ASAYİŞ - 22 Ekim 2024 Salı 12:03

Gaziosmanpaşa’da yanan iş yeri böyle görüntülendi

A
A
A
Gaziosmanpaşa’da yanan iş yeri böyle görüntülendi

Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesinde bir iş yerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Bölgeye çok sayıda itfaiye ekipleri sevk edilirken, ekiplerin yangına müdahalesi sürüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Amacımız, dünyada Made in Ayvalık markasını oluşturabilmek” Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti sloganıyla düzenlenecek 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali”ne sayılı günler kaldı. Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Amacımız, dünyada Made in Ayvalık markasını oluşturabilmek” dedi. Ayvalık Ticaret Odası tarafından 1-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenen, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi, Balıkesir Ticaret Borsası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Ayvalık Ziraat Odası Ticaret Odası tarafından desteklenen festivalde, hem gastronomi hem su sporu hem de müzik etkinlikleri de düzenlenecek. Festivalle ilgili açıklama yapan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Ayvalık’ın dünyaya mal olan zeytinyağı üzerinden turizmimize de kazanç sağlıyoruz. Hasat üzerinden yola çıktığımız festivalimiz, Ayvalık’ın turizmde de yükselen bir değer olduğunu gösteriyor. Amacımız İspanyollar gibi toptan yağ alımı yapıp satan bir ülke olmaktan ziyade, İtalyanlar gibi marka değeri oluşturan ülkemizi masa üstünde temsil eden ülke olmaktır. Ayvalık, dünyanın ünlü 3 zeytinyağı üreticisinden biridir ve 6 bin ton gibi butik bir üretimimiz var. Bu zeytinyağının markalaşarak masa üstünde ‘Made in Türkiye, Made in Ayvalık’ olarak yer alması gerekiyor” dedi. Festival hakkında bilgi veren Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Bu sene festivalimizin konsepti ‘Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti Ayvalık’ oldu. Ayvalık, irili ufaklı şirin koyları, doğal tarihive kültürel değerleri ile yalnız Ege’nin değil, Türkiye’nin en güzel tatil merkezlerinden birisidir. İklimi, yeterli turistik alt yapısı, sayısız ve eşsiz güzellikteki koyları, berrak ve tertemiz suları ile su altı turizmi merkezi olabilecek ideal bir konumdadır. Bu doğal zenginlik bize zeytinyağı dışında diğer bir gelir kaynağı turizmden faydalanmamamızı da sağlıyor. Her sene Ayvalık’ımızda 400 bine yakın misafir ağırlıyoruz. Bayramlarda bu sayı 1 milyonun üzerine çıkıyor. 14 bin 500 yatağa sahip beş yıldızlı otelden butik otellere kadar herkesin istediğine sahip konaklama seçeneklerimiz mevcut. Misafirlerimizin yüzde 30’unu yerli turist, yüzde 70’ini ise yabancı turist oluşturuyor. Turizmi bu kadar hareketlendiren konulardan bir tanesi hem Osmangazi hem de Çanakkale köprüleriyle birlikte yeni İstanbul-İzmir otoyolu oldu. Böylece Bursa, İzmir, İstanbul gibi şehirlerle mesafelerimiz daha da azaldı. Artık sürdürülebilir turizm konusunda daha iddialıyız. Öyle ki hafta sonları yüzde 100 doluluk rakamlarına ulaşabiliyoruz. Biz sadece deniz, kum, güneş lokasyonu değiliz. Aynı zamanda bir kültür-sanat gastronomi tatili sunuyoruz. Son rakamlar da bize gösteriyor ki gastronomi nedeniyle konaklama yapanların oranı yüzde 70 ve gelen misafirler yedikleri tatları bir dahaki gelişlerinde başkalarına da tattırmak istiyorlar. Gastronomi nedeniyle tatile çıkanların oranı deniz kum güneş olarak tatile çıkanlara göre yüzde 30 artmıştır. Festivalle biraz daha turizm ve