EKONOMİ - 24 Ekim 2024 Perşembe 12:27

Trafik sigortasında ‘tek çekim’ dönemi

A
A
A
Trafik sigortasında ‘tek çekim’ dönemi

Sigortacı Yakup Göktaş, araçlarda zorunlu olan Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasında artan maliyetlerden dolayı şirketlerin taksitlendirmeyi kaldırdığını söyleyerek, “Önlem alınarak yaklaşık 10 milyon sigortasız araç sisteme dahil edilirse eski haline dönebilir” dedi.


Hasar belirlemelerinin ve parça fiyatlarının artışından dolayı şirketlerin taksitlendirmeyi öngörmediğini söyleyen Yakup Göktaş, “Trafik sigortaları zorunlu bir poliçe zaten adı üstünde; Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası. Burada ülkemizdeki oluşan enflasyon ve yedek parçalarının yüksek olması sebebiyle ve hasarların da gerçekten çok yüksek olmasından kaynaklı bir fiyatlandırma yapılıyor ve her ay düzenli olarak da bu fiyatlandırma değiştirilebiliyor. Haliyle trafik sigortasında sigorta şirketleri taksit yapmayı öngörmüyor. Bazı şirketlerde hala devam ediyor ama genel itibariyle taksitlendirmeyi kaldırdılar. Parça fiyatlarının yüksek olması, hasar bedellerinin yüksek olması ve sigorta şirketlerinin de trafik sigortalarından zarar etmesi nedeniyle de zararı daha aşağı çekmek için taksitlendirmeyi kaldırdılar. Vatandaşımız zaten şu anda şöyle söyleyeyim. Türkiye’de ortalama 36 milyona yakın bir motorlu kara taşıtı var ve duyumlarımıza göre de yaklaşık 10 milyona yakın da trafik sigortasının olmadığını görüyoruz. Bunun her geçen günde çoğalmaması için gerekli önlemin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, SDDK tarafından alınması gerekiyor. Eğer bu önlem alınırsa eskiye dönerek yine taksitli bir şekilde işlem yapılabilir. Şikayetler alıyoruz. Yani sonuçta bizde bir vatandaşız. Biz de trafik sigortası yaptırıyoruz ama burada şöyle bir sıkıntımız var. Şirketlerde zaten şirket kartlarında trafik sigortası da dahil, diğer poliçeler de taksit imkanı sağlamıyor. Bunun bizle bir alakası yok. Tabi bankayla alakalı bir durum. Fakat günümüzde baktığımız zaman trafik sigortalarında gününü geçirmemelerine çok dikkat ediyoruz. Gününü geçirirlerse bu sefer yasal faizle beraber ödemek zorunda kalıyorlar ve çok büyük tazminatlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Trafik sigortalarını mutlaka elinden geldiği kadar da zamanında yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.


Göktaş, şirketlerin sistem üzerinden verdiği fiyatları acentede vermediğini ve bununla ilgili de vatandaşın mağduriyet yaşamaması açısından önlem alınması gerektiğini söyleyerek, “Trafik sigorta ruhsatı almış yaklaşık 40’a yakın bir sigorta şirketi var. Fakat bunların içerisinde yaklaşık 10 ya da 11-12 tanesi trafik sigortası yapıyor ve bunların içerisinde de teklif verip yapmayanlar var. En büyük sorun da bunlardan kaynaklanıyor. Biz sigorta acenteleri olarak en büyük sorunu da burada yaşıyoruz. Yani trafik sigortası ruhsatı almış, sigorta şirketlerinin SBM’de vermiş olduğu fiyatları aynı anda acentelere de vermesini istiyoruz. Çünkü vatandaş burada SBM’de fiyat alıyor. Geliyor fakat sistemden poliçeyi yaptıramıyor. Çünkü sadece fiyat vermiş oluyor. Ruhsat almış trafik sigortası yapacak sigorta şirketlerine hazinenin daha çok baskı yaparak bu işi çözmesini çok arzu ediyoruz. Gerçekten bizler de bu konuda çok yoruluyoruz. Zorunlu olan bir poliçede göstermiş olduğumuz o performansın inanın haddi hesabı yok. Felaket derecede sıkıntı yaşıyoruz ama trafik sigortasını mutlaka ama mutlaka hazineden ruhsatını almış şirketlerin sorgusuz sualsiz yapmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.



