Yerel Haberler
Muş
Karla mücadele ekipleri köy yollarını açmak için seferber oldu 26 Kasım 2024 Salı - 13:45:27 Muş’ta iki gün önce etkisini gösteren yoğun kar yağışı nedeniyle kapanan köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalar sürüyor. İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri, yüksek rakımlı bölgelerde karla kaplanan köy yollarını temizlemek için yoğun mesai harcıyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle kapanan 70 köy yolundan şu ana kadar 42’si ekiplerce ulaşıma açıldı. Kapalı kalan 28 köy yolunun temizlenmesi için ise çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Özellikle Varto ilçesindeki Seferek grup köy yolunda görev yapan ekipler, zorlu hava ve yol şartlarına rağmen vatandaşların mağduriyetini gidermek için mesailerine devam ediyor. 39 yıldır iş makinesi operatörü olarak görev yapan Kasım Akar, "Yıllardır bu görevi yapıyorum. Karla mücadelemiz başladı. Sezonun ilk karı yağdı. Kayadelen köyü Muş’un son köyü. Şu an orayı açmaya çalışıyoruz. Kar yağışı devam ediyor. Kar yağışı geçen yıla göre 1 ay erken yağdı. Geçen yıl bu zamanlarda kar yoktu. 39 yıldır karla mücadele ediyorum" ifadelerini kullandı. İl Özel İdaresi Varto Şantiye Şefi Hakan Çolak ise, “Dün yağan karla birlikte kapanan köylerimizi açmaya başladık. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bütün vatandaşlarımızın yolunu açacağız. Köyde bulunan vatandaşlarımızın yollarını açmaya devam edeceğiz. Şantiyemizde bulunan arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Bütün yollarımızı açacağız. 7/24 çalışmalarımız devam ediyor. Yolları açmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.
Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor
03 Haziran 2024 Pazartesi - 18:25 Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti amacıyla 2020 yılında başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" çerçevesinde çalışmalar bu yıl da devam edecek. 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i mağlup ettiği Malazgirt Savaşı’nın gerçekleştiği alanı kesin olarak belirlemek ve bu alanda tarihi ve arkeolojik kalıntılara ulaşmak amacıyla yürütülen projede, tarihi kayıtlara ve arkeolojik verilere dayanarak savaşın izlerinin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müzesi, MAUN ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğinde 2020’de hayata geçirilen projenin ekibi, MAUN Senato Salonu’nda bir araya geldi. Kazı ekibiyle bir araya gelen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, en büyük hayalinin bu büyük zaferin yerinde görünür kılınmasını, noktasal olarak yerinin tespit edilmesi olduğunu söyleyerek, “2019 yılında başladık. MAUN, adına yakışır bir şekilde misyonuna uygun bir şekilde başından beri bu projenin yanında yer aldı. Ama rektörün çıkıp doğrudan bu sürecin içerisinde, süreci de tayin eden bir isim olması bizi ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Üniversitenin her şeyiyle arkamızda olduğunu biliyoruz, yanımızda olduğunu biliyoruz. Proje ortağı diyorduk, artık sahipliğe doğru giden bir süreç var” dedi. Türkiye’deki ilk savaş alanı arkeolojisini yaptıklarını dile getiren Adnan Çevik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnterdisipliner bir çalışma yapıyoruz. 