Yerel Haberler
Sivas
Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı 04 Ekim 2024 Cuma - 19:17:52 Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.
04 Ekim 2024 Cuma - 19:07 Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.
Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı
04 Ekim 2024 Cuma - 19:17 Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.
Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı
04 Ekim 2024 Cuma - 19:07 Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.
Sofraların vazgeçilmezi tezgâhlardaki yerini aldı
04 Ekim 2024 Cuma - 14:51 Sofraların vazgeçilmezi tezgâhlardaki yerini aldı Sonbaharın gelmesiyle sofralardaki salatanın yerini alan turşuların satışları başladı. Mevsim geçişlerinde gribal enfeksiyona yakalanmak istemeyen vatandaşlar, doğal turşu satın almaya başladı. İçerisinde barındırdığı antioksidan özelliği ile vatandaşlar tarafından tercih edilen turşular, tezgâhlardaki yerini aldı. Mevsim itibariyle salataların yerini alan çeşit çeşit turşular, bağışıklığı güçlendirmesi, metabolizmayı hızlandırması, kan şekerini dengelemesi ve soğuk algınlığına iyi gelmesiyle biliniyor. Sivas’ta üretilen turşu çeşitleri, esnaf tarafından kilo işi ile satılıyor. Salatalık, biber, domates gibi turşuların yanı sıra kozalak, bamya ve patlıcan turşuları ise dikkat çekiyor. Fiyatları 80 ila 120 TL arasında değişen turşular, vatandaşlar tarafından rağbet görüyor. “Her gördüğünüz şeyin bir turşusu var aslında” Ürettiği turşuları perakende sebze halinde satmaya başlayan Arif Durmuş, “Bu mevsim itibariyle yeni mahsul turşularımız gelmekte. Mevsim geçişlerinde yaşanan soğuk algınlıkları malum hepimizin hasta ediyor. Havalar soğudukça da turşuya olan talep artıyor. 35, 40 turşu çeşidimiz var. Bizim ağırlıklı olarak sattığımız, en çok tüketilenler arasında lahana turşumuz, salatalık turşumuz, meşhur Sivas köftesinin yanında iyi giden tatlı biber turşumuz var. Her gördüğünüz şeyin bir turşusu var aslında. Hepsinin ayrı ayrı mevsimleri var” dedi. En çok tercih edilen Ankara çubuğu Ürünlerin tazeliğine önem verdiklerini ifade eden Durmuş, “Temizliklerine önem gösteriyoruz. Direkt tarladan, bahçeden alarak en iyi ürünü seçmek gerekiyor. 50 senelik bir tezgahımız var burada yıllardır bu işi yapıyoruz. Bizim burada en çok tercih edilen çeşidimiz Ankara çubuğu diye adlandırdığımız çubuk salatalık turşumuz, tatlı biber turşumuz, lahana turşumuz ve yeni olarak da balık biberi diye adlandırdığımız biber turşumuz, yemeklerin yanında vatandaşlarımız vazgeçilmezleri arasında. Turşularımızın kilogram fiyatı 80 lira ile 120 lira arasında değişiyor. Gribal enfeksiyonlara karşı turşunun bileşenleri, sirke, tuz, limon bu bileşenler koruyucu etkiye sahipler. Doktorlar da özellikle doğal turşu yiyin diye sürekli açıklamalarda bulunuyorlar. Müşterilerimizin bildikleri güvendikleri yerlerden turşu almalarını tavsiye ediyoruz. Fabrikasyon ürünleri değil de gerçekten yedikleri zaman şifaya sebep olsun diye bildikleri yerlerden turşularını almalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Şifa kaynağı Çördük, azı yarar, fazlası zarar
03 Ekim 2024 Perşembe - 11:13 Şifa kaynağı Çördük, azı yarar, fazlası zarar Doğada yetişen çördük meyvesi, antimikrobiyal özellikleriyle sağlık açısından faydalı olup, fazla tüketildiğinde ise problemlere neden olabiliyor. Sivas’ta doğada kendiliğinden yetişen ve halk arasında "çördük" ya da "ahlat meyvesi" olarak adlandırılan meyvenin yapılan araştırmalar sonucunda birçok faydası tespit edildi. Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ebru Yabaş ve ekibi tarafından yapılan çalışmalar, bu meyvenin hem meyve kısmının hem de çekirdeğinin sağlık açısından önemli etkenler barındırdığını tespit etti. Doç. Dr. Yabaş, özellikle meyve ve çekirdek kısımlarının sulu ekstrelerinin saflaştırıldığında antimikrobiyal aktivitelerinin incelendiğini ve bu çalışmalarda önemli sonuçlar elde ettiklerini belirterek, ”Bu meyvenin belli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü içerdiği etken maddeler nedeniyle de bunların zararlı etkileri de ortaya çıkabilir. O yüzden de biz hızlı bir şekilde bunların doz çalışmalarına öncelik verdik” dedi. “Şifa deposu” Doç.Dr. Ebru Yabaş, çördük meyvesinin şifa deposu olduğunu ifade ederek, ”Özellikle son yıllarda ekibimizle birlikte Sivas’ta yetişen türler ve endemik bitkiler üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu çalışmada özellikle Sivas’ta halk arasında çördük armudu veya ahlat meyvesi olarak da bilinen ve Sivas ikliminde yetişmeye uygun ve doğada kendiliğinden yetişen bir meyve türüdür. Biz yaptığımız çalışmada bu meyvenin hem meyve kısmını hem çekirdek kısmının sulu ekstratları üzerine çalıştık. Bu geçen etken maddelerin belirlenmesi, saflaştırılması ve karakterizasyonunu yaptık. Bunların üzerine antimikrobiyal aktivite İnceledik. Daha sonrasında gözlemledik ki meyve kısmında bu çözeltilerin bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aktiviteleri vardır. Bunların özellikle belli dozlarda tüketildiğinde çok aktif özellik gösterdiğini gözlemledik. Yine çekirdek kısmını da sulu çözeltisine baktığımızda onunda enteresan bir şekilde bu bulaşıcı hastalıkların yan etkisine karşı yine iyileştirici etkisinin olduğunu gözlemledik. Bu haliyle biz bu meyveye aslında şifa deposu bir meyve diyebiliriz." dedi. "Ölçülü tüketilmeli" Yabaş, şifa deposu olan bu meyvenin ölçülü tüketilmesi gerektiğini belirtip, "Burada önemli olan doz miktarının ayarlanmasıdır. Çünkü içerdiği etken maddeleri bağlı olarak bu meyvenin belli miktarlarda ve belli dozlarda tüketildiği zaman aktif rol oynayacağını söyleyebiliriz. Bu kapsamda baktığımızda aslında hedefimiz bu meyveden elde ettiğimiz sulu fazının hem beslenme hem de takviye edici gıda olarak bir ürünün geliştirilmesiyle aslında iyileştirici etkisinin ortaya çıkmasını hedefliyoruz. Bu meyvenin belli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü içerdiği etken maddeler nedeniyle de bunların zararlı etkileri de ortaya çıkabilir. O yüzden de biz hızlı bir şekilde bunların doz çalışmalarına öncelik verdik. Bu meyvenin çekirdeğinin su fazına geçen etken maddelerinin bulaşıcı hastalıkların yan etkileri ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler içerisinde özellikle ishal bulunabilir. Bunu da iyileştirici etkisinin olduğunu gözlemledik” şeklinde konuştu.
Uzmanı uyardı, her 8 kadından biri risk taşıyor
03 Ekim 2024 Perşembe - 10:57 Uzmanı uyardı, her 8 kadından biri risk taşıyor Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Gömeç, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin kendi kendine muayene ve tarama programları sayesinde erken teşhis edilebildiğini söyledi. Dünyada her 8 kadından birinin yakalanacağının öngörüldüğü meme kanseri ile ilgili uzmanlardan uyarılar gelmeye devam ediyor. Kadınların ayda bir kez kendi kendilerini muayene etmelerinin erken teşhis için önemli olduğunu söyleyen Medicana Sivas Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Gömeç, “Adet görenler için ideal zaman adet başladıktan sonraki 5-7’nci günler arasıdır. Adet görmeyenler ise ayın belli bir gününü belirlemeli ve kendi kendilerini muayene etmelidirler” dedi. Hangi tür durumlarda hastanelere başvurulması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Gömeç, “Memedeki herhangi bir şişlik, çöküntü, kızarıklık, meme başının içine çökmesi, meme başından kanlı ya da şeffaf akıntı gelmesi doktora başvurma sebepleri olmalıdır. Erken tanı konulan hastaların tedavisinde yaklaşık yüzde 80’lere varan meme koruyucu cerrahi yapılabilmektedir. İleri hastalık durumlarında önce ilaç tedavisi ile kanseri küçültüp, daha sonra meme koruyucu cerrahi yapılabilmektedir. Son yıllarda gelişen onkoplastik cerrahi teknikleri ile eskiden yapılan meme estetiğini bozan ameliyatlar artık sık yapılmamaktadır. Güncel cerrahi tekniklerle hem kanser tedavisi yapılırken hem de memenin estetik yapısı korunabilmektedir. Ayrıca memenin bazı ilerlemiş kanserlerinde ya da genetik geçiş tespit edilen hastalarda memenin içi boşaltılıp, silikon protez ile yeniden meme estetiği sağlanabilmektedir. Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır, yeter ki erken teşhis edilebilsin” diye konuştu. “Mamografi takipleri erken tanıda önemlidir” Meme kanserinin erken teşhis konulduğunda tamamen iyileşebilen bir kanser türü olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gömeç, "Türkiye’de 8 kadından biri meme kanseri riski taşımaktadır. Meme kanserlerinin yüzde 10-15’i ailesel geçiş gösteriyor. Meme kanseri tanısı koyabilmek için önemli tetkiklerden birisi mamografidir. Mamografi 40-50 yaşları arasında her iki yılda bir kez çekilmelidir. 50 yaş ve üzerinde ise her yıl bir kez çekilmelidir. Eğer ailede meme kanseri hikâyesi varsa; ilk kontrol mamografi yaşı öne çekilebilmektedir” dedi. Kilolu, erken adet görmeye başlayan, ışın tedavisi alan kadınlarda risk yüksek Meme kanserinin daha çok 50’li yaşlardan sonra görüldüğüne dikkati çeken Gömeç, “Ailesinde meme kanseri olan, erken adet görmeye başlayan, geç menopoz olan, hiç doğum yapmayan ya da 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapan, kilolu olan, ışın tedavisi alan ve radyasyona maruz kalan kadınların meme kanserine yakalanma riski diğer kadınlara oranla daha fazladır. Uzun süre doğum kontrol hapı ve menopoz ilaçları kullananların da meme kanserine yakalanma ihtimali kullanmayanlara göre bir miktar daha fazladır. Düzenli spor yapanlarda, doğal ürünlerle dengeli beslenenlerde ve 16 aydan fazla emzirenlerde ise meme kanseri daha az görülmektedir” dedi.