Yerel Haberler
Trabzon
26 Kasım 2024 Salı - 13:48 Batum Başkonsolosu Altınörs’ten Avrasya Üniversitesi’ne ziyaret Bir süre önce Türkiye’nin Batum Başkonsolosu olarak göreve başlayan Adnan Altay Altınörs, Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret etti. Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız ve Genel Sekreter Gülay Yeniçeri ile makamında görüşen Altınörs “Akrabalık bağlarımızın da bulunduğu görev bölgemizle ülkemiz arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri daha ileriye taşımak, yatırımcılarımızın hak ve çıkarlarını korumak, ayrıca bölgemizi ziyaret eden vatandaşlarımızın karşılaşabilecekleri sıkıntıların üstesinden gelmek önceliklerimiz arasındadır. Kapımızın sizlere her zaman ve her durumda açık olduğunu belirtmek isterim. Birlikte düşünüp, beraber çalışarak alacağımız sonuçların daha etkin ve kalıcı olmasını sağlayacaktır ” dedi. Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız ise “Yakın komşumuz ve stratejik ortağımız Gürcistan’ın önemli şehri Batum’a Başkonsolos olarak görevlendirilmenizden dolayı tebriklerimizi arz ediyorum. Dış İşleri Bakanlığımız bünyesindeki deneyiminiz ile ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğinize inancımız tamdır. Dost ve komşu ülkemiz Gürcistan ile ülkemiz arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin yanı sıra eğitimde de işbirliği ilişkilerini ileri bir seviyeye taşıyabilmek için Avrasya Üniversitesi olarak her zaman destekçiniz olacağız” diye konuştu. Yıldız ziyarette Başkonsolos Altınörs’e plaket ve kitap takdim etti.
İtfaiye ekipleri 2 bin 670 vakaya müdahale etti
18 Ağustos 2024 Pazar - 13:37 İtfaiye ekipleri 2 bin 670 vakaya müdahale etti Trabzon Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri 2024 yılı içerisinde 18 ilçede 2 bin 670 vakaya müdahale etti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, donanımlı kadro, modern araç ve ekipmanlarla, yangın, sel, su baskınları ile trafik kazalarına müdahale ederek çok sayıda can kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Olaylara en hızlı şekilde müdahale etme ilkesiyle görev yapan itfaiyeciler, 2024 yılı içerisinde 2 bin 670 vakada görev aldı. Bu vakaların bin 268’inin yangın, 157’sinin trafik kazası, 995’inin can kurtarma operasyonu, 35’inin güvenlik, 5’inin sel ve su baskını, 210’unun ise diğer olaylardan oluştuğu açıklandı. Toplam vaka sayısının ilçelere dağılımına göre bin 117 vaka ile ilk sırada Ortahisar ilçesi yer aldı. Akçaabat’ta 331, Of’ta 175, Yomra’da 122, Sürmene’de 109, Vakfıkebir’de 104, Beşikdüzü’nde 98, Arsin ve Maçka’da 89, Çarşıbaşı’nda 64, Çaykara’da 38, Köprübaşı’nda 32, Tonya’da 32, Şalpazarı’nda 31, Hayrat’ta 28, Düzköy’de 25 ve Dernekpazarı’nda 24 vakaya müdahale edildiği bildirildi. Ekipler, dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’de meydana gelen 17 olaya da müdahalede bulundu. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için şehrimizin her köşesinde meydana gelebilecek olumsuzluklara anında müdahale edebilmek için itfaiye ekiplerimiz nöbettedir. Düzenli eğitim ve tatbikatlar yapan nitelikli personelimiz, sağlam altyapımız, modern araç sistemimiz ve ekipmanlarımızla, Trabzon’umuz için her zaman hazırız” sözlerine yer verildi.
