Yerel Haberler
Nevşehir
24 Kasım 2024 Pazar - 15:04 Nevşehir’de kar mesaisi başladı Nevşehir’de gece saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı nedeniyle Nevşehir Belediyesi ekipleri kar temizleme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’nın bizzat kendisinin yürüttüğü çalışmalar kapsamında kar kürüme ve temizleme araçları da sahada çalışmalarını aralıksız devam ettiriyor. Nevşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Koordinasyon Merkezi tarafından yürütülen karla mücadele çalışmaları kapsamında kar nedeniyle buzlanan yollarda trafiğin güvenli bir şekilde işleyişini sağlamak amacıyla bütün çalışmalar ara vermeden sürdürülüyor. Son 12 saatten beri etkisini yitirmeden devam eden kar yağışı nedeniyle şehir merkezinde ana arterler başta olmak üzere cadde, bulvar ve sokaklarda gerçekleştirilen kar temizleme çalışmalarına Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı başta olmak üzere Nevşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Koordinasyon Merkezi bünyesinde bütün Belediye Başkan Yardımcıları ve bağlı bütün müdürlükler katılıyor. 5 kişiden oluşan Koordinasyon Merkezi marifetiyle telefon, telsiz ve sosyal medya üzerinden gelen bütün ihbarlar değerlendirilirken Yol ve Kaldırım Ekibi olarak 39 araç sahada aralıksız çalışıyor. Nevşehir Belediyesi ekipleri tarafından kar başlamadan önce gece saatlerinde bütün arterlere 100 ton solisyon uygulaması yapıldı. Yol ve kaldırım ekibinde 300 kişi kar temizliği için var gücüyle hareket ederken Yol ekiplerinin altında bulunan 4 Ana kontrol ekibi de anında müdahale ederek sorunlara çözüm üretiyor. 9 tane Tali kontrol ekibinin de içinde bulunduğu çalışmalarda tuzlama aracı, greyder, kepçe ve traktörler kullanılıyor. Nevşehir Belediyesi’nde kar temizleme çalışmaları Fen İşleri Müdürlüğü Koordinasyon merkezi tarafından oluşturulan 70 araç ve 300 personel tarafından yürütülüyor.
Prof. Dr. Kazancı: “Doğa insan yapımı hiçbir şeyi kabul etmiyor
14 Eylül 2024 Cumartesi - 13:53 Prof. Dr. Kazancı: “Doğa insan yapımı hiçbir şeyi kabul etmiyor Peribacalarının korunması ve risklerinin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleri toplantısına katılmak üzere Nevşehir’e gelen UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, “Doğa insan yapımı hiçbir şeyi kabul etmiyor. Belki yapılan çalışmalar üç beş yıl gidebilir. Ama uzun zamanda bu mümkün değil. Bunun için uygulanacak bütün koruma sistemlerinin yenilenebilir ve tamir edilebilir bir düzeyde olması lazım” dedi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Kapadokya Alan Başkanlığı ve iş birliği ile peribacalarının korunması ve risklerin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleriyle ilgili olarak “İstişare ve Değerlendirme Toplantısı bu gün yapılan saha incelemesi ile sona erdi. Göreme Arkeopark Projesinin ve Göreme Açık Hava Müzesinde mevcutta bulunan keeping uygulamalarını yerinde inceleyen UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Kapadokya bölgesini doğanın oluşturduğunu ve bu oluşum sürecinin halen devem ettiğini söyledi. Doğaya yapılan müdahaleleri doğanın kabul etmediğini söyleyen Kazancı “Doğa insan yapımı hiçbir şeyi kabul etmiyor. Belki yapılan çalışmalar üç beş yıl gidebilir. Ama uzun zamanda bu mümkün değil. Bunun için uygulanacak bütün koruma sistemlerinin yenilenebilir ve tamir edilebilir bir düzeyde olması lazım” dedi. Heyet daha sonra Paşa bağları çevre düzenleme projesini ve şapka düşmesi riskini taşıyan peribacasını yerinde inceledi. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, şapkası düşmek üzere olan peribacasına da her hangi bir müdahale yapılması gerektiğini söyledi. Düşme anında diğer peribacalarına ve ziyaretçilere zarar verilmemesi adına çevresinde bir takım tedbirler alınabileceğini söyleyen Kazancı, “burada yapılan uygulamaları ve ziyaretçi geçişine kapanan alanın neden kapandığını bir yazılı metin ile burada anlatabiliriz” dedi. Saha incelemesi sonrasında açıklama yapan Kapadokya Alan Başkan Vekili Birol İnceciköz de “Heyet ağırlıklı görüş olarak, bunun bir doğal oluşum olduğunu, doğası gereği peribacalarının zamanla oluştuğu ve bir süre sonrada oluşumunu tamamlayarak şapkalarının düşeceği ve yok olacaklarını ifade ettiler. Burası ziyaretçi alan bir yer. Ziyaretçileri etkilemeyecek şekilde, şapkanın düşme ihtimalini göz önüne de alarak, bir takım tedbirler alınması gerektiğini ve şapkanın doğal yollarla düşmesinin daha doğru olacağını ifade ettiler. Bu durumu sonuç beyannamesine de aldık” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nizamettin Kazancı: “Önce üzerinde yaşadığımız dünyayı korumalıyız”
13 Eylül 2024 Cuma - 16:20 Prof. Dr. Nizamettin Kazancı: “Önce üzerinde yaşadığımız dünyayı korumalıyız” UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, “Çevre kirliliğinin hat safhaya çıktığı bu zaman da, önce üzerinde yaşadığımız dünyayı korumalıyız. UNESCO şu anda geldiği noktada taşıyla, toprağıyla, kültürüyle, böceği-ağacıyla tüm yerküreyi yaşanır halde tutabilmek için bir formülün farkına vardı” dedi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Kapadokya Alan Başkanlığı iş birliği ile peribacalarının korunması ve risklerin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleriyle ilgili olarak “İstişare ve Değerlendirme Toplantısı” gerçekleştirildi. Kapadokya Alan başkanlığında yapılan toplantıya UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Kapadokya Alan Başkanı Vekili Birol İnceciköz, resmi kurum yetkilileri, akademisyenler ve uzmanlar, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve sektör temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı UNESCO Sözleşmesinin giriş maddesinde “barış insanların zihninde doğdu ve insanların zihninde gelişecektir” mealinde bir cümleyle başladığına vurgu yaptı. Kazancı “UNESCO bu anlayışını 1945’ten 1970‘lere kadar sürdürdü. Barışı sağlamak için çabaladı. Bunun için bilimi, iletişimi, kültürü kullandı. Ama hedef barışı sağlamaktı. Ancak 1970‘lere geldiğinde bakıldı ki; barış için kullandığı çevre aşırı derecede sanayileşti. Dolayısıyla çevre kirliliğinin hat safhaya çıktığı zaman, önce üzerinde yaşadığımız dünyayı korumalıyız. UNESCO şu anda geldiği noktada taşıyla, toprağıyla, kültürüyle, böceği-ağacıyla tüm yerküreyi yaşanır halde tutabilmek için bir formülün farkına vardı” ifadelerini kullandı. Kapadokya bölgesinin doğal kültürel sosyolojik arkeolojik bir bölge olduğunu söyleyen Kapadokya Alan Başkan Vekili Birol İnceciköz’de yaptığı konuşmada “Kapadokya bölgesini korumak, gelecek nesilleri aktarmak, mümkünse geliştirmek ve mevcuttaki tüm sektörler tarafından kullanılmasını sağlamalıyız. Özellikle Paşabağlarında şapkası düşmek üzere olan bir peribacası var. O peribacasına mutlaka ama mutlaka müdahale etmemiz gerekiyor. Şu ana kadar yapılan tek şey çevresine güvenlik önlemi almak oldu. Bu şapka elbette iklimin etkisiyle ve coğrafyanın da etkisiyle bir süre sonra belki de düşecek. Düştükten sonra konuşmanın bir anlamı kalmayacak” dedi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Kapadokya Alan Başkanlığı iş birliği ile peribacalarının korunması ve risklerin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleriyle ilgili olarak “İstişare ve Değerlendirme Toplantısı yarın da saha incelemeleri ile devam edecek.
Bin metre yükseklikten 50 metre derinliği tarayabilen dronun test uçuşu başarı ile gerçekleşti
12 Eylül 2024 Perşembe - 18:29 Bin metre yükseklikten 50 metre derinliği tarayabilen dronun test uçuşu başarı ile gerçekleşti Yerli ve milli imkanlar ile üretilen Proton Elic BNR Kop-50 tipi dron, yerden bin metre yüksekte uçarak, yerin 50 metre altına kadar arama ve tarama yapabilecek. Proton Elic BNR Kop-50 tipi dron, Nevşehir’in Göreme beldesinde test uçuşunu başarı ile gerçekleştirdi. Dronun test uçuşunda aynı zamanda Kapadokya bölgesinin bir bölümü de havadan taranmış oldu. Dron üreten firmanın yönetim kurulu başkanı Remzi Başbuğ yaptığı açıklamada, “Dron üretimi dünyanın birçok yerinde yapılmaktadır. Fakat ülkemizde yerli ve milli dron üretimi bugüne kadar gerçekleşmemiştir. Biz bunu bir ilk olarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de, hatta dünyada tek olarak havadan yer altı görüntüleme, arama, tarama faaliyetlerinde kullanılabilen dron olarak Nevşehir’de ve Avanos’taki fabrikamızda gerçekleşecektir. Öncelikle cihazımızın üzerinde bulunan görüntüleme aparatı yerli ve millidir. Manyetik radar ve termal sensörler vardır. Bugün burada yerli ve milli ürettiğimiz dron ve havadan yer altı yönetimi cihazımızın sunumu ve testini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Daha sonraki hedefimiz ise iki ila dört kişiyi taşıyan dronlar üretip, başta turizme, emniyet güçlerine, kolluk güçlerine ve birçok alanda kullanılmak üzere tahsis etmiş olacağız. Cihazımızın imkan ve kabiliyetleri yer altında gömülü bulunan oda, tünel, boşluk, sığınaklar, gömülü metal veya metal olmayan ametaller, ormanlık alanda kayıp şahıslar veya terör amaçlı şahısların tespitinde kullanmaktadır. Yer altı görüntüleme özelliğinin yanı sıra yangın söndürme faaliyetlerinde yangın bombası dediğimiz su bombaları atabilmekte veya fırlatabilmektedir. Diğer yandan tarım sulama alanlarında veya tarım alanlarındaki analiz ve ölçümlerde de dronumuz kullanılabilmektedir. Kargo ve taşımacılık hususunda da şu andaki imkânlarla 50 kilogramı taşıyabilir ve yavaş bir şekilde hedefe götürüp bırakabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Kapadokya’daki duvar resimleri korunacak
11 Eylül 2024 Çarşamba - 12:38 Kapadokya’daki duvar resimleri korunacak 1985 yılında UNESCO tarafından dünyada korunması gerekli Doğal ve Kültür Mirası listesine dâhil edilen Kapadokya Bölgesindeki tarihi yapıların içinde bulunan duvar resimlerinin korunması ve gelecek nesilleri aktarılması için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar çerçevesinde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde “Kapadokya’daki duvar resimlerinin korunması ve araştırılması” konulu panel düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara İtalyan ve Japon bilim insanları da destek veriyor. Panelin açılışında konuşan Nevşehir Vali Yardımcısı Kübra Karaalioğlu Kapadokya’nın, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini günümüze taşımış zengin bir kültür merkezi olarak öne çıktığını söyledi. Karaalioğlu; "Bölgede yer alan duvar resimleri, bu kültürel