Yerel Haberler
Yozgat
Akdağmadeni’nde yoğun kar mesaisi devam ediyor 27 Kasım 2024 Çarşamba - 16:06:01 Yozgat’ta etkili olan kar yağışıyla birlikte karla mücadele çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren Akdağmadeni Belediyesi karla mücadele ekipleri ilçenin birden fazla noktasında aynı anda çalışmalarına devam ediyor. Yozgat’ın en fazla kar yağışı alan ilçesi; kar kalınlığının 50 santimetreyi bulduğu Akdağmadeni oldu. İlçede üç gün aralıksız süren kar yağışı sonrasında çalışmalarını ara vermeden sürdüren belediye ekipleri 7/ 24 esasına ana arterler ve mahallelerin ara yollarında çalışmalarını sürdürüyor. Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, ‘’Araç ve yaya trafiğinin olumsuz etkilenmemesi için yoğun çaba sarf eden ekiplerimizin bir kısmı ilçemizin en işlek caddesi olan çarşı merkezinde bulunan kaldırımlarda kar küreme çalışması yaparken, bir diğer ekipte yoğun kar yağışının oluşturduğu kar birikintilerini iş makinalarıyla belirlenen bölgelere sevk ettik’’ şeklinde konuştu. “Çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” Tüm ekipleri seferber ettiklerini belirten Yalçın, “Şehrimizde 3 gün boyunca etkili olan yoğun kar yağışı dolayısıyla tüm ekiplerimizi seferber ettik. Çalışma temposunu her geçen saat yükselttik. Önceliğimiz olan ana arterleri sürekli olarak açık tutarak vatandaşlarımızı ulaşım noktasında mağdur etmedik. Mahalle ara yollarında da açılmadık girilmedik bir yolumuz bulunmamaktadır. İlçemizin dört bir yanında gece demeden gündüz demeden bizlerle iş birliği yapan gerek araçları gerek personelleriyle Akdağmadeni’nin de güzel bir birliktelik gösteren tüm kurumlarımıza ve personellerine teşekkür ediyorum. Her yıl kış mevsiminde olduğu gibi büyük bir fedakârlık göstererek çalışmalarını sürdüren belediye personelimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızın zorluk yaşamaması için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 14:06 Kebabın sanata dönüşen hali: Testi kebabı Yozgat denildiği zaman akıllara gelen ilk yiyeceklerden biri olan testi kebabı dört mevsim tüketiliyor. Sofraların olmazsa olmaz lezzetlerinden biri olan testi kebabı, adeta Yozgat’la özdeşleşen bir yemek. Türk Patent Kurumu tarafından 2023 yılında tescillenerek coğrafi işaret alan kebabı hem Yozgat’ı ziyaret edenler hem de Yozgatlılar sık sık tüketiyor. Özel testide ağır ağır pişen kebap, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Az yağlı kuzu eti, domates, yeşil biber, sarımsak ve çeşitli baharatlar kullanılarak hazırlanan malzemeler, testinin içine yerleştiriliyor. Testinin ağzı tereyağının konulmasının ardından hamurla kapatılarak, fırına konuluyor. Mangal kömürü ile ateşte yaklaşık 2 saat boyunca yavaş yavaş pişirilen testi kebabı, kırılması için müşteriye götürülüyor. Testi kebabı hakkında eskiden beri söylenen hikayesini anlatan lokanta çalışanı, müşteriden dilek tutmasını istiyor. Dileği tutan müşteriler çekiç yardımıyla testiyi kırdıktan sonra enfes lezzeti tadıyorlar. “Testi kebabı Yozgat’a aittir” Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 23 senedir lokanta işletmecisi olan Ali Turgut, “Öncelikle kuzu eti tercih edilmelidir. Malzemeleri doldurduktan sonra yaklaşık 2 saat mangal kömüründe pişiriyoruz. Daha sonra sunum yapıyoruz. Mangal kömürü daha iyi pişmesini sağlıyor. Testide de kendi lezzetinde pişiyor. Tadı daha güzel oluyor. Damak tadına iyi geliyor. Testi kebabını başka yerler yapıyor olabilir ancak testi kebabı Yozgat’ındır, Yozgat’a aittir. Yaz kış sevilerek tüketilen bir yemektir” dedi. “Bu lezzetli geleneği müşterilerimize ikram etmeye devam edeceğiz” “Testi kebabını kırarken dilek tutulduğu anda yanınızdakilere dileğiniz gerçekleşirse tutacağınız bir söz verirsiniz, sonra kebabı kırarsınız. Biz de özenli ikramlarımızla hem geleneklerimizi yaşatıyoruz hem de daha önce tadına bakmamış olanlara yöresel lezzetimizi sunuyoruz” dedi.
