Yerel Haberler
Rize
Rize’de heyelan nedeniyle tahliye edilen apartman sakinlerinin bekleyişi sürüyor 21 Kasım 2024 Perşembe - 09:29:27 Rize’nin Çayeli ilçesinde heyelan nedeniyle tahliye edilen apartmanların sakinlerinin evlerinin önündeki bekleyişi sürüyor. Rize’nin Çayeli ilçe merkezine bağlı Eskipazar Mahallesi’nde Pazartesi sabahı 6.30 sıralarında meydana gelen heyelanın ardında bölgede 64 haneden oluşan 6 bina tedbir amaçlı boşaltıldı. Boşaltılan binaların sakinleri ise daha güvenli alanlara nakledildi. Evlerinde eşyaları da bulunan bina sakinleri ise tahliye edilen bölgeye çekilen güvenlik şeridinin dışında Afet ve Acil Durum Daire Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenecek raporu beklemeye başladı. Rapora göre evlerinin akıbetini öğrenecek olan vatandaşlar rapor olumlu çıkması haline evlerine yerleşecekken çıkabilecek olumsuz bir raporla da evlerini boşaltmak zorunda kalacak. Heyelanın kendilerini mağdur ettiğini ve binalarına girebilmek için çıkacak afet raporunu beklediklerini dile getiren Asım Uzun isimli bina sakini “Hep birlikte çıkacak olan kararı bekliyoruz. Karar ne olacak henüz belli değil. Eve girmeyi bekliyoruz. Çoluk çocuk var dışarıda. Okuldan gelecek çocuklar var. Mağdur olduk yani” ifadelerini kullandı. Bölgede tahliye olan binaların bir diğer sakini İhsan Özkan ise “Bende arkadaşlar gibi kararı bekliyorum. Benimde 2. Kattaydı evim. Arka balkonlarda hasar var. Çocuklar 2 gündür okula gidemedi. Yetkililer bir karar verecek, bize söyleyecek. Bizde ona göre evimize girebilecek miyiz diye bakacağız. Elektrik yok evlerde. Doğalgaz falan kapalı. Elektronik eşyalardan bir umudumuz da yok artık, onlar da gitti. Yapacak bir şey yok. Bekliyoruz işte. Yetkililerimiz bir şey söyleyecek bizde yapacağız” şeklinde konuştu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:19 "Aşağıyı görene kadar deprem oluyor sandık" Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşanan heyelanın ardından ortaya çıkan yeni güvenlik kamerası görüntülerinde, heyelan gerçekleştiği esnada uyuduğu koltuktan panikle kalkmaya çalışan Abdullah Çermen o anları, ’Biz deprem oluyor sandık’ ifadeleriyle anlattı. Eskipazar Mahallesi’nde yaşanan ve Yakup Özcan Bayraktar’ın ölümü ile sonuçlanan heyelanın ardından, yan binada oturan Çermen ailesinin oturma odasında bulunan güvenlik kamerası da heyelanın olduğu dakikaları kaydetti. Kayıtlarda o sırada koltukta uyuyan 55 yaşındaki Abdullah Çermen, bir anda yüksek ses ile uyanarak koltuktan düşüyor. Ne yapacağını şaşıran Çermen, içeride bulunan babasının yanına gidiyor. Ardından telefona sarılan Çermen, tanıdıklarına ‘deprem olup olmadığını’ soruyor. O anlar ise odayı anbean kaydeden güvenlik kamerasına yansıyor. O anları anlatan Abdullah Çermen, ilk etapta uzun bir süre deprem oluyor sandıklarını ifade ederek, "Saat 6.35 sularında ani bir gürültüyle şok olduk. Biz ilk etapta deprem olduğunu zannettik çünkü 5 gün önce yine Rize’de bir deprem olmuştu. Onun da belki etkisi vardı. Hatta babam ‘Deprem oluyor’ diye yattığı odadan seslendi. Ben de kalktım ‘Sakin olun’ diyerek onları uyardım. Biz hala deprem olduğunu zannediyorduk, farkında değildik. Saate bakıyorum, hatta birilerini arıyorum ‘Sizde deprem oldu mu?’ diye. Onlar ‘Yok biz bir şey hissetmedik’ diyor. Ne zaman ki balkondan aşağıya baktığımızda yan blok dibine yolun ortasında bir toprak yıkıntısı gördük. Acaba dedim bina mı çöktü deprem nedeniyle. Hala biz olayı deprem zannediyoruz. Hemen akabinde, bir 10 dakika sonra aşağıya inerek anladık ki heyelandan