gastronomi taraflarımızı da anlatmak istiyoruz” dedi. Zeytinyağı ihracatı hakkında da bilgi veren Ali Uçar, “Türk zeytinyağı dünyanın her yerinden talep görmektedir ve AB, ABD, Suudi Arabistan, Japonya, Güney Kore, İran, Avustralya ve İsrail gibi Türk zeytinyağının mükemmel tat ve kokusunu deneyimlemiş 100’den fazla ülke bulunmaktadır. Organik üretim, toplam üretim alanı ve zeytin üretiminin küçük bir bölümünü teşkil etmeye devam etse de dünyadaki sağlıklı tüketim trendlerine paralel olarak Türkiye’nin organik zeytinyağı ve zeytinyağı ihracatı da artmaktadır. Türk zeytinyağı sektörü, büyük ölçüde dökme satışlar yapıyor. Markalaşma konusunda ciddi eksiklikler bulunmakta. Markalaşmak ve marka oluşturmak , kurumsallaşmak çok önemli bir konudur. Marka oluşturmazsanız, katma değer oluştaramazsınız. Kurumsallaşamazsanız, sürdürülebilir olamazsınız. Amacımız İspanyollar gibi toptan yağ alımı yapıp satan bir ülke olmaktan ziyade, İtalyanlar gibi marka değeri oluşturan ülkemizi masa üstünde temsil eden ülke olmaktır. Ayvalık, dünyanın ünlü 3 zeytinyağı üreticisinden biridir ve 6 bin ton gibi butik bir üretimimiz var. Bu zeytinyağının markalaşarak masa üstünde ‘Made in Türkiye, Made in Ayvalık’ olarak yer alması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
Denizli Merkezefendi Belediyesinde Çoksesli Korolar Festivali başlıyor Merkezefendi Belediyesi, çoksesli koro müziğini özendirmek ve Türk müziğinin evrensel boyuta ulaşmasına katkı sağlamak için ilk kez Ulusal düzeyde ‘T.C. Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Korolar Festivali’ düzenleyecek. Dört gün boyunca sürecek olan festival 26 Ekim’de başlıyor. Merkezefendi Belediyesi, kültür ve sanat çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ulusal düzeyde ilk kez Merkezefendi’de düzenlenecek olan ‘Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Koro Festivali’ başlıyor. Türkiye’nin dört bir köşesindeki sanatçıların ve koroların başvurduğu festival 26-27-28-29 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Çoksesli koro müziğinin geliştirilmesi için düzenlenen festivalde Türkiye ve dünyadan seçkin koro müziği örnekleri sanatseverlerle buluşacak. 26-29 Ekim 2024 tarihleri arasında Merkezefendi Kültür Merkezi’nde dört gün boyunca eşsiz festivalde müzik şöleni yaşanacak. “Sanatın kalbi Merkezefendimizde atacak” Merkezefendi’nin kültür ve sanat alanında Türkiye’ye örnek olma yolunda attığı adımlara yenilerini eklemeye devam eden Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Sanatın ve kültürün merkezlerinden biri olmayı başaran ilçemizde, bu değerleri çok daha geniş kitlelere ulaştırmak ve ulusal düzeyde tanıtmak amacıyla ilk kez düzenlediğimiz ‘Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Korolar Festivali’ başlıyor. Bu festival, sanatın birleştirici gücünü yüceltmek, çoksesli müziğimizin evrensel boyutlara ulaşmasına katkı sağlamak ve farklı kültürleri buluşturmak için büyük bir fırsat sunuyor. Çoksesli koroların bir araya geleceği bu anlamlı organizasyonda, Türkiye’nin dört bir yanından katılım sağlayacak sanatçılarımızı Merkezefendi’mizde ağırlamaktan büyük bir onur duyacağız. Ulusal düzeyde ilk kez düzenlediğimiz ve dört gün boyunca devam edecek olan T.C. Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Koro Festivali’mize tüm hemşerilerimizi bekliyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da doyasıya kutlayacağımız, sanatın ve kültürün tüm güzelliklerini yaşayacağımız festivalimizde buluşmak dileği ile” dedi.
