Yerel Haberler
Kayseri
29 Kasım 2024 Cuma - 17:12 Bakan Yardımcısı Gizligider: "Bu memleketin spekülasyonlara muhatap olmaması için elimizden geleni yapacağız" Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli Toplantısı’nda konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider; "Patetesin, üzümün, pancarın ya da hayvancılığa dair bu memleketin spekülasyonlara muhatap olmaması için elimizden geleni yapacağız. Çok net ve açık taahhüt ediyorum. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ’Türkiye Yüzyılı’ derken aynı zamanda ’üretimin ve üreticinin yüzyılı’ diyoruz" dedi. Sanayi, ticaret ve turizm olmak üzere birçok alanda olduğu gibi tarım alanında da dikkat çeken Kayseri’de gerçekleştirilen ’Tarımda Yeni Dönem, Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli Toplantısı’, Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya; Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ayşe Böhürler, S. Bayar Özsoy, Dursun Ataş, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, tarım ve hayvancılık sektörünün paydaşları ve çiftçiler katıldı. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav; Kayseri’nin, tarımsal üretimde ekili arazi büyüklüğünde Türkiye’de ilk 6’da, bitkisel üretimde ilk 5’te yer aldığını vurgulayarak, aspir, çerezlik ay çiçeği ve çavdar üretiminde Kayseri’nin birinci şehir olduğunu kaydetti. Toplantıda konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’nin ticaret ve sanayinin merkezi olarak anıldığını ancak son süreçte ise verilen rakamlar ve bilgiler ışığında tarım ve hayvancılık alanında da kendisinden söz ettiren bir yaklaşım sergilemekte olduğunu vurguladı. Başkan Büyükkılıç, “İnsanlığın geleceği üretim, insanlığın geleceği hayvancılık ve tarım. Bu bizim olmazsa olmazımız. Bu anlayış içerisinde değerli İl Müdürlüğü’müzle, Tarım Bakanlığı’mızla iş birliği anlayışı içerisinde yaptığımız projeleri hayata geçiriyor, kayıtsız şartsız hangi alanda ihtiyaç var ise ona destek veriyoruz. Bu açıdan da çok şükür tarım ve hayvancılığa destek veren en önemli iller arasında geliyoruz” diye konuştu. Büyükkılıç; tarım ve hayvancılık alanında son 6 yılda 622 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını vurgulayarak, “Üretenin hizmetkârıyız, çünkü bizim geleceğimiz bu üretimlerde. Biz bu anlayışla çok şükür 622 milyon civarında bir rakamla desteğimizi verdik ve adeta sınır tanımadık. Arı, tavuk, koyun, traktör, ekipman, aklınıza ne geliyorsa, tohum çeşitleri, bütün bunlarla ilgili destek verdik” diyerek tüm ziraat odaları başkanlarına teşekkür etti. Başkan Büyükkılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ile ayrıştırmadan, ötekileştirmeden 16 ilçe ile birlikte, çiftçileri doğdukları yerlerde doyurmak gayesiyle imkân ve fırsat sunmak gayretinde olduklarını kaydederek, şunları söyledi; “Ne gerekiyorsa yapıyoruz. Çok şükür Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak son dönemlerde yapılan hem taşraya altyapı hizmetleri bağlamında tarım hayvancılık başta olmak üzere her alanda desteklerimizi sürdürüyoruz. Ne söz verdiysek onları da hayata geçirme yönünde irade gösteriyoruz.” Üreticiler İçin IPARD Desteği talebi Pastırma ve sucuk denilince akla Kayseri’nin geldiğine işaret eden Büyükkılıç, bunun altyapısını oluşturacak olan hayvancılık konusunda hayata geçirdikleri Beydeğirmeni