SPOR - 15 Ekim 2024 Salı 10:52

Kayseri Süper Amatör Küme’de hasret bitiyor

A
A
A
Kayseri Süper Amatör Küme’de hasret bitiyor

Kayseri Süper Amatör Küme’de 2024-2025 futbol sezonu 20 Ekim 2024 tarihinde oynanacak olan müsabakalar ile başlayacak.


Kayseri Süper Amatör Küme müsabakaları hafta sonu ilk hafta maçları ile start alacak. Sezonun açılış maçı 20 Ekim Pazar günü Sümer Stadı’nda saat 13.00’de oynanacak olan karşılaşma le başlayacak. Açılış maçında Döğerspor ile Tomarza Belediyespor karşı karşıya gelecek. Ligin 1. Haftasını ise Kayseri Atletikspor, Sungur FK’nin ligden çekilmesi sebebiyle hükmen kazanarak geçecek.



Kayseri Süper Amatör Küme’de 1. hafta maç programı şu şekilde;


20 Ekim 2024 Pazar Sümer Stadı


13.00 Kayseri Döğerspor-Tomarza Belediyespor


20 Ekim 2024 Pazar Argıncık Stadı 1 Nolu


14.00 Argıncıkspor-Kayseri Şekerspor


16.00 Amaratspor-Başakpınarspor


20 Ekim 2024 Pazar Argıncık Stadı 2 Nolu


14.00 Erciyes Esen Makine FK-1966 Turanspor


16.00 Özvatan Belediyespor-İsmail Okumuş FK


20 Ekim 2024 Pazar Vali Muammer Güler Stadı


15.00 Kocasinan Şimşekspor-Kayseri Esen Metal SK


20 Ekim 2024 Pazar Hacılar İlçe Stadı


14.00 Hacılar Erciyesspor-Kayserigücü FK



Kayseri Süper Amatör Küme’de hasret bitiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “Siber zorbalarla amansız bir mücadele sürdürüyoruz” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Teröristlerle, organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle, siber zorbalarla, tüm suçlular ve suç odaklarıyla amansız bir mücadele sürdürüyoruz. Şehirlerde kırsal bölgelerde hainlerin inlerine giriyoruz. Tıpkı sanal dünyada siber inlerine girdiğimiz gibi” dedi. Memur-Sen Genel Merkezi’nde Genç Memur-Sen Koordinatörlüğünde yürütülen ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen “Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları” projesinin kapanış programı gerçekleştirildi. “Dünya sussa Türkiye susmaz” Programa katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı konuşmada, Memur-Sen’in zulme karşı dimdik ayakta durduğunu ve mazlumun yanında yer aldığını ifade etti. Memur-Sen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyen iradesine omuz verdiğini söyleyen Bakan Yerlikaya, "İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım, katliamlar insanlığın vicdanında derin yaralar açtı. Bombalanan evler, camiler, hastaneler, yerle bir edilen okullar, şehit edilen çocuklar. Ne yazık ki bütün dünya seyirci kalıyor. Sizler bu haksızlık karşısında hiç susmadınız. Milletimizin vicdanını temsil eden, insanlık onuruna sahip çıkan bir duruş sergiliyorsunuz. Biz biliyoruz ki değerli kardeşlerim dünya sussa Türkiye susmaz, bu millet susmaz” şeklinde konuştu. Genç Memur-Sen’in ise 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde arama ve kurtarma faaliyetlerinde önemli rol aldığını aktaran Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti: “6 Şubat depremleri sonrası umutların giderek tükendiği saatlerde, depremin 129. saatinde yani 6’ncı gününde onca gürültü telaşenin içerisinde narin sesiyle ortalığı dağıtan bir çığlık duyuldu. ‘Ben buradayım. Kurtarın beni’ diyordu. Kimdi o? Beren Dalkıran. Beren yavrumuz henüz 6 yaşında bir melek. Sizler ve Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı ile birlikte o enkazda beraberdiniz. Depremden 129 saat sonra sapasağlam kurtarılan Beren Dalkıran büyük ama çok büyük bir fedakarlığın da sembolü olmuştur. Bu mutluluğu bizlere, aziz milletimize yaşattığınız için siz sevgili genç