Trafik sigortasında ‘tek çekim’ dönemi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Anneannesini öldüren Bedirhan Şener’in yargılanmasına başlandı Ankara’da, eski bakanlardan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener, anneannesi Leyla Çetiner’i silahla vurarak öldürmesine ilişkin davanın görülmesine başlandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Bedirhan Şener, eski bakan Abdüllatif Şener ile müştekiler ve avukatlar katıldı. Mahkeme, yargılamanın başladığını belirterek kimlik tespitinin ardından tutuklu sanık Şener’e söz verdi. "Halüsinasyonlar görüyordum" Olayın yaşandığı gün takip edildiğini iddia eden Şener, "Korku içindeydim. Musibetler vardı. Halüsinasyonlar görüyordum. Kafamın içinde sesler duydum, sonrada ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Bir yere doğru ateş etmedim. Ben öyle bir şey yapmazdım, hatırlamıyorum" dedi. Şener’in annesi Berrin Şener ise, olay günü oğluna ulaşamadığını kendisinen zarar vermesinde dolayı endişelendiğini söyledi. "Oğlum kapıyı açtı ve boşluğa doğru ateş etmeye başladı" Eşinin kendisini ve annesini Şener’in evine bıraktığını söyleyen anne Şener, "Eşim arabayı park ederken biz binaya girdik. Kapıyı çaldık, oğlum kapıyı açtı ve boşluğa doğru ateş etmeye başladı. Ben merdivenlerden kaçtım. Psikolojisinin bozuk olduğunu biliyorduk. Olay anında 2 el silah sesi duydum, hemen kaçtım" ifadelerinde bulundu. Olayın tanığı eski bakan Abdüllatif Şener son günlerde oğlunun psikolojik sıkıntıları olduğunu söyleyerek, "Telefonumuzu açmadı, kendisine zarar verebileceğini düşündük. Evine gittik. Ben aşağıda arabayı park ediyordum, kapı açılınca ateş etmiş" diye konuştu. Sanık Şener’in kardeşi Şamil Şener ise şu beyanlara yer verdi: "Abimin rahatsızlığını 6-7 yıl önce fark ettim. Oğlum var ismi Everest. İlk abimin bu durumunu ’Everest’i ne yapacağız’ diye sormuştu, bende ’nasıl yani’ dedim. Abim de ‘siz beni anlamıyorsunuz, Everest benim oğlum’ dedi. O zaman iyi olmadığını anlamıştım. Ben yurtdışına git gel yaparken görüşüyorduk. Amerika’dayken de online görüşüyorduk. Son zamanlarda abim daha da kötüleşmeye başladı. Geçmişte çok fazla tedavi gördü, anlaşılmadığını söylüyordu. Kendisinde öfke nöbeti vardı, bazen paranoyaları oluyordu, normal geçinmeye çalışıyorduk." Sanık, tanık ve müşteki beyanlarının ardından söz alan Cumhuriyet savcısı, Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanarak hastaneden cezai ehliyetinin tespiti için rapor alınmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi mahkemeden talep etti. Savcının taleplerine sanık Şener, "Diyeceğim yoktur" diye karşılık verdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın üzerine atılı eylemleri işlediği sırada akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, hastaysa ne zaman olduğu, uzman kontrolünde 3 haftayı geçmemek şartıyla gözleme alınmasına ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair heyet raporunun beklenilmesine karar verdi. Duruşma 5 Aralık saat 10.00’a ertelendi. ’Olayın geçmişi’ Yaşanan olay dün gece Çankaya ilçesi Güvenevler Mahallesi’nde meydana geldi. Eski Bakan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener ile anneannesi Leyla Çetiner arasında, Meneviş Sokak’ta ikamet ettikleri evlerinde henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Bedirhan Şener, anneannesi Çetiner’i tabancayla vurdu. Bunun üzerine Abdüllatif Şener, sokağa çıkarak durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Şener, polis ekiplerince gözaltına alınırken, ambulansla özel bir hastaneye sevk edilen Çetiner ise yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
İzmir İzmir Büyükşehir Belediyesinde yangın tatbikatı İzmir Büyükşehir Belediyesi, personelinin acil durumlara karşı hazırlıklı olması için Kültürpark’taki hizmet birimlerinde yangın tatbikatı düzenledi. Heyecanlı anlara sahne olan tatbikatta yaklaşık 3 bin personel itfaiye ekiplerince yapay duman verildikten sonra yangın sirenlerinin çalmasıyla birlikte binadan tahliye edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Şube Müdürlüğü ile İtfaiye Dairesi Başkanlığı Kültürpark’taki hizmet birimlerinde yangın tatbikatı düzenledi. Birimlerde çalışan yaklaşık 3 bin personel olası yangın ve deprem gibi acil durumlarda, neler yapılması gerektiği konusunda bilinçlendirildi. Tatbikat, sirenlerin çalmasıyla başladı. Sis makineleriyle yapay duman üretilen binada personel güvenli bir şekilde dışarı çıkarıldı. Engelli, hamile veya kronik rahatsızlığı olan risk grubundaki çalışanlar da acil durumlar için önceden belirlenmiş refakatçileri eşliğinde binayı terk etti. Çalışanlar, alana çekilen güvenlik şeridinin arkasına alındı. Senaryo gereği dumandan etkilenen bazı çalışanlar, İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı paramedikler tarafından sedyeyle çıkarılarak, 112 Acil Kurtarma Sağlık (AKS) ambulansına bindirildi. Merdivenli bir itfaiye aracı da çatıdaki yangına müdahale anını canlandırdı. Tatbikat, itfaiye ekiplerinin senaryo gereği yangına müdahalesiyle sona erdi.