Yerel Haberler
Van
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:59 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Mumcu: “Toplam kitap sayısı 24.8 milyona erişmiştir” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, bu yıl itibarıyla kütüphanelerde üye sayısının 6.5 milyon kişiye, kullanıcı sayısının ise 33,5 milyon kişiye ulaştığını belirterek, “Toplam kitap sayısı ise 24.8 milyona erişmiştir. Bu verilerle Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırmış bulunmaktayız” dedi. Sabah saatlerinde Van’a gelen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, Gevaş Halk Kütüphanesinin açılışına katıldı. Açılış töreninde konuşan Mumcu, bugün Van’ın dört bir yanında ‘Bebek ve Çocuk’ kütüphanelerinin açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Biz kütüphaneleri sadece kitapların saklandığı yerler olarak görmüyoruz. Bugünün kütüphaneleri, gençlerimizin ve çocuklarımızın hayal dünyalarını besleyen, kişisel ve sosyal ihtiyaçlarına cevap veren sosyal alanlardır. Bebeklik döneminden okumak kültürünün gelişimine katkı sağlayan kurumlar olarak önemli bir yere sahiptirler. Yeni nesil kütüphanelerimiz, kültürel katkıları destekleyen etkinliklere ev sahipliği yapmakta ve mekânsal sınırların ötesinde yaşam merkezleri haline gelmektedir. Kütüphanelerimizde beş yıl içerisinde 50 bin metrekareye kadar alan ekledik ve oturma kapasitemiz 97 binden 137 bine yükseldi. 2024 yılı itibarıyla kütüphanelerimizde üye sayısı 6,5 milyon kişiye, kullanıcı sayısı ise 33,5 milyon kişiye ulaşmıştır. Toplam kitap sayısı ise 24.8 milyona erişmiştir. Bu verilerle Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırmış bulunmaktayız” dedi. Ekim ayı itibarıyla ülke genelinde 21 bebek kütüphanesi, 19 ihtisas kütüphanesi, 12 edebiyat kütüphanesi, 12 alışveriş merkezi kütüphanesi, 2 tren garı kütüphanesi ve 3 havaalanı kütüphanesinin hizmete girdiğini ifade eden Bakan Yardımcısı Mumcu, “Yeni kütüphanelerimizi vatandaşlarımızın hizmetine sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın talimatları ve bakanımızın bize gösterdiği yol doğrultusunda bakan yardımcıları ve bakanlığımızın tüm ekibi elinden geleni yapmaya devam etmektedir. Van’da da İpekyolu Çal Kütüphanesi, İpekyolu Bebek ve Çocuk Kütüphanesi ve Tuşba İlçe Halk Kütüphanesi, 2024 yılının Eylül ayında hizmete açıldı. Bugün ise Gevaş, Gürpınar, Bahçesaray ve Çatak ilçelerimizdeki kütüphanelerimizi modern bir anlayışla yeniden yapılandırarak vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Erciş ve Muradiye’de de bebek ve çocuk kütüphanelerimizi minik kullanıcılarımızın kullanımına açıyoruz. Bu projelerin gerçekleşmesinde bize destek olan, özellikle kitap ve kütüphane konusunda gösterdiği hassasiyetle tanınan değerli valimle birlikte Bakanlık olarak çok güzel işlere imza attık. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz 500 metrekare alana sahip kütüphanemiz, aynı anda onlarca kullanıcıyı ağırlayabilecek, serbest çalışma alanlarının yanı sıra kültürel, bilimsel ve sanatsal etkinlikler ile sportif faaliyetlere ev sahipliği yapacak” diye konuştu. Van’daki tüm açılışlarının Van halkına ve ülkeye hayırlı olmasını temenni eden Mumcu, “Turizm Master Planımızı tamamladık ve bu planla birlikte yurt içi ve yurt dışından birçok misafirimizi ağırlayacağız. Van’daki projeleri planlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ile İzzetin Şir Camii restorasyonu, Van Kültür Merkezi projesi gibi birçok önemli projeyi hayata geçiriyoruz. Eski Van şehrinin çevre düzenlemesi, Selçuklu Mezarlığı’nın yeniden düzenlenmesi, okul kütüphanelerinin kurulması, Hüsrev Paşa Hanı restorasyonu ve Kızıl Minareli Camii restorasyonu gibi projeler de bu kapsamda yer alıyor” şeklinde konuştu. Bakan Yardımcısı Mumcu, törene katılan öğrencilere de hitap ederek, “Benim sizden tek temennim, yatmadan önce kitap okumanız. Eve gittiğinizde ödevlerinizi birkaç sayfa kitap okuyarak tamamlayın. Kitabınız yoksa da hemen temin edebilirim. Hepinizi sevgiyle kucaklıyor, bu projelerin Van’ımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Van Valisi Ozan Balcı ise, Van’da yapılan yatırımların tam anlamıyla tamamlanması için büyük bir çaba gösterdiklerini söyleyerek, “Şu an Van’da kütüphanesi olmayan hiçbir ilçe kalmadı. Bugün 11 yeni kütüphane açtık ve bunlardan biri bebek ve çocuk kütüphanesidir. Kültür ve Turizm Bakanımıza, bakan yardımcılarımıza, genel müdürlerimize ve bu projelerde emeği geçen herkese müteşekkirim. Onların destekleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayesinde pek çok güzel iş gerçekleşti. Bir kısmını saymak gerekirse; Van Kalesi’nin restorasyonu yapılıyor, aydınlatma çalışmaları tamamlandı. Ayrıca Van’ın çeşitli ilçelerinde 10’dan fazla yeni kütüphane açıldı. Bebek ve çocuk kütüphaneleri ile birlikte Gevaş’tan Selçuklu Mezarlığı’na kadar birçok önemli proje yürütülüyor. Akdamar Adası’nın çevre düzenlemesi ve restorasyonu tamamlandı, Erciş’te ise yeni bir hükümet konağı açılıyor. Van Kalesi’nin üstündeki Süleyman Han Camii’nin restorasyonu tamamlandı ve eski Van şehrinin ayağa kaldırılması çalışmaları sürüyor” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 750 yıllık Ulu Cami’yi restore ettiklerini de vurgulayan Vali Balcı, “Kızıl Minareli Camii, Horhor Camii ve Hüsrev Paşa Hanı’nda da restorasyonlar devam ediyor. Ayrıca büyük bir kütüphanenin açılışı geçtiğimiz aylarda Edremit’te yapıldı. Van’da yapılan yatırımlar bunlarla sınırlı değil; devlet tiyatrolarının yanında büyük bir bebek ve çocuk kütüphanesi inşa ediliyor. Bunun yanı sıra büyük bir kültür merkezi inşaatı da devam ediyor. Kültürel mirasımızı korumak için yapılan projeler dışında 4 milyon kitap dağıtıldı ve 600 bine yakın kitapla 300 okula kütüphane kuruldu. İlçelerdeki kütüphanelerdeki kitap sayısı 250 binden 541 bine yükseldi. Ayrıca PTT kanalıyla 150 bin çocuğa 285 bin kitap gönderildi. Türkiye’de kütüphane kullanımında şu anda ilk 5’teyiz, ancak hedefimiz çok kısa bir süre içinde birinci sıraya çıkmak. Bütün bu yatırımlar, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yerel yönetimlerimizin katkılarıyla mümkün oldu. Van’ımızın geleceği için atılan her adım, bu şehre değer katmaktadır. Bu projelerde emeği geçen tüm mimar, mühendis, işçi ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Bu yatırımların Van’ımıza, ülkemize ve özellikle de geleceğimiz olan çocuklarımıza hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Açılışın ardından İzzettin Şir Camii ve Selçuklu Mezarlığı’nda ziyaretlerde bulunarak yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Mumcu, daha sonra yeni kültür merkezi ve yeni il halk ve bebek kütüphanesini ziyaret etti.
