ASAYİŞ - 22 Ekim 2024 Salı 12:34

Kastamonu’da bandrolsüz bin150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi

A
A
A
Kastamonu’da bandrolsüz bin150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi

Kastamonu’da Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince bandrolsüz şekilde kaçak olarak şehre getirilen bin 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından ele geçirilen ürünlere el konuldu.


Kastamonu Şehirlerarası Otobüs Terminalinde görevli ekipler, otogar içerisinde denetim yaptıkları sırada siyah poşet içerisinde otobüsten indirildiği belirlenen tereyağı olduğunu fark etti. Ekipler, yaptıkları incelemede tereyağının bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak otobüsle getirildiğini tespit etti. Ekipler daha sonra durumu Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Şehirlerarası Otobüs Terminaline gelerek bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak getirilen ürünlere el koydu. Yapılan tartımda Osmaniye’den Kastamonu’ya otobüsle getirilen toplamda bin 150 kilogram tereyağı olduğu tespit edildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kaçak ve soğuk zincirine uyulmadan getirilen tereyağlarına el koydu.


Öte yandan, Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince 2 gün önce de hijyen kurallarına uyulmadan bandrolsüz bir şekilde plastik kaplara konulmuş vaziyette burgulu peynir ele geçirdi. Tespit üzerine Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince peynirlere el konuldu. Bandrolsüz ve kaçak olarak Kastamonu’da üretilen 750 kilogram burgulu peynirin, otobüslerle İstanbul’a gönderileceği öğrenildi.


Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, tereyağı ve peynirleri pazarlayacak olan şahıslar hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.



Kastamonu’da bandrolsüz bin150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 15 Temmuz şehitlerinin aileleri terörist F. Gülen’in ölümüyle bayram yaptı 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde şehit olan vatandaşların aileleri, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’in hayatını kaybetmesinin ardından sevince boğuldu. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimini engellemek için Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden şehit annesi Muzaffer Gülşen’in iki oğlu Mehmet Gülşen (62), Hakan Gülşen (44) ve damadı Lütfi Gülşen (64), darbeciler tarafından F16’dan atılan bombayla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde şehit olmuştu. ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen’in ölüm haberini alan şehit annesi Muzaffer Gülşen ile şehit Lütfi Gülşen’in eşi Menzile Gülşen, duygularını İHA muhabiri ile paylaştı. “Domuzlar yeseydi onun etini” Muzaffer Gülşen, Gülen’in ölüm haberini duyduğunda çok mutlu olduğunu belirterek, “Düşman ölünce sevinilmez mi? Kurban olduğum Allah’ım onu temiz toprağımıza koymasın. Toprak kabul etmesin, cehennem ateşinde yansın. Dağlara atsalardı da domuzlar yeseydi onun etini” ifadelerini kullandı. “Toprağa da yazık biraz daha sürünseydi” Şehit Lütfi Gülşen’in eşi Menzile Gülşen ise “İlk duyduğumuzda çok sevindim ve mutlu oldum. Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı. İnsan şeklinden çıkmış hayvan şekline girmiş. Çok sevindim o perişan halini görünce. Toprağa da yazık biraz daha sürünseydi” diye konuştu. “Hepsi bir birinden bulacak” FETÖ mensuplarının şekilden şekile girdiğine dikkati çeken Gülşen, “O kadar yetimlerin ve öksüzlerin bedduaları ne olacak? Kanları yerde kalmayacak. Hepsi bir birinden bulacak” dedi. “İlk defa böyle mutlu bir röportaj yapıyorum” Gülşen, Gülen’in ölümüyle en mutlu olduğu günü geçirdiğini kaydederek, “İlk defa böyle mutlu bir röportaj yapıyorum. O halini de gördüm köpek şekline gelmiş suratı. Kurtuluş değil ki ölüm onun için. Daha öbür dünya da neler çekecek?” şeklinde konuştu. “Sopanın ucuna bağlamışlar, ateşe batırıp batırıp çıkartıyorlardı” Gülşen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün bizim bayramımız ama biraz daha kötü ölebilirdi. Biraz sürünseydi daha iyi olurdu. O yüzünün hayvan şeklini rabbim gösterdi bize. Rüyalarıma girdi gece. Sopanın ucuna bağlamışlar, ateşe batırıp batırıp çıkartıyorlardı. Şehitler de etraflarında. Mutlu bir rüyaydı benim için. Daha çok çekecek. Rabbim bize neler gösterecek. Onun arkasındakileri de göreceğiz. Onlarda öyle ölecek.”