Yerel Haberler
Muş
28 Kasım 2024 Perşembe - 10:57 Küçükbaş hayvanların kar üzerindeki zorlu yolculuğu Muş’ta erken yağan kara hazırlıksız yakalanan besiciler 4 saat süren zorlu yolculuğun ardından köylerine döndü. Muş’ta besicilerin zorlu kış mesaisi geçen yıla göre erken başladı. Merkeze 44 kilometre mesafedeki Karabey köyündeki besiciler Kamiş mezrasında karla kaplı 9 kilometrelik yolu 4 saatlik zorlu yolculuk sonunda tamamlayarak köylerine döndü. Kar yağışına hazırlıksız yakalandıklarını söyleyen besici Adem Demir, "Kar yağışından dolayı köye iniyoruz. Samandan tasarruf etmek için bu vakitlere kadar mezrada duruyoruz. Mezradan köye iniyoruz. İlkbahar mevsimine kadar hayvanları köyde ahırda besleyeceğiz. Kar bu yıl erken yağdı, saman biter diye tedirginiz” dedi. İlkbahar mevsiminde çıktıkları mezradan döndüklerini ifade eden Abuzer Güngör, “İlkbahar mevsiminde hayvanlarımızı mezraya getiriyoruz. Yazın ve sonbahar mevsiminde hayvanlarımızı burada besliyoruz. Kışın gelmesiyle köye iniyoruz. Sabah mezradan çıktık, köye geldik. Yaklaşık 9 kilometrelik bir yol ve 4 saatte köye vardık. Artık hayvanları köyde ahırda besleyeceğiz. Burada bahara kadar hayvanlara saman ve arpa vereceğiz” şeklinde konuştu. Yaz aylarında meraları değerlendirmek için mezraya geldiklerini söyleyen Enes Yalçın da, "Nisan ve mayıs aylarında başladığımız yolculuğumuzun bugün dönüş aşamasındayız. Yazın meraları değerlendirmek adına geldiğimiz mezrada yem sıkıntısı meydana geldiği için artık hayvanları köye getirdik. Erken saatlerinde çıktığımız yolculuğumuzu an itibariyle bitirdik" ifadelerini kullandı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 13:17 Evlat nöbetindeki baba: “Yahudilere askerlik yapmayın” Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirten aileler, DEM Parti İl Başkanlığı önündeki eylemlerini soğuk havaya rağmen sürdürüyor. Oğluna seslenerek teslim olmasını isteyen Halit Altun, "Oğlum Muhsin eğer sağsan ve sesimi duyuyorsan çık gel. O insanların sana faydası yok. Gidip de o Yahudilere askerlik yapmayın" dedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren Muşlu aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemlerini bu hafta da kararlılıkla sürdürdü. Evlatlarının fotoğrafını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, "Evlat nöbetindeyiz" ve "Artık yeter. Yakamızdan düşün" yazılı pankartlar açarak DEM Parti ve terör örgütü PKK’ya tepki gösterdi. Baba Halit Altun, terör örgütü PKK’nın çocuğunu kaçırdığını ifade ederek, "5 yıldır biz bunların (DEM Parti) kapısına geliyoruz. Çocuklarımızı onlardan istiyoruz. Size sesleniyoruz, seslerimizi duyun ve çocuklarımızı getirin. Çocuklarımızı getirmediğiniz müddetçe eyleme devam edeceğiz. Demeyin ki öylesine gelip gidiyorlar. Biz çocuklarımızın arkasındayız. Oğlum Muhsin eğer sağsan ve sesimi duyuyorsan çık gel. O insanların sana faydası yok. Kendi memleketine, kendi yuvana, kendi anne ve babana ve kendi ocağına dön. Gidip de o Yahudilere askerlik yapmayın. Bunun bilincinde olun. Hepinize sesleniyorum, dönün gelin, o toprağın faydası yok. Sizi kandırmışlar götürmüşler, gelin yuvanıza. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.
68 yaşındaki Turgut Dede, bilardo tutkusunu 35 yıldır sürdürüyor
17 Mart 2024 Pazar - 16:13 68 yaşındaki Turgut Dede, bilardo tutkusunu 35 yıldır sürdürüyor Muş’ta ikamet eden 68 yaşındaki Turgut Özçilingir, 35 yıldır oynadığı bilardo ile gençlere meydan okuyor. Bilardo tutkunu 68 yaşındaki Turgut Özçilingir, adeta zamanın üstesinden gelerek gençlere meydan okumaya devam ediyor. 35 yıldır bilardoya olan tutkusunu sürdüren Özçilingir, yaşına rağmen enerjisi ve ustalığıyla dikkat çekiyor. Muş’un saygın bilardo oyuncularından olan Özçilingir, yaşının getirdiği deneyimle rakiplerine ustalıkla meydan okuyor. Bilardo masasının başında adeta bir ustalık dersi veren Özçilingir, çevresindekileri şaşırtmaya devam ediyor. Bilardo tutkunlarının gözdesi haline gelen Özçilingir, her maçta üstünlük sağlayarak adeta bir efsane haline gelmiş durumda. Muş’un gururu Özçilingir, 68 yaşında olmasına rağmen bilardo masasında gençlerden bile daha başarılı bir performans sergileyerek, yaşın sadece bir rakam olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Yaşının kendisini bu tutkusundan alıkoymasına izin vermeyen Özçilingir, bilardonun sadece gençlerin sporu değil, her yaş grubundan insanın keyifle oynayabileceği bir oyun olduğunu belirterek, “Bilardoyu çok severim. 35 senedir oynarım. Türkiye’nin Tosya, Kastamonu, Çankırı, Polatlı, bilhassa Bursa gibi her tarafta oynadım. Çok dostlarım var. Bilardo yani en güzel spordur. Dünyada bir eşi daha yoktur ki rakibin güzel bir oyun yaptığında alkışlayalım. Benim rakibim çok güzel zorlu atış atıyor. En ilkin ben bravo diyorum. Elimi çırpıyorum. Bu spor böyle güzel bir spordur. Ben severek yaptığımdan bugün 68 yaşında olmama rağmen gençlere taş çıkartıyorum. 6 saat ayakta bilardo oynuyorum. Beni dinlendiriyor. Her akşam geliyorum. Kendim marangozum. Kapı üzerine dükkan açtım. O vaziyette devam ediyorum. Gençler, her top atışında öğretici bir öğretmen gibi yavaş vur. Vuramazsa ağızda kal bir dahakine at. Bu şekilde tenkit ediyorum. Tutuş, vuruş, nişan almayı öğretiyorum. Hepsi de benden öğrenip de liseler arası şampiyon olan kızlarımız da var” dedi. Muş’ta bilardo tutkusunu yaşayan herkesin ismini duyduğu Turgut Özçilingir, oyunun inceliklerini ustalıkla kullandığını söyleyerek, “Buradakiler hepsi bana saygı gösteriyor. Ben de onlara sevgi ve tarif ederim. Oynamasam dahi yandan geçerken yanlış oynadığını söylerim. Onlar da beni kırmazlar. Benim hayran kitlem çok. Bilakis üniversite talebeleri gibi benim seyircim çok. Muş’ta bulunmayan bir dostum var. Ahmet Aksoy, bilardoda bir numaradır. Onlardan ben kaptım güzel vuruşları. Çünkü kimden öğreneceksin? Bir ustadan. Aynı dostlarla her akşam geliriz. Birbirimizi kırmayız, üzmeyiz. Bu güzel bir spordur ve gençleri alkolden, uyuşturucudan, pislikten kurtaran bir spordur. Çok temizdir. Ahlaklı kişilerden oluşuyor genelde bilardo oyuncuları. Burada ayyaş, sarhoş, hapçı, top eczacı olmaz. Gelmezler. Barınamazlar. Bu sporu gerçekten tavsiye ediyorum. Yaşlıya da gence de, borcu olana derdi olana da. Hepsini unutturuyor” şeklinde konuştu.