dolayı bu olay gerçekleşmiş” şeklinde konuştu. Aşağıya indiğinde arabasını kurtarmaya çalışanlar olduğunu gördüğünü dile getiren Çermen, "7 katta oturuyorum. O gecede hiç uyumamıştım. Şiddetli bir yağmur devam ediyordu. Ben ara ara kalkıp dereye bakıyordum. Bulunduğumuz alanda çok şiddetli bir yağmur vardı. Ben de kendi kendime dedim ki herhalde yukarılarda yağmur yok, dere kabarmıyor. Aşağıya inen ilk insanlardan bir tanesi bendim. Kimisi arabasını alıyordu, almaya çalışıyordu. O molozların altında acaba biri var mı yok mu diye merak ediyorduk. Bakıyorduk, sesleniyorduk. Sonrasında işte yetkililer geldi, olaya müdahale etti” dedi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:26 Prof. Dr. Ayberk Kaya: “Depremlerin meydana getirdiği titreşimler heyelana neden olmakta” Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Bilindiği üzere bölgemizdeki heyelanların ana tetikleyici unsuru her ne kadar yağmurlar, yağışlar ve aşırı kar erimeleri olsa da depremlerin meydana getirdiği titreşimler de heyelanlar oluşmasına neden olmaktadır” dedi. Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Eskipazar Mahallesi’nde 1 vatandaşın hayatını kaybettiği heyelana ilişkin konuşan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, bölgede geçtiğimiz günlerde yaşanan iki depreme dikkat çekerek, sarsıntıların heyelana neden olduğunu kaydetti. Heyelandan önce bölgeye 1 haftada yaklaşık metrekare başına 600 kilogram yağmur düştüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Tabii öncesinde bir hafta boyunca sahada toplamda metrekareye 600 kilogramlık düşen bir yağmur olayı meydana gelmişti. Bu yağmur olay sonucunda ise yamaçlarda yoğun bir şekilde yük birikmesi olayı meydana geldi. Tabii geçen hafta cuma günü de merkezi Hemşin olan 4.7 büyüklüğünde bir depremde Rize kenti sarsıldı. Bu olaydan önce buradan yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta merkez üssü Güneysu olan 2.3 büyüklüğünde başka bir deprem olayı da meydana gelmişti. Bilindiği üzere bölgemizdeki heyelanların ana tetikleyici unsuru her ne kadar yağmurlar, yağışlar ve aşırı kar erimeleri olsa da depremlerin meydana getirdiği titreşimler de heyelanlar oluşmasına neden olmaktadır. Bu iki tetikleyici unsur üst üste geldiğinde maalesef böyle bir acı olayla karşılaştık. Heyelan olayı akabinde afete dönüşerek hem can hem de mal kaybı olayına neden olmuş oldu” ifadelerini kullandı. “Bu tip olaylar heyelan dediğimiz olayların habercisi konumundadır” Bölgede yaşayan herkesi daha dikkatli olması konusunda uyaran Kaya, “Bundan sonraki süreçte bu tip eğimli arazilerde ikamet eden vatandaşlarımızın daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü hem yağışlarla hem de titreşimle arazideki toprakların üzerine birde ek yük daha binmiş oldu. Vatandaşlarımızın arazilerini daha fazla dikkatli bir şekilde kontrol etmeleri gerekmektedir. Arazilerinde gerilme, çatlakları var mı? Bunun haricinde arazide bulunan ağaçlarda ya da elektrik direklerine ya da çiftlerde düşeyde sapma dediğimiz eğilmeler var mı? Bahçe duvarlarında çatlaklar binalarının duvarlarında çatlaklar, pencere kapı kasalarında kapanma gibi sorunlar yaşıyorsa, vatandaşlarımızın ivedilikle ilgili kurumlara haber vermeleri gerekmektedir. Bu tip olaylar heyelan dediğimiz olayların habercisi konumundadır” dedi. “Vatandaşlarımızın üst derecede dikkat etmeleri gerekmektedir” Herkesin kendisinin de önlem alabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Vatandaşlarımız da kendileri bireysel olarak önlemlerini alabilir. Örneğin çay