GÜNDEM - 17 Mart 2024 Pazar 16:13

68 yaşındaki Turgut Dede, bilardo tutkusunu 35 yıldır sürdürüyor

A
A
A
68 yaşındaki Turgut Dede, bilardo tutkusunu 35 yıldır sürdürüyor

Muş’ta ikamet eden 68 yaşındaki Turgut Özçilingir, 35 yıldır oynadığı bilardo ile gençlere meydan okuyor.


Bilardo tutkunu 68 yaşındaki Turgut Özçilingir, adeta zamanın üstesinden gelerek gençlere meydan okumaya devam ediyor. 35 yıldır bilardoya olan tutkusunu sürdüren Özçilingir, yaşına rağmen enerjisi ve ustalığıyla dikkat çekiyor. Muş’un saygın bilardo oyuncularından olan Özçilingir, yaşının getirdiği deneyimle rakiplerine ustalıkla meydan okuyor. Bilardo masasının başında adeta bir ustalık dersi veren Özçilingir, çevresindekileri şaşırtmaya devam ediyor.


Bilardo tutkunlarının gözdesi haline gelen Özçilingir, her maçta üstünlük sağlayarak adeta bir efsane haline gelmiş durumda. Muş’un gururu Özçilingir, 68 yaşında olmasına rağmen bilardo masasında gençlerden bile daha başarılı bir performans sergileyerek, yaşın sadece bir rakam olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Yaşının kendisini bu tutkusundan alıkoymasına izin vermeyen Özçilingir, bilardonun sadece gençlerin sporu değil, her yaş grubundan insanın keyifle oynayabileceği bir oyun olduğunu belirterek, “Bilardoyu çok severim. 35 senedir oynarım. Türkiye’nin Tosya, Kastamonu, Çankırı, Polatlı, bilhassa Bursa gibi her tarafta oynadım. Çok dostlarım var. Bilardo yani en güzel spordur. Dünyada bir eşi daha yoktur ki rakibin güzel bir oyun yaptığında alkışlayalım. Benim rakibim çok güzel zorlu atış atıyor. En ilkin ben bravo diyorum. Elimi çırpıyorum. Bu spor böyle güzel bir spordur. Ben severek yaptığımdan bugün 68 yaşında olmama rağmen gençlere taş çıkartıyorum. 6 saat ayakta bilardo oynuyorum. Beni dinlendiriyor. Her akşam geliyorum. Kendim marangozum. Kapı üzerine dükkan açtım. O vaziyette devam ediyorum. Gençler, her top atışında öğretici bir öğretmen gibi yavaş vur. Vuramazsa ağızda kal bir dahakine at. Bu şekilde tenkit ediyorum. Tutuş, vuruş, nişan almayı öğretiyorum. Hepsi de benden öğrenip de liseler arası şampiyon olan kızlarımız da var” dedi.


Muş’ta bilardo tutkusunu yaşayan herkesin ismini duyduğu Turgut Özçilingir, oyunun inceliklerini ustalıkla kullandığını söyleyerek, “Buradakiler hepsi bana saygı gösteriyor. Ben de onlara sevgi ve tarif ederim. Oynamasam dahi yandan geçerken yanlış oynadığını söylerim. Onlar da beni kırmazlar. Benim hayran kitlem çok. Bilakis üniversite talebeleri gibi benim seyircim çok. Muş’ta bulunmayan bir dostum var. Ahmet Aksoy, bilardoda bir numaradır. Onlardan ben kaptım güzel vuruşları. Çünkü kimden öğreneceksin? Bir ustadan. Aynı dostlarla her akşam geliriz. Birbirimizi kırmayız, üzmeyiz. Bu güzel bir spordur ve gençleri alkolden, uyuşturucudan, pislikten kurtaran bir spordur. Çok temizdir. Ahlaklı kişilerden oluşuyor genelde bilardo oyuncuları. Burada ayyaş, sarhoş, hapçı, top eczacı olmaz. Gelmezler. Barınamazlar. Bu sporu gerçekten tavsiye ediyorum. Yaşlıya da gence de, borcu olana derdi olana da. Hepsini unutturuyor” şeklinde konuştu.



