Yerel Haberler
Osmaniye
06 Ekim 2024 Pazar - 16:05 Özgür Özel, Osmaniye’de ünlü yazar Yaşar Kemal’i anma programına katıldı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ünlü yazar Yaşar Kemal’i anma programına katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Osmaniye’nin yetiştirdiği ünlü yazar Yaşar Kemal’in 101’inci doğum gününde, dünyaya geldiği Hemite köyündeki Yaşar Kemal Kültür Evi’ni ziyaret etti. Burada Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban ile sohbet eden Özel, anı defterini imzaladıktan sonra İnce Memed Anıtı’nı ziyaret etti. Yaşar Kemal’in 1974’te Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildiğini hatırlatan Özel, "O zamanki siyasi şartlar belki onun Nobel Edebiyat Ödülü almasına mani oldu" dedi. Yaşar Kemal’in 1974’te Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildiğini, 5 finalistten biri olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Yaşar Kemal bir cümleyi kurarken size sadece bir cümle kurmuyor, bir tane de kelime öğretiyor. Bir kelime öğretmiyor, bir coğrafyayı tanıtıyor. Hem merakı hem de bir edebiyatçının maharetinin nelere ne kadar önemli sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Kıbrıs Barış Harekatı’nın, ambargonun şartlarında bu adaylık bile muazzam bir şey. O gün tabii siyasi şartlar belki onun Nobel Edebiyat Ödülü almasına mani oldu ama dünyadaki pek çok edebiyatçının ve Türkiye’deki herkesin gönlünde Yaşar Kemal, aldığı ödüllerin yanında Türk insanının tamamının kalbinde tahtta olan ve ödüllerin en büyüğüne sahip olan birisidir. Kendisinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum" diye konuştu. Yaşar Kemal’in hayatındaki en büyük şanslardan birinin Türkçenin en güzel konuşulduğu yerde doğmak olduğunu söylediğini hatırlatan eşi Ayşe Semiha Baban, "Hemite köyü doğduğu köy. Hemite köyüne ailenin yerleşmesi, daha yeni iskan edilmiş. Koşulları çok zor olan bir köy, oraya yerleşiyorlar. Hayatımdaki büyük şanslardan biri Hemite köyünde doğmuş ve büyümüş olmak. En sıcak insanların dost kollarıyla sarıldık ve Türkçenin en güzel konuşulduğu yerde büyüdüm ben derdi ve hep o Türkçenin güzelliğini, o Türkmen kültürünün zenginliğini ben Hemite’de öğrendim derdi. Yani şu anda eğer orada sizleri görüyorsa ki içimde bir his görüyor diyorum. Gerçekten onun için çok büyük bir mutluluktu. Yani benim de sizin karşınızda bu sözleri söyleyebilmem hem heyecan hem mutluluk” dedi.
Osmaniye’nin yöresel lezzetlerinin Ankara’daki tanıtımında 80 bin paket yer fıstığı dağıtılacak
30 Ağustos 2024 Cuma - 09:06 Osmaniye’nin yöresel lezzetlerinin Ankara’daki tanıtımında 80 bin paket yer fıstığı dağıtılacak Osmaniye’nin yöresel lezzetleri 19-22 Eylül tarihleri arasında Ankara’da tanıtılacak. Tanıtımda 80 bin paket Osmaniye’nin tescilli ürünü olan yer fıstığı dağıtılacak. Osmaniye’yi Tanıtma Derneği tarafından 19-22 Eylül tarihlerinde Ankara Atatürk Kültür Merkez’inde Osmaniye Tanıtım günleri düzenlenecek. Etkinlikte Osmaniye’nin yöresel lezzetleri; Zorkun Tava, Kadirli sucuğu, etli kömbe, kısır, fıstıklı kebap, Osmaniye simidi ve Kadirli turpu vatandaşların beğenisine sunulacak. Ayrıca Kızılay meydanında 80 bin paket Osmaniye’nin tescilli ürünü olan yer fıstığı dağıtılacak. Etkinlik boyunca yalnızca yöresel ürünler değil, aynı zamanda çeşitli aktivitelerinde yer alacağını söyleyen Osmaniye’yi Tanıtma Derneği Başkanı Bahri Çolpan, " Osmaniye’nin meşhur yöresel ürünleri, Ankaralıların beğenisine sunacağız. Etkinlik alanında Osmaniye fıstığı ve Osmaniye bayram kömbesi ikramları gün boyunca devam edecek. Ayrıca düzenleyeceğimiz yarışmalarda vatandaşlara hediyelerimiz olacak. Etli kömbeyi en hızlı yeme yarışması düzenleyeceğiz ve birinci olan yarışmacıya yarım altın hediye edeceğiz. Osmaniye’nin yerel sanatçıları ve aşıklarının sahne alacağı "Osmaniye Geceleri" ile katılımcılara unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyoruz." dedi.