bahçelerindeki drenaj amaçlı yapılan kanalların sürekli açık bulundurulması ve temizlenmesi gerekmektedir. Yine heyelana hassas lokasyonda bulunan vatandaşlarımızın bireysel olarak topraktaki suyu emme kapasitesine sahip okaliptüs ve kızılağaç dediğimiz ağaçlarla bireysel olarak kendileri rehabilite yapma durumları olabilir. Arazilerde yine mühendislik hizmeti almadan, ilgili kurumları bilgilendirmeden temel kazısı ve yol kazısı işlemlerinin yapılmaması gerekmektedir. Vatandaşlarımızın bu konulara üst derecede dikkat etmeleri gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Dişi atmacalar AVM’de kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasında boy gösterdi
18 Kasım 2024 Pazartesi - 16:17 Dişi atmacalar AVM’de kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasında boy gösterdi Rize’de düzenlenen organizasyonla dişi atmacalar bir alışveriş merkezinde kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasına katıldı. AVM’de düzenlenen ‘Atmaca güzellik yarışmasında’ Rize ve Artvin’den gelen toplamda 23 atmaca 4 grupta yarıştı. Genel itibariyle atmacalarda güzel olan ve yarışmaya katılmaya hak kazananlar dişilerdir. Hal böyle olunca güzellik yarışmasına katıldıkları yerinde bir AVM olması insanların gülümsemesine ve esprilerine konu oldu. "Atmacam dişi olduğu için AVM’ye geldik" diyen sahipleri atmacalarını güzellikte kıyasıya yarıştırdı. Yarışmanın organizasyon ayağını üstlenen Salih Navdar, Rize ve çevre ilçelerinden gelen yarışmacıların 4 kategoride yarıştığını ifade ederek “AVM’ye gelen misafirlerimiz bu kültürü öğrensin istedik. Kemalpaşa, Hopa, Arhavi, Çayeli, Ardeşen, Pazar ve Rize merkezden 23 tane katılımcı var. Güzellik yarışmasına 4 kategoride yarışacaklar. Sağ olsunlar ilgi gösterdiler, geldiler” ifadelerini kullandı. Atmacacılık kültürünün bir sevda olduğuna değinen Musatafa Memoğlu ise “Geçmişten beri süregelen bir kültür, gelenek. Eskiden et için yapılırdı. Çay yokken tütün vardı ve bizim dedelerimiz büyüklerimiz Bafra’ya tütün dizmeye giderlerdi. Batum’a çalışmaya giderlerdi. O yokluk zamanlarında elektrik yoktu. Toprak küplerle bıldırcın yakalar, yaşlılarımız kışlık et ihtiyacını karşılardı. Asıl temel bu. Şimdi ise burada bir yarışma düzenleniyor. Şimdi gençlerde bir duruştur Atmaca, bir sevdadır. Farklı farklı türleri var. Dünyada vahşi bir hayvan ama bunu siz evcilleştirseniz öyle olmaz. Şimdi o vahşi hayvanlar, o yırtıcı kuşlar AVM’de. Siz bunu evcilleştirin, siz evde sakladığınız tavuğa el süremezsiniz ama bunu biz çağırdığımız zaman doğada elimize gelip konuyor. O kadar erkenden evcilleşiyor” şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ya da inkar ediyorlar”
17 Kasım 2024 Pazar - 16:01 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ya da inkar ediyorlar” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2008 yılında anayasada başörtüsü ile ilgili yapılan düzenlemeleri CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığını hatırlatarak “CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar yada inkar ediyorlar” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı Güneysu’da gerçekleşen AK Parti 8. Olağan İlçe Kongresi’ne katılmak üzere Rize’ye geldi. İlk olarak Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Tekin, sonrasında Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam-Hatip Lisesi, Yabancı Dil - Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Konferans salonunda gerçekleşen kongreye katıldı. Burada konuşan Bakan Tekin, 2001-2002 Eğitim Öğretim yılında Başbakan Bülent