Besi ve Hayvancılık Projesi’nin önemine vurgu yaparak; "Bu arada hayvancılık yapmak isteyen dostlarımıza IPARD desteği konusunda buraya özel bir destek istiyoruz, çünkü ülkemiz adına bunu istiyoruz, şehrimiz adına bunu istiyoruz. Bu bağlamda da bunu sizlerin takdir edeceğinizi umuyoruz. Zaten projelerimiz sizlere sunuldu. İnşallah bunu da bekliyoruz” ifadelerini kullandı. AK Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş da selamlama konuşması yaparak, Kayseri’nin tarım şehri olduğunu, Başkan Büyükkılıç’ın traktörden ekipmana kadar birçok alanda güçlü destekler verdiğini belirterek, teşekkürlerini iletti. AK Parti Kayseri Milletvekili S. Bayar Özsoy da tarımsal alanda yapılan çalışmalardan bahsederek, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’deki 30 büyükşehirin yapmadığı hizmetleri bu alanda yaptığını anlattı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de toplantının hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek, tarım ve hayvancılık alanında yapılan hizmetlerde emeği geçenlere teşekkür etti. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ise tarım ve hayvancılığa dair durum değerlendirmesi yaparak, tarım ve hayvancılık alanında ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurguladı. Gizligider, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti son 25 yılda ’asla çözülemez’ denen kendi sınırları dahil terör meselesinden tutun ulaşıma, savunma sanayine, her şehrinde birden fazla üniversitesiyle ve birçok alanda dev meseleleri halletmiş bir ülke. Bir yandan küresel, bir yandan jeopolitik gelişmelerle ve iklimin getirdiği dayatmalarla tarım ve ormancılık sektöründe de dev bir adım atıyor. Biz bir daha bu memlekette şu cümleyi duymak istemiyoruz; ’patates geçen sene para etti, bu sene ne olacak hali’ lafını duymak istemiyoruz. Üzümün, pancarın ya da hayvancılığa dair bu memleketin spekülasyonlara muhatap olmaması için elimizden geleni yapacağız. Çok net ve açık taahhüt ediyorum. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ’Türkiye Yüzyılı’ derken aynı zamanda ’üretimin ve üreticinin yüzyılı’ diyoruz" diye konuştu. Bakan Yardımcısı Gizligider, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki sunumunda, Kayseri’ye ve Türkiye’ye yeni dönemde tarım ve hayvancılık alanındaki müjdelerini sıraladı.
Tekden Hastaneleri’nden ‘Yenidoğan Çetesi’ açıklaması: “İtibar suikastı yapılıyor”
24 Ekim 2024 Perşembe - 17:01 Tekden Hastaneleri’nden ‘Yenidoğan Çetesi’ açıklaması: “İtibar suikastı yapılıyor” Bazı yayın kuruluşlarında yenidoğan çetesine adı karıştırılan Tekden Hastaneleri tarafından kamuoyu bilgilendirmesi yapıldı. Açıklamada; "Bahse konu hastane 2016 yılı Kasım ayında tüm hisseleri ile devredilmiş, devrinden sonra 2 kez daha el değiştirmiştir. Bu süreç ile Tekden isminin anılması, bu sürece dahil edilmek istenmesi anlaşılamaz bir saldırıdır" denildi. Tekden Hastaneleri tarafından konu ile ilgili tüm hukuki işlemlerin başlatıldığının belirtildiği açıklamada; "23.10.2024 tarihinde bir basın kuruluşunda, kurumumuz Tekden Hastaneleri ve Kemal Tekden ile ilgili yapılan açıklamalar ile ortaya konulan ’itibar suikastı’ gerçekleştirilmiştir. Konu ile ilgili basınımızı bilgilendirme zarureti ortaya çıkmıştır. Bir televizyon kanalında yayınlanan programda, ’Yenidoğan Çetesi’ olarak adlandırılan suç örgütü ile ilgili yapılan programda, Kemal Tekden’in 2016 yılında devrettiği Özel Bağcılar Tekden Sağlık Hizmetleri San. Tic. A.Ş’nin ismi belirtilerek, Kemal Tekden’in siyasi kimliği ve film yapımcılığı hedef alınarak bir yayın gerçekleştirilmiştir. Bahse konu hastane 2016 yılı Kasım ayında tüm hisseleri ile devredilmiş, devrinden sonra 2 kez daha el değiştirmiştir. Bu süreç ile Tekden isminin anılması, bu sürece dahil edilmek istenmesi anlaşılamaz bir saldırıdır. İddia edildiği üzere, 2016 ve öncesi dönemde hastanemiz ve yeni doğan yoğun bakım bölümü ile ilgili bir şikayet söz konusu değildir. Bu dönemdeki verilere bakıldığında, yenidoğan bölümünün Türkiye standartları üzerinde bir başarı sağladığı aşikar ve ispatlanabilir durumdadır. 2022 yılında bir şikayet ile ortaya çıkan ’yenidoğan çetesi’nin hiçbir üyesi ile doğrudan yada dolaylı bir bağımız bulunmamaktadır. Bahsi geçen süreçte Kemal Tekden milletvekili değildir. Habercilik yapmak üzere yoğun çaba sarf eden tüm basın mensuplarına saygı duymakla beraber, Kemal Tekden’e ait fotoğrafını yayınlayıp ’Ali Tekden’ diyebilecek kadar konuya vakıf olan gazetecilerin, haberlerini nasıl yaptığının, hangi hedeflere ulaşmaya çalıştığını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Buradan sonuç ile, yıllardan beri vermiş olduğu hizmetler ile bilinen kurumumuzun, öküz altında buzağı aranarak, 2016 yılında devredilen hastanenin temel alınarak, kurumumuzun markasına, Kemal Tekden’in şahsi ve siyasi kimliğine yapılan ’itibar suikastı’ ile ilgili tüm hukuki işlemlerin başlatıldığını, tekzip haklarının talep edildiğini bildiririz" ifadelerine yer verildi.
Dayak yediği eniştesine kurşun yağdıran, üzerinden araç ile geçen şahsa 19 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası
24 Ekim 2024 Perşembe - 16:37 Dayak yediği eniştesine kurşun yağdıran, üzerinden araç ile geçen şahsa 19 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde eniştesini silahla vurduktan sonra üzerinden araçla geçerek öldüren şahsa; 19 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verildi. İlçeye bağlı Mimarsinan Şirintepe Mahallesi Gaffar Okkan Bulvarı üzerinde geçtiğimiz 3 Mart’ta meydana gelen olayda, aralarında önceden husumet bulunduğu iddia edilen Yener K. ile eniştesi Sertan Temel (45) arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmada Yener K.; yanında bulunan tabancayla Temel’e ateş etti. Şüpheli ardından Serkan Temel’in üzerinden araç ile geçtikten sonra kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde Temel’in hayatını kaybettiği belirlendi. Olayın ardından kaçan Yener K., polis ekiplerinin çalışması sonucu kısa sürede yakalanarak gözaltına alınırken, talihsiz adamın cenazesi incelemelerin ardından hastane morguna kaldırıldı. Kan donduran cinayet kamerada Öte yandan, yaşanan cinayetin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Sertan Temel’in marketten çıkan kayınbiraderi Yener K.’nın önünü kestiği ve darp etmeye başladığı görüldü. Yener K.’nın ardından belindeki silahı çıkararak eniştesine ateş ettiği, mermisi bittikten sonra şarjörü değiştirerek ateş etmeye devam ettiği anlarda güvenlik kamerasına yansıdı. Şüphelinin bindiği araç ile Sertan Temel’in üzerinden geçtikten sonra kaçtığı anlarda saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Ayrıca, çevredeki vatandaşların