Yerel Haberler
İstanbul
25 Kasım 2024 Pazartesi - 09:16 Yurtta hava durumu Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyi ile Kütahya ve Siirt çevrelerinin yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Orta Karadeniz kıyıları ile Sinop ve Giresun çevrelerinde kuvvetli yağmur ve sağanak, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Erzurum, Muş, Bitlis, Hakkari ve Şırnak çevrelerinde kuvvetli ve yer yer yoğun kar şeklinde olması beklenen yağışların, Karadeniz kıyıları, Kocaeli, Sakarya ve Yalova çevrelerinde yağmur ve sağanak, diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Yurdun iç kesimlerde buzlanma ve don olayı bekleniyor. Hava sıcaklığı: Yurt genelinde mevsim normallerinin altında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgar: Genellikle kuzeyli yönlerden, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile zamanla Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında güneyli yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Akdeniz ve Orta Karadeniz’de kuzeyli yönlerden, zamanla Samsun ve Ordu çevrelerinde güneyli yönlerden yer yer kuvvetli olarak 40-70 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı hafif kar yağışlı 1 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 9 İzmir: Az bulutlu 13 Adana: Çok bulutlu 12 Antalya: Parçalı bulutlu 14 Samsun: Çok bulutlu, kıyı kesimleri aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı, iç ve yüksek kesimleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı 7 Trabzon: Çok bulutlu, kıyı kesimleri aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı, iç ve yüksek kesimleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı 9 Erzurum: Çok bulutlu, kuvvetli ve yer yer yoğun olmak üzere aralıklı karla karışık yağmur ve kar yağışlı -2 Diyarbakır: Çok bulutlu, ilk saatlerde yağmurlu, yüksek kesimleri karla karışık yağmurlu 7
24 Kasım 2024 Pazar - 22:38 İsmail Köybaşı: “Kazanabileceğimizin inancını maçın sonuna kadar sürdürdük” Göztepe’nin defans oyuncusu İsmail Köybaşı, Beşiktaş maçının ardından yaptığı açıklamada, yenik duruma düştükleri halde inançlarını sürdürdüklerini belirterek, “Kazanabileceğimizin inancını maçın sonuna kadar sürdürdük” dedi. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Göztepe, deplasmanda karşılaştığı Beşiktaş’ı 4-2 mağlup etti. Sarı-kırmızılılarda 35. yaşındaki savunmacı İsmail Köybaşı, karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Beşiktaş taraftarına güzel karşılamalarından dolayı teşekkür ederek sözlerine başlayan Köybaşı, “Bugün oyunun hiçbir anını çirkinleştirmedik. Sadece oyun oynamaya ve mücadele etmeye çalıştık. Bunun karşılığını da galibiyetle aldık. Hak ettiğimiz bir galibiyet olduğunu düşünüyorum. 2-0 geriye düştük fakat inancımızdan hiçbir şey eksiltmedik. Kazanabileceğimizin inancını maçın sonuna kadar sürdürdük ve galip gelerek karşılığını aldık. Tek eksiğimiz bir deplasman galibiyetiydi. O da bugüne denk geldi. Çok mutlu ve gururluyuz. Tüm takım arkadaşlarıma, hocalarıma ve taraftarlarımıza armağan olsun” diye konuştu. “Beşiktaş takımı dışarıdan kırılgan görünüyor” Vazgeçmek ve kırılmak arasında ufak bir çizgi olduğunu hatırlatan tecrübeli oyuncu, “Futbolda bazen öyle kırılma anları olur ki; mağlup olduğunuzda değil inancınızı yitirdiğinizde kaybedersiniz. 3 puanlı sistemde her şey her an değişebilir. Bugün rakibimize karşı 2-0 yenik duruma düşmemize rağmen inancımızı kaybetmedik ve baskımızı sürdürdük. Futbol da hayat da böyledir. Vazgeçmek ile kırılmak arasında ufak bir çizgi vardır. Üzerine giderseniz bir şekilde karşılığını alıyorsunuz. Kulübün içinde olmadığım için bilemiyorum ama dışarıdan görüldüğü üzere biraz kırılganlar. Biz ise bu durumun tam tersine inancımızı hiç yitirmeden özellikle takım kimliğimizle mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu. “Takımımla gurur duyuyorum” Hedeflerine adım adım ilerlediklerini aktaran sol bek, “Kendi hedeflerini içinde tutan ve bunu mütevazı şekilde sahaya yansıtan, mütevazı bir grupla çalışan ama hiçbir başarının tesadüf olmadığını her maç gösteren bir takımımız var. Ben takımımla gurur duyuyorum. 100. yılımız da, iyi ki de Göztepe’nin maçı var dedirttiğimiz için çok mutlu ve gururluyum. Bir medcezirimiz var. Stadyumumuzda oynadığımız her maçımızda tribünler tamamen doluyor. Bunları yaşamak ve bu kültürü oluşturmak inanın kolay değildi. Bir alt ligden beridir bu takımın bir parçasıyım. Hiçbir şey kolay olmuyor. Bugün burada görünen bu fotoğraf evet ama bunun 2-3 sene öncesi çok daha başkaydı. Zorluklar olmadan sefası sürülmüyor. Ben bunu zamanında Beşiktaş’ta da yaşamıştım. Feda dönemi olsun, sakatlıklar olsun. Hayat hep böyledir. Göztepe olarak da genç bir takımız. İstekli ve çaba sarf eden bir takımız. Umarım geldiğimiz bu nokta, ileride başaracağımız şeylerin başlangıcı olur. Ligin 3’te 1’lik bölümünü bitirdik. Bunun farkındayız. Bundan sonra da adım adım ilerlemek daha doğru olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Üsküdar’da okula gitmek artık daha “Güvenli”
