ÇEVRE - 16 Ağustos 2024 Cuma 09:46

Cangir: “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin”

A
A
A
Cangir: “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin”

Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilcisi Ozan Burak Cangir, depremde Yalova’da en tehlikeli bölgelerin alüvyon zemine sahip olan sahil kesimlerinde olduğunu belirterek, “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin” dedi.


Jeoloji Mühendisi Cangir, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden en çok etkilenen iller arasında yer alan Yalova’nın dünyanın aktif faylar arasında gösterilen Kuzey Anadolu Fayı ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Jeolojik sürecin insanoğlunun ömrüne göre yavaş olmasına rağmen bu bölgede bir insanın hayatında 2 ya da 3 büyük depremi görebildiğini belirten Cangir, beklenen depremde kenttin en çok etkilenecek bölgelerini de değerlendirdi. Cangir, kentin kıyı şeridinin zemin yapısının kötü olduğundan bahsederek, “Yalova’nın kıyı şeridi yani Kaytazdere’den başlayarak Çınarcık’a doğru Çınarcık da dahil olmak üzere sahil şeridimizi en tehlikeli zemin olarak düşünebiliriz. Çünkü çok ciddi alüvyon tabaka dediğimiz, daha çok tarıma elverişli zayıf zemin, kıyı şeridimizde mevcut. Yaklaşık 25-30 hatta 40-50 metrelere kadar taşıyıcı bir zeminin olmadığı 20-25-30 metrelerden sonra da balçığın başladığı, yine sağlam bir zeminin olmadığı, çok ciddi kalınlıkları olan bir alüvyon yelpazeden bahsediyoruz” dedi.



Çınarcık’taki tehlike


Yalova’daki yapıların çok ciddi mühendislik hizmeti almak zorunda olduğuna dikkati çeken Cangir, kentin sadece sahil kesiminde değil yamaç bölgelerinde de problemler olduğunu belirterek şöyle konuştu:


“Yalova’nın şanssızlığı yamaçlarında da heyelan problemleri var. Yukarılara doğru çıkınca zemin bir tık daha iyileşiyor ama bu sefer de kayma problemleri başlıyor. Bunun için de tüm yapılarda çok ciddi mühendislik hizmetleri alınması lazım. Özellikle Çınarcık bölgesinde çok ciddi heyecanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Çünkü, Çınarcık bölgesinin daha çok üst kesimlerinde kireç taşı dediğimiz kaya birimlerinin suyla teması olduktan sonra ciddi karstik boşlukların olduğu bir bölge. Bu kireç taşı suyla birleştiği zaman, ciddi boşluklar oluşturduğu zaman heyelanlara neden oluyor. Çınarcık bölgemizde de bu yönlü eğer bir mühendislik hizmeti alınmadan, ciddi bir zemin çalışması olmadan yapılacak yapılar, yukarıda, tepede olmasına rağmen depremden çok ciddi şekilde etkilenecek.”



"Eski yapılarımızı kesinlikle dönüştürmek zorundayız"


Yalova’nın beklenen Marmara Bölgesi’ndeki depremden ciddi bir şekilde etkileneceğine vurgu yapan Cangir, kentte düzensiz yapılaşmanın oldukça fazla olduğunu belirtti. Özellikle kent merkezinde yapı stokunun eski olduğunu dile getiren Cangir, “Mutlaka ve mutlaka el birliği ile tüm paydaşlarla birlikte kentsel dönüşümün önü nasıl açılacaksa bilmiyorum, bir şekilde açılmak zorunda. Biz eski yapılarımızı kesinlikle dönüştürmek zorundayız. Bu bizim aslında Yalova olarak birinci önceliğimiz olmalı. Kentsel dönüşüm artık olmazsa olmaz” diye konuştu.