40’ı aşkın yerli, yabancı, alan uzmanının katkısıyla yürüyen bu büyük zaferi yerinde görünür kılmaya dair bir bilimsel arka plan hazırlıyoruz. Beşinci yılımızdayız. Savaşa dair 2 önemli veri üzerinden, onların tespiti üzerinden yürüyoruz. Bunlardan ilki savaşa ait metal objeler. Yani o döneme ait metal obje. İkincisi de insan kayıtları. Tabii burada önceliğimiz kendi şehitliğimiz, şehitlerimizin bulunmasına dönük tespitler. Son 2 yıldır, Malazgirt Afşin Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar, şehitlik olabileceğini düşündüğümüz alanda yoğunluklu olarak devam ediyor. 30’a yakın mezar açtık. Eski bir gayrimüslim köyünde 2 bine yakın Müslüman mezarı tespit ettik. 11’inci yüzyıl bizim için 1071 demek, savaşın yüzyılı demek. Bunlardan 3’ü doğrudan başlarından travmatik ölüm iziyle balta, kılıç, kesici bir aletle ölmüş olmaları, 25-35 yaş aralığında yetişkin erkek olmaları bizi bu alanda yoğun olarak çalışmaya devam ettiriyor. Bu sene de yine ilk etap için buradayız. Bayrama kadar yüzey araştırması şeklinde bir çalışma yürüteceğiz. 150 kilometrekarelik son derece geniş bir alanda yürüyor bu çalışma. Ekibin bu kadar kalabalık olmasının bir başka sebebi de bu. Yani bu geniş alanı daraltmak adına coğrafyacı, jeofizik, jeolog ekiple bu alanı daraltmaya çalışıyoruz. Alanı daraltmak demek yüzey araştırmalarıyla işte başka şehitlikler, Bizans kayıpları, nerelere gömülmüş olabilirler? Çünkü savaşın noktasal olarak yerini belirledik diyecek şey bu.” Çevik, savaşın bir haftalık çalışmalar bütünü ve nihai muharebenin ise 26 Ağustos’ta olduğu için daha çok veri ile bunu belgelemek istediklerini vurgulayarak, “Çünkü bir sonraki aşaması burada bir turizm destinasyonu olan, yürüyüş yollarıyla, seyir teraslarıyla, şehitlikleriyle bir interaktif müzesiyle yani Çanakkale Şehitliği’ne gittiğimizde ne görüyor, ne yaşıyorsak aynısını Malazgirt’te de görmek ve yaşamak istiyoruz. Sadece 26 Ağustos’ta hatırlanan bir Malazgirt değil, 365 gün hatırlanan, hatırlanmakla kalmayan, yerinde yaşanan bir Malazgirt kurmak istiyoruz. Malazgirt Savaşı’nı yerinde gerçek zaman ve gerçek mekana dayalı olarak görünür kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin gelecekteki diğer projelere ışık tutacağının altını çizen Çevik, “Bu proje, bundan sonraki projelere de ışık tutacak bilgi ve insan kaynağı yetiştirme iddiasında. Hatta inşallah rektörümüzün riyasetinde burada bir enstitüleşmeye dönüşebilirsek sadece Malazgirt değil MAUN üzerinden bölgedeki Türk-İslam kazılarının özellikle antropolojik verilerinin, insan kaynaklarıyla beraber hele bir de zamanda inşallah Antik DNA laboratuvarımız da açıldığında hemen yanı başımızda Ahlat, daha doğumuzda Ani var. Orada çok önemli Türk-İslam kazısı yürütülüyor. Dolayısıyla bütün bunları da yönlendirecek insan ve bilgi kaynağı üretecek bir lisansüstü tezler yapılacak bir merkeze dönüşsün istiyoruz” diye konuştu. Akademik ortamda çalışmaları Türkiye ve dünyayla paylaştıklarını ifade eden Çevik, “Yine 2023 yılı Kasım ayında Rus Bilimler Akademisi’ne davet edildik. Hatta bu yıldan itibaren dahili üyesi kabul ettiler bizi. Artık her iki yılda bir düzenlenen bir toplantı bu. Biz de orada Malazgirt’te elde ettiğimiz sonuçları Rus Bilimler Akademisi aracılığıyla dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz. Bu yıl ayrıca Avrupa’nın en önemli Türk İslam arkeologları, İslam