22 Kasım 2024 Cuma - 17:19 Üsküdar’da okula gitmek artık daha “Güvenli” Üsküdar Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Güvenli Okul Sokakları” projesiyle okulların çevresindeki yaya yollarında güvenliği artırmak ve yaya konforu sağlamak amacıyla çalışma başlatıldı. Üsküdar Belediyesi, hayata geçirdiği "Güvenli Okul Sokakları" projesi ile okulların çevresindeki yaya yollarında güvenliği artırmak ve yaya konforunu sağlamak için yenilikçi bir planlama yapıyor. Proje kapsamında ilk olarak Yavuztürk İlkokulu çevresinde ilk pilot çalışma tamamlandı. Yapılan çalışmalar sonucunda okul çevresinde yapılan düzenlemelerle, öğrenciler kentteki günlük aktivitelerini daha keyifli ve güvenli bir şekilde deneyimlemeye başladı. Eski araç işgallerinin yerini, ebeveynlerimizin çocuklarını beklerken dinlenebileceği ve sosyalleşebileceği oturma alanları aldı. “Daha yaşanabilir ve çocuk dostu Üsküdar için adım atmaya devam ediliyor” Daha yaşanabilir ve çocuk dostu Üsküdar için adımlar atmaya devam eden Üsküdar Belediyesi proje ile okulların çevresindeki yaya yollarında güvenliği artırmak ve yaya konforunu sağlamak için yenilikçi bir planlama yaklaşımını benimsedi. İlk olarak Yavuztürk İlkokulu ile başlayan proje Altunizade Mahallesi’ndeki Ata Ortaokulu ve Kirazlıtepe Mahallesi’ndeki Şehit Salih Alışkan İlkokulu ile devam edecek. Taktiksel şehircilik kapsamında yapılan güvenli okul sokakları projesi yoğun ve yapılaşmış kent merkezlerinde hızlı ve esnek tasarım çözümleri üretmeyi amaçlıyor. Öğrencilerden Kerem Güler, daha önce okul önlerinin tehlikeli olduğunu dile getirerek, “Çocuklar artık burada oynayabiliyor. Artık böyle daha iyi oldu, kimseye araba çarpmaz.” dedi. Züleyha Çalışkan da yapılan uygulamadan ötürü memnuniyetini belirterek, “Artık annem beni merak etmiyor, çünkü buradan rahatlıkla geçebiliyorum.” şeklinde konuştu.
Yenidoğan Çetesi sanığının avukatı: “Basın mensupları müvekkilim dahil herkesi bebek katili yapmıştır”
22 Kasım 2024 Cuma - 17:16 Yenidoğan Çetesi sanığının avukatı: “Basın mensupları müvekkilim dahil herkesi bebek katili yapmıştır” İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yeni doğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz’ın savunması ile duruşma devam ediyor. Duruşmada sanık Eryılmaz savunma yaparken avukatı “Mahkemenin bir hükmü kalmamıştır, basın mensupları müvekkilim dahil herkesi bebek katili yapmıştır” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yeni doğan yoğun bakım sorumlu doktoru olan; ayrıca Melek Süleymanoğlu, Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ve Ayaz Karaduman bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz savunma yaptı. “Fırat Sarı ile çalışırken 1 buçuk yıl içerisinde 800 bin lira para aldım” Fırat Sarı’yla ilgili konuşan Dursun Eryılmaz, “Fırat Sarı’yı çocuk pediatrisi olarak tanıyorum. Ben onun yanında çalışmadım. Benim çalıştığım hastaneyi Fırat Sarı satın aldı. Fırat Sarı ile çalışırken 1 buçuk yıl içerisinde 800 bin lira para aldım. Bebeklerin yoğun bakımlara transfer edileceğini biliyorduk. Ayaz bebeği hastaneden zorla almadım. Ailenin akraba evliliği olduğu söyleniyordu” ifadelerini kullandı. Sanık savunma yaptığı sırada söz alan müşteki avukatı, Ayaz bebeğin akraba evliliği olmadığının raporlandığını aktardı. Savunmasına devam eden sanık Eryılmaz, “Ayaz bebeğin ölüm haberini İlker Bey verdi ama aradan bir yıl geçti tam olarak emin değilim. Klavye bilgim çok az olduğu için epikrizler konusunda sekreter ve hemşirelerden klavye için destek aldığım zamanlar olmuştur” şeklinde konuştu. Duruşmada, sanık avukatı, basın mensuplarına tepki göstererek, “Mahkemenin bir hükmü kalmamıştır, basın mensupları müvekkilim dahil herkesi bebek katili yapmıştır” dedi. Duruşma, verilen aranın ardından sanık savunmaları ile devam edecek.
