Yerel Haberler
Yalova
25 Kasım 2024 Pazartesi - 17:20 Beşiktaşlı taraftarları taşıyan araca saldırıya tepki Yalova Beşiktaşlılar Derneği, İstanbul’da oynanan Beşiktaş-Göztepe maçına Yalova’dan giden taraftarları taşıyan araca yapılan saldırıya tepki gösterdi. 24 Kasım Pazar günü, Yalova’dan İstanbul’a giden Beşiktaşlılar Derneği taraftarları, Göztepe taraftarlarının saldırısına uğradı. Maç öncesi otobüsle yola çıkan Beşiktaşlı taraftarların bulunduğu araca atılan cisimler nedeniyle otobüsün camı kırıldı. Olayda maddi hasar meydana gelirken, can kaybının yaşanmadığı bildirildi. Olayın ardından Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Eyüp Kurtul saldırıyı kınayarak, “Dün akşam, derneğimiz üyelerinin Beşiktaş-Göztepe maçını izlemek üzere yola çıkmasıyla birlikte, ne yazık ki üzücü bir olayla karşılaştık. Maç yolunda, bazı Göztepeli taraftarlar tarafından saldırıya uğrayan araçlarımızda önemli hasarlar oluştu. Bu olay, sporun birleştirici gücünü ve kardeşlik ruhunu zedeleyen acı bir gerçektir. Yıllarca süregelen bir dostluk ve kardeşlik içinde olduğumuz tüm spor camiasına sesleniyoruz. Spor sahalarında yaşanan rekabetin, saha dışında hiçbir şekilde şiddete dönüşmesine izin vermemeliyiz. Bu tür olaylar, sporun temel değerlerine aykırıdır ve tüm sporseverleri derinden üzmektedir. Yaşanan bu olay, bir kez daha göstermiştir ki; şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz. Sporun içindeki tüm paydaşların, bu tür olaylara karşı daha duyarlı olması ve şiddeti lanetlemesi gerekmektedir. Olayla ilgili olarak gerekli tüm yasal işlemleri başlatmış bulunmaktayız. Yetkililerden, bu konuda hassasiyet göstererek faillerin bir an önce adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.
Yalova’da Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenler anıldı
17 Ağustos 2024 Cumartesi - 03:24 Yalova’da Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenler anıldı Yalova’da, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 25. yıl dönümünde hayatını kaybedenler anıldı. Marmara Depremi’nin en çok etkilediği kentlerden biri olan Yalova’da felaketin 25. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenlendi. 2 bin 504 kişinin hayatını kaybettiği kentteki anma programı sessiz yürüyüşle başladı. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüş 17 Ağustos Deprem Anıtı’nda sona erdi. Anma programı Deprem Anıtı’nda düzenlenen etkinlikle devam etti. Anıt içinde yer alan deprem fotoğraflarının sergilendiği 03.02 ve 45 saniye salonlarında yaşanan çatlak nedeniyle tedbir amaçlı ziyarete kapatıldı. Bunun yerine vatandaşlar anıtın çevresinde açılan fotoğraf sergisini gezdi. Vali Kaya’dan kentsel dönüşüm çağrısı İl protokolüyle sergiyi gezen Yalova Valisi Hülya Kaya, daha sonra anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı. Ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kaya, şunları kaydetti: "1999 depreminde kaybettiğimiz yakınlarımızı, kardeşlerimizin hakikaten acısını aynı şekilde bugün hep birlikte hissettiğimizi görüyoruz. Allah gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına da sabırlar diliyoruz. Bugünlerin bizim için önemi var. Deprem gerçeğini hayatımızın bir parçası haline getirmek zorundayız. Atacağımız her bir adımda, yapacağımız her bir planda artık deprem gerçeğini unutmadan