mirasın en nadide parçalarından biridir. Kapadokya bölgesindeki ilk yapılan duvar resmi konser asyön projesi 1972 yılında Tokalı Kilisesinde başlamış olup Karanlık Kilise, Elmalı Kilise Kırk şehitler Kilisesi’nde konserveysen çalışmaları tamamlanmıştır. Şuan ilimizde, toplamda beş farklı koruma ve onarım projesi yürütülmektedir. Bu projeler, Kapadokya bölgesinin essiz tarihi ve sanatsal dokusunun korunması ile gelecek nesillere aktarılması amacıyla büyük bir titizlikle sürdürülmektedir” ifadelerini kullandı. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin’de yaptığı konuşmada “Kapadokya bölgesi eşsiz jeolojik yapısının sonucu sahip olduğu doğal ve kültürel mirasından dolayı ülkemizin önemli turistik merkezlerden biri olduğu gibi aynı zamanda dünyaca önemli doğal ve kültürel miras noktalarından biri konumundadır. Bilindiği üzere, üniversitemizin de merkezinde yer aldığı Kapadokya, doğası, tarihi ve kültürel değerleri ile 1985 yılında UNESCO tarafından dünyada korunması gerekli Kültür Mirası listesine dâhil edilmiştir. Öte yandan son olarak 2022 yılında ülkemizden sadece Kapadokya Bölgesi ve Pamukkale “Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği” tarafından dünyanın ’İlk 100 Jeolojik Miras Alanı’ listesine seçilmiştir. Kapadokya Bölgesi’nin jeolojik yapısı gereği, bölgedeki zayıf volkanik kayaların kolay kazılabilmesi ve termal yalıtım özelliklerinden dolayı geçmişten günümüze çok sayıda kaya oyma mekân oluşturulmuş ve bu kaya oyma mekanlar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bölge genelinde bin 500 yıldan daha yaşlı birçok kaya oyma yapıya rastlamak mümkündür. Kapadokya’daki bu kaya oyma boşluklar sadece mezar ve kiliselerden değil, aynı zamanda cami, manastır ve yaşam alanlarından oluşmaktadır. Bu kaya oyma mekanlar sahip oldukları değişik mimarileri ve mekan içerisindeki duvar resimleri ile yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmektedir ve bölgemiz turizmi için oldukça önemlidir. Ancak bu kaya oyma yapılar ve içerisindeki eşsiz duvar resimleri atmosferik etkilere ve ne yazık ki insan kaynaklı zararlara bağlı olarak zaman içerisinde bozulmakta ve kaybolmaya yüz tutmaktadır. Bundan dolayı Kapadokya Bölgesi’ndeki kaya oyma mekanlara işlenmiş duvar resimlerinin restore edilmesi ve bu kültürel mirasımızın korunması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmıştır. Kapadokya duvar resimlerinin korunmasına ve restorasyonuna yönelik bilimsel çalışmalar bölgede 1980 yılından sonra başlamış olup, birçok kaya oyma mekanda restore çalışmaları yapılmış veya yapılmaya devam edilmektedir” dedi. Kapadokya bölgesinde yürütülen çalışmalara destek veren İtalya Tuscia University öğretim görevlisi Doç. Dr. Paola Pogliani, “Bu projenin genel amacı, Japonya, Avrupa ve Türkiye’de bulunan 8 araştırma enstitüsünü bir araya getirerek eski Batı Asya tarihi, arkeolojisi ve koruma bilimi odaklı bir araştırma ağı oluşturmaktır. Bu ağ, uluslararası konferanslar, çalıştaylar, seminerler ve ortak değişim programları düzenleyerek oluşturulmuştur. Bugünkü konferans, bu çerçevenin bir parçası olarak