Bakan Uraloğlu: “Kalkınma Yolu projesi bitme noktasına geldi”
22 Kasım 2024 Cuma - 17:11 Bakan Uraloğlu: “Kalkınma Yolu projesi bitme noktasına geldi” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi”ne katıldı. Kalkınma Yolu projesinin bitme noktasına geldiğini belirten Bakan Uraloğlu, "Gelecek sene içerisinde yapıma başlayabilir miyiz gayreti içerisindeyiz. Projede ilerliyoruz" dedi. Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen zirvede havacılıktan karayollarına, denizcilikten demiryollarına ulaşım sektörü A’dan Z’ye masaya yatırıldı. Turkuvaz Medya Marka ve Pazarlama Grup Başkanı Sinan Köksal’ın açılış konuşmasıyla başlayan ‘Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi’nin ilk özel oturumunda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu konuk etti. Ulaşımda Merkez Ülke Türkiye Oluyor Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Orta Koridor üzerinden Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ile Çin’den ülkemize ulaşan yükleri Marmaray ile Avrupa’ya ulaştırıyoruz. Bugüne kadar Orta Koridor’un geliştirilmesi kapsamında; Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi mega projeleri hayata geçirdik ve yenilerine de devam ediyoruz. Azerbaycan ile ülkemiz arasındaki mesafeleri kısaltacak Zengezur Yolu, Bakü Limanı’nı doğrudan ülkemize bağlayacak. Çin, Doğu Asya ve Hindistan’dan gelen yükleri Basra Körfezi üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Kalkınma Yolu projesinde de uluslararası iş birliği çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Kalkınma Yolu 20 gün kısaltır Kalkınma Yolu kapsamında Türkiye’den geçen 2 bin 94 km demiryolu bağlantısı için 727 kilometre yeni hat yaptıklarını, bin 923 kilometre karayolu koridoru içinse 331 km yeni otoyol yatırımı planladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğiz. Bu projenin hayata geçmesiyle Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden önemli ölçüde azaltacağız. Şu anda Kalkınma Yolu’nun alternatifi olarak kullanılan Süveyş Kanalı bağlantılı uluslararası Güney Koridor üzerinden Çin ile Avrupa arasındaki taşımacılık 35 gün 7 saat sürüyor. Ancak 2023’ten itibaren Süveyş Kanalı’nda ticari gemi geçişleri sıkıntıya girdi. Bu güzergah artık küresel denizcilik şirketleri tarafından tercih edilmemeye başladı ve bunun yerine Ümit Burnu’na yöneldiler. Çin’den kalkıp Ümit Burnu’na dönen gemiler de 35 günde ulaştıkları Londra’ya yaklaşık 45 gün 22 saatte ulaşıyor. Dolayısıyla biz bugün Kalkınma Yolu Koridoru’nu bitirmiş olsaydık 45 günlük süre 25 güne düşerek maliyetleri de düşürecekti” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nde Katar, BAE, Irak ve Türkiye’nin olduğunu, projenin bitme aşamasına geldiğini, ülkelerin finansmanı konuştuğunu, önümüzdeki yıl içinde başlama gayreti içinde olduklarını vurguladı. Yolları 2026’da akıllandırıyoruz Son 22 yılda karayollarına yapılan yatırımların günümüzdeki değeri 280.6 milyar dolara ulaştığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “2002’de 6 bin 101 km uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 29 bin 653 km’ye çıkardık. Sadece 6 il birbirine bölünmüş yolla bağlı iken, 77 ili birbirine bölünmüş yolla bağladık. 8.5 milyon araç trafiği 30.5 milyona çıktı. ‘Bunları yapmasak ne olurdu’ diye düşünmek istemiyoruz. Bin 714 km olan otoyol uzunluğumuzu 3 bin 796 kilometreye yükselttik. 2028’de de bölünmüş yol ağımızı 31 bin 250 km’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün bölünmüş yollarımız sayesinde seyahat konforunu arttırarak yollarımızdaki ortalama hızı 40 km‘den 88 km’ye yükselttik” dedi. Yola yerleşecek sensörler, kameralarla beraber aracın araçla ve yolla bağlantısını sağlayacaklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Güney Kore ve ABD’de modeller var. Biz kendi modelimizi yapıyoruz. TÜRKSAT, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Aselsan çalışıyor. Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında 30 kilometrelik bölümde deneme sürecini başlatıyoruz. 2026’da uygulamaya girer. Yollarımıza toplam 15 bin km karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi için çalışmalarımızı aşama aşama sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu. Yavuz Sultan Selim’e demiryolu ihalesi seneye 2023’te 13 bin 919 km olan demiryolu ağını 2028’de 17 bin 287 km’ye, 2053’te ise 28 bin 590 km’ye çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Ankara - İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 344 km olup, saatte 350 kilometre hıza ulaşacak trenlerimizle seyahat süresini 80 dakikaya indireceğiz. Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanları, yüksek standartlı bir demiryolu hattı ile birbirine bağlanacak. Samsun-Sarp Hızlı Tren Hattı için de proje çalışmalarına başladık. Ankara-İzmir treni 2026’nın sonunda bitecek. Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep’i tamamlayacağız. Şanlıurfa-Mardin-Ovaköy’e kadar olan bölümü bitireceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde düşünülen çift demiryolu hattının finansmanıyla ilgili Dünya Bankası ile belirli bir noktaya geldik. Oranın ihalesini de önümüzdeki yıl yapacağız” dedi. Ülke genelindeki 1.015 km’lik şehir içi raylı sistem hattının 434 km’sinin bakanlık tarafından yapıldığını anlatan Uraloğlu, “Şu anda İstanbul’da bin km metro gerekiyor. Şu anda yapılan 400 kilometre. Bunun da 170 km’sini bakanlık olarak biz yapmışız. Sorumluluk belediyelerin kendilerinde. Yapılması gereken birçok iş var. Halkalı - Başakşehir - Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu 2. Etabı 2025 yılı içerisinde hizmete açacağız. Altunizade - Çamlıca - Bosna Bulvarı Metrosu, Kocaeli Gebze Sahil - Darıca OSB Metrosu, Başkentray‘ın devamı niteliğindeki Sincan OSB - Yenikent-Kazan Soda Demiryolu’nu ve Konyaray’ı 2026 yılı içerisinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kuzey Hafif Raylı Sistem Hattını ise 2028 yılı sonunda tamamlayarak hizmete almayı hedefliyoruz” mesajı verdi. 17 Nisan’da üç pistte operasyon başlıyor Hava yolcu sayısının bu yıl 230 milyona çıkacağını, 2028’de hedefin 258 milyon olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, şunları anlattı: “Bunlar durduk yere olmuyor. 26 tane havalimanını 58’e çıkardık. 32 tane yeni havalimanı yaptık. 15 tane sıfırdan havalimanı yaptık. 1.5 yılda bir havalimanı demek bu Geri kalanını da yeniledik. İç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. 22 yılın sonunda Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını da 81’den 175’e ulaştırdık. İstanbul Havalimanımız Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci sırada” dedi. Dünyada paralel üç pistte aynı anda operasyonun sadece ABD’de olduğunu, İstanbul Havalimanı’nda da bunu gerçekleştireceklerini söyleyen Uraloğlu, “17 Nisan’da İstanbul Havalimanı’nda bunu uygulamaya geçireceğiz” mesajı verdi. Karadeniz’e lojistik liman geliyor 2002’de 152 olan liman tesisi sayısını, 217’ye ulaştırdıklarını, 2028’de bu rakamı 220’ye çıkarmayı planladıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ, limanlarında bulunan konteyner limanlarımız dünyada ilk 100 liman arasına girmeyi başardı. 2003’te 8 bin 500 yat bağlama kapasitemiz varken, 2024’te bu sayı 25 bin 038’e ulaştırdık. 208 yat bağlama kapasiteli Gazipaşa Yat Limanımızın yapım çalışmalarını da bitirdik ve çok yakında hizmete açmayı planlıyoruz. Karadeniz’deki ticareti güçlendirecek Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yapımına devam ediyoruz. Aydıncık Yat Limanı’nın altyapı çalışmalarını da 2025 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Demre Yat Limanını üstyapı çalışmalarının ardından 2026’da hizmete almayı planlıyoruz. Filyos Limanı’nı doğalgaz bulacağız diye yapmadık. Orayı özel sektöre açacağız” açıklamasında bulundu. X’te 119 Fetö hesabını kapattırdık 5G’ye daha çok yerli ve milli üretim yaparak geçmek istediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Önümüzdeki günlerde net takvimi açıklarız. 2025 ilk çeyreğinde ihalesini yapmak, 2026’da ilk sinyali vermek gayretindeyiz. 30 tesiste 5G lisansı verildi. Buralarda deneyimleme şansınız var şu anda” dedi. Sosyal medyada 75 milyon kullanıcı olduğunu, bu alanda birçok düzenleme yaptıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Şirketler ‘bizim kurallarımız var’ diyor. Ama Türkiye’nin kendi kuralları var. Her istediğimizi almadık ama bir aşamaya geldik. Bütün sosyal medya platformları ‘İşimizi düzgün yapmazsak, Türkiye kapatabilir, ayağımızı denk alalım’ noktasına geldi. X’te 119 tane FETÖ’cü hesabını kapattırdık. Biz yasakçı zihniyette olmak istemiyoruz. Esasında yasakçı zihniyette olan bu platformlar, paylaşımınızı yasaklıyor” dedi.