Ecevit tarafından başlatılan ‘Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektup’ projesinden örnek vererek AK Parti iktidarı döneminde yapılan yatırımları anlattı. Bakan Tekin “2001-2002 yılında dönemin hükümeti yani Sayın Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu hükümet. Bir proje yapıyor. Diyor ki ‘2023 yılında cumhuriyetin yüzüncü yılı olacak. Biz bir proje başlatalım. Vatandaşlardan cumhuriyetin yüzüncü yılında nasıl bir Türkiye istiyorsunuz diye mektuplar alalım’. Cumhuriyet’in 100. yılına mektuplar. 29 Ekim 2023 tarihinde de Allah bize nasip etti, Milli Eğitim Bakanı’ydım, o dönem. Yani bundan yaklaşık 20 yıl önce yazılmış mektuplar dönemin Milli Eğitim Bakanı olarak bana ulaştırıldı. Neler yaptığımızı göstermesi açısından oradaki mektuplar, oradaki öğretmen, oradaki müdürlerimizin, müfettişlerimizin talepleri, açıklamaları çok önemli. Mesela bir öğretmenimiz diyor ki ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40-50 kişilik sınıflarda ders anlatırım’. Ne demek bu? Demek ki öğretmenimiz 70 - 80 kişilik sınıfta ders anlatıyor ki böyle bir mektup yazmış. Başka bir öğretmenimiz ‘İnşallah cumhuriyetin yüzüncü yılında içinde çocuklarımızın ihtiyaçlarını giderebileceği tuvaletlerin, lavaboların olacağı, içinde suyun olacağı bir okulda görev yaparım’ diyor. Başka bir öğretmenimiz ‘İnşallah okulda bir tane bilgisayarın olduğu bir okulda görev yaparım’ diyor. Yapılan okulların tamamı birinci sınıf inşaat malzemeleri, birinci sınıf inşaat kalitesi ve projelendirmesi de öyle. Sadece bu değil. Okullarınız deprem konusunda coğrafi şart konusunda standartların gerçekten üstünde okullar yaptık. Türkiye çapında, Türkiye genelinde bir derslik başına öğrenci sayısını öğretmenimizin söylediği gibi 40 kişi falan değil, 20 kişilere düşürdük. 12, 13 kişilik rakamlar var artık. Teknoloji konusunda gene ben söylemiyorum. Yani Birleşmiş Milletler raporunda diyor ki ‘Bütün dersliklerde akıllı tahta olan tek ülke Türkiye’ diyor. Şimdi ben bunları anlatıyorum, bunları söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bütçe görüşmeleri esnasında beni bu söylediklerimden dolayı eleştiriyor. Ben diyorum ki eğitim teknoloji eğitim maddi altyapısı anlamında AK Parti öncesi ve AK Parti sonrası milattan önce ve milattan sonra gibi duruyor. Eleştiriyorlar beni. Bir başka şey daha oldu. Mesela perşembe günü bütçe görüşmemiz vardı. Ben dedim ki sadece fiziki altyapı olarak değil aynı zamanda temel hakkı anlamında da AK Parti çok zor şatlarda, çok zor siyasi şartlarda, temel hak ve hürriyetler anlamında da devasa adımlar attı. Beni eleştiriyorlar. Bütçe görüşmeleri sabah başladı, gece yarısında bitti. Sürekli bu eleştiriyi aldık. Ben diyorum ki onlara o zaman sizin hizmetten anladığınız şeyle, temel hak ve hürriyetlerden anladığınız şeyler benimki farklı” dedi. “CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar. Ya da inkar ediyorlar” AK Parti ve MHP’nin oylarıyla anayasanın 42. Maddesinde bir düzenleme yapıldığını ve bu düzenleme sayesinde başörtüsünün önün açıldığını ifade eden Tekin CHP’lin değişikliği anayasa mahkemesine taşıdığını hatırlattı. Tekin “Bütçe görüşmelerinde özellikle dini inanç ve ibadet hürriyeti bağlamında Adalet ve Kalkınma Partisi uygulamalarının evrensel laiklik uygulamasıyla bağdaştığını örtüştüğünü ama bunu eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin laiklik algısının Türkiye’ye özgü, kendine has özgürlükçü olmayan bir laiklik anlayışı olduğunu iddia ettim. Bunu da örnekleriyle söyledim. Şimdi o günden beri sosyal medyada CHP sözcülerinin tamamı açıklama yapıyorlar. Ben bu açıklamalardan şunu anlıyorum. CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar yâda inkar ediyorlar. Şimdi bunu görünce o zaman başka bir şey daha söyleyeyim onlara. 