arkeolojisinin teorisyenleri misafirimiz olacaklar. İnşallah rektörümüzün de katılımıyla üniversitemiz üzerinden ortak işbirliği imkanlarını değerlendirerek biraz daha uluslararası anlaşma boyutunu yakalamak istiyoruz. Çünkü bu tip yani bir hikayeniz varsa geleceğiniz de var. Muş’un, Malazgirt’in dünya tarihini değiştiren bir hikayesi var” şeklinde konuştu. Çalışmaların bu yıl da verimli bir şekilde ilerleyeceğini dile getiren Prof. Dr. Adnan Çevik, “İlk etapta yüzey araştırması, bayramdan sonra da 1 Temmuz’dan itibaren de kazı olmak üzere hem devam eden kazılarımız var hem de yeni alanlarımız var. Buradan elde edeceğimiz verilerle savaşın noktasal olarak nerede cereyan ettiğine dönük tespitlerimize devam edeceğiz” dedi. Projenin Muş başta olmak üzere Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını kaydeden Çevik, “Bin yıllık geçmişin tahribatı vesaire düşündüğümüzde biz aslında sıra dışı bir arkeolojik çalışma yapıyoruz. Biz hikayesini bildiğimiz bir büyük hadiseyi arıyoruz. İzlerini sürüyoruz. Dolayısıyla zamana ihtiyacımız var, imkana ihtiyacımız var, desteğe ihtiyacımız var. Bu kadar kısa sürede çok ciddi sonuçlar aldık. Bu destek, imkan ve zaman daha verildiğinde biz bütün savaşın her aşamasını gün gün ortaya koyacağımızı ve sonuç itibariyle en büyük zaferi yerinde ete kemiğe büründürerek görünür kılacağımızı, bunun da Muş başta olmak üzere bütün Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Biz Büyük Selçuklu kültür rotası, Ani’den başlayıp Diyarbakır’da noktalanacak 8 ili ilgilendiren Büyük Selçuklu kültür rotasının kalbi olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor
03 Haziran 2024 Pazartesi - 18:04 Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti amacıyla 2020 yılında başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" kapsamındaki çalışmalar bu yıl da devam edecek. 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i mağlup ettiği Malazgirt Savaşı’nın gerçekleştiği alanı kesin olarak belirlemek ve bu alanda tarihi ve arkeolojik kalıntılara ulaşmak amacıyla yürütülen projede, tarihi kayıtlara ve arkeolojik verilere dayanarak savaşın izlerini gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müzesi, MAUN ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğiyle 2020’de hayata geçirilen projenin ekibi, MAUN Senato Salonu’nda bir araya geldi. Kazı ekibiyle bir ayara gelen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, en büyük hayalinin bu büyük zaferin yerinde görünür kılınmasını, noktasal olarak yerinin tespit edilmesi olduğunu söyleyerek, “2019 yılında başladık. MAUN, adına yakışır bir şekilde misyonuna uygun bir şekilde başından beri bu projenin yanında yer aldı. Ama rektörün çıkıp doğrudan bu sürecin içerisinde, süreci de tayin eden bir isim olması bizi ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Üniversitenin her şeyiyle arkamızda olduğunu biliyoruz, yanımızda olduğunu biliyoruz. Proje ortağı diyorduk, artık sahipliğe doğru giden bir süreç var” dedi. Türkiye’deki ilk savaş alanı arkeolojisini yaptıklarını dile getiren Adnan Çevik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnterdisipliner bir çalışma yapıyoruz. 