SPOR - 30 Ekim 2024 Çarşamba 14:12

Kocaelispor Başkanı Recep Durul: "Bazı şeylerin kontrolü bizde değil, bekliyoruz"

A
A
A
Kocaelispor Başkanı Recep Durul: "Bazı şeylerin kontrolü bizde değil, bekliyoruz"

Kocaelispor Kulüp Başkanı Recep Durul, futbolcu ödemeleriyle ilgili yaptığı açıklamada, "Bazı şeylerin kontrolü bizde olmadığı için bekliyoruz. Kendilerinden özür diledim. Özür dilemek erdemliktir. Keşke her insan bunu yapabilse. Bu hafta futbolculara ödeme yapılacak. Gelen kaynak neyse tamamını aktaracağız" dedi.


Trendyol 1.Lig’de mücadele eden Kocaelispor’da Başkan Recep Durul basın toplantısı düzenledi. 9 Haziran’da yapılan kongreden sonraki süreci ve gerçekleştirilen transferleri değerlendirerek konuşmasına başlayan Başkan Durul, "Ertuğrul hocamızı bir kez daha takımımızın başına getirdik. Transfer döneminde boşluk vardı. Bilmediğimiz kişiler takıma transfer yapıyordu. Eğer Kocaelispor’un başmühendisi Ertuğrul Sağlam ise tüm yetki ondadır. Zaman zaman fikir ayrılıklarımız oldu. Ben, hocamız, menajerler ve yönetimimiz de futbolcu önerdi ve iyi bir kadro kuruldu" ifadelerini kullandı.



"2.1 puan ortalaması hedefi koyduk"


Süper Lig hedefiyle yola çıktılarını dile getiren Başkan Durul, "İstatistiklere göre 78 puan bizi Süper Lig’e çıkaracak. Geçen sezon 5-6 iyi takım varken, bu sezon 10-12 iddialı takım var. 2.1 puan ortalaması hedefi koyduk. Birçok iç ve dış faktörler sezon içinde karşımıza çıkacaktır. Zaman zaman eksik futbolcularımızı arıyoruz, hocamız da buna göre takım kurgusu oluşturuyor. Ben hocamızın takım şablonunu oturttuğunu düşünüyorum. Bakın Galatasaray’da 3 forvet var. 3’ü de dünya yıldızı. Ona rağmen hatalar yapıyorlar. Hocamız, takımımızın teknik patronudur, kendisine müdahale etmiyoruz. Ligin zirvesindeyiz. Erzurumspor da iyi bir çıkış gösterdi. Bizim kadromuzun yüzde 20 bütçesiyle başardılar. Bolu ve Erzurum deplasmanları zor geçiyor. İklim şartları da kendilerinin lehlerine" diye konuştu.



"VAR ile ilgili iyi değiliz"


"Bizde komutan çok, asker az" diyen Recep Durul, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Erzurum’da asker daha fazla. İsterseniz Real Madrid ya da Barcelona olun, mücadele eden amatör bir takım gelir ve seni yener. Ankaragücü maçında biraz bizden, biraz rakipten dolayı yenildik. Tolga Ciğerci’nin kırmızı kart pozisyonu görülmedi. VAR ile ilgili iyi değiliz. 2-3 dakika VAR’da inceleme mi olur? Bazı yöneticilerimiz, bir maçta bir başkanın hakem grubuyla telefondan yazışma yaptıklarını gördü. İnandığım bir şey var. Hakem ve TFF ile ilgili ağır eleştiri yapılması taraftarı değilim. ’Hakkımızı yiyorlar’ cümlesi bir tuzak. Bir yerler, iki yerler. Bunlar mazeret olmamalı. Bunlara sığınan insan değiliz. Biz büyük ve başarıya alışık bir camiayız. Geçmişini biliyoruz. Böylesi bir kulüpte mazeret üretemeyiz."