kardeşlerimize bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum.” “Siber zorbalarla amansız bir mücadele sürdürüyoruz” Bakan Yerlikaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı olarak 600 bin personelimizle birlikte kara, mavi, siber vatanda canla başla çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Kahramanlarımız, huzur ve güvenin teminatıdır. Teröristlerle, organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle, siber zorbalarla, tüm suçlular ve suç odaklarıyla amansız bir mücadele sürdürüyoruz. Şehirlerde de kırsal bölgelerde de hainlerin inlerine giriyoruz. Tıpkı sanal dünyada siber inlerine girdiğimiz gibi. Şehir eşkıyalarına göz açtırmıyoruz. Zehir tacirlerine de acımıyoruz. Bizim için emek kutsaldır. Milletimizin göz nuru, emeğine göz dikenlerin karşılığında yine biz varız. Türkiye’mizi, daha güvenli, daha huzurlu bir ülke haline getirmek için büyük bir gayretle canla başla çalışmaya devam ediyoruz.” “Zehir tacirlerine feda edecek çocuğumuz yoktur” “Suçta Önleyicilik” kavramına dikkati çeken Bakan Yerlikaya, şu ifadelere yer verdi: “Suçun oluşmasını önlemek. Sadece kolluk güçlerimizle sınırlı bir süreç değildir. Eğer böyle düşünürsek önümüzdeki sorunu çok basite indirgemiş oluruz. Oysa önleyicilik faaliyetinde bireysel ve toplumsal birçok faktör devreye girer, girmelidir. Bu salonda olduğu gibi ülkemizin dört bir yanında pırıl pırıl gençlerimiz var. Aydınlık geleceğimiz olan çocuklarımız var ve siber dünyada birçok unsur çocuklarımızı, gençlerimizi tehdit ediyor. O karanlık dehlizlerde siber zorbalar maalesef fırsat kolluyor. Şimdi kötülüğe karşı suç ve suç odaklarına karşı önleyici gücümüzü geliştirebilmemiz için milletçe, topyekun bir mücadele vermek zorundayız. Güvenlik güçlerimizle, İçişleri ailesiyle, sivil toplum kuruluşlarımızla, sizlerle üniversitemizle medyamızla, kanaat önderlerimizle, okurlarımızla ailelerimizle topyekun bir mücadeleden söz ediyorum. Bizim terör örgütlerine, zehir tacirlerine, sapkın akımlara kaptıracak feda edecek tek bir çocuğumuz, gencimiz, insanımız yoktur. Bu duygularla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye yolunda Türkiye Yüzyılı hedef doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. Afetlere karşı hazırlıklı bir Türkiye inşa etme hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz.” “Savaşlar büyük yıkımlara neden oluyor” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise yaptığı açıklamada, “Bilindiği üzere son yıllarda dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan afetlerde ciddi bir artış gözleniyor. Bu afetlerin sadece sayısı artmıyor, yıkıcılığı da artıyor. Dünyada yaşanan seller, depremler, yangınlar nedeniyle on binlerce insan ölüyor, salgın hastalıklar, sağlık sistemlerinin çöküşü, tedarik zincirlerinin zarar görüşü gibi ciddi korkunç tablolar oluşuyor. Bununla birlikte bütün dünyada artan savaşlar, iç çatışmalar da büyük yıkımlara neden oluyor” ifadelerini kullandı. Yalçın, Gazze’de yaşanan soykırımı insanların ekranları başında izlediğini ve bölgede taş üstünde taş kalmadığını da aktardı. Yalçın, yaşanan soykırımın insani krizlerin oluşmasına, büyük göç dalgalarına ve en kötü senaryolara sebebiyet verdiğini ifade etti. “Biz emek örgütüyüz” Yalçın, “Biz emek örgütüyüz. Biz de slogan atmayı, yüzeysel işler yapmayı, ücretler üzerinden sadece konuşmayı, sokak karıştırmayı, mikser görevi yapmayı, dolayısıyla bazı örgütlü yapıların yaptığı gibi memleket konusunda hiç derdi olmayan ama diğer konularda maşallahları olan bir tarzı biz de benimseyebilirdik ama biz Memur-Sen’iz. Memur-Sen farklı bir aile. Memur-Sen, Akif İnan gibi bir entelektüelin kurduğu önemli bir teşkilat. Onun için kimlerinin sosyal sorumluluk dediği, vatana, millete karşı yükümlülük olarak gördüğümüz çalışmalarda sadece elimizi taşın altına değil, gövdemizi taşın altına koymayı bu konuda varlık nedenimiz olarak görüyoruz” diye konuştu. “Gurur duydum gençlerle” Memur-Sen ailesinin 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından önemli bir dayanışma örneği gösterdiğini anlatan Yalçın, şu ifadelere yer verdi: “6 Şubat depremlerinden önce arama kurtarma ekipleri kurma kararı almıştık. 10 bölgede 270 kişilik bir kadro oluşturduk. Eğitimlerimize başladık ve bu süreçte Van, Afyonkarahisar şubelerimiz, akreditasyonlarını tamamlamıştı. Ankara’daki arama kurtarma ekibimizde 5 Şubat akşamı akreditasyonunu tamamladı. 6 Şubat sabahında deprem oldu ve sabah ilk hareket eden ekiplerin başındaydı. Ekip zaten psikolojik olarak hazırdı. Anında bina önünden hareket ederek Kahramanmaraş’a yürüdüler ve bizzat Kahramanmaraş’a giderek sürece şahitlik ettik, yardımcı olduk. Orada askeriyemizin eğitimli kadrolarıyla birlikte iki ekip birleşerek çok ciddi çalışmalar yaptılar. Onlarca can kurtardılar. Bizzat şahitlik ettim o sürece. İftihar ettim, gurur duydum gençlerle. Hepinizi ben yürekten alkışlıyorum.” Yalçın, “Türkiye genelinde tüm ekiplerimiz sahadaydı. Arama kurtarma faaliyetlerine ve insani yardım faaliyetlerine, gönüllü olarak orada katkıda bulundu ve ‘sesimizi duyan var mı’ sesine karşılık vermek için ellerinden gelen tüm gayreti ortaya koymuş oldular” diye konuştu. “6 Şubat depremlerinden sonra bir iç muhasebe yaptık” Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “6 Şubat depremlerinden sonra bir iç muhasebe yaptık. Nasıl daha proaktif olabiliriz? Nasıl daha hızlı hareket edebiliriz konusunu gündeme aldık. Onun için bazı Deprem riskinin olduğu bazı illerde kişinin kendisine depreme yakalandığında ekip de bu anlamda devre dışığı kalacağı için Ankara merkezli mobil olarak hareket ettirebileceğimiz ekip sayısını birden üçe çıkaralım. Kararı aldık ve burada şu an bu çalışmayı bütün ciddiyetiyle yürütüyoruz. Ekiplerimizin akreditasyonları bundan birisi tamamlandı. Diğerleri tamamlanmak üzere. Onun için genç Memur-Sen ailesi olarak Memur-Sen’in bu anlamda genç, dinamik gücü olmanız bizi gururla Üçümüz hafifletiyor. Ülke adına da gelecek adına da ufkumuzu aydınlatıyor.” Memur-Sen’in diğerlerine göre değil değerlerine göre sendikacılık yaptığını söyleyen Yalçın, Anadolu’nun kabul görmüş değerlerini baş tacı edip milletin inancı ve değerleriyle kavga etmeyen bir sendikacılık örneğini yaşattıklarını kaydetti. "Mazlumun dini sorulmaz" diyen Yalçın, “Onun için diline, diline, rengine mezhebine, mezhebine, ülkesine bakmaksızın nerede bir sıkıntı varsa bir emek örgütü olmanın da ötesine geçerek bu tip konularda yardım kuruluşlarıyla oraya mutlaka merhamet eli uzatmaya çalışıyoruz. Varlık bedelimizden birisi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Bakan Yerlikaya, arama ve kurtarma faaliyetlerine katılmaya hak kazanan kişilere sertifikalarını takdim etti.
Antalya Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kepez Karting Park Projesi’ne başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi, ’Spor kenti Antalya’ sloganıyla vizyon projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’in seçim vaatleri arasında yer alan, motor sporları konusunda Türkiye’nin en modern tesislerinden biri olacak Kepez Karting Park Projesi, Kepez İlçesi Çankaya Mahallesi’nde başladı. Bin 200 metrelik yarış pisti Motor sporları için ulusal ve uluslararası birçok yarışa ve sporcuya ev sahipliği yapması ve gençlere yeni spor alanları açma hedefiyle hataya geçirilecek Kepez Karting Park Projesi’yle Antalya, modern bir spor tesisine kavuşacak. Proje kapsamında tesiste bin 200 metre uzunluğunda yarış pisti, pit garajı, tribün, sosyal tesisler ve otopark alanları yer alacak. Motor sporları tutkunlarının buluşacağı tesis adrenalin ve heyecan dolu yarışlara sahne olacak. 55 dönümlük modern tesis Kepez İlçesi Çankaya Mahallesi’ndeki 55 dönüm alan üzerine inşa edilecek spor tesisi için altyapı imalat çalışmaları başlandı. İhale bedeli 122 milyon 200 bin Türk Lirası olan proje kapsamında ilk olarak ekipler balçık/batak ve killi olan zeminin iyileştirilmesi için çalışma yaptı. Ardından kaya ve kırma stabilize malzeme ile dolgu işlemleri yapımı çalışması gerçekleştiriyor. Altyapı çalışmaları başladı Bu işlemlerin ardından yağmur drenaj ve alt yapı imalatları tamamlanacak. Spor tesisleri sahasına gerekli elektrik altyapı imalatları da tamamlandıktan sonra iş programına göre asfalt yarış pisti ve beton kaplama otopark imalatlarına başlanacak.
İzmir ’Seferihisar’ın Çınarları’ yeniden piknikte buluştu Seferihisar Belediyesi kentte yaşayan ileri yaştaki komşularına daha kaliteli hizmet verebilmek için hayata geçirdiği Seferiçınar Yaş Alma Merkezi üyelerine yönelik etkinliklere hız kesmeden devam ediyor. Seferihisar’da nüfusun çoğunluğunu oluşturan yaş almış vatandaşlar Seferiçınar Yaş Alma Merkezi’nde belediyenin uzman ekipleri ile atölyelere devam ederken piknik, doğa yürüyüşü ve kültürel gezi gibi etkinliklerle sosyalleşiyor. Piknik etkinliği için bu sefer Orhanlı Köyü’nde buluşan çınarlar kahvaltıdan sonra “Hareket et, sağlıklı kal” sloganıyla doğa yürüyüşü yaptı. “Meme Kanseri”ne karşı farkındalık atölyesi Etkinlikte, her yıl Ekim ayında düzenlenen “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla, Seferiçınar Yaş Alma Merkezi üyelerinden emekli bir hemşire tarafından gerçekleştirilen bilinçlendirici söyleşi de katılımcılardan yoğun ilgi gördü. “Her 59 kişiden 1’i Seferiçınar Yaş Alma Merkezi üyesi” Etkinliğe katılan Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ”Seferiçınar Yaş Alma Merkezi’ni açarken de belirttiğimiz gibi Seferihisar her zaman yaşlı dostu bir kent olmuştur. Yaş almış komşularımızın her zaman yanındaydık ancak Seferiçınar Yaş Alma Merkezi ile bu hizmetleri tek bir çatı altında topladık. Yaşlılar Günü’nde İhsaniye Köyü’nde düzenlediğimiz etkinlikte tekrarını istediklerini belirten yaş almış hemşehrilerimiz için hemen harekete geçtik ve bugün Orhanlı’dayız. Yaş Alma Merkezi üye sayımızı bin kişiyi aştı. Dolayısıyla ilçemizinkayıtlı nüfus verilerine göre her 59 kişiden 1’i merkezimizin üyesi. Sizlerin mutluluğu ve güleryüzü bizim için çok kıymetli. Ekip arkadaşlarımla birlikte sizden aldığımız motivasyon ile çok daha mutlu çalışıyoruz. İyi ki varsınız. Siz isteyin biz yapalım” dedi.