Trabzon’da yaylacıların çayır biçme telaşı
18 Ağustos 2024 Pazar - 11:26 Trabzon’da yaylacıların çayır biçme telaşı Trabzon’da Ağustos ayının sonuna yaklaşılmasıyla beraber yaylacılar, kış mevsimi için yakacakları otları ve hayvanların yiyeceklerini hazırlama telaşına girdiler. Düzköy ilçesinde bin 632 metre yükseklikteki Fengo yaylasında bulunan yaylacılar, hummalı bir şekilde ot biçerek onları balya haline getiriyor ve kış mevsimine hazırlanıyor. Kış için ineklerin yiyecekleri otları biçtiklerini belirten Şahin Nakaş, "Kışlık hazırlık yapıyoruz. Burada olmak çok güzel, hem yayladayız hem de çalışıyoruz. Çayırları biçtikten sonra kurutup balya haline getiriyoruz ve köylerimize götürüyoruz. Kışın saman ile beraber karıştırarak hayvanlarımıza yediriyoruz" dedi. Çayır biçen vatandaşlardan Ayşe Nakaş ise, "Çayır biçiyoruz, ne yapalım buranın işleri böyle. Kışlık hazırlıyoruz ki hayvanlarımıza yedirelim" diye konuştu. "İnekler bu otları yiyince yağı, sütü, yoğurdu, peyniri daha kaliteli oluyor" Çayırları inekleri için biçtiklerini ifade eden Kezban Öksüz, "Bu otlar çok doğal ve çok güzel. İnekler bu otları yediği zaman yağı, sütü, yoğurdu, peyniri çok güzel oluyor. Daha vitaminli oluyor. Buranın sisi de güzel güneşi de güzel. İneklerimiz için zulüm çekiyoruz ama buna değiyor" şeklinde konuştu. Ömer Değirmenci isimli vatandaş ise, "Kışa hazırlık yapıyoruz. Buranın otunun verimi hayvandan ürettiğimiz ürünlerde çok daha kaliteli olmasını sağlıyor. Burada sıkıntı çok, sonuçta insan gücüyle el emeği ile yapılan bir iş bu. Makine ile değil elimizle yapıyoruz bu işleri" dedi.
Kırgızistan’a geziye gitti, hayalini gerçekleştiriyor
18 Ağustos 2024 Pazar - 08:58 Kırgızistan’a geziye gitti, hayalini gerçekleştiriyor Kırgızistan’a geziye giden İlker Timur Demir, oradaki atmosferden çok etkilenerek hayalindeki projeyi memleketi Trabzon’da gerçekleştirmeye çalışıyor. Avrupa’da Macaristan’da, Türkiye’de ise Trabzon’da hayata geçecek olan proje, yemeğinden giysisine kadar Kırgızistan kültürünü yansıtacak. Kırgızistan’dan getirdiği orijinal malzemeleri Düzköy’e bağlı Çal Mahallesi’ndeki iş yerine monte eden Demir, Kırgızistan’a gidemeyenleri ayaklarına kadar getirdiklerini belirterek, "Türkiye’de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan’dan alınıp gelinen oradaki ismiyle ’boz üy’, bizim tabirimizle ’otağ’, bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız" dedi. Gezi için gitti hayalindeki projeyi gerçekleştirecek Gezi amaçlı gittiği Kırgızistan’ın atmosferinden çok etkilendiğini kaydeden Demir, "Hayalimizle başladı Kırgızistan’a gezi düzenledik. Oraya gittikten sonra oradaki atmosferden çok etkilendik. Turizmci olduğumuz için bu işi orada yapmak istedik. Bir süre sonra dedik ki; biz bunu öncelikle Trabzon’da yapalım, bu güzelliği Trabzon’a taşıyalım kendi insanımızla buluşturalım. Böyle başladı hikâyemiz. Şu anda çalışmalarımızın yüzde 80’nini tamamladık, çok az mesafe kaldı ondan sonra hizmete açarak misafirlerimizi kabul edeceğiz" diye konuştu. Türkiye’de tek Projenin Türkiye’de tek olduğunu dile getiren Demir, "Türkiye’de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan’dan alınıp gelinen oradaki ismiyle ’boz üy’, bizim tabirimizle ’otağ’. Bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız. Çadırlarımız yaklaşık altı metre çapında 28 metrekarelik bir alanımız var. Toplamda 8 tane konaklama bir tane de görsel otağımız var. Görsel otağımızda yöresel kıyafetler, kalpaklarımız, tamamıyla o yöreden gelen malzemelerle döşedik. Misafirlerimiz burada fotoğraf çektirebilecek, güzel anılar yaşayacak. Oraya da gitseler bunları görecekler