"Hocamızı gönderme düşüncemiz yok"


Başkan Recep Durul, sakatlıkları bulunan futbolcularla ilgili bilgilendirme de yaptı. Durul, "Caner 2-3 hafta sahalardan uzak kalacak. Markao’nun sağlık taramasında iyi huylu kemik kisti tespit edildi. Caktas soğuk algınlığı geçiriyor. Markao istekli ve Karagümrük maçında oynamak istiyor. Beklentimiz oynaması ancak Sakarya maçını da düşünüyor. Hocamız ile ilgili şunu ifade etmek istiyorum; ’1-2 yenilgi sonrası hocamızı gönderelim’ diye bir düşüncemiz olmayacak" cümlelerine yer verdi.



"Şehrimizin üst aklı bize güvence verdi ve yola çıktık"


Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın desteğine de değinen Durul, "Ertuğrul hoca ile Tahir Başkanımızın yanına gittik. Kendisi, ’Genel kurulu bitirin, yanıma gelin’ dedi. Neticesinde şehrimizin otoritesi. Merhum Hüseyin Üzülmez döneminde transfer yasağını kaldırdı. Bunu başardı kendisi. Tahir Başkan adamcılık yapmıyor. Herkeste telefonu var ve kimseyi ayırmıyor. Kulübün içişlerine de hiç karışmıyor. Görüşmemizde, ’Bana şampiyon takım kurun. Biz gereğini yapacağız’ dedi. Şehrimizin üst aklı bize güvence verdi ve yola çıktık. Bazı arkadaşlar, ’Madem parayı büyükşehir verecek, siz neden oradasınız?’ diyor. Bilinmelidir ki hiçbir başkan, büyükşehir desteği almadan kulübü yönetmemiştir. Başkan Osman Gencal da İzmit Belediyesi’nin alanını Kocaelispor’a tahsis etti ve Baç’taki bina yapıldı" diye konuştu.



"Büyükşehir’den destek almak zorunda"


Recep Durul, geçtiğimiz sezon kendi imkanlarıyla kulüp kasasına 35 milyon TL koyduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:


"Eski başkan ve yöneticilerin bu kulüp için neler yaptığını biliyoruz. Sefa Sirmen, Kocaeli’nin tüm imkanlarını Kocaelispor’a sağlıyordu. Bugün Recep, yarın Hasan ya da Hüseyin başkan olduğunda da büyükşehirden destek almak zorunda. Geçen sezon kendi imkanlarımdan 35 milyon TL aktardım ve takımı şampiyonluğa götürmek için elimden geleni yaptım. Çorum maçından sonra Tahir Başkan, ’70 milyon veren varsa gelsin, aday olsun, Kocaelisporluları bir göreyim’ dedi. Bu kirli düşünceler Kocaelispor’a büyük zarar veriyor. Kulübü dizayn ediyorlar, kulübün yönetimini belirliyorlar. Sizce bu gazetecilik mi? Kocaelispor’u ön plana çıkarmak gerekirken kişiler öne çıkıyor. Ülke zor bir süreçten geçiyor. Ekonomide dalgalanmalar var. Böyle bir ortamda tasarruf tedbirlerinin uygulandığı ortamda firmalardan destek almak kolay olmuyor. Ben bu yükün altına gövdemi koydum, koymaya da devam edeceğim. 50 milyon TL cebimden yönetim kurulumuz adına kaynak sağladım. Yarın bu katkıyı kulübe bırakır mıyım, bırakmaz mıyım bilmiyorum. Benim samimiyetim ortada. Yönetici arkadaşlarım aslanlar gibi çalışıyor. Kulübün içindeki yapıyı bozanlara da izin vermiyoruz. Hiç kimse Kocaelispor’u ve yönetimini küçümseyemez. Kimseden bir korkumuz, çekincemiz yok. 16 transfer yaptık. Büyükşehirden kasamıza 140 milyon TL para girdi. Bir firma ile 2 milyon TL anlaşma yaptık. 300 bin Euro’sunu aldık. Kalan dilimi 2025 yılının ilk çeyreğinde ödeyecek. Ulusal lisans almak için 22 milyonu da Tahir Başkan kulübe aktarttı. 100 milyon TL geriden geliyoruz. Bu para kasamızda olsaydı 2-2.5 ay rahatlayacaktık. Bugünkü koşullarda büyük bir rakam. Sponsorluklar yeterli gelmiyor. Söz alınan firmalar var. 250’nin üzerinde firma ile görüşüldü. Gönüllü verenler de var."



