GÜNDEM - 25 Kasım 2024 Pazartesi 08:59

Bu işletmenin kazanları kuru fasulye, duvarları tarih kokuyor

A
A
A

Türkiye’nin siyasi ve sanat dünyasının önemli isimlerinin fotoğrafları Rize’de 1958 yılından bu yana hizmet veren kuru fasulyesi ile meşhur işletmenin duvarlarında sergileniyor.

Rize’nin Çayeli ilçesinde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde hizmet veren Selahattin Hüsrev, babadan kalma işletmesinde babadan kalma geleneği sürdürmeye devam ediyor. Baba Hacı Fahri Hüsrev 40 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakan olduğu dönemde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde çektirdiği fotoğrafı duvarına asmasıyla bir gelenek başlattı. 40 yıldır kuru fasulye yemeye gelen siyasetçi, sanatçı, sporcu gibi tanınmış kişilerin fotoğrafları işletmenin duvarlarını süslerken, kendisinden işi devralan Selahattin Hüsrev de babadan kalma geleneği hiç bozmadı. 40 yıldır süre gelen gelenek şimdilerde ise ilçeye giden herkesin dikkatini çekmesine ve tarihi duvarların önünde fotoğraf çektirmesine sebep oldu.

Bu işletmenin kazanları kuru fasulye, duvarları tarih kokuyor

40 yıldır çekilen bütün fotoğrafları işletmelerinin duvarına astıklarını ifade eden Hüsrev “Fotoğraf olayına 1983 yılında başladık. İlk fotoğrafımıza rahmetli Turgut Özal ile başladık. Daha eski tarihten başlasaydık bir sürü fotoğraf olurdu burada. İşletmemizde yemek yiyen devlet büyüklerimiz, sanatçılarımız hepsinin fotoğrafı var” dedi.

Demirel ile güldüren anı

Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) merhum lideri Alparslan Türkeş’ten tutun Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e kadar rahmetli olmuş birçok siyasinin fotoğrafını duvarlarında sergileyen Hüsrev, Demirel ile yaşadıkları anıyı “Demirel ile bir anımız var. Böyle fotoğraf çektirirken resimde babam sağına geçti, ben soluna. O sırada babama dedi ki ‘Sen soluma geç’ bana ‘Sen sağıma geç’ dedi. Sonra ‘Ben gençleri sağıma, yaşlıları soluma alırım’ dedi. Bizim için güzel bir anı oldu” ifadeleriyle anlattı.

Bu işletmenin kazanları kuru fasulye, duvarları tarih kokuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeri ayrı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da birden fazla fotoğrafı olduğuna dikkat çeken Hüsrev, Erdoğan’ın fotoğraflarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden başladığını dile getirerek “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da devamlı geliyor. Hatta Belediye Başkanı olduğu dönemde geldiği zamandan bile resmi var. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da valilikte birkaç kez yemek verdik kendisine. Her geldiğinde yine bizden yemek alır. Onun yeri bizde ayrı” diye konuştu.

“Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz”

Türkiye’nin siyasi ve sanat tarihini duvarında barındırarak insanlarında dikkatlerini çektiklerinin altını çizen Hüsrev “Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz. Burada birçok hatıramız var. Hepsinin ayrı ayrı anısı var. Rahmetli Erbakan’ın hocamız da, var Deniz Baykal da var. Güzel bir hatıra hepsi. Müşteriler bakıyor seviniyor devlet sanatçılarımız devlet adamlarımız var mesela. Elimizden geldiği kadar devam ettirmeye çalışıyoruz. Güzel bir hatıra. Gelen müşterilerimizde bakıyor çektiğimiz fotoğraflara. Siyaset ve sanat dünyasının bir tarihini burada yaşatıyoruz. Hatta işletmenin fotoğrafların asılı oluğu kısmını hiç bozmadık. Otantik havasını bu şekilde tutuyoruz” şeklinde konuştu.