ama gidemeyenler, imkânı olmayanlar için bizzat ayaklarına kadar getirdik" dedi. "Trabzon’da küçük bir Kırgızistan oluşturduk" Trabzon’da küçük bir Kırgızistan oluşturduklarını ifade eden Demir, "Çal mağarası zaten Trabzon’un sayılı turizm merkezlerinden birisi. Konum olarak oraya yakın oluşumuzdan dolayı bize faydası olacaktır diye düşünüyorum. Yemek konseptini ilerleyen sürede tamamıyla Kırgız yemeklerine yönelik bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Trabzon’da küçük bir Kırgızistan oluşturduk. Dolayısıyla buraya gelenler Kırgızistan’a özgü her şeyi merak edecek, yemeğinden kıyafetine kadar her şeyine kadar. Biz de bütün bu eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz. Kırgızistan’a gittiklerinde de bu konseptin birebir aynısını görecekler. Çünkü bizim orada da işlerimiz olduğu için orayı da iyi biliyoruz oradaki konseptin birebirini burada yapacağız. Konaklamanın yanında eğlencemiz de olacak, atlarımız olacak. Atlarımıza binip orman turu yapabilecekler, belli rotalar oluşturacağız bu rotalardan hangisini seçmek isterseler kendi başlarına rehber eşliğinde gidebilecekler" ifadelerini kullandı. Avrupa’da Macaristan’da var Bu tarz çadırın Macaristan’da olduğunu belirten Demir çok olumlu tepkiler aldıklarını kaydederek, "Bu işi yaparken ’acaba’ demedik. Olumlu tepkiler aldıktan sonra hevesimiz biraz daha arttı. Teşvik almadık, başvuru da yapmadık tamamen kendi kaynaklarımızla yapıyoruz. Avrupa’da bu şekilde Macaristan’da var. Macaristan’da her yıl kurultaylar yapılıyor orada var" dedi. Kırgızistan’la ilgili bilgileri ders kitaplarında okuduklarını belirten Ecrin Betül Demir de "Çok güzel çok beğendim. Bu çadırlar Kırgızistan’a özgü, kıyafetler de onların yerel kıyafetleri. Okulda derslerde görüyoruz, böyle çadırları var. Göçebe oldukları için çadırlarda kalıyorlar. Onların kültürünün buraya yansıması çok güzel. Kırgızistan’a gidemeyenler buraya gelebilir" diye konuştu.
Geleceğin bilim insanları olmak için yaz okulunda buluştular
17 Ağustos 2024 Cumartesi - 10:54 Geleceğin bilim insanları olmak için yaz okulunda buluştular Trabzon Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi’nde düzenlenen yaz okulunda, 128 öğrenci afet yönetimi ve bilimsel disiplinlerle tanıştı. Trabzon Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi, 9-14 yaş arasındaki 128 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen doğal afet ve afet yönetimi konulu yaz okulunu başarıyla tamamladı. Yedi hafta süren programda, öğrencilere hem teorik hem de uygulamalı derslerle afet yönetimi eğitimi verildi. Eğitimler, bilim merkezine bağlı atölyelerde düzenlenerek, öğrencilerin afet yönetimi konusundaki bilgilerini pekiştirmeleri amaçlandı. Yaz okulu programı, afet yönetimi eğitiminin yanı sıra bilimsel kamp, oryantiring, STEM aktiviteleri ve dijital öykü gibi çeşitli etkinliklerle zenginleştirildi. Öğrenciler, farklı disiplinlerde hem bilgi hem de beceri kazanma imkanı buldu. Yaz Okulu Kapanış Programı’nda, öğrenciler yedi hafta boyunca edindikleri bilgilerle geliştirdikleri projeleri ve çalışmaları sergiledi. Veliler ve davetlilerin yoğun ilgi gösterdiği sergide, öğrenciler eserlerini sundu. Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, böylesine önemli bir alanda kendilerini geliştirmelerine katkı sağlamak bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Onları sadece bugünün değil, yarının zorluklarına da hazırlamak, bilimsel meraklarını uyandırmak ve araştırma sevgilerini artırmak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikler, Trabzon’un geleceği için atılan en değerli adımlardan biridir. Eğitim, bir toplumun kalkınmasının temel taşıdır, ve biz de çocuklarımızı bu temelin en sağlam parçaları olarak yetiştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ortahisar Zabıtası halkın huzur ve sağlığı için denetimlerini sürdürüyor