Yozgat’ta sıcak havada çiftçilerin hasat mesaisi sürüyor
19 Temmuz 2024 Cuma - 14:24 Yozgat’ta sıcak havada çiftçilerin hasat mesaisi sürüyor Türkiye’de yeşil mercimek üretiminde birinci sırada yer alan Yozgat’ta çiftçiler, hem kendi ihtiyaçlarını hem de hayvanlarının kışlık yem ihtiyacını karşılamak için sıcak havaya rağmen harman yerlerinde mesailerini sürdürüyor. Geçen yıl 171 bin dekar alanda 20 bin ton yeşil mercimek hasadının yapıldığı Yozgat’ta bazı bölgelerde yağış yetersizliği nedeniyle düşük rekolte bekleniyor. Çekerek ilçesine bağlı Bayındırhüyük köyünde yeşil mercimek hasadına başlayan çiftçiler, yağış nedeniyle verimin düştüğünü belirtti. Yeşil mercimek hasadına başlayan çiftçiler, bir yandan tarladan ürünleri toplarken, diğer yandan da topladıkları mercimeği patosa atarak saman ve ürünü ayırıyor. Küçükbaş hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı kentte erken saatlerde tarlaların yolunu tutan çiftçiler, kavurucu sıcakta kendilerinin ve hayvanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyor. Elde ettikleri samanı traktörlerle köylerine taşıyarak istifleyen çiftçiler, kış boyunca bu otlarla hayvanlarını besliyor. “Ürünümüz vatandaşa daha uygun fiyata ulaşsın” Bayındırhüyük köyünde çiftçilikle uğraşan Osman Başkan, bu yıl 30 dekar alana yeşil mercimek ekimi yaptığını söyleyerek, 1 ton verim elde edeceğini belirtti. Başkan, “Biz Tarım Kredi Kooperatifi marketleriyle entegre çalışmak istiyoruz. Onlara ürünü ucuz verelim, onlar da vatandaşa ürünü ucuza versin. Bizi tüccarın eline düşürmesinler. Biz ülke ekonomisine katma değer sağlayalım. Devletimizden bize destek vermelerini istiyoruz” dedi. “Devletimiz yanımızda olsun” Mercimek hasadına başladıklarını anlatan çiftçi Musa Ünaç ise geçen yıllara oranla bu yıl mercimek veriminin düştüğünü belirtti. Ünaç yeşil mercimek hasadı sırasında hayvanlarının da kışlık yem ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyleyerek, “Geçen seneye oranla verimimiz çok düştü. Biz devletimizden akaryakıt desteği istiyoruz. Biz devletimizin yanındayız. Devletimiz de çiftçilerimizin yanında olursa daha iyi verim olur, elimiz güçlenir” şeklinde konuştu.
Sorgun’da toplu taşıma konforu artıyor
18 Temmuz 2024 Perşembe - 17:35 Sorgun’da toplu taşıma konforu artıyor Sorgun Belediyesi bünyesinde hizmet vermeye başlayan şehir içi toplu taşıma araçları seferlerine başladı. Şehrin ulaşım altyapısını güçlendirerek ilçe halkına daha modern ve konforlu bir ulaşım deneyimi sunmayı amaçlayan Belediye Başkanı M. Erkut Ekinci, yeni dönemde toplu taşıma araçlarının sefere başladığını duyurdu. Başkan Ekinci, 65 yaş ve engelli vatandaşların da bu hizmetten ücretsiz yararlanacağını duyurdu. Başkan Ekinci, sefere başlayan toplu taşıma araçlarını yerinde inceleyerek, "Belediyemiz bünyesine kattığımız şehir içi toplu taşıma araçlarımızla birlikte daha modern ve kullanıcı odaklı bir ulaşım deneyimi sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Araçlarımızın seferleri başladı ve şehrimizin dört bir yanında hemşerilerimize hizmet vermeye hazır. Daha önceleri vatandaşlarımızdan aldığımız şikayetler üzerine ilk işimiz toplu taşıma araçlarını belediyemiz bünyesine almak ve bizim takibimizde bir ulaşım ağı kurmak oldu. Verdiğimiz bir sözü de yerine getiriyoruz. Artık 65 yaş üzeri vatandaşlarımız ve engelli vatandaşlarımız belediyemiz bünyesinde olan dolmuşlardan ücretsiz yararlanacak" dedi. Akıllı duraklar ve Türkiye Kart entegrasyonu geliyor Teknolojinin sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirerek, yakın zamanda Sorgun’a akıllı durakların kurulacağını da söyleyen Belediye Başkanı Ekinci, “En başından beri teknolojiyi takip eden, modern bir sorgun inşa ediyoruz. Toplu taşıma hatlarımızı da bu teknolojiyle birleştireceğiz. İlerleyen zamanlarda