Hasan Fehmi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mehmet Akif İnan Ödülleri törenle sahiplerini buldu Mehmet Akif İnan Vakfı ve Memur-Sen tarafından 6’ncısı düzenlenen Mehmet Akif İnan Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Yedi Güzel Adam’ın aksiyoneri Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın hatırasını canlı tutmak, fikri ve manevi mirasını yaşatmak amacıyla Mehmet Akif İnan Vakfı tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Mehmet Akif İnan Ödülleri, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende altı ayrı kategoride verilen ödüller takdim edildi. “28 Şubat’taki kutlu direnişinizi kutluyorum” Törende konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Ben, sizleri daima sahada, daima meydanlarda, daima mazlumun yanında gördüm. Sendikacılık davanızdaki kararlı duruşunuza bu ülkenin her kırılma anında şahitlik ettim. Bu manada bir hatırlatma mahiyetinde 28 Şubat’taki kutlu direnişinizi kutluyorum. 27 Nisan’daki o asil duruşunuzu yürekten kutluyorum. 15 Temmuz’da bu milletin iradesine sahip çıktığınız için bu ülkenin meydanlarına ilk koşanlar olduğunuz için sizleri ayakta alkışlıyorum. Alkışlıyorum çünkü siz 1 milyonu aşkın üyenizle, ‘Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde’ diyen Akif İnan’ın sözünü yerde bırakmadınız. Onun Aksa’ya verdiği sözü, Suriye’de yaptığınız yuvalarla, o güzelim okullarla, o muhteşem camilerle, Gazze için yaptığınız eylemlerle tuttunuz. Allah sizlerden razı olsun diyorum” ifadelerini kullandı. “Özgür Filistin’e ulaşmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” Bakan Kurum, “Geçen 13 yıllık karanlık dönemin ardından özgür Suriye’ye nasıl ulaştıysak; Erbakanların, Yedi Güzel Adam’ın, Mehmet Akif İnan’ın, Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlu hedefi olan özgür Kudüs’e, özgür Gazze’ye, özgür Filistin’e ulaşmayı da Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” diye konuştu. “2025’in sonunda evine girmeyen tek bir depremzede kalmayacak” Depremin etkilediği 11 ilde konutların inşasının tüm hızıyla sürdüğüne dikkati çeken Bakan Kurum, “Bugün 11 ilimizde 201 bin konutu başarıyla teslim ettiysek, 2025’in sonunda evine girmeyen tek bir depremzede kalmayacak sözünü verebiliyorsak, bunun arkasında 182 bin mimar, mühendis, işçi kardeşimizin alın teri vardır. Ben sizlerin huzurunda deprem bölgesindeki konutları için çalışan tüm emekçi kardeşlerime teşekkür ediyor, hepsine buradan kocaman bir alkış göndermek istiyorum” idedi. Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün küresel bir çevre felaketiyle karşı karşıyayız. Düşünebiliyor musunuz her 10 dakikada dünyada 5 bin 900 ton plastik atık oluşuyor. Bu atıkların büyük kısmı sulara karışıyor ve her yıl milyonlarca canlı hayatını kaybediyor. Her platformda ifade ediyoruz. Dünyanın bizim temsil ettiğimiz doğa ve çevre koruma kültüründe artık bir çözüm olarak sarılması gerekiyor. Çünkü bizim şanlı ecdadımız, dünya tarihindeki en güçlü devletleri kurarken bile doğaya rakip değil yoldaş olmuş, efendi değil hizmetkâr olmuştur. Bugün Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürüttüğümüz Sıfır Atık Projesi de böyle derin bir bilgelikten doğmuştur. 