Türk Hava Yolları’na ‘’Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi’’ ödülü
22 Kasım 2024 Cuma - 16:38 Türk Hava Yolları’na ‘’Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi’’ ödülü Türk Hava Yolları, 20 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Global Banking-Markets: CEE, CIS-Türkiye Ödülleri töreninde “Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi” ödülüne layık görüldü. Türk Hava Yolları, çeşitli para birimlerinde elde ettiği gelirleri sayesinde kur riskini en aza indirip, maliyet verimliliğini sağlamak amacıyla yenilikçi finansman işlemlerini gerçekleştirmeye devam ediyor. BNP Paribas tarafından Japonya Kalkınma Bankası (Development Bank of Japan) ortaklığıyla düzenlenen finansman işlemleri, 1 adet Airbus A350 uçağı için Balthazar Sigorta Destekli Finansman Yapısını ve 2 adet Rolls Royce motoru için Birleşik Krallık İhracat Finansmanı (UKEF) Garantili Finansmanı içeriyor. JPY cinsinden yaklaşık 235 milyon dolar değerindeki toplam finansman tutarı, Global Banking - Markets tarafından “Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi” olarak kabul edildi. Uygulamadaki başarılar ödüllerle taçlandırılıyor Ödül ve finansman işlemine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi ve Genel Müdür (Mali) Yardımcısı Doç. Dr. Murat Şeker, “İş ortaklarımız ile gerçekleştirdiğimiz örnek niteliğindeki bu finansman işlemi, filomuzu yeni nesil uçaklarla modernize ederken, en uygun maliyetli finansmana erişim için farklı finansman yapıları oluşturmamıza ve uygulamadaki başarımızın da bu tip prestijli bir ödül ile taçlandırılmasına vesile oluyor. Bu başarımızdan mutluluk duyuyoruz. Ödüle layık görülen finansman işlemimizde bizleri destekleyen tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyor ve başarılı ortaklığımızı sürdürmeyi umuyoruz” dedi. Türk Hava Yolları uçak finansmanı ekibi, farklı yapılardaki uçak finansmanı işlemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olan deneyimli kadrosu ile havayolu endüstrisinde en düşük finansman maliyetli işlem oranlarına ulaşmayı başardı.2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ve birçoğu ilk kez uygulamaya konulmuş finansman modelleri ile ‘Global Transport Finance’, ‘Airline Economics’, ‘Airfinance Journal’ ve ‘Bonds, Loans -Sukuk Turkey’ gibi dünyaca ünlü kuruluşlar tarafından her yıl farklı finansman ödüllerine layık görüldü. Böylelikle THY, son 10 yılda gerçekleştirdiği yaklaşık 16 milyar dolar değerindeki finansman işlemlerinde toplam 30’a yakın uluslararası finansman ödülü kazanarak, bu alanda da başarısını zirveye taşıdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki
22 Kasım 2024 Cuma - 16:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’ye tepki göstererek, "Gazi Meclis çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine kesinlikle müsamaha yoktur. Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. CHP’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi zehirlemektedir. CHP’nin bir an önce kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Anadolu Ajansı İstanbul Enerji Forumu’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm projeleri hayata geçirirken, tüm adımları atarken yanlarında milletten başka kimseyi bulamadıklarını belirterek, "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu, istifade etti. Hayatı pek çok alanda kolaylaştı. Ama muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya, buna destek olmaya ne yazık ki yanaşmadı. Nükleer enerjiymiş, doğal gaz keşfiymiş, yeni boru hatlarıymış, doğal gaz depolamaymış, petrol kuyularıymış, maalesef bunların hiç biri muhalefetin gündeminde olmadı. Hidroelektrik santrallerimizden, nükleer enerji tesislerimize, madenlerimizin kullanılmasından petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımıza kadar hiçbir gayretimiz de hükümetimize destek vermedi. Doğu Akdeniz’deki sismik arama faaliyetlerimizi, bölgedeki rakiplerimizi söylemleriyle eleştiri yağmuruna tuttular. Karadeniz’deki keşfimize her seçim öncesinde doğal gaz buluyorlar diyerek çamur attılar. Gabar’daki petrol keşfimize, adeta gölge düşürmek amacıyla akla ziyan argümanlar öne sürdüler. Türkiye’nin Somali’de, Libya’da ne işi var cümlesi bu süreçte muhalefetten en sık duyduğumuz eleştirilerden biriydi. 22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama muhalefetin bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Şimdi çıkmışlar bizi çarşıya pazara davet ediyor. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz. Biz siyasi parti olarak çarşıda, pazarda, sokakta muhalefetten çok daha güçlü bir şekilde zaten varız. Halkımızla olan gönül bağımızı bugüne kadar hiçbir zaman koparmadık. Bundan sonra da koparmayız. Burada cevabı verilmesi gereken asıl sorular şunlardır. CHP, Türkiye’nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini niçin bir kez olsun ziyaret edemedi? Sayın Özel, Filyos’taki doğal gaz tesisimizi ziyaret etme zahmetinde bulunmadı. Akkuyu santralimizin nerede olduğundan, ne işe yaradığından, enerji arz güvenliğimize nasıl bir fayda sağladığından acaba Sayın Özel’in haberi var mı? CHP’li yöneticilerin ülkemizin enerji yatırımlarıyla ilgili kayıtsızlığının, daha doğrusu bir türlü geçemeyen hazımsızlığının gerçek sebebi nedir? Sayın Özgür Özel, bizi hiçbir yerlere davet etmek yerine önce kendisi Türkiye’nin enerji yatırımlarını bir tanısın. Buraları ziyaret etsin. Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmaya gayret etsin. Yoksa halka söylediklerinin hiçbir anlamı olmaz ve olmayacaktır" dedi. "Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz" Kendilerini muhalefetten gelen her türlü yapıcı eleştiriye açık olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız bundan sonra da samimiyiz. Laf olsun torba dolsun siyasetine de asla prim vermiyoruz. Gazi meclisimizin çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine, kaba kuvvete kesinlikle müsamahamız yoktur. Komisyon basarak yetkisi dahi olmadıkları komisyonda terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedeler derin bir yanılgı içindedir. Biz yarım asrı bulan siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. Daha önce de dile getirdim, bugün tekrar vurguluyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve adına kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi enfekte etmekte, zehirlemekte, şiddete meyilli hale getirmektedir. CHP’nin bir an önce bu kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" diye konuştu.
Bakan Bayraktar: ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik’’
22 Kasım 2024 Cuma - 16:25 Bakan Bayraktar: ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik’’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul Energy Forum’una katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün artırıldığını belirterek, Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacının rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılandığının altını çizdi. Bayraktar, ’’Türkiye olarak yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün arttırıyoruz. 2024 yılı bu anlamda toplam kurulu güç artışında rekor bir yıl olacak. Bugün itibariyle Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Enerji sektörü için çok kısa sayılabilecek şu son bir kaç yıl içinde bir çok krizi bir arada yaşadıklarını belirten Bakan Bayraktar, “Türkiye olarak yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün arttırıyoruz. 2024 yılı bu anlamda toplam kurulu güç artışında rekor bir yıl olacak. Bugün itibariyle Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Her yıl en az 2 bin megavat güneş ve rüzgar ihalesi yapacak, yatırım ve izin süreçlerini hızlandıracak, yaklaşık 15 bin kilometre HVDC iletim hattı inşa ederek adeta ülkemizi enerji otoyolları ile doğudan batıya güneyden kuzeye bağlayacağız. Tüm bu projeler için önümüzdeki 11 yılda toplam 108 milyar dolarlık bir yatırım fırsatı sunduğumuzun da altını çizmek istiyorum” şeklinde konuştu. “Türkiye olarak 2050 yılına kadar güçlü bir nükleer enerji sektörüne sahip olmayı hedefliyoruz” Bakan Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde şu anda inşa halinde olan 4 reaktörle toplam kapasitesi 4 bin 800 MW olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesini en kısa zamanda devreye almayı, 4 ünitenin tamamını da 2028 yılı sonuna kadar faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda son olarak Bakü’de düzenlenen COP29’da ‘Nükleer Enerjiyi Üç Katına Çıkarma Deklarasyonu’na da imza attık. Türkiye olarak 2050 yılına kadar güçlü bir nükleer enerji sektörüne sahip olmayı hedefliyoruz. Doğal gaz enerji dönüşüm sürecinde geçiş yakıtı olarak çok önemli bir kaynak. Türkiye olarak 50 milyar metreküpü aşan bir tüketimle Avrupa’nın 4’üncü büyük doğal gaz ülkesiyiz. Cumhurbaşkanımızın 2002 yılında ortaya koyduğu Türkiye’de tüm hane halkına doğalgaz götürmek hedefi doğrultusunda, 5,8 milyar metreküplük depolama kapasitesi, 20 bin kilometre iletim, 208 bin kilometre dağıtım hattı uzunluğu ile bugün 81 il, 887 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine yani nüfusumuzun yüzde 84’üne doğal gazı ulaştırıyoruz. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar hem ülkemizin hem de Avrupa’nın arz güvenliğine büyük katkı sunuyor. Son 8 yılda gazlaştırma kapasitemizi 5 katına çıkararak günlük 161 milyon metreküpe ulaştık.” “Son 7 yılda özellikle Gabar’daki keşifle birlikte petrol üretimimizi de 3 katına çıkardık” Güçlü alt yapı ile İstanbul Finans Merkezi’nde kurulmasını planlanan Gaz Ticaret Merkezi ile enerji alanında merkez ülke olmak için çalıştıklarını vurgulayan Bakan Bayraktar, “2016 yılından itibaren ortaya koyduğumuz milli enerji ve maden politikamız çerçevesinde bugün itibariyle hane halkımızın yüzde 20’sinin gaz ihtiyacını yerli üretimle karşılıyoruz, Son 7 yılda özellikle Gabar’daki keşifle birlikte petrol üretimimizi de 3 katına çıkardık. Bugün burada Orta Asya’dan, Rusya’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Orta Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok ülkeden bakan arkadaşımla, şirket temsilcileri ile bu ikili ve çok taraflı enerji iş birliği projelerini görüştük, görüşmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"
22 Kasım 2024 Cuma - 16:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi" Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"- "’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesi enerji ile ilgili yürüttüğümüz çalışmalarda temel referans kaynağımızdır"- "Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sıradayız."- "31 bin megawatt olan rüzgar ve güneş enerjisi gücümüzü 2035 yılında 120 bin megawatta yükselteceğiz"- "Akkuyu NGS ile temiz enerji yanında milletimizin 70 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz"- "Sinop ve Trakya NGS projelerine ilaveten küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalar da yürüyor."- "Türkiye 7 doğal gaz boru hattı, ikisi yüzden 4 LNG tesisi, 15 giriş noktası ve diğer avantajlarıyla dünyanın önde gelen enerji ticaret merkezi olmaya ziyadesiyle sahiptir"- "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu. Muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya ne yazık ki yanaşmadı"- "Hiçbir gayretimizde hükümetimize destek vermediler. Karadeniz’deki keşfimize çamur attılar"- "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"- "Biz siyasi parti olarak çarşı, pazar, sokakta muhalefetten çok daha güçlü şekilde varız."- " Sayın Özgür Özel bizi davet etmek yerine önce kendisi Türkiye’nin enerji yatırımlarını bir tanısın, ziyaret etsin"- "Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz"-" CHP’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi zehirlemektedir. CHP’nin bir an önce kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Karakterimizin gelişmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir"
22 Kasım 2024 Cuma - 16:00 Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Karakterimizin gelişmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde ’ilim izzete, şiddet zillete götürür’ konulu cuma hutbesi irat etti, cuma namazı kıldırdı. Erbaş, "İslam, eğitim ve öğretimin temeline; iyiliği, adaleti, merhameti, sevgi ve saygıyı koymuştur. İslam’a göre okumanın ve yazmanın amacı, insanlığa faydalı olmak, toplumların kalkınması için gayret göstermektir. Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Allah Resûlü (Sallallahü teala aleyhi ve sellem), ’Ben ancak bir muallim olarak gönderildim.’ buyurarak, öğretmenlerin nebevi bir mirasa sahip olduklarını haber vermektedir. Öğretmenler, insanların ruh ve ahlaki gelişmelerine katkı sağlayan, milletlerin geleceklerine yön veren müstesna şahsiyetlerdir. Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de, Rabbimizin emaneti olan çocuklarımızın imanla, ibadetle, güzel ahlakla, saygı ve nezaketle buluşması öğretmenlerimiz eliyle gerçekleşecektir. Gençlerimizin; kendine, ailesine ve milletine faydalı bir nesil olarak yetişmeleri, öğretmenlerimiz marifetiyle mümkün olacaktır" dedi. Erbaş, "Branşı ne olursa olsun her öğretmen, öğrencilerinin milli ve manevi değerlerimizle, ahlaki ilkelerimizle donanması; Rabbini bilen, Peygamberini tanıyan, ahiret bilincine sahip, devletini ve milletini seven insanlar olarak yetişmesi için gayret etmelidir. Öğrencisine evladı gibi şefkatle muamele eden öğretmenlerin, öğretmenine anne babası gibi saygı gösteren öğrencilerin bulunduğu bir okul; mutlu