Yerel Haberler
Tokat
Bölgesel deprem tatbikatında 743 senaryo uygulandı 20 Aralık 2024 Cuma - 21:01:24 Tokat merkezli 7.0 büyüklüğündeki deprem senaryosuyla düzenlenen tatbikatta, 5 ilde 3 bin 636 personel ve 417 araçla, 743 olay sürümü üzerinden afet müdahale kapasitesi başarıyla test edildi. Tokat ili Niksar ilçesi Çiçekli köyü merkezli 7.0 büyüklüğündeki deprem senaryosu üzerinden “Bölge Düzeyi Deprem Tatbikatı” yapıldı. Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelebilecek muhtemel bir depreme hazırlık amacıyla Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında düzenlenen tatbikatta, il ve ilçe afet yönetim merkezleri, sıfırıncı dakikadan itibaren koordinasyon içinde çalıştı. 5 ilin etkilendiği senaryoda, Tokat başta olmak üzere çevre illerden Amasya, Ordu, Samsun ve Sivas da tatbikata dahil edildi. Tatbikat kapsamında 3 bin 636 personel, 417 araç ve 743 olay sürümü üzerinden çalışmalar yürütüldü. Deprem sonrası ilk bilgilendirme SMS’leri gönderilirken, İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nde Tokat Valisi Abdullah Köklü başkanlığında koordinasyon toplantıları yapıldı. Sahada gerçekleştirilen incelemelerde, yıkım alanları ve yardım çadırları ziyaret edildi. Vali Köklü yaptığı açıklamada, “Tatbikat sırasında acil müdahale ekiplerinin koordinasyonu, iletişim sistemleri ve tahliye süreçleri başarıyla test edilmiştir. Bu tür tatbikatlar, toplumun afetlere hazırlık seviyesini artırmak ve kurumlar arası iş birliği kültürünü geliştirmek açısından büyük önem taşımaktadır” dedi. Afetlere dirençli bir toplum oluşturma hedefiyle gerçekleştirilen tatbikat, hazırlanan tüm senaryoların başarıyla uygulanmasıyla tamamlandı.
20 Aralık 2024 Cuma - 13:25 Çivi kullanılmadan inşa edilen 942 yıllık tarihi cami depremlere meydan okuyor Tokat’ın Erbaa ilçesindeki 942 yıllık Silahtar Ömer Paşa Camii, çivi kullanılmadan inşa edilen ahşap yapısıyla 1939 ve 1942 depremlerine rağmen ayakta kalmayı başaran tarihi bir şaheser olarak tarihe tanıklık ediyor. Tokat merkeze 94, Erbaa ilçesine ise 14 kilometre uzaklıkta yer alan Akça Köyü’ndeki Silahtar Ömer Paşa Camii, 942 yıllık geçmişiyle tarih ve mimarinin eşsiz bir örneğini sunuyor. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinin mimari estetiğini bir araya getiren cami, ahşap ve taşın ustalıkla harmanlandığı çandı tekniğiyle çivi kullanılmadan inşa edilmesiyle dikkat çekiyor. Caminin kesin inşa tarihi net olarak bilinmese de yapıya dair iki farklı görüş öne çıkıyor. Bir görüş, camide bulunan ceylan derisi levhada yer alan H.1087/M.1676 tarihine dayanarak yapının 17. yüzyıl Osmanlı eseri olduğunu savunuyor. Diğer görüş ise caminin 1082 yılında Selçuklu mimarisiyle inşa edildiğini, zamanla yapılan tadilatlarla günümüze ulaştığını belirtiyor. Sade dış tasarımına rağmen, iç mekânda ahşap süslemeleri, geometrik desenlerle bezeli tavanı, Selçuklu motiflerini taşıyan mihrap ve minberiyle görenleri hayran bırakıyor. Depremlere dayanıklılığıyla da dikkat çeken cami, 1939 ve 1942 yıllarındaki büyük depremlerde hasar görmeden ayakta kalmayı başardı. Ahşap yoğunluklu özgün mimarisiyle Anadolu’nun nadir eserlerinden biri olan Silahtar Ömer Paşa Camii, tarih ve estetiğin harmanlandığı bir miras olarak ziyaretçilerini bekliyor. Caminin 20 Aralık 1942 tarihinde yerel saat ile 17.05’te meydana gelen, 3 bin kişinin hayatını kaybettiği 7 şiddetindeki Niksar-Erbaa depreminde sadece minaresinin zarar gördüğünü söyleyen Sadık Demirdağ; “Burası Selçuklular zamanında İpek Yolu üzerine bu cami kurulmuş. Sahipleri Niksarlı. Camimiz çivisiz. Hep ağaç geçmeli yapılmış. Kesinlikle demir diye bir şey yok. İpek Yolu üzeri olduğundan dolayı kervan buraya gelirmiş ve hanlarda konaklarlarmış. Amasya’ya giden Amasya, Amasya’dan gelen bu tarafa doğuya giden burası aktif şekilde kullanılıyormuş. 1942 depremlerinden önce minaremiz çok yüksekmiş. Minare devrilmiş hiç kimseye zarar görmemiş. Onda da minare tamir görmüş. Yani camimiz depreme dayanıklı. Hiçbir şey olmamış” dedi.
Bölgesel deprem tatbikatında 743 senaryo uygulandı
20 Aralık 2024 Cuma - 21:01 Bölgesel deprem tatbikatında 743 senaryo uygulandı Tokat merkezli 7.0 büyüklüğündeki deprem senaryosuyla düzenlenen tatbikatta, 5 ilde 3 bin 636 personel ve 417 araçla, 743 olay sürümü üzerinden afet müdahale kapasitesi başarıyla test edildi. Tokat ili Niksar ilçesi Çiçekli köyü merkezli 7.0 büyüklüğündeki deprem senaryosu üzerinden “Bölge Düzeyi Deprem Tatbikatı” yapıldı. Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelebilecek muhtemel bir depreme hazırlık amacıyla Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında düzenlenen tatbikatta, il ve ilçe afet yönetim merkezleri, sıfırıncı dakikadan itibaren koordinasyon içinde çalıştı. 5 ilin etkilendiği senaryoda, Tokat başta olmak üzere çevre illerden Amasya, Ordu, Samsun ve Sivas da tatbikata dahil edildi. Tatbikat kapsamında 3 bin 636 personel, 417 araç ve 743 olay sürümü üzerinden çalışmalar yürütüldü. Deprem sonrası ilk bilgilendirme SMS’leri gönderilirken, İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nde Tokat Valisi Abdullah Köklü başkanlığında koordinasyon toplantıları yapıldı. Sahada gerçekleştirilen incelemelerde, yıkım alanları ve yardım çadırları ziyaret edildi. Vali Köklü yaptığı açıklamada, “Tatbikat sırasında acil müdahale ekiplerinin koordinasyonu, iletişim sistemleri ve tahliye süreçleri başarıyla test edilmiştir. Bu tür tatbikatlar, toplumun afetlere hazırlık seviyesini artırmak ve kurumlar arası iş birliği kültürünü geliştirmek açısından büyük önem taşımaktadır” dedi. Afetlere dirençli bir toplum oluşturma hedefiyle gerçekleştirilen tatbikat, hazırlanan tüm senaryoların başarıyla uygulanmasıyla tamamlandı.