2008 yılında AK Parti çok önemli bir anayasa değişikliği yaptı. Anayasanın 42. maddesinde başörtüsüne diye bilinen bir maddeyi bugün Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’yle beraber yaklaşık 350 milletvekilinin teklifiyle bir anayasa değişikliği gündeme geldi. Anayasanın 42. maddesine evrensel laiklikle bağdaşan ve dini inanç ibadetleri sebebiyle eğitim öğretim hakkı engellenen başörtülü kardeşlerimizin eğitim öğretim alabilmesini özgürce alabilmesini sağlayacak bir düzenleme yaptık. 2008 Şubat ayındaki bu değişikliği Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. İptal talebiyle. Şimdi eski 1940’lı yılları hatırlamıyorlar. Hatırlamak istemiyorlar. Oralara hatırlattığım için çok rahatsız oluyorlar. Huzurları bozuluyor adeta” dedi. “2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü?” Başörtüsü konusunda yapılan anayasal düzenlemeyi CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gönderirken nedenlerden 3 tanesini örnek olarak gösteren Bakan Tekin “Şimdi 2008’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başörtüsüyle ilgili iptal başvurusunun gerekçelerine bir bakalım. Başörtüsünün başörtüsüne özgürlük getiren düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu niye iddia etmişler? 3 tane ana gerekçeleri var. 1’incisi diyorlar ki toplumun huzuru ve milli dayanışma yani anayasanın ilk 3 maddesindeki kavramsallaştırmalara başvuruyorlar. Başörtüsüne özgürlük getirmek, toplumun huzurunu bozar diyorlar. 2’incisi başörtüsüne özgürlük getirmek anayasanın başlangıç kısmında ifade edilen genel ruha aykırıdır. 3’üncüsü de diyorlar ki anayasada tanımlanan anayasanın ilk üç maddesinde yer verilen laiklik ilkesine aykırıdır. Şimdi ben merak ediyorum. 2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü? Ya da Anadolu insanının laiklik anlayışının örtüşmesi mümkün mü?” dedi. “LGBT’yi savunmak buralara aykırı değil mi acaba” Kendisini eleştirenlere anayasanın ilk 3 maddesinden yola çıkarak ‘LGBT’yle beraber hareket etmek, buralara aykırı değil mi acaba?’ sorusuyla cevap veren Bakan Tekin “Ben şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu söylemimizi eleştiren, AK Parti’nin bu anlamda yaptığı özgürleştirici hamleleri eleştiren kişilere bir soru sormak istiyorum o zaman. İnsanların, çocuklarının, kızlarının başlarını örterek okuması anayasanın ilk üç maddesini ve başlangıç kısmına aykırı da üniter devleti tartışmaya açan bir siyasi partiyle koalisyon yapmak anayasanın ilk üç maddesine aykırı mıdır, değil midir? Mantıklı olarak daha başka bir şey söylemek istiyorum. Anayasanın başlangıç kısmında vurgu yapılan Türk toplumsal geleneklerin ve anayasa mahkemesine açtıkları iptal davasında referans gösterdikleri toplumun huzuru ifadesini madem çok önemsiyorsunuz, LGBT’yi savunmak buralara aykırı değil mi acaba? LGBT’yle beraber hareket etmek, buralara aykırı değil mi acaba? Şimdi buradan hareketle bir sürü eleştiri yapıyorlar. Anayasanın başlangıç kısmının sonu diyor ki ‘Bu anayasayı demokrasi aşığı Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ediyorum’ diyor. Ben işte oyum arkadaşlar. Ben demokrasi aşığı vatan ve millet sevdalısı Türk evladıyım. O yüzden de Türk vatandaşlarının, Türk insanlarının temel hak ve hürriyetlerini ölümüne savunacağım. Sizin değerlerinizi, sizin geleneklerinizi, benim içinden çıktığım toplumun geleneksel yapısını, geleneklerini çocuklarımıza gelecek kuşaklarımıza öğretebilmek için, milli birlik ve beraberliğimizi, gelecek kuşak çocuklarımızın savunmasını sağlamak için, örtümüze, adetlerimize sahip çıkan bir toplum yetiştirebilmek için ve üniter devlet yapımıza, bağımsızlığa demokrasimize, cumhuriyetimize sahip çıkabilecek bir kuşak yetiştirilsin diye bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Işıkhan, Rizeli iş insanlarıyla bir araya geldi
