GÜNDEM - 15 Ekim 2024 Salı 12:57

Düğün salonları için büyük yenilik: ‘Çiftlerin mutluluğu online platforma taşınacak’

A
A
A

İnternetin yaygınlaşması, sosyal medyanın aktifleşmesi ile düğün salonları da kapılarını dijital dünyaya açtı. Düğün salonlarına organizasyonlarını canlı yayınlama imkanı sunan sistem sayesinde, düğün organizasyonuna katılamayan kişiler kendilerine verilen kod ve şifre ile düğünü canlı olarak takip ederek, isterse ekranın köşesinde bulunan, geline ya da damada ait olan banka hesabına takısını gönderebilecek.

Düğün salonlarına yönelik olarak hizmet vermeye başlayan ‘Canlı izliyorum’ adlı web sitesi, farklı sebeplerden dolayı düğüne katılamayan davetlilerin online olarak düğüne katılarak etkinlikte yer almalarını sağlıyor. Bu sistem sayesinde, düğün organizasyonuna katılamayan kişiler kendilerine verilen kod ve şifre ile düğünü canlı olarak takip ederek çiftlerin mutluluklarına ortak olma imkanı buluyor. Eğer isterlerse ekranın köşesinde geline ya da damada ait olan banka hesap numarasına takısını gönderebiliyor.

“Olumlu dönüşler aldık”

Platformun kurucu ortaklarından biri olan Emre Kılıç, “Düğün salonlarına büyük bir yenilik getirdik. ‘canlizliyorum.com’ platformu, düğüne farklı sebeplerden katılamayan davetlilere platform üzerinden canlı yer hizmeti sağlayacak. Bunu nasıl yapıyoruz? Düğün salonu sahibi gelin ve damadın etkinliği planlarken bir şifre belirliyor ve şifre etkinlik günü ve saatinde aktif oluyor. Bu sayede düğüne farklı sebeplerden katılamayanlar ‘canlizliyorum.com’ üzerinden etkinliği takip edebiliyor. Ve sistemin bir güzelliği daha var. Düğün salonu sahibi gelin ve damadın etkinlik şifresini belirlerken onlardan bir IBAN bilgisi istiyor. Orada var olan IBAN bilgisiyle düğüne katılamayan davetliler takılarını IBAN yoluyla gelin ve damada ulaştırabiliyor. Şu an olumlu dönüşler aldık. 81 ile de yayılmayı düşünüyoruz. İki yıldır yazılım üzerine çalışıyoruz. Şu an uygulamamız birkaç yerde var. Etkinliklerimiz devam ediyor” dedi.

Düğün salonları için büyük yenilik: ‘Çiftlerin mutluluğu online platforma taşınacak’

"Düşünün damatsınız ve babaanneniz hasta olduğu için düğüne katılamıyor. Bir kez evleniyorsunuz. Bu tablo birçok kez yaşanmıştır. Kurduğumuz sistem bu sorunları tamamen ortadan kaldırdı” diyen Kılıç, “Üzerinde uzun zamandır çalıştığımız bir sistemdi. İnternet kullanımının hızla arttığı bir dönemde düğün salonlarının insanların mutluluklarını online platforma taşımaması artık kaçınılmaz bir hale gelmişti. Sektörden ve çiftlerden buna talep vardı” ifadelerini kullandı. Düğün salonu sahibi Bayram Duman ise, “Biz tüm yenilikleri takip etmek zorundayız. ‘Canlı izliyorum’ adlı web sitesi sektörümüze yenilik getirdi. Gelin ve damatlardan talep görüyor, olumlu dönüşler alıyoruz" dedi.

Cem Güney Kılıç - Talha Berat Kurt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Sendika üyesi olduğu için 146 kişi işten çıkarıldı İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikası, Tekgıda-İş Sendikası’na üye olmaları sebebiyle 146 kişiyi işten çıkardı. Çıkarılan Polonez işçileri için açıklama yapan Tekgıda-İş Bursa Şube Başkanı Zeki Ertürk, işverenin sendikadan istifa etmeyenleri ’kod 46’ yüz kızartıcı suç işlediklerini iddia ederek işten çıkardığını söyledi. Tekgıda-İş Sendikası, sendika üyesi oldukları sebebiyle işten çıkarılan 146 kişi için 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Tekgıda-İş Bursa Şube Başkanı Zeki Ertürk, "İşten çıkarılan 146 kişinin işbaşı yaptırılana kadar halkımızın tüketimden gelen gücünü kullanarak Polonez ürünlerini almamaya ve tüketmemeye davet ediyoruz" dedi. Yöneticilerin Tekgıda-İş Sendikası’nın iyi niyetli çağrılarını görmezden geldiğini belirten Tekgıda-İş Bursa Şube Başkanı Zeki Ertürk, "İstanbul Çatalca’da kırmızı ve beyaz et sektöründe sucuk, salam, sosis ve pastırma üretim yapan piyasa ismi Polonez olan Trakya Et ve Süt Ürünleri’nde çalışan ve sadece sendika üyesi olduğu için ezilen, işten çıkarılan işçilere yaşatılan süreci bir kez daha paylaşmak istiyoruz. Polonez fabrikasında çalışan arkadaşlarımız, Anayasa’nın tanımış olduğu hakkı kullanarak Tek Gıda-İş sendikasına üye olmuştur. Yasalara uygun olarak sürdürülen bu sendikal örgütlenmeden haberi olan işveren, öncelikle çalışanlar üzerinde baskı uygulamış, sendika üyeliğinden istifaya zorlamış, sendikamızdan istifa etmeyen önce 13 çalışanı kod 46, yani yüz kızartıcı suç işlediklerini iddia ederek 20 Temmuz 2024 tarihinde işten çıkardı. İşveren bu çıkışlardan sonra çalışanların üzerindeki baskıyı daha da artırmış, sendika üyeliğinden istifa etmeyen ve işten kod 46’dan çıkarılan işçi sayısı 146 oldu. Tek Gıda-İş Sendikası, işten çıkarılan 146 kişiyle birlikte 23 Temmuz 2024’ten itibaren 85 gündür fabrikanın kapısının önünde direnişi devam ettirmekte. Tek Gıda-İş Sendikası olarak hak ve adaletten, iş barışından yana olduğumuzu her platformda dile getirerek defalarca Polonez işverenine çağrıda bulunmuş olsak da bugüne kadar işveren tarafından olumlu bir yaklaşım göremedik. Polonez yöneticileri, bugüne kadar iyi niyetli çağrılarımızı görmezden geldi, gelmeye de devam ediyor. İşverenin tavrını bu noktaya taşıması üzerine, sendikamız artık daha aktif ve etkili eylemlerle mücadele etmeye ve tüketimden gelen gücünü kullanmaya karar verdi. Tek Gıda-İş Sendikası olarak Anayasal hakkını kullandığı için işten çıkarılan 146 arkadaşımız işbaşı yaptırılana kadar, halkımızın tüketimden gelen gücünü kullanarak Polonez ürünlerini almamaya, tüketmemeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara Yargıtay, Jitem davasında beraat kararlarını onadı Yargıtay, eski bakan Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve eski özel harekât polisleri dahil 18 sanıklı davada verilen beraat kararını onadı. Yargıtay, 1990’lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayete ilişkin, eski İçişleri Bakanı ve dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, eski Emniyet Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin ve eski MİT yöneticisi, emekli Albay Korkut Eken’in de aralarında olduğu 18 sanıklı davada verilen beraat kararlarını onadı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların beraatini kararlaştırmış, bu kararı istinaf mahkemesi bozmuştu. İkinci yargılama sonrasında da yerel mahkeme beraat kararı vermişti. Yargıtay, beraat kararında şu gerekçeyi yazdı: "Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamasında delillerin toplandığı bu haliyle eksik incelemenin bulunmadığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu, deliller ile desteklenemeyen duyuma dayalı, soyut ve çelişkili beyanlar ile delil niteliğine haiz olmayacak belgeler dışında başkaca delil bulunmaması nazara alınarak, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçlardan beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır."