Yerel Haberler
Şanlıurfa
22 Kasım 2024 Cuma - 13:25 Bakan Yumaklı ve Bakan Kacır Şanlıurfa’da GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı. Bakanlar, tarım alanında yapılan yatırımlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni için Şanlıurfa’ya geldi. Bakanlar, GAPTAEM’de düzenlenen GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı. Bakan Yumaklı ve Kacır burada kurulan stantları tek tek gezerek bilgi aldı. Programa Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve kurum müdürleri katıldı. "Yürüttüğümüz projelerin bitmesiyle ekonomimizin yıllık yaklaşık 7 milyar dolarlık kazanç elde edeceği öngörülüyor" Törende konuşan Bakan Yumaklı, GAP’ın verimli topraklarıyla gıda arz güvenliğinin önemli bir merkezi olduğunu ve bölgeye son 22 yılda önemli yatırımların yapıldığını belirtti. GAP bölgesini kapsayan 9 kente güçlü bir tarım ve orman altyapısı kazandırdıklarını ifade eden Yumaklı, "GAP Eylem Planı 10,6 milyon dekar alanın sulamaya açılmasını hedefliyordu. Şu anda bunun üçte ikisi tamamlanmış durumda. Kalanının da 2032’ye kadar tamamlanması öngörülüyor. Fırat ve Dicle alt havzasında yürüttüğümüz bu projelerin bitmesiyle ekonomimizin yıllık yaklaşık 7 milyar dolarlık kazanç elde edeceği öngörülüyor. Bununla birlikte 1,3 milyon kişiye istihdam sağlanmış olacak. Son 22 yılda GAP bölgesine sağladığımız yatırımlar ile bitkisel üretim miktarımız 2 kat, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımız 2 kat, kanatlı hayvan varlığımız 3 kat, su ürünleri üretimimiz 9 kat, bal üretimimiz 7 kat artış gösterdi. Bu sayede GAP bölgesi tarımsal hasılasını 18 yılda 22 kat artırdık. Ayrıca tarımsal ihracatı 56 kat artışla 5,6 milyar dolara çıkardık” dedi. “9 ilde son 22 yılda 20 OSB kurduk” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Hassas Tarım ve Sürdürülebilir Uygulamaların Yaygınlaştırılması Projesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri programın hayırlara vesile olmasını diledi. Kacır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni yatırımlarla, istihdamla, üretimle ve ihracatla buluşturduklarını, sanayinin çarklarının süratle dönmesi, fabrikaların yükselmesi, bacaların tütmesi adına GAP bölgesinde yer alan 9 ilde son 22 yılda 20 OSB kurduklarını aktardı. Kacır, "OSB’lerimizde 360 bin ilave istihdam oluşturduk. Yatırım teşvik sistemimizle toplam yatırım tutarı 1,1 trilyon lirayı bulan ve 710 binden fazla nitelikli istihdam sağlayan 15 bin 400 yatırımın önünü açtık. Bu dönemde, Batman’ın ihracatı 597 kat artarak 600 bin dolardan 359 milyon dolara, Şanlıurfa’nın ihracatı 55 kat artarak 7 milyon dolardan 386 milyon dolara, Diyarbakır’ın ihracatı 47 kat artarak 7 milyon dolardan 329 milyon dolara, Gaziantep’in ihracatı 16 kat artarak 619 milyon dolardan 10,7 milyar dolara yükseldi. Bölgemizin, ülkemiz toplam ihracatındaki payı yüzde 1,8’den yüzde 5,3’e çıktı. Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu topraklar, artık ekonomik büyümenin, kalkınmanın, üretimin merkezi haline gelmiştir. Bölgemiz bereketli topraklarıyla, tarım potansiyeliyle de adeta bir üretim üssü olma kabiliyetine sahip. Güneydoğu Anadolu Projesi’ni bu nedenle tasavvur ettiğimiz sürdürülebilir gelecek için kilit taşı olarak görüyoruz” diye ko0nuştu. "Gıda güvenliği konusunda en önemli garantör GAP Bölgesi olacaktır" Bakan Kacır, bölgeyi kalkındıracak çok boyutlu müdahale araçları içeren "Entegre Kırsal Kalkınma Programı"nın birinci fazını tamamladıkları bilgisini vererek, "Gerek etki analizi sonuçları gerekse dünyada kırsal kalkınma alanında ortaya çıkan değişim ve gelişmeler dikkate alınarak ’Yeni Nesil Entegre Kırsal Kalkınma Programı’nı (GAP Entegre 2.0) başlattık. Tarımsal Eğitim ve Yayım Programı (TEYAP) ile bugüne kadar 80 binden fazla çiftçiye eğitim verdik. Geldiğimiz noktada 675 bin hektar tarım alanını sulamaya açtık. GAP bölgesini, ülkemizin gıda ambarı haline getirdik. GAP Eylem Planı doğrultusunda hedefimiz sulanabilir alanı 1 milyon 60 bin hektara çıkarmaktır. Yakın gelecekte sulama alanlarının genişlemesiyle birlikte özellikle ülkemizin ihtiyaç duyduğu yağlı bitkilerin, sebze ve meyvelerin üretimi daha da artacak ve hem ülkemizin hem bölgenin gıda güvenliği konusunda en önemli garantör GAP bölgesi olacaktır. Bu kadim topraklar hem kendine yetebilecek hem de dünyanın tarım merkezlerinden biri olacak kadar eşsiz bir potansiyele sahip. Bugün sensörler, dronlar, otomatik sulama sistemleri ve otonom tarım makineleri gibi yenilikçi araçlar, uzaktan algılama teknolojisi içeren veri odaklı tarım bilgi sistemleri çiftçilere tarımsal süreçleri daha etkili bir şekilde yönetme imkanı sunuyor. Gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal refah arasında bir denge kurmamıza imkan tanıyor. Bakanlık olarak Türkiye’nin tarımsal kapasitesini daha ileriye taşımak adına teknolojinin üst düzeyde yararlanılmasına imkan tanıyan adımların her daim destekçisi olduk. Teknoparklarda tarım teknolojilerinde çalışan 235 teknoloji girişimini ve tarım alanında proje yürüten 23 Ar-Ge merkezini destekledik" şeklinde konuştu. “Yerli ve milli yazılımımız GAP Hassas’ı hayata geçirdik” Bakan Kacır, GAP bölgesinde Hassas Tarım ve Sürdürülebilir Uygulamaların Yaygınlaştırılması Projesi’nin ilk fazında uydu görüntüleri ve hiperspektral kamerayla elde edilen uçuş görüntüleriyle hassas tarım çalışmaları için zengin bir veri seti oluşturduk. Elde ettiğimiz veriler ışığında, çiftçimizin alın terini teknolojinin gücüyle buluşturacak, toprağın dilini konuşacak, bereketinin sırrını çözecek yerli ve milli yazılımımız GAP Hassas’ı hayata geçirdik. Hassas tarımın sahada uygulanmasını kolaylaştıracak e-Devlet platformuna entegre olan yenilikçi ara yüzü tamamlayarak ağustos sonu itibarıyla üreticilerimizin hizmetine sunduk. Artık çiftçilerimiz tarlada ilave bir donanım kullanmadan doğru hasat tarihini, kullanmaları gereken gübre miktarlarını bu yazılım üzerinden belirleyebilme imkanına sahipler. Çiftçimize artık doğanın sesi değil, teknolojinin sunduğu imkanlar da rehberlik edecek. Yaklaşık 200 bin dekar alanın uydu görüntüleriyle izlenerek çiftçilerimizin önümüzdeki dönemde aktif olarak kullanacağı karar destek mekanizması oluşturma çalışmalarına da başladık. Ayrıca Kurduğumuz GAP Hassas Tarım Projesi Füzyon Merkezi ile de çiftçilerimizin tarımsal üretimde teknolojiyi daha etkin kullanmalarına rehberlik edecek danışmanları eğitiyoruz. Biz bölgemizin bereketini artıracak, bu kıymetli kadim toprakları geleceğin üretim merkezi yapacak tüm projeleri, programları kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından projeye katkı sunanlara, Bakanlar Kacır ve Yumaklı tarafından plaketler takdim edildi.
