Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Trabzon
Trabzonspor’un borcu 3 milyar 940 milyon TL
21 Kasım 2024 Perşembe - 21:56:59
Trabzonspor, 31 Ekim 2024 tarihi itibarıyla güncel borç miktarını 3 milyar 940 milyon TL olarak açıkladı. Bordo-mavili kulüpten yapılan açıklamada, "Bugün, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıkladığımız mali tablolar; halka açık şirketimiz olan Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş’nin, 31 Ağustos 2024 tarihli hesaplarına ilişkindir. Söz konusu mali tablolarda; eylül ayı içerisinde gerçekleştirdiğimiz sermaye artırımı ve diğer ekonomik hamlelerimizin sonuçları yer almamaktadır. 31 Ekim 2024 tarihi itibarıyla kulübümüzün güncel borç miktarı 3 milyar 940 milyon TL olarak resmi web sitemizde yer alan 48. Dönem Faaliyet Raporunda kamuoyuna duyurulmuştur. Son dönemde gerçekleştirmiş olduğumuz ekonomik hamlelerin ne kadar kritik ve nasıl bir öneme sahip olduğu açıklanan raporlarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kulübümüzün güncel mali tabloları, ay sonunda gerçekleştirilecek Olağan Genel Kurul toplantısında tüm detayları ile camiamızla paylaşılacaktır" denildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 15:31
15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı
Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı. 15. Paten Futbolu Dünya Kupası, 21-26 Kasım tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı Paten Futbolu Dünya Kupası’nın oynanacağı Hayri Gür Spor Salonu’nda açılış programı düzenlendi. Açılışa Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Gençlik Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu, Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour, Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur, ilçe belediye başkanları, il protokolü, öğrenciler ile 24 ülkeden 214 sporcu yer aldı. Mehter gösterisiyle başlayan programda konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, dünya ve spor şehri Trabzon’da uluslararası bir organizasyonu gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, "Trabzon’umuzun birçok özelliğinin, güzelliğinin ve değerinin farkındayız. Öne çıkan değerlerimiz ve güzelliklerimiz var. Bunlardan bir tanesi de spor şehri oluşumuz. Futbolla başlayan ama bütün branşlarda devam eden organizasyon kabiliyetine sahip hem bir spor şehri hem de bir olimpiyat şehriyiz. Çok büyük uluslararası organizasyonlar yapabilmiş bir şehiriz. Bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz" dedi. "Dünya barışına katkı sağlasın" Başkan Genç, bu organizasyonun barış ve kardeşliğe katkı sunmasını arzuladıklarını vurgulayarak, "15. Dünya Paten Futbolu Dünya Kupası’nı gerçekleştiriyoruz. Çok önemli bir organizasyon. 24 ülkemizin sporcuları şehrimizde. Dünyanın gözü paten futboluyla beraber Trabzon’da. Paten futbolu Trabzon’umuzla beraber yeniden ivme yakalıyor. Ben bu organizasyona bir taraftan ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken, spor şehri Trabzon’umuzdan dünyaya da bir mesaj vermek istiyorum. Spor, dostluk ve kardeşliktir. Burada dünyanın her yerinden, 24 ülkemizden sporcular var. Kardeşlik içerisinde bir organizasyonda buluştular. Bu kardeşliğin, dünya barışına da katkı sağlamasını istiyoruz. Çünkü şu anda en fazla buna ihtiyacımız var. Bu organizasyonun ve buluşmaların yeryüzünde yaşanan savaşların, soykırımların son bulmasına katkı sağlamasını diliyorum. Bu iş önemli bir iş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Pour: "Bize her yer Trabzon" Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour da Türkiye’de ilk organizasyonlarını spor şehri Trabzon’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere emeği gelen herkese teşekkür ediyorum. Bize her yer Trabzon" şeklinde konuştu. Adanur: "Gurur içerisindeyiz" Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur ise, "Paten futbolunu Trabzon’a getirmenin gururu içerisindeyiz. Başkanımız Ahmet Metin Genç’e çok teşekkür ediyorum. Paten gerçekten modern bir spor haline geldi. Onu Trabzon’da futbolla birleştiriyoruz. İnşallah gençlerin gelecekte en çok sevdiği spor olacak" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından plaket takdimi, horon, kolbastı ve sema gösterileri yapıldı. Uluslararası organizasyon, gösteri maçının ardından Fransa ve Kenya arasında oynanan ilk maçla start aldı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 15:09
Akçaabat’ta bir kişi ölü olarak bulundu
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir kişi ölü olarak bulundu. Alınan bilgiye göre, Söğütlü mahallesi Ayana Tepesi kayalık alanında öğle saatlerinde bir kişinin hareketsiz yattığını görenler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, cesedin 42 yaşındaki Bilal İleli’ye ait olduğunu belirledi. Ailesinin üç gündür haber alamadığı öğrenilen İleli’nin uzun süredir psikolojik tedavi gördüğü ifade edilirken, cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:56
Trabzonspor’da genel kurulda çoğunluk sağlanamadı, seçimlere tek listeyle giriliyor
Trabzonspor Olağan Genel Kurulu’nun çoğunluk aranan ilk toplantısı bugün saat 10.00’da Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde yapılırken, oy kullanma hakkı bulunan 9 bin 905 üyenin gerekli çoğunluğu sağlanamaması üzerine Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Kasım-1 Aralık 2024 tarihlerinde saat 09.00’da Hayri Gür Spor Salonu olarak ilan edildi. Trabzonspor’da gerçekleştirilecek olağan genel kurulda, mevcut başkan Ertuğrul Doğan seçimlere tek aday olarak girecek. Dün itibarıyla sonlanan başvurularda, Doğan dışında herhangi bir isim başvuruda bulunmadı. Öte yandan organ ve kurullar için Divan Başkanlık Kurulu’na, Denetim Kurulu Başkanlığı için İsmet Keskin; Disiplin Kurulu Başkanlığı için Haluk Raci Gençosmanoğlu; Sicil Kurulu Başkanlığı için ise Serdar İsaoğlu, İsmail İnan, Kahraman Altuntaş, Seykan Gülen ve Hasan Basri Halisçelik adaylık başvurusunda bulundu.
