı görmek mümkün olacak. Üç gün boyunca hava sıcaklığı 17 ila 18 derece arasında olacak." "Fırtınaya karşı İstanbulluları uyarmak isteriz" İstanbul’daki hava durumuna da değinen Tekin, "Perşembe günü İstanbul’da yağış söz konusu olacak ve yer yer kuvvetli olacak. Dikkatli olunmalı. Cuma günü ara verecek. Cumartesi günü ise İstanbul’da yer yer çok kuvvetli olacak. Yine dikkatli olunmalı. Yağışla birlikteyse rüzgar da eşlik edecek. Yine fırtınaya karşı da İstanbulluları uyarmak isteriz. Hava sıcaklığı üç gün boyunca 18 ila 19 derece arasında seyredecek" ifadesini kullandı. İzmir’de beklenen hava durumu İzmir’de de yağış beklendiğini açıklayan Tekin, "Özellikle perşembe ve cumartesi İzmir’de yağış kuvvetli olacak. Hava sıcaklığıysa üç gün boyunca 18 ila 19 derece arasında seyredecek" dedi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:21
TESK Başkanı Palandöken: “Yasa dışı tütün ticareti toplam tüketimin yüzde 20’sini oluşturuyor”
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yasa dışı tütün ticareti, devletimiz için büyük bir vergi kaybı oluştururken, küçük esnafımızın da gelirlerini tehdit eden önemli bir sorun. Her yıl tahmini olarak 100 milyar lira vergi kaybına sebep olan bu mesele, aynı zamanda 150 bin bakkal ve büfeciden oluşan küçük esnafımızın ekmek parasını da tehdit ediyor. Bu nedenle yasa dışı tütün ve mamulleri ticaretiyle mücadele yalnızca devletimizin değil, hepimizin meselesidir” dedi. Türkiye genelindeki tüm bakkallar odalarının katılımıyla gerçekleştirilen 6. TESK Çalıştayı’nda yasa dışı tütün mamulleri ticaretinin esnaf ve devlet üzerindeki olumsuz etkilerine dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yasa dışı tütün ticaretinin toplam tüketimin yüzde 20’sine ulaştığını ve bunun büyük bir ekonomik kayba yol açtığını dile getirdi. Palandöken, “Özellikle yurt dışından yasa dışı yollarla ülkemize giren sahte ve kaçak sigaralarda 2024 yılında 2021’e kıyasla belirgin bir artış yaşandı. Bugün sahte ve kaçak sigaralar toplam piyasanın yüzde 6,5’ine tekabül ediyor. Ancak sektördeki en büyük sorun vergisiz ve kontrolsüz bir şekilde piyasada yer alan açık tütün ticareti. Bu tütünlerin makaronlara doldurularak yasa dışı şekilde sigara haline getirilmesi, piyasa düzenini bozan en ciddi problemlerden biri. Yasa dışı açık tütün ve doldurulmuş makaron ticareti, toplam tüketimin yüzde 13’üne karşılık geliyor. Bu hem esnafımızın hem de devletimizin gelirlerini tehdit eden büyük bir sorun. Bu sebeple acilen bu sorunun önüne geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Caydırıcı cezalar artırılmalı” Yasa dışı tütün ticaretinin yalnızca ekonomik değil, sosyal boyutlarda da zarar verdiğini, bunun için cezaların caydırıcı olması gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Devletimiz sahada ve yasal düzenlemeler anlamında ciddi çalışmalar yürütüyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın raporlarına göre kaçakçılık yalnızca ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda terör ve suç örgütlerine finansman sağlayan çok boyutlu bir sorun. Bu nedenle yasa dışı tütün ticaretine karşı verilen mücadele, yalnızca esnafımızın gelirlerini korumakla kalmayacak, aynı zamanda devletimizin vergi gelirlerinin güvence altına alınmasını ve toplumumuzun suç örgütlerinden arındırılmasını da sağlayacaktır. Bu mücadelede caydırıcı cezaların artırılması ve etkin denetim mekanizmalarının devam etmesi elzemdir. Küçük esnafımızın hakkını ve gelirini koruyacak, adil bir piyasa düzeni sağlayacak her adımı destekliyoruz. Birlikte mücadele ederek bu sorunun üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 01:24
Çocuk istismarları önleme ve bebek ölümleri komisyonlarına üye seçimleri Resmi Gazete’de
Çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması ve gelişimi için meclis araştırma komisyonu ve bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan bebek ölümlerinin araştırılması komisyonuna üye seçimleri Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kararları ile çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonuna üye seçimi yapıldı. Karara göre toplam 22 üyeden oluşan komisyonda; AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu Başkan, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu Başkanvekili, AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas Sözcü, MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık Katip seçildi. Ayrıca bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan bebek ölümlerinin tüm yönleriyle araştırılması, özel sağlık kuruluşlarının yenidoğan, çocuk, engelli ve yaşlılarla ilgili bakım servislerindeki uygulamalarının ve mevzuatın incelenerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonuna ise Adıyaman Ak Parti Milletvekili İshak Şan Başkan, Uşak AK Parti Milletvekili İsmail Güneş Başkanvekili, İstanbul AK Parti Milletvekili Ümmügülşen Öztürk Sözcü, Adana MHP Milletvekili Ayşe Sibel Öztürk Katip olarak seçildi. Komisyon ise toplam 22 üyeden oluşacak.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder