Yerel Haberler
Kayseri
Kayseri’de kar nedeni ile eğitime 1 gün daha ara verildi 26 Kasım 2024 Salı - 18:46:13 Kayseri’de olumsuz hava şartları nedeniyle okullar yarın da tatil edildi. Kayseri Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “İlimiz genelinde halen devam etmekte olan kar yağışının etkisini azaltacağı ancak kar yağışının durması ile birlikte hava sıcaklığının hissedilir derecede azalacağı, bunun da buzlanmaya sebebiyet vereceği değerlendirilmektedir. Buzlanmanın meydana getireceği muhtemel olumsuzlukları önlemek amacıyla; taşımalı eğitim, il merkezi ile ilçeler arasındaki kamu çalışanları ve öğrenci hareketliliği de dikkate alınarak il genelindeki, resmi - özel kreşler, anaokulları, ilkokullar, ortaokullar, liseler, mesleki eğitim merkezleri, yaygın eğitim kurumları, olgunlaşma enstitüleri, özel öğretim kursları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde valiliğimiz kararıyla 27 Kasım 2024 Çarşamba günü bir 1 gün süreyle eğitime ara verilmiştir. Okullarda eğitime ara verilen günde; kreş, anaokulu ve ilkokula çocuğu devam eden kadın personel (sağlık, güvenlik ve 24 saat esasına göre hizmet veren birimlerde çalışan personelin durumu hizmetin gereği olarak ilgili birim amirleri tarafından değerlendirilecektir), malul, engelli, ağır kronik rahatsız ve hamile kamu çalışanları da idari izinli sayılacaktır. Valiliğimizin resmi sitesi, sosyal medya hesapları ve Valimiz Sayın Gökmen Çiçek’in sosyal medya hesapları dışında yayınlanan bilgilere itibar edilmemesini önemle rica ederiz” ifadelerine yer verildi.
26 Kasım 2024 Salı - 17:53 Başkan Gülsoy: “Faiz indirimi yapılırsa enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir” Kayseri Ticaret Odası (KTO) Kasım Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, faiz indirimi yapılması durumunda enflasyon beklentilerinin tekrar artabileceğini söyleyerek, “Enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir” dedi. KTO Konferans Salonu’nda düzenlenen meclis toplantısına KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, TOBB Kayseri Kadın Girişimler Başkanı Tuğba İlgü, yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Konuşmasında enflasyon beklentilerinin yeniden artabileceğini söyleyen Başkan Gülsoy, “Jeopolitik riskler ve Orta Doğu’daki çatışmalar gibi uluslararası gelişmeler, ülkemiz ve dünya ekonomisi üzerinde belirsizlik oluşturmaya devam ediyor. Bu sebeple savaşların, jeopolitik gerilimlerin, enflasyonist baskıların olduğu ortamdan bir an önce ayrışmamız lazım. Hepinizin bildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, politika faizini beklentilere paralel yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Halihazırda yıllık enflasyonun politika faizinin altına gerilemiş olması ve gerilemeye devam etmesinin beklenmesi nedeniyle bir indirim sinyali görülüyor. Uzmanlarda aralık ayı için faiz indirimine kapının açık olduğunu ifade ediyorlar ama enflasyon dinamikleri aşağı gelmezse yapılacak olan bir faiz indirimi enflasyon beklentilerini tekrar artırabilir. Enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir. Bu da riskleri beraberinde getirebilir. Ülkemizdeki en temel sorun olan Enflasyon nedeniyle artan yaşam maliyetleri toplumumuzda huzursuzluk oluşturuyor. Daha hızlı ve daha kaliteli bir ekonomik büyüme, toplumsal refahın artışı, bürokratik engellerin azaltılması, ihracatımızın artması ve daha nitelikli bir kompozisyona kavuşması sadece iş dünyamızın değil bu ülkede yaşayan herkesin ortak dilek ve beklentisidir. Bunun yolu da özel sektörü destekleyecek uzun vadeli, bütüncül ve akıllı politikalardan geçmektedir. Ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadele hala en güçlü birinci konumuz ve son aylarda enflasyonda bir düşüş eğilimi söz konusu. Bu süreçte bozulan fiyatlama davranışlarının ortadan kaldırılması da halkın fiyat algısının düzelmesi anlamında önemli. Bunun yanı sıra faiz, finansmana erişimdeki zorluklar, personel sıkıntısı da enflasyonla birlikte üretimi ve ticareti olumsuz etkilemeye devam ediyor. Her zaman söylediğim gibi üreten ve ihracat yapan, ticaret yapan kesimin desteklenmesi gerekiyor. Yeni yatırımlara yönelebilmek, mevcut pazarlarımızı koruyabilmek, istihdam kapasitelerimizi ve ticaret hacimlerimizi artırabilmek için uygun finansman olanaklarına ihtiyaç duymaktayız. Daha kapsayıcı, iş gücü piyasasının dengesini gözeten, iyi analiz edilmiş seçici kredilerin devreye alınmasını bekliyoruz. Çünkü, nakit akışına ve krediye her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz. Çarkların dönmesi, ürettiklerimizin ekonomiye kazandırılması için bu elzem. İç piyasamıza yönelik can suyu niteliğinde yeni teşvik ve desteklerin devreye alınması gerektiğine inanıyoruz. Ekonomimizin tüm kesimlerinde finansman sorunlarının çözülmesi, istihdamın artırılması ve ticaretin canlanması için atılacak her adımı destekliyoruz. Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş gücüyle enflasyonla mücadele sürecinde başarıya ulaşacağına olan güvenimiz tamdır. Hiçbir olumsuz tablo, bizleri karamsarlığa ya da tedbirsizliğe sevk etmemeli. İş insanına karamsarlık yakışmaz. Karamsar olan ne üretebilir ne de ticaret yapabilir. Bizler Türk İş Dünyası olarak bu güne kadar birçok zorluğu birlikte aştık. Çünkü bu tecrübeye ve dinamizme sahibiz. Yeter ki kendimize güvenelim. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim. Kamu, özel sektör el ele vererek bu zorlu günleri de atlatırız” dedi. Başkan Gülsoy, yenilikçi teknolojilere yatırım yapmanın çok önemli olduğunu söyleyerek, “Çok hızlı değişen ve gelişen acımasız bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. Bu değişime ayak uydurmak, doğru stratejilerle ilerlemek hepimiz için bir zorunluluk haline gelmiştir. Artık, rekabetin giderek arttığı günümüzde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon konularına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Hepimizin ortak hedefi, rekabet gücümüzü artırarak ulusal ve yerel ekonomimizi güçlendirmektir. İş dünyamızın daha güçlü bir yapıya kavuşması için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutmak büyük önem taşıyor. Evlerimiz, ofislerimiz, fabrikalarımız ve halka açık alanlar tümüyle değişiyor. Hayatımıza sürekli yeni kavramlar, yeni oluşumlar, yeni icatlar giriyor. Tüm sektörlerde köklü bir değişiklik var. Hepinizin bildiği gibi her şeyin internet olduğu zamandayız. Bu sebeple şirketlerimiz; değişen iş yapış şekilleriyle yeni dünyada, nerede ve nasıl konumlanacaklarına karar vermeli, strateji ve yatırımlarını o yönde yapmalıdır. Artık yapay zeka hayatımızda. Sadece teknoloji meraklıları için değil, her sektör ve meslek grubu için büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları doğru şekilde değerlendirmek, sizlerin de iş süreçlerinizi daha verimli hale getirebilir ve rekabet gücünüzü artırabilir. Bunu en verimli şekilde kullanmak tabi ki sizlerin elinizde. Bu teknolojiyi benimsemek, iş süreçlerinizi modernize etmek ve geleceğin ticaret dünyasında yerinizi almak için harekete geçmenizi tavsiye ediyorum. Unutmayın, geleceği bugünden inşa edenler, yarının kazananları olacaktır. Kayseri Ticaret Odası olarak dijitalleşmede, yeşil dönüşümde olduğu gibi yapay zeka ile ilgili de eğitimler, konferans ve çalıştaylar düzenleyerek sizlerin bilgi ve deneyiminizi arttırmaya devam edeceğiz. İşletmelerde yapay zeka teknolojilerinden faydalanmasını sağlayarak, her zaman sizlerin yanınızda olacağız” ifadelerini