Çivi kullanılmadan inşa edilen 942 yıllık tarihi cami depremlere meydan okuyor
20 Aralık 2024 Cuma - 13:25 Çivi kullanılmadan inşa edilen 942 yıllık tarihi cami depremlere meydan okuyor Tokat’ın Erbaa ilçesindeki 942 yıllık Silahtar Ömer Paşa Camii, çivi kullanılmadan inşa edilen ahşap yapısıyla 1939 ve 1942 depremlerine rağmen ayakta kalmayı başaran tarihi bir şaheser olarak tarihe tanıklık ediyor. Tokat merkeze 94, Erbaa ilçesine ise 14 kilometre uzaklıkta yer alan Akça Köyü’ndeki Silahtar Ömer Paşa Camii, 942 yıllık geçmişiyle tarih ve mimarinin eşsiz bir örneğini sunuyor. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinin mimari estetiğini bir araya getiren cami, ahşap ve taşın ustalıkla harmanlandığı çandı tekniğiyle çivi kullanılmadan inşa edilmesiyle dikkat çekiyor. Caminin kesin inşa tarihi net olarak bilinmese de yapıya dair iki farklı görüş öne çıkıyor. Bir görüş, camide bulunan ceylan derisi levhada yer alan H.1087/M.1676 tarihine dayanarak yapının 17. yüzyıl Osmanlı eseri olduğunu savunuyor. Diğer görüş ise caminin 1082 yılında Selçuklu mimarisiyle inşa edildiğini, zamanla yapılan tadilatlarla günümüze ulaştığını belirtiyor. Sade dış tasarımına rağmen, iç mekânda ahşap süslemeleri, geometrik desenlerle bezeli tavanı, Selçuklu motiflerini taşıyan mihrap ve minberiyle görenleri hayran bırakıyor. Depremlere dayanıklılığıyla da dikkat çeken cami, 1939 ve 1942 yıllarındaki büyük depremlerde hasar görmeden ayakta kalmayı başardı. Ahşap yoğunluklu özgün mimarisiyle Anadolu’nun nadir eserlerinden biri olan Silahtar Ömer Paşa Camii, tarih ve estetiğin harmanlandığı bir miras olarak ziyaretçilerini bekliyor. Caminin 20 Aralık 1942 tarihinde yerel saat ile 17.05’te meydana gelen, 3 bin kişinin hayatını kaybettiği 7 şiddetindeki Niksar-Erbaa depreminde sadece minaresinin zarar gördüğünü söyleyen Sadık Demirdağ; “Burası Selçuklular zamanında İpek Yolu üzerine bu cami kurulmuş. Sahipleri Niksarlı. Camimiz çivisiz. Hep ağaç geçmeli yapılmış. Kesinlikle demir diye bir şey yok. İpek Yolu üzeri olduğundan dolayı kervan buraya gelirmiş ve hanlarda konaklarlarmış. Amasya’ya giden Amasya, Amasya’dan gelen bu tarafa doğuya giden burası aktif şekilde kullanılıyormuş. 1942 depremlerinden önce minaremiz çok yüksekmiş. Minare devrilmiş hiç kimseye zarar görmemiş. Onda da minare tamir görmüş. Yani camimiz depreme dayanıklı. Hiçbir şey olmamış” dedi.
Dijital dönüşümde Tokat’tan örnek proje
19 Aralık 2024 Perşembe - 10:20 Dijital dönüşümde Tokat’tan örnek proje Tokat’ta düzenlenen “Dijital Girişimcilik: Oyun Geliştirme Atölyesi” ile gençler, sanal gerçeklik ve oyun geliştirme alanında temel beceriler kazanıyor. Tokat’ta, gençlerin dijital girişimcilik becerilerini geliştirmek ve Türkiye’nin dijital oyun sektöründe ilerlemesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Dijital Girişimcilik: Oyun Geliştirme Atölyesi” yoğun ilgiyle başladı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Yeşilırmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki BİTOKA salonunda gerçekleştiriliyor. 2 Aralık’ta eğitimlerine başlayan atölyeye, yoğun başvurular arasından seçilen 24 genç katılımcı dahil oldu. Katılımcılar, 48 saatlik yoğun eğitim programında “Unreal Engine ile Oyun Geliştirme” ve “XR Uygulama Geliştirme” gibi ileri düzey içeriklerle dijital oyun sektörü hakkında kapsamlı bilgi edinme fırsatı yakalıyor. “Gençleri geleceğin teknolojisi olan sanal gerçeklik konusuna hazırlıyoruz” Bilgisayar öğretmeni Kemal Özlü, atölyenin gençlere sanal gerçeklik teknolojisiyle oyun geliştirme becerileri kazandırmayı hedeflediğini belirterek, “Oyun oynamayı seven gençlerimizi, bu oyunları üretebilecek seviyeye getirmek istiyoruz. Özellikle sanal gerçeklik teknolojisiyle gençlerimizi geleceğin teknolojilerine hazırlıyoruz. Bu kurs, başlangıç seviyesinde olsa da katılımcıları temel kodlama ve sanal gerçeklik uygulamaları geliştirecek bir seviyeye ulaştırmayı amaçlıyor,” dedi. Atölye, Tokat ve çevresinde yerli ve milli yazılımcılar yetiştirerek Türkiye’nin teknoloji alanındaki gelişimine katkı sunmayı hedefliyor.
Dijital dönüşümde Tokat’tan örnek proje
19 Aralık 2024 Perşembe - 10:13 Dijital dönüşümde Tokat’tan örnek proje Tokat’ta düzenlenen “Dijital Girişimcilik: Oyun Geliştirme Atölyesi” ile gençler, sanal gerçeklik ve oyun geliştirme alanında temel beceriler kazanıyor. Tokat’ta, gençlerin dijital girişimcilik becerilerini geliştirmek ve Türkiye’nin dijital oyun sektöründe ilerlemesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Dijital Girişimcilik: Oyun Geliştirme Atölyesi” yoğun ilgiyle başladı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Yeşilırmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki BİTOKA salonunda gerçekleştiriliyor. 2 Aralık’ta eğitimlerine başlayan atölyeye, yoğun başvurular arasından seçilen 24 genç katılımcı dahil oldu. Katılımcılar, 48 saatlik yoğun eğitim programında “Unreal Engine ile Oyun Geliştirme” ve “XR Uygulama Geliştirme” gibi ileri düzey içeriklerle dijital oyun sektörü hakkında kapsamlı bilgi edinme fırsatı yakalıyor. “Gençleri geleceğin teknolojisi olan sanal gerçeklik konusuna hazırlıyoruz” Bilgisayar öğretmeni Kemal Özlü, atölyenin gençlere sanal gerçeklik teknolojisiyle oyun geliştirme becerileri kazandırmayı hedeflediğini belirterek, “Oyun oynamayı seven gençlerimizi, bu oyunları üretebilecek seviyeye getirmek istiyoruz. Özellikle sanal gerçeklik teknolojisiyle gençlerimizi geleceğin teknolojilerine hazırlıyoruz. Bu kurs, başlangıç seviyesinde olsa da katılımcıları temel kodlama ve sanal gerçeklik uygulamaları geliştirecek bir seviyeye ulaştırmayı amaçlıyor,” dedi. Atölye, Tokat ve çevresinde yerli ve milli yazılımcılar yetiştirerek Türkiye’nin teknoloji alanındaki gelişimine katkı sunmayı hedefliyor. (Yk-FA-
42 yıl sonra aynı üniversitede aynı sırayı paylaştılar
19 Aralık 2024 Perşembe - 10:12 42 yıl sonra aynı üniversitede aynı sırayı paylaştılar Tokat’ta 63 yaşındaki Bekir ve Ferhan Atılgan çifti, 42 yıl sonra eğitim gördükleri üniversitede tekrar öğrenci oldu. Tokat’ta yaşayan 63 yaşındaki Bekir Atılgan ve Ferhan Atılgan çifti, hayat hikâyeleriyle takdir topluyor. 1982 yılında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Meslek Yüksekokulu İşletme ve Muhasebe Bölümünden mezun olan çift, üniversite sıralarında tanışarak hayatlarını birleştirdi. Yıllar içinde iki çocuk sahibi olan Atılgan çifti, 2024 yılında yeniden aynı üniversitenin sıralarında buluştu. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin 60 yaş üstüne özel olarak başlattığı Tazeleme Üniversitesi programına kayıt yaptıran çift, hem geçmiş yıllara döndü hem de okuma azimlerini pekiştirdi. “Okuma aşkımız hiç bitmedi" Tazeleme Üniversitesi’ne dair duygularını İhlas Haber Ajansına anlatan Bekir Atılgan, “1982 yılında bu üniversitenin ilk öğrencilerinden ve ilk mezunlarından biriydik. Şimdi, 2024 yılında aynı sıralara oturup tekrar öğrenci olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geçen yıllara rağmen okuma aşkımız devam ediyor, eşimle hayat arkadaşı olduktan sonra öğrenci olmak da ayrı bir mutluluk. Derslerimizden büyük keyif alıyoruz, herkese tavsiye ediyoruz” dedi. "Bu ortamda bulunmak mutluluk verici" Eşi Ferhan Atılgan ise duygularını, “60 yaşından sonra böyle bir ortamda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu imkânı sundukları için tüm gönüllü hocalarımıza ve rektörümüze teşekkür ederim,” sözleriyle ifade etti. Atılgan çifti, üniversite sıralarındaki ikinci deneyimlerini keyifle sürdürürken, geçmişin hatıralarını ve öğrenme heyecanını tekrar yaşamanın sevincini paylaşıyor.