16 Ağustos 2024 Cuma - 15:08 Ortahisar Zabıtası halkın huzur ve sağlığı için denetimlerini sürdürüyor Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin halkın sağlığı, huzur ve güvenliği için 7/24 denetimlerini sürdürdüğünü belirterek “Ortahisar’ımızı vatandaşlarımız açısından daha yaşanılabilir bir kent yapmak adına üzerimize düşen görevleri eksiksiz yerine getirmekte karalıyız” dedi. Ortahisar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, gıda üretimi ve satışı yapılan zincir market, market, fırın, kasap, bakkal vb. işyerlerinde temizlik, fahiş fiyat ve son kullanma tarihlerine yönelik rutin denetimlerine devam ediyor. Fahiş fiyat uygulayan işletmeler ve işyerleri için Trabzon Ticaret İl Müdürlüğü’ne, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle ilgili olarak da Ortahisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bildirim yapılarak gerekli işlemlerin yapılması sağlanıyor. Özellikle yaz aylarında görülen kaldırım işgallerine yönelik olarak gereken işlemlerin yapıldığını dile getiren Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Zabıta Müdürlüğü ekiplerimiz, vatandaşların mağduriyetine neden olacak hiçbir suistimale izin vermiyor. Sorumluluk alanlarındaki bölgelerde kaldırım işgali yapan işletmeler önce ihbarname ile uyarılıyor, kaldırım işgalinin devam etmesi durumunda da cezai müeyyide uygulanıyor. Yaz sezonunda kaldırım işgali yapan yaklaşık 80 işletmeye yönelik kanuni işlem uygulandı. Sokaklarda görüntü kirliliğine neden olan her türlü malzeme ve atıklar da kaldırılıyor” diye konuştu. Başkan Kaya, apart otel, otel, pansiyon gibi ruhsatsız konaklama tesisleriyle ilgili denetimlerin aralıksız sürdüğünü ve şu ana kadar 48’in üzerinde ruhsatsız işletmenin mühürlenerek faaliyetten men edildiğini belirtti. Kaya, “İşletme ve işyerlerinde gerek vatandaşlarımızın gerekse turistlerin mağduriyetine neden olacak, şehrimiz için kötü bir algı oluşturacak hiçbir konuda taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. Zabıta ekiplerinin, vatandaşların duygularını sömürmek suretiyle dilencilik yapanlara da göz açtırmadığını kaydeden Zabıta Müdürü Ernul Arslan ise son bir ayda halkın ve şehre gelen turistlerin duygularını istismar ederek sokaklarda dilencilik yapan yabancı uyruklu 24 kişinin toplanarak Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildiğini ifade etti.
(Düzeltme) Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle bir pandemi beklentim yok”
16 Ağustos 2024 Cuma - 11:27 (Düzeltme) Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle bir pandemi beklentim yok” Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle herkesin Covid 19 da olduğu gibi bir pandemi korkusu yaşadığını belirten Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Covid 19’da olduğu gibi bir kaotik pandemi beklentisi içerisinde değilim. Ancak salgının görüldüğü ülkelerden Türkiye’ye geliş gidişlerde hastalık varsa bunların ayıklanması, farkedilmesi izolazyonu önemli” dedi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Sağlık Örgütü’nün Maymun Çiçeği hastalığı için acil durum ilan ettiğini hatırlattı. Özlü, dünyanın aslında bu hastalıkla yeni karşılaşmadığına dikkat çekerek “Bu virüsün 1970’den beri insanda hastalık yaptığını biliyoruz. Ama daha çok Afrika bölgesinde bu hastalığı görüyoruz. Orta Afrika ve Batı Afrika’da iki farkı varyant biliniyordu. Aslında Kongo da daha çok ölümler görülüyor