19 Kasım 2024 Salı - 14:21
Trabzonspor hazırlıklarını sürdürdü
Trabzonspor, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında sahasında oynayacağı Adana Demirspor maçı hazırlıklarını bugün yaptığı çalışmayla sürdürdü. Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde yapılan antrenmanda oyuncular salonda kuvvet çalışması gerçekleştirdi. Bordo-mavililer, Adana Demirspor maçı hazırlıklarına saat 16.00’da yapacağı antrenmanla devam edecek.
19 Kasım 2024 Salı - 13:35
Paten Futbolu Dünya Kupası Türkiye’de ilk kez Trabzon’da yapılacak
Trabzon Büyükşehir Belediyesi, bir uluslararası organizasyona daha ev sahipliği yapıyor. 15. Paten Futbolu Dünya Kupası, 21-26 Kasım tarihleri arasında Türkiye’de ilk kez Trabzon’da gerçekleştirilecek. Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Trabzon Valiliği, Dünya Paten Futbolu Federasyonu ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğiyle uluslararası spor organizasyonuna imza atılıyor. 21-26 Kasım tarihleri arasında Türkiye’de ilk kez Trabzon’da düzenlenecek 15. Paten Futbolu Dünya Kupası’na çok sayıda ülkeden yaklaşık 400 sporcu katılacak. 21 Kasım Perşembe günü saat 13.00’te Hayri Gür Spor Salonu’nda başlayacak turnuvayı sporseverler ücretsiz izleyebilecek. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Paten Futbolu Dünya Kupası ile ilgili yaptığı bilgilendirmede, önemli bir organizasyonun arifesinde olduklarını belirterek “Futbolun beşiği olan şehrimizde, futbolun her türünün oynanabilmesi bakımından dünya kupasını tertip edecek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Şampiyona kapsamında sporcularımızı şehrimizde misafir edeceğiz. Amacımız, sporseverleri sporun tüm branşları ile buluşturmak. Altı gün süreyle heyecanlı maçlara sahne olacağına inandığımız turnuvaya tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Dünya Paten Futbol Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour ise Türkiye’de ilk organizasyonlarını spor şehri Trabzon’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını belirterek “Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ekipleri ilk günden itibaren misafirperverliklerini gösterdiler. Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere emeği gelen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
19 Kasım 2024 Salı - 11:15
Ceyhun Eskici: "Trabzonspor’u kalıcı ve güçlü bir geleceğe taşımak için çalışıyoruz"
Trabzonspor’un İdari İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Eskici, bordo-mavili kulübün başarısının temelinde şehir ve kulüp arasındaki kopmaz bağın yattığını belirterek, "Bu bağın bir tarafında kopma olursa, karşımızdaki güce direnme şansımız kalmaz" dedi. Trabzonspor’un İdari İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Eskici, bordo-mavili kulübün dergisine verdiği röportajda, İstanbul kulüplerinin ekonomik gücüne, hak ederek kazandıkları 8 şampiyonlukla ve kendi tarihlerinden aldıkları güçle cevap vermeye çalıştıklarını dile getirerek, Trabzonspor bunu başarmış ve her zaman başarmaya aday bir camia olduğundan söz etti. "Trabzonspor ile büyüdüm" Taraftar Derneği Başkanlığı yaptığını dile getiren Eskici, "3 yıl başkanlığını yürüttüm. Trabzonspor sevgisini tüm ülkeye yaymayı başardık. Bu başarıyla gurur duyuyoruz. Trabzonspor sevgisi çocukluk yıllarından itibaren hayatımda önemli bir yer tuttu. Ailem de bu tutkuyu destekleyen bir geçmişe sahip. 1967 doğumluyum, kulüple yaşıtım yani. Trabzonspor ile beraber büyüdüm. Ailem hep sporun içinde oldu. Dedem, kurucuları arasında yer aldığı kulüplerden Necmiati’den esinlenerek ikiz çocuklarının adını Necmi (babam) ve Ati olarak koymuş. Kayınpederim Ahmet Celal Ataman sayısız şampiyonluklarda yönetici ve başkanlık yapmış, her zaman verdiği fikirlerle yol göstericim olmuştur. Kızım ve eşim kongre delegesi olarak kulübümüzün her zaman bir parçası olmaya çalışmaktadır. Spordaki temelim basketbol. Hem sporcu hem de yönetici olarak bu branşta yer aldım. Gençliğimin bir kısmı tribünde, bir kısmı ise basketbol sahasında geçti. Sporun farklı dallarında hep Trabzonspor için çalıştım" ifadelerini kullandı. "Kulübün aydınlık geleceği için ne gerekiyorsa yapacağız" Kulübün ekonomik ve sportif olarak zorlu süreçlerden geçtiğini aktaran Ceyhun Eskici, Başkan Ertuğrul Doğan liderliğinde yürütülen çalışmaları şöyle anlattı: "Bankalar Birliği’nden çıkış hamlesi, Trabzonspor’un sürdürülebilir bir ekonomik modele geçişinde kritik bir adım oldu. Yıllık 700 milyon lira faize veda etmek, kulübümüz için çok şey ifade ediyor. Yönetim kurulumuz uyum içerisinde çalışıyor. Trabzonspor’un başarısı sadece saha içindeki skorlarla değil, ekonomik anlamda da güçlenmesiyle sağlanacak. Hedefimiz, Trabzonspor’u her anlamda lider bir marka haline getirmek." “Trabzonspor her zaman kalıcıdır" Ceyhun Eskici, yönetimlerin, futbolcuların ve teknik ekibin geçici olduğunu ancak Trabzonspor’un her zaman kalıcı bir değer olarak var olacağını söyledi. Eskici, "Hepimiz gelip geçiciyiz. Trabzonspor’un tarihine baktığınızda bu kulübün başarısının temelinde taraftarın karşılıksız sevgisi ve camianın birlikteliği var. Biz Trabzonspor’u her zaman iyi ve kötü gününde aynı tutkuyla sevdik. Önemli olan bu bağlılığı sürdürebilmektir" cümlelerine yer verdi. Trabzonspor’un hem sportif hem de ekonomik anlamda hedeflerine ulaşacağına olan inancını vurgulayan Eskici, "Kulübümüzün aydınlık geleceği için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Bu, bizim için kutsal bir görevdir" diyerek konuşmasını noktaladı.