16 Kasım 2024 Cumartesi - 20:47 Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Işıkhan, Rizeli iş insanlarıyla bir araya geldi Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Vedat Işıkhan, “6 aya kadar çalışma izni muafiyeti düzenlenebileceği uygulamayı başlattık. Bizim tercihimiz elbette yerli işgücünden yana, ancak tarımsal faaliyetlerin devamı noktasında ihtiyaç olması halinde bu uygulamayı da kullanabilirsiniz” dedi. Bir dizi ziyaret ve program kapsamında Rize’ye gelen Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti’nin Merkez İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Kongrenin ardından Rize Valiliği ve Rize Belediyesi’ni ziyaret eden Işıkhan sonrasında ‘İş İnsanlarıyla İstişare Toplantısı’ programına katılarak devam etti. Programda konuşan Bakan Işıkhan, tam bağımsız kalkınma sürecini yerli ve milli unsurlarla gerçekleştirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, “Hedefimiz tam bağımsız bir kalkınma sürecini, yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirebilmek. Bunu gerçekleştirebilmenin en önemli yollarından birinin ise; sağlıklı işleyen bir çalışma hayatı ve sosyal güvenlik sisteminden geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. İşverenlerimizin karşılaştığı zorlukları azaltmak ve bürokratik yükü hafifletmeye yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi. Orta ve Doğu Karadeniz illerinde fındık ve çay üretimini rahatlatmak adına gerçekleşen yeni düzenlemeyle 6 aya kadar çalışma izni muafiyetini hayata geçirdiklerinin altını çizen Işıkhan, “Geçtiğimiz günlerde, bölgemizdeki çay ve fındık tarımındaki çalışmalara katkı sağlayacak bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Rize, Artvin, Giresun, Ordu, Samsun ve Trabzon illerinde, mevsimlik tarım alanında ihtiyaç duyulan işgücünün temini bakımından çay ve fındık faaliyetlerine ilişkin 6 aya kadar çalışma izni muafiyeti düzenlenebileceği uygulamayı başlattık. Bizim tercihimiz elbette yerli işgücünden yana, ancak tarımsal faaliyetlerin devamı noktasında ihtiyaç olması halinde bu uygulamayı da kullanabilirsiniz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemi ile örnek alınan bir ülke olduğuna dikkat çekmek isteyen Bakan Işıkhan, “İşçisi, işvereni, yatırımcısı, üretimcisiyle birlikte el ele verip Türkiye’nin çalışma hayatını yüzyıllık vizyonumuza yakışır hale getireceğiz. Bugün özellikle sosyal güvenlik sisteminde dünya ölçeğinde örnek alınan ülke konumundayız. Aynı şekilde istihdamda ve işgücünde göstergelerimiz yükselme eğiliminde. İnşallah bu güzel gelişmeleri sizlerin desteğiyle daha da yukarı taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Rize’de 22 yılda 149 milyarlık yatırım yapılığını altını çizen Bakan Işıkhan, ilerleyen günlere bu rakamı daha da yukarıya çıkarmak istediklerini kaydederek, “Rize’ye, çalışma hayatı da dahil olmak üzere son 22 yılda yapılan 149 milyar liralık yatırımı, önümüzdeki süreçte inşallah yeni yatırımla yeni istihdam alanlarıyla ve yeni girişimlerle çok daha yukarı