"Bazı şeylerin kontrolü bizde olmadığı için bekliyoruz"


Kocaelispor’un bir aile olduğunu da aktaran Durul, "Bizim futbolcu grubumuz çok karakterli kişiler. Biz bir aileyiz, aile içinde sıkıntılar olabilir. Büyükşehir belediye başkanımız futbolculara ve camiaya seslenerek söz verdi. Bunun üzerine söz olur mu? Güven konusunda bir sıkıntı yok. Tabii ki herkesin bir harcama planı var. Adamın cebinde parası yok, ne yapacak? Futbolcular bize süre sordu. Bazı şeylerin kontrolü bizde olmadığı için bekliyoruz. Kendilerinden özür diledim. Özür dilemek erdemliktir. Keşke her insan bunu yapabilse. Bu hafta futbolculara ödeme yapılacak. Gelen kaynak neyse tamamını aktaracağız. 30 milyon da işimizi görür. Tesislerle ilgili start verdik. 72 dönüm arazi için Tahir Büyükakın başkanımız talimatı verdi. İhale süreci birkaç ay sürer ve sonrasında inşaata başlanır" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya AK Parti Kütahya Merkez İlçe Murat Afşarünal mazbatasını alarak görevine başladı AK Parti Kütahya Merkez İlçe Murat Afşarünal, 8. Olağan Kongre sonrası mazbatasını alarak görevine başladı. Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte İlçe Seçim Kurulu’na gelen Afşarünal, mazbatasını İlçe Seçim Kurulu Müdürü Mehmet Aydın’ın elinden aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Genel Merkez Teşkilatı Başkanlığı’nın tensipleriyle görevlendirildiklerini belirten Afşanünal, "Bilindiği gibi, AK Parti Kütahya Merkez İlçe Başkanı olarak şahsıma görev tevdi edilmişti. Daha sonra kongre sürecimizi tamamladık” dedi. Kütahya’da güçlü bir teşkilatın mensubu olduklarına dikkat çeken Başkan Murat Afşarünal, "Bu meyanda, nitelikli arkadaşlardan oluşan genç ve dinamik bir ekiple harmanlayarak çok güzel bir ekip oluşturduğumuzu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Tevazu, samimiyet ve gayretle yola devam edeceklerini vurgulayan Afşarünal, Kütahya halkının gönlünü kazanacaklarına inandığını söyledi. Başkan Afşarünal, "Bundan sonraki büyüklerimizin, başkanlarımızın da kazandığı gibi 22 yıldır iktidarda olan partimizi, 2028 seçimlerinde yeniden başarıya taşımak için elimizden geleni yapacağız. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz, gücümüzün de bilincindeyiz. O çerçevede çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Allah utandırmasın, Allah mahcup etmesin. Hayırlı uğurlu olsun. Tüm Kütahya halkının desteklerini bekliyoruz" diye konuştu.
Erzurum İzmir’de silahlı saldırıda vefat eden polis memuru memleketi Erzurum’da toprağa verildi İzmir’in Çiğli ilçesinde bir markete gerçekleşen silahlı saldırıda, istirahatli olan polis memuru Mehmet Sıddık Temel vurularak hayatını kaybetmişti. Polis Memuru Mehmet Sıddık Temel, memleketi Erzurum’da toprağa verildi. İzmir Emniyet Müdürlüğü Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli Polis Memuru Mehmet Sıddık Temel; 28 Ekim 2024 tarihinde istirahatliyken saat 21.24 sıralarında bir markette alışveriş yaptığı esnada çıkan tartışma silahlı eyleme dönüşmüş, polis memur sol kolunda bir giriş ve çıkış, sırtında bir giriş olmak üzere yaralanmış ve 112 vasıtasıyla tedavisi için Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine intikal ettirilmişti. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen polis memuru kurtarılamayarak vefat etmişti. Polis Memuru Mehmet Sıddık Temel cenazesi bugün ikindi namazını müteakip Narmanlı Camiinde kılınan cenaze namazı sonrası meslektaşlarının omuzunda cenaze aracına alındı ve daha sonra Asri Mezarlığı’na defnedildi. Cenaze namazında polis memuru Mehmet Sıddık Temel’in eşi Sibel Temel, eşinin Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşlarına boğuldu, eşini öldürenlerin cezasını bulmasını istedi. Cenazeye polis memuru Mehmet Sıddık Temel’in üç oğlu, ailesi ve meslektaşları katıldı. Polis memuru nasıl vurulmuştu Polis Memuru Mehmet Sıddık Temel’in yaşamını kaybettiği olay önceki gün İzmir’de 21.30 sıralarında İnönü Mahallesi 9501 Sokakta bulunan markette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ü.Ö.’nün işlettiği markete, kendisini daha önce de defalarca rahatsız ettiği iddia edilen kalabalık bir grup geldi. Market sahibi ile grup arasında çıkan tartışmaya bu sırada markette olan ve istirahatli olduğu öğrenilen polis memuru Mehmet Sıddık Temel (50) de dahil oldu. Tabancayla 5 el ateş edilen markette bulunan Mehmet Sıddık Temel sırtına isabet eden mermilerle ağır yaralanırken şüpheliler geldikleri otomobillere kaçtı. Silah sesini duyanlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde ağır yaralanan 3 çocuk babası polis memuru Mehmet Sıddık Temel, kaldırıldığı Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Olayın ardından geniş çaplı çalışma yürüten polis, çevredeki güvenlik kameraları ve görgü şahitlerinin ifadeleri doğrultusunda takip başlatmıştı. Polisin yaptığı çalışmada olay yerinden kaçan şüphelilerin kullandıkları otomobiller ile Bayraklı ilçesinde bulunan bir oto galeriye geldiği ve araçları galeriye bırakıp kaçtıkları öğrenildi. Şehir kameralarının yanı sıra birçok güvenlik kamerasını da inceleyen polis, olaya karıştığı belirlenen 7 şüpheliyi yakaladı. Yapılan üst aramasında olayda kullanıldığı tahmin edilen tabanca da ele geçirilmişti.
İstanbul TFF: "Yapılan açıklamalar üzerinden camiaları karşı karşıya getirmek kimseye fayda sağlamamaktadır" Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kulüplerin yaptığı açıklamaların kimseye fayda sağlamadığını belirterek, "Kamuoyu önünde yapılan bu kısır tartışmalar ve çekişmeler, oluşturulmak istenen kardeşlik iklimine zarar vermektedir" ifadelerini kullandı. TFF’nin resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Seçildiğimiz günden bu yana, futbol ailesinin tüm üyeleriyle iletişimde olup, futbol ortamında adalet ve kardeşlik iklimini oluşturmak için hassasiyetle çalışıyoruz. Bizler Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu olarak futbolun sorunlarını çözmek adına iyi niyetle yaklaştıkça, bu iyi niyetimize karşı zaman zaman uyumsuz ve destekleyici olmayan tutumlarla karşılaştığımızı görüyoruz. Ne yazık ki; futbolun temel sorunlarını unutturup, yüzeysel çekişmelerle futbolun marka değerini layık olduğu yere koyamayacağımızı defalarca dile getirdik. Kulüp başkanlarıyla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda ortak kararlar alsak da bu kararların uygulanmadığını ve ortaya koyulan ilkelere sadık kalınmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Türk futbolunun lokomotifi olan bu kulüpler, kendi taraftarlarını ve camialarını rahatlatmak adına sorumluluğu farklı yerlere yükleyerek futboldaki kardeşlik