19 Kasım 2024 Salı - 10:37
Özel İmperial Hastanesi Gürcistan’da ikinci ofisini açtı
Özel İmperial Hastanesi 2018 yılında Gürcistan Batum’da açtığı irtibat ofisinin arından Zugdidi’de 2. ofisini açmanın mutluluğunu yaşıyor. Gürcistan Batum’da 6 yıl önce hizmete açılan irtibat ofisinin ardından, Zugdide’deki yeni ofisin açılışı görkemli bir organizasyonla düzenlendi. Yoğun katılımla gerçekleşen açılışa Zugdidi Sağlık Bakanlığı temsilcileri Jana Kurua, Eka Khufatsarıa, Gürcistan Zugdidi Milletvekili Davit Kodua, Gürcistan Zugdidi Belediye Başkanı Mamuka Tsotseria, Gürcistan Zugdidi Vali Yardımcısı Davit Verava, Zugdidi Kent Konseyi Başkanı Oto Kadarıa, Zugdidi Kent Konseyi üyesi Giorgi Kırtava, Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Koç, Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ekrem Sağlam, Özel İmperial Hastanesi Genel Müdürü Cihan Başoğlu, Özel İmperial Hastanesi hekimleri ve yöneticileri, Özel İmperial Hastanesi Gürcistan Temsilcisi Shorena Gvagvalia, Zugdidi’de görev yapan hekimler, basın mensupları ve ofis çalışanları katıldı. Açılışta konuşma yapan Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Koç “2007 yılında hizmete açılan Özel İmperial Hastanesi, 11.500 m2 alanda 65’i alanında uzman hekimlerimiz olmak üzere, 450 personelle her geçen gün büyüyerek, bugün sadece Trabzon’un ve çevre illerinin değil sağlık turizmi ile çevre ülkelerin tanıdığı bir sağlık kurumu haline gelmiştir. Geride bıraktığımız 17 yılda Özel İmperial Hastanesi olarak, her yıl büyüyerek, güçlenerek, kalite standartlarımızı yükselterek ve hizmet çeşitliliğimizi artırarak başarılarla yolumuza devam ediyoruz. Deneyimli uzman kadromuz, teknolojiyi yakından takip etmemiz; tüm doktor, hemşire, sağlık personeli ve yöneticilerimizin özverili çalışmaları bu başarıda büyük rol oynuyor. Kaliteli sağlık hizmetimizi her geçen gün daha fazla sayıda insana ulaştırmak ise bize güç veriyor. Türk toplumunda komşuluğun önemi büyüktür, ihtiyaç ve sorunlar el birliği ile dayanışma içerisinde giderilir. Bu mantıkla yola çıkarak önce komşumuza hizmet ulaştırmayı amaç edinmiş ve Gürcü komşularımızın kaliteli sağlık hizmetine, zaman kaybetmeden profesyonel ekip desteği ile ulaşmalarını sağlamak için 2018 yılında Batum’da irtibat ofisimizi açmıştık. Bugün burada Zugdidi ofisimizin açılışı için bulunuyor almaktan son derece mutlu ve gururluyum. Bu vesileyle ’İmperial Ailesi’ olarak bu mutluluğumuzu sizlerle paylaşmaktan onur duyuyor, katılımlarınızdan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. Özel İmperial Hastanesi Genel müdürü Cihan Başoğlu yaptığı konuşmada “Bugüne kadar sağlık turizminde önemli başarılara imza attık. Bizleri tercih eden binlerce hastamızın sağlığına kavuşmasına vesile olduk. Bugün burada açılışını yaptığımız ofisimizle, Zugdidi’de yaşayan kardeşlerimize hizmet veriyor olmaktan son derece mutlu ve gururluyuz” diye konuştu. Öte yandan açılış öncesi düzenlenen tanışma ve bilgilendirme konferansına, Gürcistan Zugdide’deki hastanelerde görev yapan hekimler yoğun katılım gösterdi. Konferansta Özel İmperial Hastanesinin genel tanıtımı, hastane kadrosunda yer alan doktorlar, yapılan özellikli işlemler ve ameliyatlar hakkında bilgi aktarımı yapıldı.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 17:23
Hulusi Akar: “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler”
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Savunma ve Güvenlik Meseleleri” programına katıldı. KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Hulusi Akar’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından öğrencilerle buluşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan ve dijital vatanın bir bütün olduğunu belirterek, “Hiçbir zaman fidandan çınara Söğüt ruhunu Çanakkale ruhunu, Milli Mücadele ruhunu, 15 Temmuz hain darbe girişime karşı mücadele ruhunu unutmayacağız. Bunların daima hatırlayacağız. Bunlardan ders alacağız. Ülkemizin bekası, asil milletimizin refahı için. Bunların yapılması bizim için hayati önem taşıyor. Bu parti meselesi değil, zihniyet meselesi. Ülke tek, vatan tek bu vatanın, milletin, devletin bekası için bu milletin refahı için birlik ve beraberlik içerisinde bakmamız gereken hadise. Nedir bu? Anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan, dijital vatan bunlar birdir, bütündür. Bunlar parçalanamaz. Bunları Allah’a çok şükür bugüne kadar parçalamak isteyenler ya denizlere döküldü ya da bulundukları çukurlara gömüldüler. Bundan sonra da gömmeye hazırız” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet” “Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var” diyen Akar, “15 Temmuz sebepleri ile ilgili birçok şey söylenebilir. Buradaki temel konu din. Eğer dini bilen toplum olsa bunun cevabını verir. Değilse aldatılırsınız. Aldatılmamak için gerçeği bilmek lazım. Trabzon’un nerede olduğunu bilmezsen İstanbul’da kahvede seni işletirler. 15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet. Bunun bir an evvel giderilmesi ve temizlenmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Söğüt, Çanakkale, Milli Mücadele ve 15 Temmuz’a karşı mücadele ruhuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti; büyük bir iftiharla, güvenle ve gururla ifade ediyorum uluslararası arenada şuanda özne haline geldi. Sevenler var, sevmeyenler var. Fakat özne haline geliyor. Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var. Şuanda 3 kıtada etki alanımız var. Avrupa, Asya, Afrika’da etki alanımız var orada işler yapıyoruz. Türkiye’nin kıymetini bilelim” şeklinde konuştu. “Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü” Çözüm sürecine değinen Akar, “2013-2015 senesinde bir çözüm süreci başlatıldı. Bu devletin zafiyeti değil, devletin alicenaplığı. Devlet diyor ki teröristler ben sizi yeneceğim, etkisiz hale getireceğim, ben sizi gömerim. Fakat ben size bir şans veriyorum silahlarınızı bırakın gidin adalete teslim olun diyor. Bunu teröristlerin ele başları, arkasındaki akıl verenler bu bir zafiyet gibi gördüler, zafiyet gibi gösterdiler ve şımardılar. Neler yaptılar. 24 Temmuz 2015 oldu yeter artık. O katliamlardan sonra yeter artık denildi ve harekata başlandı. Hakkari Yüksekova İkiyaka dağlarında, Şemdinli bölgesinde büyük operasyonlar yaptık. Bunlar dağlarda gömüldüler. Dağlarda Mehmetçikle baş edemeyeceğini anlayan teröristler şehirlere kaçtılar. Çukurlar kazdılar. Bu çukurlarla başarı sağlayacaklarını zannettiler. Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü. Türkiye’yi terk ettiler. Tam o sırada 15 Temmuz hain darbe girişim oldu. Buna karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, polisimizin, jandarmamızın gerçek, vatansever evlatları ve asil milletimizin hep beraber Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde teröristleri, FETÖ’cüleri yerle bir etti” diye konuştu. “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” Teröristlerin önünde iki yolun olduğunu belirten Akar, “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler. Hiçbir şekilde bizim yaptığımızı maalesef bazı ülkelerin devlet başkanları, bakanları, genel kurmay başkanları dahil orayı çaptırıyorlar bizim Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde yaptığımız operasyonları oradaki Kürtlere, Araplara karşı yapıldı şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Biz hiçbir ordunun göstermediği kadar planlamada, icraatta büyük bir ciddiyetle, samimiyetle dikkat ettik. Hiçbir sivile zarar vermedik. Kültürel, dini, tarihi yapılara, çevreye zarar vermemek için her türlü tedbiri aldık, almaktayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından KTÜ Rektörü Çuvalcı tarafından Hulusi Akar’a hediye takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 17:18
Hulusi Akar: “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler”
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Savunma ve Güvenlik Meseleleri” programına katıldı. KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Hulusi Akar’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından öğrencilerle buluşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan ve dijital vatanın bir bütün olduğunu belirterek, “Hiçbir zaman fidandan çınara Söğüt ruhunu Çanakkale ruhunu, Milli Mücadele ruhunu, 15 Temmuz hain darbe girişime karşı mücadele ruhunu unutmayacağız. Bunların daima hatırlayacağız. Bunlardan ders alacağız. Ülkemizin bekası, asil milletimizin refahı için. Bunların yapılması bizim için hayati önem taşıyor. Bu parti meselesi değil, zihniyet meselesi. Ülke tek, vatan tek bu vatanın, milletin, devletin bekası için bu milletin refahı için birlik ve beraberlik içerisinde bakmamız gereken hadise. Nedir bu? Anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan, dijital vatan bunlar birdir, bütündür. Bunlar parçalanamaz. Bunları Allah’a çok şükür bugüne kadar parçalamak isteyenler ya denizlere döküldü ya da bulundukları çukurlara gömüldüler. Bundan sonra da gömmeye hazırız” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet” “Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var” diyen Akar, “15 Temmuz sebepleri ile ilgili birçok şey söylenebilir. Buradaki temel konu din. Eğer dini bilen toplum olsa bunun cevabını verir. Değilse aldatılırsınız. Aldatılmamak için gerçeği bilmek lazım. Trabzon’un nerede olduğunu bilmezsen İstanbul’da kahvede seni işletirler. 15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet. Bunun bir an evvel giderilmesi ve temizlenmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Söğüt, Çanakkale, Milli Mücadele ve 15 Temmuz’a karşı mücadele ruhuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir övünçle, güvenle ve gururla ifade ediyorum uluslararası arenada şuanda özne haline geldi. Sevenler var, sevmeyenler var. Fakat özne haline geliyor. Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var. Şuanda 3 kıtada etki alanımız var. Avrupa, Asya, Afrika’da etki alanımız var orada işler yapıyoruz. Türkiye’nin kıymetini bilelim” şeklinde konuştu. “Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü” Çözüm sürecine değinen Akar, “2013-2015 senesinde bir çözüm süreci başlatıldı. Bu devletin zafiyeti değil, devletin alicenaplığı. Devlet diyor ki teröristler ben sizi yeneceğim, etkisiz hale getireceğim, ben sizi gömerim. Fakat ben size bir şans veriyorum silahlarınızı bırakın gidin adalete teslim olun diyor. Bunu teröristlerin ele başları, arkasındaki akıl verenler bu bir zafiyet gibi gördüler, zafiyet gibi gösterdiler ve şımardılar. Neler yaptılar. 