ASAYİŞ - 29 Ekim 2024 Salı 09:39

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

A
A
A

Sık sık yaşanan çatışmalarla gündemden düşmeyen ve Türkiye tarihinde 2 yarbayın şehit düştüğü tek bölge olan Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesi, hudut kartallarının kahramanlık destanı sayesinde huzurlu günlerini yaşıyor.

PKK terör örgütü tarafından özellikle 2007 ve 2015 yıllarında düzenlenen hain saldırılarda çok sayıda şehit veren Dağlıca bölgesi, 2 yarbayın şehit verildiği tek bölge olarak da Türkiye tarihine geçti. Tarih 6 Eylül 2015’i gösterdiğinde, Dağlıca’dan gelen acı haber herkesin yüreğini dağladı. PKK’lı teröristlerin kurduğu hain tuzak sonucu şehit düşen 16 askerin arasında bulunan Yarbay İlker Çelikcan da şehadet şerbeti içti.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

Çelikcan’ın şehadetinden 40 gün sonra Dağlıca yine şehit haberleriyle Türkiye’nin gündemine geldi. Dağlıca bölgesinde yürütülen operasyon sırasında yaşanan çatışmada, Yarbay İhsan Ejdar da şehit düştü. Şimdiye kadar 32 askerin şehit verildiği Dağlıca bölgesi, hudut kartallarının kahramanlık destanıyla adım adım teröristlerden temizlendi. Dik yamaçlı dağları ve derin vadileriyle coğrafi şartların zorluklarına meydan okuyan kahramanlar, Dağlıca’nın huzura kavuşmasını sağladı.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

"Şehitlerin hatıraları yaşatılıyor"

Yeniden dizayn edilerek ‘kalekola’ dönüştürülen Dağlıca Tabur Komutanlığı binasına şehit Yarbay İlker Çelikcan’ın ismi verilerek hatırası yaşatılıyor. 17 Ekim 2015’te şehit düşen Yarbay İhsan Ejdar da şehadetinin yıl dönümünde silah arkadaşları tarafından anılırken, değişik rütbelerdeki diğer şehitlerin isimleri ise Türkiye’nin değişik illerinde yaşatılıyor. Şehitlerin kanını yerde bırakmayan kahraman hudut kartalları, yürüttükleri operasyonlarla da elleri tetikte görev yapıyor.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Tabur Komutanı, Dağlıca Taburu’nun “Ölürsem şehit kalırsam gazi” anlayışıyla milletin emrinde olduğunu ve 2004 yılından itibaren bölgede konuşlu olarak görev yaptığını belirterek, “Şanlı taburumun aziz şehitleri hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse, taburumuz 2007-2017 yılları arasında toplam 32 personelini şehit vermiştir.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

21 Ekim 2007 tarihinde Dağlıca Ana Üs Bölgesinin güney istikametinde bölücü terör örgütü mensupları sızmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Ana üs bölgesine sızma girişimleriyle eş zamanla olarak birliğimizin sorumluluğunda bulunan diğer üs bölgelerine de saldırı gerçekleştirmiş, bunun sonucunda üs bölgelerinde 12 personelimiz şehit verilmiştir. Bu olaydan yaklaşık 8 sene sonra 6 Eylül 2015 tarihinde Tabur Komutanı Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan komutasında iki kobra araç içerisinde bulunan, kendisi de dahil 16 askerimiz Gürkavak mevkiinde arazide yaşanan saldırı, akabinde meydana gelen el yapımı patlayıcıların infilak etmesi sonucunda şehit olmuştur.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

Yine bu iki olay haricinde farklı zamanlarda dört personelimiz daha el yapım patlayıcı ve çatışmalar sonucunda şehit olmuşlardır. Bahsetmiş olduğum bu iki olay haricinde farklı zamanlarda 4 personelimiz daha el yapımı patlayıcı infilakı ve çatışmalar sonucunda şehit olmuşlar. Taburumdan ayrı olarak bölgemizi emniyete almak ve birliğimizi takviye etmek maksadıyla gelen çeşitli birliklerden farklı zamanlarda Tank Yarbay İhsan Ejdar’ın da dahil olduğu 32 personelimiz daha bölgemizde şehadet mertebesine ulaşmıştır” dedi.