akıllı duraklar kurmayı planlıyoruz. Bu duraklar sayesinde, hemşerilerimiz toplu taşıma araçlarımızın anlık konumunu takip edebilecekler. Ayrıca, ülkemiz genelinde geçerli olan TÜRKİYE KART sistemini Sorgun’umuz için entegre ederek, ödeme işlemlerini daha da kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bizler, hizmet için varız aksi halde bu koltukta oturmanın bir manası yok. Şehrimizi daha yaşanabilir kılmak için gece gündüz çalışıyoruz. Yeni toplu taşıma hizmetlerimizle birlikte, ulaşımın hem daha konforlu hem de daha erişilebilir olmasını sağlamak için kararlıyız. Hemşerilerimizin desteği ve katkılarıyla, geleceğe güvenle bakıyoruz"
YOBİS tekrardan vatandaşın hizmetine sunuldu
18 Temmuz 2024 Perşembe - 15:42 YOBİS tekrardan vatandaşın hizmetine sunuldu Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan’ın önceki dönem hayata geçirdiği Yozgat Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi (YOBİS), 5 yıl aranın ardından tekrardan faaliyete geçirilerek vatandaşın hizmetine sunuldu. Yozgat Belediyesi tarafından insanları bisiklet kullanımına teşvik etmek ve şehir içi trafiğini rahatlatmak amacıyla oluşturulan YOBİS, vatandaşın istifadesine tekrardan sunuldu. Vatandaşlar şehrin 4 ayrı noktasına kurulan istasyonlar aracılığıyla bisikletleri gün boyu kullanabilecekler. İlk bir saati 10 lira olarak belirlenen kullanım ücreti her saat başı değişecek, bir gün boyunca bisikletleri kullanmak isteyen vatandaşlar ise 75 lira ödeme yapacak. Vatandaşlar bisikletlerden “kentkart” kullanılmak suretiyle istifade edebilecek. “Büyük fedakarlıklarla kurulmuştu” Göreve geldikleri 4 ay gibi bir süre zarfından belediyenin mali ve idari yapısını düzeltmeye yönelik birtakım tedbirler alarak çalışmalara başladıklarını söyleyen Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, “Bir taraftan birtakım yeni projelerin startını verdik, bir taraftan da geçmişten de yaptığımız ama atıl durumda kalan bazı işlerimizi, bazı projelerimizi yeniden işler hale getirmek için bir gayret içerisine girdik. Geçmiş dönemde yaptığımız ve Yozgatlı hemşerilerimizin büyük beğenisini kazanmış olan ve Yozgat’ın sosyal hayatına bir güzellik, hoşluk katan projelerimizden birisi de YOBİS oldu. Bu proje o dönemde çok büyük fedakarlıklarla kurulmuş olan Yozgatlı hemşerilerimizin hizmetine sunulmuş olan bir projeydi ama maalesef bizden sonra bu projeye sahip çıkılmadı ve kurmuş olduğumuz sistem büyük ölçüde elden çıktı. Geldiğimiz günden beri de bu projeyi hayata geçirmek için bir gayret içerisinde olduk.” dedi. “Şu an 3 bölgede YOBİS kullanıma geçti” Bugün itibari ile de üç istasyonda YOBİS’i tekrar faaliyete geçirdiklerini belirten Başkan Arslan, “Yazılımla ilgili bir sorun vardı. Bisikletlerin bakımı, onarımı ile ilgili sorun vardı. Onları giderdik ve bugün itibari ile Yozgatlı hemşerilerimiz, çocuklarımız, gençlerimiz ve misafirlerimiz YOBİS’ten kentkart kullanmak suretiyle istifade edebilecekler. Yozgat’ta hemşerilerimiz de, inşallah çocuklarımız, gençlerimiz YOBİS’i güzel güzel kullansınlar. Kullanırken de bizi güzel hatırlasınlar. Şu an da YOBİS üç istasyonda faaliyet veriyor. Birisi Cumhuriyet Meydanı, birisi terminal bölgesi birisi de kent park bölgesi. İnşallah önümüzdeki bir hafta içerisinde yazılımla ilgili daha doğrusu parça ile ilgili ilgili ufak bir problem var. Yozgat Park’taki istasyonumuzda işlenmiş olacak ve bu şekilde dört tane istasyonda bisiklet sistemimiz çalışmış olacak. Biz Yozgat’a hizmet gayesiyle geldik. Yozgat bizim sevdamız ve ne kadar zorluklar olursa olsun ne kadar engeller olursa olsun biz Yozgat’a hizmete devam edeceğiz. Bir taraftan yeni projelerimizi yaparken bir taraftan da böyle kıyıda köşede kalmış, unutulmuş atıl bırakılmış projeleri tekrar toplum hayatına kazandıracağız.” şeklinde konuştu.