Siverek’te imece usulüyle ekin zamanı
18 Kasım 2024 Pazartesi - 11:12 Siverek’te imece usulüyle ekin zamanı Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinin Karadibek köyünde, sonbahar mevsimiyle ekin zamanı başladı. Köylüler, başlayan ekin zamanında asırlardır sürdürülen geleneği devam ettirerek imece usulüyle tarlalarını hep birlikte sürüyor. Siverek ilçesine bağlı Karadibek köylüleri asırlardır atalarından kendilerine kalan imece usulü yardımlaşma ve dayanışma geleneğini sürdürüyor. Panayır havasında geçen yardımlaşma örneğinde onlarca traktör bir araya gelerek, kısa sürede yüzlerce dönümlük arazileri sürüyor. Sırayla yapılan bu yardımlaşmayı atalarından miras alan köylüler, bu geleneği geleceğe taşımak istiyor. "Atalarımızın öküzlerle başlattığı geleneği biz traktörlerle devam ettiriyoruz" Köyün ileri gelenlerinden 65 yaşındaki Ahmet Avur, bu gelenek hakkında yaptığı açıklamada, "Atalarımız daha önce bu yardımlaşmayı öküzlerle başlatmıştı. Herkesin öküzleri toplanır, sırayla bir kişinin tarlasını sürerdi. Bugünse traktörler bu geleneği sürdürüyor. Yüzlerce dönümlük alanlar, onlarca traktörle kısa sürede sürülür. Bu uygulama sayesinde birlik ve beraberliğimiz daha da güçleniyor" dedi. "Köydeki dayanışma ve dostluk pekişiyor" Avur, "Köylüler, tarlalarını sürerken bir araya geldiklerinde adeta bir panayır havası yaşanıyor. Traktörlerin arasında gülüşmeler, sohbetler ve yardımlaşma ile geçen bu süreç, sadece toprağa değil, köy halkının birbirine olan bağlılığına da can katıyor. Herkesin el birliğiyle çalıştığı bu dönem, köydeki dayanışmanın ve dostluğun pekiştiği, köklerinden beslenen güçlü bir sosyal bağın simgesi haline geliyor.” diye konuştu.
Şanlıurfa’da doğal renkli pamuğun hasadı başladı
17 Kasım 2024 Pazar - 11:03 Şanlıurfa’da doğal renkli pamuğun hasadı başladı Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, üniversite ve özel sektör arasında imzalanan protokol sonrası deneme amaçlı ekilen doğal renkli pamuk olumlu sonuçlar verdi. Türkiye’nin önemli tarım merkezleri arasında yer alan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde özel sektör ve üniversite işbirliğinde doğal renkli pamuk AR-GE çalışmaları yapıldı. Yaklaşık 1 yıl süren çalışma neticesinde 15 bin dönüm alana ekilen pamuğun iklim şartlarına uyum sağladığı belirlendi. Proje çerçevesinde tohum geliştirme çalışmasının da yürütüldüğü belirtildi. Hasadına başlanan pamuğun yaygınlaştırılarak tekstil sanayisinde kullanılacağı ifade edildi. Üniversite ile bir proje başlattıklarını söyleyen Ziraat Mühendisi Kübra Elmas, “Üniversite ve sanayi işbirliğinin popüler olması, aynı zamanda iklime de ciddi katkıları olması sebebiyle üniversite ile bir proje başlattık. Bu proje üniversite hocalarımızın geliştirdiği renkli pamuklarla alakalı. Küresel iklimin gideceği yeri düşünerek bu tarz projelerin daha çok sektörde sanayi işbirliğine yaranmasını hedefliyoruz. Çok da faydalı olacağını düşünüyoruz. Burada ciddi bir emek verildi. Sezon sonu, pamukların hasadını yapıyoruz. Çok da güzel sonuçlar aldık. Bunların testlerini yapıp değerlerini de göreceğiz çünkü renkli pamuk daha önce çalışılmamış bir alan, heyecanlıyız” dedi. Farklı denemeler yaptıklarını söyleyen Ziraat Mühendisi Engin Gündüz, “Şanlıurfa Ceylanpınar TİGEM bölgesinde başlattığımız Türkiye’nin en büyük projesi olan sürdürebilir pamuk üretim projesinin sonuna geldik. Bu sahada başarılı bir proje gerçekleştirdik. Yaklaşık 15 bin dönüm alanın yanında 80 dekarlık sahalar kurduk. Burada farklı denemeler yaptık” diye konuştu.