60 yıl önce kapatılan petrol kuyusunda arama çalışması başlatıldı, köyü petrol heyecanı sardı
29 Ağustos 2024 Perşembe - 12:08 60 yıl önce kapatılan petrol kuyusunda arama çalışması başlatıldı, köyü petrol heyecanı sardı Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde 1960’lı yıllarda Amerikalı bir şirket tarafından yapılan petrol araması neticesinde kapatılan petrol kuyularında , Türk şirketi tarafından yeniden arama çalışması başlatıldı. Çalışmalar üzerine köylüleri petrol heyecanı sardı. Kadirli ilçesi Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde 1962-1965 yılları arasında Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde Amerikalı bir şirket tarafından petrol arama çalışması yapıldı. Yapılan arama çalışması neticesinde köyün farklı noktalarında petrol kuyuları açıldı. İddiaya göre kuyularda petrol bulunmasına rağmen , şirket tarafından " Burada petrol yok ve yetersiz" şeklinde değerlendirilerek kapatıldı. Aynı yıllarda aynı Amerikalı şirket tarafından yine petrol yok denilerek kapatılan Adana’nın Ceyhan ilçesindeki kuyularda yapılan çalışmada Çukurova-1 ve Çukurova-2 kuyularında rezerv değeri 1 Milyar Dolar olan petrol bulunmasının ardından, Kadirli ilçesinde de kapatılan petrol kuyuları ve çevresinde arama çalışması başlatıldı. Köylüler ise köylerinden petrol çıkmasını umutla bekliyor. Çınar köyünde yaşayan ve Amerikalıların 1960’lı yıllarda köylerinde petrol aradığına şahit olan Yusuf Kenan Oflaz " Amerikalılar köyümüzde sondaj yaptılar. Çok da uğraştılar. Dev gibi kepçeler, makineler getirdiler. Aradılar aradılar burada su var dediler. 400 metre yer altına inmişler. Bulamadık dediler ve kuyuyu kapattılar. Lakin kuyu hala kokuyor. Şimdi Türk şirketleri arama başlatmış İnşallah petrol bulunur" dedi. Amerikalıların köyde petrol araması yaptığı yıllarda, kendisinin 20’li yaşlarda olduğunu ve Amerikalıların küçük erkek kardeşini çok sevdiklerini belirten Cennet Oflaz ise " Benim kardeşim Mehmet o zaman küçüktü onlarla çok gezdi. Amerikalılar "Mehmet mazot yok su çok" derlerdi. Kucaklarında gezdirirlerdi. Sonra çekip gittiler. Şimdi köyümüzde petrol aranıyor inşallah bulunur" dedi.