bir ailenin, huzurlu bir toplumun ve neticede sevgi medeniyetinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yüce Rabbimiz, ’İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir topluluk bulunsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir’ buyurmaktadır. İşte tüm öğretmenlerimiz bu müjdeye nail olma imkanına sahip mübarek bir mesleğin mensuplarıdır" şeklinde konuştu. "İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez" İslam’ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalınması sebebiyle toplumdaki şiddet olaylarının arttığını ifade eden Erbaş, "Kur’an ve sünnetin rahmet yüklü mesajlarından uzaklaşıldığından dolayı yeryüzünde zulüm ve haksızlıklar günden güne artıyor. İslam’ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalındığı için sevgi ve saygı azalmaya, şiddet ve nefret çoğalmaya başladı. Gün geçmiyor ki, kadına, çocuğa, yaşlıya yönelik yüreklerimizi sızlatan bir şiddet haberi duymayalım. Oysaki yüce dinimiz İslam’a göre şiddet; zulümdür, Allah’ın haram kıldığı büyük bir günah, vebali ağır bir kul hakkı ihlalidir. Hiçbir mazeret, şiddeti meşru hale getiremez. Kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. Rahmet ve barış dini İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Gün ilimle hikmeti, bilgiyle ahlakı buluşturma günüdür. Zaman ailemizi ve çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan ve batıl ideolojilerden koruma zamanıdır. Vakit her türlü teknolojiyi ve çağın imkânlarını kullanarak ülkemizi ve milletimizi güçlü kılma vaktidir" ifadelerini kullandı. Ali Erbaş duasında, "Ya Rabbi, Müslümanların birliğini, beraberliğini temin ederek güçlerini birleştirerek dünyanın mazlum coğrafyalarında, özellikle Filistin’de, Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize yardım ederek zalim işgalcilerin zulümlerinden, işgallerinden kurtulmalarına vesile eyle. Ya Rabbi dualarımızı kabul eyle, bize dünyada ve ahirette de iyilikler ihsan eyle" ifadelerini kullandı.
Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Basında linç edildim"
22 Kasım 2024 Cuma - 15:48 Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Basında linç edildim" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olan; ayrıca Melek Süleymanoğlu, Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ve Ayaz Karaduman bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz savunma yaptı. “Basında linç edildim” Eryılmaz savunmasında, “Karakoç bebek Yalova’da doğdu. Bağırsaklarında çürüme olduğu söylendi. 112 tarafından bize sevk oldu ve yatışı yapıldı. Gerekli tetkik ve tedavileri alındı. Çocuk cerrahisi değerlendirdi. Hasta ameliyat edildi, entübe şekilde yatıyordu. Gözlemden sonra beslenmeye başlandı. Çocuk kilo almadı, kilo kaybetti. Bağırsaklarının emilimi bozuk çocuğun. Bu bebek de eks oldu. Bebeğin başında da ben vardım. Bebeği entübe ettim. Müdahale ettim, toparladım, döndü. Sonra genel durumu bozuldu. Canlandırma işlemi yaptık ama 2 saat sonra eks oldu. Akşam polis geldi. Ben sonradan geldiğimde polisi görmedim. Polis çıkıp gitmişti. Basında en çok Karakoç bebek tarafından linç edildim” dedi. Karaduman bebeğin ölümüne ilişkin ise sanık Eryılmaz, “KSS Eğitim Araştırma Hastanesi’nde doğuyor. Solunum sıkıntısı, kan şekeri düşüklüğü nedeniyle hastanemize 112 aracılığı ile sevk edildi. Hastaya damar yolu açıldı. Tedavisine başlanıyor. Bebek yatışı devam ederken eks oluyor. 45 dakika canlandırma işlemi sürüyor nöbetçi doktor var o saatte. Bana hiç haber verilmiyor. Bana olayı anlattılar. Bu bebek de bu şekilde eks oldu” diye konuştu. Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı Dursun Eryılmaz, “Melek Süleymanoğlu bebek hatırlayamadığım bir bebek. Ama anladığım kadarıyla bebek solunum sıkıntısı ile başka bir hastaneden bize geliyor” dedi. Çalıştığı şirketin sahibini bilmediğini iddia etti Sanık Eryılmaz savunmasının devamında, “Benim maaşım şirketten yatıyordu. Şirketin kimin olduğunu bilmiyordum. Tutuklanmadan birkaç ay önce Fırat Sarı’yı gördüm. ‘Ben buranın işletmesini devraldım’ dedi. Ben o şekilde Fırat Sarı’dan maaş aldığımı anladım. Bizde günlük epikriz yazacağız diye bir kural yok. Notlar alıyorduk. Sonrasında da yazabilirdik” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı tarafından İlker Gönen ile Çağla Durmuş arasında geçen “Dursun ağabeyle ağzın bir olsun yani” konuşması Eryılmaz’a soruldu. Sanık bu konuşmaya ilişkin “Polis geldiği için o gün tedirgin olduklarından böyle söylemişlerdir” dedi.