Evde Sağlık Birimi ekipleri karla kaplı köylere giderek hastaları tedavi ediyor
14 Mart 2024 Perşembe - 12:37 Evde Sağlık Birimi ekipleri karla kaplı köylere giderek hastaları tedavi ediyor Muş’un yüksek kesimlerindeki karlı ve çamurlu yolları aşarak köylere giden Evde Sağlık Birimi ekipleri, hasta ve yaşlılara şifa dağıtmaya devam ediyor. Muş’ta karla kaplı köylere giderek hasta ve yaşlılara sağlık hizmeti veren Evde Sağlık Birimi ekipleri, 14 Mart Tıp Bayramı’nda da karla kaplı yolları geçerek hastalara ulaştı. Zorlu coğrafyaya rağmen özverili bir şekilde çalışarak merkez ve bağlı köylerindeki yaklaşık bin 800 hastaya sağlık hizmeti sunan kahramanlar, 9 kişiden oluşan 3 ayrı ekiple hareket ederek hasta ve yaşlıların ihtiyaçlarını karşılıyor. Her gün uzun mesafeleri aşarak yaşlı, yatağa bağımlı ve kronik hastaların sağlık durumunu düzenli olarak takip eden ekipler, gerekli tıbbi müdahaleleri sağlayarak hastalara şifa dağıtıyorlar. Sağlık ekipleri, merkeze bağlı Keçidere ve Elçiler köyüne giderek kalp yetmezliği olan Rahmetullah Tuğlacı ve nöropatik rahatsızlığı bulunan Fatma Çakır’ı tedavi etti. En ücra köylere ulaşan sağlık ekipleri, muayene ettikleri vatandaşın hayır duasını alıyor. Muş Devlet Hastanesinden yaklaşık 50 kilometre uzaktaki Elçiler ve Keçidere köylerine geldiklerini söyleyen Evde Sağlık Birimi sorumlusu Dr. Ömer Faruk Uysal, 3 ekip olarak görev yaptıklarını belirterek, "Hastaların son durumunu değerlendirdik. Tekrar hastanemize döneceğiz. Evde Sağlık Birimi’ne kayıtlı yaklaşık 1800 hasta var. Muş merkeze bağlı bütün köylerdeki evde sağlık hizmetlerine ihtiyacı olan tüm hastalara biz bakıyoruz. Öncelikle hastalar bakanlık numarasından bir talep oluşturuyorlar. Biz onlara ilk izlemlerini gerçekleştiriyoruz. Bu hastaların evde sağlık hizmetine ihtiyacı olup olmadığını hekim olarak değerlendiriyoruz. Hastaları sistemimize kaydettikten sonra bizden randevu alabiliyorlar. Biz onlara belirttiğimiz tarihte gidip ziyaretlerini gerçekleştiriyoruz. 3 ekip olarak görev yapıyoruz. Müdahale, pansuman ve nakil ekibimiz var" dedi. Meslektaşlarının bayramını da kutlayan Dr. Uysal, "Bu hastaların poliklinik kontrolü gerektiğinde onları hastaneye taşıma konusunda da yardımcı oluyoruz. Hastanemiz bünyesinde çalışan uzman doktorlarımıza teşekkür ederiz. Kendileri de bize kayıtlı hastaların tanı ve tedavilerinde ve takiplerinde son derece yardımcı oluyor. Hastalara mümkün olduğu kadar yardımcı olup işlerimizi kolaylaştırıyorlar. Elimizden geldiği kadar bütün köylere ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum. İnşallah hep birlikte mesleğimizi hakkını vererek huzur ve sükunet içinde gerçekleştirebiliriz" şeklinde konuştu. Kalp yetmezliği olan Rahmetullah Tuğlacı da, "Bu hizmetten çok memnunum. Ne zaman hastaneye telefon açtığımızda hemen ekip gönderiyorlar ve tedavimi yapıyorlar. Devletimizin bize sağladığı bu imkanlardan dolayı çok teşekkür ederim. Allah razı olsun" ifadelerini kullandı.