ve orada ölümler fazla. Genelde hafif seyreden ve tedavi ile iyileşen bir hastalık. Ama son birkaç yıldır Afrika’nın dışında da bu vakaları görmeye başladık. Avrupa Birliği ve diğer farklı ülkelerde de görülmeye başlandı. Sanıyorum 75 üzerindeki ülkede artık bu hastalığın varlığını biliyoruz. Böyle bir durum olunca da Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etti. Bu konuda artık Afrika dışındaki ülkelerin de bu hastalığı sınırlamak açısından tedbir almaları gerekiyor” diye konuştu. “Bu hastalığın bulaşması Covid 19’a göre daha zor” Bu durumun herkesin aklına birkaç yıl önce yaşadığımız Covid pandemisini getirdiğini kaydeden Özlü “Yaşanan son gelişmeler hepimizin zihninde bu pandemiyi yeniden canlandırdı. Herkeste ‘Acaba tekrar bir pandemi ile karşı karşıya kalır mıyız? Tekrar kısıtlamalar yasaklamalar başlar mı?’ diye bir korku var. Baştan söyleyeyim böyle bir beklentim yok. Çünkü bu virüs Covid 19 virüsü ile çok farklı özellikler taşıyor. Öncelikle bu hastalığın bulaşması Covid 19’a göre daha zor. Covid 19 virüsü çok kolay bulaşan bir virüstü hava yoluyla bulaşıyordu. Enfeksiyonlar ile temasla bulaşıyordu. Bu virüs daha çok temas ve yakın temas ile bulaşıyor. Daha çok bulaşma cilt döküntüleri ve bu döküntülerin içindeki sıvı ile temasla oluyor. Daha çok görülenler cinsel ilişki sırasında bulaşan vakalar. Ama tabi sadece cinsel ilişki ile bulaşmıyor. Onun dışında hastanın tenine temas etme, sarılma, kucaklaşma gibi durumlarda da bulaşabilir. Hatta hastanın elbiseleri, yattığı çarşaf, oturduğu yerden de bulaşma riski olabilir. Hasta ile çok uzun süre yakın mesafedeyseniz sohbet ettiyseniz mesafeyi koruyamadıysanız size bulaşabiliyor” diye konuştu. “Ölümler sağlık hizmetlerine ulaşımı ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği ile ilgili olabilir” Hastalığın destek tedavileri ile iyileştiğini hatırlatan Özlü “2-4 hafta içinde tedavi ile hasta şifaya kavuşuyor. Ölüm daha çok Afrika’daki olgularda var. Yüzde 1-6 arasında ölüm bildirilmiş ama bu değişebiliyor. AB ülkelerinde ölüm vakaları çok nadir. Dünyada şuana kadar 600 civarında ölüm olduğu ortaya çıkmış. Neredeyse tamamına yakını Afrika’daki ölümler. Bu da virüsün ölümcüllüğünden ziyade oradaki sağlık hizmetlerine ulaşımı ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği ile ilgili olabilir” şeklinde konuştu. “Bu virüsün mutasyon geçirmesi ve mutasyonların varyanta dönüşme olasılığı çok daha düşük” Avrupa’da hastalık ile ilgili farklı bir varyantın çıktığı ve bunun daha ölümcül olduğu yönünde çıkan haberleri de değerlendiren Özlü “Bu varyantın daha ölümcül olduğu söyleniyor ama bu konuda kesin bir bilgi yok. Bu virüsün mutasyon geçirmesi ve mutasyonların varyanta dönüşme olasılığı çok daha düşük. DNA virüsü çünkü bu. DNA virüslerinde mutasyon olur ama bu hemen bir varyanta dönüşmeyebilir. Yeni bir varyantın oluşması çok kolay değil. Covid’de gördüğümüz gibi daha ölümcül daha tehlikeli varyantların ortaya çıkması çok gerçekçi görünmüyor” ifadelerini kullandı. “Hiç semptom olmayan hastaların bulaştırıcı olup olmadığı ile ilgili henüz bir bilgi yok” Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalığın belirtileri ile ilgili olarak ise “Ateş, kırgınlık, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı. Onun dışında da boyunda lenf bezlerinin şişmesi ve tabiki de ciltte döküntüler, Bu döküntüler zamanla patlayabiliyor ve iyileşirken de ciltte iz bırakabiliyor. Bu döküntüler hastalığın bulaştırıcılığından da en çok sorunlu olan bulgusu. Bir taraftan hastayı görünce tanıyorsunuz. Döküntüsü olduğu içir temas etmezsiniz. Kendinizi korursunuz. Bu açıdan bir