Yerel Haberler
Rize
Rize’de akrabalar arasında odun bilmecesi
12 Temmuz 2024 Cuma - 14:25 Rize’de akrabalar arasında odun bilmecesi Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Selamet köyünde akrabasına "Kaldır" dediği odunların arazisinden kaldırılmadığını gören şahıs, hepsini Kur’an kursuna bağışladı. Odunların sahibi ise "Bana o odunları geri almak yakışmaz, bana şimdi paralarını verecek" dedi. Güneysu ilçesine bağlı Selamet köyünde 2023 yılında şiddetli yağışlar sonrası meydana gelen heyelanda yıkılan gürgen ağacını Yaşar Kandemir sobada yakılacak boyutta kesti. Taşıtmak istediği odunlar için işçiler çok para isteyince Kandemir’in çocukları ‘Biz taşırız’ dedi. Odunların olduğu yer arazinin su akarına denk geldiği için ise akrabası Hüseyin Kandemir biran evvel kaldırılmalarını istedi. İddiasına göre odunlar uzun süre kaldırılmayınca kendisi taşıtan Hüseyin Kandemir, köydeki Kur’an kursuna bağışladı. Yaşar Kandemir’in iddiasına göre ise odunları kendisinden izinsiz alındı. Odunların önüne döküldüğü Kur’an kursunun hocası ne yapacağını şaşırarak, "Odunları içeriye bile almadık, kim döktü buraya belli değil, gelip alsınlar" dedi. “Benim hakkımı hoca verecek” Cami hocası olan akrabası Hüseyin Kandemir’in odunları kendisine sormadan Kur’an kursuna bağışladığını söyleyen Yaşar Kandemir, “Ben bu odunları kesim ve belirli bir mevkiye kadar getirdim. Orada kaldı ve ‘Aşağıya kadar taşıyacaksın’ bu odunları dedi. Sonra aldı, Kur’an kursuna kendi kafasına göre verdi. Ben burada mağdur oldum. Benim odunlarım çalınarak buraya döküldü. Sen bir hocasın ve caminin heyetindensin. Bunlar çalıntı. Ben mağdurum. Şu odunlarımdan dolayı davacıyım” dedi. “Ben kurs kapısından odun almam” Akrabası Hüseyin Kadnemir’den odunlarını arazisinden yuvarlamak için izin istediğini ve onun da önce müsaade edip, sonra vazgeçtiğini belirten Kandemir, “Bu ağaç rüzgârdan yıkıldı. Ben Hüseyin hocanın kapısını çaldım. Ona bu odunları su kanalından aşağıya yuvarlayabilir miyim diye sordum. O da izin verdi. Sonra geldi, ’Buradan aşağıya yuvarlayamazsın’ dedi. Mevcut su kanalı bu kadar değerli miydi? Bu odunlar orada kaldı. 15 gün geçti, ben işçi almaya gittim. Bana ’4 bin liranı alırız’ dediler. Gittik ki komşular ‘Odunların orada yok’ dedi. Meğer odunları taşımış, arabasına yükleyip buraya getirmiş. Hiç kimseye haber vermemiş. Bana deseydi ki ‘Amcaoğlu ben bunları buraya döküp masraf ettim. Sen bu odunların parasını ver, buradan al’, o zaman el öpmelik olurdu. Ona ben hırsızdan başka bir şey demiyorum. Ben kurs kapısından odun almam, bana yakışmaz. O bana diyor ’4 bin TL ver, odunları git al.’ Bana bunu diyen de imam olan Hüseyin Kandemir. Bana ‘Odunları kursa indirdim, 4 bin lira ver git al onları’ dedi. Ben de hırsıma yenildim ve ona vurdum. O benden davacı olmadı, ben de ondan davacı olmadım. Şu anda ben hırsız oldukları için davacıyım. Ben bu odunumun bedelini istiyorum. Benim 15 bin TL’mi versin, hiçbir sorun kalmaz. Benim hakkımı hoca verecek” ifadelerini kullandı. “Ben hırsızsam git benden şikayetçi ol” Yaşar Kandemir’e sürekli söylemesine rağmen odunları almayınca böyle bir çözüme başvurduğunu kaydeden akrabası Hüseyin Kandemir ise, “Bu arazinin tümü benim tapulu malımdır. Dedelerimiz eskiden gürgen ağaçlarını pay ederdi. Bu ağaçta normalde amcamın, Yaşar’a ait değil. Bu araziyle zaten bir alakası yok. Bu şahıs bana iftira atmaktadır. Bu gürgen ağacı afet nedeniyle kopmuştur. Bu ağaç sonrasında kesilmesi için amcam tarafından Yaşar Kandemir’e verilmiştir. Bu ağacı kesmeye başladığı zaman gelip beni buldu. Ben de ona bu odunları arkanda taşıma, yuvarla ama buraya yuvarladığını 2 gün içinde alacaksın dedim. O da bana tamam dedi. 11. ayda bu odunları doğramaya başladı. 