Yozgat’ta hububata alternatif olarak ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu
18 Temmuz 2024 Perşembe - 14:14 Yozgat’ta hububata alternatif olarak ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu Yozgat’ta arpa, buğday, nohut ve yeşil mercimeğe alternatif olarak 2021 yılında yurt dışından getirdiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturan Harun Haliloğlu, lavanta hasadına başladı. Yozgat’ta dershanede uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra tarım faaliyetlerine başlayan Harun Haliloğlu, 3 yıl önce alternatif ürünlere yöneldi. Daha önce hububat ekimi yapan Haliloğlu, yaptığı araştırmalar sonucu Yozgat ikliminde yetişebilen ve katma değeri yüksek olan alternatif ürün lavantaya yöneldi. Lavanta yetiştiriciliği konusunda bilgi edinen Haliloğlu, yurtdışından getirttiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturdu. 2 yılın ardından diktiği lavantalardan verim elde etmeye başlayan Haliloğlu, şimdi 3. hasadını yaparak elde ettiği lavantalardan yağ elde ediyor. Memleketinde üretimini yaptığı lavantayı ihraç edemeyen Haliloğlu, lavantanın sıkımını yaptırıp yağ olarak iç piyasaya sunuyor. Sağlıktan sanayiye, kozmetikten sağlığa kadar birçok alanda lavantanın katma değerinin yüksek olduğunu belirten Haliloğlu, dış pazarın açılıp ürünlerin ihraç edilmesini istedi. “2 bin kilogram ürün elde edeceğim” Bu yıl yağışların az olması nedeniyle lavanta üretiminde yüzde 40 civarında bir kaybın olduğunu aktaran Haliloğlu, 8 dönüm alandan 2 bin kilogram verim elde edeceklerini söyledi. Haliloğlu, “2021 yılı baharında lavantaları fideledik. İlk fidelerimizi yurt dışından getirmiştik, şimdilerde Türkiye’de yaygınlaştı. Bu sene dördüncü yıl ve üçüncü hasat. Bu seneki hasadımızda önceki yıllara nazaran yüzde 40’a yakın fire var. Kış yağışları, özellikle kar yağışı görmediğimizden dolayı şu anda lavanta ürünümüzde bir kayıp söz konusu. Ama yine de katma değerli ürün üretilmesi açısından Yozgat için tavsiye edebileceğim bir ürün. Şu anda 8 bin metrekarelik bir alan içerisinde yaklaşık 15 bin fideyle tarım yapmaya çalışıyoruz. En büyük sorunumuz çıkardığımız yağların pazar bulamaması, pazar bulamadığımız için de iç piyasada şu anda değerlendirmeye çalışıyoruz. Yurt dışı kanallarımızın gerek devlet, gerek hükümet yetkililerince ivedi bir şekilde acil bir şekilde açılmasını talep ediyoruz” dedi. “Lavanta, hububattan daha avantalı” Hububata oranla lavantanın yüzde 50 daha karlı bir ürün olduğunu belirten Haliloğlu, “Bizim bölgemizde tarlalar genellikle nadasla kullanılır. Bir yıl ekilir, bir yıl bekler. Ben bu aşamada küçük bir hesap yaptığımda buraya buğday, arpa cinsinden bir şey ekmiş olsaydım yıllık bana getirisi ortalama bin lira civarı olacaktı. Ama ben şimdi burada yağı çıkarttığımda eğer yağları gerçek fiyatıyla satabilirsem yaklaşık 70-80 bin lira gibi bir rakama ulaşabilirim. Bu masrafları düştüğümüzde de nereden baksanız yüzde 50 masrafa gitmiş olsa bile yıllık 40-50 bin lira bir getirisi olabilir. Bir de her yıl bu durum. Buğdayın yaklaşık 50 katına ulaşabilme ihtimalimiz var. Fakat en büyük sıkıntımız az önce söylediğimiz gibi yurt dışı kanallarının açılması, yani uluslararası bir ürün haline gelmesi. Çünkü biz burada turistik bir amaç peşinde değiliz, tamamıyla tıbbi lavanta üretiyoruz” şeklinde konuştu. “Emek gerektiren bir ürün” Lavanta üretiminin emek gerektirdiğini ve çalışacak herkese bu işi önerebileceğini söyleyen Haliloğlu, “Normal şartlarda böyle bir tarladan ürün dönüşü 3 yıldan sonra alınır. Ama biz ikinci yılımızda hasada başladık, oldukça memnunuz ama emek istiyor. Yani çalışmayı göze alabilecek herkesin yapabileceği bir ürün. Sulama imkanımız olmadığı için biz yılda bir defa ürün alıyoruz ama sulamanın olduğu yerlerde iki kez de ürün alınabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Yozgat’ta hububata alternatif olarak ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu
18 Temmuz 2024 Perşembe - 14:07 Yozgat’ta hububata alternatif olarak ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu Yozgat’ta arpa, buğday, nohut ve yeşil mercimeğe alternatif olarak 2021 yılında yurt dışından getirdiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturan Harun Haliloğlu, lavanta hasadına başladı. Yozgat’ta dershanede uzun yıllar öğretmenlik yapan Harun Haliloğlu, ekonomik gelir sağlaması için yöneldiği tarımda 3 yıl önce alternatif ürünlere yöneldi. Daha önce hububat ekimi yapan Haliloğlu yaptığı araştırmalar sonucu Yozgat ikliminde yetişebilen ve katma değeri yüksek olan alternatif ürün lavantaya yöneldi. Edindiği bilgiler dahilinde kendisini lavanta yetiştiriciliği konusunda eğiten Haliloğlu, yurtdışından getirttiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturdu. 2 yılın ardından diktiği lavantalardan verim elde etmeye başlayan Haliloğlu, şimdi 3. hasadını yaparak elde ettiği lavantalardan yağ elde ediyor. Memleketinde üretimini yaptığı lavantayı ihraç edemeyen Haliloğlu, lavantanın sıkımını yaptırıp yağ olarak iç piyasaya sunuyor. Sağlıktan sanayiye, kozmetikten sağlığa kadar birçok alanda lavantanın katma değerinin yüksek olduğunu belirten Haliloğlu, dış pazarın açılıp ürünlerin ihraç edilmesini istedi. “2 bin kilogram ürün elde edeceğim” Bu yıl yağışların az olması nedeniyle lavanta üretiminde yüzde 40 civarında bir kaybın olduğunu aktaran Haliloğlu, 8 dönüm alandan 2 bin kilogram verim elde edeceklerini söyledi. Haliloğlu, “2021 yılı baharında lavantaları fideledik. İlk fidelerimizi yurt dışından getirmiştik, şimdilerde Türkiye’de yaygınlaştı. Bu sene dördüncü yıl ve üçüncü hasat. Bu seneki hasadımızda önceki yıllara nazaran yüzde 40’a yakın fire var. Kış yağışları özellikle kar yağışı görmediğimizden dolayı şu an da lavanta ürünümüzde bir kayıp söz konusu. Ama yine de katma değerli ürün üretilmesi açısından Yozgat için tavsiye edebileceğim bir ürün. Şu an da 8 bin metrekarelik bir alan içerisinde yaklaşık 15 bin fideyle tarım yapmaya çalışıyoruz. En büyük sorunumuz çıkardığımız yağların pazar bulamaması, pazar bulamadığımız için de iç piyasada şu anda değerlendirmeye çalışıyoruz. Yurt dışı kanallarımızın gerek devlet, gerek hükümet yetkililerince ivedi bir şekilde, acil bir şekilde açılmasını talep ediyoruz.” dedi. “Lavanta, hububattan daha avantalı” Hububata oranla lavantanın yüzde 50 daha karlı bir ürün olduğunu da belirten Haliloğlu, “Bizim bölgemizde tarlalar genellikle nadasla kullanılır. Bir yıl ekilir, bir yıl bekler. Ben bu aşamada küçük bir hesap yaptığımda; buraya buğday arpa cinsinden bir şey ekmiş olsaydım yıllık bana getirisi ortalama bin lira civarı olacak idi. Ama ben şimdi burada yağı çıkarttığımda eğer yağları gerçek fiyatıyla satabilirsem yaklaşık 70- 80 bin lira gibi bir rakama ulaşabilirim. Bu masrafları düştüğümüzde de nereden baksanız yüzde 50 masrafa gitmiş olsa bile yıllık 40- 50 bin lira bir getirisi olabilir, bir de her yıl bu durum. Buğdayın yaklaşık 50 katına ulaşabilme