6 uluslararası ödül kazanarak küresel bir çevre hareketine dönüşmüştür. Bu büyük başarı Türkiye’ye aittir, bize aittir, hepimize aittir. Şu bir gerçektir ki sıfır atığın amacı olan israfı değil tasarrufu, yıkımı değil yeniden inşayı merkeze alan döngüsel ekonomi her millet için çok önemlidir. Bu ekonomi modelinde başarılı olamayan ülkeler için güçlü bir gelecekten söz etmek maalesef imkansızdır. Bu yönüyle de Sıfır Atık Projesi salt bir çevre hareketi değil, aynı zamanda ekonomimiz açısından stratejik önemde bir projedir. Sıfır atık yönetim sistemiyle bugün 60 milyon ton atığı dönüştürmüş ve ekonomisine 185 milyar lira kazandırmış bir ülkeden bahsediyoruz. İnşallah daha güzel günler göreceğiz. Bunu da hep birlikte başaracağız, sizlerle, Memur-Senimizle birlikte başaracağız.” Kurum, “Ben, bugün ödüle layık görülen ancak PKK ve İsrail terörünün hayattan kopardığı TUSAŞ şehitlerimize ve Gazze şehidimiz Ayşenur Ezgi Eygi’ye Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Yine Memur-Sen ve Mehmet Akif İnan Vakfı’na bu kıymetli ödül töreninden ve Sıfır Atık Projesi’ne gösterdikleri teveccühten dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Kültür, sanat, edebiyattan çalışma hayatına kadar her alanda ödüllendirilen tüm kıymetli isimleri ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum” diye konuştu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, “Köklerini medeniyet değerlerimizden alan ve medeniyetimizin ihyasını amaçlayan felsefesi, Memur-Sen olarak bize rehberlik etmekte, yol göstermektedir. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, 1 milyon 100 bine yaslanan üyesiyle Memur-Sen ailesi, 11 hizmet kolunda çalışmalarıyla Türkiye’de emek hareketinin ağırlık merkezini oluşturmakta. 25 ülkeden 33 konfederasyonla Türkiye merkezli kuruluşuna öncülük ettiğimiz Uluslararası Emek Konfederasyonu ILC ile kamu görevlilerinin yetkili sendikası Memur-Sen, Akif İnan’ın kabul edilmiş duasıdır. Bize miras olarak bıraktığı, bizim de daha ileriye taşımak için olağanüstü gayret gösterdiğimiz en önemli miras olan Memur-Sen’i bir dünya markası haline getirmek, emek mücadelesinde dayanışmayı genişletmek bizim açımızdan bir ödev ve görev” dedi. Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü’ne Arif Ay layık görülürken, Üstün Hizmet ve Vefa Ödülü’nü ise İhsan Süreyya Sırma aldı. Jüri Özel Ödülü’nü hayatını kaybeden Ayşenur Ezgi Eygi yerine amcası Yılmaz Eygi aldı. Başarı ve Teşvik Ödülü’nü ise Dr. Yusuf Kaplan aldı. Çalışma Hayatı ve Emek Ödülü ise TUSAŞ çalışanlarına verildi. TUSAŞ çalışanları ayına ödülü İnsan Kaynakları ve Yetenek Yönetimi Başkanı Yakup Arslan aldı. Uluslararası Değer Ödülü’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan layık görüldü. Emine Erdoğan adına ödülü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum aldı.
İstanbul İstanbul’da eşini öldüren şahsın sorgusu sürüyor Eyüpsultan’da iddiaya göre eşini silahla vurarak öldüren adam, cesetten kurtulmaya çalıştığı sırada polisin dikkati sayesinde yakalandı. Sultangazi’de polisin "dur" ihtarına uymayarak kaçan otomobilin önü kesilirken, bagajda kadın cesedi bulundu. Polisin olay yerindeki incelemeleri sürüyor.Olay Sultangazi’de saat 16.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Engin Çelik ile Ayşe Çelik arasında Eyüpsultan’daki evlerinde bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavga sırasında çılgına dönen adam iddiaya göre, eşini silahla vurarak öldürdü. Ardından cesetten kurtulmak için plan yapan Engin Çelik, harekete geçti. Cesedi otomobilinin bagajına koyarak yola çıktı. Eşinin cansız bedenini göle veya ormanlık alana atmayı planlayan adam, şüphe üzerine polis ekipleri tarafından durdurulmak istendi. Polisin "dur" ihtarına uymayan Engin Çelik, kaçmaya başladı. Polis de kaçan aracı yakalamaya çalıştı. Yaşanan kovalamaca sırasında Engin Çelik’in kullandığı aracın önü Sultangazi’de polis ekipleri tarafından kesildi. Durdurulan araçta arama yapıldı. Aramalarda otomobilin bagajından kadın cesedi çıktı. Cesedin Engin Çelik’in eşi Ayşe Çelik’e ait olduğu öğrenilirken şahıs gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahsın İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü’nde sorgusunun sürdüğü öğrenildi.