40’ı aşkın yerli, yabancı, alan uzmanının katkısıyla yürüyen bu büyük zaferi yerinde görünür kılmaya dair bir bilimsel arka plan hazırlıyoruz. Beşinci yılımızdayız. Savaşa dair 2 önemli veri üzerinden, onların tespiti üzerinden yürüyoruz. Bunlardan ilki savaşa ait metal objeler. Yani o döneme ait metal obje. İkincisi de insan kayıtları. Tabii burada önceliğimiz kendi şehitliğimiz, şehitlerimizin bulunmasına dönük tespitler. Son 2 yıldır, Malazgirt Afşin Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar, şehitlik olabileceğini düşündüğümüz alanda yoğunluklu olarak devam ediyor. 30’a yakın mezar açtık. Eski bir gayrimüslim köyünde 2 bine yakın Müslüman mezarı tespit ettik. 11’inci yüzyıl bizim için 1071 demek, savaşın yüzyılı demek. Bunlardan 3’ü doğrudan başlarından travmatik ölüm iziyle balta, kılıç, kesici bir aletle ölmüş olmaları, 25-35 yaş aralığında yetişkin erkek olmaları bizi bu alanda yoğun olarak çalışmaya devam ettiriyor. Bu sene de yine ilk etap için buradayız. Bayrama kadar yüzey araştırması şeklinde bir çalışma yürüteceğiz. 150 kilometrekarelik son derece geniş bir alanda yürüyor bu çalışma. Ekibin bu kadar kalabalık olmasının bir başka sebebi de bu. Yani bu geniş alanı daraltmak adına coğrafyacı, jeofizik, jeolog ekiple bu alanı daraltmaya çalışıyoruz. Alanı daraltmak demek yüzey araştırmalarıyla işte başka şehitlikler, Bizans kayıpları, nerelere gömülmüş olabilirler? Çünkü savaşın noktasal olarak yerini belirledik diyecek şey bu.” Çevik, savaşın bir haftalık bir çatışmalar bütünü ve nihai muharebenin ise 26 Ağustos’ta olduğu için daha çok veri ile bunu belgelemek istediklerini vurgulayarak, “Çünkü bir sonraki aşaması burada bir turizm destinasyonu olan, yürüyüş yollarıyla, seyir teraslarıyla, şehitlikleriyle bir interaktif müzesiyle yani Çanakkale Şehitliğine gittiğimizde ne görüyor, ne yaşıyorsak aynısını Malazgirt’te de görmek ve yaşamak istiyoruz. Sadece 26 Ağustos’ta hatırlanan bir Malazgirt değil 365 gün hatırlanan, hatırlanmakla kalmayan, yerinde yaşanan bir Malazgirt kurmak istiyoruz. Malazgirt Savaşı’nı yerinde, gerçek zaman ve gerçek mekana dayalı olarak görünür kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin gelecekteki diğer projelere ışık tutacağının altını çizen Çevik, “Bu proje, bundan sonraki projelere de ışık tutacak bilgi ve insan kaynağı yetiştirme iddiasında. Hatta inşallah rektörümüzün riyasetinde burada bir enstitüleşmeye dönüşebilirsek sadece Malazgirt değil MAUN üzerinden bölgedeki Türk-İslam kazılarının özellikle antropolojik verilerinin, insan kaynaklarıyla beraber hele bir de zamanda inşallah Antik DNA laboratuvarımız da açıldığında hemen yanı başımızda Ahlat, daha doğumuzda Ani var. Orada çok önemli Türk-İslam kazısı yürütülüyor. Dolayısıyla bütün bunları da yönlendirecek insan ve bilgi kaynağı üretecek bir lisansüstü tezler yapılacak bir merkeze dönüşsün istiyoruz” diye konuştu. Akademik ortamda çalışmaları Türkiye ve dünyayla paylaştıklarını ifade eden Çevik, “Yine 2023 yılı Kasım ayında Rus Bilimler Akademisine davet edildik. Hatta bu yıldan itibaren dahili üyesi kabul ettiler bizi. Artık her iki yılda bir düzenlenen bir toplantı bu. Biz de orada Malazgirt’te elde ettiğimiz sonuçları Rus Bilimler Akademisi aracılığıyla dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz. Bu yıl ayrıca Avrupa’nın en önemli Türk İslam arkeologları, İslam arkeolojisinin teorisyenleri misafirimiz olacaklar. İnşallah