Yerli turistler Van’da bal hasadı yaptı
07 Ekim 2024 Pazartesi - 10:09 Yerli turistler Van’da bal hasadı yaptı Van’ın tarihi ve doğal güzelliklerini görmek için İstanbul’dan gelen 50 kişilik yerli turist kafilesi, arıcı kıyafeti giyerek, satın aldıkları organik balın hasadını yaptı. Tur şirketi aracılığıyla kente gelen yerli turistler, bir arıcının üretim sahasında, önce özel kıyafetler giydi, ardından da kovanlardan bal topladı. Ziyaretçiler, karakovan balı üreten Ömer Akbulak’ın evine misafir olarak, ikramların ardından organik balı hem tatma hem de yerinde görme imkanı buldu. Arıcı kıyafeti giyip kovanların bulunduğu alanda bal hasadı yapan grup üyeleri, kovandan çıkardıkları ürünleri satın aldı. Üç kuşaktır arıcılıkla uğraştıklarını belirten Ömer Akbulak isimli balcı, “Her sene ekim ayında Van’a gelen turistler oluyor. Rehber arkadaşların aracılığı ile kendi ballarını kendileri çıkartmak istiyorlar. Biz de onlara imkan sağlıyoruz ve kendilerini ağırlıyoruz. Maskelerini giyiyorlar ve kendi ballarını kendileri çıkarıyorlar” dedi. Bu etkinlikle gelen yerli turistlere Van’ı tanıttıklarını aktaran Akbulak, “Onlara burada yemek yediriyoruz. Van’ın otlu peynirini, hakiki balını yediler ve semaver çayı ikramında bulunduk. Çok memnun kaldılar. Amacımız çiftçiliğin ne kadar önemli bir yerde olduğunu göstermek. İlimizi tanıtmak ve Van’dan memnun kalmalarını sağlamak için etkinlik yaptık. Etkinlikte hakiki sepet kovan balının burada yapıldığını gösterdik. Kendi çıkardıkları balı satın aldılar. Biz kazançlı çıktık, onlar da eğlendiler. İkimiz açısından da çok güzel bir etkinlik oldu. ileriki zamanlarda tekrar bu etkinliği yapmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İstanbul’dan gelen yerli turistler ise güzel bir etkinlik olduğunu belirterek teşekkür ettiler.
Van’da Filistin’e destek yürüyüşü
06 Ekim 2024 Pazar - 22:55 Van’da Filistin’e destek yürüyüşü Van Filistin’e Destek Platformu tarafından “Soykırıma İsyan, Filistin’e Destek Yürüyüşü” düzenlendi. Beşyol Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kişi, ellerindeki Filistin bayraklarıyla sloganlar atarak Kent Meydanı’na kadar yürüdü. Burada Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından kalabalık adına bir konuşma yapan Van Filistin’e Destek Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Garip Cesur, bugün dünyada eşine az rastlanır bir ittifakla toprakları gasp, halkı yok edilen Filistinlilere destek olmak üzere bir araya geldiklerini söyledi. Cesur, “Bu soylu eylem ve yapılan insanlık yoklamasında ‘ben de varım’ diyerek kardeşlerine, insanlığa ve tarihe karşı sorumluluğunu yerine getiren her birinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Bugün, soykırımcı İsrail rejiminin yaptıklarını anlamak için sapkın bir anlayışın ürünü olan siyonist ideolojinin tarihini bilmek gerekir. 1897 yılında temeli atılan siyonist işgal devletinin uzun vadeli hedefi Arz-ı Mevud olarak ifade edilen tüm coğrafyayı işgal etmektir. 1917 Balfur Deklarasyonu ile resmen başlayan işgal ve katliam, 1948 yılında kurulan siyonist terör rejimi ile sistematik bir hale dönüşmüştür. Yahudiler, İsrail’in kuruluş sürecinde Filistin topraklarının yüzde 5,6’sına sahipken, BM tarafından 1948 yılında Filistin topraklarının yüzde 56’sı gasp edilerek siyonist çeteye verilmiştir. Bugün İsrail, İslam dünyasının kalbine saplanmış gayrimeşru bir işgal yönetimidir” dedi. “Siyonist apartheid ırkçı rejim adeta mutlak kötülüğün merkezi olarak insanlığın başına gelmiş en büyük felaketlerden birisidir” diyen Cesur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüz yıldır belirli aralıklarla devam eden vahşi katliam ve işgal eylemleri nedeniyle sabıkası soykırımlarla dolu olan İsrail, özellikle bir yıldan beri Filistin’de soykırım suçunu en vahşi şekilde işlemektedir. 