"Depremin eli kulağında"


Depremler ilgili sadece yaklaşık tahminlerde bulunabildiklerini söyleyen Cangir, “Bu ülkenin çok ciddi, çok değerli bilim insanlarının yaptığı açıklamalardan da görüyoruz ki depremin net bir süresi belirlenemiyor. Şu an Marmara depremi için yaptığımız tüm çalışmalarda ve okuduğumuz tüm makalelerde artık zamanın dolduğunu ve her an olacağı yönünde çok büyük bir fikir birliğimiz var. Tüm herkes aynı fikirde değil tabii ki ama çok büyük bir kesim Marmara depreminin zamanının geçtiğini ve her an her saniye olabileceği yönünde hem fikir. Marmara Bölgesi’nde etkilenmeyecek il olmayacak” dedi.



"Amik ovası zemini Yalova’ya benziyor"


Cangir, Kahramanmaraş depremleri sonrasında Hatay’da görev aldığını ve bölgede 1 ay kadar incelemelerde bulunduklarını söyledi. O bölgedeki deprem ile Yalova’daki durumu kıyaslamanın çok doğru olamayacağını kaydeden Cangir, şunları kaydetti:


“Takdir edersiniz ki Maraş’ta olan bir deprem Hatay’ı daha çok etkiledi. Çünkü deprem dalgaları kötü zeminlerde alüvyon zeminlerde hız kazanır. Amik ovasının etkilemesinin sebebi buydu. Bir tarım arazisinde dalga çok rahat ilerledi, hız kazandı ve Antakya’yı daha kötü vurdu. Amik ovasının zemin yapısı biraz bizim Yalova’daki alüvyon yapıya benziyor. Yani olacak bir depremde Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin. Benzerliği buradan kurabiliriz sadece.”



"Yalova’da yeni yapılar sağlam, eskiler sıkıntılı"


Hatay’da eski yapıların yanında yeni binaların da yıkıma uğradığını dile getiren Cangir, o bölgeye nazaran Yalova’daki yeni binalarda çok ciddi kontrol olduğunu belirterek, “Eksiklerimiz yok mu? Kesinlikle var. Eksiklerimiz var ama Yalova’da yeni binaların kontrolünün diğer illere nazaran daha sıkı olduğunu düşünüyorum. Bu yönden içimiz bir tık rahat ama eski yapılarımız da bir o kadar tam aksine sıkıntılı. Dolayısıyla alüvyon yelpaze üzerinde yer alan eski yapıların hiç vakit kaybetmeden kesinlikle ve kesinlikle dönüşüme uğraması şart” diye konuştu.



"Ana arterlerde binalar yıkılırsa kaos olur"


Yalova’da eski yapıların olduğu caddelerin ulaşımda ana arterler olduğunu anlatan Cangir, şunları kaydetti:


“Şehit Ömer Faydalı Caddesi, Yalı Caddesi, İstanbul Caddesi. Bunlar bizi merkezde birbirine bağlayan ana arterlerimiz. Bu yapılar bu caddeler üzerinde çok ciddi eski yapılarımız mevcut ve zemin olarak da inanılmaz şekilde kötü bir zemin. Yani o alüvyon zemin kıyı şeridinden bahsettik ya, işte o kötü zemin üzerinde artık ekonomik ömrünü tamamlamış yapılarımız çok fazla. O yüzden bir depremde en çok korktuğumuz şey bu ana arterlerde yaşanacak problemler. Böyle bir kaosu düşünmek bile istemiyorum. O yüzden işte bas bas bağırmamızın sebebi bu. Tüm yetkililere bir kez daha seslenmiş olalım. O eski yapılardan muhakkak muhakkak bir şekilde yeni yapılara dönüşümün olması şart.”