Şehitler diyarı Dağlıca’da kahramanlık destanı

Mehmet Salih Akkuş - Yılmaz Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Trendyol 1. Lig: Gençlerbirliği: 1 - MKE Ankaragücü: 0 Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Gençlerbirliği, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 1-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 14. dakikada Varga sol kanattan topu sürerek ceza sahasına girdi. Varga’nın ortasında top Bajic’in uzağında kaldı ve defansta Oğuzhan uzaklaştırmayı başardı. 21. dakikada Efkan’ın savunma arkasına gönderdiği topa hareketlenen Bajic, kaleci ile karşı karşıya kalarak yaptığı vuruşta kaleci Erhan top kornere çeldi. 43. dakikada Alperen sağ kanattan topu Amilton’a gönderdi ancak Schulz son anda topu taca atarak uzaklaştırdı. 54. dakikada sağ kanattan bindirme yapan Hayrullah, topu Rotariu’ya gönderdi ancak onun şutundan top üstten auta çıktı. 59. dakikada Efkan ve Rotariu arasındaki verkaçın ardından Rotariu’nun şutunda top direk dibinden dışarı gitti. 63. dakikada Buğra’nın kullandığı köşe vuruşunda penaltı noktasında Alperen’in kafa vuruşunda top uzak köşeden ağlarla buluştu. 1-0 90+3. dakikada Efkan’ın vuruşu az farkla üstten auta çıktı. Hakemler: Deniz Kayatepe, Azad İlhan, Mehmet Dura Gençlerbirliği: Erhan Erentürk, Alperen Babacan, Sinan Osmanoğlu, Zan Zuzek, Oğuzhan Berber, Michal Nalepa (Samed Onur dk. 62), Oghenekaro Etebo, Amilton, Ensar Kemaloğlu (Buğra Çağıran dk. 62, Mete Kaan Demir dk. 72), Metehan Mimaroğlu (Fıratcan Üzüm dk. 84), Moussa Djitte (Sami Gökhan Altıparmak dk. 72) Yedekler: Orkun Özdemir, Umut İslamoğlu, Aias Aosman, Umut İslamoğlu, Çağrı Fedai, Mustapha Yatabare Teknik Direktör: Recep Karatepe MKE Ankaragücü: Ertaç Özbir, İsmail Çokçalış (Hayrullah Bilazer dk. 41), Osman Çelik, Mahmut Tekdemir, Nico Schulz, Ali Kaan Güneren (Riccardo Saponara dk. 71), Tolga Ciğerci, Dorin Rotariu (Stelios Kitsiou dk. 60), Efkan Bekiroğlu, Kevin Varga (Renaldo Cephas dk. 61), Rijad Bajic Yedekler: Bahadır Han Güngördü, Diogo Alexis Coelho, Arda Ünyay, Cem Türkmen, Mesut Kesik, Sirozhiddin Astanakulov, Sirozhiddin Astanakulov Teknik Direktör: Kenan Koçak Gol: Alperen Babacan (dk. 63) (Gençlerbirliği) Sarı kartlar: Metehan Mimaroğlu, Ensar Kemaloğlu, Amilton, Oğuzhan Berber (Gençlerbirliği), Nico Schulz (MKE Ankaragücü)
Denizli Vali Coşkun; “Öğretmenlerimiz, bir meşale gibi toplumumuzu aydınlatmaktadır” DENİZLİ (İHA) – Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Vali Coşkun, mesajında; “Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Başöğretmenlik’ unvanının verildiği bu anlamlı günde, mesleğini büyük bir özveriyle ifa eden, gelecek nesillerin yetişmesinde, değerlerin yarınlara aktarılmasında bir meşale gibi toplumları aydınlatan irfan ordusunun neferleri tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. Binbir meşakkatle, yılmadan, yorulmadan yüreğinde taşıdığı sevgiyle öğrencilerine rehber olan; birlik ve beraberliğin önemini, kardeşlik bilincini ve evrensel değerleri evlatlarımıza öğreten öğretmenlerimiz, bir meşale gibi toplumumuzu aydınlatmaktadırlar. Bizler ‘Bir harf öğretene kırk yıl kölelik yapmaya razı olan’ bir medeniyetin çocuklarıyız. Bizler öğretmenleri İrfan Ordusuna benzeten, milletleri kurtaranların yalnız ve yalnız öğretmenler olduğunu savunan bir anlayışın temsilcileriyiz” dedi. Mesajında öğretmenlere seslenen Vali Coşkun, “Yetiştirdiğiniz her insan, bu topraklara ekilen bir fidandır. İstikbale güvenle bakan ve bu yolda fedakârca çalışan sizler, ülkemiz için daima umut kaynağısınız. Eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyip, ülkemizin ilerlemesi için gayret gösteren öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu vesileyle, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nüzü kutluyor, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı bir ömür diliyor, başarı dileklerimle sizleri saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuştu. Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayan Bakan Tekin, "24 Kasım, herhangi bir meslek grubunun onurlandırıldığı sembolik bir günü değil, hayatımızın her anına eşlik eden katkılarıyla üzerimizdeki hakları baki olan öğretmenlerimizin şahsında ve rehberliğinde idrak ettiğimiz Büyük Türkiye idealini yansıtmaktadır. Daha adil ve daha özgür bir dünyanın inşası için talipli olduğumuz büyük medeniyet vizyonumuzun her yönüyle ve tüm hedefleriyle birlikte somutlaşmasına karşılık gelen bu ideal, hiç kuşku yok ki, maarif ordumuzun çabalarıyla hayat bulacaktır. Eğitim, temel hak ve hürriyetlerin en güçlü teminatıdır. Bizler, eğitim sistemimizi inşa ederken, demokrasi ve hukuk devleti prensibini, toplumumuzun her bir ferdine eşit ve adil fırsatlar sunan, inanç ve yaşam biçimlerini özgürce yaşayabilmelerini sağlayan bir teminat olarak görüyoruz. Her evladımızı aynı sevgi ve kararlılıkla kucaklayan bu yaklaşım, milletimizin kadim değerlerini çağın gerekleriyle mezcetmekte, güçlü ve özgür nesiller yetiştirmenin en sağlam zeminini oluşturmaktadır. Eğitim ailesi olarak 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde üç temel politikayı ana gündemimize almış bulunuyoruz: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulanması, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nin hayata geçirilmesi ve Okul-Aile İş Birliği’nin güçlendirilmesi. Her biri, eğitim sistemimizi daha ileriye taşımak, bireyden topluma uzanan güçlü bir bağ kurmak ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla ulaşmak için stratejik bir adım niteliğindedir" dedi. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir" Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, klasik eğitim paradigmalarından farklı olarak yalnızca bilgiyi değil, insanı merkeze alan; öğrencilerin ilgi, yetenek ve potansiyellerini esas alan bir anlayışı temsil ettiğini belirten Bakan Tekin, "Maarif Modelimiz, madde ile manayı, akıl ile duyguyu, birey ile toplumu dengeleyen bir vizyonun adıdır. Evlatlarımıza evrensel değerler kazandırırken onların kendi kültürlerine, tarihine ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmesini sağlayacak bir altyapı sunmaktadır. Eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz bu köklü dönüşümle, sadece bilgi üreten değil; aynı zamanda bu bilgiyi insanlık yararına dönüştüren, değerlerine bağlı nesiller yetiştiriyoruz. Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz. Kuşkusuz ki, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz ve dayanağımız, eğitim sistemimizin mimarları olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz, bu sürecin taşıyıcı sütunları, değişimin ve dönüşümün gerçek kahramanlarıdır. Bu süreçte, öğretmenlerimizin mesleki hareket alanlarını genişletmek, sınıf ve okul şartlarına uygun şekilde karar alabilmelerini desteklemek ve ihtiyaç duydukları teknik desteği eksiksiz sunmak en önemli hedeflerimizden biridir. Çünkü bizler biliyoruz ki her öğretmen, kendi öğrencilerini ve eğitim ortamını en iyi tanıyan rehberdir. Onlara sağlanacak özgürlük alanı ve destek, eğitimin niteliğini artıracak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirecek en büyük gücümüz olacaktır. Bunun bilinciyle, öğretmenlerimizin mesleki niteliklerini artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve onlara hak ettikleri itibarı kazandırmak için tarihi adımlar attık" diye konuştu. "Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız" Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile öğretmenlik mesleğini yasal zeminde özel bir statüye kavuşturduklarını belirten Bakan Tekin, "Bu kanun, öğretmenlerimizin mesleki haklarını güvence altına alırken, uzmanlık ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarıyla mesleki gelişimlerini teşvik eden bir yapıyı hayata geçirdi. Başarılı bir öğretmen yetiştirme sürecinin temelinde, öğretmenlerimizin görev öncesinde mesleğe tam anlamıyla hazır olmaları yatmaktadır. Bu doğrultuda, öğretmen adaylarımıza meslek öncesi deneyim kazandıran öğretmenlik uygulamalarını sistemimizin ayrılmaz bir parçası haline getirmek için aynı kanunla staj ve öğretmenlik uygulaması süreçlerini güçlendirecek biçimde Milli Eğitim Akademisini kurduk. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz için mesleki gelişim süreçlerini bütüncül bir yaklaşımla ele aldık. Bu doğrultuda, alan bazlı mesleki gelişim planları oluşturulmasını sağladık. Tüm öğretmen ve yöneticilerimizin eşit şekilde yararlanacağı mesleki gelişim faaliyetleri için, görev yaptıkları okul türü, kademesi ve alanları gözeten, beşer yıllık periyotlarla hazırlanmış programlar hayata geçiriyoruz. Attığımız bu adımlarla öğretmenlerimizle omuz omuza vererek, eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, öğretmenlerimiz bizim geleceğe dair en güçlü umut kaynağımızdır. Belirtmek isterim ki, ülkemizin kaybedecek tek bir dakikasının dahi olmadığının bilinciyle, milli manevi değerlerimizle barışık ve çağın gerekleriyle uyumlu her türlü düzenlemeyi hayata geçirme gayretimiz ve eğitim alanındaki yeniden yapılanma sürecimiz bütün hızıyla devam edecektir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de alandaki bütün paydaşlarla ve ilgili tüm aktörlerle diyalog kurmaya, onların görüş ve önerilerini almaya büyük bir özen gösterecek; öğretmenlerimizden, öğrencilerimizden, velilerimizden, ilgili STK temsilcilerinden ya da akademisyenlerimizden gelecek her türlü katkıya açık olacağız. Sizlerle birlikte yürümek, sizlere hizmet etmek bizim en büyük bahtiyarlığımızdır" ifadelerini kullandı.
Bolu Boluspor - Şanlıurfaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Boluspor-Şanlıurfaspor maçının ardından teknik direktörler mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında haftasında Boluspor sahasında Şanlıurfaspor’u 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Boluspor Teknik Direktörü Arif Ufuk Kahraman, "Bir hafta boyunca çalışılan Urfa maçı planı ve stratejisi, bugün Bolu’daki hava şartları yüzünden tamamen farklı bir boyuta taşındı. Maçın hikayesi çok farklı oldu. Burada artık teknik ve taktik konuşmanın bir anlamı yoktu. Tamamen fizik güce dayalı, ikili mücadeleye dayalı ve ayakta kalan bir takımın kazanacağı bir maçtı. Oyuncularımı ilk önce kutluyorum; çok iyi mücadele ettiler bu hava şartlarında. Nasıl oynanması gerektiğini de o şekilde oynamaya çalıştık” ifadelerini kullandı. Kahraman atıkları golün hafta içi çalışmalar neticesinde geldiğini belirterek, “Devre arası gereken şeyleri söylemeye çalıştık özellikle attığımız golden sonra. Attığımız gol, geçiş oyununda oldu. Berk, süratli bir oyuncu. Daha önceki maçlarda gol vuruşu becerisi yüksek olmasına rağmen bunu çok fazla kullanmayan bir oyuncuydu. Bir hafta boyunca aslında sonlandırma çalışmaları yaptık oyuncularımızla. Bu da katkısını verdi. Bu zor zeminde iyi bir buluşla 1-0 kazanmayı başardık. Takımımı tekrar tekrar kutluyorum” dedi. "Sakaryaspor maçını kazanarak yerimizi sağlamlaştırmak istiyoruz" Deplasmanda karşılaşacakları Sakaryaspor maçına değinen Kahraman, “Özellikle önümüzdeki hafta Sakarya deplasmanı var. Bunun için evimizde kaybetmemiz gerekiyordu, bu da çok iyi oldu. Evimizde kazanmaya devam ediyoruz. Bu alışkanlığımızı asla bırakmak istemiyoruz. Ama bunun karşılığında, önümüzdeki hafta Sakarya maçında deplasmanda kazanarak yerimizi daha da sağlamlaştırmak istiyoruz. Urfa takımına ise bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum” diye konuştu. Sait Karafırtınalar: "Oyuncularımı kutluyorum" Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar ise, “Oyuncularımı kutluyorum, sahada gösterdikleri mücadeleden dolayı. Oyunu çirkinleştirmeden mücadele etmeye çalıştılar. Baştan da söyledik, bu zemini gördükten sonra atanın kazanacağı bir maçtı. Rakip attı, biz hata yaptık. Ama gerçek şu ki, fırsat da vardı. Belki de haftanın en güzel maçına aday bir maçtı, saha şartları düzgün olsaydı. Ancak böyle bir durum var” diye konuştu. Karafırtınalar, saha zemininden memnun olmadığını dile getirerek, “Ligin marka değerinden bahsediyoruz. Yani bu oyuncuların sağlığı, her şeyden önce geldiğini düşünüyorum. Bu sahada maç oynatmak ne kadar doğru? Burada üç yıl çalıştım, evet hep ağır şartlarda maçlar oynadık ama ben hiç böyle bir sahada maç oynamadım. İlk defa başıma geldi. Oyuncularımın da çoğu ilk defa böyle bir zeminde top oynadılar. Kolay bir şey değildi. İyi mücadele ettik. Dediğim gibi, atanın kazanacağı bir maçtı. Bu maça fazla takılmayacağız. Önümüzde hemen Keçiören maçı var. Ona konsantre olacağız” diye konuştu.