da panik olduğu anlarda görüntülerde yer aldı. 19 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verildi Bugün Kayseri Adalet Sarayı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında sanık Yener K. ve avukatlar hazır bulundu. Mahkemede kendini savunan sanık Yener K., eniştesinin kendisini tehdit ettiğini ve bunun için yanında silah bulundurduğunu belirtti. Yolda karşılaştıkları zaman eniştesinin kendine saldırınca kendini kaybettiğini belirten Yener K., pişman olduğunu ve tahliyesini talep etti. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Yener K.’ya ’haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan 18 yıl, ’ruhsatsız silah bulundurma ve taşıma’ suçundan ise 1 yıl 6 ay 15 gün olmak üzere toplamda 19 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Avukata koltuk değnekleri ile saldıran kadına 9 yıl 7 ay hapis cezası
24 Ekim 2024 Perşembe - 16:18 Avukata koltuk değnekleri ile saldıran kadına 9 yıl 7 ay hapis cezası Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) haciz işlemleri için bir fabrikaya giden avukatı koltuk değnekleri ile darp eden iş yeri sahibi kadın 9 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılırken, avukata hakarette bulunan 2 sanığa ise 4 yıl 2 ay ve 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Kayseri Adalet Sarayı 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar S.Y., A.S. ve F.Ş. katılmazken, taraf avukatları duruşmada yer aldı. Duruşmada sanıkların avukatı, sanık S.Y.’nin akli melekelerinin yerinde olmadığını belirterek, ceza verilmemesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatının bu beyanlarına itibar etmeyerek, S.Y.’nin cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti tutuksuz sanıklardan S.Y.’ye ‘görev yaptırmamak için direnme’ ve ‘hakaret’ suçlarından toplam 9 yıl 7 ay hapis cezası verilirken, sanık A.S.’ye ‘görevi yaptırmamak için direnme’ ve ‘hakaret’ suçlarından 4 yıl 2 ay, F.Ş.’ye ise ‘hakaret’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. İfadesinde ’Sinirlerime hakim olamayarak saldırdım’ demişti Kayseri OSB’de haciz işlemleri için bir fabrikaya giden Avukat Coşkun Özbek, işlemler sırasında fabrika sahibi S.Y.’nin saldırısına uğramıştı. Coşkun Özbek ve yanında bulunan kadın avukata hakaret ve tehditler savuran S.Y., ayağından yaralı olan ve koltuk değneğinin desteği ile yürüyebilen Özbek’e kendi koltuk değnekleri ile saldırmıştı. Fabrika sahibi kadının hakaret, tehdit ve koltuk değnekli saldırısı cep telefonu kamerası ile kaydedilmişti. Avukat Coşkun Özbek’in suç duyurusu sonrası S.Y., polis ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. S.Y., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından denetimli olarak serbest bırakılmıştı. Olay günü ile alakalı savcılıkta ifadesi alınan S.Y. şunları söylemişti: “Kızımla birlikte iş yerine gittim. İş yeri bahçesinde daha önceden tartışmamız olan Avukat Coşkun Özbek’i gördüm. Bir anda sinirlerime hakim olamayarak, elindeki bastonu aldım ve kendime hakim olamayarak bastonla birkaç kez vurdum. Bu sırada avukat olduğunu öğrendiğim bayan elindeki telefonla görüntümüzü çektiği için elindeki telefonu almaya çalıştım. Bir anlık sinirle bu olay meydana geldi. Bu olaydan dolayı pişmanlık duyuyorum. Kızım olaya dahil olmadı. Olay boyunca beni tutup sakinleştirmeye çalıştı.”
Doğal afetler nedeniyle mağdur olan çiftçilere tohum desteği
24 Ekim 2024 Perşembe - 12:55 Doğal afetler nedeniyle mağdur olan çiftçilere tohum desteği Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 2024 Yılı Ekim Ayı Meclis Toplantısı’nda oy birliği ile alınan karar sonrası İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile iş birliğinde değişik zamanlarda meydana gelen doğal afetler nedeniyle mağdur olan 1000 çiftçiye toplam 250 ton buğdaylık tohum dağıtımı gerçekleştirdi. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerine yönelik gerçekleştirdiği proje ve yatırımlarla Kayseri’yi tarım şehri haline getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin her zaman yanında yer almaya devam ediyor. 2024 Yılı Ekim Ayı Meclis Toplantısı’nda oy birliği ile alınan karar istikametinde Büyükşehir Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde ziraat odaları ve üreticilerin katılımıyla, değişik zamanlarda meydana gelen doğal afetler nedeniyle mağdur olan 1000 çiftçiye toplam 250 ton buğdaylık tohum dağıtım töreni gerçekleştirildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleşen programda yaptığı konuşmada; "Doğal afete uğrayan çiftçilerimiz için hem Bakanlığımız hem Valiliğimizin talimatları doğrultusunda Büyükşehir Belediyemiz ile proje yaptık. Doğal afete uğrayan çiftçimize 250 kilo yüzde yüz hibeli tohum desteği sağladık. 1000 çiftçimiz bundan faydalanacak. Bu desteği sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu. ‘Destek belediyeden, üretmek bizden’ diyen Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdulkadir Güneş de şunları söyledi; “Çiftçilerin mağduriyetinin giderilmesi için ilimizde 250 ton tohumluk buğdayı, karşılıksız, ücretsiz dağıtıyoruz. Çiftçilerimize bir nebze can suyu olsun diye Büyükşehir Belediye Başkanımız böyle bir çalışmayı başlattı. Allah razı olsun sadece tohumluk buğday değil, nohut, aspir, traktör, ekipman da veriyor. Destek belediyeden, üretmek bizden. Çiftçiler, ‘biz üretiyoruz, üreticinin kıymetini Büyükşehir Belediyemiz, devletimiz biliyor, bize verilen değere teşekkür ederiz’ diyorlar. Evvelden belediyeler sadece otobüs işletir, su işi yapar, kaldırım, asfalt yapar zannediyorduk, belediyenin böyle görevleri olduğunu biliyoruz. Allah razı olsun.” Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı ise Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın öncülüğünde kent genelindeki 1000 çiftçiye 250 ton tohum dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirterek, “İnşallah bu tür afetleri tekrar yaşamayız, bereketli bir yılımız olur, tarım ile ilgilenen tüm kardeşlerimizin de yüzü güler diye temenni ediyoruz” dedi. Bayramhacı Mahalle Muhtarı Halil Kurukafa, afetin başından beri Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere her kurumun yardımcı olduğunu belirterek, Başkan Büyükkılıç’a ve emeği geçenlere mahalle sakinleri adına teşekkür etti. Erkilet çiftçilerinden Erkan Kayapınar da çiftçiye verilen desteklerden dolayı teşekkür ederek, Başkan Büyükkılıç’ın zor zamanlarında hep kendilerine yetiştiğini, buğdaylarını alıp, ekeceklerini kaydetti.
Kayseri Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki
24 Ekim 2024 Perşembe - 12:35 Kayseri Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; yenidoğan çetesinde yer alan doktorlara ve sağlık çalışanlarına tepki göstererek; "Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan" dedi. Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen ve aralarında doktorlar ile sağlık çalışanlarının da bulunduğu çeteye tepki gösterdi. Sağlık sisteminin bir güncellenmeye ve reforma ihtiyacı olduğunu kaydeden Şahin; "Yenidoğan bebeklerimizin sağlığının alet edilerek devletin soyulması, bunun üzerine bunu ortaya çıkarmaya çalışan Cumhuriyet Savcısını tehdit edilmesiyle birlikte ortaya çıkmış olan bu pislik, soruşturması devam eden bu adli olaylar biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını derinden yaraladı ve dehşete düşürdü. Bizler temiz, namuslu hekimler ve sağlık çalışanları olarak her hastamıza kendi yakınımız gözüyle, bir bebek söz konusuysa kendi bebeğimiz gözüyle, bir yaşlı hastamız varsa annemiz, babamız, dedemiz, ninemiz gözüyle bakmaya çalışan insanlarız. Mesleğini bu şekilde vicdanıyla yapmaya çalışan insanlarız. Toplumdaki ahlaki çürüme maalesef sağlık sektörüne ve sağlık çalışanlarına da sirayet etmiş durumda. Biz bu kadar kirliliğin içerisinde ne yazık ki tertemiz kalabilmiş bir sektör olamadık. Bundan dolayı görüyoruz ki bazı meslektaşlarımız, sağlık çalışanları ve hastane patronları bu pisliklere bulaşmış. Bu hepimizi derinden yaralıyor. Toplumdaki hekime, sağlık hizmetlerine olan güveni de derinden sarsıyor, bunun da farkındayız. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi için hepimize çok büyük görevler düşüyor. işi. Biz hekimler olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Sağlık sistemimizin bir güncellenmeye, reforma ihtiyacı olduğu açıktır. Bu sağlıkla dönüşümle birlikte halkımızın sağlık hizmetine ulaşması kolaylaşmıştı. Yıllarca halkımız bundan yararlandı ama bu aynı zamanda maalesef bir ticarileşmeyi gündeme getirdi ve bu ticarileşmenin neticesi de paraya tapan insanların insan sağlığını hiçe saymasına ve insan sağlığı üzerinden haksız kazanç elde etmesine yol açtı. Bu nedenle bu sistemin yeniden revize edilmesi gerekiyor. Bu ticarileşmenin önünün alınması gerekiyor. Kamudaki sağlık hizmetlerinin de yeni başkan ele alınması gerekiyor. Burada da yine para öncelikli, kazanç öncelikli bir sistemden bizim kurtulmamız gerekiyor. Yoksa bu çürüme maalesef hızlanarak devam edecek" ifadelerini kullandı. "Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan" Şahin; "Bu soruşturmayla birlikte meseleyi sadece yeni doğan bebeklerin sağlığı konusuna sınırlandırmamak gerekiyor. Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan. Bu nedenle burada başka muhtemel yolsuzlukların, haksızlıkların insan sağlığını hiçe sayan uygulamaların mutlaka araştırılması lazım. Bununla ilgili sağlık müdürlüklerinin, tabip odalarının ve toplumun bütün kesimlerinin denetleyici bir rol üstlenmesi lazım. Muhtemel başka sıkıntılı durumlar varsa bunların üzerine gidilerek bu güvenin yeni baştan tesis edilmesi gerekiyor. Hepimiz o ailelerin yerinde olabilirdik. Hepimiz bebeklerini kaybeden noktada olabilirdik. Hepimiz bugün yoğun bakıma yatırdığımız hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığından yüzde 100 emin olmak istiyoruz. O emanetlere sahip çıkıldığından emin olmak istiyoruz. Biz hekimiz bu işi yapıyoruz ama biz de yeri geliyor hasta ve hasta yakın oluyoruz. Dolayısıyla bu çürüme hepimizi etkiler. Bu çürüme bizi helak eder. Ondan dolayı da hem devletin üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yapması lazım. Devletin bütün savcılarının, kurumlarının, bürokrasisinin ama aynı zamanda halkımızın ve sivil toplumun da bu konuda daha fazla inisiyatif kullanması lazım. Herhangi bir toplumun kesimini suçlayıcı ve birilerini aklayıcı şekilde değil. Bir kere hepimizin bir ahlak buhranı içinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor ve bu buhran da "sen kirlisin, ben temizim" yarışına girmeden olmalı. Biz toplum olarak yeni baştan nasıl arınabiliriz, bu ahlaki yozlaşmayı nasıl durdurup geri çevirebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. İnşallah çabalar fayda görür. Ümit verici şeyler var. Eninde sonunda bir savcımız aldığı bütün tehditlere bu konunun üstüne gitti. Böyle yiğit insanların yüreklendirilmesi lazım. O savcımızı tebrik ediyorum. Başka savcılarımızdan da bu şekilde cesur hareketler, davranışlar, tutumlar bekliyoruz. Bu tutumun sadece savcılardan ve yargıdan beklenmemesi gerekiyor. Kimin sorumluluğu varsa bu sorumluluğu üstlenmesi ve cesur olması gerekiyor. Yoksa sonumuz, gidişatımız iyi değil" diye konuştu.
Trafik sigortasında ‘tek çekim’ dönemi
24 Ekim 2024 Perşembe - 12:27 Trafik sigortasında ‘tek çekim’ dönemi Sigortacı Yakup Göktaş, araçlarda zorunlu olan Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasında artan maliyetlerden dolayı şirketlerin taksitlendirmeyi kaldırdığını söyleyerek, “Önlem alınarak yaklaşık 10 milyon sigortasız araç sisteme dahil edilirse eski haline dönebilir” dedi. Hasar belirlemelerinin ve parça fiyatlarının artışından dolayı şirketlerin taksitlendirmeyi öngörmediğini söyleyen Yakup Göktaş, “Trafik sigortaları zorunlu bir poliçe zaten adı üstünde; Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası. Burada ülkemizdeki oluşan enflasyon ve yedek parçalarının yüksek olması sebebiyle ve hasarların da gerçekten çok yüksek olmasından kaynaklı bir fiyatlandırma yapılıyor ve her ay düzenli olarak da bu fiyatlandırma değiştirilebiliyor. Haliyle trafik sigortasında sigorta şirketleri taksit yapmayı öngörmüyor. Bazı şirketlerde hala devam ediyor ama genel itibariyle taksitlendirmeyi kaldırdılar. Parça fiyatlarının yüksek olması, hasar bedellerinin yüksek olması ve sigorta şirketlerinin de trafik sigortalarından zarar etmesi nedeniyle de zararı daha aşağı çekmek için taksitlendirmeyi kaldırdılar. Vatandaşımız zaten şu anda şöyle söyleyeyim. Türkiye’de ortalama 36 milyona yakın bir motorlu kara taşıtı var ve duyumlarımıza göre de yaklaşık 10 milyona yakın da trafik sigortasının olmadığını görüyoruz. Bunun her geçen günde çoğalmaması için gerekli önlemin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, SDDK tarafından alınması gerekiyor. Eğer bu önlem alınırsa eskiye dönerek yine taksitli bir şekilde işlem yapılabilir. Şikayetler alıyoruz. Yani sonuçta bizde bir vatandaşız. Biz de trafik sigortası yaptırıyoruz ama burada şöyle bir sıkıntımız var. Şirketlerde zaten şirket kartlarında trafik sigortası da dahil, diğer poliçeler de taksit imkanı sağlamıyor. Bunun bizle bir alakası yok. Tabi bankayla alakalı bir durum. Fakat günümüzde baktığımız zaman trafik sigortalarında gününü geçirmemelerine çok dikkat ediyoruz. Gününü geçirirlerse bu sefer yasal faizle beraber ödemek zorunda kalıyorlar ve çok büyük tazminatlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Trafik sigortalarını mutlaka elinden geldiği kadar da zamanında yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” dedi. Göktaş, şirketlerin sistem üzerinden verdiği fiyatları acentede vermediğini ve bununla ilgili de vatandaşın mağduriyet yaşamaması açısından önlem alınması gerektiğini söyleyerek, “Trafik sigorta ruhsatı almış yaklaşık 40’a yakın bir sigorta şirketi var. Fakat bunların içerisinde yaklaşık 10 ya da 11-12 tanesi trafik sigortası yapıyor ve bunların içerisinde de teklif verip yapmayanlar var. En büyük sorun da bunlardan kaynaklanıyor. Biz sigorta acenteleri olarak en büyük sorunu da burada yaşıyoruz. Yani trafik sigortası ruhsatı almış, sigorta şirketlerinin SBM’de vermiş olduğu fiyatları aynı anda acentelere de vermesini istiyoruz. Çünkü vatandaş burada SBM’de fiyat alıyor. Geliyor fakat sistemden poliçeyi yaptıramıyor. Çünkü sadece fiyat vermiş oluyor. Ruhsat almış trafik sigortası yapacak sigorta şirketlerine hazinenin daha çok baskı yaparak bu işi çözmesini çok arzu ediyoruz. Gerçekten bizler de bu konuda çok yoruluyoruz. Zorunlu olan bir poliçede göstermiş olduğumuz o performansın inanın haddi hesabı yok. Felaket derecede sıkıntı yaşıyoruz ama trafik sigortasını mutlaka ama mutlaka hazineden ruhsatını almış şirketlerin sorgusuz sualsiz yapmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.