rektörümüzün de katılımıyla üniversitemiz üzerinden ortak işbirliği imkanlarını değerlendirerek biraz daha uluslararası anlaşma boyutunu yakalamak istiyoruz. Çünkü bu tip yani bir hikayeniz varsa geleceğiniz de var. Muş’un, Malazgirt’in dünya tarihini değiştiren bir hikayesi var” şeklinde konuştu. Çalışmaların bu yıl da verimli bir şekilde ilerleyeceğini dile getiren Prof. Dr. Adnan Çevik, “İlk etapta yüzey araştırması, bayramdan sonra da 1 Temmuz’dan itibaren de kazı olmak üzere hem devam eden kazılarımız var hem de yeni alanlarımız var. Buradan elde edeceğimiz verilerle savaşın noktasal olarak nerede cereyan ettiğine dönük tespitlerimize devam edeceğiz” dedi. Projenin Muş başta olmak üzere Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını kaydeden Çevik, “Bin yıllık geçmişin tahribatı vesaire düşündüğümüzde biz aslında sıra dışı bir arkeolojik çalışma yapıyoruz. Biz hikayesini bildiğimiz bir büyük hadiseyi arıyoruz. İzlerini sürüyoruz. Dolayısıyla zamana ihtiyacımız var, imkana ihtiyacımız var, desteğe ihtiyacımız var. Bu kadar kısa sürede çok ciddi sonuçlar aldık. Bu destek, imkan ve zaman daha verildiğinde biz bütün savaşın her aşamasını gün gün ortaya koyacağımızı ve sonuç itibariyle en büyük zaferi yerinde ete kemiğe büründürerek görünür kılacağımızı, bunun da Muş başta olmak üzere bütün Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Biz Büyük Selçuklu kültür rotası, Ani’den başlayıp Diyarbakır’da noktalanacak 8 ili ilgilendiren Büyük Selçuklu kültür rotasının kalbi olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Üniversite öğrencileri özel çocuklarla buluştu
03 Haziran 2024 Pazartesi - 15:11 Üniversite öğrencileri özel çocuklarla buluştu Varto İyilik Topluluğu adı altında bir araya gelen öğrenciler, Kale Mahallesi TOKİ konutlarındaki özel öğrencilerle eğlence programında buluştu. MAUN Varto Meslek Yüksekokulu İyilik Topluluğu öğrencileri, ‘Gönüllülük Çalışmaları’ dersi kapsamında Kale Mahallesi’nde bulunan TOKİ konutlarındaki özel çocuklara yönelik bir sokak şenliği programı düzenledi. Varto İyilik Topluluğu öğrencileri, düzenledikleri şenlikle hem özel eğitim çocukların hem de mahalledeki çocukların keyifli bir gün geçirmelerini sağladı. Varto İyilik Topluluğu Danışmanı Öğretim Görevlisi Murat Kaymaz, mahalle çocuklarına güzel bir gün geçirdiklerini ifade ederek, “Kale Mahallesi TOKİ konutlarında özel çocuklarla düzenlediğimiz şenlikte, müzik eşliğinde palyaçolar sahne aldı. Daha sonra yaş pasta kesildi ve özel çocuklara çeşitli hediyeler verildi. Özel çocukların doyası eğlendiği programda, bahçe oyunlarından müzikli boyama etkinliklerine kadar pek çok eğlenceli aktivitenin olduğu sosyal sorumluluk projesiyle unutulmaz bir gün yaşadık. Sevilen eski şarkıların yanı sıra çocuk müziklerinin çaldığı şenlikte, palyaçolar miniklerin yüzlerini boyadı. Sosis balonlardan hayvanlar yapan üniversiteliler, minikler için aldıkları tişörtleri onlarla birlikte el baskısı yöntemiyle boyadı. Projeye katılan miniklere pamuk şeker ve patlamış mısır dağıtan üniversiteliler, miniklerle dans etti. Özel çocuklar ve aileleri ile Kale Mahallesi’ndeki çocukların yer aldığı etkinlikte, sıradan eğitim gününün ötesinde farklı bir gün yaşama fırsatı bulan çocuklar ve üniversiteliler, güzel havanın ve baharın tadını doyasıya çıkardı” dedi.