hayatımızı planlamak, alacağımız kararları, yapacağımız işleri ona göre değerlendirmek durumundayız. Yalova’nın da bir deprem gerçeği var. Dolayısıyla biz hem valilik, belediye, tüm kamu kurum ve kuruluşları olarak her türlü tedbiri almak, riski azaltmak zorundayız. Dolayısıyla bugün yapmış olduğumuz yürüyüş, panel, anma programında bu kadar insanı bir araya getirmemizin de nedeni bu aslında. Sadece bu kamunun yapacağı yatırımlarla, alacağı tedbirlerle de halledebileceğimiz şeyler değil. Dolayısıyla ben Yalovalı hemşerilerimize de sesleniyorum, deprem gerçeğini bir şekilde eğer riski azaltacaksak beraber azaltabiliriz. Yani afet olduktan sonra kurtarma operasyonlarıyla bir şekilde biz göçük altına kalan vatandaşlarımızı kurtararak bunu yönetemeyiz. Dolayısıyla riski azaltmamız lazım. Yalova’nın gerçeği bir sıvılaşma zemini var. Çok riskli bölgelerimiz var. Çok eski binalarımız var. Dolayısıyla bu eski bina stokunu biran önce kentsel dönüşümle yenilememiz gerekiyor. Şunu artık istemekten vazgeçmeliyiz. Benim 150 metrekare dairem var. Bir metrekare eksilmeyecek. Hatta bunun üzerine verilecek. ’Ben bu işten nasıl karlı çıkarım.’ düşüncesini bir kenara bırakıp depreme dayanıklı, sevdiklerimizi deprem olduğunda kaybetmeyeceğimiz, riski azalmış kentler oluşturmamız lazım. Dolayısıyla bunu hep beraber yapacağız. Herkes taşın altına elini koymalı. Dolayısıyla işi sadece kamudan beklememeliyiz. Bunu hep beraber başarmalıyız. Bundan sonraki süreçte özellikle riskli alanlar ilan ettiğimiz bölgelerde vatandaşlarımızdan anlayış ve bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Şuan Bağlarbaşı kentsel dönüyüm noktasında güzel bir örnek. Bunu diğer mahallelerimize de uygulamak, yaygınlaştırmak istiyoruz. Dolayısıyla 1999’daki depremde yaşadığımız bu acıyı tekrar yaşamamak adına hep birlikte, beraber bu yolda var mıyız? diyoruz." Ardından deprem eğitimin verildiği programda Yalova Müftülüğü görevlileri ise Kuran-ı Kerim ve ilahiler ve dualar okudu. Saatler depremin yaşandığı 03.02’yi gösterdiğinde ise depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlar sevdiklerinin isimlerinin yazılı olduğu mermer blokları karanfil bıraktı.
Yalova’da depremde yardıma ilk mahalle afet gönüllüleri koşacak
16 Ağustos 2024 Cuma - 12:03 Yalova’da depremde yardıma ilk mahalle afet gönüllüleri koşacak Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği, düzenledikleri eğitimlerle depreme vatandaşları hazırlamaya devam ediyor. Beklenen Marmara depremine hazırlanan gönüllüler, ilk etapta sahaya çıkarak enkaz altındaki insanları kurtarmayı hedefliyor. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında kurulan Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği, beklenen Marmara depreminde can kaybının en aza indirilmesi adına çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kahramanmaraş depremi sonrasında bölgeye giden ilk ekiplerden olan gönüllüler, buradaki tecrübeyle özellikle eğitim çalışmalarına ağırlık veriyor. Dernek Başkanı Sabri Karaçam, mahalle afet gönüllülerinin bulundukları yerde deprem sonrası müdahale etmek için eğitildiğini söyledi. Projenin önemine değinen Karaçam, şöyle konuştu: “Biz genelde hafif arama kurtarma ekibiyiz ama bu çok önemli. En azından enkazın üst kısımlarından çıkarılabilecek yerlerden insanları kurtarıyorsun. Daha sonra seni aşan durumlarda ekip varsa, ekip istiyorsun. Maraş’ta bu eksikliği gördük. Yalova olarak gerçekten çok şanslıyız. Bizim burada eğitimler gerçekten veriliyor. Biz burada en azından okullara gidiyoruz, vatandaşa eğitim veriyoruz. Örneğin mesela çocuklarımız bilinçli. Biz kurtarma dışında eğitim de veriyoruz. 