alert veriyor çevresine. Döküntüsü olmayan hasta da bulaştırabilir ama daha sınırlı bir bulaşma olabilir. Hiç semptom olmayan hastaların bulaştırıcı olup olmadığı ile ilgili henüz bir bilgi yok. Covid’de ise hiç belirti göstermeyen bir kişi de hastalığı yayabiliyordu ama bu hastalık için bir şey diyemiyoruz” dedi. “El hijyeni her zamanki gibi hastalıktan korunmada önemli” “Covid 19’da olduğu gibi bir kaotik pandemi beklentisi içerisinde değilim” diyerek pandemi korkularını gideren Prof. Dr. Tevfik Özlü, şu uyarılarda bulundu: “Bu gerçekçi gelmiyor ama bir sorun var ve bu sorun Afrika kıtasının sınırlarını aşmış durumda. Bu açıdan dikkatli olmamız gerekiyor. Salgının görüldüğü ülkelerden geliş gidişlerde hastalık varsa bunların ayıklanması, farkedilmesi izolazyonu önemli. Bu hastaları 21 gün izole etmek gerekiyor. Hijyen ve temizlik önemli. Uçaklarda özellikle koltukların her kullanımdan sonra temizlenmesi şart. Çünkü o koltuğa o döküntüler döküldüyse oradan hastalık bulaşabilir. El hijyeni her zamanki gibi hastalıktan korunmada önemli. Bunlara dikkat edersek çok sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum.”
Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı
15 Ağustos 2024 Perşembe - 11:28 Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı. Trabzon’un fethinin 562. yıl dönümü Türk Tarih Kurumu’nun incelemeleri neticesinde verilen karar sonrası 3. kez 15 Ağustos tarihinde gerçekleştirildi. Kutlama programı çerçevesinde öncelikle Fatih Parkı’nda çelenk sunma töreni düzenlendi. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca’nın, Fatih Sultan Mehmet Han’ın büstüne çelenk bırakmasının ardından 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda kutlama programı gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca, Trabzon İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı Sg. Binbaşı Aytaç Bayırlı ve il protokolü katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca “Trabzonumuz 4 bin yıllık kadim bir şehir. Tarihi ve kültür şehri. Tabi yıllarca Doğu Roma İmparatorluğu’nda kalmış. Daha sonra 1204 yılında Haçlıların seferinden sonra İmparator Komninos’un torunları Trabzon’a gelerek 1204’de Komninos Krallığı’nı kurdular. Fakat diğer tarafta Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında genç bir padişahımız. 9 yaşında hafız olmuş, 14 yaşında padişah olmuş, yedi dil biliyor. Hepimizin bildiği gibi 1453 yılında İstanbul’u fethet Fakat Trabzon’u fethetmeden İstanbul fethedilmiş sayılmaz diyerek Trabzon’a sefer emri verdi. Ve kendisi de bizzat ordunun başına geçerek biz toprakları değil gönülleri fethetmeye gidiyoruz diyerek yola revan oldu. Ve Trabzon’umuza gelerek karadan ve denizden Trabzon’u kuşattı. Ve tam 563 sene önce bugün Trabzon’umuzu fethetti. Ben burada özellikle şehrimizi fetheden başta Fatih Sultan Mehmet Han ve aziz şehitlerimizi ve fethe katılan bütün gazilerimizi ve ceddimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Fatih Sultan Mehmet Han, şehri fethettikten sonra tabii birkaç gün burada kaldıktan sonra Kazım Bey’i Vali olarak atayarak kendisi payitahta döndü. Daha sonra hepimizin bildiği gibi Yavuz Sultan Selim Han burada 21 yıl şehzadelik yaptı. Kanuni Sultan Süleyman burada doğdu. 15 yıl cihan imparatoru olmak için kendini burada hazırladı. Dolayısıyla bu üç cihan padişahı bizlere kadim bir şehir emanet ettiler. Tabii şu anda bize düşen de bu kadim emaneti alıp torunlarımıza, evlatlarımıza devredebilmek" dedi. Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın kutlama programı kapsamında verdiği fetih özel konseri, tören alanında bulunanlar tarafından ilgiyle izlendi.