Terör mağduru acılı anne: “7 Ramazan’dır oğlumun hasretini çekiyorum”
13 Mart 2024 Çarşamba - 12:46 Terör mağduru acılı anne: “7 Ramazan’dır oğlumun hasretini çekiyorum” Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşmak ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Evlat nöbetindeyiz", "Anneler direniyor" ve "Artık yeter yakamızdan düşün" yazılı pankartlar açtı. Ellerinden fotoğraflarını düşürmedikleri çocuklarına "teslim ol" çağrısında bulunan anne ve babalar, eylemin yapıldığı yoldan geçen ve yüksek sesle müzik açan DEM Parti’nin seçim aracına tepki gösterdi. 7 yıldır Ramazan ayını çocuğunun hasreti ile geçirdiğini söyleyen anne Şahinaz Özcan, "Çocuğumu istiyorum. Bu Kürt davası değil. Biz de Kürt’üz. Sözde aday oluyorlar. Çocuklarımızı getirsinler, sonra aday olsunlar. Ben HDP ve PKK’dan çocuğumu istiyorum. 7 yıldır çocuğum var mı yok mu bilmiyorum. 7 yıldır Ramazanlar geçti, bir kere bile çocuğumu görmedim. Çocuğumun hasretini çekiyorum. Sofraya yemek bırakıyorum, oğlum yok. Biz de bu duruma çok üzülüyoruz. Allah onları perişan etsin. Atilla oğlum benim sesimi duyuyorsan gel devlete teslim ol" dedi. Oğluna teslim ol çağrısında bulanan Naciye Sönmez Yıldız da, "Orada sana hayır yok. Herkes yuvasına gelsin. Ben hem babayım hem anneyim. Oğlum senin için soğukta, yağmur, çamurda buraya geliyorum. Onlar seni kandırdı, Allah onları perişan etsin. Ben sizin için buradayım. Dön gel teslim ol. Ciğerimizi yaktılar, onların da ciğeri yansın. Devlet bizim babamızdır" şeklinde konuştu.
Muş’ta "12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü" programı
12 Mart 2024 Salı - 15:57 Muş’ta "12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü" programı MUŞ (İHA) – Muş’ta "12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü" dolayısıyla bir program düzenlendi. Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü" dolayısıyla Muş Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemine binaen yapılan konuşmaların ardından, Şehit Davut Karaçam Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrenci korosu tarafından hazırlanan şarkı ve şiirler seslendirilip, oratoryo gösterisi sergilendi. Programda konuşan Muş Valisi Avni Çakır, İstiklal Marşı’nın aziz milletimizin karakterini yansıttığını belirterek, “Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’na ‘korkma’ diye başlarken, aziz milletimize ve kahraman ordumuza bu kutlu bağımsızlık mücadelesinin zaferle sonuçlanacağı müjdesini veriyordu. Yine şehadete eren milli mücadele sırasındaki kahraman askerlerimize de cenneti müjdeliyordu. Kahraman gazilerimize nasıl bir cennet vatanda yaşayacaklarını resmen tarif ediyordu. İstiklal Marşı tamamen Türk insanının, aziz milletimizin bağrından çıkmış, bizi biz yapan değerleri hemhal etmiş, harmanlamış ve herkesin yüreğinin en derin noktalarına kadar inmesini bilmiştir. Bu şekilde de her Türk genci, her Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı büyük bir gururla ve onurla haykırarak İstiklal Marşımızı söylemektedir” dedi. İstiklal Marşı’nın, tarihin akışını değiştiren bir kahramanlık destanının anlatımı olduğunu vurgulayan Vali Çakır, “İstiklal Marşı adı verilen bu şiir Mehmet Akif tarafından kanının son damlasına kadar mücadele eden kahraman ordumuza ithaf edilmiştir ve tarih boyunca uğruna çok acılara katlandığımız, hiçbir zaman ödün vermediğimiz bağımsızlığımızın da, karakterimizin de güçlü anlatımıdır. İstiklal Marşımızın hangi şartlarda yazıldığını çok anlamak ve bunu gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak görevidir. İstiklal Marşı bizi biz yapan, değerlerimizin güçlü bir anlatımıdır. İstiklal Marşı; ezan, bayrak, din, şehadet, hak gibi kavramların güçlü bir şekilde vurgulandığı ve bizim mayalarımız diye tabir ettiğimizin değerlerimizin yine güçlü bir anlatımıdır. İstiklal Marşı tarihin en zor döneminde bu aziz milletin cesaretini, fedakârlığını ve kahramanlığını anlatmak ve ona moral vermek üzere yazılmış bir şiirdir. Bu şiir kesinlikle bir ücret karşılığında veyahut da klasik bildiğimiz şiirlerden değildir. Tabiri caizse bir kahramanlık destanının anlatımıdır” ifadelerini kullandı. Programa; Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, kurum amirleri ve öğrenciler katıldı. Program, şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyelerin takdimi ve Mehmet Akif Ersoy temalı resim sergisinin gezilmesi ile sona erdi.