25 tane eğitmenimiz var. Bunlarla Afet farkındalık eğitimi veriyoruz. Her sınıfa giriyoruz, eğitim veriyoruz. Bitince okulu tahliye ediyoruz. Daha sonra okuldaki eksiklileri müdüre, ilgili birimlere bildiriyoruz. Bizim deprem öncesi halkı eğitmek, deprem anında çıkıp imkanların doğrultusunda arama kurtarma yapmak, depremden sonra da bulunduğun yerde ilgili kurumlara destek vermek gibi bir görevimiz var.” Kendi bünyelerinde acil müdahale ekibi kurduklarını ve buradaki gönüllülere bir üst eğitim daha verildiğini kaydeden Karaçam, bu ekibin de önemine değindi. Şu ana kadar bin 500’e yakın mahalle afet gönüllüsü eğitimi verdiklerini anlatan Karaçam, ilk başta hevesle başlayanların daha sonra böyle bir önemli konuda duyarsız kaldığını söyledi. “Devlete vatandaş olarak bu konuda destek olmalıyız” Şu anda 300 civarında aktif gönüllülerinin bulunduğunu söyleyen Karaçam, gönüllülüğün önemine dikkati çekerek şöyle konuştu: “Vatandaşın destekçi olması gerekiyor. Eğitimlerde bunu ön plana çıkarıyoruz. Bakın arkadaşlar, vatandaş bu işin içinde yoksa bu iş başarılı olamaz. Devletin elindeki güçler belli. Yalnızca İstanbul’da bu deprem için yüz binlerce insan lazım. Bu lazım diye bu kadar insana maaş verebilir miyiz? Burada gönüllülere çok büyük iş düşüyor. Maraş’ta gerçekten çok sayıda ölmeyebilecek insan vardı. Yatakla kiriş arasında bir sürü ceset çıkardık. O insan kendini yatağın yanına atsa biz onu oradan sağ çıkaracaktık. İlk önce eğitim diyoruz. İkinci olarak bu tip çalışan gruplara yardımcı olun. Eğitimleri alın. Kurtarma eğitimleri, biz 36 saat eğitim veriyoruz. Bu eğitimi almanın kime ne zararı var. Yarın sen çıkarsın eşin, akraban, dostunu en azından imkanlar dahilinde kurtarabilirsin. Çok ağır kurtarılacağı da gelen profesyonel ekipler çıkarır. Eğitim alın, kurtarmada yardımcı olun, sağlıkta yardımcı olun bunları yapmamız gerekiyor. Yalnızca devlet yapar demememiz gerekiyor. Devlete vatandaş olarak bu konuda destek olmalıyız.” Karaçam, birinci önceliğin arama kurtarma yerine kentsel dönüşüm olması gerektiğini söyledi. Karaçam ayrıca toplanma alanlarındaki altyapı eksikliğinin bir an önce giderilmesi gerektiğine de vurgu yaptı. Gönüllülerden Muhittin Mert ilçelerle dahil ekipmanlarının yer aldığı 15 konteynerlerinin bulunduğunu söyledi. Hayırseverlerden alet ekipman desteği isteyen Mert, gönüllü olarak faaliyet gösterdikleri ve ceplerinden para harcayarak birçok etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Yalova’da 17 Ağustos depreminde acil serviste görevli hemşire o günleri unutamıyor