24 Temmuz 2015 oldu yeter artık. O katliamlardan sonra yeter artık denildi ve harekata başlandı. Hakkari Yüksekova İkiyaka dağlarında, Şemdinli bölgesinde büyük operasyonlar yaptık. Bunlar dağlarda gömüldüler. Dağlarda Mehmetçikle baş edemeyeceğini anlayan teröristler şehirlere kaçtılar. Çukurlar kazdılar. Bu çukurlarla başarı sağlayacaklarını zannettiler. Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü. Türkiye’yi terk ettiler. Tam o sırada 15 Temmuz hain darbe girişim oldu. Buna karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, polisimizin, jandarmamızın gerçek, vatansever evlatları ve asil milletimizin hep beraber Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde teröristleri, FETÖ’cüleri yerle bir etti” diye konuştu. “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” Teröristlerin önünde iki yolun olduğunu belirten Akar, “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler. Hiçbir şekilde bizim yaptığımızı maalesef bazı ülkelerin devlet başkanları, bakanları, genel kurmay başkanları dahil orayı çaptırıyorlar bizim Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde yaptığımız operasyonları oradaki Kürtlere, Araplara karşı yapıldı şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Biz hiçbir ordunun göstermediği kadar planlamada, icraatta büyük bir ciddiyetle, samimiyetle dikkat ettik. Hiçbir sivile zarar vermedik. Kültürel, dini, tarihi yapılara, çevreye zarar vermemek için her türlü tedbiri aldık, almaktayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından KTÜ Rektörü Çuvalcı tarafından Hulusi Akar’a hediye takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. (OK-
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:17
Başkan Kaya, Ortahisar’daki mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Ortahisar mahalle muhtarlarıyla kahvaltı programında bir araya geldi. Muhtarların yol arkadaşları olduğunu ifade eden Başkan Kaya, “87 mahallemizdeki herhangi bir muhtarımızın derdi, bizim derdimizdir” dedi. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, yeni haftaya muhtarlar toplantısı ile başladı. Başkan Kaya, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve birim müdürleri ile birlikte Ortahisar Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Eyüpoğlu ve mahalle muhtarlarıyla kahvaltıda bir araya gelerek önemli mesajlar verdi. Programda konuşan Başkan Kaya, muhtarlarla birlikte Ortahisar’ı daha yaşanabilir ve daha güzel bir kent olması için gayret ettiklerini belirterek, “Biliyorsunuz 19 Ekim Muhtarlar Günüydü. O gün şehir dışındaki programımız nedeniyle bir araya gelememiştik. Bu programı yapıp sizlerle hasbihal etmeyi, birlikte bir yemek yemeyi çok istiyorduk ama programlar elvermediği için bugüne sarktı. Hep birlikte burada bir aile olduk. Bir parça ekmeği paylaşmak çok kıymetlidir. Hepimiz bu şehrin evladıyız. Bu şehrin daha yaşanabilir, daha güzel bir kent olması adına her birimiz olduğumuz yerde canla başla gayret ediyoruz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu yok. Bir aile içinde, bir aile anlayışı içinde birbirimize omuz veriyoruz ve destek oluyoruz. Bu sonuna kadar böyle devam edecek” dedi. Kamu hizmetlerinin sunumunda yapılan işlerin kaliteli olmasının önemine işaret eden Başkan Kaya, sınırlı kaynakları doğru, yerinde ve verimli bir şekilde kullanmaya özen gösterdiklerinin altını çizerek şöyle konuştu: “87 mahallemizdeki herhangi bir muhtarımızın derdi, bizim derdimizdir. Ama bu diyalog yollarını iyi kullanmamız lazım. Birbirini incitmeden, birbirini rencide etmeden, ne konuştuğumuzu bilmeliyiz. Ufacık şeyleri büyüterek yol alma şansımız yok. Oturarak, konuşarak çözemeyeceğimiz sorunumuz yok. Elimizden geldiğince, işleri sıraya koyarak imkânlarımızı seferber edeceğiz. Gönül ister ki, bütün sorunları anında çözelim ama öyle ne imkânımız, ne bütçemiz ne de kaynağımız var. İletilen bütün sorunlara duyarlıyız. Çalışma arkadaşlarım anında notunu alıyor, planlamasını yapıyor. Ekip gönderiyor, inceliyor, yapılabilirliğini yerinde inceliyor. Kamu kaynaklarını da verimli kullanıyor. Birkaç yerde örneğini yaşadık, istinat duvarı yapılmış, devletin, milletin parası harcanmış. Ama yıkılmış! Niye? Doğru iş yapılmamış. Ya da asfalt yapılmış, standartlara uyulmamış, beton dökülmüş standartlara uyulmadan yapılmış. Bu tür işlemlere ben asla izin vermem. Yapılan iş belki biraz geç olur; ama düzgün olur, standartlara uygun olur. Bilimin, Fen’in, mühendisin dediği kurallar çerçevesinde olur. Bir çakıl taşını bile zayi etmeye hakkımız yok. Elimizden geldiğince işleri, sıraya koyup yapma gayreti içinde olduğumuzu siz de biliyorsunuz.” Muhtarlık müessesesinin taşıdığı önemi vurgulayan Başkan Kaya, “Sizler bizim mesai arkadaşlarımızsınız, mahallelerdeki yol arkadaşlarımızsınız. İlk geldiğimizde söylemiştim, ‘Muhtarlarımızla istişare halinde yol yürüyeceğiz’ demiştim. Bir mahallede bir imalat yapıyorsak, ekibimiz orada çalışıyorsa, muhtarımıza mutlaka bilgi verilsin. Biz meseleye çözüm odaklı bakıyoruz, derdimiz üzüm yemek. Derdimiz milletimize, şehrimize hizmet etmek, derdimiz milletimizin hayır duasını almak. Muhtarlarımıza her zaman kapımız açık gönlümüz açıktır, her dakika muhtarlarımızla görüşmeye açığım, bunu sizler de biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:12