60 yıl önce kapatılan petrol kuyusunda arama çalışması başlatıldı, köyü petrol heyecanı sardı
29 Ağustos 2024 Perşembe - 11:53 60 yıl önce kapatılan petrol kuyusunda arama çalışması başlatıldı, köyü petrol heyecanı sardı Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde 1960’lı yıllarda Amerikalı bir şirket tarafından yapılan petrol araması neticesinde kapatılan petrol kuyularında , Türk şirketi tarafından yeniden arama çalışması başlatıldı. Çalışmalar üzerine köylüleri petrol heyecanı sardı. Kadirli ilçesi Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde 1962-1965 yılları arasında Çınar ve Hacıhaliloğlu köylerinde Amerikalı bir şirket tarafından petrol arama çalışması yapıldı. Yapılan arama çalışması neticesinde köyün farklı noktalarında petrol kuyuları açıldı. İddiaya göre kuyularda petrol bulunmasına rağmen , şirket tarafından " Burada petrol yok ve yetersiz" şeklinde değerlendirilerek kapatıldı. Aynı yıllarda aynı Amerikalı şirket tarafından yine petrol yok denilerek kapatılan Adana’nın Ceyhan ilçesindeki kuyularda yapılan çalışmada Çukurova-1 ve Çukurova-2 kuyularında Rezerv değeri 1 Milyar Dolar olan petrol bulunmasının ardından , Kadirli ilçesinde de kapatılan petrol kuyuları ve çevresinde arama çalışması başlatıldı. Köylüler ise köylerinden petrol çıkmasını umutla bekliyor. Çınar köyünde yaşayan ve Amerikalıların 1960’lı yıllarda köylerinde petrol aradığına şahit olan Yusuf Kenan Oflaz " Amerikalılar köyümüzde sondaj yaptılar. Çok da uğraştılar. Dev gibi kepçeler getirdiler. Dev makineler getirdiler. Aradılar aradılar burada su var dediler. 400 metre yer altına inmişler. Bulamadık dediler ve kuyuyu kapattılar. Lakin kuyu hala da kokuyor. Şimdi Türk şirketleri arama başlatmış İnşallah petrol bulunur" dedi. Amerikalıların köyde petrol araması yaptığı yıllarda, kendisinin 20’li yaşlarda olduğunu ve Amerikalıların küçük erkek kardeşini çok sevdiklerini belirten Cennet Oflaz ise " Benim kardeşim Mehmet o zaman küçüktü onlarla çok gezdi. Amerikalılar "Mehmet mazot yok su çok" derlerdi. Kucaklarında gezdirirlerdi. Sonra çekip gittiler. Şimdi köyümüzde petrol aranıyor inşallah bulunur" dedi.
Çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi
29 Ağustos 2024 Perşembe - 09:12 Çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi Osmaniye’de yaşayan 6 çocuk annesi Ayşe Aydoğan, çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi. Osmaniye’de kent merkezinde yaşayan 86 yaşındaki Ayşe Aydoğan, babasının okula göndermemesi nedeniyle çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenemedi. Eşinin vefatından ardından, Osmaniye’deki Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı Gündüz Bakım ve Aktif Yaşam Merkezine gitmeye başlayan Aydoğan, el işleri, resim ve çeşitli etkinliklerle hayata yeniden tutunmaya başladı. Merkezdeki yetkililerden çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenmek için yardım isteyen Ayşe Aydoğan bu hayaline 86 yaşında kavuştu. Okuma yazma belgesini Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz’dan alan Ayşe Aydoğan hayalini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadı. "Burada herkesin okuması yazması vardı benim yoktu ben kendimde bir eksiklik hissettim" diyen Ayşe Aydoğan, ’’Okumaya çocukken babam göndermemiş. Ben de o çocukluk hevesim içimde kalmıştı. Bir türlü yakalayamadım okuma şansımı. İşte sonra çoluk çocuğa karıştık, olmayınca da kaldı içimde üzülüyordum. Ben niye okuyamadım, niye okuma yazma öğrenmedim diye. Sonra da işte olmadı, kısmet olmadı. 2 sene oldu eşim öleli o öldükten sonra evde yalnız kaldım. Buranın açıldığını duydum. Arkadaşlarım haber verdi. Belli bir yaştaki insanları orada yardımcı oluyorlar, ilgileniyorlar, arkadaşlarınız var vakit geçirirsin. Ben de dedim bir gideyim, göreyim, memnun olursam devam ederim dedim. Memnun olmazsam da gitmem dedim. Geldim, memnun oldum. Bir buçuk sene oldu ben buraya hiç aksatmadan geliyorum. Çocuklarım gezmemi istiyor gidelim, değişiklik olsun anne diyor. Benim okulum var, gitmem diyorum, ben buraya okul bildim. Burada da herkesin okuması var, benim yoktu. Ben orada bir eksiklik hissettim. Buradaki görevliler Fatma hanım ve Fatih beye her şeye yardımcı oluyorsunuz her işte hocamız var. Ben okuma yazma öğrenmek istiyorum bana da bunu öğretin buranın görevlisisiniz dedim. Birkaç gün sonra bana bir kalem bir defter verdiler okumaya başlayalım dediler. Allah bin sefer razı olsun Fatih bey ve Fatma hanımdan bana sabır ettiler buraya kadar getirdiler. Ben kendi kendime daha güzel okuyorum ama burada azıcık heyecan yaptım. Kelimeler birden çıkaramadım’’ diye konuştu. ’’Okusaydım öğretmen olmak isterdim’’ Babasının kendisini okutmadığı için okuma yazma öğrenemediğini dile getiren Aydoğan, ’’Amcamın kızı okudu, öğretmen oldu. Aynı yaştaydık, onu okuttular, ben okuyamadım. İşte çocuk aklı, yani direnemedim mi? Artık nasıl oldu ben de bilmiyorum. Keşke direnseymişim. Babamda öyle fazla sert bir baba değildi aslında. Kısmet olmadı okusaydım öğretmen olurdum. Çok seviyordum yani insanlara yardımcı olmayı çok seviyorum, anlayacağın. Burada mutluyum yavrum, örgü, sabun bezleri, gül, hamurdan çiçek yaptık’’ dedi.
Çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi
29 Ağustos 2024 Perşembe - 09:08 Çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi Osmaniye’de yaşayan 6 çocuk annesi Ayşe Aydoğan, çocukluk hayali olan okuma yazmayı 86 yaşında öğrendi. Osmaniye’de kent merkezinde yaşayan 86 yaşındaki Ayşe Aydoğan, babasının okula göndermemesi nedeniyle çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenemedi. Eşinin vefatından ardından, Osmaniye’deki Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı Gündüz Bakım ve Aktif Yaşam Merkezine gitmeye başlayan Aydoğan, el işleri, resim ve çeşitli etkinliklerle hayata yeniden tutunmaya başladı. Merkezdeki yetkililerden çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenmek için yardım isteyen Ayşe Aydoğan bu hayaline 86 yaşında kavuştu. Okuma yazma belgesini Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz’dan alan Ayşe Aydoğan hayalini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadı. Burada herkesin okuması yazması vardı benim yoktu ben kendimde bir eksiklik hissettim diyen Ayşe Aydoğan, ’’Okumaya çocukken babam göndermemiş. Ben de o çocukluk hevesim içimde kalmıştı. Bir türlü yakalayamadım okuma şansımı. İşte sonra çoluk çocuğa karıştık, olmayınca da kaldı içimde üzülüyordum. Ben niye okuyamadım, niye okuma yazma öğrenmedim diye. Sonra da işte olmadı, kısmet olmadı. 2 sene oldu eşim öleli o öldükten sonra evde yalnız kaldım. Buranın açıldığını duydum. Arkadaşlarım haber verdi. Belli bir yaştaki insanları orada yardımcı oluyorlar, ilgileniyorlar, arkadaşlarınız var vakit geçirirsin. Ben de dedim bir gideyim, göreyim, memnun olursam devam ederim dedim. Memnun olmazsam da gitmem dedim. Geldim, memnun oldum. Bir buçuk sene oldu ben buraya hiç aksatmadan geliyorum. Çocuklarım gezmemi istiyor gidelim, değişiklik olsun anne diyor. Benim okulum var, gitmem diyorum, ben buraya okul bildim. Burada da herkesin okuması var, benim yoktu. Ben orada bir eksiklik hissettim. Buradaki görevliler Fatma hanım ve Fatih beye her şeye yardımcı oluyorsunuz her işte hocamız var. Ben okuma yazma öğrenmek istiyorum bana da bunu öğretin buranın görevlisisiniz dedim. Birkaç gün sonra bana bir kalem bir defter verdiler okumaya başlayalım dediler. Allah bin sefer razı olsun Fatih bey ve Fatma hanımdan bana sabır ettiler buraya kadar getirdiler. Ben kendi kendime daha güzel okuyorum ama burada azıcık heyecan yaptım. Kelimeler birden çıkaramadım’’ diye konuştu. ’’Okusaydım öğretmen olmak isterdim’’ Babasının kendini okutmadığı için okuma yazma öğrenemediğini dile getiren Aydoğan, ’’Amcamın kızı okudu, öğretmen oldu. Aynı yaştaydık, onu okuttular, ben okuyamadım. İşte çocuk aklı, yani direnemedim mi? Artık nasıl oldu ben de bilmiyorum. Keşke direnseymişim. Babamda öyle fazla sert bir baba değildi aslında. Kısmet olmadı okusaydım öğretmen olurdum. Çok seviyordum yani insanlara yardımcı olmayı çok seviyorum, anlayacağın. Burada mutluyum yavrum, örgü, sabun bezleri, gül, hamurdan çiçek yaptık’’ dedi. (MSL-VK-