Muş’ta LGS’nin ilk oturumu başladı
02 Haziran 2024 Pazar - 10:34 Muş’ta LGS’nin ilk oturumu başladı Muş’ta, Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın ilk oturumu başladı. Muş’ta 6 bin 259 öğrencinin başvuru yaptığı merkezi sınav 31 okulda yapılacak. Merkezi sınav 2023-2024 eğitim öğretim yılında resmi ve özel ortaokullardaki 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla ilk oturumu başladı. Merkezi sınavın birinci oturumu 09.30’da başlarken, ikinci oturum ise 11.30’da olacak. İki oturum halinde uygulanacak sınavda, çoktan seçmeli 90 soru sorulacak ve oturumlar aynı gün tamamlanacak. Öğrencisini sınava getiren velilerden Levent Berk, “Çocuklar bir yıldır çalışıyorlar. Daha doğrusu bir yıl derken sekiz yıldır bugün için çalışıyorlar. Biz de onlarla beraber aynı heyecanı, aynı duyguları yaşıyoruz. Görmüş olduğunuz gibi bütün veliler, anne ve babalar bugün çocukları için gelmişler. Okul bahçesinde onları bekliyoruz ve onlarla o heyecanı paylaşmak istiyoruz. İnşallah Rabbim hepsinin de emeklerini boşa çıkarmaz, bizim öğrencilerimizin de emeklerini boşa çıkarmaz. Sonuç ne olursa olsun, onlar bizim evlatlarımızdır. Önemli olan onların sağlığıdır. Tabii ki gönül ister ki daha güzel yerlere gelsinler, vatanlarına ve milletlerine hayırlı evlatlar olsunlar. Bizim buradaki temennimiz ve burada oluş amacımız da budur. Çocuklar sekiz yıldır çalışıyorlar. Özellikle bu yıl sabah akşam demeden dershanede, okulda ve evde çalıştılar. Anne baba olarak biz de elimizden gelen desteği onlardan esirgemedik. İnşallah sonuç hepimiz için ve ülkemiz için hayırlı olacaktır diye düşünüyoruz” dedi.
Muş’ta 7. kattan düşen 2 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti
01 Haziran 2024 Cumartesi - 18:07 Muş’ta 7. kattan düşen 2 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti Muş’ta 2 yaşındaki bir çocuk, 7. kattaki evlerinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olay, Muş’un Sütlüce Mahallesi’nde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 2 yaşındaki A.S adlı kız çocuğu, 7. kattaki evlerinin balkonundan düştü. Çığlıkları duyarak koşan aile bireyleri ile komşular, balkondan baktıklarında çocuğu yerde baygın yatarken gördü. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince Muş Devlet Hastanesine kaldırılan A.S, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi. Öte yandan, yaklaşık 11 yıl önce iki yaşındaki kızının 7. kattan düştüğünü belirten Abdullah Yıldırım isimli vatandaş ise o günü unutamadığını söyleyerek ailelere uyarılarda bulundu. Yıldırım, pencere ve balkonların korkuluk ile korunması gerektiğini belirterek, "İki yaşında bir çocuk 7. kattan düşmüş. Çok üzüldüm. Allah yardım etsin annesine, babasına, bütün ailesine. Benim çocuğum da iki yaşındayken balkondan düşmüştü. O zaman gerçekten çok üzülmüştüm. O günü unutamıyorum. Çok şükür Cenab-ı Hakk’ın bir lütfuydu ki çocuğum sağ salim kurtuldu. Ama bu tedbir almamamız gerektiği anlamına geliyor. Tedbir önce bizden, sonra Allah’tandır. Bakıyorum, balkonlar güvensiz. Ne bir güvenlik önlemi alınıyor, ne başka bir şey yapılıyor. İnsanlarımızın acilen bu konuda harekete geçmesi lazım. Çocukların düşmemesi için önlemler alınmalı" dedi.