Balkan Harbi’nde şehit düşen Trabzonlu Gönüllüler Taburu törenle anıldı
Balkan Harbi sırasında 87. Alay içinde yer alan ve hepsi şehit düşen 511 kişilik Trabzon Gönüllüler Taburu bugün törenle anıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Balkan Harbi sırasında 87. Alay içinde yer alan Trabzon Gönüllüler Taburu’nu anmak için ‘Gidip de Dönmeyenler” isimli program düzenledi. Trabzon Gönüllüler Taburu’nun harbe uğurlandığı Kalepark’ta gerçekleşen etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yanı sıra önceki Dönem Milli Savunma Bakanı, Kayseri Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Gazi Ahmet Tezcan, gaziler, şehit aileleri, STK temsilcileri, askeri öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Şehitlere saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Mücadeleleriyle bu aziz vatan için büyük bir gayreti ortaya koyan gazilerimizle, muhterem şehitlerimizin çok kıymetli babalarıyla, çok kıymetli askeri öğrencilerimizle, sivil toplumumuzla beraber dedelerimizi anıyoruz. Tam bağımsız Türkiye uğruna canlarıyla beraber bize bu vatanı emanet eden dedelerimiz, şehitlerimiz... Bütün bu toprakların altı üstünden çok daha kıymetli. Çünkü şehitlerimizle beraber bu topraklar inşallah ilelebet Türk yurdu olarak ayakta durmaya, ayakta kalmaya devam edecek. 1912’de Balkan Harbi esnasında Bulgarların İstanbul’u işgalini öğrenen Anadolu harekete geçiyor. Trabzon’umuzdan vatansever dedelerimiz de 87. Alay 3. Tabur ismiyle Gülcemal vapuruna binmek üzere burada (Kalepark’ta) toplanıyorlar. Limandan Gülcemal vapuruna biniyorlar. 511 kahraman dedemiz Çatalca’ya ulaşıp oradaki birliklerle buluşuyorlar. 509’u bir hafta içerisinde şehit oluyor. Ama o bir hafta çok önemli bir hafta. Çünkü muhasarayı bir hafta öteliyorlar ve İstanbul belki bu vesileyle Alanya’dan da gelen birliklerle işgalden kurtarılıyor. Böyle önemli bir tarih. Bu vesileyle bize bu toprakları ilelebet Türk yurdu olarak bırakan bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. Bugüne özgü olarak da 511 kahraman dedemizin anma törenini geleneksel hale getirdik. 4.’sünü düzenledik. İçerisinde dramanın da olduğu bir belgesel ile birlikte kayıt altına alacağız. Çocuklarımıza, gençlerimize, tarihimizi bir şuurla beraber öğreteceğiz” dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, “Trabzon’da çok güzel gelişmeler olduğunu gördük, görüyoruz ve bu da bizler için büyük bir memnuniyet vesilesi. Tarihi bilmek ve bunu gençlerimize aktarmak mecburiyetindeyiz. Tarihimizde çok şanlı ve hüzünlü sayfalar var. Dolayısıyla tarih okumak ve incelemek demek, herhangi bir şekilde düşmanlık konusu değildir. Tarihten maksat, oradaki başarılarımızdan, dedelerimizin, atalarımızın başarısından bugünkü yaptığımız çalışmalara ilham almak ve önümüze bakmak. Bu konuda bugünkü yapılan çalışmalar gerçekten son derece değerli. Çünkü büyük düşünürlerimizin ifade ettiği gibi herhangi bir şekilde bir milleti tarihinden sıyırırsanız; tarihle alakasını keserseniz geriye bir sürü kalır. Dolayısıyla bizim, tarihi bilme mecburiyetimiz var. Hak hukuk davası olduğunda, vatan imdadına koşmak gerektiğinde, sağına soluna bakmadan, kimseden medet ummadan ’Ben varım’ diye ortaya atılabilen bir milletin evlatlarıyız bizler. Dolayısıyla o gün de bu gönüllüler hiçbir şekilde sağına soluna bakmadan, görev kime ait demeden bu görevin gerekli olduğunu düşünerek, inanarak bu görevi üstlenmişlerdir. Gayet güzel görevlerini yapmışlardır ve şehadet rütbesine erişmişlerdir. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün de herhangi bir şekilde silahlı kuvvetlerimiz, ordumuz ve milletimiz, 85 milyon vatandaşımız, gerekli olduğu zaman gözünü kırpmadan vatan müdafaasında görev alacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı. Vali Aziz Yıldırım ise yaptığı konuşmada “Bu topraklarda şehit torunu olmayan yoktur. Rus işgali zamanında benim de dedemin babası, amcası, dayısı Sis Dağı’na bir gitmişler bir daha cepheden dönmemişler. Annemin dedesi, annemin amcası Çanakkale’ye gitmiş, bir daha dönmemişler. Burada 4, Çanakkale’de 5 şehidimiz var. Hepimiz şehit torunuyuz. Gidenler döneceğiz diye gitmiyor. Vatan, millet için bu gerekli. Bu ezanlar susmayacak. Bu bayrak inmeyecek. Onun içindir ki hepsi, en kıymetli varlığı olarak bildiği sevdiklerini ve canını, bu vatan, bu millet, bu inanç için feda etmekten çekinmediler. Geriye dönmeyi düşünmeden gittiler. Allah hepsine rahmetiyle muamele eylesin” diye konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra şehitler için dua edildi. Katılımcılar Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı eşliğinde taburun yürüyüş yolunu takip ederek 17-18 Ekim 1912 tarihinde denize açıldığı Trabzon Limanı’na ulaştı. Program, şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla son buldu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:04
Palamuttan sonra hamside iyice kendini göstermeye başladı
Denizlerde 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu ile son yılların en bereketli sezonu yaşanırken, palamut avının ardından bu durum hamsi avına da yansımaya başladı.