ihtimalimiz var. Fakat en büyük sıkıntımız az önce söylediğimiz gibi yurt dışı kanallarının açılması, yani uluslararası bir ürün haline gelmesi. Çünkü biz burada turistik bir amaç peşinde değiliz, tamamıyla tıbbi lavanta üretiyoruz.” şeklinde konuştu. “Emek gerektiren bir ürün” Lavanta üretiminin emek gerektirdiğini ve çalışacak herkese bu işi önerebileceğini söyleyen Haliloğlu, “Normal şartlarda böyle bir tarladan ürün dönüşü 3 yıldan sonra alınır. Ama biz ikinci yılımızda hasada başladık, oldukça memnunuz ama emek istiyor. Yani çalışmayı göze alabilecek herkesin yapabileceği bir ürün. Sulama imkanımız olmadığı için biz yılda bir defa ürün alıyoruz ama sulamanın olduğu yerlerde iki kez de ürün alınabiliyor.” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Aslan: "15 Temmuz tiyatro değildir, bunu Z kuşağına iyi anlatmak gerekir"
17 Temmuz 2024 Çarşamba - 21:31 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Aslan: "15 Temmuz tiyatro değildir, bunu Z kuşağına iyi anlatmak gerekir" Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan, 15 Temmuz darbe girişiminin Z kuşağına iyi anlatılması gerektiğini belirterek, "Onlara bunu iyi anlatmak lazım yoksa tiyatro gibi gelebilir. 15 Temmuz’da, 253 şehidimiz, 3 bine yakın gazimiz var. Onların yüzü suyu hürmetine biz bu vatanda duruyoruz. Bunları herkesin bilmesi lazım" dedi. Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinlikleri kapsamında "15 Temmuz İşgal Girişimi" konulu konferans düzenlendi. Yozgat Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Mumyakmaz’ın moderatörlüğünde düzenlenen konferansa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Turgut Aslan’ın konuk konuşmacı olarak katıldı. 15 Temmuz gazisi Aslan, konferansta 15 Temmuz işgal girişimi gecesinde yaşanılanları anlattı. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen 253 vatandaşı, rahmet ve minnetle anarak konuşmasına başlayan Aslan, darbe gecesinde hain terör örgütü tarafından 3 bin kişiye yakın vatandaşın da gazi olduğunu söyledi. 15 Temmuz’un Z kuşağına iyi anlatılması gerektiğini belirten Aslan, "Onlar da 15 Temmuz’un ne olduğunu iyi bilmeli. Onlara iyi anlatmak lazım yoksa tiyatro gibi gelebilir. Tiyatro değildir 15 Temmuz, 253 şehidimiz, 3 bine yakın gazimiz var. Onların yüzü suyu hürmetine biz bu vatanda duruyoruz. Bunları herkesin bilmesi lazım. Birilerinin dediği gibi tiyatro falan değildir gerçek bir kalkışmadır. Başka gidecek vatanımız yok bizim. Türkiye Cumhuriyeti vatanımız olmuştur. Vatanımız uçuruma düşmek üzereyken Sayın Cumhurbaşkanı ve milletimiz bize güvendi. Vatanımıza asla kimseye vermeyiz" dedi. Terörle Mücadele Daire Başkanı olarak FETÖ’nün ana hedeflerinden biri olduğunu belirten Aslan, FETÖ’nün adli yönden bir terör örgütü olduğuna dair düzenlediği rapordan dolayı hedef gösterildiğine vurgu yaptı. Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Mumyakmaz ise 15 Temmuz darbe girişiminin hem 1960 ve 1980 darbeleri ile olan sosyo-politik bağlantısı hem de bu darbelerden ayrılan yönleri üzerinde durdu. Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Recep Sevgili, Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, daire müdürleri sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri, POMEM öğrencileri ve çok sayıda öğretim elemanı katıldı. Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gazi Turgut Aslan’a ve Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Mumyakmaz’a günün anısına plaket takdim etti.