12. ayda da odunları su kanalının oraya yığdı ve bıraktı. Ben her gün aradım. Aradığımda da alacağım diyordu. Sonrasında telefonlarıma bakmaz oldu. Yağmur yağınca ben gece 1-2’de burada nöbet tutuyorum. Baktım yine alacağı yoktu. En son 4 kişi tuttum. O odunları da gittim kursun kapısına yığdım. Bana hırsız diyor. Ben hırsız olsam o odunları satarım. Ben hırsızsam git benden şikayetçi ol. Benim ona söylediğim 4 bin TL de taşıma ücretiydi. O taşıma ücretini de ben istemedim, kursa ver dedim. Ben bu odunu indirip kapısına mı boşaltacaktım. Bir de hocaya hırsız diyorsun” şeklinde konuştu. “Biz kimin getirdiğini bilmiyoruz” Kurs hocası Hasan Kalender, getirilen odunların kim tarafından getirildiğini bilmediklerini söyleyerek, “Kurbanlar kesildi. Kursta kimse kalmadı. Sonrasında 4-5 gün sonra buraya geldik ve bu odunlar buradaydı. Biz kimin getirdiğini bilmiyoruz. Biz bunları içeri de almadık. Hiçbir kurs hırsızlıkta yapmaz. Bir aydır bu odunlar burada” dedi.
Rize’de 2 kişinin öldüğü ‘kiracı-ev sahibi’ kavgasında karar
11 Temmuz 2024 Perşembe - 20:48 Rize’de 2 kişinin öldüğü ‘kiracı-ev sahibi’ kavgasında karar Rize’de 2 kişinin ölümü ile sonuçlanan ‘kiracı-ev sahibi’ kavgasıyla ilgili davada sanık, müebbet ve 34 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Rize merkeze bağlı Paşakuyu Mahallesi Atatürk Caddesi’nde 24 Temmuz 2023 tarihinde, teyzesinin evden çıkmasını isteyen ev sahibi Mücahit Kazancı ile Halil İbrahim Ak arasında kavga çıkmıştı. Mücahit Kazancı, ekmek bıçağıyla Halil İbrahim Ak, Sedat Semavi Sarı ve Miraç Bakırcı’yı yaralamıştı. Olayda Halil İbrahim Ak ve Sedat Semavi Sarı ise hayatını kaybetmişti. Rize 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasına, tutuklu sanık Mücahit Kazancı SEGBİS ile bağlandı. Duruşmaya aynı zamanda olayda yaralanan Miraç Bakırcı, hayatını kaybeden Halil İbrahim Ak ve Sedat Semavi Sarı’nın aileleri katıldı. Mahkeme olayın faili Mücahit Kazancı’ya Halil İbrahim Ak’a yönelik ‘kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sedat Semavi Sarı’ya yönelik ‘Kasten adam öldürme’ suçundan 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, Miraç Bakırcı’ya yönelik ise ‘Kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Kazancı aynı zamanda Halil İbrahim Ak, Sedat Semavi Sarı ve Miraç Bakırcı’nın olayda adı geçen arkadaşları S.Ç.’ye yönelik de ‘silahla tehdit’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti ayrıca olayı faili Mücahit Kazancı’nın sanık kardeşleri M.E.K’nin kasten yaralama suçundan 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, S.M.K.’nin kasten yaralama suçundan 75 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, Halil İbrahim Ak, Sedat Semavi Sarı ve Miraç Bakırcı’nın olayda adı geçen arkadaşları S.Ç.’ye ise kasten yaralama suçundan 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün geri bırakılmasına karar verdi.
İman var, imkan var, imam yok
11 Temmuz 2024 Perşembe - 11:54 İman var, imkan var, imam yok Rize’nin Pazar ilçesindeki köye 6 yıl önce meydana gelen selden nedeniyle AFAD’ın oturulmaz dediği lojmandan ötürü hoca gelmiyor. Rize’nin Pazar ilçesine bağlı 80 haneli Irmak köyü sakinleri 6 yıl önce meydana gelen heyelandan ötürü camileri imamsız kaldı. Köydeki Kaynaklı Merkez Camii’nin imamların camiye gelince kalabileceği yer olan lojman, yaklaşık 6 yıl önce meydana gelen bir heyelandan ötürü balkon kısmı zarar gördü. Bunun üzerine AFAD, lojman için oturulmaz kararı çıkarttı. Köydeki lojmanın oturulmaz kararı alması üzerine camiye de imam atanmamaya başladı. Yaklaşık 6 yıldır köy halkı, bütün imkanlara sahip olan camide imamsız kaldı. 6 yıldır da köye imam atanması için her yolu deneyen köylüler çare bulamadı. Köyde imamın olmaması üzerine vatandaşlar da namaz kılabilmek için içlerinden bilen kişiler tarafından ibadetlerini yerine getirebildi. Vatandaşlar, her türlü imkana sahip olan bu camide ibadetlerini yerine getirebilmek için imam atanması için bekliyor. “Her türlü imkan sağlanmıştır ama şu lojman yüzünden bir türlü imam gelmedi” İmamın atanabilmesi her türlü yolu denediklerini belirten köyün eski muhtarı Mustafa Çatan, “Mühendisi buraya getirdim. O zaman bana dedi ki çalışmaya gerek yok. Merkeze mühendisle beraber gittik. Rize’den gelenler arabadan iner inmez burada çalışma yapmanıza gerek yok biz buraya onay vermiyoruz. Daha önceden müftülüğe gittim. En son Ramazan ayında müftü beye gittim. Ramazan bayramı için bana imam ver dedim. Bana ‘depom yok oradan çıkarıp vereyim’ dedi. Bir öğrenci bulduk. Ramazan’da idare ettik. Ben müftülüğe ‘imamı camiye mi lojmana mı veriyorsunuz’ dedim. Onlarda bana camiye veriyoruz dedi. Fakat nerede kalacak dediklerinde barınma sorununu ben halledeceğim dedim. Ben ona bir yer bulacağım. Öyle kaldık. 2018 yılında büyük bir heyelan oldu. Heyelan olduğu zaman bu ırmak baraj gibi oldu. Yukarıdan da bir su gelince bu balkonu koparttı. Yeni yapılmıştı. O zaman kötü görünüyordu ama ben buraya bir sürü masraf ettim. Lojman oturulmaz haldedir diyor. İmam var iken 15-20 öğrencisi vardı. Yerimiz de var. Her türlü imkan sağlanmıştır ama şu lojman yüzünden bir türlü imam gelmedi” ifadelerini kullandı. “Kuran öğrenmek istiyoruz” Köydeki çocuklardan Mustafa Mete Çatan, camide sadece Cuma namazlarını kılabildiklerini ifade ederek, “Köyümüze 6 senedir hoca gelmiyor. Kuran öğrenmek istiyoruz. Bir tek Cuma namazlarına gelebiliyoruz. Cuma namazını köyümüzden biri kıldırıyor” dedi. “İmam istiyoruz” Köyde imamın kalabileceği bir yer her türlü bulabileceklerini söyleyen Hasan Çatan, “İmam yok sadece sıkıntımız bu. İmam istiyoruz. Boşta imam memlekette çok ama buraya bir türlü atama yapmıyorlar. AFAD öyle bir rapor yazdı ki buradaki lojman gözükmüyor. Oturulmaz diye bir rapor yazdı. İmamı biz burada her türlü barındırırız. Bir ev buluruz. Mahallede boş evimiz çok. Yeter ki imam gelsin” şeklinde konuştu. “Cenazelerimizi de bu mahallede ki eski hocalarımız yıkıyor ve kıldırıyor” Cenazelerde köyde eski imamların yıkamasını ve namazını kıldırdığını vurgulayan İbrahim Çatan, “Bizim alımyerinin üstüne lojman yapalım dedik. Onlar bize o dağ gelirse ne olacak dedi. O dağ gelirse zaten mahallede hiçbir ev kalmaz. O insanlar bizi burada mahvetti. Cenazelerimizi de bu mahallede ki eski hocalarımız yıkıyor ve kıldırıyor” dile getirdi.