16 Ağustos 2024 Cuma - 10:35 Yalova’da 17 Ağustos depreminde acil serviste görevli hemşire o günleri unutamıyor Yalova’da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde devlet hastanesi acilinde görev yapan hemşire Sevda Ünlü, depremin üzerinde 25 yıl geçse de o acı dolu günleri aklından çıkartamıyor. Marmara Depremi’nin en çok etkilediği kentlerden birisi olan Yalova’da o tarihlerde hemşirelik görevi yapan Yalova İl Sağlık Müdürlüğü çalışanı Sevda Ünlü, depremin hemen ardından hastaneye giderek insanların yardımına koştu. Depremde akrabalarını ve birçok mesai arkadaşını kaybeden Ünlü, deprem anını şöyle anlattı: “Yalova Devlet Hastanesi’nde acil serviste hemşire olarak görevliydim. O süreçte evdeydik deprem anında. O saatte uyumamıştık hala oturuyorduk ve 03.02’de çok büyük bir gürültü ile beraber sallanmaya başladık. Ben hiçbir şekilde anlamadım ne olduğunu da anlamlandıramadım. Benim baba emekli sağlık memuru, daha önce görev yaptığı yerde deprem tecrübesi olmuş. Bunun deprem olduğunu ve bir an önce hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledi.” “Anons geldi: Yalova yerle bir oldu. Sesimi duyan görev başına” Sarsıntının hemen ardından binadan aşağıya indiklerini anlatan Ünlü, şöyle konuştu: “Sallandık aşağıya indik ve o anda bizim apartmanımızda hastane polisi olarak çalışan İsmail abimiz vardı. Onun telsizine şöyle bir anons geldi: ‘Yalova yerle bir oldu. Sesimi duyan görev başına’ dedi ve biz hemen yola çıkıp hastaneye geldik. 03.02’de olmuştu deprem, ben üç buçuk gibi hastane bahçesindeydim. O kadar insan oraya ne zaman geldi, ne oldu anlayamadım. Yani herkes her yerde yaralılar çığlık atanlar. Sağlık çalışanları biz birbirimizi görüp sarılıp ağlayıp hemen bir yaralıya koşturuyorduk, çok kötüydü.” “Hiç yemeden içmeden uyumadan çalıştık” Ünlü, sahra hastanesi kurulana kadar hastane bahçesinde hizmet verdiklerini belirterek, “Hastane yıkılmamıştı ama tabii korkuyorduk sürekli artçılar da olduğu için. İçeri girmek istemiyordu hiç kimse. O yüzden bahçe kullanılıyordu. Tabii şanslı mıydık bilmiyorum ama yazın yaşadığımız için dış bahçeyi çok rahat kullanıyorduk. Yardımcı ekipler gelene kadar, bizden görevi teslim alana kadar biz bir hafta hiç yemeden içmeden uyumadan çalıştık. Sonra yurt dışı ekipleri Türk Silahlı Kuvvetleri geldiler ve bizden görevi devraldılar sonra çevrelerden sağlıkçı arkadaşlar geldiler” diye konuştu. Ünlü, depremin ilk saatlerinde gördüğü acı dolu tablolardan bahsederek, “03.02’de depremin ilk anında şu anda İl Sağlık Müdürlüğü’nün bulunduğu yerdeydi hastane ve acilin üstündeki çatı çökmüştü ve bizim oradaki polis abimiz rahmetli olmuştu. Belki de ilk vefat edenlerden biridir. Ben hastane bahçesine girdiğimde bütün acilin onun etrafında canhıraş bir şekilde onu döndürmek için uğraştığını görmüştüm. Bir de ambulansın içinde bir öğrenci, genç bir çocuk eşimi tanıdı ve eşimin boynuna atlayarak ‘Hocam bütün ailemi kaybettim’ diyerek ağlamıştı. O ikisini hiç unutmuyorum” dedi. Depremde 3 kuzenini kaybetti Ünlü, Gölcük’te dayısının yaşadığını ve burada kuzenlerinin depremde vefat ettiğini belirterek, “Ben üç kuzenimi kaybettim. İkisinin cesedini bulduk, onları defnetti ama birisi kayıp, ölüsünü dirisini bulamadık” ifadesini kullandı. “Acı çoktu birbirimizi gördükçe ağlamamak için arkamızı dönüyorduk” Depremden sonra 6 ay kadar hastane bahçesinde çadırda kaldıklarını söyleyen Ünlü, o günleri şöyle anlattı: “İlk çadırımızda 12 kişi kalıyorduk. Hatta üzerine 12 kardeşler çadırı yazdık. Nöbete giden geliyordu sabah sonra diğeri gidiyordu. 12 sağlık çalışanı bir arada yaşadık uzunca bir süre. Sonra çadırlar gelmeye başlayınca ayrıldık. Hiç unutmuyorum 9 Kasım’da ben acilde nöbetçiydim. 