17 Kasım 2024 Pazar - 13:19
Emrah Eren: "Türk futbolunda liyakat sorunu var"
Trabzonspor’un eski futbolcusu Emrah Eren, bordo-mavili kulübün değerinin, formasını giydiği diğer takımların çok üzerinde olduğunu söyledi. Eren, Türk futbolunda liyakat sorununun olduğunu vurgulayarak, Trabzon’a giden her oyuncunun formanın hakkını vermesi gerektiğini belirtti. Trabzonspor’da 2003-2006 yılları arasında forma giyen ve 83 maça çıkan Emrah Eren, Süper Lig’de Konyaspor, Giresunspor, Galatasaray, Denizlispor, Gaziantepspor, Malatyaspor, Adanaspor, İstanbulspor, Kocaelispor, Çaykur Rizespor ve Akhisar gibi kulüplerde 450’nin üzerinde maça çıktı. Eren, 61 Derece Dergisi’nin ikinci sayısına verdiği röportajda kariyeri ve Trabzonspor ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Trabzonspor’un değeri diğer kulüplerin üzerinde" Bordo-mavili kulübün kendisi ve ailesi için her zaman diğer kulüplerin üzerinde bir değere sahip olduğunu belirten Emrah Eren, "Forma giydiğim her kulüpten çok şey öğrendim ve hepsinin benim için ayrı bir yeri var. Tabiri caizse, her birinin sayesinde ailemize ekmek götürdük, bu yüzden sonsuz saygım ve sevgim var. Ancak Trabzonspor’un benim için değeri, diğer kulüplerin çok üzerinde" dedi. Futbol kariyerinde önemli başarılar elde ettiğini belirten Eren, "Şükürler olsun ki Türkiye’de şampiyonluk yaşamış takımlarda da, alt sıralarda mücadele eden takımlarda da oynama fırsatım oldu. Allah bana özel yetenekler verdi. Kanat oyuncusu olarak süratliydim, adam geçme yeteneğim yüksekti ve orta yapabilme kabiliyetim vardı. Bu yeteneklerimi sahada kullanma şansım oldu. Ancak kariyerimde çok sık ağır sakatlıklarla karşılaştım. Trabzonspor’da üç kez A Milli Takıma çağırıldım ama her seferinde sakatlık yaşadım. Yurt dışından transfer tekliflerim oldu ama bazen yanlış kararlar verdim. Sonuç olarak, iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. Allah’a şükürler olsun ki, o kulüplerden talep gördük" ifadelerini kullandı. "İyi ki Trabzonsporlu Emrah Eren olmuşum" Galatasaray’da kötü bir tecrübe yaşadığını vurgulayan Emrah Eren, "UEFA kupasını kazanan Galatasaray takımında genç yaşta gittiğim için yer bulamamıştım, bu da benim için kötü bir tecrübe oldu. Fuat Hoca, beni geleceğe yönelik planları doğrultusunda takımda görmek istiyordu ama ben kulübede oturmayı asla kabullenemeyen bir oyuncuydum. Bu nedenle, sözleşme uzatılacağı zaman Galatasaray’dan ayrılıp Kocaelispor’a imza attım. Kocaelispor o dönemde çok iyi bir takımdı ve burada müthiş bir sezon geçirdim. İki kez Avrupa karmasına seçildim. Sezon sonunda Trabzonspor ve Fenerbahçe benimle ilgilendi. Galatasaray’daki tecrübelerimden dolayı Fenerbahçe’ye gitmekten korkuyordum. Trabzonspor’a gitmekten de endişeliydim. Eski Trabzonspor oyuncularının kaybettikleri maçların ardından yaşadıkları zorlukları duymuştum ve taraftarın tepkisinden korkuyordum. Ama sonra Trabzonspor’un bana karşı olan samimiyetini ve beni ne kadar istediğini gördüm. O dönemde Özkan Hoca’nın başkanlığında Trabzonspor’a imza attım. İyi ki de atmışım; iyi ki Trabzonsporlu Emrah olmuşum" diye konuştu. "Trabzonspor’u o kadar sevdik ki" Trabzonspor’da iki sezon geçirdikten sonra sözleşmesinin bittiğini söyleyen Emrah Eren, o dönemde kontrat yenileme görüşmeleri yapacaklarını belirterek, "Ancak rahmetli Özkan Sümer’in ardından yeni bir yönetim gelmişti. İsimlerini vermek istemiyorum ama o yönetim bana göre tecrübesizdi ve yetersizdi. Bu durum beni gerçekten çok kırdı. Trabzonspor’da kalmak isteyen biri olarak çok zorlu bir dönem geçirdim. O sırada Galatasaray beni sürekli arıyordu, telefonlarım hiç susmuyordu. Yurt dışından da teklifler geliyordu ama ben Trabzonspor’da kalmak istiyordum. Fakat iki yönetici beni gerçekten çok kırdı ve o yüzden o gün sinirle Galatasaray’a gitmek için harekete geçtim" şeklinde konuştu. "Trabzon’da formanın hakkını vereceksin" "Trabzonspor’a gelirken, ilk duyduğum şeylerden biri, Trabzon’da mağlup olduğunuzda dışarı çıkmanın zor olduğuydu" diyen Emrah Eren, "Ama ben Trabzon’a gittiğimde, insanların gerçekten sahada formanın hakkını verdiğinizde sizi ne kadar sevdiğini deneyimledim. Orada kendimi aileden biri gibi hissettim. Trabzonspor taraftarı benim için bambaşka; gerçekten benim ailem gibidir. Bir yere gittiğimde, biri ’Galatasaraylı Emrah’ dediğinde, hemen kızan Trabzonsporlu taraftarlar olurdu. Onlar beni ’Trabzonsporlu Emrah’ olarak gördüler ve bu benim için çok büyük bir duygu. Yıllar geçmesine rağmen, ben