Rize Olimpik Yüzme Havuzu’nda klordan zehirlenen 3 çocuk taburcu oldu
10 Temmuz 2024 Çarşamba - 12:30 Rize Olimpik Yüzme Havuzu’nda klordan zehirlenen 3 çocuk taburcu oldu Rize’de Olimpik Yüzme Havuzu’nda klordan zehirlenerek hastaneye kaldırılan 3 çocuk taburcu oldu. 3 Temmuz Çarşamba günü merkeze bağlı İslampaşa Mahallesi’ndeki Rize Olimpik Yüzme Havuzu’nda çocuklar bulunduğu sırada havuzdaki kanallara klor döküldü ancak cihaz devreye girmeyince klor suya karışmadı. Yaşanan aksaklık nedeniyle havaya karışan klor kokusu nedeniyle o an havuzda olan D.D. (7), N.D.B. (8) ve E.S.D. (7) isimli 3 çocuk fenalaştı. Durumu fark eden yüzme eğitmeni, hemen çocukları havuzdan çıkararak duşa sokup, bedenlerinin klorla temasını önlemeye çalıştı. Ardından havuzun olduğu binanın dışına çıkarılan çocuklar, olay yerine gelen 112 acil sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Rize Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan 3 çocuk, tedavileri tamamlanarak taburcu edildi. Rize Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, “3 Temmuz 2024 Çarşamba günü Müdürlüğümüze bağlı Olimpik Yüzme Havuzu’nda teknik bir sorun nedeniyle bir hadise cereyan ederek 3 çocuğumuz hastaneye kaldırılmış, İl Sağlık Müdürlüğümüzün gözetimi altında tedavi altına alınmıştı. Çok şükür 3 çocuğumuzun da sağlık durumu gayet iyi ve hastanedeki tedavileri tamamlanarak taburcu edildiler. Çocuklarımızın sağlık durumlarının iyi olması ise yüreğimize bir nebze olsun su serpti. Havuzdaki aksaklık ise hızlı bir şekilde giderilerek, o gün itibarıyla yeniden hizmete sokuldu. Sporcularımız ve velilerimiz yüreklerini ferah tutsunlar. Rize bir spor şehridir ve başarılı sporcular yetişmeye devam edecektir. Bu tip bir üzücü hadisenin yeniden yaşanmaması için gerekli olan bütün önlemler alınarak, söz konusu aksaklık ve konuyla ilgili müdürlüğümüz tarafından geniş çapta bir çalışma başlatılmıştır. Ayrıca yine söz konusu olayla ilgili Rize Valiliğimiz ve Müdürlüğümüz tarafından soruşturma başlatılmıştır. Profesyonel eğitimcilerimiz ve eşsiz tesislerimiz ile sporun ve sporcunun dostu olan şehrimize yakışır hizmet vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.