Denizli Kuryenin ölümüne neden olan alkollü sürücüye 5 yıl hapis cezası Denizli’de alkollü sürücünün şerit ihlali yaparak motokuryenin ölümüne sebep olduğu kazada karar açıklandı. Olay yerinden de kaçan otomobil sürücüsünün bilirkişi raporunda asli kusurlu sayılmasını da göz önünde bulunduran mahkeme heyeti sanık hakkında 5 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Kazada hayatını kaybeden motokuryenin avukatı kararın emsal niteliği taşıdığını kaydetti. Pamukkale ilçesine bağlı Kınıklı Mahallesi Üniversite Caddesi’nde 29 Mart günü meydana gelen kazada, bir dönercide çalışan 25 yaşındaki motokurye Aziz Soysaç, gece gelen paket siparişini yerine ulaştırmak için 20 ALJ 110 plakalı motosikletiyle yola çıktı. Soysaç, kullandığı motosikletle seyir halindeyken Müftü Ahmet Hulusi Efendi Külliye Camii yakınlarında karşı yönden gelen ve hatalı sollama yaptığı ileri sürülen 34 CNM 885 plakalı otomobille kafa kafaya çarpıştı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan Soysaç, otomobilin ön camını parçalayarak ağır yaralandı, hurdaya dönen motosikletin parçaları çevreye saçıldı. Durumu ağır olan Aziz Soysaç, sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından Pamukkale Üniversite Hastanesi’ne kaldırıldı. Motokurye, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Çarptığı motosikletliyi ölüme terk ederek kaçan ve alkollü olduğu iddia edilen sürücü İ.A., saatler sonra teslim oldu. Ekmek parası için kuryelik yapan motosiklet sürücüsü Aziz Soysaç’ın ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan otomobil sürücüsü İ.A.’nın yargılanması devam ediyor. Soysaç’ın ikinci kez hakim karşısına çıktığı duruşmaya avukatları da katıldı. İ.A.’nın ölüme neden olma suçundan fiiline uyan TCK’nın 85/1 maddesine bağlı sanığın olay nedeniyle alınan kusur raporlarındaki asli kusurlu olması, hayatını kaybedenin kusurunun olmaması yine kendi beyanı ile alkollü şekilde araç kullandığını kabul etmesi ve tanık anlatımlarıyla da bu hususun sabit olması, ayrıca kazanın meydana gelmesinden sonra olay yerinden kaçması nedeniyle 4 yıl hapis cezası ile çarptırılırken Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2020/7189 esas 2024/346 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere bölünmüş yola ters istikametten seyir halindeyken kazaya sebep vermesi nedeniyle 1/3 oranın da artırım yapılmasına 5 yıl 4 ay cezası ile cezalandırıldı. "Hakim suçun bilinçli taksir ile işlendiğini kabul etti" Trafik kazası sonucunda alkollü sürücünün olay yerini terk etmesi ve ardından yaşanan gelişmeler sonucunda mahkeme, sürücüye 5 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Olayın ardından yapılan incelemeler ve mahkeme sürecini anlatan Avukat Kürşat Akyol, şunları kaydetti: “Sürücü şahıs olay olduktan sonra olay yerini terk etmişti. Bunu da mahkeme kararında hakim göz önüne aldı. Şahsın kendisi de sonradan araştırılan görüntülerin incelemesi sonucunda şahsın alkollü olduğu anlaşıldı. Kolluk kuvvetlerinin araştırmasıyla alkollü yerdeki kişilerle görüşüldüğünde çalışan arkadaşlarla görüşüldüğünde onlar da sürücünün masaya alkol sipariş ettiğini iki defa masaya alkol gittiğini söylediler. Genelde ölümlü trafik kazalarında bir kişi vefat ettiyse ve kusur durumu tartışmalı ya da asli tarih şeklinde olduysa çok büyük ihtimalle yine bir tutukluluk süreci oluyor dosyalarda. Ancak genelde ilk celse hakimler artık tutukluluk sürecini sonlandırıyor, tutuksuz olarak yargılamanın devamına karar veriyorlar. Çünkü Türk Ceza Kanunu 85. Maddesinde bir kişinin ölümünün taksirle ölüme neden olması sonucu ilk cezası 2 yıl ile 6 yıl arası düzenleniyor. Dolayısıyla şahıs ceza aldığında cezaevinde geçireceği süre hesaplandığında infaz kanunu gereğince ilk celseden sonra genellikle tahliye karar veriliyor. Bu dosyada ilk celse dediğim gibi şahsın tutuklu oluşunun kuvvetli ihtimalde olması bu konuda tanıkların görüşmesi, daha sonra şahsın da olay anında aslında karşı şeride geçmesi ve vefat eden rahmetlinin hiçbir kusurunun olmadığı kabul edilmişti. Dolayısıyla hakim ilk celse tutukluk halinin devamına karar verdi. İkinci celsede eksik olan tanık ifadeleri dinlendi. Taraf ifadeleri dinlendi. Burada hakim suçun bilinçli taksir ile işlendiğini kabul etti.” “Kararın emsal niteliği taşıdığını düşünüyoruz” Mahkeme heyetinin verdiği kararın sonraki dosyalar bakımından emsal karar niteliği taşıdığını ifade eden avukat Akyol, “Şahsın alkollü olması, tanıkların ifadeleri, şahsın alkollü olarak bir kazaya sebebiyet verdiğine kabulle olay yerini terk ettiği ve karşı şeride geçtiği göz önüne alarak bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verdiği ve ceza verilirken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verildi. Netice olarak 5 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Ayrıca şahsın sürücü belgesine de el koyuldu. Bu kararın biz bu hukukçular olarak önümüzdeki dosyalarda bundan sonraki olaylarda emsal niteliğinde olabileceğini düşünüyoruz. En azından vefat olan dosyalarda ilk celsede genellikle tahliye eğilimi olabiliyor ama ailelerin acısı bir celse tutuklukla dinmiyor maalesef. Burada yirmi beş yaşında bir kardeşimiz vefat etmişti. İstinaf aşamasında da kararın kesinleşerek ondan sonraki dosyalarda emsal hale gelmesini istiyoruz” dedi. Kaza ile ilgili açıklamalarda bulunan ve mahkeme kararı sonucundan mutlu olduklarını ifade eden Deniz Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Emin Başaran, “Bu kazanın sonrasındaki alandan karar mutlaka ve mutlaka trafikte bir caydırıcılığı olacaktır diye düşünüyorum. Ama yeterli mi diye bir soru olacak olursa ki tabii ki yeterli değil ama alınan kararların hepsine saygımız vardır ki Denizli mahkemesine de zaten buradan kendi adıma sonsuz teşekkür ediyorum. Avukatımıza ve ayrıca bizlere yardımcı olan arkadaşlarımıza buralardan çok teşekkür ediyorum. Alınan karardan gerçekten bizlere mutlu etti” şeklinde konuştu.
Zonguldak BEUN’da 2. öncelikli ve yenilikçi araştırmalar çalıştayı açılış töreni gerçekleştirildi BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla, 2. Öncelikli ve Yenilikçi Araştırmalar Çalıştayı açılış töreni gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı 12. Kalkınma Planı doğrultusunda, TÜBİTAK 2223-B Yurt İçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği Programı çerçevesinde gerçekleştirilen 2. Öncelikli ve Yenilikçi Araştırmalar Çalıştayı, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı. BEUN Sezai Karakoç Kültür Merkezinde, şehitlerin anısına gerçekleştirilen saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törene, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, senato üyeleri, çalıştay düzenleme kurulu başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın protokol konuşmasını gerçekleştiren Çalıştay Başkanları; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Soner Çakar ve Kayseri Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Organik Tarım Programı öğretim üyesi Doç. Dr. Uğur Azizoğlu, çalıştayın son derece geniş akademik alanları kapsaması ve farklı üniversitelerden araştırmacıların katılım göstermesi nedeniyle büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek çalıştayın gerçekleştirilmesindeki katkıları ve ev sahipliğinden dolayı BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşekkürlerini sundular. Protokol konuşmasını gerçekleştiren Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, fen bilimlerini kapsayan, geniş konu başlıkları olan ve Türkiye’nin geleceği açısından önem arz eden çalıştayın Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenmesinden ve nazik davetinden dolayı BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer başta olmak üzere tüm düzenleme kurulu üyelerine ve katılımcılara teşekkürlerini sundu. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, BEUN olarak akademik tüm çalışma alanlarında çok sayıda nitelikli çalışma gerçekleştirmekle birlikte bunların bazılarına da ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Türkiye Yüzyılı çerçevesinde, Türkiye’nin teknolojik ve bilimsel altyapı anlamında kendine yeten bir ülke olması için yoğun bir çalışma içinde bulunduklarını sözlerine ekleyen Rektör Özölçer, akademi olarak bu altyapının inşasında bilimsel çalışmaları gerçekleştirme ve ilgili araştırmacıları bir araya getirerek bilimsel çıktılar sağlama görevi çerçevesinde bugün II. Öncelikli ve Yenilikçi Araştırmalar Çalıştayı’nı BEUN’da gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını aktardı. Çalıştay tartışma ve çıktılarının Türkiye ve bilim dünyasına hayırlı ve faydalı olmasını temenni ettiğini belirten Rektör Özölçer, sözlerini TÜBİTAK 2223-B Yurt İçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği Programı görevlilerine, çalıştay düzenleme kurulu üyelerine ve tüm araştırmacılar ile katılımcılara teşekkür ederek sonlandırdı. Protokol konuşmalarının ardından BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’un, çalıştay davetli konuşmacılarıyla toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirmesiyle açılış töreni son buldu. Çalıştayın açılış oturumunda sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Evren Mutlugün, Almanya ve Singapur’da yapmış olduğu çalışmalardan hareketle ekran teknolojisi alanında güncel çalışmaları ve proje deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. İkinci konuşmacı, Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Üçsoy, nanoteknolojinin bilime ve insan hayatına olan etkilerini konu alan sunumunda, nanoteknolojiye dair güncel çalışma ve örnekleri aktardı. Nanoteknolojinin farklı akademik alanlarda ve bilim dallarında merkezi rolüne vurgu yapan Üçsoy, bu alanda gerçekleştirilmesi gereken çalışmaların da güncel literatürü ve çalışmaları yakından takip etmesi gerektiğini ifade etti. İlk oturumun son sunumunu ise Kayseri Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Uğur Azizoğlu gerçekleştirdi. Sürdürülebilir tarım için çevre dostu yenilikçi yaklaşımları odağına alan sunumunda Azizoğlu, mikrobiyal biyoteknoloji kapsamında gıda güvenliğinin geleceği üzerine yapmış olduğu giriş konuşmasından sonra tarımda kimyasal madde kullanımının asgari seviyeye düşürülmesi amacıyla faydalı bakteriler kullanmak suretiyle bitki yetiştiriciliğinde etki oluşturma hedefinde olduklarını ve bu çerçevede başarı elde ettiklerini ifade etti. Ayrıca tuzluluk ve kuraklığa karşı bitkinin direncini artıracak faydalı bakteri keşfettiklerini de katılımcılarla paylaşan Azizoğlu, araştırmalarına dair detaylı aktarımlarda bulunarak sunumunu sonlandırdı. TÜBİTAK Öncelikli AR-GE ve Yenilik Konuları’nı içeren II. Öncelikli ve Yenilikçi Araştırmalar Çalıştayı; Mikrobiyal Biyoteknoloji, Nanoteknoloji, Nanobiyoteknoloji, Biyomalzemeler, Kontrollü İlaç Taşınım Sistemleri, Yapay Zekâ ve Bilişim Teknolojileri, Hidrojen Enerjisi, Gen Teknolojisi ve DNA-Tamiri, Moleküler Biyoloji, Lityum Batarya Sistemleri, Güneş Pilleri gibi çeşitli ve kritik öneme sahip konu başlıklarında, farklı üniversitelerden 12 davetli konuşmacının sunumu ile BEUN Sezai Karakoç Kültür Merkezindeki oturumlarla devam ediyor.