Kayseri Bu markette nakit para ve kredi kartı geçmiyor Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bünyesinde yer alan Fener Market’te nakit para ve kredi kartı geçmiyor. Markette sadece ihtiyaç sahibi ailelere hizmet veriliyor. Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bünyesinde yer alan ‘Fener Market’ ihtiyaç sahibi ailelerin yardımına koşuyor. Kredi kartı ve nakit paranın geçmediği markette, ihtiyaç sahibi ailelerin bünyesindeki kişi sayısına göre limit verilerek, ücretsiz alışveriş yapmaları sağlanıyor. Markette alışveriş yapacak kişiler, dernek üyelerinin tespitleri sonrası seçilirken, markette gıda ürünlerinin yanı sıra tekstil, mobilya gibi ürünler de yer alıyor. Market hakkında bilgiler veren Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Hasyüncü; "Market sistemiyle, kredi kartının ve nakit paranın geçmediği marketimizde ihtiyaç sahibi aileler ayda 1 kez verdiğimiz tarihlerde buradan ihtiyaçları ne varsa alışverişlerini yapıyorlar. Ailedeki kişi sayısına göre bizim belirlediğimiz bir limitimiz var. En düşük limitimiz bin 500 TL. Nüfus arttıkça bu limit 2 bin TL, 3 bin TL ve 3 bin 500 TL gibi fiyatlara çıkıyor. Bizim marketimizin fiyatları diğer marketlere göre yüzde 20 oranında daha ucuz. Bunun yanında promosyon olarak, parça et, kıyma ve sucuk gibi ürünleri de promosyon olarak veriyoruz. Öyle hesapladığımız zaman bin 500 TL limiti olan bir aile yüzde 20 daha ucuz olduğu için normal marketlerde bu 2 bin TL ile 2 bin 250 TL arasında bir fiyata tekabül eder. Bunun yanında promosyon olarak verdiğimiz et ürünlerini de sayarsak en düşük fiyatlı limitimiz 3 bin-3 bin 500 TL’ye kadar çıkıyor. Bizim marketimiz halka açık değil. Sadece ihtiyaç sahibi ailelere açık marketimiz ama bizim kriterimizin tuttuğu ihtiyaç sahibi ailelere açık. Aileler bizzat bizim ekibimiz tarafından evlerine gidilerek, buradaki verdiği ifade ile evlindeki durumu aynı mı ona bakılıyor. Kriteri tuttuğu zaman ihtiyaç sahibi ailemizi marketimize çağırıyoruz. Ekibimiz tarafından ailenin evine gidildiği zaman başka bir eksiklik görülürse, onları da tedarik ediyoruz. Çünkü aileye gıdayı veriyorsunuz ama bunu pişirecek, aleti yoksa nasıl pişirecek? Bunları da göz önünde bulunduruyoruz. Herkesi mutlu etme imkanımız yok ama yüzde 80 olumlu çıkıyor. Bir de istek, öneri anketi yapıyoruz. Anket sonucuna göre de hareket ediyoruz. Olmayan ürünümüz yok. 2006 yılında marketimizi açtık. O zaman 50’ye yakın ürünümüz vardı. Şu anda 150’ye yakın ürünümüz var” dedi. Hasyüncü, 3 Eylül tarihinde Kayseri Ticaret Odası tarafından esnaflığı ve yaptığı faaliyetler nedeniyle yılın ahisi seçilmişti.
Sakarya Vali Doğan: “Depren önceliğimiz” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) heyetini ağırlayan Sakarya Valisi Rahmi Doğan, “Sakarya, birinci derecede deprem bölgesi. Önceliğimiz, depreme karşı tedbirlerin alınmasıdır. Deprem önceliğimizdir” dedi. Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Müjdat Çetin, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri Sakarya Valiliği’ne atanan Rahmi Doğan’ı makamında ziyaret ederek, ‘hayırlı olsun’ temennisinde bulundu. Gazetecilerle tek tek tanışan Vali Doğan, “Sakarya doğasıyla, turizmiyle, sanayisiyle ve sıcak kanlı insanıyla bütünleşmiş bir şehir. 1 aydır, buradayız. Göreve gelir gelmez, bütün ilçeleri ziyaret ettik, kurum müdürleriyle bir araya gelerek şehrin brifingini aldık. Öncelikli yapılması gerekenleri belirledik” dedi. “Sakarya, birinci derecede deprem bölgesi. Önceliğimiz, depreme karşı tedbirlerin alınmasıdır. Deprem önceliğimizdir” diyen Vali Doğan, “İlgili kurumlarımızla gerekli toplantılarımızı yaptık. 6 Şubat depreminde Hatay’daydım. Sakarya ve Hatay’ın zeminleri birbirine benziyor. Şehrimizde depreme karşı dirençli yapılar yapmamız gerekiyor. Deprem zamanı en önemli olanlardan biri de iletişim. Bu nedenle baz istasyonlarıyla ilgili arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik, bununla ilgili çalışmalar sürüyor. Depremden kaçamayız. Bu yüzden atacağımız her adımda depremi de göz önünde bulundurarak gerekli adımları atmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Son zamanlarda valiliğin merkeze taşınacağıyla ilgili çıkan haberlere de açıklık getiren Vali Rahmi Doğan, “Valiliğin, merkeze taşınması gibi bir durum söz konusu değil. Hatay’da görevliyken, İskenderun’da bir çalışma ofisimiz vardı. Haftanın belirli gün ve saatlerinde orada çalışıyorduk. Böyle benzeri bir çalışmayı da burada yürütmek istiyoruz. Şehrin merkezine bir çalışma ofisi açma istediğimiz oldu. Atatürk Bulvarı’ndaki Büyükşehir Kültür Dairesi Başkanlığı olan binayı uygun hale getirip burada haftanın bir iki günü vatandaşlarımızla kucaklaşacağız” ifadelerini kullandı. Başkan Çetin de Sakarya basınına yönelik bilgi aktardığı Vali Doğan’a kabulleri sebebi ile teşekkür ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi.