Yerel Haberler
Ankara
Bakan Tekin: "FETÖ siyasete gayriahlaki yöntemlerle müdahale etmeye başladı" 02 Nisan 2025 Çarşamba - 14:57:18 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in boykot çağrılarına destek vermesine ilişkin, "FETÖ unsurları, siyasete gayriahlaki yöntemlerle müdahale etmeye başladı. AK Parti ve MHP bu unsurlardan kısa sürede kurtuldu. CHP ise, Mayıs 2010’da Deniz Baykal’a kurulan komplodan itibaren bu yapıların etkisinden bir türlü kurtulamadı" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabı üzerinden geleneksel ve sosyal medyada yer alan boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı. Bakan Tekin, "CHP’nin içine düştüğü akıl tutulmasını izah etmekte herkes zorlanıyor. Kanımca Sayın Cumhurbaşkanımızın 2009 yılındaki ’One minute’ çıkışı, Türkiye’de siyasal hayatta birçok dinamiği yerinden oynattı" ifadelerini kullandı. "FETÖ siyasete gayriahlaki yöntemlerle müdahale etmeye başladı" Tekin, "Kendi kişisel siyasi çıkarları için ülkesini satmaktan çekinmeyen küresel yapının Türkiye’deki maşası olan FETÖ unsurları, siyasete gayriahlaki yöntemlerle müdahale etmeye başladı. AK Parti ve MHP bu unsurlardan kısa sürede kurtuldu. CHP ise, Mayıs 2010’da Deniz Baykal’a kurulan komplodan itibaren bu yapıların etkisinden bir türlü kurtulamadı" dedi. "Yabancı medyaya verdikleri röportajlar 2009 sonrasında yaşananları anımsatmakta" Bakan Tekin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve ekibinin yabancı medyaya verdikleri röportajlarda küresel sermayeye atfen kullandıkları ’Biz sizin adınıza Türkiye’de bu kavgayı veriyorduk, şimdi bizi yalnız bırakıyorsunuz’ şeklindeki açıklamalar, ardından Gezi olaylarını hatırlatan sokak hareketleri çağrısı ve son olarak boykot söylemleri, tam da 2009 sonrasında yaşananları anımsatmaktadır." "Kendi kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde tutanlar hesapsızca hareket etmekte" Bakan Tekin, "Kendi kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde tutanlar, yaptıklarının ülke ve millet için doğuracağı zararları zerre kadar düşünmeden, bencilce ve hesapsızca hareket etmektedir. Bu tavrın demokrasiyle, hukuk devletiyle, bağımsızlıkla ve vatanseverlikle hiçbir ilgisinin olmadığını kendilerine hatırlatmak, bizler için bir vatandaşlık borcudur" dedi. Boykot çağrısının ardından soruşturma başlatılmıştı 2 Nisan’daki boykot çağrısına destek veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir" ifadelerini kullanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, geleneksel ve sosyal medyada yer alan ekonomik boykot çağrılarına ilişkin olarak ’nefret ve ayrımcılık’ ile ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından re’sen soruşturma başlatıldığı bildirilmişti.
02 Nisan 2025 Çarşamba - 13:00 Bakan Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçika’nın başkenti Brüksel’de 3-4 Nisan tarihlerinde düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak. Bakan Fidan, 3-4 Nisan tarihlerinde Brüksel’deki NATO Karargahı’nda gerçekleştirilecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak. Toplantı, yeni Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimi ve diğer müttefikler arasında ilk toplu istişarenin yapılması açısından önem taşıyor. Dört oturum halinde düzenlenecek olan toplantının ilk oturumu, yalnızca 32 müttefik ülkenin katılımıyla gerçekleştirilecek. Bu oturumda kolektif savunma, müttefikler arasındaki külfet paylaşımı, savunma harcamalarının artırılması ve müttefiklerin savunma sanayii altyapılarının güçlendirilmesi, Rusya-Ukrayna savaşı ve bu bağlamda Avrupa güvenliğinin geleceği ile haziran ayında Lahey’de tertiplenecek NATO Zirvesi hazırlıklarının ele alınması öngörülüyor. Bakan Fidan’ın oturumda Türkiye’nin güçlü ordusu, modern askeri yetenekleri ve gelişmiş savunma sanayii altyapısıyla Avrupa-Atlantik güvenliğine katkılarını sürdüreceği, NATO’nun Avrupa güvenliğindeki asli rolünün zayıflatılmaması gerektiği, NATO’nun güneydoğu kanadında kritik bir konumda bulunan Türkiye’nin Avrupa güvenliğinin geleceğine dair süreçlerin doğal bir parçası olduğu mesajlarını vermesi öngörülüyor. Toplantının ikinci oturumu ise NATO’nun Asya-Pasifik bölgesindeki ortakları Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda’nın katılımıyla gerçekleştirilecek. Oturumda Asya-Pasifik ile Avrupa-Atlantik güvenliğinin gündemindeki müşterek meseleler ile anılan ortaklarla ilave iş birliği imkanlarının ele alınması bekleniyor. Oturumda Bakan Fidan’ın Avrupa-Atlantik ile Asya-Pasifik bölgelerinin güvenliğinin birbirini yakından etkilediğine, bu çerçevede Asya-Pasifik ortakları arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine değinmesi bekleniyor. Toplantının üçüncü oturumu, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha ile Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın katılımıyla NATO-Ukrayna Konseyi formatında yapılacak. Oturumda Ukrayna’nın acil ihtiyaçları, Rusya-Ukrayna savaşındaki son durum, savaşın sonlandırılmasına yönelik çabalar, Ukrayna’nın daha fazla desteklenmesinde Avrupalı müttefiklerin üstlenebilecekleri roller gibi hususların gündeme getirilmesi bekleniyor. Bakan Fidan’ın oturumda Türkiye’nin Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelemesi, Ukrayna’da sürdürülebilir bir ateşkesin ve nihayetinde kalıcı barışın sağlanmasına yönelik Türkiye’nin desteğini paylaşması, Ukrayna’da ateşkesin sağlanmasını müteakip hayata geçirilebilecek girişimler üzerindeki çalışmalar hakkında Türkiye’nin değerlendirmelerini gündeme getirmesi, bu bağlamda başta Türkiye olmak üzere AB üyesi olmayan müttefiklerin AB’nin savunma ve güvenlik alanındaki gayretlerine tam katılımının esas olduğu mesajını vermesi öngörülüyor. 4 Nisan Cuma günü AB Yüksek Temsilcisi Kallas’ın NATO ülkeleri dışişleri bakanlarına AB’nin son dönemde güvenlik ve savunma alanında başlattığı girişimler hakkında bilgi vereceği bir oturum düzenlenecek. Oturum vesilesiyle anılan girişimlerin NATO’nun Avrupa-Atlantik güvenliğinin tesisindeki asli rolünü nasıl destekleyebileceğinin de tartışılması bekleniyor. Oturumda Bakan Fidan’ın Türkiye’nin Avrupa güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Avrupa güvenliğine gereken katkıları sağlamayı sürdüreceğini belirtmesi, AB’nin savunma alanındaki gayretlerinin ancak Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerin tam dahliyle başarıya ulaşabileceğini vurgulaması, bu itibarla AB’nin savunma sanayii alanındaki girişimlerine Türkiye’nin katılımına ilişkin görüşleri kayda geçirmesi bekleniyor.
İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez"
02 Nisan 2025 Çarşamba - 07:19 İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, "işkence yapılıyor" diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ’boykot çağrısı’ yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür. Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı" ifadelerine yer verdi. Bakan Yerlikaya paylaşımında şu ifadelere de yer verdi, "Şimdi de ‘boykot’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ’Demokratik hak’’ kalkanı gölgesinde istenen bu mu? Unutulmasın ki, bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir. Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir. Oysa biz boykotla değil, üretimle büyürüz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin. İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz."
MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki
02 Nisan 2025 Çarşamba - 02:22 MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki göstererek, "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail bölgede neredeyse Türkiye’den izinsiz uçak uçuramayacak duruma gelmek üzereyken, Ortadoğu ve Avrupa’da Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamayacağı görülmüş ve yeni dönem tezlerinde herkes kapımızı çalmaya başlamışken, Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve başarmak üzere büyük bir kararlılık varken, ülkemizi CHP eliyle içeriden karıştırma, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık oluşturma hamlesinin gelmesi birbirinden bağımsız bir gündemin tesiri olmasa gerek. Hukuka karşı başkaldıran, anayasayı hepten yok sayan ve milletin evlatlarını kendi siyasi istikbali için aşağılık biçimde kullanan zavallı bir anlayışın sahipleri kendileri ile beraber CHP’yi de bitirmiştir. Türkiye’nin hiçbir meselesine tutarlı politika geliştiremeyen, dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında görüş ve politika üretmeyi bırakın yaşanan gelişmeleri doğru okumaktan dahi aciz durumda olan CHP’nin başvurduğu tek şey bozgunculuk ve anarşizm oldu. Umudu ABD’de yayınlanan gazetelerde makaleler yayınlayarak, İngiltere’ye sitemlerini ileterek destek bulmaya bağlayan teslimiyetçi anlayışıyla CHP, Türkiye gerçeklerinden ne derecede uzaklaştığını da göstermiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti; "CHP, bu haliyle Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne layık değildir. CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı, Özgür Özel ve şürekasına karşı hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplumun huzurunun korunmasına ve ülkeye sadakate bağlılığın gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının ana konusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber diğer bazı belediyeler üzerinden elde edilen 560 milyar liranın, bir yandan birilerinin şahsi menfaati, diğer yandan CHP yönetiminin ele geçirilmesi amacıyla kullanışmış olmasıdır. Bu derecede vahim iddialar karşısında CHP yönetiminin bizatihi kendisi "aklanıp gelsinler" demek yerine, son derece büyük bir korku, endişe ve kendisinden olmayan herkese karşı nefretle hareket edip, toplumsal huzuru bozacak tüm girişimleri oluşturmaya çalışıyor. Bu beyhude girişim, mutlaka sahiplerinin başını yakacak, ne hukuk, ne de millet iradesi bu kirli hesaba geçit vermeyecektir."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Bölgemizde yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayatidir"
01 Nisan 2025 Salı - 23:15 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Bölgemizde yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayatidir" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bölgemizde yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayatidir. Küresel siyaset ve ekonomide belirsizlik ve riskler kadar, yeni imkan ve fırsatların oluştuğu bir dönemden geçiyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "Bölgemizde yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayatidir. Küresel siyaset ve ekonomide belirsizlik ve riskler kadar, yeni imkan ve fırsatların oluştuğu bir dönemden geçiyoruz. Terörsüz Türkiye hedefi için son derece kıymetli bir çaba içindeyiz. Tarihimizin en büyük deprem afetinin yaraları hızla sarılmaktadır. İnsanımızın kalıcı refahı için ekonomik programımızı kararlılıkla hayata geçiriyoruz" ifadelerini kullandı. Gündemlerinin dış politika, demokrasi ve kalkınmada Türkiye’nin çıtasını daha ileriye taşımak olduğunu söyleyen Yılmaz, "Gündemimiz, dış politika, demokrasi ve kalkınmada çıtamızı daha ileri taşımaktır. Toplumsal huzur, refah ve milli birlik, siyaset kurumunun ortak sorumluluğudur. Demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet, meşru zeminlerde, yapıcı öneri ve eleştiriler ile yapılır. Sokak ve boykot çağrıları ile toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur. Ayrıştırıcı, tehditkar ve kutuplaştırıcı söylemleri esas alan, hukuk tanımaz siyaset tarzı, tarih önünde ve milletimizin vicdanında karşılığını bulacaktır" açıklamasında bulundu.