çıkaracağız. Sizlerden beklentimiz ise istihdama, ihracata, üretime daha fazla destek olmanızdır. Biz ‘Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız’ sözümüzün arkasındayız. Bu hususla yapılması gereken her şeyi yapmaya hazırız. Siz yeter ki Türkiye’nin gücüne ve geleceğine güvenin. Bakanlık olarak; ülkesinin ve şehrinin istikbali için, halis niyetle ve alın teriyle çalışan, üreten, ülkemizin kalkınmasına katma değer sağlayan her bir kardeşimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu azimle güçlü Türkiye’nin mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde; il il, ilçe ilçe, ülkemizin her bir köşesi için durmaksızın koşturmaya, çalışmaya, yeni eserler üretmeye devam edeceğiz. Başta Rize olmak üzere tüm şehirlerimizi, sizlerin de destekleriyle en iyi hizmetlerle buluşturmanın gayreti içerisinde olacağız” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Işıkhan: "Hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık"
16 Kasım 2024 Cumartesi - 16:39 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Işıkhan: "Hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, "Yapılamaz denilen, imkansız olarak görülen ne varsa yaptık, çözülemez denilen her sorunu er ya da geç çözüme kavuşturduk. Ancak hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık maalesef" dedi. Bir dizi ziyaret ve program kapsamında Rize’ye gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, AK Parti’nin Merkez İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Salonu’nda gerçekleşen kongrede konuşan Işıkhan, SGK’ye borcu olan belediyelere değinerek, "Vurgun ve borç siyasetiyle günü kurtarma derdinde olan belediyelerin yönetemediği şehirlerimiz dahi bu yatırımlardan nasibini aldı, almaya devam ediyor. AK Parti olarak Türkiye’de çeyrek asırda çok büyük başarılara imza attık. Yapılamaz denilen, imkansız olarak görülen ne varsa yaptık, çözülemez denilen her sorunu er ya da geç çözüme kavuşturduk. Ancak hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık maalesef. Vatandaşlarımızın hayat garantisi olan SGK’ye milyarlarca borcu olmasına rağmen, milli servetimizi şuursuzca çarçur eden, konserler aracılığıyla kaynak transferi yapan zihniyete hala çare bulamadık. Halkın yararına herhangi bir faaliyet şöyle dursun, vatan, millet düşmanlığını siyaset sanan muhalefet anlayışına hala bir çözüm bulamadık maalesef" dedi. "Terör ve terör destekçilerine inat daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye devam edeceğiz" diyerek sözlerine devam eden Işıkhan, “Biz her gün yeni bir eserle, yeni bir icraatle, ülkemize hakkı olan itibarı geri kazandırma çabası içerisindeyken, birileri terörle, kaosla ülkemizin hedeflerine emin adımlarla yürüyüşünü yavaşlatma derdinde. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki Türkiye’nin bu tür gündemlerle kaybedecek vakti yoktur. Birileri engel olmaya çalışsa da Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılı inşa edecek büyük hedefleri, yürünecek uzun bir yolu var. Teröre ve terör destekçilerine inat daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye devam edeceğiz. Ekonomi başta olmak üzere, sağlıktan sosyal güvenliğe, milli savunmadan teknolojiye varana kadar her alanda, bugüne kadar attığımız sağlam temelleri yükseltmeye devam edeceğiz. Kalkınma yerelden başlar anlayışıyla bir taraftan şehirlerimizi daha fazla yatırımla büyütürken diğer yandan da yerel ve genel hizmetlerin koordinasyonunu artırarak her bir şehrimizi dünya standartlarının da üstüne çıkartacağız" ifadelerini kullandı.