Trabzonspor’dan ayrıldığımda bile bu sevgiyi hissetmek, onların bizi ailelerinden biri gibi görmesinden kaynaklanıyor. Onlar bizi ne kadar seviyorsa, biz de onları o kadar seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Trabzonspor ikinci yarıdan sonra iyi bir ivme yakalayacaktır" Trabzonspor’u takip ettiğini belirten Emrah Eren, "Trabzonspor’un bu sezon bazı maçlarını izledim, özellikle Beşiktaş maçını. Açıkçası, oyunu pek beğenmedim ve oyuncu performanslarını da çok iyi bulmadım. Ancak, Şenol Hoca’nın geldiği ilk maçta yaşananları dikkate alarak, onun çok başarılı olacağına inanıyorum. Şenol Hoca, Trabzonspor’da bunu defalarca kanıtladı. Hüseyin Çimşir, bizim futbolcu arkadaşlarımızdan biri. Onun da antrenörlük ve teknik direktörlükte büyük tecrübeleri var. Bu nedenle, Trabzonspor’a önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Özellikle ikinci yarıdan sonra takımın iyi bir ivme yakalayacağını düşünüyorum, ancak bazı eksikliklerin olduğunu da belirtmeliyim" dedi. "Teknik direktörlük konusunda hiç bir beklentim yok" Emrah Eren, teknik direktörlük hedefleriyle ilgili ise şunları söyledi: "Antrenörlük kurslarına gidiyorum, en son UEFA kursuna katıldım. Bu kursta gelecekle ilgili planlarımı paylaştım. Arkadaşlarımın ve eğitimcilerin önünde, ’Ben gelecekte şunu, şunu, şunu yapmak istiyorum,’ dedim. İnanın, oradaki eğitimciler bile açıklamalarımdan etkilenmişti. Antrenörlerin bile atandığı bir ülkede benim antrenörlükten ve teknik direktörlükten hiç bir beklentim yok. Sistem değişirse, liyakatli insanlar bir yerlere gelirse, o zaman ben bu ülkede antrenörlük veya teknik direktörlük yapmak için elimden geleni yaparım ve tecrübelerimi genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışırım. Ama şu an, dürüst bir şekilde, hak ederek başarılı olma şansımız yok. Kapıların çoğunun kapalı olduğunu görüyoruz. Şu anda Süper Lig’de veya 1. Lig’deki takımlara baktığımda, açıkçası antrenörlükten çok fazla beklentim yok." "Ülkemizde liyakat sorunu var" Tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifi almasının zor olduğuna vurgu yapan Emrah Eren, sözlerini şöyle tamamladı: "Süper Lig’de uzun yıllar oynamış biri olarak, benim gibi tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifleri alması oldukça zor. Sonrasında çok kısa bir dönem Ispartaspor’da çalıştım ama Türkiye’deki şartlar nedeniyle bu da yeterli olmadı. Liyakatin maalesef futbol dünyasında eksik olduğunu düşünüyorum. Özellikle arkanızda bir güç varsa, bu işte bir yere gelebiliyorsunuz; aksi takdirde dünyanın en iyi teknik direktörü değilseniz bu işin dışında kalabiliyorsunuz. Futboldan gelecek bir şeye fazla ihtiyacımız yok ama yıllarca emek vermiş futbolcuların bu şekilde dışarıda kalması üzücü. Türk futbolunun durumu ortada. Örneğin, Türk milli takımında oynayan 10 oyuncudan 8’i yurt dışından. Türkiye’de 80 milyondan yeterince futbolcu çıkmıyor. 3-4 milyon içinden futbolcu çıkıyor. Çünkü onları yetiştirenlerde liyakat var."
17 Kasım 2024 Pazar - 11:09
"Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi. Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu. Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu. “Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var” Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 21:23
Denis Draguş: "Trabzonspor’da çok mutluyum"
Trabzonspor’un Rumen golcüsü Denis Draguş, kulüpten ayrılmak istediği yönünde çıkan haberleri yalanlayarak, "Şunu net bir şekilde ifade etmek isterim ki Trabzonspor’da çok mutluyum" dedi. Bordo-mavili oyuncu Denis Draguş, bazı basın organlarında kulüpten ayrılmak istediği yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Draguş, Trabzonspor gibi büyük bir camianın parçası olmaktan gurur duyduğunu vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu: “Son günlerde Rumen basınına dayandırılarak yayılan ve tamamen asılsız olan haberlere büyük bir şaşkınlıkla tanık oldum. Bu tür spekülasyonların, bazı çıkarlar doğrultusunda yapıldığını düşünüyorum. Şunu net bir şekilde ifade etmek isterim ki Trabzonspor’da çok mutluyum. Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ile aramda son derece iyi bir iletişim var ve kulübümüze en iyi şekilde hizmet etmeye kararlıyım. Sahada elimden gelenin en iyisini yaparak takımımızın başarılarına katkıda bulunmayı hedefliyorum. Taraftarlarımızdan, bu tür temelsiz haberlere itibar etmemelerini önemle rica ediyorum.”
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder