EKONOMİ - 03 Temmuz 2024 Çarşamba 08:39

İzmir Model Fabrika’dan “Verimlilik” lansmanı

A
A
A
İzmir Model Fabrika’dan “Verimlilik” lansmanı

İşletmelere, kaynakların etkin kullanımıyla verimliliklerini artırmak için yapılması gerekenleri deneyimleme olanağı sunan İzmir Model Fabrika’dan danışmanlık alan firmalar, tecrübelerini ve kazanımlarını İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen “Verimlilik Lansman Toplantısı”nda anlattı.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin iş birliğinde düzenlenen “İzmir Model Fabrika Verimlilik Lansman Toplantısı”, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları Dairesi Başkanı Dr. Yücel Özkara, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzmir Model Fabrika Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzmir Model Fabrika Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş ile Model Fabrika Direktörü Anıl Okcu’nun açılış konuşmalarıyla başladı.



Danışmanlık alan firmalar sunum yaptı


İzmir Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi İzmir Model Fabrika’dan danışmanlık alan ARNES - Jetseal Sealing Technologies, Grafenz Endüstri ve Ticaret A.Ş., OSP Steel Hot Rolled Special Profiles, Torman A.Ş. firma yetkililerinin birer sunum gerçekleştirdiği toplantıya, İzmir Sanayi ve Teknoloji İl Müdür Vekili Yücel Yavuz, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Şevket Akçay, Ege Bölgesi Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Kalyoncu, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, KOSGEB İzmir İl Müdürü Dr. Levent Arslan, İzmir Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Uğur Sülün ile üyeler katıldı.



Özkara: “Memleket meselesi olarak görüyoruz”


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Yücel Özkara konuşmasında, verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmaların çoğalması gerektiğine dikkat çekerek, bu konuya memleket meselesi olarak baktıklarını ifade etti. Özkara, özellikle yüksek teknoloji ile ilgili projeleri desteklediklerini ifade etti. İzmir Model Fabrika’da güzel bir sinerji olduğunu belirten Özkara, iki seçkin odanın ve üniversitenin birlikteliği ile devam eden bu projeye Bakanlık olarak desteklerinin devam edeceğini ve KOSGEB desteklerinin nasıl geliştirilebileceği konusunda da çalışacaklarını sözlerine ekledi.



Elmasoğlu: “Hedefimiz yapılmayanı yapmak”


İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzmir Model Fabrika Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, “verimlilik” esaslı çalışmalarının başarısının temelinde İzmir Model Fabrika’nın güçlü ve profesyonel bir ekibinin olduğuna dikkat çekti. Hedeflerinin yapılmayanı yapmak, farklılık oluşturmak olduğunu belirterek sözlerine devam eden Elmasoğlu, “Model Fabrika, İzmir’de ortak akıl ile sürdürdüğümüz en önemli projelerimizden biri. İzmir Model Fabrika’nın hayata geçirilmesi ve sürdürülebilir bir çalışma yürütmesinde katkısı olan, süreçte aktif rol alan firmalarımıza, kamu kurumlarımıza, tüm paydaşlarımıza, destekçilerimize teşekkür ediyorum. Bu güç birliği ile yola çıktığımız Modern Fabrikalar bizlere bugün; ‘Verimliği nasıl artırabiliriz?’ sorusunun cevabını vermiştir” dedi.



Akdaş: “KOBİ’ler için fırsat”


Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzmir Model Fabrika Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş ise Model Fabrikaların sürdürülebilirlik adına KOBİ’ler için birer fırsat olduğuna değinerek tüm kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerektiğini, faydalı olması adına bu ve benzeri toplantıların periyodik olarak yapılması gerektiğini vurguladı.



Okçu: “Hedefimiz verimlilik”


Model Fabrika Direktörü Anıl Okçu, Model Fabrika’nın amaçlarına ve bu amaçlar doğrultusunda yürütülen çalışmalara değinerek, tüm hedeflerinin verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı olduğunu ifade etti.


Konuşmaların ve sunumların ardından katılımcıların soruları yanıtlandı.



İzmir Model Fabrika’dan “Verimlilik” lansmanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Hububat ihracatı ilk 6 ayda 5,9 milyar dolar oldu Bisküvi, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün yılın 6 ayı sonunda toplam ihracatı yüzde 6,9 artışla 5,9milyar dolar oldu. Yılın ilk yarısında ihracatı miktar bazında yüzde 25 artan hububatçıların ihraç ettiği ürün toplamda 6,2 milyon tona ulaştı.En fazla ihracat gerçekleştirilen Irak’tan sağlanan gelirin yüzde 10,7 arttığı altı aylık dönemde, ABD sektörün ihracatında ikinci sırada yer aldı. Bu dönemde ürün gruplarından bisküvi-pasta ihracatı 811 milyon dolar, bitkisel yağ ihracatı 696 milyon dolar, buğday unu ihracatı ise 675 milyon dolar oldu. Yurt içi ve yurt dışı gelişmeler ekseninde buğday piyasasındaki gelişmelere değinen TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye’nin uyguladığı buğday ithalatı yasağının küresel etkilerini değerlendirerek, “Özellikle Rusya ve ABD’de artan yağışlara bağlı olarak yüksek üretim beklentisiyle hububat fiyatlarındaki gevşeme sürüyor. Ülkemizde buğday alım fiyatlarının enflasyonla mücadeleyi önde tutan oranlarda güncellenmesi ve buğdaya ithalat yasağı getirilmesi de tarımsal bir emtia olarak buğdayın küresel fiyatlarını aşağı yönlü etkiliyor. Küresel ölçekte ürün arzının yükseldiği, para arzının ise sınırlı olduğu böyle bir dönemde, Türkiye dengeli bir ticaret politikası yürütüyor. Buğday ithalatına tekrar izin çıktığı zaman; başta makarna sektörü olmak üzere gıda alanındaki farklı sektörlerimiz için hammadde girdisi olarak temin edeceğimiz buğdayda uygun fiyatlar bulabiliriz” dedi. “Türkiye kişi başına yaklaşık 250 KG buğday üretiyor” Bu yıl dünya buğday üretiminin 800 milyon tona yakın seviyelerde olacağının altını çizen Tiryakioğlu, “Bu veriler dünya nüfusuna vurulduğu zaman, dünyada yıllık kişi başına 100 KG buğday üretimi yapıldığı anlamına geliyor. Diğer taraftan 85 milyon nüfuslu Türkiye, yılda 21,5 milyon tonluk rekolte ile kişi başına yaklaşık 250 KG buğday üretiyor. Ülkemizin buğday üretimindeki gücü; hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörümüzün iştigal alanındaki performansına da doğrudan yansıyor. 2023 verilerine göre yıllık buğday unu ve makarna ihracatımızın toplamı 5 milyon tonu buluyor. Geçen yıl 164 ülkeye 3,5 milyon ton buğday unu ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 2015 yılından beri bu alanda dünya ihracat şampiyonluğunu da elinde bulunduruyor. Bu stratejik ürünü iştigal alanında tutan bizim sektörümüzün bir özelliği de bisküvi-pasta, kakaolu mamuller, yağlı tohumlar ve baharatlar gibi KG başına ortalama birim fiyatları 2 ila 4 dolar arasında değişen katma değerli ürünleri kapsıyor oluşudur” şeklinde konuştu. “Hububat alanında dış ticaret açığı vermeyen bir ülkeyiz” Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci olan Türkiye’nin bir başka özelliğinin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri iştigal alanında dış ticaret açığı vermemesi olduğunun altını çizen Tiryakioğlu, “2023 verilerine göre 1,5 milyon tondan fazla bisküvi-pasta, 1,5 milyon tona yakın bitkisel yağ, 1 milyon tondan fazla şeker ve şeker ve mamulleri, 1 milyon tona yakın kakaolu mamul ihraç eden Türkiye, sektörümüzün toplam dış ticaretinden yılda 12,5 milyar dolara yakın gelir elde etti. TÜİK’in hesaplamasına göre hububat, değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, inülin, yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, şeker ve şeker mamulleri, kakao ve kakao müstahzarları, yenilen çeşitli gıda müstahzarları, hayvanlar için hazırlanmış kaba yemler şeklimde tanımlanan fasıllarda Türkiye’nin toplam ithalatı ile toplam ihracatı benzer seviyelerde seyrediyor. Kısacası Türkiye; dünyanın değişik coğrafyalarından farklı kültürlere ve farklı alım gücüne sahip kesimlerin gıdaya yönelik ihtiyaçlarına özel çözümler üretirken bu alanda dış ticaret açığı vermeyen bir ülke olmanın haklı gururunu yaşıyor” diye konuştu.
Samsun Avrupa şampiyonu milli güreşçi Alperen Berber: "Türklüğün simgesi olarak bozkurt işareti yaptım, gururluyum" Sırbistan’da düzenlenen U20 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 82 kilogramda şampiyon olan milli sporcu Alperen Berber, bozkurt işareti yaptı. Berber, "Türklüğün simgesi olarak bozkurt işareti yaptım. Bunu kendi içimden gelerek yaptım. Bu hareketi yaptığım için de gururluyum" dedi. 2023 yılında Ürdün’ün Amman kentinde düzenlenen Dünya Gençler Güreş Şampiyonası’nda, grekoromen stil 82 kilo finalinde İranlı rakibi Yasin Ali Yazdı’yı 9-1 yenerek dünya şampiyonu olan Alperen Berber turnuvanın en genç şampiyonu olarak adını tarihe yazdırmıştı. Bu başarısıyla adını uluslararası arenada duyuran genç güreşçi, son olarak Sırbistan’da düzenlenen U20 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 82 kilogramda şampiyon oldu. Berber, müsabakanın bitmesi ile birlikte zaferini ’Bozkurt’ işareti yaparak kutladı. Daha sonrasında da bu fotoğrafı sosyal medya hesabından "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısı ve ’Dört yaman sızım var inceden ince/Vatanca bayrakça törece dince. Ay-yıldızın ışığını görünce/Arsız otlar çürüyecek bozkurtum" sözlerinin geçtiği Şahlanış Marşı eşiğinde paylaştı. Sporcusu olduğu Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Halit Doğan’ı ziyaret eden Alperen Berber, müsabaka sonucunda içinden gelerek bozkurt hareketi yaptığını belirterek, gururlu olduğunu söyledi. "Türklüğün simgesi olarak bozkurt işareti yaptım, gururluyum" Ülkesini gururlandırdığı için mutlu olduğunun altını çizen Alperen Berber, "Yeniden şampiyonluk yaşadım. Samsun ve ülkem adına elde ettiğim başarı için çok mutluyum. İnşallah bu başarılarımın devamı gelir. Şampiyon olduktan sonra yaptığım hareketin anlamını biliyorum. Türklüğün simgesi olarak bozkurt işareti yaptım. Bunu kendi içimden gelerek yaptım. Bu hareketi yaptığım için de gururluyum. En büyük hedefim Samsun adına olimpiyat madalyası kazanmak" diye konuştu. Başkan Doğan: "Hoşnutsuz olan kesimleri hoşnutsuz etmeye devam edeceğiz" Alperen’in başarısı ve yaptığı hareketi değerlendiren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ise "Alperen’i 5 yıldır takip ediyorum. Her galibiyetinden sonra billboardları Alperen’in fotoğrafları ile gururla süsledik. Samsunlu olarak Samsunlu bir kardeşimizin böyle bir gururla gözümüzü kabartıyor olması hepimizi mutlu eden bir durum. Ay-yıldızlı bayrağı göndere çektirmek, bizim için çok önemli. İnşallah 2028’de olimpiyatlarda görmenin yanı sıra Yaşar Doğu, Mustafa Dağıstanlı gibi bizleri temsil edeceğine yürekten inanıyorum. Samsun halkı olarak, Büyükşehir Belediyesi olarak Alper’in daha nice başarılar elde etmesi için yanındayız. Hem ailesinin hem bizlerin hem de ülkemizin gururu oldu. Allah yeni başarılarla taçlandırsın diye dua ediyoruz. Türkiye’nin başarıları sadece futbolda değil, sporda değil, her anlamdaki başarıları, bunu istemeyenler tarafından kıskanılacak bir durumdur. Başımıza sürekli geçirilmeye çalışılan operasyonları, her şeyi bu şekilde okumak lazım. Türkiye’deki yapılan her eylemi, her hareketi bundan sevinen kimlerdir diye bakmak ve failini orada aramak lazım. Dolayısıyla arkadaşlarımızın hem Alperen’in yaptığı hem futbolcularımızın (Merih Demiral) yaptığı hareket buna bir tepkidir. Bunun bir gururudur. Türkiye’nin bir gururudur. Onların yaptıkları hareketle Türkiye’ye karşı göstermeye çalıştıkları ambargolarda onların Türkiye’nin başarılarını hazmedememesidir. Ama Türkiye başarılarıyla var olacaktır. Türkiye çatışmasıyla değil Türkiye dünyada hep adaletle hükmeden ecdadın torunu olarak bilinmektedir. Bizim sporcularımız, askerimiz, insanımız buna uygun hareket emiş ve etmeye devam edecektir. Cumartesi günü de inşallah yeni bir başarıyı görürüz. Alperen’in başarısı gibi başarılar ve bu başarıların devamı en büyük cevap olacaktır" şeklinde konuştu. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda galibiyet sevincini ’Bozkurt’ işareti ile yapan A Milli Takım Oyuncusu Merih Demiral’a UEFA tarafından 2 maç ceza verilirken, aynı turnuvada gol attıktan sonra rakip taraftarlara uygunsuz harekette bulunan İngiltere Milli Takım oyuncusu Jude Bellingham’a ise 1 yıl ertelemeli 1 maç ceza verilmişti.
Sakarya SUBÜ’den Arnavutluk’ta bir iş birliği daha SUBÜ ve Arnavutluk’un Tiran New York Üniversitesi arasında eğitim-öğretim, Ar-Ge ve uluslararası iş birliğine katkı sağlamak; bilimsel etkileşim, kültürel değişim ve ortak çalışmalardan karşılıklı yarar sağlamak amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ve Arnavutluk’ta bulunan Tiran New York Üniversitesi (UNYT) arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık ve UNYT Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş tarafından imza altını alınırken, törende SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Serdar Özkan ve Dil Eğitim-Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SADEM) Müdürü Doç. Dr. Serhat Küçük de yer aldı. Protokol ile iki kurum arasında belirli parametrelerde eşdeğerliğin sağlanması ve öğrencilerin işlemlerinin kolaylaştırılması için bir komisyon oluşturulacak. Erasmus+ ve Mevlana değişim programları ile akademik ve idari personel ile öğrenci hareketlilik sağlanacak ve yeni projeler için akademisyenler, araştırma merkezleri ve öğrenciler arasında ortak çalışmalar teşvik edilecek. İş birlikleri ile daha da yakınlaşıyoruz Arnavutluk’ta Kanada Teknoloji Enstitüsü’nün ardından UNYT ile de iş birliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Balkan coğrafyasına tarih ve gönül bağlarıyla bağlıyız. Akademik düzeydeki birliktelikler bu bağları çok daha farklı ve faydalı platformlara taşımayı sağlıyor. İmkânları paylaşmak, birlikte projeler geliştirmek, karşılıklı hareketliliklerle birbirimizi tanımak, Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirmek bizleri daha da yakınlaştırıyor. İnşallah imzaladığımız bu protokol de birçok güzelliğe vesile olacaktır. İlgileri için Ali hocama ve ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Karşılıklı fayda sağlıyor 2002 yılında Arnavutluk’un ilk özel üniversitesi olarak kuruldukları bilgisini paylaşan UNYT Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş, “2018 yılından itibaren Türkiye Maarif Vakfı çatısı altında eğitim-öğretim faaliyetlerimizi sürdürüyor ve tamamen İngilizce eğitim veriyoruz. Hızlı bir dönüşüm içerisindeki dünyada günümüzde birçok yeni bölüm ve programın oluşturulması gerekiyor. Temel bölüm ve programlar ise değişimle kendi içerisinde dönüşüyor. Bu noktada birliktelikler oluşturarak imkânları paylaşmak karşılıklı birçok fayda sağlıyor. SUBÜ, Türkiye’de +1 Eğitim Modeli’nin ve uygulamalı eğitimin öncüsü. İmzaladığımız bu protokolle iki üniversite olarak ciddi faydalar elde edeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Bursa Nilüfer Yaz Spor Okullarında ilk dönem tamamlandı Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Belediyespor Kulübü iş birliğiyle, çocukların yaz tatillerini dolu dolu geçirmeleri için düzenlenen Yaz Spor Okulları’nın ilk dönemi başarıyla tamamlandı. Futboldan yüzmeye, tenisten voleybola kadar birçok farklı branşta eğitim alan 1564 öğrenci, sertifikalarını almaya hak kazandı. Nilüfer Belediyesi, Yaz Spor Okulları aracılığıyla çocukları sporla buluşturmaya devam ediyor. 2010-2020 yılları arasında doğan çocuklara açık olan Yaz Spor Okulları’nda ilk dönem eğitimleri tamamlandı. 24 Haziran’da başlayan eğitimlere katılan öğrenciler, iki haftalık eğitimin ardından sertifikalarını almaya hak kazandı. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Emre Karagöz, Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ve Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri; Üçevler Spor Tesisleri, Çalı Yüzme Havuzu, Yüzüncüyıl Spor ve Gençlik Merkezi, Konak Olimpik Yüzme Havuzu ve Beşevler Cimnastik Salonu’nda düzenlenen sertifika törenlerine katılarak öğrencilerin mutluluğuna ortak oldu. Ailelerin de yoğun ilgi gösterdiği törenlerde, öğrencilere sertifikalarını veren yöneticiler, çocukların gelişimi için sporun önemini vurgulayarak Nilüfer Belediyesi’nin gençlerin sporla buluşmasına verdiği öneme değindiler. Yaz ayları boyunca toplam beş dönem halinde devam edecek olan Yaz Spor Okulları’nda ikinci dönem eğitimleri 8 Temmuz Pazartesi günü başlayacak. Yaz okullarına katılan öğrenciler, alanında uzman antrenörlerden farklı spor dallarında eğitim alarak kendilerini geliştirme fırsatı buluyor.