İrfan gazetesi, 101. yılını kutluyor
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:56 İrfan gazetesi, 101. yılını kutluyor Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla aynı yıl yayın hayatına başlayan İrfan Gazetesi, 101. yaşını kutluyor. Bugüne kadar kesintisiz yayınını sürdüren gazete, yalnızca Siverek’te değil, Türk basın tarihinde de önemli bir yer tutuyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, bölgedeki gazetecilik ihtiyacını fark eden Bayar ailesinin ferdi, Mehmet Siret Bayar tarafından kurulan İrfan Gazetesi, başlangıçta haftalık yayımlanıyordu. Ancak kısa sürede bölgedeki en önemli haber kaynağı haline geldi. Gazete, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki sosyal, kültürel ve siyasi gelişmeleri halkla buluşturdu. Atatürk’ten yardım ve seri baskıya geçiş Gazetenin tarihinde dönüm noktalarından biri, İrfan Gazetesi’nin daha verimli bir şekilde basılabilmesi için Atatürk’ten yardım talep etmesiyle yaşandı. Dönemin teknolojik zorlukları ve matbaanın yetersizliği nedeniyle Bayar, Cumhuriyet’in destekçisi Mustafa Kemal Atatürk’ten bir baskı makinesi talebinde bulundu. İlk başta olumsuz bir yanıt alsa da, bir hafta sonra Atatürk tarafından müjdeli bir haber gelir. Mustafa Kemal, talepleri kabul eder ve gerekli makine, malzeme ve maddi destek gönderilmesi için talimat verir. Bu yardım, gazetenin tarihinde bir dönüm noktası olur. Arapça ve Osmanlıca baskılardan Türkçe baskıya geçiş yapılır ve gazete günlük yayına başlar. O günden bugüne kadar Cumhuriyet çizgisinden sapmadan yayın hayatına devam eden İrfan Gazetesi, bölgesindeki en önemli iletişim aracı haline gelir. "İrfan, Siverek’in ve siverekliler’in gazetesidir" İrfan Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Mehmet Göyüç, gazeteciliğe 7 yaşında Diyarbakır’da gazete dağıtımcısı olarak başladığını belirterek, "1953-54 yıllarında abimle birlikte Siverek’e geldik ve burada Siverek’in Sesi gazetesini çıkardık. 1966 yılında İrfan Gazetesi’ne geçtik. O günden bugüne kadar bu gazetenin sorumluluğunu taşıyorum. İrfan Gazetesi, yalnızca benim değil, Siverek halkının malıdır. Bu gazete, Cumhuriyetle yaşıyor ve 101 yaşında. Amacım, 201 yaşına ulaşması için gereken sahiplenmeyi görmek. Bu gazetenin, gençler, aydınlar, halk ve özellikle Kültür Bakanlığı tarafından sahiplenilmesini istiyorum. Biz bu gazetenin kapatılmasını istemiyoruz" dedi. Gazetenin baş yazarı Şükrü Dolaş ise 1989 yılında İrfan Gazetesi ile gazeteciliğe başladığını belirterek, "O dönemde taş baskıyla basılıyordu. Kurucuları, Cumhuriyet yanlısı bir grup aydın olarak halkına hizmet vermek amacıyla bir araya gelip İrfan Gazetesi’ni kurdular. Atatürk, gazetenin taleplerine kulak vererek gerekli baskı makinesi ve malzemeyi gönderdi. O günden bu yana gazete Cumhuriyetçi çizgisinden asla sapmadı" şeklinde konuştu. Dolaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı’na seslenerek, İrfan Gazetesi’nin 101. yıl dönümünün layıkıyla kutlanmasını istedi. Dolaş, "Bir gazetecilik kuruluşunun 101. yaşını kutlamak, yalnızca bir pasta kesmekten ibaret olmamalıdır. İrfan Gazetesi’nin 101. yılını, en azından büyük bir kutlama ile onurlandırmalıyız. Bu kadar vatansever bir gazetenin yaşatılması için hâlâ geç kalınmış değil" diye konuştu.