10 Kasım sabah nöbetten çıktım ve tabii ki çok yorgundum çadırda uykuya geçmiştim. Saat 9’u 5 geçe sirenler çalmaya başladığında 10 Kasım için yeni bir afet olduğunu zannederek çadırdan fırlamıştım ve çok büyük bir korkuyla titreme nöbetine girmiştim. Yanımızda Yunan bir ekip vardı. Onlar bana sarılarak sakinleştirmeye çalışmışlardı. Hatta bana bir oyuncak hediye ettiler. Oyuncak hala evimde duruyor. Hala bazen hatırladığımda ona sarılıp sakinleşiyorum. Yani biz hastane içerisinde çok arkadaşımızı kaybettik, deprem şehitlerimiz çok. Hepsine Allah gani gani rahmet eylesin. Acı çoktu birbirimizi gördükçe ağlamamak için arkamızı dönüyorduk. Çünkü çok fazla yardıma ihtiyacı olan insan vardı.”
Cangir: “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin”
16 Ağustos 2024 Cuma - 09:46 Cangir: “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin” Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilcisi Ozan Burak Cangir, depremde Yalova’da en tehlikeli bölgelerin alüvyon zemine sahip olan sahil kesimlerinde olduğunu belirterek, “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin” dedi. Jeoloji Mühendisi Cangir, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden en çok etkilenen iller arasında yer alan Yalova’nın dünyanın aktif faylar arasında gösterilen Kuzey Anadolu Fayı ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Jeolojik sürecin insanoğlunun ömrüne göre yavaş olmasına rağmen bu bölgede bir insanın hayatında 2 ya da 3 büyük depremi görebildiğini belirten Cangir, beklenen depremde kenttin en çok etkilenecek bölgelerini de değerlendirdi. Cangir, kentin kıyı şeridinin zemin yapısının kötü olduğundan bahsederek, “Yalova’nın kıyı şeridi yani Kaytazdere’den başlayarak Çınarcık’a doğru Çınarcık da dahil olmak üzere sahil şeridimizi en tehlikeli zemin olarak düşünebiliriz. Çünkü çok ciddi alüvyon tabaka dediğimiz, daha çok tarıma elverişli zayıf zemin, kıyı şeridimizde mevcut. Yaklaşık 25-30 hatta 40-50 metrelere kadar taşıyıcı bir zeminin olmadığı 20-25-30 metrelerden sonra da balçığın başladığı, yine sağlam bir zeminin olmadığı, çok ciddi kalınlıkları olan bir alüvyon yelpazeden bahsediyoruz” dedi. Çınarcık’taki tehlike Yalova’daki yapıların çok ciddi mühendislik hizmeti almak zorunda olduğuna dikkati çeken Cangir, kentin sadece sahil kesiminde değil yamaç bölgelerinde de problemler olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Yalova’nın şanssızlığı yamaçlarında da heyelan problemleri var. Yukarılara doğru çıkınca zemin bir tık daha iyileşiyor ama bu sefer de kayma problemleri başlıyor. Bunun için de tüm yapılarda çok ciddi mühendislik hizmetleri alınması lazım. Özellikle Çınarcık bölgesinde çok ciddi heyecanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Çünkü, Çınarcık bölgesinin daha çok üst kesimlerinde kireç taşı dediğimiz kaya birimlerinin suyla teması olduktan sonra ciddi karstik boşlukların olduğu bir bölge. Bu kireç taşı suyla birleştiği zaman, ciddi boşluklar oluşturduğu zaman heyelanlara neden oluyor. Çınarcık bölgemizde de bu yönlü eğer bir mühendislik hizmeti alınmadan, ciddi bir zemin çalışması olmadan yapılacak yapılar, yukarıda, tepede olmasına rağmen depremden çok ciddi şekilde etkilenecek.” "Eski yapılarımızı kesinlikle dönüştürmek zorundayız" Yalova’nın beklenen Marmara Bölgesi’ndeki depremden ciddi bir şekilde