düzenlenmiştir. İtalyan ve Japon araştırma ekipleri son yıllarda Kapadokya’da bir araya gelerek duvar resimlerinin korunması hakkında görüş alışverişinde bulunmaktadır. Her ekibin Kapadokya duvar resimlerinin korunması konusunda farklı çalışmaları olmasına rağmen, tüm projelerde Nevşehir Müze Müdürlüğü başkanlığında, Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı’nın genç restoratörlerine güncel teknik bilgi ve yöntemler aktarılarak Türkiye’deki bu alanla ilgili deneyim artırılmıştır” şeklinde konuştu. Amaçlarının Nevşehir Bölgesi’nin eşsiz duvar resimleri mirasına ilişkin kapsamlı araştırma yaparak 6. ila 13. yüzyıllarda yapılmış yüzlerce kiliseyi inceleyerek Kapadokya resim sanatına dair fikir edinmek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Paola Pogliani “ Bu bilgiler doğrultusunda büyük bir restorasyon projesine başladık ve 2013’te Şahinefendi’deki Kırk Şehitler Kilisesi duvar resimlerinin restorasyonunu tamamladık. 2011’den beri ise bugün ilk oturumda sunulacak Tokalı Kilise’deki duvar resimlerinin yapım tekniklerinin araştırılması, belgelenmesi ve restorasyonunu içeren Tokalı projesi üzerinde çalışıyoruz. Dolayısıyla, 1985’te oluşturulan UNESCO alanı içerisindeki Kapadokya resim mirasının korunması, uzmanların yanı sıra ziyaretçiler ve bölge halkıyla paylaşılması gereken bir hedeftir. Kaya oyma yapıların duvarlarındaki her renk izi, paha biçilemez değere sahiptir; bu nedenle söz konusu alandaki tüm ekipler, farklı becerileri bir araya getirerek duvar resimlerinin korunmasına dahil olmuştur. Bu deneyimlerle ilişkili olarak programın bir bölümünde diğer ülkelerde yapılan çalışmalardan da bahsedilecektir. Amaç, tüfsü kayaçlara yönelik koruma sistemlerini Japon anıtlarıyla karşılaştırmak ve Etrüsk resim sanatının araştırılmasından sağlanan resim tekniğinin kökenlerine odaklanarak korumaya dair bakış açısını genişletmektir” dedi. Çalışmalara destek veren Japanya Univerity of Tsukuba öğretim üyesi Yoko Taniguchi’de açıklamasında “Japon ekibimiz, 2014’ten 2016’ya kadar Kızıl Vadi’de Üzümlü Kilisesi’ne ait kaya oyma mağaranın ve duvar resimlerinin korunması üzerinde çalıştı. Araştırma faaliyetlerimizin tek bir amacı vardı: bölgedeki hassas tüfün nasıl bozulduğunu ve ömrünü nasıl uzatabileceğimizi öğrenmek. Ayrıca, duvar resimlerine ilişkin olarak, geçmişte oluşan çizikler ve graffitiler nedeniyle estetik sorunları ciddi olan resimler üzerinde çalışıyoruz. Amacımız, graffitilerin tonlarını azaltarak daha az fark edilir hale geldi. Tsukuba Üniversitesi’nde çalışmaya başlamadan önce, Tokyo Kültürel Miraslar Araştırma Enstitüsü’nde çalışıyordum ve Nisan 2009’da UNESCO misyonunun bir parçası olarak ilk kez Kapadokya’yı ziyaret ettim. Üzümlü Kilisesi’nde planlanan UNESCO projesine hazırlık yapıyorduk. O dönemde Türkiye, UNESCO projelerini üstlenecek konumda değildi, bu yüzden daha sonra Tsukuba Üniversitesi’ne transfer olduktan sonra Kajima Vakfı’ndan aldığımız bir hibe ile faaliyetlerimize başladık. 2019’dan itibaren, saha çalışmalarımızı Paşabağ’daki Aziz Simeon Kilisesi’ne kaydırdık ve benzer bir proje yürütüyoruz” dedi.