68 yaşındaki Turgut Dede, bilardo tutkusunu 35 yıldır sürdürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hayırsever işadamından Mersin’e 2 okul Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın himayesinde, hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında okul yapım protokolü imzalandı. Protokolle Aydoğan ailesi tarafından Tarsus’un Sucular Mahallesi’nde her biri 24 derslikli toplam 48 derslikten oluşan ilkokul ve ortaokul binası inşa edilecek. Vali Pehlivan, imza töreninde yaptığı konuşmasında, protokol kapsamında Aydoğan Ailesinin, Tarsus’ta 2 okul yaptırarak eğitim öğretim faaliyetlerine tahsis edeceğini söyledi. Şeref Aydoğan ve ailesine, kamu hizmetleri içerisinde müstesna bir yere sahip olan eğitim gibi önemli bir alanda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür eden Vali Pehlivan, "Elbette ki devletimiz yıldan yıla Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım programları çerçevesinde, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen yıl yeni okullar inşa ediyor. Özellikle de 6 Şubat’ta yaşanan deprem ve depremlerden Mersin’de çok sayıda okulumuz etkilendi. Depremden etkilenen okulları boşaltmak ve yıkmak durumunda kaldık. Hızlı bir şekilde okul yapım ve onarım çalışmalarını başlattık. Millî Eğitim Bakanlığımıza tekliflerimizi yaptık. Birçoğu yatırım programına girdi, bazı okullarda güçlendirme, bazılarında da yık yap yöntemiyle yeni okullar inşa ettik, inşa etmeye de devam ediyoruz. Deprem sonrası 1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde rekor sayılabilecek bir hızda 66 okulumuzun yapımını tamamladık ve eğitim öğretim hizmetleri verilmeye başlandı. Diğer okul inşaatlarımız da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Yeniden okul yapımı ve güçlendirme çalışmalarına devam ederken bir yandan da Mersin Valiliği olarak çeşitli platformlarda hayırseverlere çağrılarda bulunduklarını hatırlan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bugün hep birlikte bu konuda güzel bir örneğe tanıklık ediyoruz. Bu sürece çok değerli bir katkı almış oluyoruz. Hayırseverimizin katkıları ile yapılacak olan 2 okulumuzun inşaatlarını da inşallah kısa sürede tamamlayıp eğitim öğretim hizmetlerine kazandıracağız. Hayır alanında, hayır konularında adım atmak hem onu yapanları sevindiriyor hem de içinde yaşamakta olduğumuz toplumumuzu ve ülkemizi sevindiriyor. Bizim medeniyet ve milli geleneklerimizde, inanç yapımızda vakıf kültürü ziyadesiyle yerleşik bir anlayıştır. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma anlayışı aynı şekilde ziyadesiyle yerleşik ve bizi biz yapan değerler arasında yer almaktadır. Bunun somut örneklerini gördükçe diğer insanlara, çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olacağına da inanıyoruz. Elbette ki devletimiz, milletimiz adına her alanda gerekli adımları atmaktadır. Özellikle imkanı olan vatandaşlarımızın, eğitim gibi alanlarda doğrudan adım atması, bu konuda devletimizin ilgili birimleriyle iş birliği yapmak suretiyle bu tür güzel yatırımlara vesile olması da ayrı bir önem ve kıymet ifade ediyor, takdire değer bir tablo ortaya çıkıyor. Mersin’de bunun bir örneğini daha yaşamış olmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz." İmza töreninde hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan da eğitim ve öğretime destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizler gelecek nesillerimize bir nebze olsun katkıda bulunmak için böyle bir girişimde bulunduk. İnşallah bu bir başlangıç olur ve Rabbim tamamına erdirir. Bundan sonraki süreçte de herkesin desteğini bekliyoruz. Şahsım ve ailem adına Valimiz başta olmak üzere hayra teşvik eden, ilgi gösteren, destek veren herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde bulunan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından yapılan operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da geriye kalan malzemeleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise, “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardakların bulunduğu bölgenin deniz kaplumbağalarının üreme alanı olması, yıkım kararının gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek, yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık. Ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.