etkileneceğine vurgu yapan Cangir, kentte düzensiz yapılaşmanın oldukça fazla olduğunu belirtti. Özellikle kent merkezinde yapı stokunun eski olduğunu dile getiren Cangir, “Mutlaka ve mutlaka el birliği ile tüm paydaşlarla birlikte kentsel dönüşümün önü nasıl açılacaksa bilmiyorum, bir şekilde açılmak zorunda. Biz eski yapılarımızı kesinlikle dönüştürmek zorundayız. Bu bizim aslında Yalova olarak birinci önceliğimiz olmalı. Kentsel dönüşüm artık olmazsa olmaz” diye konuştu. "Depremin eli kulağında" Depremler ilgili sadece yaklaşık tahminlerde bulunabildiklerini söyleyen Cangir, “Bu ülkenin çok ciddi, çok değerli bilim insanlarının yaptığı açıklamalardan da görüyoruz ki depremin net bir süresi belirlenemiyor. Şu an Marmara depremi için yaptığımız tüm çalışmalarda ve okuduğumuz tüm makalelerde artık zamanın dolduğunu ve her an olacağı yönünde çok büyük bir fikir birliğimiz var. Tüm herkes aynı fikirde değil tabii ki ama çok büyük bir kesim Marmara depreminin zamanının geçtiğini ve her an her saniye olabileceği yönünde hem fikir. Marmara Bölgesi’nde etkilenmeyecek il olmayacak” dedi. "Amik ovası zemini Yalova’ya benziyor" Cangir, Kahramanmaraş depremleri sonrasında Hatay’da görev aldığını ve bölgede 1 ay kadar incelemelerde bulunduklarını söyledi. O bölgedeki deprem ile Yalova’daki durumu kıyaslamanın çok doğru olamayacağını kaydeden Cangir, şunları kaydetti: “Takdir edersiniz ki Maraş’ta olan bir deprem Hatay’ı daha çok etkiledi. Çünkü deprem dalgaları kötü zeminlerde alüvyon zeminlerde hız kazanır. Amik ovasının etkilemesinin sebebi buydu. Bir tarım arazisinde dalga çok rahat ilerledi, hız kazandı ve Antakya’yı daha kötü vurdu. Amik ovasının zemin yapısı biraz bizim Yalova’daki alüvyon yapıya benziyor. Yani olacak bir depremde Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin. Benzerliği buradan kurabiliriz sadece.” "Yalova’da yeni yapılar sağlam, eskiler sıkıntılı" Hatay’da eski yapıların yanında yeni binaların da yıkıma uğradığını dile getiren Cangir, o bölgeye nazaran Yalova’daki yeni binalarda çok ciddi kontrol olduğunu belirterek, “Eksiklerimiz yok mu? Kesinlikle var. Eksiklerimiz var ama Yalova’da yeni binaların kontrolünün diğer illere nazaran daha sıkı olduğunu düşünüyorum. Bu yönden içimiz bir tık rahat ama eski yapılarımız da bir o kadar tam aksine sıkıntılı. Dolayısıyla alüvyon yelpaze üzerinde yer alan eski yapıların hiç vakit kaybetmeden kesinlikle ve kesinlikle dönüşüme uğraması şart” diye konuştu. "Ana arterlerde binalar yıkılırsa kaos olur" Yalova’da eski yapıların olduğu caddelerin ulaşımda ana arterler olduğunu anlatan Cangir, şunları kaydetti: “Şehit Ömer Faydalı Caddesi, Yalı Caddesi, İstanbul Caddesi. Bunlar bizi merkezde birbirine bağlayan ana arterlerimiz. Bu yapılar bu caddeler üzerinde çok ciddi eski yapılarımız mevcut ve zemin olarak da inanılmaz şekilde kötü bir zemin. Yani o alüvyon zemin kıyı şeridinden bahsettik ya, işte o kötü zemin üzerinde artık ekonomik ömrünü tamamlamış yapılarımız çok fazla. O yüzden bir depremde en çok korktuğumuz şey bu ana arterlerde yaşanacak problemler. Böyle bir kaosu düşünmek bile istemiyorum. O yüzden işte bas bas bağırmamızın sebebi bu. Tüm yetkililere bir kez daha seslenmiş olalım. O eski yapılardan muhakkak muhakkak bir şekilde yeni yapılara dönüşümün olması şart.”
Yalova Film Festivali 23-26 ekim tarihlerine ertelendi
15 Ağustos 2024 Perşembe - 17:14 Yalova Film Festivali 23-26 ekim tarihlerine ertelendi Yalova Valisi Hülya Kaya, başkanlığında İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu Toplantısı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından 81 ilde oluşturulan ve düzenli olarak toplanan İl Tanıtım ve Geliştirme Programı (İTGP) çerçevesinde yapılan toplantı Yalova Valiliği’nde gerçekleştirildi. Toplantıda 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında planlanan Yalova Film Festivali’nin Altın Portakal Film Festivali ile çakışması nedeniyle 23-26 Ekim 2024 tarihlerine ertelenmesi kararlaştırıldı. Vali Kaya, festival ile Yalova’nın kültürel ve turistik tanıtımına büyük katkı sunmayı hedeflediklerini belirterek, “Film başvurularını almaya devam ediyoruz. Şu ana kadar toplam 500 başvuru aldık ve bunların 200’e yakını yerli başvuru. Özellikle yabancı başvuru sayısı oldukça fazla. Yalova’yı uluslararası arenada tanıtmak için bu festival büyük bir fırsat olacak" dedi. TGA Marmara Bölge Temsilcisi Sena Gözgü, toplantıda yaptığı konuşmada, Yalova’nın tanıtımı için özellikle influencerların etkin bir şekilde kullanılabileceğini belirtti. Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Belgesel Film Festivali için de önerilerde bulunan Gözgü, influencerların Yalova’ya davet edilmesinin, şehrin bilinmeyen güzelliklerinin ön plana çıkarılması açısından faydalı olacağını ifade etti. İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin ise Yalova’nın tanıtımı için yapılacak çalışmalarda Yeşilçam’ın önemli bir rol oynayabileceğine dikkati çekti. Karatekin, Yalova’nın özellikle Termal bölgesiyle Yeşilçam tarihine olan bağına vurgu yaparak, “Yeşilçam oyuncularını Yalova’ya davet edip, bir söyleşi ya da buluşma organize edebiliriz. Bu tür etkinlikler, şehrin kültürel zenginliğini ön plana çıkaracak ve ulusal anlamda tanıtımını güçlendirecektir” dedi. Toplantıda, 2024 yılının ilk altı ayında TGA ile birlikte gerçekleştirilen tanıtım faaliyetlerinin değerlendirilmesi yapıldı. Yılın ikinci yarısına yönelik taleplerin belirlenmesi, acentelerin aktifleştirilmesi ve otellerle daha organize bir işbirliğinin sağlanması konuları masaya yatırıldı. Ayrıca, alt kurulların kesinleştirilmesi yönünde de adımlar atıldı. Yalova’nın turizm potansiyelini en üst düzeye çıkarmak ve tanıtım çalışmalarını daha da güçlendirmek amacıyla, tüm paydaşların koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiği vurgulandı. Vali Kaya, alınan kararların Yalova’nın turizm sektörüne olumlu yansımalarını beklediklerini ifade ederek, “Yalova Film Festivali başta olmak üzere, şehrimizin kültürel ve turistik zenginliklerini tanıtmak için tüm gücümüzle çalışacağız. Amacımız, Yalova’yı ulusal ve uluslararası arenada daha görünür kılmak” diye konuştu.
Buse Tosun Çavuşoğlu: “Mutluyum, gururluyum. Kadın güreşi adına kazanılmış ikinci olimpiyat madalyasını kazandım”
15 Ağustos 2024 Perşembe - 16:26 Buse Tosun Çavuşoğlu: “Mutluyum, gururluyum. Kadın güreşi adına kazanılmış ikinci olimpiyat madalyasını kazandım” 2024 Paris Olimpiyat Oyunları, kadınlar 68 kiloda bronz madalya kazanarak büyük başarı elde eden milli güreşçi Buse Tosun Çavuşoğlu, Yalova’da coşkuyla karşılandı. Yalova’da yaşayan Buse Tosun Çavuşoğlu, olimpiyatlar sonrası kentte eşi Serkan Çavuşoğlu ile birlikte geldi. Milli güreşçi Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde Gençlik ve Spor İl Müdürü Salih Kılıç, Türkiye Güreş Federasyonu Serbest Güreşten Sorumlu Asbaşkanı Ali Kayalı ve genç sporcular tarafından karşılandı. Çavuşoğlu, daha sonra İl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne oluşturulan konvoyla geçildi. Burada Yalova Gençlik ve Spor İl Müdürü Salih Kılıç, milli sporcu Çavuşoğlu’nun elde ettiği dereceyle gururlandıklarını söyledi. Türkiye Güreş Federasyonu Serbest Güreşten Sorumlu Asbaşkanı Ali Kayalı, Çavuşoğlu’nun art arda Avrupa, Dünya şampiyonu ve olimpiyat üçüncüsü olarak son yılların en büyük başarısını gerçekleştirdiğini söyledi. Burada Müdür Kılıç ve Emniyet Müdürü Salih Gözüm, Çavuşoğlu’na çiçek ve hediye takdim etti. “Kadın güreşi adına kazanılmış ikinci olimpiyat madalyasını kazandım” Milli güreşçi Çavuşoğlu, burada yaptığı açıklamada, olimpiyatlar için çok sıkı bir hazırlık dönemi geçirdiğini hatırlatarak, “Olimpiyatlarda madalya almanın şu anda gururunu yaşıyorum. Memleketimde, yaşadığım şehirde güzel bir karşılama oldu. Mutluyum, gururluyum. Kadın güreşi adına kazanılmış ikinci olimpiyat madalyasını kazandım. Ülkemiz adına olimpiyatlarda madalya kazandırmak her sporcunun hayalidir. Ben de bugün hayalimi yaşıyorum” dedi. “Koleksiyonumda eksik bir olimpiyat altın madalyası” Yeni hedefler için biraz dinlendikten sonra yeniden çalışmalara başlayacağını anlatan Çavuşoğlu, “Bize destek veren, inanan herkese çok teşekkür ederiz, iyi ki varsınız. Yaşım 28. Bir olimpiyatı daha kaldırabileceğimi düşünüyorum eşimin, ailemin desteğiyle birlikte. 2028 Los Angeles’ta da şu anda koleksiyonumda eksik bir olimpiyat altın madalyası, bunu kazanmak için elimden ne geliyorsa yapacağım. 4 yılın emeği var gerçekten ortada, büyük bir fedakarlık var. Operasyon geçirdim, sakatlıklar yaşadım ama güçlü bir Buse olarak madalyayı boynuma taktım. Bir dört yıl bizi neler bekliyor bilmiyorum ama yine güzel şeyler olacağına inanıyorum. Yine altın madalyayı alıp sizlerle görüşmek istiyorum" şeklinde konuştu.