Buklet fabrikası hem istihdam hem de gelir sağlıyor
11 Eylül 2024 Çarşamba - 12:34 Buklet fabrikası hem istihdam hem de gelir sağlıyor Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Kapadokya bölgesi başta olmak üzere Türkiye’deki tüm otelleri buklet ürünlerinin üretildiği ve Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Nissa Buklet Fabrikası’nın ürünlerini kullanmaya davet etti. Belediye Başkanı Rasim Arı, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde faaliyetlerini sürdüren ve turizm sektöründeki konaklama tesisleri için terlik, şampuan, sabun, duş jeli, bone ve saç kremi gibi buklet ürünlerin üretiminin gerçekleştirildiği Nissa Buklet Fabrikası’nda bir basın toplantısı düzenledi. Arı, beraberinde Belediye Başkan Yardımcıları İbrahim Yüzer, Ahmet Çöler,Hasan İler, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Berber ve şirket yöneticileri ile birlikte gerçekleştirdiği toplantıda ilk olarak gazetecilere fabrika ve üretim faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Şehir ekonomisine ve istihdama ciddi katkılar sağlamak hedefiyle kendisinin ilk döneminde kurulan fabrikada ürün çeşitliliğini arttırarak ham madde stoklarını güncellediklerini kaydeden Arı, “Nissa Buklet Fabrikası, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde hizmet vermekte olan ve otellere günübirlik tüketim malzemelerinin üretildiği bir fabrika. 2020 yılının sonunda faaliyete başlayan fabrikamızda gerek bölgemizdeki gerekse yurt içi ve yurt dışındaki turizm merkezlerindeki otellerin sabun, duş jeli, şampuan, terlik, maske gibi günübirlik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Burası Nevşehir Belediyesi’nin öz malıdır. Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş’ye bağlı bir fabrikadır. Bizim ilk dönemimizin ardından çeşitli dönemlerde fabrikada üretimin durduğu zamanlar olmuş. Fabrikadaki ürün çeşitliliğinin azaldığı dönemler olmuş. Ham madde probleminin, ham madde ihtiyacının karşılanmadığı dönemler olmuş ve en son 2023 yılı Ağustos ayından itibaren neredeyse üretim tamamıyla durmuş ve vergi dairesine, SSK’ya olan borçları ödenmez hale gelmiş. Burası benim göz bebeğim olan noktalardan bir tanesiydi. Biliyorsunuz şehirde benim üzerinde hassasiyetle durduğum, çok önem verdiğim bazı konular var. Onlardan bir tanesi de burası. Tıpkı Kayaşehir’e verdiğim önem gibi. Tabi hassasiyet göstermemin ve önem vermemin altında başka sebepler yatıyor. “ “Buklet fabrikası belediyemize ciddi ekonomik katkı ve şehre istihdam sağlayacak” Başkan Arı“Nissa Buklet Fabrikası neden önemli? Birincisi ciddi bir istihdam sağlama imkanı var. İkincisi, bölgede çok ciddi manada bir buklet ekonomisi var. Bölgedeki otellerimiz, buklet ürünlerini Ankara’dan, İstanbul’dan, Antalya’dan veya Türkiye’nin farklı şehirlerinden temin ediyorlar. Neden? Nevşehir’de onların ihtiyaçlarını giderecek bir fabrika olmasın diye yola çıktık. Dolayısıyla istihdam yaptığınız gibi ürünlerinizi de bölgedeki otellere pazarladığınız ve ürünleriniz bizden alındığı andan itibaren üretim kabiliyetimizi yukarıya çekeceğiz. Hem de istihdamı arttıracağız. Beraberinde de Nevşehir Belediyesi’ne ciddi manada ekonomik katkı verecek bir nokta burası. O yüzden bizim için çok önemli. Lakin geldiğim noktada gördüğüm şu ki, yeterince pazarlama tekniği yapılmamış. Biraz önce bir pazarlama profesörü bir hocamızla görüştük. Birkaç gün içerisinde buraya gelerek ondan da pazarlama tekniği konusunda, ürün konusunda, paketleme konusunda destek alacağız. Maalesef ki hala Nevşehir Belediyesi’nin buklet fabrikasının olduğunu çok sayıda turizmci bilmiyor. Beraberinde ister istemez otel sahipleri de bilmiyorlar. Nevşehir bilmiyor ki biz başka yerlere duyuralım. Ürün çeşitliliğimizi arttırıyoruz. Artık burada sıvı ve katı gübreleri de satıyoruz. Biz bir otelin ihtiyacı olan bütün ürünleri üretiyoruz. Banyo köpüğü yapıyoruz, duş jeli yapıyoruz, şampuan yapıyoruz, saç kremi, duş bonesi, terlik, sabun üretiyoruz. Beraberinde ihtiyaç olduğu andan itibaren maske üretimi yapıyoruz. Dezenfektan üretiyoruz. Yani bir otelin ihtiyacı olup da temin etmek istediği hangi ürün varsa biz üretiyoruz. Fabrikamızda ham maddelerimiz ağzına kadar dolu” dedi.