iklimine zarar vermektedir. Özellikle vurgulamak isteriz ki; kamuoyu önünde yapılan açıklamalarla belli kazanımlar elde etmenin ya da yön vermeye çalışmanın herhangi bir fayda sağlamayacağını birçok kez ifade ettik. Bilinsin ki; bu dönem kapanmış ve geçmişte kalmıştır. Artık yeni ve temiz bir sayfa açılmıştır. Mevcut TFF yönetimi, futbolun içinden gelen ve futbolun temel sorunlarını bilen ve bu sorunlarla bizzat uzun yıllar boyunca mücadele etmiş bir yönetimdir. Futbol ailesinin teveccühüyle seçilmiş bir yönetim olarak bu temel sorunları çözecek güçlü ve kararlı bir iradeye sahip olduğumuzun altını çizmek isteriz. Yılların birikimiyle oluşan sorunların çözüleceğine ilişkin var olan inanç ve umut, toplumda ve tüm spor camiasında ilk defa bu dönemde bu kadar yeşermişken, kamuoyu önünde yapılan bu kısır tartışmalar ve çekişmeler, oluşturulmak istenen bu kardeşlik iklimine zarar vermektedir. Çeşitli platformlar aracılığıyla yapılan açıklamalar ve paylaşımlar üzerinden camiaları karşı karşıya getirmek, aşağılamak ya da kötülemek kimseye fayda sağlamamaktadır. Unutulmamalıdır ki; kişiler gelip geçicidir ancak kulüpler ve futbol ailesi kalıcıdır. Kulüpler, birbiriyle rekabet ederken bu kalıcı değerleri dikkate alarak hareket etmesi ve kendilerine yakışır tavır içinde olması önem arz etmektedir. Yola çıkarken Türk futbolunda adil, şeffaf ve herkese eşit mesafede bir yönetim olacağımızı ve tüm gücümüzle bunun için samimiyetle çalışacağımızı söyledik. Bizler bu yolu yürümekte kararlıyız. Ancak bu yolu yürürken tek başımıza değil, tüm futbol ailesinin paydaşlarıyla el ele vererek sorumluluk ve yükümlülük bilinci içerisinde yürümemiz gerektiğine inanıyoruz."
Ankara YÖK’ten Umman ile eğitimde iş birliği Yükseköğretim Kurulu (YÖK), uluslararasılaşma yolunda yeni bir adım attı. YÖK ile Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı arasında “Yükseköğretimde İş Birliği Mutabakat Zaptı” imzalandı. Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanı Rahma bint Ibrahim Al Mahrooqi ve beraberindeki heyet, Yükseköğretim Kurulunu (YÖK) ziyaret etti. Baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından YÖK ile Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı arasında “Yükseköğretimde İş Birliği Mutabakat Zaptı” imzalandı. İmza töreninin ardından bir konuşma yapan YÖK Başkanı Erol Özvar, “Türk dünyasındaki önemli iş birliklerimizin ardından Umman’da da yükseköğretimimizin uluslararasılaşmasına yönelik adımlar atacağız. Umman’da bir devlet üniversitemizin şube açmasını istiyoruz. Umman’da bir üniversitede Türk dili bölümü açılacak ve Türkiye’den göndereceğimiz hocalarımızla orada Türkçe öğreteceğiz. Türkiye ve Umman üniversiteleri ortak diploma programları oluşturacak. Ummanlı öğrenciler ve öğretim elemanları bilimsel araştırmalar yapmak üzere ülkemiz üniversitelerine gelecek” diye konuştu. İmzalanan mutabakat zaptı hakkında bilgi veren Özvar, “Türkiye ve Umman üniversiteleri ortak diploma programları oluşturacak. Ummanlı öğrenciler ve öğretim elemanları bilimsel araştırmalar yapmak üzere ülkemiz üniversitelerine gelecek. Öncelikli alanlarda Türk ve Umman üniversiteleri ortak bilimsel projeler geliştirecek. Ayrıca iş birliğimizi artırmak üzere iki ülke üniversiteleri rektörleri bir araya gelecek” açıklamasında bulundu. “Umman’dan daha fazla öğrenci bekliyoruz” Türkiye’deki üniversitelerin başarısına değinen Özvar, Umman’dan da öğrenci beklediklerini belirterek şöyle devam etti: “2024 yılı itibarıyla Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında Bologna karnesine göre en başarılı ülkelerden birisidir. Sağlık ve mühendislik alanları başta olmak üzere pek çok alanda oldukça nitelikli yükseköğretim imkânı sunan ve 350 bini aşkın uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasındadır. 198 ülkeden öğrenci ülkemizde eğitim görmektedir. Umman’dan da daha fazla öğrenci bekliyoruz. Özellikle de Umman hükümeti burslusu öğrencilerin ülkemizdeki üniversitelerde eğitim almaları iki ülke arasındaki ilişkilerde ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağının yetiştirilmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Umman’dan kamu görevlileri de Umman hükümeti burslusu olarak lisansüstü eğitimlerini ülkemizde tamamlayabilecekler.” “Yükseköğretim sistemimizi bütün dünyaya açıyoruz” Özvar, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında sadece coğrafi olarak değil, kültürel, siyasi ve sosyal olarak da bir köprü görevi gördüğüne dikkat çekerek, “Türkiye, geleneksel ile modernin, eski ile yeninin, Doğu ile Batı’nın bir arada harmanlandığı eşsiz bir ülkedir. Ülkemizin çok kültürlü yapısı, dünyanın birçok yerinden farklı öğrencilerin kendi medeniyetlerinden izler bulmasına imkân sağlamış ve Türk yükseköğretiminde kaydedilen ilerlemelerle ülkemizi cazibe merkezi haline getirmiştir” şeklinde konuştu. Dünyada son yıllarda yaşanan olayların yükseköğretim alanı karşısında önemli bir sınama haline geldiğine dikkat çeken Özvar, “Yakın coğrafyamızda gerçekleşen ve etkilerini yoğun bir şekilde hissettiğimiz savaşlar, düzensiz göçler, doğal afetler ve bu zorluklar sonucu ortaya çıkan finansal riskler sebebiyle tüm dünya değişim ve dönüşüm sürecine girmiş bulunmaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkelerimizde de yükseköğretim sistemleri bu önemli sınamalarla karşı karşıyadır. Türk Yükseköğretim Kurulu olarak bu testler karşısında yeniliğe dayalı çözümlerle yükseköğretim sistemimizi bütün dünyaya açıyoruz” ifadelerine yer verdi. Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanı Al Mahrooqi ise, Türkiye ile yükseköğretim alanında iş birliğini geliştirmeyi hedeflediklerini belirterek, hâlihazırda Sultan Kabus Üniversitesinde devam eden ortaklıkların tüm üniversiteleri kapsayacak şekilde genişletilmesini arzu ettiklerini söyledi. Mutabakat zaptı Yükseköğretim ve bilimsel araştırma ile ilgili alanlarda iş birliğini kolaylaştırmayı, yükseköğretim kurumları arasında akademik ve bilimsel değişimleri organize etmeyi amaçlayan mutabakat zaptı kapsamında iki ülke yükseköğretim kurumları arasında öğrenci, akademik personel ve araştırmacı eğitim ve staj hareketliliği teşvik edilecek. İki ülke yükseköğretim, bilimsel araştırma ve yenilikçilik kanunları, düzenlemeleri, yapıları ve sistemleri hakkında bilgi alışverişi sağlanacak. Kısa dönemli araştırma programlarına katılım teşvik edilecek. Karşılıklı eğitim kursları, seminerler, sempozyumlar, çalıştaylar, konferanslar ve forumlar düzenlenecek. Yükseköğretim kurumları arasında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ortak diploma programları oluşturulacak.