Cangir: “Yalova’nın zemini deprem dalgalarını hızlandırabilecek bir potansiyele sahip kötü bir zemin”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Engelli bireylerden en tatlı atölye Alanya Belediyesi ve Alanya Üniversitesi iş birliğinde ‘Engelsiz Mutfak Atölyesi’ gerçekleştirildi. Çikolata ve kurabiye yaparak hem eğlenip hem öğrenen engelli bireyleri ziyaret eden Alanya Belediye Başkan Danışmanı Faruk Konukçu, “Üyelerimiz, kendi Engelsiz Kafe Projemizi hayata geçirdiğimizde burada edindikleri tecrübelerle projenin içinde yer alacaklar” dedi. Alanya Belediyesi Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi tarafından hayata geçirilen ‘Engelsiz Mutfak Atölyesi’ projesi kapsamında, Belediye ve Alanya Üniversitesi Aşçılık Bölümü iş birliğinde özel bireylerle birlikte çikolata atölyesi düzenlendi. Hem eğlendiler hem öğrendiler Etkinliğe, Alanya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Yazıcı, Belediye Başkan Danışmanı Faruk Konukçu, Alanya Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Dr. Erdem Demir, Aşçılık Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Selma Lubabe Erdoğan, Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürü Hüseyin Doğan, Belediye Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi Sorumlusu Münir Altıoğlu, Aşçılık Bölümü öğretim görevlileri, üniversite öğrencileri ve Belediye Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi üyeleri katıldı. Alanya Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı öğretim görevlileriyle birlikte mutfağa giren engelli bireyler, keyifli dakikalar geçirirken, yaptıkları çeşitli çikolatalar ve kurabiyelerle hem eğlendiler hem öğrendiler. Engelli bireyler, atölye sonunda ortaya çıkardıkları lezzetli çikolataları, annelerine ikram ettiler. Konukçu: "Engellerin hepsini kaldıracağı Atölyeyi ziyaret eden Belediye Başkan Danışmanı Faruk Konukçu, engelli bireylerle sohbet etti ve yaptıkları birbirinden lezzetli tarifleri tattı. Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği Konukçu, yapılan atölyeyi değerlendirerek, “Bizim Engelsiz Yaşam Merkezi’mizin kuruluş amaçlarının en başında, engelli vatandaşlarımızın becerilerinin geliştirilmesi yatıyor. Bunun için içeride bir Engelsiz Sanat Merkezimiz var. Sanat becerilerini geliştirmek, bu becerilerini ticarileştirmelerine alan açmak, bu konuda çok yol kat etmemizi sağladı. Yeni dönemde Engelsiz Yaşam Merkezi’nin için de bir de Engelsiz Mutfak Projemiz var. Patika Derneği’ne teşekkür ederiz, onların verdiği desteklerle biz engelsiz bir mutfak kuruyoruz. Burada da Alanya Üniversitesi’nin Aşçılık Bölümü ile beraber pastacılık ve çikolata üretimi üzerine bir atölye çalışması yapıyoruz. Sağ olsunlar kendileri tüm akademik birikimlerini, bizim engelli öğrencilerimize açtılar. Burada edindikleri tecrübeyle ileride kendi Engelsiz Kafe’mizi açtığımızda ya üretimin içinde ya satışta ya da işletmenin içinde yer alacaklar. Onların yaşam becerilerini desteklemek öncelikli amacımız. Aileler, Belediyemiz ve Alanya Üniversitesi’nin akademik iş birliğiyle biz bu engellerin hepsini kaldıracağız. Bize, engelli çocuklarımızla beraber bu deneyimi yaşatan Alanya Üniversitesi’ne çok teşekkür ediyorum. Bu iş birliğimizin artarak devam edeceğini düşünüyorum” dedi. Rektör vekili Yazıcı: "Etkinliği her yıl yapacağız" Alanya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Yazıcı ise, “Özel gençlerimizin ve çocuklarımızın bugün üniversitemizde olması, Belediye ile beraber bu özel aktiviteyi gerçekleştiriyor olmamız bizi çok mutlu etti. Alanya ile özdeşleşmiş bir üniversiteyiz. Sadece isim olarak değil, özde de biz bu birlikteliği hissediyoruz. Bütün kurumlarla beraber çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, herkesin eğitime erişmesi ve sosyalleşmesi açısından elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Bugün hocalarımızla birlikte gerçekten çok güzel çikolatalar, kurabiyeler yaptılar. Önemli olan bu atmosferin içinde bulunmuş ve üniversitenin havasını koklamış olmaları. Onları burada görmekten çok mutlu olduk, enerjimiz arttı. İnşallah her sene bu etkinliği tekrarlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.