365 gündür kesintisiz devam eden saldırılar sonucu on binlerce çocuk, kadın, yaşlı, hasta, engelli ve yüzlerce gazeteci, sağlık çalışanı, insani yardım çalışanı katledildi. İsrail’in terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi İsrail’i koruyup kollamaktadırlar. AB’ye üye ülkeler İsrail’e silah ve para desteğinde bulunurken; BM Güvenlik Konseyi İsrail terör örgütünün dokunulmazlığını tescilleyen bir rol üstlenmiştir. Uluslararası ilişkilerde ‘İsrail istisnacılığı’ olarak tanımlanan bu tavır, uluslararası mekanizmaları, hukuku, insan hakları sözleşmelerini işlevsizleştirmiş, uluslararası sistemin ana aktörü olan emperyalist Batı ülkeleri bu siyonist soykırımın ortağı olmuşlardır. Öte yandan katil İsrail’i en çok cesaretlendiren durum ise İslam ülkelerinin bu vahşete karşı birlik içinde caydırıcı bir tepki göstermemeleridir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülke yöneticileri, halklarının beklentilerine uygun önemli bir adım atmamış, sessiz ve seyirci kalarak bu vahşetin büyümesinde pay sahibi olmuşlardır.” İsrail sorununun dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir sorun olduğunu söyleyen Cesur, “Siyonizme karşı tüm insanlık bir ve beraber olmalıdır. Yüz yıldır yaşananlar göstermiştir ki İsrail uluslararası hukuk mekanizmalarında yargılanıp ceza almadığı ve yalnızlaştırılmadığı sürece sorun gerçek anlamda çözülmeyecektir. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu toprakları işgal edilmiş, soykırıma maruz kalırken yalnız bırakılmış Filistin halkının insani çırpınışını temsil etmektedir. Şehit Ahmet Yasin’in şahsında ‘Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de biz direnmeyi seçtik’ diyen Filistin halkının meşru temsilcisi Hamas; işgal, soykırım ve katliamlara karşı direnişe öncülük etmektedir. Arz-ı Mevud safsatasıyla saldırgan tutumunu Gazze, Batı Şeria ve tüm Filistin’den sonra Lübnan’a da taşımıştır. Son iki haftada Lübnan’da 2 binden fazla insanı katletti. Siyonist rejimin bu azgın tutumu bölge halkları için açık bir tehdittir. Kıbrıs’a ve Türkiye’ye doğru sıçrayacağı açık olan bu cüretkâr tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyebileceği görülmelidir. ABD ve Avrupa merkezli emperyalist güçler, zalim İsrail’in yanında yer alarak her türlü teknolojik imkanlarını sunarken, 57 İslam ülkesi bu konuda maalesef tam bir hayal kırıklığı yaşatmıştır. Filistin yalnızlığa terk edilmiş, yetmezmiş gibi bir de Lübnan işgal edilmiştir” ifadelerini kullandı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın adının hakkını verecek bir uyanışla somut ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirmek zorunda olduğunu söyleyen Cesur, “Sadece petrol konusunda alacakları bir karar ile bu zulüm sonlandırılabilir. İslam İşbirliği Teşkilatı adının hakkını vermelidir. Filistin’e abluka uygulayan Ürdün ve Mısır gibi ülkeler ablukayı daha fazla geciktirmeden derhal kaldırmalı, bütün İslam ülkeleri İsrail ile ticari ilişkilerini kesmelidir" dedi. Cesur, “Sanatçısından akademisyenine, gazetecisinden iş adamına, gencinden yaşlısına kadar her vicdan sahibi vatansever kardeşimiz, topyekûn bir mücadele şuuruyla kenetlenerek ortak cephe oluşturmalı; İsrail ve yardakçılarına karşı katı bir boykot ve direniş sürdürmek üzere teşkilatlanmalıdır. Katillere göz kırpan, mesaj ve moral veren kaypak yaklaşımlar sergileyenlere karşı ortak tepki gösterilmelidir. İsrail bir talan ve ifsad rejimidir. Bu rejim üzerinden elde edilen her türlü gelir çocuk kanları ile bezenmiştir. Müslüman halklar kanla bezenmiş bir ticaretin karnı ateş dolduracağını bilir” şeklinde konuştu. “Nuh tufanından Aksa tufanına insanlık tarihi iyilerle kötülerin mücadelesinden ibarettir” diyen Mehmet Garip Cesur, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler tüm insanlığın can, mal, akıl, nesil ve inanç emniyetlerinin sağlandığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz. Nuh tufanından Aksa tufanına tüm inanan ve direnen erlere selam olsun. Bu uğurda bedel ödeyen tün yiğitlerin şehadeti kutlu olsun.” Okunan duaların ardından kalabalık dağıldı.