Krediyle aldığı aracı ücretsiz öğrenci servisine dönüştürdü
12 Mart 2024 Salı - 14:04 Krediyle aldığı aracı ücretsiz öğrenci servisine dönüştürdü Muş’ta krediyle aldığı araçla toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden 7 çocuk babası Şahin Aksin, okula uzak mahallelerde yaşayan öğrencilerin derslerden geri kalmamaları için ücretsiz servis hizmeti sağlıyor. Muş’un Hasköy ilçesinde yaşayan 7 çocuk babası Şahin Aksin, okuldan uzak mahallelerde yaşayan öğrencilere destek olmak amacıyla örnek bir girişimde bulunarak kredi çekip aldığı araçla, bu mahallelerdeki öğrencilere ücretsiz servis imkânı sağlıyor. Kendi çocukları gibi gördüğü mahalle çocuklarının eğitimine destek olmak için harekete geçen Aksin, "Çiçek Abbas Servisi" adını verdiği aracı ile mahalledeki yüzlerce öğrencinin güvenli bir şekilde okula gitmesini sağlıyor. Özellikle okula ulaşım konusunda zorluk yaşayan öğrenciler için büyük bir rahatlama sağlayan Aksin, kimseden ücret talep etmediğini belirterek, “7 tane çocuğum var. İki erkek, beş tane kız çocuğum var. Zaten kız çocuklarıma bakarak, öbür çocukları da kendi çocuklarım gibi gördüğüm için bu işe giriştim. Mahallede okul, servis ve Ana yol üzerinde geçit yok. Okul açıldığından beri ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini ücretsiz olarak kendi servis aracımla okullara götürüyorum. Okullarından tekrar evlerine götürerek ailelerine teslim ediyorum. Kimseden ücret talep etmiyorum. Sadece bir hayır için yapıyorum bunu. Benim öğretmen oğlum var, bu sene atandı. İmkân olmadığı için de onun adına kredi çektik bu arabayı almak için. Kredi parasıyla bu arabayı aldık işte. Çocukları; sokak köpeklerinden korumak için her sabah servisle okula bırakıyorum. Allah’a çok şükür çocuklar da memnun, biz de memnunuz. Onun için elimizden geleni her zaman da yapmaya hazırız. Yapıyoruz da zaten. İmkânımız olmadığı için bu kadarını yaptık, yapabiliyoruz. İnşallah daha ilerisinde daha güzel bir şeyler yapmaya çalışırız” dedi. Öğrencilerin, özelikle kış mevsiminde okullarına ulaşmakta güçlük çektiğini vurgulayan Aksin, “Bildiğiniz, gördüğünüz gibi zaten kış memleketi. Havalar genelde soğuk, bazen 2-3 metre kar yağar. Soğukta, o karda çocukların zaten yürümesi zor. Bir de üstüne de köpekler, kurtlar var zaten. Onun için bu servislere başvurduk. Servisimin adını da Çiçek Abbas koydum. Gelirim, bu küçük marketim var, Bir de iki tane çalışan çocuğum var, kız çocuğu. Kendi çocuğumun rızkını alıp bütün çocuklara veriyorum. Onlar da benim çocuklarım olduğu için hepsini eşit görüyorum. Yüze yakın öğrenci götürüyorum, mahalleden başlıyorum. 6 okula 100’e yakın çocuk götürüyorum. Tekrar okuldan da alıp evlerine bırakıyorum” şeklinde konuştu. Aksin’in sağladığı servis imkânından faydalanarak okuluna giden Kadir Öztürk, “Şahin abimiz bu günde bizi yolda bırakmayarak okulumuza ulaştırdı. Kendi imkânları ile her gün bizi okulumuza ulaştırıyor. Allah razı olsun. Allah başımızdan eksik etmesin. Kış mevsiminin soğuklarında ve sokak hayvanlarından bizi kurtarıyor. Okulumuza zamanında yetişmemizi sağlıyor” ifadelerini kullandı.