kullandı. “Kuantum bilgisayar teknolojisinin gururunu yaşıyoruz” Dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip olan ülkelerden olmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyleyen Ömer Gülsoy, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Geleceğin dünyasında robotik sistemler, kuantum bilgisayarlar var. Robotların çağının başladığını ifade etmiştim. Şimdi de başarı hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizin teknolojik dönüşümüne öncülük eden TOBB ve TOBB ETÜ tarafından Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarı QuanT’ın tanıtımı gerçekleştirildi. Dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip yalnızca 15 ülke bulunuyor ve biz bu teknolojiye sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu gurur, TOBB ve Oda-Borsalarımızın üniversite-sanayi iş birliğine verdiği desteğin bir meyvesidir. QuanT, genç araştırmacılarımız, girişimcilerimiz ve akademisyenlerimiz için bir ilham kaynağıdır. Teknoloji üretiminin sadece büyük ülkelerin tekelinde olmadığını, Türkiye’nin de bu yarışta güçlü bir oyuncu olduğunu dünyaya göstermektedir. QuanT, Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığını güçlendiren ve ‘Yapamazsınız’ diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır. Kuantum teknolojilerinin Girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize yeni ufuklar açacağına da inancımız tamdır. Büyük başarıların büyük hayallerle öz güvenle başladığını hiç unutmamamız gerekiyor. Bizlere dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşatan başta TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere; QuanT’ın hayata geçmesinde büyük emekleri olan TOBB ETÜ Rektörümüz Prof. Dr. Yusuf Sarınay’a, Prof. Dr. Ali Bozbey ile Prof. Dr. Mehmet Ünlü hocalarımıza ve araştırma ekiplerine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.” Konuşmaların ardından Başkan Gülsoy ve TOBB Kayseri Kadın Girişimler Başkanı Tuğba İlgü tarafından Sürdürülebilirlik ve Kadın temalı proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.
Lösemili çocuklar Kapadokya’yı gezecek
07 Kasım 2024 Perşembe - 21:52 Lösemili çocuklar Kapadokya’yı gezecek "2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası"nda iyileşmiş ve tedavisi devam eden lösemili çocuklara unutulmaz deneyimler yaşatmak için LÖSEV tarafından Ankara’dan yola çıkan nostaljik sevgi treni Kayseri’ye ulaştı. Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda lösemili çocukların hayallerinin peşinden koşmaya, onlara unutulmaz maceralar yaşatmaya devam ediyor. Bu çalışmalar çerçevesinde Nostaljik Sevgi Treni vagonu; çocuklar için özel olarak hazırlanarak sevgi, umut ve iyilik dolu mücadelelerini temsilen "BizKazanacağız" brandasıyla kaplandı. Gönüllülerin, ailelerin, iyileşmiş gençlerin ve uğurlama bandosunun yoğun katılımla yolcu ettiği Lösemili Çocuklar Sevgi Treni, Ankara’dan hareket ederek Kırıkkale’den sonra Kayseri’ye varıp çocukları indirdi. Vagon içinde, çocukların eğlenceli vakit geçirebilmeleri için bir dizi etkinlik ve oyun düzenlendiği gibi, çocuklar Kayseri’ye vardıklarında da kendileri için organize edilen birbirinden özel etkinliklere katıldı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı da çocukları karşılayarak verdikleri kısa konserle unutulmaz anlar yaşattı. Etkinlik hakkında bilgiler veren vakfın Kayseri İl Koordinatörü Sibel Kurşun, "Bu hafta çok coşkuluyuz. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nı kutluyoruz. Ankara’dan çocuklarımız geldi, onları coşkuyla karşıladık. Buradan alıp Nevşehir’e götüreceğiz. Kapadokya bölgesini gezdireceğiz. Sürprizler yaparak moral ve motivasyon gezisi düzenledik. Daha sonra çocuklarımızı Ankara’ya geri göndereceğiz. Toplam 31 çocuğumuz var" dedi.
Gazeteci Azim Deniz’i vuran sanık: "Suçumu biliyorum. Kendisinden de özür diliyorum"
07 Kasım 2024 Perşembe - 19:49 Gazeteci Azim Deniz’i vuran sanık: "Suçumu biliyorum. Kendisinden de özür diliyorum" Kayseri’de Gazeteci Azim Deniz’i tabancayla vurarak yaralayan sanık hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, "Evinin önüne konuşmak için gittim. Binadan çıktığını gördüm. Arkasından gittim. Aramızda 3-4 metre vardı. Belimdeki tabancayı çıkartıp yere doğru ateş ettim. Onu yaralamak veya öldürmek aklımın ucunda yoktu" dedi. Kayseri Adliyesi 3.Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davaya tutuksuz sanık A.T., Gazeteci Azim Deniz ve taraf avukatları katıldı. Sağlık kontrolüne getirildiği esnada ’yazısı nedeniyle vurdum’ diyen sanık A.T. bugün duruşmadaki ifadesinde; “Azim Deniz, gazeteci. Kendini sosyal medya üzerinden takip ederim. Kendisiyle bir husumetim olmadı. Başına bir olay gelmişti ilk ‘geçmiş olsun’ diye yazan da benim. Bir olayla ilgili video yayınladı. Ben 2 çocuk babasıyım. Müşteki o videoda benimle ilgili videonun altına ‘kolpa’, ‘kolpaçino’ gibi yorumlar söylemiş. Sürekli arkadaşlarım bu sözleri bana söyleyip dışlar oldu. Ben de o video altına yorum yazdım, ‘bana ulaş’ diye. O konu hakkında şikayetim vesaire olmadı. Kendisi bana dönüş yapmadı. Tanıdık birilerine gönderdim. Haber yapmak onun işi ama altındaki ‘yazıyı kaldırtalım’ dedim. Aracı olan Y.Ş. de söylemiş ama dönüş olmamış. Uzun bir süre geçti. Herkes onun yaptığı yorumları söylüyordu bana. Çünkü iş yerinde birkaç önce darp olayı yaşandığı için oraya gitmedim. Evinin önüne konuşmak için gittim. Sabah saatlerinde gittim. Biraz bekledim. Sonra kendisi çıktı. Binadan çıktığını gördüm. Arkasından gittim. Aramızda 3-4 metre vardı. Onun arkası dönüktü. Seslendim, elinde çanta vardı. Çantaya hamle yaptı, ben de korktum. Belimdeki tabancayı çıkartıp yere doğru ateş ettim. Onu yaralamak veya öldürmek aklımın ucunda yoktu. Döndüm gidiyordum. Küfür edince, hedef gözetmeksizin tekrar ateş ettim. Toplam 2 el ateş ettim ikisi de yere doğru ateş ettim. Ben giderken o zile basıyordu. Ben çıktım, gittim. Öldürecek olsam ya da kastım olsa 3-4 metre vardı aramızda tabancada da 6 mermi kalmıştı. Ben yazdığı habere bir şey demiyorum. Ama ‘kolpa’, ‘kolpacı’, ‘kolpaçino’ gibi söyler söylediği için arkadaşlarım da bana sürekli Azim beyin bana bu lafları söylediğini belirtiyordu. Ben suçumu biliyorum. Kendisinden de özür diliyorum. Ben ilk atışı attım, döndüm gidiyordum. Küfür edince ikinci kez ateş ettim. Müşteki bana çantayla vurmamıştır. Ben toplamda 2 el ateş ettim” dedi. Duruşmada konuşan müşteki Azim Deniz ise ifadesinde, “Sanığın isminin dışında söylediği her şey yalandır. Ben bu şahsı vurulduğum andan öncesinde hiç görmedim, tanımıyorum. Olay tarihinden bir yıl önce bir köşe yazısı yazdım. Bu köşe yazısının bu şahısla hiçbir alakası yok. Bir siyasi partide meydana gelen kavga ile ilgili bir haberdi. Orada dövdürme, vurdurma gibi olaylar oluyor. Bu şahıs da ben yaptım diye birilerinden para istiyor. İsmi sadece orada geçiyor. O haberle ilgili sanığı ilgilendiren bir şey yoktur. Bir siyasi partideki yöneticilerin kavgasını anlatan bir köşe yazısıdır. Mesaj atıp atmadığını bilmiyorum, beni aramadı. Aracı gönderdim dediği kişiyi tanıyorum ama bu konuyla ilgili bir söylemde bulunmadı. Haberimizde yanlışlık olduğu ya da hata olduğu söylenebiliyor. Gerçekten hatamız varsa kaldırabiliyor ya da düzeltebiliyoruz. Bizim medya şirketimiz çarşının ortasında, çok rahat oraya gelebilirdi. Bu şahsın o haberle uzaktan yakından alakası yok. Aracıya da gerek yok. Sanık hakkında ‘kolpaçino’ sözü olmamış bir şeyi olmuş gibi gösteren kişi’ olarak yazılmıştır. İYİ Parti’deki arkadaşların kavgasına dahil olmuş, orada kendisi para koparmak için, tetikçilik yaptığı için adı geçmiştir. Bir sene beklemiş, bir sene sonra sabahın erken saatlerinde gelmiş. İş yerimi bilmiyor da evimi mi biliyor? Bu işi planlamıştır. Olay günü sabah 08.25 gibi evden çıktım. El çantam ve bilgisayarım vardı. Yanıma kadar yaklaşıyor. Ben kaldırıp çantayı vurabileceğim mesafeye kadar yaklaştı. Sağ kalçamın yan tarafından bir el ateş etti. Allah korudu. Kurşun iç organlarımın yanından çıktı. Aramızda yaklaşık 40 santim varken ayaklarıma doğru değil yukarı doğru ateş etti. Ben vurulduğumu anladım, döndüm çantamla bir kez vurdum. Bu şahsın yüzünü o zaman gördüm. Daha sonra çantayı vurunca 2 el daha ateş etti. İkisi de dizimi sıyırdı. Daha sonra silahı takılı kaldı. Korkup kaçmaya çalıştı. Etraftan yardım istedim. Ambulans çağırmalarını istedim. Evimin giriş kapısına doğru gittim. O sırada duvardan atlayıp arabasına binip gittiğini gördüm. Şahsın amacı kesinlikle öldürmekti. Kamera kayıtlarında da var, eli belinde geliyor. Bilir kişi raporlarında da hastane raporlarında da ayaklarıma doğru ateş etmediği belli" diye konuştu. Daha sonra tanıklar dinlendi. Müşteki avukatı sanığın tutuklanmasını karar verilmesini talep ederken mahkeme heyeti sanığın müştekiye yaklaşmamasına karar verdi. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Olay 5 Şubat saat 08.30 sıralarında, gazeteci Azim Deniz’in Kocasinan ilçesi Mimarsinan Mahallesi Karasu Sokak’taki evinin otoparkında meydana geldi. Azim Deniz, işe gitmek için evinden çıktığı sırada apartmanın otoparkında bekleyen A.T.(45), Azim Deniz’i takip edip tabancayla yaraladı. Olayın şüphelisi A.T. ise Yozgat Sorgun İlçesi’nde yakalandı. A.T. hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan dava açıldı.
Lösemili çocuklar şenlik ile moral buldu
07 Kasım 2024 Perşembe - 16:39 Lösemili çocuklar şenlik ile moral buldu Kansere Karşı Birlikte Derneği (KANKA) tarafından Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla düzenlenen şenlikte tedavisi biten ve devam eden çocuklar gönüllerince eğlendi. Erciyes Üniversitesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Başkanı, Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi Sorumlu Hekimi, KANKA Derneği Başkanı Prof. Dr. Musa Karakükcü; "Lösemi artık tedavi edilebilir bir hastalık diyebiliriz" dedi. KANKA Derneği tarafından 2-8 Kasım tarihleri arasında kutlanan Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla şenlik düzenlendi. ERÜ Çocuk Hematoloji Onkoloji Hastanesi bahçesinde düzenlenen şenlikte, tedavisi biten ve devam eden çocuklar kurulan oyun alanlarında gönüllerince eğlendi. Spor AŞ tarafından düzenlenen etkinlikle de moral bulan çocuklar, unutulmaz bir gün yaşadı. "Lösemi artık tedavi edilebilir bir hastalık" Erciyes Üniversitesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Başkanı, Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi Sorumlu Hekimi, KANKA Derneği Başkanı Prof. Dr. Musa Karakükcü, "2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası. Bizde bugünü seçtik. Bizim tedavi ettiğimiz, sağlığına kavuşan çocuklarımızı bir araya getirerek eğlenceli bir gün geçirmek istiyoruz. O yüzden buna KANKA Derneği’nin 2. Geleneksel Lösemi Şenlikleri diyoruz. İnşallah bütün çocuklarımız şifa bulur ve burada lösemiyi yendikten sonra oyunlarına devam ederler. Bundan 25 yıl öncesinde lösemi yüzde 30-40’larda tedavi edilen bir hastalıktı. Günümüzde kemik iliği nakillerinin ve yeni akıllı ilaçların devriye girmesi ile şu an tedavi edilebilir bir hastalık. O yüzden çocuklarımız çok şanslı. Bizde bu hastanede dünyada yapılabilen her türlü nakili yapabiliyoruz. Çocuklarımızın şuanda lösemiden kurtulma şansları çok yüksek. Lösemi artık tedavi edilebilen bir hastalık diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Lösemili çocuklar şenlik ile moral buldu
07 Kasım 2024 Perşembe - 16:21 Lösemili çocuklar şenlik ile moral buldu Kansere Karşı Birlikte Derneği (KANKA) tarafından Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla düzenlenen şenlikte tedavisi biten ve devam eden çocuklar gönüllerince eğlendi. Erciyes Üniversitesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Başkanı, Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi Sorumlu Hekimi, KANKA Derneği Başkanı Prof. Dr. Musa Karakükcü; "Lösemi artık tedavi edilebilir bir hastalık diyebiliriz" dedi. KANKA Derneği tarafından 2-8 Kasım tarihleri arasında kutlanan Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla şenlik düzenlendi. ERÜ Çocuk Hematoloji Onkoloji Hastanesi bahçesinde düzenlenen şenlikte, tedavisi biten ve devam eden çocuklar kurulan oyun alanlarında gönüllerince eğlendi. Spor AŞ tarafından düzenlenen etkinlikle de moral bulan çocuklar, unutulmaz bir gün yaşadı. "Lösemi artık tedavi edilebilir bir hastalık" Erciyes Üniversitesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Başkanı, Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi Sorumlu Hekimi, KANKA Derneği Başkanı Prof. Dr. Musa Karakükcü, "2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası. Bizde bugünü seçtik. Bizim tedavi ettiğimiz, sağlığına kavuşan çocuklarımızı bir araya getirerek eğlenceli bir gün geçirmek istiyoruz. O yüzden buna KANKA Derneği’nin 2. Geleneksel Lösemi Şenlikleri diyoruz. İnşallah bütün çocuklarımız şifa bulur ve burada lösemiyi yendikten sonra oyunlarına devam ederler. Bundan 25 yıl öncesinde lösemi yüzde 30-40’larda tedavi edilen bir hastalıktı. Günümüzde kemik iliği nakillerinin ve yeni akıllı ilaçların devriye girmesi ile şuan tedavi edilebilir bir hastalık. O yüzden çocuklarımız çok şanslı. Bizde bu hastanede dünyada yapılabilen her türlü nakili yapabiliyoruz. Çocuklarımızın şuanda lösemiden kurtulma şansları çok yüksek. Lösemi artık tedavi edilebilen bir hastalık diyebiliriz" ifadelerini kullandı.